Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 54/2014 Dava No 5/2016 Karar Tarihi 28.01.2016
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 54/2014 Dava No 5/2016 Karar Tarihi 28.01.2016
Numara: 54/2014
Dava No: 5/2016
Taraflar: Jale Sakaoğlu ve diğerleri ile Alas Construction Ltd. arasında
Konu: Case management -Dava yönetim kuralları - Talimat istidası
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 28.01.2016

-D. 5/2016 Yargıtay/Hukuk No: 54/2014
(Güzelyurt Dava No:966/2012)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti:Ahmet Kalkan, Gülden Çiftçioğlu, Bertan Özerdağ

İstinaf eden: No. 1- Jale Sakaoğlu, Ardahan Caddesi N-o. 7, Güzelyurt
No. 2- Hüseyin Sakaoğlu, Ardahan Caddesi No. 7, Güzelyurt
No. 3- Tapu ve Kadastro Dairesi Müdürlüğü vasıtasıyla, KKTC Başsavcılığı - Lefkoşa
(Davalıla-r)
ile

Aleyhine istinaf edilen: Alas Construction Ltd., Alas Sitesi,
Güzelyurt
(Davacı)

A r a s ı n d a.

İstinaf e-denler namına: Avukat Ahmet Nazım
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Hüseyin Malyalı

Güzelyurt Kaza Mahkemesi Başkanı İlker Sertbay'ın, 14/3/2014 tarihinde, 966/2012 sayılı davada verdiği karara karşı, Davalılar tarafından yapılan istinaftır.

-------------

K A R A R

Ahmet Kalkan: Bu istinafta, Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Bertan Özerdağ okuyacaktır.

Bertan Özerdağ: İstinaf Eden/Davalılar, Güzelyurt Kaza Mahkemesinin 14.3.2014 tarihinde verdiği emre karşı, bu istinafı dosyaladı.

İSTİNAF İ-LE İLGİLİ OLGULAR

Alt Mahkemenin bulgularına göre, istinafa konu davanın olguları özetle şöyledir:

Bundan böyle İstinaf Edenler/Davalı No.1 ve No.2 sadece Davalılar, Aleyhine İstinaf Edilen ise Davacı olarak anılacaktır.

Davacı, Davalı No.1, 2 ve 3 al-eyhine Güzelyurt Kaza Mahkemesinde 966/2012 sayılı davayı dosyaladı. Davacı davasında, Davalı No.1 ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdeylediğini, Davalı No.1'in sözleşme tahtında adında kayıtlı olan taşınmazın 20/24 hissesini Davacı adına devrettiğini,- Davacının sözleşmeyi ifa ederek, Davalı No.1 adında olan taşınmaz üzerine inşaatlar yaptığını, bu inşaatları 3. kişilere sözleşme ile satarak bedellerini tahsil ettiğini, Davalı No.1'in Davacıya devirden sonra adında kalan 4/24 hissenin 1/12'sini oğlu ola-n Davalı No.2'ye devrettiğini, bu devirden sonra Davacı adında 20/24 hisse, Davalı No.1 adında 1/12 hisse ve Davalı No.2 adında ise 1/12 hisse kaldığını, Davalı No.3'ün Tapu Dairesi olduğunu belirten Davacı, davası altında, Davalı No.1 tarafından Davalı No-.2'ye yapılan devrin iptalini, taşınmaz üzerinde bir taksimat yapılmasına izin veren ve/veya Davalıların taksimat işlemlerini yapmalarını emreden bir mahkeme ilamı, sebepsiz zenginleşme bedellerinin ve tazminat ödenmesini talep etmiştir.

Davacı tarafında-n dosyalanan 19.2.2013 tarihli talimat istidası geri çekildiği cihetle ret ve iptal edilmiştir. Davacı daha sonra, 24.4.2013 tarihinde yeni bir talimat istidası dosyalamıştır.

