Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 62/2013 Dava No 45/2016 Karar Tarihi 06.12.2016
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 62/2013 Dava No 45/2016 Karar Tarihi 06.12.2016
Numara: 62/2013
Dava No: 45/2016
Taraflar: Berkant Şensönmez ile Şükrü Güvercin, Malik Doğru Terekesinin Tereke İdare Memuru sıfatıyle ve diğerleri arasında.
Konu: Dependants - Müteveffanın yardım ve desteğine muhtaç kişi - Tazminat talebi - Çoğaltıcı rakamın belirlenmesi - Tazminatın paylaştırılması - Katkısal kusurun tazminattan düşülmesi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 06.12.2016

- D. 45/2016Yargıtay/Hukuk No: 62/2013
(Girne Dava No: 2105/2010)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti: Ahmet Kalkan, Gülden Çiftçioğlu, Bertan Özerdağ.

İstinaf eden: Berka-nt Şensönmez, Girne
(Davalı)
-ile-
Aleyhine istinaf edilen:No. 1- Şükrü Güvercin, Malik Doğru
Terekesinin Tereke İdare Memuru
sıfatıyla, Girne.
- No.2- Mehriban Doğru (Yetkili vekili
ve/veya Yasal Vekili Ahmet
Arslan vasıtasıyla), Hatay-
Türkiye
No.3- Melike -Doğru (Yasal Vasisi
ve/veya en yakın arkadaşı
annesi Mehriban Doğru
vasıtasıyla, Hatay-Türkiye
No.4- Mehmet Doğru, Hatay - Türkiye
- No.5- Meryem Doğru, (Yetkili vekili
ve/veya Yasal Vekili Mehmet
Doğru vasıtaısıyla, Hatay-
Türkiye.
(Davacılar)
A r a s ı n- d a.

İstinaf eden hazır değil namına: Avukat Erdaş Erbilen
Aleyhine istinaf edilen No.4 ve 5 hazır değil namına: Avukat Enver Öztürk.

Girne Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Talat Usar'ın 2105/2010 sayılı davada 20.02.2-013 tarihinde verdiği karara karşı Davalı tarafından yapılan istinaftır.

--------------

K A R A R

Ahmet Kalkan: Bu istinafta, Mahkemenin hükmünü, Sayın Yargıç Gülden Çiftçioğlu okuyacaktır.

Gülden Çiftçioğlu: Huzurumuzdaki istinaf, Davacı No.1,2,3-,4 ve 5'in (Aleyhine İstinaf Edilen) Girne Kaza Mahkemesinde Davalı (İstinaf Eden) aleyhine ikâme etmiş olduğu 2105/2010 sayılı davada, Mahkemenin 20/2/2013 tarihinde verdiği hükümden dolayı Davalı tarafından yapılmıştır.

İSTİNAFA İLİŞKİN OLGULAR -
Davacı No.1,2,3,4 ve 5'in Davalı aleyhine ikâme ettiği istinafa konu bu davadaki, Tafsilatlı Talep Takririnde: Davalının, 21.2.2010 tarihinde, Lefkoşa - Girne Anayolunun 17-18. kilometreleri arasında, Lefkoşa istikametine doğru yolun sol şeridinde, AG -707 plaka numaralı aracı, gereken azami dikkat ve ihtimamı göstermeksizin veya dikkatsiz veya kanuni vazife ve vecibelerine aykırı kullanarak, geri Girne istikametine dönmek için yolun sağ şeridine geçtiği esnada, Lefkoşa istikametine doğru seyreden Müteve-ffa Malik Doğru kullanımındaki motosikletin önünü tıkaması sonucu bir trafik kazasına sebebiyet verdiğini ve meydana gelen trafik kazası neticesinde Malik Doğru'nun kaza mahallinde almış olduğu yaralara dayanamayarak vefat ettiğini ileri sürerek, Müteveff-anın Tereke İdare Memuru sıfatıyla ve/veya Müteveffanın maddi yardım ve desteğine dayanan ve bu destek ve yardımdan yoksun kalan kişiler sıfatıyla, Davalıdan özel ve/veya genel tazminat talep etmişlerdir.

