Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 59/2009 Dava No 13/2011 Karar Tarihi 24.06.2011
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 59/2009 Dava No 13/2011 Karar Tarihi 24.06.2011
Numara: 59/2009
Dava No: 13/2011
Taraflar: KKTCyi temsilen KKTC Başsavcılığı ve Ekonomi ve Maliye Bakanlığı ile Növber Salih, yetkili vekili Avukat Selçuk Gürkan arasında
Konu: Yabancıdan satın alınan taşımaz malı kaydı - Müstedinin taşınmaz malın adına kaydedilmesi talebi - İlk Mahkemenin Müstedi leyhine karar vermesi - Müstedaaleyhin kararı istinaf etmesi - İstinafın kabul edilerek İlk mahkeme kararının iptal edilmesi - Zaman Aşımı
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 24.06.2011

-D.13/11 Yargıtay/Hukuk 59/2009
(Mağusa Genel İstida No: 19/90)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Mustafa H. Özkök, Narin F. Şefik, Hüseyin Besimoğlu.

İstinaf -eden:1. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni temsilen KKTC Başsavcılığı, Lefkoşa
2. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ekonomi ve Maliye Bakanlığını temsilen KKTC
Başsavcılığı, Lefkoşa
(Müstedaaleyh-)

-ile-

Aleyhine istinaf edilen: Növber Salih, Londra, yetkili vekili Avukat Selçuk Gürkan vasıtasıyle,
Girne
(Müstedi)

A r a s ı n d a.


İstinaf edenler namına:K-ıdemli Savcı Pervin Sağlamer
Aleyhine istinaf edilen namına:Avukat Münüre Dağlar.


Gazi Mağusa Kaza Mahkemesi Başkanı Ahmet Kalkan'ın 19/90 sayılı Genel İstidada 17.6.2009 tarihinde verdiği karara karşı Müstedaaleyhler tarafından yapılan istinaftır.


-----------------------

H Ü K Ü M

Mustafa H.Özkök: Bu istinafta Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Hüseyin Besimoğlu okuyacaktır.
Hüseyin Besimoğlu: Bu istinaf, Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedinin 26.1.1990 tarihli 19/90 no'lu istidası gereğince Ga-zi Mağusa Kaza Mahkemesinin 17.6.2009 tarihinde Müstedi lehine verdiği karardan yapılmıştır.

İSTİNAFA KONU OLGULAR:

İstinafa konu olgular özetle aşağıdaki gibidir.

Gazi Mağusa'da Ay Luka Mevkiinde, parsel 629, P/H 33/3 E.2 1 evlek 2200 ayakkare ar-sanın ½ hissesi 5.9.1958 tarihinde Melis Makru adına kayıtlı idi.

Müstedi, bu taşınmaz malı 24.3.1956 tarihinde Mağusa'da yapılan yazılı bir satış senedi ile 456 Kıbrıs Lirasına Melis Makru isimli şahıstan satın aldı. Bu satış anlaşması ile 50 Kıbrıs Lira-sı peşin ödedikten sonra bakiyenin aylık taksitlerle ödenmesi kararlaştırıldı. Bakiye borcun tümü ödendikten sonra Müstedi ile Melis Marku arasında 11.9.1970 tarihli ikinci bir satış senedi yapılarak satış bedeline karşılık 500 Kıbrıs Lirası ödeme yapıldığ-ı kabul edildi ve bu taşınmaz malın Müstedinin tasarrufunda olduğu belirtilerek koçan devir işleminin mevcut siyasi durumun sona ermesi üzerine devredileceği kararlaştırıldı.

Müstedi, 1956 yılında İngiltere'ye yerleşti ancak zaman zaman Kıbrıs'a gelmekte- idi. İstida konusu malın ½ hissesi İTEM yasasının 4. maddesi altında engellidir. Diğer ½ hissesi 16.9.1958 tarihinde Şükrü Mulla Ahmet'e devredildi. 17.8.1982 tarihinde ise Şükrü Mulla Ahmet bu malı Fatma Elkuvvetli'ye bağış yolu ile devretti.

Aleyhine İ-stinaf Edilen/Müstedinin, yetkili vekili Av.Selçuk Gürkan 26.11.1990 tarihinde Gazi Mağusa Kaza Mahkemesine 19/90 no'lu istidayı dosyaladı ve aşağıda izah edilen taleplerde bulundu.

"A. Muhterem Mahkemenin bir kayıt kararı isdar eyleyerek Müstedinin 11.9.-1970 tarihinde yazılı bir mukavele tahtında Melis Makru isimli şahıstan satın aldığı ücretini ödediği halde ülkedeki koşullar nedeniyle kaydını bugüne kadar kendi adına yaptırmadığı ve kaydı halen Rumlar adında bulunan ve/veya bulunması gerekli Gazi Mağusa-da Ay Luka Mahallesinde Pafta/Harita 33/3, E.2, Parsel 629'da kain arsanın ½ hissesini işbu başvuruyu yapan Müstedinin namına kaydı hususunda bir kayıt kararı;

B. İlgili malın itiraz edilmemiş mülk olması halinde ayninin ifraz edilmiş mülk haline getirile-rek öylece kaydı hususunda bir emir."


Müstedi bu istidasını, Sivil Mahkeme Nizamatı E.46, N.2, 7/80 sayılı yasanın 3,4,6,7 ve 8. maddeleri ile Fasıl 15 Zaman Aşımı Yasasının 8.maddelerine istinad ederek istidasını Av.Selçuk Gürkan'ın yemin varakası ile -destekledi.

Av.Selçuk Gürkan yemin varakasında özetle, olgulara vakıf olduğunu, Müstedinin istida konusu malı 11.9.1970 tarihinde Melis Makru isimli bir şahıstan 1500 Kıbrıs Lirasına satın aldığını bedelini ödediğini, Müstedinin 1974 yılından önce Londra-'da yaşadığını 7/80 sayılı yasanın son zamanlarda bilgisine geldiğini ileri sürdü ve istida gereğince emir talep etti.

