Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 58/2007 Dava No 2/2013 Karar Tarihi 14.01.2013
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 58/2007 Dava No 2/2013 Karar Tarihi 14.01.2013
Numara: 58/2007
Dava No: 2/2013
Taraflar: Tanfer Taşkan ve Fatih Taşkan ile Ramadan H. Güney (vefat etti) -Tereke İdare Memurları Avukat Güner Çakın ve Sadiye Borahan arasında
Konu: Borç ve ipotek senedi - Borç Senedinden doğan alacak - Hile - Borç senedi ile ipotek senedinin hile ile imzalatıldığı iddiası - Borç senedindeki borç ödenmediği için ipotek senedine konu gayrimenkulün satılmasına emir verilmesi - Davacıların bu kararı istinaf etmesi - İstinafın reddi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 14.01.2013

-D. 2/2013
Yargıtay/Hukuk No: 58/2007
(Lefkoşa Dava No: 3528/2004)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Şafak Öneri, Hüseyin Besimoğlu, Ahmet Kalkan.

İstinaf eden: 1- Tanfer Taşkan, Barış Sokak, Yenikent, Gönyeli Lefkoşa
- 2- Fatih Taşkan, Barış Sokak, Yenikent, Gönyeli Lefkoşa
(Davacılar)

ile

Aleyhine istinaf edilen: Ramadan H. Güney, (Vefat etti) Lapta Girne
Tereke İdare Memurları: 1- Avukat Güner Çakın
- 2- Sadiye Borahan
(Davalı)

A r a s ı n d a.


İstinaf edenler tarafından Avukat Tahir Seroydaş adına
Avukat Yağmur Seroydaş
Aleyhine istinaf edilenler tarafından Avukat Ergin Ulunay
Adına Avukat Adnan Ulunay
-

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Başkanı Narin F. Şefik ve Yargıç Talat Usar'ın 3528/2004 sayılı davada 16.3.2007 tarihinde verdiği karara karşı, Davacılar tarafından yapılan istinaftır.


--------------


K A R A R


Şafak Öneri: Bu istinafta, Mahkemenin hükm-ünü, Sayın Yargıç Hüseyin Besimoğlu okuyacaktır.