Davalı ise dosyaladığı Müdafaa ve Mukabil Dava T-akririnde, Davacıların Tafsilatlı Talep Takririndeki iddialarını ret ve inkâr ederek, Mukabil Dava yolu ile, kaza sonucu aldığı yaralardan ötürü genel zarar-ziyan, aracına olan hasar neden ile özel zarar-ziyan talep etmiştir.

Davacılar ise Müdafaaya Cev-ap ve Mukabil Davaya Müdafaa Takririnde, Davalının Müdafaa ve Mukabil Dava Takririnde ileri sürdüğü tüm iddiaları ret ve inkâr ederek, Tafsilatlı Talep Takririndeki iddiaları tekrarladıklarını beyan etmişlerdir.

Tarafların muvafakatı ile kusur oranların-ın tespiti için yapılan duruşma sonucunda 14.11.2012 tarihinde verilen karar uyarınca, Davalının kazanın oluşumundaki kusur oranı %60, Müteveffa Malik Doğru'nun kusur oranı ise %40 olarak tespit edilmiştir.

Ardından yapılan duruşma neticesi Alt Mahkeme,- 20.2.2013 tarihinde, Davalının Davacı No.1'e 3405 TL hayat intizarı ve 900 TL özel zarar-ziyana dair tazminat; Davacı No.2'ye 79,932.50 TL Genel Tazminat; Davacı No.3'e 73,672.50 TL Genel

Tazminat; Davacı No.4'e 13,625 TL Genel Tazminat, Davacı No. 5'e -13,625 TL Genel Tazminat ödenmesi için hüküm ve emir vermiştir.

İstinaf 20.2.2013 tarihli karardan yapılmış olup, İstinaf Eden/Davalı istinafın duruşmasında, Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı No.2 ve 3 aleyhindeki istinafını geri çektiğini beyan etmesi üzer-ine, Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı No.2 ve 3 aleyhindeki istinaf geri çekildiği cihetle masrafsız ret ve iptal edilmiştir.

Alt Mahkemenin yaptığı bulgulara göre ihtilafsız olguları aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür (Mavi 126):

Müteveffa 1.1.1982 -doğumlu olup, konu kazanın meydana geldiği 21.2.2010 tarihinde 28 yaşında idi. T.C. vatandaşı olan Müteveffa, küçük yaşlardan beri KKTC'de çalışmakta ve demircilikle iştigal etmekte idi. Herhangi bir sağlık sorunu olmayan Müteveffa genç ve sağlıklı biriydi-. Eşi Davacı No.2 ise 14.11.1984 doğumlu olup kaza tarihinde 25 ½ yaşında idi. Davacı No.3 ise Müteveffanın kız çocuğu olup kaza tarihinde henüz doğmamıştı. Doğum tarihi ise 5.7.2010 tarihidir. Davacı No.4 ise Müteveffanın babası olup duruşma tarihinde 65 -yaşında idi. Davacı No.5 ise Müteveffanın annesi olup duruşma tarihinde 67 yaşında idi.
Alt Mahkeme kararında; Müteveffanın eşi Davacı No 2, kızı Davacı No.3 yanında, Davacı No.4 babası ve Davalı No.5 annesini de Müteveffanın "maddi yardım ve desteğine mu-htaç

kimseler" (dependants) olarak değerlendirdi ve Davacı No.4 ve No.5 lehine de genel tazminata hükmetti.

Alt Mahkemenin istinaf edilmeyen bulgularına göre, Müteveffanın aylık kazancı, kazanın meydana geldiği tarihte 1500 TL idi. Alt Mahkeme kararında-, Müteveffanın kazanın meydana geliş tarihi olan 21.2.2010 tarihi itibarı ile aylık maaşının 1500 TL olduğu hususunun taraflar arasında ihtilaflı olmadığını ve Müteveffanın duruşma tarihindeki kazancının ise bu miktardan fazla olup olmadığı hususunda Mahke-meye şahadet sunulmadığını dikkate alarak, hesaplanacak tazminat açısından Müteveffanın aylık gelirinin 1500 TL olarak dikkate alınmasının uygun olduğu hususunda bulguya varmıştır (Mavi 122).

