Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 58/2000 Dava No 5/2007 Karar Tarihi 06.06.2007
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 58/2000 Dava No 5/2007 Karar Tarihi 06.06.2007
Numara: 58/2000
Dava No: 5/2007
Taraflar: Güler Köseoğlu ile Kaya Okut
Konu: Alacak - Poliçe - Senet
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 06.06.2007

-D.5/07 Yargıtay/Hukuk : 58/2000
(Lefkoşa Dava No: 125/99)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti : Nevvar Nolan, Gönül Erönen, Seyit A.Bensen.

İstinaf eden : Güler Köseoğlu, Karaoğlanoğlu - Girne
- (Davalı)

- ile -

Aleyhine istinaf edilen : Kaya Okut, Lefkoşa
(Davacı)

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına Avukat Mustafa Güryel
Aleyhine istinaf edilen namına Av-ukat Ata Dayanç.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Emine Dizdarlı'nın 125/99 sayılı davada 5.4.2000 tarihinde verdiği karara karşı Davalı tarafından yapılan istinaftır.
------------------


H Ü K Ü M

Nevvar Nolan : Bu istinafta -Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Seyit A. Bensen okuyacaktır.

Seyit A. Bensen : Davacı Davalıya 33,000.- DM. karşılığında DZ 636 plakalı Mercedes marka bir araba satıp teslim etti. Davalı mezkür arabanın satış bedeline tuta 31,000.DM. ödedi ve mütebaki 2-,000.-DM. borcu için de 28.5.1998 tarihinde ödenmek - - - üzere 13.5.1998 tarihli -bir adet poliçe imzalayıp verdi. Davalı poliçede belirtilen tarihte borcunu ödemedi. Bunun üzerine aleyhine istinaf edilen Davacı Lefkoşa Kaza Mahkemesinde istinaf eden Davalı aleyhine ikame ettiği 125/99 sayılı dava ile Davalının 13.5.1998 tarihinde Davac-ıdan borç senedi ve/veya alelade borç senedi ve/veya emre muharrer senet ve/veya poliçe tahtında 28.5.1998 tarihinde ödenmek kaydı ile 2,000.- Alman Markını nakden aldığını veya borçlandığını, Davalının mezkûr borcunu ödeme tarihi olan 28.5.1998 tarihinde -ödemediği gibi Davacının müteaddit taleplerine rağmen Davacıya ödemekten imtina ettiğini iddia ederek Davalının Davacıya 2,000.- D.Markı ve 28.5.1998 tarihinden tamamen tediyesine değin yıllık %10 nisbetinde faiz ve/veya zarar ziyan ödemesini talep etti.
-
Davalı dosyaladığı müdafaa ve mukabil dava takririnde davaya taalluk eden tarihlerde Davacının Davalıya uyuşulmuş bedelle 33,000.- D. Markına DZ 636 plakalı Mercedes marka bir araba sattığını, mezkûr arabanın satış bedeline tuta 31,000.-DM. ödediğini ve -bakiye 2,000.-DM. için bir adet poliçe ve/veya bono imzaladığını kabul etti, ancak mezkûr poliçe ve/veya bononun usulüne uygun olarak tanzim edilmediğini ve/veya ödenmesi için ihbar verilmediğini ve/veya ibraz edilmediğini, bu nedenle hükümsüz olduğunu ve -Davacının talep edilenlere istihkakı olmadığını iddia etti. Buna ilaveten taraflar arasında sözlü bir anlaşma muvacehesinde Mercedes marka arabanın orijinal Radyo-kaseti, otomatik camları ve 8 delikli çelik cantları olacağını, Davacı mezkûr arabayı teslim -ederken zikredilen özelliklerin eksik olduğunu ve bunları 10-15 güne kadar tamamlayacağını, Davacının zikredilen özelliklerin ve/veya eksikliklerin tamamlanmasından sonra ödeneceğini, zikredilen eksik parçaların bedelinin 3,000.-DM. olduğunu ve eksiklikler-in tamamlanmadığını iddia ederek mukabil dava yolu ile eksik parçaların bedeli olan 3,000.-DM., yasal faiz ve dava masraflarını talep etti.

