Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 63/2004 Dava No 1/2005 Karar Tarihi 01.04.2005
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 63/2004 Dava No 1/2005 Karar Tarihi 01.04.2005
Numara: 63/2004
Dava No: 1/2005
Taraflar: Halil İbrahim Şevket ile Haluk S. Özmusaoğulları
Konu: Sözleşme Hukuku - Ara Emri
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 01.04.2005

-D.1/2005 Yargıtay/Hukuk 63/2004
(Lefkoşa Dava No: 745/2004)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Metin A. Hakkı, Şafak Öneri, Necmettin Bostancı.
İstinaf eden: Halil İbrahim Şevket, Lefkoşa
- (Davalı 1)
ile -
Aleyhine istinaf edilen: Haluk S. Özmusaoğulları, Girne
(Davacı)

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Serhan Çınar
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Tahir Seroydaş ve Av-ukat Aliriza Görgün.-
-

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Başkanı Taşkent M. Akif'in 745/04 sayılı davada dosyalanan 14.5.2004 tarihli istidada 6.8.2004 tarihinde verdiği karara karşı Davalı 1 tarafından yapılan istinaftır.


-----------------


K A R A R


Metin A. Hakkı: Bu istinafın k-ökeninde yatan olguları aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür:

Aleyhine İstinaf Edilen Davacı, 20.2.2004 tarihinde, Usulü Mahkeme Nizamları Emir 2 Nizam 1'e istinaden Davalılar aleyhine dosyaladığı bir dava ile aynen aşağıdaki şekilde bir emir veya h-üküm talep etti:-

"A. Taraflar arasında aktolunan ve 22.5.2003 tarihli
ek sözleşme ile tadil edilen 23.9.2002 tarihli
yazılı sözleşmenin, sözleşmeye konu ve/veya
Davacının Davalı 1'den 177.378 Amerikan Doları
kar-şılığında satın aldığı Davalı 2'ye ait
6.126.131 adet ve Davalı 3'e ait 472.500 adet
hisse payının ve/veya Davalı 1'in sahip olduğu
tüm hisselerin Davalılar tarafından Davacı
adına devir ve tescili yapılmak suretiyle m-ezkûr
sözleşmenin aynen ifası (spesific performans)
hususunda bir emir veya hüküm verilmesi,

B. Davalı 1'in ve/veya Davalıların mezkûr hisseleri
Davacıya devretmekten imtina etmelerinden dolayı
ve/veya devredincey-e kadar Davacının düçar olduğu
ve/veya olacağı zarar ziyanın tazmini ve/veya özel
veya genel zarar ziyan"


Mezkûr dava Davalılara tebliğ edildikten sonra ve henüz tafsilâtlı Talep Takriri ile Davalıların Müdafaa Takrirleri dosyalan-madan, bir başka deyişle dava layihaları tamamlanmadan, Davacı 14.5.2004 tarihinde Mahkemeye dosyaladığı çift taraflı bir istida ile aynen aşağıdaki şekilde bir de ara emri talebinde bulundu:

"a) Yukarıda sayısı ve ünvanı verilen dava bir neticeye
- bağlanıncaya kadar dava mevzuu ve/veya taraflar
arasında aktolunan ve 22.5.2003 tarihli ek sözleşme
ile tadil edilen 23.9.2002 tarihli yazılı satış
sözleşmesi ile Davacının Davalı 1'den 177.378 Amerikan
Doları ka-rşılığında satın aldığı sırası ile Davalı 2'ye
ait 6.126.131 adet ve de Davalı 3'e ait 472,500 adet
hisse payının ve/veya hissenin, Davalı Müstedaaleyh
1'e bahşettiği oy kullanma haklarını, Davalı No.2'nin
ve/veya No.3'ü-n olağan ve/veya olağanüstü genel
kurullarında şahsen ve/veya vekil ve/veya proksi
marifeti ile kullanmaktan men edilmesi".


Sözü edilen istida Davacı Müstedinin yaptığı 12.5.2004 tarihli bir yemin varakası ile desteklenmektedir. - Davalı 1 ve 3 21.6.2002 tarihinde Mahkemeye dosyaladıkları ve Davalı 1 Müstedaaleyhin aynı tarihli bir yemin varakası ile desteklenen bir itirazname ile mezkûr istidaya itiraz edeceklerini bildirdiler. Aynı şekilde Davalı 2 Müstedaaleyh de Davalı 2 bank-anın Genel Müdürü Taştan Altuner'in yaptığı 23.6.2004 tarihli bir yemin varakası ile desteklenen bir itiraznameyi Mahkemeye dosyalamıştır.