Hüseyin Besimoğlu: Davacılar karı - kocadır. Halen vefat et-miş olan Davalı ise, dava ile ilgili zamanlarda, İngiltere'de ikamet eden bir iş adamı idi. Davacı No. 1, 12/10/1999, tari-hinde Davalı lehine -₤134.750 (Pound - Sterling) ve ₤185.250 ve faizleri için toplam ₤320.000 değerinde, 12/10/2002 tarihine kadar vade taşıyan 2 ayrı borç senedi imzaladı. Davacı No. 2'de mezkûr borç senetlerine kefil olarak imza koydu. Senetle-rin imzalanmasını takiben Daval-ı, Kıbrıs Kredi Bankası Ltd. nezdindeki hesabından çektiği ve Öğretmenler Bankasına yatır-dığı ₤200.000 tutarındaki meblağı Davacı No. 1'e çek olarak verdi. Mezkûr paranın ₤50.000'lik bölümü Davacı No. 1 adına Everest Bank'a mevduat olarak yatırıldı. Geriy-e kalan ₤150.000'lik kısım ise TL'ye çevrilerek yine Davacı No. 1 adı-na 116.130.000.- (Yüz On Altı Milyar Yüz Otuz Bin) TL olarak Elmaslar İcar Satış Şti. Ltd.e mevduat olarak yatırıldı. Tarafların anlaşması üzerine; ₤134.750 ihtiva eden çek, ilki 14/11/1-999 tarihinde ödenmek üzere, 3 milyar TL ihtiva eden, toplamı 35 adet, Everest Bank tarafından ciro edilerek "good for payment" kaşesi vurulan, Davacı No. 1'e ait çeklerle ödenecekti. ₤185.250 değerindeki borç senedine teminat olmak üzere de, 943/99 sayılı- ipotek takrirnamesi ile Davacılara ait Gönyeli'de kain 2 adet arsa, Davalı lehine ipotek edildi. Söz konusu arsalar üzerinde, Davacıların inşa ettirmiş olduğu bir ev bulunmaktadır. Söz konusu senetlerin imzalanmasından sonra, ₤134.750'nin ödenmesi için ve-rilen ilk 2 çekin karşılığı olan 6 milyar TL, Davalının Everest Bank'daki hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesine rağmen, Everest Bank Ltd.in krize düşmesi ile mütebaki çekler ödenemedi. Bu gelişme üzerine Davalı, Lefkoşa Kaza Mahkemesinde, Davacılar aley-hine 4907/2001 sayılı davayı dosyalayarak, senet için yapılan ödemenin Sterling kar-şılığı olan ₤7.700'den geriye kalan mütebaki ₤127.050 için hüküm talep etti. Davacıların muvafakati sonucu, Mahkeme tara-fından, bu davadaki Davalı lehine ve Davacılar aley-hine mezkûr meblağ için hüküm verildi. Davalı, ₤185.250'lik senet için herhangi bir ödemede bulunulmaması üzerine, senetteki vade hitamından sonra, Tapu Dairesine başvurarak, 11/1978 sayılı Yasa altında gerekli işlemlerin yapılması, yani ipotek konusu gayr-imenkulün satılması talebinde bulundu. Tapu Dairesi talebi olumlu karşılayarak, 10/10/2004 tarihinde, ipotek konusu gayrimenkulün satılmasına karar verdi. Davalının girişimlerini ve Tapu Dairesinin kararını öğrenen Davacılar, Lefkoşa Kaza Mahkemesinde Dava-lıya hiçbir borçlarının olmadığını, Davalının Davacıların eski bir aile dostu olduğunu, Davalının İngiltere'den getireceği bir miktar parayı kendi adında görül-memesi için Davacı No.1'in adına bankaya yatırmayı teklif ettiğini, ailevi dostlukları nedeniyle- ve yatırılacak paranın faizinden yararlanacakları için yapılan teklifi kabul ettik-lerini, Davalının isteği üzerine ve herhangi bir ileri işlem yapmayacağı vaadinde bulunduğu için, dava konusu borç senetle-rini ve ipotek senetlerini imzaladıklarını, senet-lerin gerçek bir borçlanmayı göstermediğini, Davalının hilesi ile borç senetlerini ve ipotek senedini imzaladıklarını iddia ederek, ₤185.250 tutarındaki borç senedi ile buna teminat olarak veri-len ipotek senedinin iptalini talep eden huzurumuzdaki istina--fa konu davayı dosyaladılar.

Davalı dosyaladığı müdafaa ve mukabil talep takririnde Davacıların iddialarını reddetmektedir.
Davalı, Davacıları bir yakını vasıtasıyla tanıdığını ve onun ricası ile Davacılara müteaddit kez borç para verdiğini, son olarak D-avacıların ₤200.000 daha borç istemesi üzerine hesap-laştıklarını, Davacıların eski borçlarının ₤120.000 olduğu hususunda mutabık kaldıklarını, ₤200.000 daha borç vermek ve toplam ₤320.000'e baliğ olacak borç için ödenme şeklini dikka-te alarak, ₤134.750 v-e ₤185.250 değerinde 2 ayrı borç senedi yapmak hususunda anlaştıklarını, ₤134.750'lik borcun 35 adet "good for payment" kaşeli çekle ödeneceğini, ₤185.250 değerin-deki borç senedine konu borcun teminatı olarak dava konusu ipotek senedinin alındığını, ₤185.-250'lik senet için hiçbir ödeme yapılmadığını iddia ederek, mukabil talep olarak, bu miktar ve faizleri için lehine hüküm, keza ipoteğe konu gayri-menkulün satılması yönünde emir talep etmiştir.
Davayı dinleyen tam kadrolu Alt Mahkeme, Davalı ve tanık-lar-ının şahadetine itibar ederek, Davalının hiçbir hilesinin söz konusu olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin gerçek bir borç ilişkisi olduğu bulgusuna vardı. Alt Mahkeme, dava konusu borç senetlerinin mersum senet olmadığı bulgusuna da vararak, içeriklerin-in ne ölçüde kanıtlandığını da inceledi ve Davacı-ların Davalıya toplam ₤148.250 ödenmemiş borçları olduğu bul-gusuna vararak, Davacıların davasını reddetti ve Davalı lehi-ne, Davacılar aleyhine müştereken ve münferiden ₤148.250 borç ve faizleri için hüküm-, keza ipotek senedine konu gayrimenku-lün açık artırma ile satılarak elde edilecek paranın hükümlü borca tahsis edilmesine emir verdi.