Davanın duruşmasında Davacı davasını ispat etmek için bizzat kendisi şahadet vermiş ve 13.5.1998 tarihli poliçeyi- emare 1 olarak Mahkemeye ibraz etmiştir. Davalı da bizzat şahadet vermiş ve bir de damadını tanık olarak dinletmiştir.

Davacı şahadetinde özetle, Davalıya 33,000.-D.Mark karşılığında bir araba satıp teslim ettiğini, Davalının kendisine 31,000.-D.Mark -ödemede bulunduğunu ve bakiye 2,000.-D.Mark için de 28.5.1998 tarihinde ödenmek üzere 13.5.1998 tarihli bir poliçe düzenleyip imzaladığını, bu poliçeyi Davalının da imzalayıp kendisine verdiğini, Davalının 28.5.1998 tarihinde veya daha sonra talep etmesine- rağmen 2,000.-DM.'ı ödemediğini, Davalı mezkûr borcunu ödemek için süre istediğini ve ödemesi için beklediğini ve ödenmeyeceğinin anlaşılması üzerine bu davayı ikame ettiğini belirtti. Davacı, Davalı tarafından kendisine verilen 13.5.1998 tarihli poliçeyi- emare 1 olarak Mahkemeye ibraz etti.

Davalı Mahkemeye verdiği şahadette, Davacıdan ikinci el Mercedes marka bir araba satın ve teslim aldığını, Davacıya 31,000.-DM. ödemede bulunduğunu ve emare 1 poliçeyi bakiye 2,000.-DM. için imza ettiğini ve emare 1-'de yazılı olan 2,000.-DM.'ı talep edilmesine rağmen Davacıya ödemediğini kabul etti. Ancak Davacıdan 2,000.-DM. nakit para aldığını kabul etmedi. İlâveten Davacı ile yapmış olduğu sözlü anlaşma muvacehesinde Mercedes marka arabanın orijinal Radyo Kaseti, -otomatik camları ve 8 delikli çelik cantları olacağını, bu eksikliklerin tamamlanması kaydıyle 2,000.-DM. borcunu ödeyeceğini, Davalı bu eksiklikleri tamamlamadığı cihetle bakiye 2.000.-DM.'ı ödemediğini belirtti.

İlk Mahkeme, Davacı, Davalı ve tanığın-ı dinledikten sonra, kararında Mavi 28'de şöyle demektedir:
"Fasıl 149 sözleşmeler Yasasına göre bir senet muhtevası kat'i şahadet olarak kabul edilir ve senedin içeriğine karşı yapılabilecek müdafaalar belirlenmiştir. Aksini iddia eden taraf imzanın ken-dine ait olmadığı, baskı ve hile ile bu senedin yapıldığını iddia etmesi gerekir. Davalının tüm şahadeti incelendiğinde imzanın kendisine ait olmadığı, baskı ve hile ile bu senedi imza ettiğine dair huzurumda hiçbir şahadet yoktur. Bilakis Davalı Müdafaa v-e Mukabil Talep Takririnin 3(e) bendinde ve şahadetinde mezkur senedi imzaladığını açıkça kabul etmektedir. Davalının iddia ettiği gibi, Davacıdan 2000 Alman Markını nakit olarak almadığı doğru olmakla birlikte senedin yapıldığı tarihte Davalı ile Davacını-n hesaplaştıkları Davalının Davacıya 31000 Mark ödemede bulunduğu ve bu hesaplaşma neticesinde Davalının 2000 Alman Markı bakiye borucunu bir senet veya taahhüt altına aldıkları görülmektedir. Bu nedenle Davalı senedi imza ettiğini kabul ettiğine göre nakd-en borçlanıp borçlanmaması bu aşamada davanın neticesini değiştirmemektedir. Bu itibarla, Emare 1 senedin içeriğini nihai ve kesin şahadet olarak kabul ederim. Davalının mezkur senedi ekstra aksesuarların alınması için imzaladığı iddiasını reddederim. Söyl-ediklerim ışığında, Davalının Davacıya 2000 Alman Markı borcu olduğu hususunda bulgu yaparım.
..................................................
..................................................
Yukarıdakiler ışığında Davalının Mukabil Talep Takririnde il-eri sürdüğü zarar ziyanı kanıtlayamadığı hususunda bulgu yapar ve bu taleplerini reddederim.
Tüm yukarıda söylenenler ışığında Davacı leyhine ve Davalı aleyhine;
2,000.-Alman Markı;
Yasal faiz;
Davalının Davacıya 80,000,000.-TL dava masrafı ödemesine;
-Hüküm ve Emir verilir.
Davalının mukabil davası red ve iptal olunur."