Alt Mahkeme, kararında, hesaplanacak tazminat için Müteveffanı-n aylık gelirinin 1500 TL olduğu hususunda bulgu yaptıktan sonra, Müteveffanın anne ve babası olan Davacı No.4 ve 5'e Müteveffanın aylık 1500 TL'lik kazancından ayda toplam 250 TL yardım yaptığı hususunda bulguya varmıştır. Akabinde de Davacı No.4 ve 5'in -duruşma tarihine kadar geçen 29 aylık süre için uğradığı zararı 29 x 250/2=3625'er TL olarak tespit etmiştir. Alt Mahkeme kararında, Davacı No.2'nin kaza tarihinden Davacı No.3'ün doğum tarihine değin geçen süre için uğradığı genel zarar-ziyanı 4000 TL, Da-vacı No.3'ün doğum tarihinden duruşma tarihine kadar geçen 29 aylık süre için Davacı No.2 ve 3'ün ölüm nedeni ile uğradıkları zarar-ziyanı ise 14,500'er TL olarak belirlemiştir.

Alt Mahkeme kararında, çoğaltıcı rakamı 16 olarak tespit edip bulgu yapmıştı-r. Alt Mahkeme çoğaltıcı rakamı tespit ederken, Müteveffanın annesinin 67, babasının 65 yaşında olduğunu dikkate alması yanı sıra, Müteveffanın eşinin duruşma tarihinde 29 yaşında olduğunu, evlenme şansının yaşadığı kırsal bölge dikkate alındığında çok yük-sek olmadığını, Müteveffanın kız çocuğunun ise kaza tarihinde henüz doğmamış olup, 5.7.2010 tarihinde doğduğunu ve Müteveffanın en azından 18 yaşını dolduruncaya kadar veya evleninceye kadar kendisine bakacağını da dikkate almıştır.

Alt Mahkeme kararında- çoğaltıcı rakamı 16 olarak tespit ederek bulgu yaptıktan sonra, Müteveffanın kazancından Davacı No.2,4 ve 5'e ayda yapmakta olduğu katkının ve Davacı No.3 için yapmaya başlayacağına dair bulgu yaptığı katkının toplam miktarı olan 1250 TL'lik aylık katkını-n 1 yıla yansımasını 15,000 TL olarak hesapladıktan sonra, bu rakamı çoğaltıcı rakamla çarparak, çıkan rakam olan 240,000 TL'lik miktardan Müteveffanın kazadaki %40 kusur oranını tenzil ettikten sonra, Davacı No.2,3,4,ve 5'in duruşma tarihinden sonra uğra-yacağı maddi zararı ve dolayısıyla Davacı No 2,3,4,ve 5'e verilecek genel tazminatı 144,000 TL olarak belirlemiştir.

Alt Mahkeme, Müteveffanın kusur oranını tenzil ettikten sonra terekenin hayat intizarı nedeniyle tazminat olarak alacağı 3405 TL'yi Davac-ı No.2 ve 3'ün alacakları tazminattan düştükten sonra, geriye kalan meblağı Davacı No.2,3,4 ve 5 arasında bölüştürerek paylaştırmıştır. Bu paylaştırma çerçevesinde de, Davacı No.4 ve 5'e 10,000'er TL genel tazminat verilmesini, geriye kalan meblağı ise Dav-acı No.2 ve No.3 arasında eşit şekilde bölüştürerek paylaştırmayı uygun ve adil gördüğü hususunda bulgu yapmıştır.

İstinaf Eden/Davalının, Aleyhine İstinaf Edilen No.3 ve 4 aleyhindeki istinafı 3 başlık altında toplanabilir:

Alt Mahkeme, Müteveffanın -anne ve babası olan Aleyhine İstinaf Edilen /Davacı No.4 ve 5'i bu meselede Müteveffanın maddi yardım ve desteğine muhtaç kimse (dependants) olarak kabul etmekle hata etmiştir.
Alt Mahkeme, Aleyhine İstinaf Edilen Müteveffanın anne ve babası Davacı No.4- ve 5 için genel tazminatı takdir ederken çoğaltıcı rakam olarak 16 rakamını tespit etmekle hata etmiştir.
Alt Mahkeme, Aleyhine İstinaf Edilen Müteveffanın anne ve babası Davacı No.4 ve 5 için kaza tarihinden duruşma tarihine kadar geçen süre için maddi k-ayıplarını tespitte hata etmiştir.

