Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 63/2011 Dava No 11/2012 Karar Tarihi 27.03.2012
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 63/2011 Dava No 11/2012 Karar Tarihi 27.03.2012
Numara: 63/2011
Dava No: 11/2012
Taraflar: Tuğçe Uz ve diğeri ile Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi arasında
Konu: Tahliye - Tahliye, kira borcu ve gecikme faizi ödenmesi için hüküm verilmesi - Hükmün istinafı - İstinafın reddi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 27.03.2012

-D. 11/2012 Yargıtay/Hukuk 63/2011
(Lefkoşa Dava No: 396/2008)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Narin F. Şefik, Hüseyin Besimoğlu, Ahmet Kalkan.
İstinaf eden: 1. Tuğçe Uz, Lefkoşa -
2. salih Uz, Lefkoşa
(Davalılar)
ile -
Aleyhine istinaf edilen: Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Daresi-
Lefkoşa
(Davacı)

A r a s ı -n d a.

İsinaf eden namına: Avukat Hasan Hasipoğlu
Aleyhine isitnaf edilen namına: Avukat Güner Göktuğ.


Lefkoşa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Bahar Saner'in 396/2008 sayılı davada 29.4.2011 tarihinde verdiği karara karşı, Davalılar tarafından yapılan is-tinaftır.


---------------


H Ü K Ü M


Narin F. Şefik: Huzurumuzdaki istinaf; Bidayet Mahkemesinin 29.4.2011 tarihli, Davalılar aleyhine verdiği, dava konusu binanın tahliyesi, kira borcu, gecikme faizi ve kullanım bedelinin ödenmesini içeren hükümden -yapılmıştır.

Davacı Davalılar aleyhine ikame ettiği davasında, Davalı 1 ile 5.11.2004 tarihinde, B7202 sayılı yazılı bir kira sözleşmesi akdettiklerini; kira sözleşmesi ile, 1.11.2004 tarihinden 31.10.2014 tarihine kadar, Davacının, Davalı 1'e Lefkoş-a'da Selimiye Meydanı Sokağı'ndaki 28 numaralı binayı kiraladığını, Davalı 2'nin, kira müddetinin sonuna kadar ve ayrıca kira müddetinin sona ermesinden sonra kiralanan binayı teslim edinceye kadar, sözleşmenin bütün şartları tahtında, Davalı 1'in mesuliye-tine kefil olarak sözleşmeyi imzaladığını; Davalı 1'in 1.1.2007 tarihinden itibaren sözleşme altında ödenmesi gereken kira miktarını ödemediğini; 7.12.2007 tarihine kadar ödenmeyen kira miktarının 17,266 Stg. olduğunu; Davacının Vakıflar Örgütü ve Din İşle-ri Dairesi olduğu cihetle, Davalı 1'in 17/81 sayılı Kira Denetim Yasası'nın kapsamına girmediğini; Davalının konu mal ile ilgili 30.11.2007 tarihine kadar ödemediği 17.266 Sterlin kira borcuna ilaveten, 1177.87 Sterlin gecikme faizi ödemesi gerektiğini, Da-vacının, Davalı 1'in kira sözleşmesinin kira şartlarını ihlal ettiği cihetle, 5.11.2004 tarihli kira sözleşmesini fesh ve iptal etmek için Davalı 1 ve/veya Davalılara 11.1.2008 tarihinde bir ihbar göndererek, Davalıların konu taşınmaz malı 7.12.2007 ve/vey-a 12.1.2008 tarihinden itibaren mütecaviz sıfatı ile tasarruflarında bulundurduklarını bildirdiğini, konu binayı derhal tahliye etmelerini talep ettiği halde, Davalıların konu binayı tahliye etmekten imtina ettiklerini ileri sürmüştür. Davacı, ayrıca, kon-u bina tahliye edilene kadar geçecek süre için de, Davalı 1'in, 1.12.2007 tarihinden itibaren, her ay 2200 Sterlin kullanım bedeli ödemesi gerektiğini iddia etmiştir.

Talep şerhinde Davacı, Davalılar aleyhine; Selimiye Meydanı Sokağı'ndaki 28 numaral-ı binanın tahliye edilerek, tasarrufu boş bir şekilde Davacıya teslim edilmesi, 1.1.2007 tarihinden 30.11.2007 tarihine kadar olan 11 aylık 17,266 Sterlin kira borcu ile 30.11.2007 tarihine kadar olan 1,177.87 Sterlin tutarındaki gecikme faizi borcu olarak- toplam 18.443.87 Sterlin ödenmesi, bu meblağ üzerinden 1.12.2007 tarihinden itibaren %1 gecikme faizi ödenmesi, 1.12.2007 tarihinden itibaren ise, her ay için 2200 Sterlin kullanım bedeli ödenmesi için hüküm verilmesini talep etmiştir.