Bu istidanın tebliğ edilmesi üzerine Müstedaaleyh 18.10.1991 tarihinde bir itirazname dosyaladı ve itirazı Necati Özduru'nun yemin var-akası ile desteklendi.

Necati Özduru yemin varakasında özetle; Müstedinin yasada öngörülen yasal süre içinde başvurmadığını, bu nedenle istidanın iptal edilmesi gerektiğini ön itiraz olarak ileri sürdü ve yemin varakasına devam ederek 1. sınıf 2. derece- Tapu memuru olduğunu, Müstedinin iddialarının yasal dayanağı olmadığını, satış sözleşmesinin 20.7.1974'den önce yapılmış sayılamayacağını, ilgili belgelerin geçersiz olduğunu, 11.9.1970 tarihli belgenin varlığının şüpheli olduğunu, istida konusu taşınmaz- malın satın aldığı şahıs adına kayıtlı olmadığını, ilgili malı usulünde ve zamanında Dışişleri Bakanlığı nezdinde kayıt ettirmediğini ileri sürdü ve istidanın reddini talep etti.

İstinafa konu bu istida 24.10.1991 tarihinde duruşma olarak tayin edildi. M-üstedi yurt dışında olduğu cihetle istida muhtelif kez tehir edildi. İstidanın duruşma olarak 21.2.2006 tarihine tayin edildiği Müstedi avukatına bildirildi ancak Müstedi ve avukatı Mahkemede hazır olmadığı için Müstedinin istidası 21.2.2006 tarihinde gıya-bında iptal edildi.

Müstedi 4.1.2008 tarihli bir istida dosyalayarak 21.2.2006 tarihinde iptal edilen istidanın canlandırılması talebinde bulundu ve bunun üzerine istidanın 28.5.2008 tarihli Mahkeme emri gereğince canlandırılmasına emir verildi.

İst-idanın canlandırılması üzerine 1.6.2009 tarihinde davanın duruşması yapıldı, yapılan duruşma sonunda Müstediyi haklı bulan Bidayet Mahkemesi 17.6.2009 tarihinde istidanın "A" paragrafı gereğince emir verdi "B" paragrafındaki taleplerin ise iptaline karar -verdi.

İstinaf istidanın "A" paragrafı gereğince verilen bu karardan yapılmıştır.


İSTİNAF SEBEPLERİ:

İstinaf Edenin istinaf sebepleri aşağıda olduğu gibidir.

1.Muhterem Bidayet Mahkemesi, 7/80 sayılı Barış Harekatından önce Yabancılardan Sözleşme il-e Satın Alınan Taşınmaz Malların Kaydını Düzenleyen Yasayı değiştiren 8/08 sayılı Değişiklik Yasasının geçici 1. maddesini yanlış yorumlamıştır ve kararı hatalıdır. Şöyle ki geçici 1. madde esas yasa'nın yani 7/80 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği tarihten -itibaren yasanın 4. maddesinde belirtilen 90 gün içerisinde başvuruda bulunup da başvuruları reddedilenlere yeniden müracaat hakkı tanımıştır. Bu nedenle Müstedi 7/80 sayılı yasanın tanıdığı 90 gün içerisinde başvuruda bulunmadığından yeniden başvuru hakkı- bulunmamaktadır.

2.Muhterem Bidayet Mahkemesi 7/80 sayılı yasayı değiştiren 8/08 sayılı Değişiklik Yasası'nın geçici 1. maddesini yanlış yorumlamıştır ve yasa metnindeki "herhangi bir nedenle ve 1 Eylül 2006 tarihinden sonra" cümlesindeki "ve" bağlacının- ardışık sıra anlamında kullanıldığına ve anlamının yasanın yayınlandığı tarihte başvurup da başvuruları herhangi bir nedenle reddedilenler ile 1 Eylül 2006 tarihinden sonra reddedilenler veya çekilenler arasında tasnif yapmak olduğuna ilişkin bulgusu hata-lıdır. Çünkü, 7/80 sayılı yasa özel bir yasadır ve bu yasaya binaen Mahkemeye yapılacak başvuruların yasanın yürürlüğe girdiği 28.3.1980 tarihinden sonra 90 gün içinde yapılmasını öngören amir bir hüküm içermektedir. Müstedi ise başvurusunu 26.1.1990 tarih-inde yani yasanın öngördüğü 90 gün geçtikten sonra yapmıştır. Dolayısıyla Müstedi, başvurusunu hak düşürücü süre dışında dosyaladığı cihetle başvurunun olması Müstediye herhangi bir hak vermez.

3.Muhterem Bidayet Mahkemesinin 7/80 sayılı yasayı değiştiren- 8/08 sayılı yasanın geçici 1. maddesinin ikinci paragrafının 20 Temmuz 1974 tarihinden itibaren ve halen bir malı tasarrufunda bulunduranlara ne zaman müracaat ettiklerine bakılmaksızın daha önce herhangi bir şekilde müracaatları reddedilenler veya geri ç-ekilenlere yeniden müracaat hakkı tanıdığına ilişkin bulgusu hatalıdır.

4. Muhterem Bidayet Mahkemesinin Müstedinin konu taşınmaz malı 20.7.1974 tarihinden önce ve halen tasarrufunda bulundurduğu ispat edildiğinden 8/08 sayılı yasanın geçici 1. maddesi al-tında istidasının 1 Eylül 2006 tarihinden sonra reddedilmiş olması şartına tabi olmaksızın yeniden müracaat etme hakkını elde ettiğine ilişkin bulgusu yanlıştır ve kararı hatalıdır.

