Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 68/2008 Dava No 35/2013 Karar Tarihi 31.10.2013
Numara: 68/2008
Dava No: 35/2013
Taraflar: Güzin Boyer ile Ersun Şeytanoğlu (Merhum Sıtkı Hasel n/d Muharrem Sıtkı Terekesi İdare Memuru arasında
Konu: By way of advancement - Davacı, Alt Mahkemenin, istinaf eden ve eşinin, merhum ile girdiği ortaklıktan elde ettiği menfaatleri avans (advancement olarak değerlendirmesi ve merhumun istinaf edene 50.000Stg. katkıda bulunduğuna veya avans olarak verdiğine ilişkin kararının hatalı olduğunu iddia ederek istinaf dosyaldı - Yargıtay hukuki argümanları ve içthadları inceledikten sonra İlk Mahkeme kararının hatalı olmadığına karar vererek istinafı reddetti.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 31.10.2013
-D. 35/2013 Yargıtay/Hukuk No: 68/2008
(Lefkoşa Genel İstida No: 102/2005)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Şafak Öneri, Hüseyin Besimoğlu, Mehmet Türker.
İstinaf eden: Güzin Boyer, İstanbul - Türkiye
- (Müstedaaleyh No. 1)
ile
Aleyhine istinaf edilen: Ersun Şeytanoğlu (Muharrem Sıtkı Hasel n/d Muharrem Sıtkı n/d Muharrem Sıtkı Mulla Mehmet Terekesi İdare Memuru sıfatıyla), Lefkoşa
(Mü-stedi)
A r a s ı n d a.
İstinaf eden/müstedaaleyh No. 1 tarafından Avukat Göksel Şefik
Aleyhine istinaf edilen/müstedi tarafından Avukat Ersun Şeytanoğlu
102/2005 nolu Genel İstidada Müstedaaleyh No. 3 (alakadar şahıs) tarafından Avuk-at Serhan Çinar adına Avukat Hazan Aksun
102/2005 nolu Genel İstidada Müstedaaleyh No.4 (alakadar şahıs) tarafındanAvukat Zeki Bayram
102/2005 nolu Genel İstidada Müstedaaleyh No.5 (alakadar şahıs) tarafından Avukat Tağmaç Bilgehan
Lefkoşa Kaza Ma-hkemesi Başkanı Narin F. Şefik ve Yargıç Talat Usar'ın Genel İstida 102/2005 sayılı davada, 27/6/2008 tarihinde verdiği karara karşı Müstedaaleyh No. 1 tarafından yapılan istinaftır.
--------------
K A R A R
Şafak Öneri:Merhum Muharrem Sıtkı H-asel n/d Muharrem Sıtkı n/d Muharrem Sıtkı Mulla Mehmet'in bıraktığı mallarla ilgili olarak, 240/1993 sayılı bir tereke dosyalandı. İstinafa konu davadaki davacı, merhumun, terekede hak sahibi olan diğer varislere, sağlığında avans olarak (by way of advanc-ement) bazı mallar verdiğini ileri sürerek, bu malların da terekeye dahil edilmesi talebi ile Lefkoşa Kaza Mahkemesinde 849/1995 sayılı davayı dosyaladı.
Mezkûr davada Alt Mahkeme, merhumun, sağlığında davacıya iş kurarak menfaat sağladığı, mirasçılar aras-ında eşitliği sağlamak için de, diğer mirasçılarına dava konusu malları verdiği bulgusuna vararak, avans iddialarını reddetti. Davacı, Mahkemenin avans ile ilgili bulgusunu istinaf etmesine rağmen, merhumun kendisine, iş kurabilmesi için maddi menfaat sağl-adığı bulgusunu istinaf etmedi.
Yargıtay/Hukuk 65/2000 sayılı istinafta, İstinaf Mahkemesi, Alt Mahkemenin anılan kararını bozarak mezkûr malların avans olduğu yönünde karar verdi.
Yargıtayın bu kararından sonra, tereke idare memuru, huzurumuzdaki istin-afa konu istidayı dosyalayarak, Alt Mahkemeden, 849/1995 sayılı davadaki davacı durumundaki, bu istinafın konusu olan istidadaki müstedaaleyh 1'e sağlanan menfaati de dikkate alarak, terekeye ait mal varlığının varisler arasında bölüştürülmesi için direkti-f ve/veya emir talep etti. Müstediye göre, müstedaaleyhin merhumdan sağladığı menfaat 50,000 Stg.dir.