Davalı No.1 ve No.2 ise, dosyalanan talimat istidası sonrasında müdafaa dosyal-amış ve müdafaalarında birtakım iptidai itirazlar ileri sürmüşlerdir. Davalıların iptidai itirazları 3 başlık altındadır. Şöyle ki: 1- Davalıların hisse devrinin iptalini talep eden Davacının, Fasıl 224 altında hisse devri kararını alan Tapu Müdürüne başvu-rup bir karar veya cevap almadan böyle bir başvuru yapması ve başvurusunu istida/istinaf yolu ile yapmaması hatalıdır, 2- Taşınmazla ilgili taksimat işlemlerinin yapılmasını talep eden Davacı, 63/1987 sayılı Kat Mülkiyet Yasası altında bir sözleşme akdolun-up Tapu Dairesinde kaydedilmediği cihetle, taksimat projesinin veya işlemlerinin ilerlemesini talep edemez, 3- Yine 63/1987 sayılı Yasayı iptal eden 35/2010 sayılı Kat Mülkiyeti ve Kat İrtifakı Yasası altında gerekli işlemler yapılmadan, hak sahipleri tara-fından bir sözleşme akdolunmadan ve Tapu Müdürülüğünde kaydedilmeden böyle bir talepte bulunulması hatalıdır.

Davalılar müdafaalarını dosyaladıktan sonra, 9.9.2013 tarihinde bir talimat istidası dosyaladılar. Davalıların istidaları, Emir 48 nizam 2, Emir- 30 nizam 1, 2, 6, 7, Emir 1(A) nizam 2, Emir 27 nizam 1'e dayanmaktadır.

Davalılar 9.9.2013 tarihli talimat istidası altında: A- iptidai itirazların önceden dinlenmesine emir verilmesi, B- Davacının davasındaki taleplerinin Fasıl 224 veya 63/198-7 sayılı Yasaya mı yoksa 35/2010 sayılı Yasaya mı dayalı talepler olduğunun tespit edilerek talimat emri verilmesi,
C- Davacının davasındaki taleplerin Fasıl 224'e dayanması halinde bu talepleriyle ilgili olarak Tapu Müdürünün karar vermeye yetkisi mi ol-duğu veya yetkinin mahkemede mi olduğu hususunun saptanması ve bu konuda talimat verilmesi, E- Davalı No.2'nin hisse almasının yasa dışılığının neden kaynaklandığının saptanması ve F- Davacının Davalılara opsiyon hakkı tanımadan 3. kişilere satışın yapılıp- yapılamayacağının saptanması hususunda talimat verilmesiydi.

Davacı Davalıların istidalarına itirazname dosyalamış ve itiraznamesine ekli yemin varakasında; istidada talep edilen emirlerin Emir 30 altında talep edilemeyecek çareler olduğunu, istidanın m-evsimsiz ve mahkeme tarafından talimat emirleri verilmeden dosyalandığını ve iptidai itiraz olarak ileri sürülen iddiaların şahadet ile tespit edilebilecek hususlar olduğunu, istida ile talep edilenlerin mesnetsiz ve Davalıların kendilerinin ispat etmeleri- gereken ve mahkemenin tespit edemeyeceği hususlar olduğunu iddia ederek iddiaları reddetmiştir.

İstidayı dinleyen Alt Mahkeme, iptidai itirazların davanın kaderini etkileyebilecek nitelikte itirazlar olmadığının açıklıkla görülebildiğini, bunlara karar -verilebilmesi için davanın dinlenilmesinin gerekli olduğunu, Davalıların diğer talepleri ile ilgili olarak da aynı şekilde davanın tümünün dinlenilmesi halinde bir karar verilebileceğini, ilgili ihtilaflar hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilebilmesi-nin mümkün olmadığını, istidada talep edilen emirlerin verilmesi halinde, bunun bu dava altında duruşma yapılmasını gereksiz kılmayacağını, bunun yapılmasının masrafları ve ihtilafları azaltmaya faydası olmayacağı gibi zaman ve masraf kayıplarını da önleme-yeceğini belirterek, istidayı ret ve iptal etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ

Davalıların istinafında, 6 istinaf sebebi ileri sürülmüş olmasına karşın, Davalılar Avukatı, yapmış olduğu hitapta, istinafını tek başlık altında toplamıştır:

"Alt Mahkeme Daval-ıların dosyaladığı talimat istidasını dava yönetimi kuralları tahtında ele almayarak ve/veya talimat istidasında talep edilenleri dikkate almayarak ve/veya ihtilaflı ve ihtilafsız olguları belirlemeyerek ve/veya davanın dinlenmesi ile ilgili bir takvim bel-irlemeyerek ve/veya talimat istidasında belirtilenleri öncelikli ele almayarak ve/veya talimat istidasında belirtilenleri davanın kaderini belirleyici ön itirazlar olarak kabul etmeyerek ve/veya iptidai itirazları görüşmeyerek veya gereksiz görerek ve/veya- iptidai itirazlar altında davanın ileriye götürülemeyeceği veya mahkemenin yetkisinin olmadığı iddialarını incelemeden veya karar vermeden istidayı iptal etmekle hata yapmıştır."

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI

Taraf Avukatlarının istinaf sebepleri il-e ilgili iddia ve argümanlarını şöyle özetleyebiliriz:

Davalılar Avukatı hitabında özetle; dosyaladıkları Müdafaa Takrirlerinde mahkemenin yetkisi olmadığını, davanın ve davadaki taleplerin ileriye götürülmesinin mümkün olmadığını, Davacının davasının ve -taleplerinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, Davacının Talep Takririnde talep ettiği hisse devrinin iptalinin Tapu Müdürünün bir kararına dayandığı cihetle, istida/istinaf yolu ile yapılması gerektiğini, yine talep edilen kat irtifakının veya taksimatını-n kayıtlı bir kat mülkiyeti olmadığı veya bu hususta bir sözleşme yapılmadığı cihetle ileriye gidemeyeceğini, bu taleplerinin öncelikli olarak ele alınarak bir karar verilmesi ve esas ihtilafın belirlenebilmesi için 9.9.2013 tarihinde talimat istidası dosy-aladıklarını belirtmiş ve talimat istidasını ele alan mahkemenin istidada görüşülmesi talep edilen konuların davanın kaderini tayin edebilecek nitelikte olmadığına ve davanın dinlenmesi ile talimat istidasında belirtilen konularla ilgili bir karar verilebi-leceğine bulgu yapan Alt Mahkemenin, istidayı ret ve iptal etmekle hatalı davrandığını iddia etmiştir.

Davacı Avukatı ise hitabında; Davalıların talimat istidasının başlığında "talimat istidası" olduğu belirtilmiş olsa da bunun bir talimat istidası olm-adığını, Davalıların istidalarında, Emir 27 nizam 1'e dayanarak ön itirazların önceden ele alınarak bir karar verilmesini talep ettiklerini, Alt Mahkemenin de davanın tamamen dinlenmeden ileri sürülen ön itirazlarla ilgili bir karar verilemeyeceğine bulgu -yaparak istidayı reddettiğini, Davacının davasının sözleşmenin ihlaline dayanan bir dava olduğu cihetle, ileri sürülen ön itirazların mesnetsiz olduğunu ve bu nedenle Alt Mahkemenin kararının hatalı olmadığını iddia etmiştir.

İNCELEME

İstinaf sebebi aş-ağıda incelenmektedir:

"Alt Mahkeme, Davalıların dosyaladığı talimat istidasını dava yönetimi kuralları tahtında ele almayarak ve/veya talimat istidasında talep edilenleri dikkate almayarak ve/veya ihtilaflı ve ihtilafsız olguları belirlemeyerek ve/veya -davanın dinlenmesi ile ilgili bir takvim belirlemeyerek ve/veya talimat istidasında belirtilenleri öncelikli ele almayarak ve/veya talimat istidasında belirtilenleri davanın kaderini belirleyici ön itirazlar olarak kabul etmeyerek ve/veya iptidai itirazlar-ı görüşmeyerek veya gereksiz görerek ve/veya iptidai itirazlar altında davanın ileriye götürülemeyeceği veya mahkemenin yetkisinin olmadığı iddialarını incelemeden veya karar vermeden istidayı iptal etmekle hata yapmıştır."