5. Muhterem Bidayet Mahkemesi Esas Yasa olan 7/80 sayılı yasada belirlene-n 90 günlük hak düşürücü süre dışında 26.1.1990 tarihinde yapılan Müstedinin başvurusunu kabul edip karar vermekle hatalı hareket etmiştir. Şöyle ki 7/80 sayılı yasa özel bir yasadır ve bu yasanın 4. maddesi altında yapılan başvurular 90 gün ile sınırlandı-ğına göre buna harfiyen uyulması gerekmektedir. 8/08 sayılı değişiklik yasasının geçici 1. maddesi de esas yasanın 4. maddesinde öngörülen süre içerisinde bir başvurunun gerekliliği ön şartını ihtiva etmektedir.

TARAFLARIN İDDİALARI:

İstinaf edenin iddia-ları: İstinaf Eden özetle, 7/80 sayılı yasanın 28.3.1980 tarihinde yürürlüğe girdiğini, yasanın 4. maddesi gereğince başvuru sahiplerine yasanın yayınlandığı tarihten itibaren 90 günlük süre içinde müracaat hakkı tanıdığını, bu sürenin hak düşürücü bir sür-e olduğunu, Müstedinin 26.1.1990 tarihinde başvuru yaptığını, 90 günlük süre geçtikten sonra başvuru yaptığı için Müstedinin hakkının düştüğünü, 7/80 sayılı yasanın 19.2.1980 tarihinde yürürlüğe giren 8/08 sayılı yasa ile tadil edildiğini, yasanın geçici 1-. maddesinin Müstedinin lehine bir hüküm içermediğini, Müstedinin istida konusu taşınmaz malı 20.7.1974'den beridir tasarrufunda bulundurduğu için, 8/08 sayılı yasanın geçici 1.maddesi gereğinin halen malı tasarrufunda bulunduranlara ne zaman müracaat etti-klerine bakılmaksızın daha önce herhangi bir şekilde müracaatları reddedilenler veya geri çekilenlere yeniden müracaat hakkı tanıdığına ilişkin bulgusunun hatalı olduğunu, istidanın "A" paragrafı gereğince emir vermekle Mahkemenin hata ettiğini ileri sürdü- ve istinafın reddini talep etti.

Aleyhine İstinaf Edilenin iddiaları: Aleyhine İstinaf Edilen özetle, Müstedinin istida konusu malı 1956 yılında satın aldığını, istidanın 1990 yılında dosyalandığını, 8/08 sayılı yasanın 4. maddesinin 90 günlük süreyi kaç-ıranlara yeniden müracaat hakkı verdiğini, yasanın 1. maddesinin 2. paragrafının bu taşınmaz malı 20.7.1974 tarihinden itibaren ve halen tasarrufunda bulunduran kişilere koşulsuz ne zaman müracaat ettiklerine bakılmaksızın başvurma hakkı tanıdığını, Bidaye-t Mahkemesinin bu istida gereğince karar vermekle hatalı davranmadığını ileri sürdü ve istinafın reddini talep etti.

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ:

İstinaf Eden 5 istinaf sebebi ileri sürmekle birlikte istinafın duruşmasında istinaf sebeplerini birlik-te mütalaa ettiği cihetle tüm istinaf sebeplerini bir başlık altında birlikte incelemeyi uygun gördük.

Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedi 26.1.1990 tarihinde dosyaladığı çift taraflı bir istida ile 11.9.1970 tarihinde Melis Makru isimli şahıstan satın aldığı-, Gazi Mağusa'da Ay Luka Mahallesinde 629 parsel nolu taşınmaz malın ½ hissesinin adına kayıt edilmesi için Gazi Mağusa Kaza Mahkemesine bir müracaatta bulundu.

İstinaf Eden/Müstedaaleyh, Müstedinin başvurusuna bir itirazname dosyaladı ve itiraznamesind-e yapılan başvurunun 7/80 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince yasanın yürürlüğe girdiği 28.3.1980 tarihinden itibaren 90 günlük süre içinde yapılmadığını bu nedenle ileri götürülemeyeceğini ve iptal edilmesi gerektiğini ön itirazla ileri sürdü, ancak herha-lukarda istida konusu malın 7/80 sayılı yasa kapsamında satın alınan bir taşınmaz mal olmadığı için istidanın bu sebeple iptalini talep etti.

Dava zabıtlarına göre bu istida muhtelif kez tehire uğradıktan sonra 21.2.2006 tarihinde duruşma olarak tayinli i-ken takipsizlikten iptal edildi. Ancak daha sonra yapılan bir başvuru üzerine bu istida 29.8.2008 tarihli Mahkeme emri ile yeniden canlandırıldı. İstidanın canlandırılması üzerine bu istidanın duruşması yapıdı ve Bidayet Mahkemesi Müstedi lehine ve isti-da gereğince istinafa konu kararı verdi.

İstinafa konu bu istidanın dayanağını teşkil eden 7/80 sayılı yasa, Kıbrıs Türklerinin ve bu yasanın yabancı saymadığı diğer devlet uyrukluların, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatından önce, yabancıdan sözleşme ile s-atın aldıkları ancak ülkedeki koşullar nedeniyle kaydını yaptıramadıkları taşınmaz malların adlarına kayıt ettirilmesini düzenlemektedir.

20 Temmuz 1974 tarihinden önce yabancıdan bu yasada (7/80) belirtilen koşullara göre taşınmaz mal satın almış olan -ve kaydını yaptırmayan kişilerin, yasanın 4. maddesi gereğince bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihten 90 güne kadar ilgili taşınmaz malın bulunduğu Mahkemeye ihbarlı istida ile başvurma hakkı verilmiştir.

7/80 sayılı yasanın 4. maddesi aynen şöyledir

"4.2-0 Temmuz 1974 tarihinden önce Yabancıdan bu yasada
belirtilen koşullara göre taşınmaz mal satın almış olan
ve kaydını yaptırmayan kişiler, bu yasanın yürürlüğe
girdiği tarihten 90 güne kadar ilgili taşınmaz malın
bulunduğu yetkili Mah-kemeye kayıt kararı almak amacıyla
yemin belgesiyle desteklenen ihbarlı istida ile
başvurabilirler."