Zabıtların tetkikinden öyle görülüyor ki istidanın duruşmasına 14.7.2004 tarihinde Lefkoşa Kaza Mahkemesinde -başlanmış, birkaç celse devam edip kararı da 6.8.2004 tarihinde verilmiştir. Duruşma esnasında Davacı Müstedi tarafından Davacı Müstedi dahil, 2 kişi alt Mahkemede şahadet vermiştir. Davalı Müstedaaleyhler tarafından ise Davalı Müstedaaleyh 1 dahil, 2 şa-hit duruşma esnasında alt Mahkemede şahadet vermiştir. İlâveten taraflarca dosyada görülen ve evraklardan oluşan 14 adet emare duruşma esnasında Mahkemeye ibraz edilmiştir. Alt Mahkeme, önünde ibraz olunan şahadet, yemin varakaları ve emareleri değerlend-irdikten sonra 6.8.2004 tarihinde aynen aşağıdaki şekilde bir emir vermiştir.

".... Netice itibarı ile, tüm yukarıda söylenenler,
sunulan şahadet ve ibraz olunan emareler
muvacehesinde Müstedi istidasında muvaffak olmu-ştur
ve talep ettiği şekilde bir emir elde etmeye hak
kazanmıştır. Keza Müstedi istidasında muvaffak
olduğu cihetle istida masraflarına da hak kazanmıştır.
Bu nedenle;

155.328 Amerikan Doları bugünde-n itibaren en geç
8 iş günü içerisinde Mahkeme veznesine yatırmak
şartına tabi olarak dava bir neticeye bağlanıncaya
kadar, Müstedinin Müstedaaleyh No. 1'den satın aldığı
sırası ile Müstedaaleyh No.2'ye ait 6.126.121 adet
ve Müstedaaleyh No.3'e ait 472.5-00 adet hisse payını ve/veya hissenin Müstedaaleyh No.1'e bahşettiği oy kullanma haklarını Müstedaaleyh No.2'nin ve/veya No.3'ün olağan ve/veya olağanüstü genel kurullarında şahsen, veya vekil, ve/veya proksi marifeti ile kullanmaktan men edilmesi ve/veya -Müstedinin arzu istek ve talimatları doğrultusunda kullanmasına emir verilir.

Yukarıda belirtilen süre zarfında öngörülen bedelin
Mahkeme veznesine yatırılmaması halinde bu emrin
kendiliğinden ortadan kalkmasına emir verilir.

İstida masrafları Müs-tedaaleyhler tarafından Müstediye
ödenecektir. Bu hususta hazırlanacak bir masraf
listesi Mukayyit tarafından tax yapılacaktır."
Alt Mahkeme kararından yapılan alıntıdan da görülebileceği gibi alt Mahkeme, talep olunan ara emrini, Mahkemeye kar-ar tarihinden itibaren 8 iş günü zarfında Davacı Müstedinin 155.328 Amerikan Doları yatırması şartına tabi olarak vermiştir.

Kendilerini bu karardan mağdur hisseden Davalı Müstedaaleyhlerin 3'ü de, sözü edilen alt Mahkeme kararına karşı Yüksek Mahke-meye Yargıtay/Hukuk 63/2004, Yargıtay/Hukuk 64/2004 ve Yargıtay/Hukuk 65/2004 sayılı istinaflar ile istinaf etmiş durumdadırlar. Tüm sözü edilen istinafların istinaf nedenleri birbirinin benzeridir. Bu nedenle istinaflar duruşma olarak İstinaf Mahkemesi -tarafından 15.12.2004 tarihine tayin edilmiş ve o tarihte tüm taraf avukatlarının muvafakatı ile ana dosya durumunda bulunan ve yukarıda ünvan ve sayısı gösterilen Yargıtay/Hukuk 63/2004 sayılı istinaf ele alınmış, Yargıtay/Hukuk 64/2004 ve Yargıtay/Hukuk -65/2004'de istinaf edenlerin avukatları da bu duruşmada hazır bulunarak, istinafla ilgili görüşlerini Mahkemeye belirttikten sonra bu istinafın karara bağlanması ve verilecek olan kararın mutadis mutandis diğer istinaflara da uygulanması hususunda Mahkemen-in izni ile tüm taraflar arasında bir mutabakat sağlanmıştır. Yargıtay/Hukuk 63/2004 sayılı istinafta yakınma nedenleri, bir başka deyişle istinaf sebepleri, 19 adet olarak görülmekle beraber taraflar istinafın duruşmasında yakınmalarını şu 3 ana başlık a-ltında toparlamışlardır. Şöyle ki:

Ara emri kriterleri açısından dikkate alınması gereken Davacı Müstedinin ciddi ve haklı bir dava sebebi olup olmadığı ve telâfisi imkânsız durumun doğup doğmayacağı hususunda alt Mahkemenin varmış olduğu bulgular hatalı-dır.
Yüksek Mahkemenin, ara emri ile ilgili kriterlerinin yanısıra status quo'nun muhafazası ile ilgili koymuş olduğu prensipleri alt mahkeme uygularken hata yaptı.
Satış bedeli ödenmeden hisseler ile ilgili oy hakkının kullanılmasının engellenmesi veya bu- oy hakkının ne şekilde kullanılması yönünde alt Mahkemenin verdiği emir hatalıdır.

Bu istinaf sebepleri muvacehesinde ve tarafların
argümanları ışığında, zabıtları ve emareleri değerlendirerek bu istinafı karara bağlamak görevimizdir. Bunu yapmadan önce- tablonun tamamlanması açısından şunu da belirtmekte yarar vardır ki istinafın duruşması esnasında emareler arasında yer almayan ancak tüm tarafların alt Mahkemedeki duruşma esnasında sözünü ettiği Davalı 1 Müstedaaleyh ile Davacı Müstedi arasında akdedile-n 22.5.2003 tarihli "ek sözleşme" tüm tarafların muvafakatı ile istinafın duruşması esnasında İstinaf Mahkemesine ibraz edilmiş ve emare 15 olarak kabul edilip dosyalanmıştır. Yine şunun da belirtilmesi yerinde olur ki, taraflar meselenin kökeninde yatan -ve ihtilâf konusu olmayan olguları Yüksek Mahkemeye kolaylık olsun diye özetlemişler ve tüm tarafların muvafakatı ile Mahkemeye yazılı olarak beyan etmişlerdir.

İstinaf nedenlerini tezekkür etmezden önce bu istinafın duruşmasında müşahade ettiğimiz- ve bir daha tekerrürünü görmeyi arzu etmediğimiz bir hususu alt Mahkemelere ikaz mahiyetinde söylemeyi uygun gördük. Alıntısı yukarıda verilen istinaf konusu alt Mahkeme kararı 1.ci paragrafının sonunda şöyle bir cümle içermektedir: Davalı 1 Müstedaaleyh-in isminde kayıtlı hisse senetlerini 'Müstedinin arzu istek ve talimatları doğrultusunda kullanılmasına emir verilir'. Böyle bir emir verilmesi Müstedinin talebinde yer almadığı bir yana, denetlenmesi imkânsız olan bir emirdir. Davaya Davalı 3 sıfatı ile- taraf Asdemir Ltd'in Anayasası ve Tüzüğü (Memorandum and Articles of Association) emare 11 olarak emareler arasında yer almasına rağmen, Davalı 2 sıfatı ile davaya taraf Asbank Ltd'in Anayasası ve Tüzüğü emareler arasında yer almamaktadır, bir başka deyiş-le taraflarca Mahkemeye ibraz edilmemiştir. Dolayısıyla Asbank Ltd'in genel kurul toplantılarında oyların açık oylamı gizli
oylamı kullanılması gerektiği bizce meçhuldür. Asdemir Ltd'in ise tüzüğünde bu konuyu düzenleyen özel bir madde yoktur. Bu durum-da Fasıl 113 Şirketler Yasasına ek "table A' hükümlerinin şirkete şamil olup olmadığına bakılmaksızın esas Şirketler Yasasının konuya şamil hükümlerine göz atmada bir fayda vardır. Fasıl 113'ün 131 ve 132. maddeleri, Kıbrıs'ta kayıtlı herhangi bir şirketi-n anayasa veya tüzüklerinde bu şirketlerin genel kurul toplantılarında hissedarların oylarını açık oyla kullanacağını öngören bir maddenin mevcut olması halinde dahi, Şirketler Yasasının 131. maddesi hükümlerine göre maddede öngörülen şartlara tabi olarak,- herhangi bir hissedarın oyların gizli oyla verilmesini talep etme hakkı olduğu yasada tanınmıştır ve herhangi bir şirketin tüzüğünde bunun aksini düzenleyen bir hükmün mevcut olması halinde o hüküm de geçersizdir, yasanın tanıdığı gizli oy hakkı geçerlidi-r. Bu durumda alt Mahkemenin Davalı Müstedaaleyh I'in Davalı 2 ve 3 Müstedaaleyh şirkette ismine kayıtlı hisseleri "Müstedinin arzu istek ve talimatları doğrultusunda kullanmasına emir verir" emri havada kalan ve denetlenmesi imkânsız olan bir emirdir. M-ahkemeler ise denetlenmesi ve icrası imkânsız emirler vermezler ve vermekten de kaçınmalıdırlar. Dolayısıyla istinaf konusu alt Mahkeme kararının bu kısmı yanlıştır ve verilmemeli idi, çünkü gizli oy yasa gereği bir hak olduğuna göre denetlenmesi de imkân-sızdır. Bu hatayı gidermek de bu Mahkemenin görevidir. Bu durumda istinaf konusu alt Mahkeme kararının bu kısmını iptal ederiz. Bu hatayı düzelttikten sonra istinaf nedenlerini inceleyerek istinafı karara bağlamalıyız.