Alt Mahkemenin yukarıda özeti verilen kararının hatalı olduğunu iddia eden Davacılar, bu karara karşı huzurumuzdaki i-stinafı dosyaladılar. İstinaf ihbarnamesinde 16 istinaf sebebi ileri sürülmesine rağmen, İstinaf Eden Avukatı, istina-fın duruşmasında, istinaf sebeplerini aşağıdaki şekilde özet-lemiştir:
1- Alt Mahkeme, mukabil talep takririnde talep edilenlerin dışında -ve/veya ötesinde hüküm ve emir vermekle hatalı dav-randı.
2- Alt Mahkeme, dava ile ilgili şahadet ve emareleri olgusal ve hukuki açıdan yanlış değerlendirmesi sonucunda, hatalı bul-gulara vararak yanlış sonuca ulaştı.
3- Alt Mahkemenin tanıklara inanıp ina-nmama hususundaki kanaat ve bulguları hatalıdır. Özellikle, Davacıların şahadetini gü-venilir ve mantıklı bulmamakla hatalı davranmıştır.
4- Alt Mahkeme, ihtimaller dengesine göre Davacıların şahade-tine itibar edilmesi gerekirken, aksine bulgu yapmakla h-atalı davranmıştır.
5- Alt Mahkeme vicdansızlık prensibini Davacılar lehine yete-rince değerlendirmediği için hatalıdır.
İstinaf Eden Avukatı, istinafın duruşmasında, dava konusu borç senedinin 72/1962 sayılı Faizci Olarak İş Yapan Kişilerle İlgili Hüküml-er Koyan Kanun'a aykırı olduğunu iddia ederek, bu konuyu da istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.

İnceleme:
Öncelikle istinaf ihbarnamesinde yer almayan ancak istina-fın dur-uşmasında ileri sürülen dava konusu borç senedinin 72/1962 sayılı Yasa'ya aykırılığı ile ilgili iddiayı değerlen-dirmeyi uygun görürüz.
Genel kural olarak, hukuki bir konu, ancak alt mahkemede ileri sürüldüğü takdirde istinaf konusu yapılabilinir. Ancak Y/-H 36/1994 sayılı içtihat kararında da vurgulandığı gibi, kanuna aykırı sözleşmeler söz konusu olduğu takdirde, kanuna aykırı-lık taraflarca ileri sürülmese dahi, Yargıtay tarafından resen incelenebilir. Bu prensip ışığında istinaf ihbarnamesinde yer almama-sına rağmen, İstinaf Edenin bu başlık altındaki istinaf sebebini ileri sürmesine hukuken engel yoktur.

İstinaf Eden, bu başlık altında faizci olarak iş yapacak olan kişilerin 72/1962 sayılı Yasa altında tescil yaptırmaları gerektiğini, faizci olarak tes-cilli olmayan kişilerin faizci-lik yapamayacağını, faizci olarak yaptıkları sözleşmelerin anılan kanuna aykırı olup geçersiz olduğunu, Davalının dava konusu zamanlarda fiilen faizcilik yaptığını, dava konusu borç senedini faizci olarak yaptığı cihetle sene-din kanunsuz oldu-ğunu ileri sürmektedir.

72/1962 sayılı Faizci Olarak İş Yapan Kişilerle İlgili Hükümler Koyan Kanuna göre, faizci olarak iş yapan kişilerin yasa altında tescil edilmesi gerekir. Tescil edilmemiş kişi-lerin faizcilik yapması yasal değil-dir. İstinaf konusu dava ile ilgili zabıtlar incelendiğinde, Davacıların, Davalının faizcilik yaptığına dair iddiada bulunduğu, ancak Alt Mahke-menin, Davalının faizci olduğuna ilişkin yeterli olgu bulun-madığı hususunda bulgu yaptığı görülmektedir. Bu dur-umda Davalının 72/1962 sayılı Yasa'ya aykırı olarak faizcilik yaptığı söylenemeyeceğinden bu istinaf sebebi reddolunur.