7/80 sayılı yasa 54/87 sayılı yasa ile tadil edilmiş ve bu tadil yasası 30.07.1987 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

54/87 sayılı tadil yasasının ge-çici 1. maddesi aynen söyledir.

"1. Esas yasa kapsamına giren ve Esas Yasanın 4.
maddesinde öngörülen süre içinde yaptıkları
başvuru gereğince duruşma yapılarak başvuruları
sadece ispat yükümlülüğü açısından reddedilmiş
olup- bu yasa ile esas yasanın 6. maddesinin
(b) fıkrasında yapılan değişikliklerde öngörülen
yeni ispat yolları ile iddiasını kanıtlayabilecek
durumda olan başvuru sahipleri bu Yasanın yürürlüğe
girdiği tarihten başlayarak doksan gün iç-erisinde
yeniden başvuruda bulunabilirler."


7/80 sayılı yasanın 4.maddesinde, bu yasa altında yapılacak başvuruların yasanın yayınlandığı tarihten itibaren 90 gün içinde başvuru yapılması ile ilgili bir süre kısıtlaması vardır.
54/87 sayılı tadil y-asasında da 90 günlük süre kısıtlaması olduğu anlaşılmaktadır.

7/80 sayılı yasa 28.03.1980 tarihinde,54/87 sayılı yasa ise 30.07.1987 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 19/90 sayılı istinafa konu bu istida 26.1.1990 tarihinde dosy-alanmıştır.


Bu şartlarda, Müstedinin istidasını 7/80 sayılı yasanın 4. maddesinin ve 54/87 sayılı yasanın geçici maddesinin aradığı 90 günlük süre zarfında dosyalamadığı kabul edilmelidir.

Şahadeti değerlendiren Bidayet Mahkemesi, "Müstedi esas ist-idasını 26.01.1990 tarihinde dosyaladığına göre Müstedinin istidasını Yasanın 4. maddesinin aradığı 90 günlük süre zarfında dosyalamadığı açıklıkla görülmektedir." şeklinde ifade etmek suretiyle Müstedinin istidasının 90 günlük süre içinde dosyalanmadığın-ı kabul etmiştir.

54/87 sayılı yasa ile tadil edilen 7/80 sayılı yasa özel bir yasadır. Bu yasa Mahkemeye yapılacak başvuruların yasanın yürürlüğe girdiği 28.3.1980 tarihinden sonra 90 gün içinde yapılmasını öngörmektedir.54/87 sayılı yasa ile de bu yas-anın yürürlüğe girdiği 30.07.1987 tarihinden itibaren, ispat yükümlülüğü açısından istidaları iptal edilenlere 90 günlük süre içinde yeniden başvuru hakkı öngörülmüştür.

7/80 sayılı Yasanın özel bir yasa olduğu için bu yasa altında yapılacak başvuruları-n doksan günlük süre ile sınırlandırıldığından bu süreye harfiyen uyulması gerektiği, 7/80 sayılı yasanın özel bir yasa olması nedeniyle Fasıl 15'in hiçbir maddesinin özellikle 8. maddesinin bu yasaya şamil olmadığı Yargıtay/Hukuk 66/99(D. 13/04) sayılı i-çtihadi kararda ifade edilmiş ve 90 sünlük süre içinde dosyalanmadığı nedeniyle Bidayet Mahkemesi tarafından reddedilen kararın doğruluğu saptanarak, yapılan istinafı reddetmiştir. İçtihadi karardaki görüşleri aynen benimseriz.

Tüm bu gerçekler dikkate a-lındığında Aleyhine İstinaf Edilen Müstedinin istidası 90 günlük süre zarfında dosyalanmadığı için istidası iptal edilmesi gerekirdi.

Bidayet Mahkemesi Müstedinin istidasını 90 günlük süreden sonra dosyalamasına rağmen, Müstedinin istidasını iptal -etmeyerek 7/80 sayılı yasayı tadil eden ve 19.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 8/2008 sayılı yasayı ve özellikle geçici 1. maddesinin, 1.fıkrasını yoruma tabi tutmuş, ilgili mevzuatı esaslı bir şekilde tezekkür ettikten sonra, ilgili içtihadi kararlar ış-ığında, yasaların yasa koyucunun amacının gerçekleşmesini sağlayacak şekilde yorumlanması gerektiğini, yasa koyucunun amacının gerçekleşmesini önleyecek yorum yapmak olmadığını, yorum yaparken adalete uygun ve makul yorumlar yapmak gerektiğini ifade ederek-,yaptığı yorum sonucunda Müstedi lehine istinafa konu bu kararı vermiştir.

Bidayet Mahkemesinin yorum kuralları ile ilgili bu görüşüne aynen katılır ve atıfta bulunduğu Y/H 28/86 D 21/86 ve Y/H 43/96 D.5/98 sayılı içtihatlardaki prensipleri aynen benims-ediğimizi belirtiriz.

Bidayet Mahkemesinin bulgularının hatalı olup olmadığını incelemeden önce yasaların yorumlanması ile ilgili içtihadi kararlara atıf yapmayı uygun görürüz.

Yargıtay Asli Yetki 6/1975 sayfa 4'de şöyle denmektedir.

"Yasalar muay-yen kurallara göre tefsir edilir. Bu husustaki belli başlı kurallardan birine göre yasalar yasa koyucunun gaye ve niyetine uygun olarak tefsir edilir. Yasa koyucunun gaye ve niyeti ise kullanmış olduğu kelimelerden anlaşılabilir.Gör.Cargo ex."Arges" (1872)- L.R.5, P.C.134 at p.153. Diğer bir kurala göre de bir yasada yer alan herhangi bir kelime, bu şekilde hareket etmekle abes bir mana, elde edilmediği veya yasanın diğer kısımları ile çelişkiye düşülmediği takdirde, kitabi veya alelâde manasında alınmalıdır-.-Gör: Re.Levy,ex. P.Walton (1881) 17 Ch.D.746, p.751 ve Ceza İstinaf 8/75. Genel olup ihtiyatla uygulanması gerekmesine rağmen bu meselede önemi haiz olan ve uygulanabilen diğer bir kurala göre de bir şey veya hususun açıkça beyanı halinde beyan edilmeyen- diğer bir şey veya husus söz konusu olamaz ("expressum facit cessare tactium" veya "expressio unius exclusio alterius).-Gör:Blackburn v.Flavelle,(1881)6 App.Cas628, pp.634-635., ve Lowe v.Dorling and Son, (1906) 2 K.B. 772,p.784.