İstidayı dinleyen Alt Mahkeme, merhumun hayatta iken müstedaaleyh 1'e maddi menfaat sağladığına ilişkin 849/1995 sayılı davada verilen kararın kesinleşm-iş (res judicata) olduğuna, 50,000 Stg. değerinde olduğu bulgusuna varılan bu menfaatin de, bölüşümde dikkate alınmasına karar verdi.
Huzurumuzda bulunan bu istinaf, Alt Mahkemenin bu kararından yapılmıştır. Dosyalanan istinaf ihbarnamesinde, 9 istinaf -sebebi ileri sürülmektedir. İstinafın duruşmasında yapılan iddia ve argümanlara göre, istinaf sebepleri 2 başlık altında toplanabilir.
1- Alt Mahkeme, istinaf eden ve eşinin, merhum ile girdiği ortaklıktan elde ettiği menfaatleri "avans" (advancement) olar-ak değerlendirmekle hataya düştü.
2- Alt Mahkemenin, merhumun, istinaf edene 50,000 Stg. katkıda bulunduğuna ve/veya avans olarak verdiğine ilişkin bulgusu hatalıdır.
İNCELEME:
1- İstinaf eden avukatı, merhum ile istinaf eden ve eşinin ortaklığı dolay-ısıyla elde edilen menfaatlerin, babadan evlada verilen ve/veya sağlanan avans (advancement) nitelikli maddi kazanımlar sayılamayacağını iddia etmektedir.
İstinaf edilmediği için kesinlik kazanan 849/1995 sayılı kararda, (emare 1) konu ile ilgili olarak ş-u ifadeler yer almaktadır.
"21.1.1968 tarihli Ülker Alasya gönderdiği mektupta müteveffa, Davacıya güvenmemeleri-ni, kendisine çok yapıldığını, Güzin'in bütün kardeşlerinin hakkını yediğini; 12.2.1968 tarihli mektupta müteveffa, Davacının eşine babasının- hiçbir yardım yapmadığını, kendisine evin yanında dükkan verdiğini, bankadan kredi açtığını, işini ilerlettiğini, sonra hata yaptığını, sıkıya düştüğünü, Davacının ağladığını, kendisine krediyi bankadan yükselttiklerini, işini yavaş yavaş yoluna koyduğunu-, arada kendi-sine bankadan yardım yaptığını, kendisine ortaklık teklif ettiğini, kendi işleri bozulduğu için bu işi ortaklaşa yapmaya karar verdiklerini, bankadan 50-60,000 Kıbrıs Lirası kredi aldıklarını, 55'den 62'ye bu işi devam ettirdiğini, kendisinin- apartman yapımı ve çiftlikle uğraştığını, bu sürede Ali Hikmet'in senetleri üzerine yap-tığını, 50,000 lira borç olduğunu, borcun düşürülmesini istediğini, 30 bine düştüğünü, 12,000 lirayı kendisinin verdiğini, borcun 18 bine düştüğünü, bu işte en az 80,0-00 lira kazandığını, ancak kendisine hiçbir şey verilmediğini, vergilerle uğraşmamak evlat-ları ile Mahkemeleşmemek, avukat parası ödememek için meselenin üzerine gitmediğini, kendisinin elindeki malları Davacıya vermeme kararı ile bu hesabı kapattığını ya-zmakta-dır.
........................................................................................
Yukarıdakiler ışığında müteveffanın Davacının eşine ve Davacıya iş kurabilmeleri için yardımda bulunduğu, onlara bankadan kredi temin ettiği, bilahâ-re Davacının eşi ile 1955-62 yılları arasında Arasta'da ortak iş yaptıkları, bu sürede Davacı ve eşinin ortaklıktan menfaat elde ettikleri, müteveffanın, onların bu ortaklıktan elde ettikleri menfaati nazara alarak çocukları arasında eşitliği sağlamak niye-t ve düşüncesi ile davaya konu taşınmazları Davalı 1, 2, 3 ve 4'e hibe ettiği hususunda bulgu yaparız."