İstinaf Eden/Davalı Avukatı istinaftaki hitabında, 1. istinaf sebebi bağlamında; Alt Mahkemenin, Müteveffanın karısı ve çocuğu varken, anne ve babasını Müteveffanın maddi yardım ve desteğine muhtaç kimse (dependants) -olarak kabul etmekle hata ettiğini ileri sürmüştür. Bir anne ve babanın müteveffanın maddi yardım ve desteğine muhtaç kimse (dependants) olarak kabulü için müteveffa tarafından maddi yardım yapılmasının yeterli olmadığını, ana gelirinin bu yardımdan sağla-nmış olmasının gerekli olduğunu iddia etmiştir.
Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı No.4 ve 5 Avukatı ise hitabında, Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası madde 58 tahtında, ebeveynler de destekten yoksun kalmaları halinde parasal kayıplarının tazmini için dava açab-ileceklerini belirterek, Davacı No.4 ve 5'in Müteveffadan destek aldıklarının Alt Mahkeme huzurunda şahadetle kafi derecede ispatlandığını, Alt Mahkemenin şahadetle ilgili bulgularının ise tartışma konusu olmadığını iddia etmiştir.

Alt Mahkeme kararını d-eğerlendirmeye tutmadan önce, Müteveffanın maddi yardım ve desteğine muhtaç kimseler (dependants) ile ilgili yasal durumu düzenleyen Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası'nın 58. maddesine ve bu maddenin mehazına tarihsel süreç çerçevesinde göz atmak yararlı ola-caktır.

"Başkasının Ölümüne Neden Olan Fiil için Belirli Kişilerin Dava Açma Hakkı" yan başlığını taşıyan Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası'nın 58. maddesi şöyledir:
58.(1) Herhangi bir kişinin bir haksız fiil sonucu hayatını kaybetmesi ve böyle bir kişin-in, haksız fiil ölümle sonuçlanmamış olsaydı, haksız fiilden gördüğü bedensel zarar için bu Yasa kuralları uyarınca ölüm tarihinde tazminat istirdat etme hakkına sahip olacak bir kişi olacağı hallerde, söz konusu ölen kişinin kocası, karısı,ebeveyni ve çoc-uğu, söz konusu haksız fiilden sorumlu olan kişiden aşağıda belirtilen kurallar uyarınca tazminat istirdat edebilir:

(a) Dava, ölen kişinin vasiyetnamesinin tenfiz memuru, terekesinin idare memuru veya varisleri tarafından kendi adlarıyla ölenin kocas-ı, karısı, ebeveyni ve çocuğu yararına veya bunlardan hayatta olanlar yararına açılır :

Ancak,bu gibi vasiyetname tenfiz memuru, tereke idare memuru veya varisler tarafından ölüm tarihinden başlayarak altı ay içinde dava açılmadığı takdirde, vasiyetn-ame tenfiz memuru, tereke idare memuru veya varislerin yararlarına dava açabilecekleri tüm kişiler adına bu gibi kişilerin tümü veya herhangi biri tarafından kendi ad veya adlarıyla dava açılabilir.

(b) Bu gibi herhangi bir davada istirdat edilecek tazmin-at, adlarına dava açılan kişilerin müteveffanın ölümüyle fiilen uğradıkları veya ileride uğrayacakları parasal kayıp göz önünde tutularak kararlaştırılır, ve davalıdan istirdat edilmeyen herhangi bir masraf çıkarıldıktan sonra, davayı gören Yargıç tarafın-dan ilgili kişiler arasında paylaştırılır:

Ancak, böyle bir tazminat miktarını takdir ederken -

herhangi bir hayat sigortası (assurance) veya herhangi bir sigorta sözleşmesi uyarınca müteveffanın ölümü üzerine ödenen veya ödenecek olan herhangi bir para- miktarı, ve
müteveffanın cenaze masrafları veya onun adına matem tutulması için ödenen veya ödenmesi gereken herhangi bir para miktarı,
dikkate alınmaz.
(c) Böyle bir davada, davanın kimler adına açıldığı hususunda ve bu kişilerin her birinin ölen kişini-n ölümü nedeniyle uğradığı parasal zarar hususunda tafsilat verilmesi gerekir.