Yine Yargıtay/Hukuk 18/-80 (D.16/80) sayfa 9 ve 10'da aynen şöyle denmektedir.

"Yasaların tefsiri belli başlı bazı kurallara göre yapılmaktadır. Tefsir kurallarından en önemlilerinden biri yasalarda kullanılan sözcüklere bunların alelâde, alışılmış manalarının verilmesine ilişki-ndir. Yorumu yapılması istenen sözcüğe alelâde alışılmış manaları verildiğinde abes bir netice ortaya çıkar ya da yasanın diğer maddeleri ile bir çelişki doğacak olursa ancak o zaman o abes manayı ya da çelişkiyi bertaraf etmek için sözcüklere kendi alelâd-e ya da alışılmış manalardan farklı bir mana verilir."


Bu ilke Grey v. Rearson (1857) 6 H.L. Cas.6l, sayfa 106'da şöyle izah edilmektedir:

"In construing wills and, indeed, statutes and all written instruments, the grammatical arid ordinary sense of the- words is to be adhered to, unless that would lead to some absurdity, or some repugnancy or inconsistency with the rest of the instrument, in which case the grammatical and ordinary sense of the words may be modified so as to avoid that absurdity and incon-sistency, but not further."

İlgili içtihadi kararlardan görüleceği gibi, bir yasayı yorumlamanın temel amacı, yasa koyucunun amacını ortaya çıkarmaktır.Yasa koyucunun amacının tespit edilebilmesi için yasalar yasa koyucunun gaye ve niyetine uygun olarak t-efsir edilmelidir.Yasa koyucunun gaye ve niyeti ise kullanmış olduğu kelimelerden anlaşılmaktadır.

8/08 sayılı yasanın geçici 1. maddesinde; esas yasanın (7/80 sayılı Yasa)4.maddesinde öngörülen süre içinde başvuru yapanların başvurularının herhangi bir n-edenle ve 1.9.2006 tarihinden sonra reddedilmiş veya geri çekilmiş olup,bu yasa ile esas yasanın 6. ve 9. maddelerinde yapılan değişikliklere göre iddiasını kanıtlayabilecek durumda olan başvuru sahipleri veya yasal varisleri veya temsilcileri bu değişikli-k yasasının yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak doksan gün içerisinde yeniden başvuruda bulunmalarına imkan tanındığı açıkça ifade edilmiştir.

Buna ilaveten başvuru konusu taşınmaz malın 20 Temmuz 1974 tarihinden itibaren ve halen tasarrufunda bulundu-ranlar için başvurularının 1 Eylül 2006 tarihinden sonra reddedilmiş ve geri çekilmiş olması koşulunun aranmayacağı bu maddenin şart bendinde düzenlenmiş ve süre konusunda bu gibi durumda olanlar için istisnai bir durum getirilmiştir.

Yasanın 2. fıkrasın-da ise başvuru sahibi ile istidadaki ilgili şahıs arasındaki bir anlaşma neticesinde geri çekilmiş olan davaların, yeniden açılamayacağı şeklinde bir düzenleme getirilmiştir.

İstinaf Eden adına bulunan Kıdemli Savcı duruşmada, yasa metnindeki 1 Eylül 2006- tarihinden önce "ve" bağlacının süresinde dosyalanmış ve 1 Eylül 2006 tarihinden sonra istidaları reddedilmiş veya geri çekilmiş olan başvuruları tanımlamak için konulduğunu iddia etmiştir.

Bidayet Mahkemesi ise bu konuyu incelediğinde Yasa metnindeki he-rhangi bir nedenle ve 1 Eylül 2006 tarihinden sonra cümlesindeki "ve" bağlacının ardışık sıra anlamında kullanıldığına ve anlamının yasanın yayınlandığı tarihte başvurup da başvuruları herhangi bir nedenle reddedilenler ile başvuruları 1 Eylül 2009 tarihin-den sonra reddedilen veya geri çekilenler arasında tasnif yapmak olduğuna ilişkin bulgu yapmıştır."

Yasada kullanılan "ve" bağlacı hangi amaç için kullanılmıştır?
''ve'' bağlacı, cümleleri veya ayni görevdeki sözcükleri birbirine bağlayarak aralarında an-lam ilişkisi kuran sözcüktür. Başka bir anlatımla ayni görevdeki sözcükleri birbirine bağlamaktadır.

Bidayet Mahkemesi 8/08 sayılı tadil yasasını yoruma tabii tuttuktan sonra vardığı sonuçla hem fikir olup olmadığımızı belirtmek için yürürlükteki mevzuatı- ve ilgili içtihadi kararları dikkate alarak Bidayet Mahkemesinin bulguları ile birlikte incelemek gerekir.

Bidayet Mahkemesinin yorum yapmayı uygun gördüğü 7/80 sayılı yasayı tadil eden 8/2008 sayılı yasanın gecici 1. maddesi aynen şöyledir.