Davalı İlk Mahkemenin hükmünün hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf etmiştir. Dosyalanan istinaf ihbarnamesinde ileri sürülen istinaf sebepleri şöyledir.
Muhterem Bidayet Mahkemesi -Emare 1 belgeyi Fasıl 149 Sözleşmeler Yasası altında bir senet veya mersum borç senedi olarak kabul etmekle hata etmiştir.
Muhterem Bidayet Mahkemesi Emare 1 olarak sunulan belgeyi, mersum borç senedi olarak kabul etmekle hata etmiştir.
Muhterem Bidayet -Mahkemesi Emare 1 belgeyi Fasıl 262 Poliçeler Yasası hükümlerine göre değerlendirmemekle hata etmiştir.
Muhterem Bidayet Mahkemesi, Emare 1 bono ve/veya poliçenin usulüne uygun olarak tanzim edilip edilmediğine bakmadan ve/veya bu hususta bulgu yapmadan D-avacı leyhine hüküm vermekle hata etmiştir.
Muhterem Bidayet Mahkemesi, Davacının talep takririnde yer almayan esasa müteallik olgularda (örneğin Emare 1 ivazı ile ilgili) şahadet almakla ve/veya bu şahadete dayanarak Davalı aleyhine hüküm vermekle hata e-tmiştir.
Muhterem Bidayet Mahkemesi Emare 1'in içeriğini nihai ve kesin şahadet kabul etmekle ve de Davalının nakden borçlanıp borçlanmamasının davanın neticesini etkilemeyeceği hususunda bulgu yapmakla hata etmiştir.
Muhterem Bidayet Mahkemesi, Davalını-n mukabil davasını isbat için yeterli şahadet sunduğu ve bu şahadeti tekzip edecek başka şahadet bulunmadığı halde mukabil dava üzerinden hüküm vermemekle hata etmiştir.
Muhterem Bidayet Mahkemesi, Davacı leyhine 80,000,000TL. dava masrafı takdir etmekle -hata etmiştir.

İstinafın duruşmasında 7. istinaf sebebi geri çekilmiştir. Bu nedenle 7. istinaf sebebi ret ve iptal edilir.

Şimdi de ileri sürülen istinaf sebeplerini inceleyelim.

İlk önce 5. istinaf sebebini incelemeyi uygun bulduk:
Yargıtay/Hukuk -5/89 (D.29/89) ve geçmiş birçok içtihat kararında da vurgulandığı gibi bir Mahkeme önüne serdedilen şahadetin takrirler ile uyum içerisinde olması gerekir. Takrirlerde yer almayan olgular hususunda şahadet ibraz edilemez, ibraz edilse dahi bu şahadet dikka-te alınamaz. Meğer ki layihalar usulüne uygun olarak tadil edilmiş olsun. Dikkate alınmaması gereken şahadet üzerine verilen karar ise iptal edilmek zorundadır.