(d) Böyle bir davanın ölenin ölümünden on iki ay içerisinde açılması gerekir.(2) Bu madde amaçları bakımından -
"Çocuk'', herhangi bir torunu, üvey evladı, soydanlığı dü-zgün olmayan çocuğu, kanunen tanınan bir yöntemle evlat edinilmiş bir çocuğu ve ana rahmindeki bir çocuğu da kapsar;
"Ebeveyn" deyimi, bir üvey anne veya babayı ve bir büyükanne veya büyükbabayı da kapsar.
Yukarıda atıfta bulunulan Fasıl 148 Haksız Fiil-ler Yasası'nın 58.maddesi tahtında, herhangi bir haksız fiil neticesi ölen herhangi bir şahıs ölmemiş olsa idi haksız fiili ika eden şahıstan haksız fiil neticesi olarak aldığı bedensel zarar için tazminat almaya hakkı olan hallerde, ölen şahsın kocası, ka-rısı, ana ve babası ve çocukları, ölüm nedeni ile herhangi bir maddi zarar gördükleri takdirde, kaybettikleri ve kaybedecekleri hakiki ve müstakbel maddi zararlarını tazminat olarak alabilirler.

Bu madde amaçları açısından "çocuk" deyimi herhangi bir tor-unu, üvey evladı, soydanlığı düzgün olmayan çocuğu ve ana rahmindeki çocuğu kapsadığı gibi, "ebeveyn" deyimi de bir üvey anneyi veya babayı ve bir büyükanne veya babayı da kapsamaktadır.

Bilindiği üzere, Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası 1 Ocak 1933 tarih-inde yürürlüğe girmiştir. Yasanın "Bir kişinin
ölümüne neden olan eylemle ilgili olarak bazı kişilerin dava

açma hakkını" düzenleyen 58. maddesi, 1953 yılında yapılan 38/53 sayılı Yasa ile değişiklikten önce, yeni 2. fıkrayı ihtiva etmemekte idi.
Ori-jinal Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası'nın 58. maddesinin mehazı olan The Fatal Accidents Act 1846'ın 2. maddesi (section 2) irdelendiğinde, maddede özel olarak belirtilen bazı kimselere, müteveffanın bakmakla yükümlü olduğu kimseler(dependants)olarak, ölü-m dolasıyla uğradıkları
zarar-ziyan için dava açma hakkı vermekte olduğu görülmektedir( Bkz:The Gregor On Damages, 13.ed, para 1184, s.797).
Adı geçen Yasanın 2. maddesinde (Section 2), özel olarak belirtilip dava açma hakkı verilen müteveffanın bakmakla- yükümlü olduğu kimseler ((The entitled dependants) karı (wife), koca (husband), ebeveyn (parent) ve çocuk (child) olarak sayılmıştır.
Aynı Yasanın 5. maddesinde (Section 5) ise, ebeveyn (parents) teriminin büyük ebeveyn (grandparents) terimini ve üvey eb-eveyni (step parents) kapsadığı, çocuk deyiminin ise torunu (grandchild) ve üvey evladı (step child) içerdiği belirtildiği gibi, liberal tutum çerçevesinde The Law Reform (Miscellaneous Provisions) Act 1934 madde 2(1)(section 2(1) vasıtası ile, dependants- olarak telakki edilme hakkına sahip olanların kanuni listesi (statutory list of entitled dependants), "ebeveyn (parent) ve çocuk (child)" tanımı, soydanlığı düzgün olmayan (illegimate) veya evlat edinilen (adoption) çocuğu da kapsayacak şekilde genişletil-miştir.


İngiltere'deki The Law Reform (Miscellaneous Provisions) Act 1934 ile liberal tutum çerçevesinde yapılan değişiklikten sonra da Kıbrıs'ta 1953 yılında, 38/1953 sayılı Yasanın 17. maddesi ile, Haksız Fiiller Yasası'nın orijinal 58 (2) maddesi ip-tal edilerek yeni 58(2) maddesi ilâve edilmek sureti ile dependants olarak telakki edilme hakkına sahip olanların kanuni listesi genişletilerek, "çocuk" deyiminin herhangi bir torunu, üvey evladı, soydanlığı düzgün olmayan çocuğu, yasal biçimde evlat edin-ilmiş çocuğu ve ana rahmindeki çocuğu kapsadığı belirtildiği gibi, "Anne ve Baba" deyiminin de, bir üvey anne veya babayı (step parent) ve bir büyükanne veya babayı (grandparent) da kapsadığı vurgulanmıştır.

Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası'nın 58. madde-sine ve bu maddenin mehazına tarihsel süreç çerçevesinde göz attıktan sonra, huzurumuzdaki meseleyi incelediğimizde, Müteveffanın bakımına muhtaç kimseler diğer bir anlatımla maddi yardım ve desteğine muhtaç kimselerle (dependants) ilgili olarak Fasıl 148 -Haksız Fiiller Yasası'nın 58. maddesinin ortaya koyduğu kanuni liste dikkate alındığında, Müteveffanın anne ve babasının, Müteveffanın bakımına muhtaç kimse (maddi yardım ve desteğine muhtaç kimseler) (dependants) olarak ölüm dolayısıyla uğradıkları zarar--ziyan için dava açma hakkı olduğu açıktır.

Alt Mahkemenin Müteveffanın anne ve babası olan Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı No.4 ve 5'i bu meselede yasal olarak Müteveffanın bakımına muhtaç kimse, diğer bir ifade ile,

Müteveffanın maddi yardım ve desteğ-ine muhtaç kimse (dependants) olarak kabul etmekle hata etmediği sabittir (Bkz:Hukuk/İstinaf 5/75; Hukuk/İstinaf 19/73).

İstinaf Eden Avukatı, istinaftaki hitabında, bir anne ve babanın dependants olarak kabulü için ana gelirinin bu yardımdan sağlanmış- olması gerektiğini ileri sürmüştür.

Gerek yasa gerekse mehazı irdelendiğinde, anne ve babanın (ebeveyn) ölen kişinin bakımına muhtaç kimse (maddi yardım ve desteğine muhtaç kişi) (dependants) olarak dava açma hakkına sahip olan kişiler arasında sayıldığ-ı görülmektedir.

Yukarıda atıfta bulunulan Yasa maddesinden görüleceği üzere, herhangi bir kişinin haksız fiil sonucu hayatını kaybetmesi halinde söz konusu kişinin anne ve babasının da, kocası, karısı ve çocuğu yanında haksız fiilden sorumlu olan kişide-n Yasada belirtilen kurallar uyarınca tazminat talep etme hakkı mevcuttur.

Haksız Filler Yasası'nın 58 (1)(b) maddesinde belirtilen şahıslar kapsamında, anne ve babanın tazminat alabilmeleri için, aynı Yasanın 58 (1)(c) maddesi uyarınca öncelikle, Talep- Takririnde ölüm dolayısıyla uğradıkları veya uğrayacakları maddi zararın tafsilatını vermeleri gerekmektedir. Pek tabiidir ki, duruşma esnasında da, ölüm nedeni ile maddi zarar gördüklerini veya göreceklerini kanıtlamaları gerekmektedir (Bkz:Hukuk/İstinaf- 5/75).

Yukarıda belirtilenler ışığında Alt Mahkeme, Müteveffanın anne ve babası olan Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı No.4 ve 5'i bu meselede Müteveffanın bakımına muhtaç kimse (maddi yardım ve desteğine muhtaç kişi) (dependants) olarak kabul etmekle hata -etmiş değildir.

İstinaf Eden/Davalı, 2. başlık altında; Alt Mahkemenin Müteveffanın anne ve babası olan Aleyhine İstinaf Edilen/ Davacı No.4 ve 5 için de genel tazminatı takdir ederken, çoğaltıcı rakam olarak 16 katsayısını tespit etmekle hata ettiğini -ileri sürmüştür.

2. istinaf sebebini irdelemeye geçmeden önce, Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası'nın 58.maddesi tahtında, müteveffanın bakımına muhtaç kimse (müteveffanın yardım ve desteğine muhtaç kişi) (dependants) olarak, bu kişilerin ölüm dolayısıyla u-ğradıkları zarar-ziyanın, diğer bir ifade ile genel tazminatın nasıl tespit edileceğinin irdelenmesi uygun olacaktır.