(1) Esas Ya-sa kapsamına giren ve Esas Yasanın 4'üncü maddesinde öngörülen süre içinde yaptıkları başvuruları herhangi bir nedenle ve 1 Eylül 2006 tarihinden sonra reddedilmiş veya geri çekilmiş olup, bu Yasa ile Esas Yasanın 6'ncı ve 9'uncu maddelerinde yapılan değiş-ikliklere göre iddiasını kanıtlayabilecek durumda olan başvuru sahipleri veya yasal varisleri veya temsilcileri, bu (Değişiklik) Yasasının yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak doksan gün içerisinde yeniden başvuruda bulunabilirler.
Ancak başvuru konu-su taşınmaz malı 20 Temmuz 1974 tarihinden itibaren ve halen tasarrufunda bulunduran kişiler için, davalarının 1 Eylül 2006 tarihinden sonra reddedilmiş veya geri çekilmiş olması koşulu aranmaz.

Bidayet Mahkemesi 8/08 sayılı yasanın geçici 1. maddesini yo-rumladıktan sonra Müstedi lehine hüküm vermiştir.

Tadil Yasasının geçici 1.maddesinin 1.fıkrası yoruma tabi tutulmadan ve okunduğu şekli ile incelendiğinde,8/08 sayılı yasa altında yeniden başvuru yapabilme kriterleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir.

-1. Esas yasanın 4.maddesi altında ve öngörülen süre içinde (bu süre 90 gün olarak belirlenmiştir) bir başvuru yapılmalıdır.

2. Esas yasanın 4.maddesi altında yapılan bu başvuru, herhangi bir nedenle, ancak
1 Eylül 2006 tarihinden sonra reddedilmiş veya- geri çekilmiş olmalıdır.

3.Başvuru konusu taşınmaz mal 20 Temmuz 1974 tarihinden itibaren ve halen tasaruf edilmiş olmalı, 1.09.2006 tarihinden sonra reddedilmiş ve geri çekilmiş olma koşulu aranmamalı, 20.07.1974 tarihi itibarıyle tasarrufta bulunan ta-şınmaz mal için müracaat, esas yasanın 4. maddesindeki süre içinde yapılmalı ve herhangi bir nedenle iptal edilmiş olmalıdır.

Yasanın geçici 1.maddesinin 1.fıkrası; başvuru yapmak için öngörülen bu kriterlere haiz esas ve tadil yasasının 6.ve 9.m-addelerinde yapılan değişikliklere göre iddiasını ispat edebilecek olan başvuru sahiplerine, başvurularını 90 günlük süre içinde dosyalamalarına imkan tanımıştır.

Yasa dikkatlice okunduğunda ,ilk iki kriter ile ilgili geçici 1.maddenin 1.fıkrasındaki 1.-9.2006 tarihinin başvuru için esaslı bir koşul olduğu anlaşılır. Başka bir anlatımla yeniden bir başvuru yapılabilmesi için esas yasanın 4.maddesi altında dosyalanan bir başvuru 1.9.2006 tarihinden sonra reddedilmiş veya geri çekilmiş olmalıdır.

Üçün-cü kriter olarak ,Tadil Yasasının geçici 1.maddesinin 1. fıkrasında şart bendinde başvuru konusu taşınmaz malları 20 Temmuz 1974 tarihinden itibaren ve halen tasarrufunda bulunduranlara, davalarının 1.9.2006 tarihinden sonra reddedilmiş veya geri çekilm-iş olma koşulunun uygulanmayacağı açıkça ifade edilmiştir.

Tadil yasasının geçici 1.maddesinin 1.fıkrası arzu edilir bir şekilde kaleme alınmış olmamakla beraber, yasa kaleme aldığı yaşın haliyle okunduğunda,yoruma gerek duyulmayacak şekilde düzenledi-ği ve anlaşılır olduğu görülür.

Buna göre esas yasanın 4. maddesinde, öngörülen doksan günlük süre içinde, başvuru yapanların başvuruları, herhangi bir nedenle 1.9.2006 tarihinden sonra iptal edilmiş olanlar,tadil yasası altında yeniden başvuru yapabilec-ektir.Esas yasanın 4.maddesinde öngörülen süre içinde başvuru yapan ancak başvuru konusu taşınmaz malı 20 Temmuz 1974 tarihinden itibaren ve halen tasarrufunda bulunduranların, başvuruları için , 1 Eylül 2006 tarihinden sonra reddedilmiş ve geri çekilmiş -olması koşulu aranmayacağından bu gibi durumda olanlar yeniden müracaat yapabilecektir.

Yasanın geçici 1.maddesinin 1.fıkrasındaki ifade ,Yasa koyucunun başvuru konusu taşınmaz malı 20 Temmuz 1974 tarihinden itibaren ve halen tasarrufunda bulunduran kişi-ler için davalarının 1 Eylül 2006 tarihinden sonra reddedilme ve geri çekilme koşuluna bir istisna teşkil etmektedir.

İlgili yasa metnindeki bu şart bendi geçici 1.maddenin 1. fıkrasının bir devamıdır ve bununla birlikte mütalaa edilmelidir.

Dolayısıy-la, yasadaki "herhangi bir nedenle'den" sonra yer alan "ve" bağlacının 7/80 sayılı yasada öngörülen süre içinde dosyalanmış ve 1 Eylül 2006 tarihinden sonra istidaları reddedilmiş veya geri çekilmiş olan başvuruları tanımlamak için konulduğu, bu durumda o-lup da başvuru konusu taşınmaz malı 20 Temmuz 1974 tarihinden itibaren ve halen tasarrufunda olanlar için davalarının 1.9.2006 tarihinden sonra reddedilmiş ve geri çekilmiş olma koşulunun kaldırıldığı kabul edilmelidir.

İlgili tadil yasası bir bütün- olarak incelendiğinde, tadil yasasında yasa koyucunun gaye ve niyetinin açık olduğu, yasa veya yasanın içeriğinde yer alan sözcüklerin anlamının yoruma gerek duyulmaksızın anlaşılır olduğu ve bir şekilde kaleme alındığı görüşündeyiz.

Yukardaki ger-çekleri dikkate aldığımızda, Bidayet Mahkemesinin, yasanın geçici 1. maddesinin 1. fıkrasını yoruma tabii tutması ile ilgili bulgusunun hatalı olduğunu söyleyebiliriz.