1. istinaf sebebi:
Davacılar, Davalının mukabil talep takririnin prayer kısmındaki taleplerinin dava konusu borç senedindeki ₤185.250- ve faizleri için olduğunu, eski borçlarının da göz önünde bulundurulması ile ilgili bir talep olmadığını, Alt Mahkemenin eski borçlarını dikkate alarak, prayer kısmında olmayan talepler için hüküm verdiğini iddia etmektedir.
Bir Mahkeme veya Yargıç talep- takriri veya mukabil talep tak-ririnde yapılan alacak talebi ile bağlı olmaksızın, kanıtlan-dığı ölçüde, talep edilenden daha az miktarlar için hüküm verebilir.
Alt Mahkeme, dava konusu borç senedinin mersum olmadığına karar verdikten sonra, Davacıların, -Davalıya olan gerçek borç-larının ₤148.250 olduğu hususunda bulgu yapmıştır. Alt Mahkeme bu karara varırken, taraflar arasında hesaplaşma yapıldıktan sonra, aynı tarihi taşıyan 2 ayrı borç senedi yapıldığını dikkate almıştır. Taraflar arasındaki ilişkinin-, Davalının iddia ettiği gibi bir borç ilişkisi olduğu bulgusu yapıldıktan sonra, gerçek borç miktarı hususunda karar veril-mesinin HMUT Emir 20 Nizam 2 altında adil bir çözüm olduğu görüldüğünden bu istinaf sebebi reddolunur.

2, 3 ve 4. istinaf sebepler-i:
Bu istinaf sebepleri, şahadet ve Mahkemenin olgusal bulgu-ları ile ilgilidir. Önceki birçok istinaf kararında vurgulan-dığı gibi, tanıkları değerlendirmek ve söylediklerine inanıp inanmamak alt mahkemenin takdirinde olan bir husustur. Yargıtay, alt mah-kemelerin tanıklar ve şahadet hususundaki bulgularına müdahalede bulunmakta çekingen davranır. Alt mahkeme önündeki şahadet, mahkemenin olgularla ilgili yaptığı bulgulara makul olarak varması için yeterli ise, Yargıtay bu bulgulara müdahale etmez. Meğer ki- istinaf eden, alt mahkeme-nin tanıkları ve şahadeti hatalı değerlendirdiği, yapılan bul-guların ibraz edilen olgulara dayanmadığı, tanıklara inanıl-maması gerektiği hususlarında Yargıtayı ikna edebilsin.

Huzurumuzdaki meselede, Alt Mahkeme, tanıkları v-e şahadetle-rini değerlendirmiş ve sonuçta ihtimaller dengesine göre bir sonuca ulaşarak, Davalı lehine bir karar vermiştir. Bu mesele-de, Alt Mahkemenin bulgu yaparken hatalı davrandığı, bulgula-rın Alt Mahkemenin önündeki olgulara dayanmadığı, Alt Mahkem-e-nin huzurundaki şahadeti yanlış değerlendirdiği, tanıklara ve şahadetlerine inanılmaması gerektiği hususunda İstinaf Eden bizi ikna edebilmiş değildir.

Bu nedenle, bu istinaf sebepleri reddolunur.

5. istinaf sebebi:
Davacılar; bu başlık altındaki -iddialarını; Davalıya her-hangi bir borçlarının olmadığı ve Everest Yatırım'a yatırılan ve geri alınamayan paranın Davalıya ait olduğu iddialarına dayandırmaktadırlar. Davacılara göre, Davalıya ait bir paranın Davacılar tarafından ödenmesini istemek insafs-ızlıktır.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Alt Mahkeme Davacıların iddia-larını reddetmiş ve taraflar arasındaki ilişkinin borç ilişki-si olduğu bulgusunu yapmıştır. Önceki istinaf sebeplerini incelerken belirttiğimiz gibi, hatalı bulmadığımız bu bulgu ışığ-ında, bu istinaf sebebini de reddederiz.



Sonuç olarak istinaf reddolunur. Tüm olguları dikkate alarak istinaf masrafları ile ilgili herhangi bir emir verilmez.



Şafak Öneri Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan
Yargıç - Yargıç Yargıç


14 Ocak 2013
-


8



-


Full & Egal Universal Law Academy