Müteveffanın bakımına muhtaç kimselerin (müteveffanın yardım ve desteğine muhtaç kişi) (dependants) müteveffanın ölümü dolayısıyla uğrad-ıkları genel tazminatın nasıl tespit edileceği hususunda ise uygulamada Yasanın aşağıdaki 58(1)(b) maddesi takip edilmektedir.




Yasanın 58(1)(b) maddesi şöyledir:
"Böyle bir davada elde edilecek tazminat, adlarına dava açılan kişilerin müteveffanın ölüm-üyle fiilen uğradıkları veya ileride uğrayacakları parasal zarar göz önünde tutularak kararlaştırılır ve davalının sorumlu tutulmadığı masraflar çıkarıldıktan sonra, davayı gören Yargıç tarafından ilgili kişiler arasında paylaştırılır."

Yukarıdaki Yasa ma-ddesinden görüleceği üzere öncelikle ailenin kaybı bir bütün olarak tespit edilir ( is first to assess the loss to the family as a whole). Daha sonra bu miktar çeşitli dependants'lar arasında bölüştürülerek paylaştırılır ve dependants'lar birey olarak- şahsen uğradıkları zararı almaya hak kazanırlar (Bkz: The Mc Gregor On Damages, 13.ed, para 1191, s.800,801).

Ailenin kaybının bir bütün olarak tespitinde, öncelikle, müteveffanın ölüm günündeki kazancının ve duruşma gününde kazancının ne olabileceği bel-irlenir. Ardından, müteveffanın kazancından yardım görenlere yaptığı yıllık yardım miktarı tespit edilir. Yapılan yıllık yardım miktarı saptandıktan sonra, yardım görenlerin ölüm sebebi ile sağladıkları herhangi bir yıllık maddi yararı da tespit etmek gere-kir. Maddi yarar, maddi zararla mahsup edildikten sonra, geri kalan yıllık miktar uygun bir çoğaltıcı rakamla çarpılarak yekün bir miktar
belirlenir. Daha sonra bu miktar çeşitli dependants'lar arasında Yargıç tarafından bölüştürülerek paylaştırılır (Bkz:- Hukuk/İstinaf 5/75 ).

Çoğaltıcı rakam saptanırken sair hususlar yanında:

Yardımdan mahrum kalanların; ölümden hemen önce aldıkları yardım miktarı.
Aldıkları yardımın artma veya azalma olanağı.
Yardım görenlerin yaşları ve yardım müddetinin ne olabileceğ-i. Hayatta vukuu muhtemel herhangi bir sebepten hayatlarını kaybetme olanağı.
Ölenin yaşı, muhtemel yaşama ve çalışma süresi, öldüğü zaman kazancı veya kazanç kabiliyeti. Kazancın ileride artma veya azalma olanağı, hayatta vukuu muhtemel herhangi bir sebep-ten dolayı kazanç sağlanamayacağı veya hayatı kaybetme ihtimali.
Sağ kalan karının tekrar evlenme olanağı.
Yardımdan mahrum kalanların ölüm sebebi ile sağladıkları maddi yarar dikkate alınır.
İstinaf Eden/Davalının yakınması, Alt Mahkemenin, Müteveffanın -anne ve babası olan Aleyhine İstinaf Edilen/ Davacı No.4 ve 5 için de genel tazminatı takdir ederken 16 katsayısını çoğaltıcı rakam olarak tespit etmekle hata ettiğidir.

Yukarıda ifade ettiklerimizden görüleceği üzere, ailenin kaybının tespiti bir bütün -olarak yapılmakta ve bu hesaplamada tek bir çoğaltıcı rakam kullanılmaktadır.
Alt Mahkemenin kararı irdelendiğinde, çoğaltıcı rakamı tespit ederken yerleşmiş içtihat kararlarını incelediği, meselenin olgularına bu içtihat kararlarındaki yerleşmiş prensipl-eri uyguladığı ve doğru olarak tek bir çoğaltıcı rakam kullanarak ailenin kaybını bir bütün olarak tespit ettikten sonra, bu miktarı Müteveffanın eşi, çocuğu, anne ve babası arasında bölüştürerek paylaştırdığı görülmektedir.