Davalı tarafında-n dosyalanan müdafaa takriri ile bu iddialar reddedilmiş, fesih işlemlerinin yetkili makam tarafından yapılmadığından veya usule uygun yapılmadığından veya Yönetim Kurulu kararı olmaksızın yapıldığından dolayı geçersiz olduğu, davanın mevsimsiz açıldığı ve-ya dava açma hakkı doğmadığı iddia edilerek, ileri sürülen iptidai itiraz neticesinde, masraflarla davanın reddi talep edilmiştir. Müdafaa Takririne devamla, Davalılar, Davacının tüm iddialarını reddetmişlerdir. Müdafaa Takririne Cevap Layihası ile Davalıl-arın iptidai itirazları reddedilerek, talep takririndeki tüm iddialar tekrar edilmiştir.

Dava dinlendikten sonra, Bidayet Mahkemesi, 29.4.2011 tarihli kararı ile Davacının, dava konusu binanın kayıtlı mal sahibi veya mütevelli veya idarecisi olduğun-u, konu yerin Davalı 1 ile akdedilen 5.11.2004 tarihli bir kira sözleşmesi ile 1.11.2004 tarihinden, 31.10.2014 tarihine kadar 10 seneliğine Davalı 1'e kiralandığını, kira sözleşmesine göre kiraların her ay peşin ödenmesi gerektiğini, kiranın ödenmemesi ha-linde ise Davacının sözleşmeyi feshetme hakkı bulunduğunu kabul ettikten sonra, Davalı 2'nin mukavele tahtında, Davalı 1'e kefil girdiğini, konu yer ile ilgili 30.11.2007 tarihine kadar muaccel hale gelen 18.443.87 Sterlin kira ve faiz borcu bulunduğunu, m-ukavele gereği ödenmeyen kiranın ilk ay aylık %2, daha sonra her geçen ay için %1 nisbetinde faiz taşıdığını kabul ettikten sonra, Bakanlar Kurulu tarafından 7.6.1984 tarihinde çıkarılan Amme Enstrümanı 559/84'de yer alan karar neticesinde, Davacıya ait ol-an binaların 17/81 sayılı Kira Denetim Yasası kuralları dışında kaldığını, bu durumda Davacı tarafından kira mukavelesi feshedildikten sonra, Davalı 1'in mütecaviz konumuna girdiğini, Davalı 1, Emare 1 kira mukavelesi şartlarına uymayarak, emare ihbarda be-lirtilen miktarda aylık kira borçlarını ödemeyince, Davalı 1'e verilen 11.1.2008 tarihli ihbar ile Davacı ile Davalı 1 arasındaki mukavelenin feshedildiğini, konu ihbarı Davalı 1'in aldığını, Davalı 1'in ihbarı aldığı 11.1.2008 tarihi itibarı ile mütecaviz- konumuna girdiği hususunda bulgu yapmıştır.

Davalı 1'in mütecaviz konumuna girdiği tarihten sonra, konu binayı tasarrufunda tutmaya devam ettiği dönem içerisinde, ödemekle mükellef olduğu kullanım bedeli konusunda ise Bidayet Mahkemesi, gerek Davacı- gerekse Davalıların sundukları şahadeti yetersiz bulmuş ve kullanım bedelini, feshedilmiş olan kira mukavelesinde en son ödenmekte olan kira miktarı olarak tespit ederek, 1718 Sterlin tutarındaki bu meblağı, Davalı 1'in kullanım bedeli olarak, konu yeri t-ahliye edip teslim edinceye kadar ödemesi için emir vermiştir.

Bidayet Mahkemesinin bu kararından istinaf eden Davalılar, 4 istinaf sebebi ileri sürmekle birlikte, istinafın dinlenmesi esnasında, istinaflarını 2 başlık altında toplamışlardır. Birinci- başlık altında; İstinaf Eden, Bidayet Mahkemesinin, Davalı 1'in konu binada mütecaviz konumuna girdiği bulgusunun hatalı olduğunu, ikinci başlık altında ise, Bidayet Mahkemesi tarafından tespit edilen kullanım bedelinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

- İstinafın dinlenmesi esnasında, İstinaf Eden; 17/81 sayılı Kira Denetim Yasası'nın korumasına girmeyen bir Davalının, kira mukavelesi feshedildikten sonra, mütecaviz konumuna girdiği bulgusunda, Bidayet Mahkemesinin herhangi bir hatası olmadığını kabul- etmiş ve birinci istinaf sebebinde ısrarlı olmamıştır. Birinci istinaf sebebinden vazgeçildiği için, bu istinaf sebebi ret ve iptal edilir.