Bidayet Mahkemesi yasanın geçici 1. maddesinin şart bendini inceledikten sonra "Buna gö-re 20 Temmuz 1974 tarihinden itibaren ve halen bir malı tasarrufunda bulunduranlara ne zaman müracaat ettiklerine bakılmaksızın daha önce herhangi bir şekilde müracaatları reddedilenler veya geri çekilenlere yeniden müracaat hakkı tanındığına ilişkin bulg-u" yapmış ve bu bulgu ışığında 8/2008 sayılı değişiklik yasasının geçici 1. maddesi ile; 7/80 sayılı yasa geçtiği tarihte süresinde müracaat edip de müracaatları herhangi bir zaman reddedilenler veya geri çekilenler 7/80 sayılı yasa geçtikten sonra bu yasa- altında herhangi bir zaman müracaat edip de müracaatları 1 Eylül 2006 tarihinden sonra reddedilen veya geri çekilenler; Başvuru konusu malı 20 Temmuz 1974'ten sonra ve halen tasarrufunda bulunduran ve 7/80 sayılı yasa geçtikten sonra herhangibir zaman mü-racaat edip de başvuruları herhangi bir zaman reddedilen ve geri çekilenler 90 gün süre içinde müracaat hakkı olduğu sonucuna ulaşmıştır.

Yasa koyucu geçici 1.maddenin 1.fıkrasını düzenlerken esas yasayı dikkate almış ve esas yasanın 4.maddesine uygun o-larak ve süresinde başvuru yapanlar ile başvuru konusu taşınmaz malı 20 Temmuz 1974 tarihinden itibaren ve halen tasarrufunda bulunduranlar arasında bir ayırım yaparak 20 Temmuz 1974 tarihinden sonra ve halen tasarrufunda taşınmaz mal bulunduranların da-valarının iptal edilmesi ile ilgili bir tarih sınırlaması getirmemiştir.

Yasanın geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında esas yasanın 4. maddesine göre başvuru yapanlarla ilgili bir düzenleme olduğu açıkça ifade edilmektedir. Yasa koyucu 20 Temmuz 1974 tarihi-nden sonra ve halen tasarrufunda taşınmaz mal bulunduranlara ne zaman müracaat ettiklerine bakılmaksızın müracaatları reddedilen veya geri çekilenlere bir müracaat hakkı tanımak isteseydi bunun açıkça ifade edilecek şekilde yasada düzenlenmesi gerekirdi. -Yasada açıkça böyle bir düzenleme olmadığına göre yasa yoruma tabii tutulmadan düzenlendiği şekilde incelenmeli ve bir sonuca ulaşılması gerekirdi.

8/08 sayılı yasanın geçici 1. maddesinin 1. fıkrası altında bir başvurunun yapılabilmesi için, esas yasa- olan 7/80 sayılı yasanın 4. maddesinde öngörülen 90 günlük süre içinde başvuru yapılmalı ve bu başvuru herhangi bir nedenle ancak 1.9.2006 tarihinden sonra reddedilmiş veya geri çekilmiş olmalıdır. Ancak bu koşullara haiz olan bir başvuru sahibi tadil ya-sası altında yeniden başvuru hakkı elde etmektedir.Aksi takdirde bu kriterlere sahip olmayanların başvuruları reddedilmiş sayılmalıdır.

Yukardaki nedenlerle süresinde müracaat edip de müracaatları herhangi bir zaman reddedilen veya geri çekilen veya 7/80 -sayılı yasa geçtikten sonra ve bu yasa altında herhangi bir zaman müracaat edip de müracaatları 1.9.2006 tarihinden sonra reddedilen veya geri çekilenler ile başvuru konusu malı 20.7.1974 tarihinden sonra ve halen tasarrufunda bulunduran ve 7/80 sayılı yas-a geçtikten sonra herhangi bir zaman müracaat edip de başvuruları herhangi bir zaman reddedilen ve geri çekilenlerin 8/08 sayılı yasanın geçici 1.maddesinin fıkrası altında hak sahibi olduğu ile ilgili, Bidayet Mahkemesinin yorum sonucunda yaptığı tespitl-er ve bu tespitlere ulaşmak için vardığı bulgular hatalıdır.

Duruşma zabıtlarına göre, Müstedinin istida konusu taşınmaz malı, 1974 yılından önce ve 1974 yılından bugüne kadar tasarrufunda buludurduğu konusunda Bidayet Mahkemesi bulguya varmıştır.

Duruşm-a zabıtlarını incelediğimizde Bidayet Mahkemesi bu konudaki şahadeti en iyi bir şekilde değerlendirmiş ve bu konuda bulguya varmakla hatalı hareket etmemiştir.

Müstedi istidasını 7/80 sayılı yasanın ve 54/87 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği tarihten i-tibaren 90 günlük süre sonrası 26.1.1990 tarihinde ikame etmiştir.Müstedinin istidası 21.2.2006 tarihinde iptal edilmiş ancak 28.5.2008 tarihinde yeniden canlandırılmıştır. 8/08 sayılı yasa ise 19.02.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Canlandırma istid-asının 4.01.2008 tarihinde dosyalandığını, 28.05.2008 tarihli emirle istidanın canlandırıldığını, 8/08 sayılı yasanın 19.02.2008 tarihinde yürürlüğe girdiğini dikkate aldığımızda, davanın canlandırılmasının 8/08 sayılı yasa altında başvuru olduğu kabul ed-ilse bile 90 günlük sürenin geçmiş olduğu ortadadır.

Müstedinin 19.02.2008 tarihinden sonra yeniden bir başvuru yapmadığı ihtilafsızdır.