Gerek Yasanın 58. maddesi ger-ekse yerleşmiş içtihadi prensipler dikkate alındığında, Alt Mahkemenin tek bir çoğaltıcı rakam kullanarak ailenin kaybını bir bütün olarak tespit etmesinde hata yoktur.

Huzurumuzdaki meselede Alt Mahkeme doğru olarak Yasanın 58(1)(b)maddesini takip eder-ek, öncelikle ailenin kaybını bir bütün olarak tespit etmiştir. Ailenin kaybını bir bütün olarak tespit ederken, Hukuk/İstinaf 5/75'teki prensipleri doğru bir şekilde uygulayarak, çoğaltıcı rakamı 16 olarak saptamıştır.

Hukuk/İstinaf 5/75'in yukarıda bel-irtilen kıstaslarına göre, çoğaltıcı rakamın tespitinde, yardım görenlerin yaşları ve yardım müddetinin ne olabileceği de dikkate alınmalıdır.

Yukarıdan görüleceği üzere, Müteveffanın anne ve babası Müteveffanın eşi ve çocuğu ile birlikte Davacı konumda- olup, Müteveffanın eşi ve çocuğunun yaşları çoğaltıcı rakamın 16 olarak saptanmasını uygun ve adil hale getirmektedir.

Diğer yandan, Hukuk/İstinaf 5/75'in kıstaslarına göre, ailenin kaybı bir bütün olarak tespit edildikten sonra, bu miktarın dependants-'lar arasında bölüştürülerek


paylaştırılması esnasında, Müteveffanın anne ve babasının yaşları ve yardım müddeti dikkate alınarak, anne ve babaya daha az pay verilmesi gerekmektedir.

Nitekim huzurumuzdaki meselede, ailenin kaybı bir bütün olarak tespi-t edildikten sonra, çıkan miktar çeşitli dependants'lar arasında, Yargıç tarafından bölüştürülerek paylaştırılmıştır. Bu bölüştürülerek paylaştırma esnasında, Müteveffanın anne ve babasının yaşları ve dolayısıyla yardım müddeti dikkate alınarak, anne ve ba-baya daha az pay verilmiştir.
Alt Mahkemenin hesaplamasında yöntem olarak herhangi bir hata yoktur.
Bu durumda İstinaf Eden / Davalının 2. istinaf sebebinin reddi gereklidir ve reddedilir.

3. istinaf sebebi bağlamında mesele irdelendiğinde, Alt Mahkem-enin Davacı No.4 ve 5'in kaza tarihinden duruşma gününe kadarki kaybını hesaplarken, Müteveffanın konu kazada %40 kusuru olduğu hususunu dikkate almadığı görülmektedir.

Alt Mahkemenin kaza tarihinden duruşma gününe kadarki Davacı No.4 ve 5'in kaybını hes-aplamasında yöntem olarak hata olmamakla birlikte, Alt Mahkemenin, Davacı No.4 ve 5'in kaza tarihinden duruşma gününe kadarki kaybını hesaplarken
Müteveffanın konu kazada %40 kusuru olduğu hususunu dikkate almamak ve saptadığı genel tazminattan Müteveffan-ın %40 kusuru nisbetinde bir miktarı indirerek sonuca varmamakla hata ettiği görülmektedir.
Alt Mahkemenin Davacı No.4 ve 5'in kaza tarihinden duruşma tarihine olan kaybı ile ilgili takdir ettiği genel tazminatın 29 ay x 250/2 = 3625 TL -(3625 TL x %40 =1-450 TL) = 2175'er TL 'ye indirilmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla, İstinaf Eden 3. istinaf sebebinde başarılı olmuştur.

Netice itibarıyla:
İstinaf Eden istinafında kısmen başarılı olmuştur.

Davacı No.4 ve 5'in alacağı 13,625'er TL'lik genel tazminat mik-tarı, 12,175'er TL'ye indirilir.

İstinaf Eden istinafında kısmen başarılı olduğu cihetle, Aleyhine İstinaf Edilenler müştereken ve/veya münferiden istinaf masraflarının yarısını ödeyeceklerdir.



Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu Bertan Özerdağ -
Yargıç Yargıç Yargıç




6 Aralık 2016












10
















Full & Egal Universal Law Academy