İlk Mahkemenin bulgusunun şahadet ile desteklenip desteklenmediğine ve şahadetin talep takri-ri ile uyum içinde olup olmadığına bakalım. Davacının Talep Takririnin 2. paragrafı aynen şöyledir.
"2. Davalı takriben ve/veya 13.5.1998 tarihinde
Davacıdan borç senedi ve/veya alelade borç senedi ve/veya emre muharrer senet ve/veya poliçe tahtınd-a 28.5.1998 tarihinde ödenmek şartı ve/veya kaydı ile 2000 Alman Markı nakden aldı, borçlandı."

Yukarıya aktarılan 2. paragraftan açıkça görüleceği gibi Davacı, talep takririnde alternatif dava sebepleri ileri sürmüştür. Davacının dava sebepleri borç sen-edi ve/veya alelade borç senedi ve/veya emre muharrer senet yanında, ayni zamanda bir poliçeye de dayanmaktadır.

Davacının talep takriri incelendiği zaman, sair dava sebepleri yanında, Davacının talebinin poliçeye dayandığı açıkça iddia edilmektedir. Mü-dafaa ve mukabil dava takririne bakıldığında Davalı Davacının talebinin de poliçeye dayandığını kabul etmektedir.

Davalının müdafaa ve mukabil dava takririnin 3. paragrafının ilgili kısımları aynen şöyledir.
"3. Davalı talep takririnin 2. paragrafını- reddeder
ve hakikatlerin aşağıda belirtildiği şekilde olduğunu beyan eder.
İşbu davaya taalluk eden tarihlerde Davacı Davalıya uyuşulmuş bedelle 33,000.DM (otuz üç bin Alman Markı) DZ 636 plakalı Mercedes marka bir araba satmıştır.
..................
.-.................
Davalı mezkûr aracın satış bedeline tutâ 31,000.DM ödedi ve bakiye 2,000.DM miktarı da sub para (b)'de zikredilen eksikliklerin tamamlanmasından sonra ödeyecekti.
Davalı Davacıya mezkûr 2,000.-DM. için bir adet poliçe ve/veya bono imzala-mıştır.
................."

Davacının talep takriri ve şahadeti dikkate alındığında, Davacının emare 1'i bir poliçe addettiği ve davasını poliçe esası üzerinden açtığı ve yürüttüğü açıkça görülmektedir. Davalı müdafaa ve mukabil dava takriri ile şahadeti-nde bakiye 2,000.-DM. borç için bir adet poliçe imzaladığını kabul etmektedir. Kanaatımızca talep takriri, müdafaa ve mukabil dava takriri ve Mahkemeye verilen şahadet dikkate alındığında Davacının dava sebeplerinden bir tanesini poliçe esasına istinat ett-irdiği ve Davalının da öyle kabul ettiği açıkça görülmektedir. Bu durumda Davacının dava sebebinin, sair dava sebepleri yanında, poliçeye dayandığı ve verilen şahadetin de talep takriri ile uyum içinde olduğu ve örtüştüğü açıkça görülmektedir. Bu nedenle 5-. istinaf sebebi reddolunur.

1.2.3. ve 6. istinaf sebepleri, bu istinaf sebepleri birbirleriyle alakalı ve içiçe oldukları cihetle birlikte ele almayı uygun gördük.