İstinaf Eden/Müstedaalayh, Müstedinin istidasının yeniden bir müracaat olmadığını, bu nedenle 8/08 sayılı tadil ya-sasından yararlanamayacağını, başvurunun 7/80 sayılı yasada öngörülen 90 günlük süreden sonra dosyalandığını ve Müstedinin başvurusunun iptal edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

Bidayet Mahkemesi gerekli incelemeyi yaptıktan sonra 8/08 sayılı Tadilat Y-asası ayni statüdeki kişilere verilen bir hakkın istidası yürürlükte olsun ya da olmasın tüm hak sahiplerini kapsadığı konusunda bulguya varmış ve incelemesine devam ettikten sonra "buna göre Müstedinin istidasının 8/08 sayılı yasanın geçici 1.maddesinin 1-.fıkrasının son paragrafı kapsamında 90 günlük sürede dosyalanmış sayılması gerektiğine, yeniden dosyalanmasının gerekmediğine ve istidasını ileri götürmeye hakkı olduğuna ilişkin bulguya varmıştır.

Yukarıdaki gerçeklere göre Müstedinin istidası 7/80 sa-yılı yasa ve 54/87 sayılı tadil yasasının yürürlüğe girmesinden itibaren 90 gün sonra dosyalanmıştır. Bidayet Mahkemesinin 8/08 sayılı yasanın geçici 1. maddesinin fıkrası altında istidası 1.9.2006 tarihinden sonra reddedilmiş olması şartına tabi olmaksız-ın Müstedinin yeniden müracaat hakkı elde ettiğine ilişkin bulgusu vardır. Müstedinin 8/08 sayılı yasa yürürlüğe girdikten sonra yeniden bir müracaatı yoktur. Yeniden bir müracaat kabul edilse bile bu müracaat 54/87 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği tarih-ten itibaren 90 gün sonra dosyalanmıştır.

Müstedinin 8/08 sayılı yasa yürürlüğe girdikten sonra yeni bir müracaatı olmadığına göre, Bidayet Mahkemesinin, yorum yapmak suretiyle Müstedinin istidasının 8/08 sayılı yasanın geçici 1. maddesinin (1). fıkrasını-n son paragrafında 90 günlük sürede dosyalanmış sayılması gerektiğine, yeniden dosyalanmasının gerekmediğine ve istidasını ileri götürmeye hakkı olduğuna ilişkin bulgu ve kararı hatalıdır.

Bidayet Mahkemesi, istida ile ilgili bulgularını yaptıktan sonra -istidanın esasını incelemiş, yapmış olduğu inceleme sonucunda Müstedinin şahadetini ve tapu memuru Edinç Erdanay'ın şahadetine itibar ettikten sonra aşağıdaki şekilde bulguya varmıştır.

''Müstedinin istidasının esası ile ilgili olarak, şahadetine itibar- ettiğim Tapu Memuru Erdinç Erdanay'ın şahadeti Emare 4 araştırma belgeleri ışığında, Mağusa Ayluka'da 3327 Kayıt Nolu, P/H 33/3, EII, Blok C, Parsel 629'da kain arsanın ½ hissesinin Fatma Elkuvvetli, ½ hissesinin Melis Marku adındaki Kıbrıslı Rum adında k-ayıtlı olduğuna, konu hissenin eşdeğer kapsamında veya başka bir yasa altında herhangi birine verilmediğine ilişkin bulgu yaparım.''

''Mahkemede dürüstçe şahadet verdiğine inandığım Müstedi Növber Beyler ile senetleri Türkçeleştiren Güner Yorulmaz'ın şa-hadetleri ışığında ilk önce Emare 1 satış senedi tahtında Müstedinin Melis Marku'dan yukarıda referansları verilen taşınmaz malın ½ hissesini 450 Kıbrıs Lirasına satın aldığına, senet tarihinde 217 Kıbrıs Lirası, 31.8.1960 tarihinde 40 Kıbrıs Lirası olmak -üzere toplam 257 Kıbrıs Lirası ödediğine, tarafların ödeme koşullarını belirleyen Emare 2 satış senedini 11.9.1970 tarihinde yeniden imzaladıklarına, buna göre satış bedelini 500 Kıbrıs Lirasına yükselttiklerine, Melis Marku'nun mezkur senet altında malın- tasarrufunun Müstedide olduğunu kabul ettiğine, Emare 2 senet içeriği ve Emare 4 havaleler tahtında satış bedelinin tümünün 31.12.1970 tarihinde ödendiğine ve Müstedinin herhangi bir borcu olmadığına ilişkin bulgu yaparım. Mevcut şahadet ve emareler ışığı-nda, müracaatta belirtilen mal ile talep edilen malın aynı olduğuna ve başka bir mal olma olasılığının bulunmadığına, satışın 20.7.1974 tarihinden önce yapıldığına, tapu kayıtlarında malın satıcı adında olduğuna, taşınmaz mal üzerinde herhangi bir yükümlül-ük bulunmadığına ilişkin bulgu yaparım."


İstinafın duruşması sırasında İstinaf Eden, istidanın esası ile ilgili Bidayet Mahkemesinin bulguları konusunda herhangi bir görüş belirtmediğini dikkate aldıktan sonra, bu istidanın esası ile ilgili şahadeti değe-rlendiren Bidayet Mahkemesinin bulgularının doğru olduğu sonucuna varırız.

Yukardaki gerçekler ışığında 8/08 sayılı yasanın geçici 1. maddesinin 1. fıkrasını yoruma tabii tutarak Müstedi lehine karar vermekle Bidayet Mahkemesi hatalı haraket etmişt-ir.

Tüm yukarıda söylenenler ışığında İstinaf Eden 5. istinaf sebebinde başarılı olmuştur.




NETİCE :

İstinaf Eden istinafında başarılı olduğu için Bidayet Mahkemesinin 17.6.2009 tarihinde vermiş olduğu kararı ve dolayısıyla Müstedinin 26.1.1990 -tarihli istidası iptal edilir.

Masraf emri verilmez.




Mustafa H. Özkök Narin F. Şefik Hüseyin Besimoğlu
Yargıç Yargıç Yargıç

-

24 Haziran 2011











17






Full & Egal Universal Law Academy