İstinaf nedenleri incelend-iğinde 1 ve 2. istinaf nedenlerini en sona bırakmayı ve 3. istinaf nedenini önce tezekkür etmeyi uygun gördük, çünkü 1 ve 2. istinaf nedenlerini tezekkür ederken davanın esası ile ilgili birtakım yorumlar yapmak ve alt Mahkemeyi, davanın esasının dinlenme-ye geldiğinde istenmedik etki altında bırakabileceğimiz görüşündeyiz. İstinaf eden, 3'üncü istinaf sebebinde muvaffak olmazsa, haliyle diğer istinaf nedenlerini de inceleyeceğiz. Ancak alt Mahkemeye ışık tutma amacıyla ileride davanın esasını dinlerken, -istinafın dinlenmesi esnasında bizim müşahade ettiğimiz aşağıdaki hususlara alt Mahkemenin dikkatini çekmeyi uygun gördük:- Taraflar arasında akdedilen 23.9.2002 tarihli esas sözleşme emare 6 olarak emareler arasında durmaktadır. Bunun üstünde ön sayfada- "subject to contract" diye bir ibare yer almaktadır. Bunu kim yazdı? Anlaşmanın bir parçası mı? Bizce meçhuldur. Ancak sözleşmeye taraf kişilerin müşterek iradesini temsil ediyorsa emare 6 sözleşmenin ne derece geçerli olduğu sual işareti teşkil edecekt-ir. Aynı şekilde emare 6'nın 2 ve 7. paragrafları Fasıl 149 Contract Law'ın 4. kısmının (Bak: sayfa 17 ve 18) öngördüğü anlamda 'contingent condition' teşkil edebileceği ve dolayısıyla orada öngörülen şartların yerine gelmesi halinde sözleşmenin geçerlili-k kazanacağı, bunlar gerçekleşmeden mukavelenin hayata geçmediği veya bağlayıcı olmadığı düşünülebilir. İlâveten Davacı Müstedinin Emare 6 mukaveleyi şahsı ve mukaveleye taraf olmayan meçhul kişiler namına imzalamış olduğu görülmektedir. Buna mevzuatımız- ne derece ve hangi şartlarla cevaz verir sorusu akla gelir ve bunlar ciddi ve davanın esasında tartışılıp karara bağlanması gereken hususlardır. Bu hususlara alt mahkemenin dikkatini çektikten sonra ve bunları incelemekten özellikle kaçınarak 3. istinaf -sebebini tezekkür edebiliriz.