Anayasa Mahkemesi, AM 4/91(D.4/91) sayılı içtihat kararında vurgulandığı gibi Fasıl 262- Poliçeler Yasasının 3(1) maddesine göre poliçe, sair şeyler meyanında, koşulsuz bir ödeme emridir. Poliçeler, bir tür yazılı sözleşme oldukları halde, mahiyetleri icabı, genel Sözleşmeler Yasası olan Fasıl 149'dan ayrı bir bölümde poliçeler ismini taşıyan- Fasıl 262 ile özel bir şekilde düzenlenmiştir. Mahkemeye emare l olarak ibraz edilen poliçe incelendiğinde şekil bakımından bir poliçe olduğu açıkça görülmektedir. Bu böyle olmakla beraber İlk Mahkeme emare 1 poliçeyi özel yasa olan Fasıl 262, Poliçeler Y-asası yerine genel mahiyette bir yasa olan Fasıl 149 Sözleşmeler Yasası altında inceleyip değerlendirmiştir.
İlk Mahkeme kararında emare 1'i senet olarak telâkki etti ve içeriğini Fasıl 149 Sözleşmeler Yasasına göre, nihai ve kesin şahadet olarak kabul et-ti. İlk Mahkeme verilen şahadetin aksine emare 1'in borç senedi olduğu hususunda herhangi bir karar vermemesi gerekirdi. Bu durumda İlk Mahkemeye ibraz edilen şahadet talep takririnde iddia edilen olgularla uyum içinde olmakla birlikte İlk Mahkemenin değer-lendirmesi şahadet ile uyum içinde değildir. Bu durumda İlk Mahkeme emare 1 poliçeyi Fasıl 262 Poliçeler Yasası hükümlerine göre değil de, Fasıl 149 Sözleşmeler Yasasına göre değerlendirmekle hata etmiştir. Bu böyle olduğuna göre İlk Mahkeme emare 1'in, po-liçe değil de, borç senedi olduğu hususundaki kararı hatalıdır. Bu hatalı değerlendirmeye rağmen İlk Mahkemenin yetkisine giren bir konuda aldığı karar, yanlış bir yasaya dayandırılmış olsa bile, İlk Mahkeme hükmünü geçersiz kılmaz veya geçerliliğini etkil-emez. Bu nedenle İlk Mahkeme hükmünün iptali söz konusu değildir. Emare 1 poliçeyi Fasıl 262 Poliçeler Yasası hükümleri yerine, Fasıl 149 Sözleşmeler Yasası hükümlerine göre değerlendirmiş olmakla birlikte İlk Mahkemenin Davalının Davacıya 2,000.-DM. borcu- olduğu hususundaki bulgusu hatalı değildir. Bu bulgunun hatalı olduğuna ilişkin herhangi bir istinaf sebebi ileri sürülmüş değildir. Emare 1 poliçeye göre Davalının Davacıya 28.5.1998 tarihinde 2,000.-DM. ödemesi gerekmektedir. Davanın duruşması esnasında- bu 2,000.-DM. paranın nakden verilmediği fakat satılan arabanın bakiyesi olduğu hususunda gerek Davacının gerekse Davalının şahadeti mevcuttur. Keza, Davalı müdafaa ve mukabil dava takririnin 3. paragrafında Davacının Davalıya uyuşulmuş bedelle 33,000.-D-M.'a Mercedes marka bir araba sattığını, mezkur arabanın satış bedeline tuta 31,000.DM. ödediğini ve 2,000.-DM. borç içinde Davacıya bir poliçe imzaladığını kabul etmektedir. Kanaatımızca emare 1 poliçedeki 2,000.-DM. para miktarı talep takririnde nakden a-lındığı ileri sürülmekle beraber ayni talep takririnin 2. paragrafında borçlandığı da ileri sürülmektedir. Talep takririnde 2,000.DM'ın nakden alındığı ileri sürülmekle birlikte bu husus İlk Mahkemenin bulgusunu etkileyecek bir neden değildir. Esasında 2,0-00.DM. araba satış bakiyesi borcudur. Asıl borçlu olan Davalı poliçeyi imza etmekle Davacıya 2,000.-DM. borcu olduğunu gerek müdafaa takririnde gerekse şahadetinde kabul etmiştir ve Davalının bu kabul beyanı dışına çıkması mümkün değildir. Borcun esasında -araba satış bakiyesi borcu oluşu da yeterli bir ivazdır. Bu nedenle 1.2.3. ve 6. istinaf sebepleri reddolunur.