Görüldüğü gibi, Mahkemenin bulgularına göre, merhumun istinaf edene sağlığında yaptığı maddi katkı, sadece ortaklıktan kaynaklanmamaktadır. Kaldı ki,- Mahkemenin konu ile ilgili bulgularına göre, merhum, ortaklıktan elde ettiği 80,000 KL tutarındaki (o tarihteki değere göre 50,000 Stg.) gelir payını, istinaf edene bırakmak suretiyle vererek, katkıda bulunmuştur. Mahkemenin bulgusuna göre, istinaf edene- sağlanan maddi katkı, iş kurabilmesi ve idamesi amacını taşımaktadır. Bu maddi katkının huzurumuzdaki istinafa konu Alt Mahkeme kararında belirtildiği gibi, avans (by way of advancement) olarak verildiğine şüphe yoktur. Nitekim 849/1995 sayılı davada kesi-nleşmiş bulgulara göre merhum, diğer mirasçılar ile istinaf eden arasındaki dengeyi sağlamak için, sağlığında, diğer mirasçılara da bilahâre, 65/2000 sayılı istinafta avans olarak verildikleri karara bağlanan bazı mallar vermiştir.
İfade edilenler ışığınd-a, bu istinaf sebebi reddolunur.
2- Merhumun hayatta iken istinaf edene verdiği ileri sürülen 50,000 Stg. merhumun, oğlu Güngör Muharrem Sıtkı'ya yazdığı, 849/1995 sayılı davada emare olarak ibraz edilen mektuplardaki ifadelere dayanmaktadır. Buna göre m-erhum, istinaf eden ve eşiyle olan ortaklığından elde ettiği 80,000 KL'den kendi payına düşen 40,000 KL'yı (ilgili tarihte 50.000 Stg.) istinaf edene bırakmak suretiyle vermiştir.
Alt Mahkemede yapılan duruşmada, müstedaaleyh tereke idare memuru şahadet ve-rerek, yukarıda izah edilen iddialarda bulunmasına rağmen, müstedi şahadete çağrılmamıştır. Alt Mahkemenin konu ile ilgili kararı şöyledir:
"İstinaf Mahkemesinde 849/95'deki Davacı ile ilgili Kaza Mahkemesinin yaptığı bulgu sorgulanmamış, bu bulgudan i-stinaf edilmiş değildir. İstinaf Mahkemesi davacının aldığı paraları gözönünde tutarak Müteveffanın diğer çocuklarına mal vermiş olması halinde dahi, bu değerdeki malların by way of advancement verildiğinin kabul edilmesi gerektiğini söylemiştir. Bu durumd-a 849/95 sayılı davada Kaza Mahkemesinin, davacının eşine ve davacıya iş kurabilmeleri için yardımda bulunduğu, onlara bankadan kredi temin ettiği, bilahâre Davacının eşi ile 1955-1962 yılları arasında Arasta'da ortak iş yaptıkları, bu sürede Davacı ve eşi-nin ortaklıktan menfaat elde ettikleri karar verilmiş ve kesinleşmiş bir bulgu konumuna girmiştir. Dolayısı ile bu konu ile ilgili karar res judicata olmuştur. İşbu davada bu kararın doğruluğunun artık tartışılması mümkün değildir. Bu durumda, müstedinin M-/aleyh no:1 ile ilgili iddialarının doğru kabul edilmesi ve M/aleyh no:1'e Merhum Muharrem Sıtkı'dan 50,000 Sterlin paranın Davalı no: 2, 3, 4 ve 5 ile birlikte Yargıtay/Hukuk 65/00'de yapılan izahat ışığında, by way advancement prensibi altında verildiği -kabul edilmelidir."
Yukarıda söylenenler ışığında, Alt Mahkemenin bu husustaki kararı hatalı olmadığından, bu istinaf sebebi de reddolunur.
Sonuç olarak istinaf ret ve iptal olunur. Masraflarla ilgili emir verilmez.
Şafak Öneri - Hüseyin Besimoğlu Mehmet Türker
Yargıç Yargıç Yargıç
31 Ekim 2013
6
Full & Egal Universal Law Academy