3. istinaf nedenini hukuki açıdan incelemeden önce ihtilâf konusu olmayan ve o istinaf nedeninin kökeninde yatan olguları sıralamada fayda vardır. Tarafların müştereken Mahkemeye beyan ettiği bu istinaf nedenini ilgilen-diren olgular şöyle özetlenebilir:

Davacı ile Davalı 1, 22.9.2002 tarihinde, Davalı 1'in, Asbank Ltd. ve Asdemir Ltd.'de sahip olduğu sırası ile 6.126.131 adet ve 472.500 adet hisse senetlerini toplam 177.328 Amerikan Dolarına Davacıya satması hususu-nda taraflar anlaştı. Bilâhare 22.5.2003 tarihinde aynı taraflar arasında bir ek sözleşme yapıldı. Ek sözleşmenin 2. maddesine göre satış bedelinin tümü 21.6.2003 tarihine kadar ödenmesi öngörülüyordu. Ancak alt Mahkemede bu davanın dosyalandığı 20.2.20-04 tarihine kadar, Davalı 1'e 20.5.2003 tarihinde 10.000 Dolar ve bu tarihten önce de 10.000 Dolar olmak üzere toplam 20.000 Amerikan Doları Davacı tarafından ödendi. Bir başka deyişle satış bedelinin tümü taraflar arasında öngörülen tarihte ödenmedi. Da-vacı Müstedinin bütün iddiası talep ettiği ara emrini almak için konu satış mukavelesi akdolunduktan sonra Davacı Müstedi, hissedarlar sicilinde Davalı 1 Müstedaaleyhin satılan hisselerin kayıtlı mal sahibi olduğu görülmesine rağmen kendisinin de bu hissel-erde bir "equitable" mülkiyeti olduğudur. Uygulamakla yükümlü olduğumuz mevzuat arasında 9/76 sayılı Mahkemeler Yasasının 38. maddesi mucibince Nisfet Hukuku (equity)'nin de olduğu doğrudur ve bu husus tartışma konusu yapılamaz. Ancak talep olunan ara em-rinin verilebilmesi için bu prensibe göre satış bedelinin tümünün satıcıya ödenmiş olması gerekir. Halbuki bu meselede böyle bir durum yoktur. Tam tersine satış bedelinin tümü ödenmiş değildir. Konuya ilişkin olarak Palmer's Company law, 21. baskı sayfa- 332 ve 333'de aynen şöyle demektedir:

"Once the contract has been entered into the
transferee has an equitable title to the shares and
the transferor holds them, until registration, as
trustee for the transferee. However, until t-he
purchase price is fully paid the seller remaining
on the register is entitled, vis-a-vis the purchaser,
to vote in respect of the shares without reference
to the wishes of the purchaser." (italics supplied)


Aynı prensip Penni-ngton's Company Law, 4'üncü baskı sayfa 323 ve 324'de benimsenmiştir ve yine Boyle & Sykes on Companies, 42. baskı sayfa 371'de aynen şöyle demektedir:

"Voting rights are subject to slightly different
principles. The vendor, while he remains -the
registered holder, is from the company's point of
view the person entitled to exercise the voting
rights attached to the shares. The purchaser
acquires the right to direct how the votes should be
cast, not when the beneficia-l ownership passes to
him, but when he has paid the full purchase price
for the shares." (italics supplied)


İlâveten bu konu İngiltere'de 1962'de Musselwhite and Another v. Musselwhite and Son Ltd. (Bak: Law Reports, Chancery Division (19-62) sayfa 946) tartışılmış ve yukarıda sözü edilen prensip benimsenmiş veya teyit edilmiştir. Bu durumda istinaf konusu meselede ara emri dosyalandığında satış bedelinin tümü Davacı Müstedi tarafından bir tamam ödenmediğine göre Davacı Müstedinin böyle bi-r ara emri talep etmeye hakkı yoktu ve alt Mahkeme kendine ara emri vermekle hata etmiştir. Bu hatayı düzeltmek de bize düşer. Bu karara vardıktan sonra diğer istinaf nedenlerini tezekkür etmeye gerek kalmamıştır.

Netice olarak istinaf konusu 6.8.2-004 tarihli Lefkoşa Kaza Mahkemesinin verdiği ara emri iptal edilir. İstinaf masrafları ile ilgili herhangi bir emir vermemeyi ve bu hususu davayı dinleyecek olan alt Mahkemeye bırakmayı uygun görürüz.




Metin A. Hakkı Şafak Öneri Necmetti-n Bostancı
Yargıç Yargıç Yargıç


4 Ocak, 2005





















-










10



-


Full & Egal Universal Law Academy