4. istinaf sebebi ile Davalı, İlk Mahkemenin emare 1 poliçenin usulüne uygun olarak tanzim edilip edilmediğine bakmadan ve/veya bu hususta bulg-u yapmadan Davacı leyhine hüküm vermekle hata ettiğini ileri sürmüştür. İlk Mahkeme hükmü incelendiğinde, gerçekten de, emare 1 poliçenin usulüne uygun olarak tanzim edilip edilmediği hususunda İlk Mahkemenin herhangi bir bulgusu yoktur. Davalının dosyalad-ığı müdafaa ve mukabil dava takririnde emare 1 poliçenin usulüne uygun olarak tanzim edilmediği iddia edilmektedir. Bu iddia yapıldığına göre bu iddianın İlk Mahkemece incelenmesi ve bir bulguya varılması gerekirdi. Müdafaa ve mukabil dava takririnde emare- 1 poliçenin usulüne uygun olarak tanzim edilmediği iddia edilmekle birlikte bu usulsüzlüğün ne olduğunu gösteren olgular esasa ilişkin olgulardır ve müdafaa takririnde zikredilmeleri gereklidir. Sadece usulsüzlük iddia etmek yeterli değildir. Böyle bir id-dianın üzerine dayandığı olguların müdafaa takririnde zikredilmesi gerekir. Müdafaa takririnde, sadece poliçenin usulüne uygun olarak tanzim edilmediği iddia edilmiş ve bu iddianın üzerine dayandığı herhangi bir olgu zikredilmemiş ve böylelikle tam bir müd-afaa sebebi ortaya konmamıştır. Bu bir yana, istinaf eden avukatı, gerek İlk Mahkemede gerekse istinafın duruşmasında, emare 1 poliçenin hangi hususlarda usulüne uygun olarak tanzim edilmediği hususunda herhangi bir şey söylemediği gibi bunu tartışma konus-u da yapmadı. İddianın dayandığı esasa ilişkin olgular müdafaa takririnde zikredilmediğinden bu safhada herhangi bir bulguda bulunulmasına imkân yoktur. Kaldı ki, Mahkemeye emare 1 olarak ibraz edilen 13.5.1998 tarihli belge tetkik edildiğinde ilk bakışta,- şekil bakımından bir poliçe (bill of exchange) olduğu ve 2,000.-DM'ın 28.5.1998 tarihinde ödeneceği görülmektedir. İstinaf eden avukatı, istinafın duruşmasında, bir poliçenin ödenmesi için usulüne uygun olarak ibraz edilmesi gerektiğini ve bu ödeme için i-brazla ilgili kuralları düzenleyen Fasıl 262'nin 45. maddesine atıfta bulundu. 4. istinaf sebebi incelendiği zaman emare 1 poliçenin usulüne uygun olarak tanzim edilip edilmediği ile ilgilidir. Halbuki istinaf eden avukatı ise bir poliçenin ödenmesi için i-brazla ilgili kurallardan bahsetmiştir. İstinaf edenin belirttikleri ise 4. istinaf sebebindeki iddia ile bağdaşmamaktadır. Bu nedenle 4. istinaf sebebi de reddolunur.

8. İstinaf sebebine gelince: Davalı avukatı dava masrafları hususunda herhangi bir şe-y söylememiştir. Genellikle dava masrafları davanın neticesini takip eder. Davacı davasında muvaffak olduğu cihetle bu istinaf sebebi de reddolunur.

Sonuç olarak, yukarıda belirtilen sebeplerden dolayı işbu istinaf reddolunur. İstinaf edenin istinaf masr-aflarını da ödemesi emrolunur.



Nevvar Nolan Gönül Erönen Seyit A. Bensen
Yargıç Yargıç Yargıç

6 Haziran, 2007



10






Full & Egal Universal Law Academy