İkinci istinaf başlığı altında ele alınan 2, 3 ve 4. istinaf sebepleri ile ilgili olarak, İstinaf Eden; dava kon-usu bina için kullanım bedeli tespit ederken, Davalı tarafından Bidayet Mahkemesi huzurunda şahadet vermeye çağrılan bilirkişi konumundaki Hasan Piro'nun, dava konusu yere çok yakın olan Sabor Restorant'ın kullandığı binanın büyüklüğü ve burası için ödenen- kira miktarı ile ilgili verdiği şahadeti, Bidayet Mahkemesinin dikkate almamakla hata yaptığını ileri sürmüş ve Bidayet Mahkemesi tarafından tespit edilen 1718 Sterlin tutarındaki ara kar ve/veya kullanım bedelinin çok yüksek olduğunu iddia ederek, kullan-ım bedelinin Hasan Piro'nun şahadetinde belirtilen rakam olan 600 Sterlin olarak tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Aleyhine İstinaf Edilen ise; Bidayet Mahkemesinin tespit ettiği rakamın doğru olduğunu kabul etmiştir.

Bidayet Mahkemesinin- kararına bakıldığı zaman, Bidayet Mahkemesi; Davalı Tanığı Hasan Piro'nun, şahadetinde, Sabor Restorant adlı iş yerinin aylık kirasının 600 Sterlin olduğunu söylemiş olmasına rağmen, bu Tanığın, bu konudaki iddiası istintakta reddedildikten sonra, aylık k-irası ile ilgili şahadet verilen yerin kira mukavelesine ulaşılabileceği halde bunun yapılmadığını, Mahkemeye konu yerin kirası ile ilgili tatmin edici şahadet verilmediğini, ayrıca konu yerin kullanım alanı ile ilgili de, Tanığın ölçüm yapmayıp göz kararı- olarak kullanım alanını belirlediğini ifade etmiştir. Bu durumda Bidayet Mahkemesi, bu Tanığın değerlendirmesini yoksun ve gayri ciddi bularak, itibar etmemeyi tercih etmiştir.

Bidayet Mahkemesi, Yargıtay/Hukuk 12/82 (D.11/82)'den alıntı yaparak, sö-zleşmede yer alan kira bedelinin, makul bir surette kullanım bedelini temsil etmesi halinde, bu kira bedelinin de kullanım bedeli olarak kabul edilebileceğini belirtmiş ve kullanım bedeli ile ilgili gerek Davacı gerekse Davalıların şahadetlerini tatminkar -bulmayarak, Davacının zarar ziyanını karşılayacak makul kullanım bedelinin, Davalı No.1'in, mütecaviz konumuna düştüğü 1.1.2008 tarihinde, taraflar arasında fesh edilen sözleşmede belirlenen kira bedeline denk geldiğine dair bulgu yapmış ve bu bulgu netice-sinde Davalılar aleyhine hüküm vermiştir.

Huzurlarında şahadet veren tanıklara inanıp inanmama veya verilen şahadeti ikna edici veya taminkar bulup bulmama yönünde Bidayet Mahkemesi bulgularına, esasen tanıkları görme ve değerlendirme olanağı Biday-et Mahkemesinde olduğu nedeniyle, Yargıtayın müdahale etmesi için, Bidayet Mahkemesinin hata yaptığına ikna olması gerekir. Huzurumuzdaki istinafa baktığımız zaman, Bidayet Mahkemesinin, gerek Davacı Tanığı Mustafa Arşanlı, gerekse Davalı Tanığı Hasan Piro-'nun şahadetlerini incelediğini, Hasan Piro'nun Sabor lokantasının kira değeri ile ilgili şahadetinin hearsay olduğu gerçeği ışığında, bu şahadeti kabul etmemekle Bidayet Mahkemesinin hata yapmadığını, bir binanın alanının belirlenmesinin göz kararı ile ya-pılamayacağını söyleyen Bidayet Mahkemesinin bu konuda da hatası olmadığını kabul ederiz. Bilirkişi kabul edilen bir tanığın, her söylediğinin doğru kabul edilmesi gerekmez. Bilirkişi tanık, söyleyeceklerini kabul edilebilir nitelikte şahadet olarak mahke-meye sunması gerekir. Bilirkişinin her söylediğinin kabul edilmesi halinde, mahkeme kendi takdirini bilirkişinin takdirine teslim etmiş olur ki, bu anlayışın, KKTC Mahkemelerinde kabul görmesi mümkün değildir.

Netice itibarıyla, huzurunda kullanım b-edeli ile ilgili şahadeti yetersiz bulan Bidayet Mahkemesinin, kullanım bedelini Davacı ve Davalı arasında akdedilen ve fesh edilmemiş olasaydı, kullanım bedeli tespit edilecek tarihte, geçerli olacak sözleşmeye bakarak, Davacının, dava konusu binayı kulla-namaması nedeniyle zararını ölçen kullanım bedelini tespit eden Bidayet Mahkemesinin hata yaptığına ikna edilmiş değiliz. Bu durumda, İstinaf Edenin ikinci başlık altında sunduğu 2,3 ve 4. istinaf sebepleri de ret ve iptal edilir.
Sonuç itibarıyla, İsti-naf Edenin istinafı ret ve iptal edilir.

İstinaf masrafları ile ilgili emir verilmez.




Narin F. Şefik Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan
Yargıç Yargıç Yargıç


27 Mart,2012




7






Full & Egal Universal Law Academy