Tarafların iddia ve argümanla-rı tezekkür edildikten sonra, huzurumuzdaki istinafın temelde, dosyalanan bir talimat istidası altında talep edilenlerle ilgili bir emir verilmemesine ve istidanın ret ve iptal edilmesine dayanmakta olduğu anlaşılmaktadır.

Bu istida altında verilen emir-leri tezekkür etmeden önce, her ne kadar da Alt Mahkemenin böyle bir bulgusu bulunmasa da, Davacı Avukatının hitabında ileri sürdüğü istidanın bir talimat istidası olmadığı iddiasını öncelikle ele almayı uygun gördük.

Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü'ne 2-008 yılında yapılan köklü bir değişiklikle, mehazı İngiltere olan dava yönetimi (case management) kuralları getirilmiştir. Bu bağlamda, talimat istidalarını düzenleyen Emir 30'a da tadilatlar yapılmış ve dava yönetimini tanımlayan Emir 1(A) ve mahkemelerin- dava yönetimi yetkilerini düzenleyen Emir 1(B) kuralları Tüzüğe eklenmiştir.

Emir 1A dava yönetimini tanımlar ve Emir 1B dava yönetiminde mahkemenin yetkilerini düzenlerken, Emir 30, talimat istidaları altında, dava yönetiminin mahkemeler tarafından ne ş-ekilde uygulanacağına dair kurallar koymaktadır. Mahkemeler dava yönetimi çerçevesinde yetkilerini kullanırken, en önemli hareket noktası ve temel zemin, talimat istidalarıdır. Bu nedenle Tüzük, talimat istidalarının gecikmeden belirli süreler zarfında dos-yalanması için emredici hükümler içermektedir.

Talimat istidaları, HMUT Emir 30 nizam 1 tahtında belirli bir süre zarfında dosyalanmaları gereken ve taraflarca dosyalanma tarihleri değiştirilemeyen ender istidalardandır:

"1.(a)Davacı, nizam 1.(b)(i)'-de belirtilen sürede dava celpnamesinin karşı tarafa tebliğ edildiği her davada, talimat için ihbarlı istida dosyalar. (Örnek 25)
Dava celpnamesinin tebliğ edilmediği hallerde talimat için istida, tek taraflı olarak dosyalanır. (Örnek 25 A)(b)(i)B-öyle bir talimat için istida, müdafaa takririnin davacıya tebliğ tarihinden itibaren yirmi sekiz gün içerisinde veya davanın dosyalanma tarihinden itibaren altı ayın sona ermesi üzerine, hangisi daha önce ise, dosyalanır.(ii)Talimat için tek taraflı ve- ihbarlı istidanın dosyalanma zamanı taraflarca değiştirilemez."
Emir 30 nizam 1, talimat istidalarının sadece davacı tarafça dosyalanabileceği kuralını koymaktadır.

Kural, Emir 30 nizam 1'de belirtilen gibi olmasına rağmen, 9.9.2013 tarihli istida Da-valılar tarafından dosyalanmıştır.

Davalıların davalı oldukları bir davada talimat istidası dosyalama haklarının olmadığı cihetle, istidanın talimat istidası olarak kabul edilmemesi ve bu nedenle ret ve iptal edilmesi gerekmekteydi.

Bir dava altındaki -talimat istidası, Emir 30'da belirtilen yetkilerin kullanılması ve temel amacın yerine getirilmesi amacıyla dosyalanması gerekirken, bir talimat istidası dosyaladıktan sonra, artık ikinci bir talimat istidası dosyalanması mümkün değildir (Bkz. Yargıtay/Huk-uk 9/2014
D. 24/2014). İlgili kararda şunlar belirtilmektedir:

"Talimat istidası Emir 30 nizam 1 altında davanın ikamesinden 6 ay sonra veya Müdafaa Takririnin dosyalanmasından 28 gün sonra (hangisi daha önce gelirse) dosyalanmalıdır. Bu nizamdan, her d-avada bir kez talimat istidası dosyalanacağı gayet açıktır. Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğü'nde ikinci bir talimat istidasının dosyalanmasına olanak veren bir nizam yoktur."

Bu safhada, Alt Mahkemenin huzurunda, Davacı tarafından öngörülen sürede dosyalanm-ış olan 24.4.2013 tarihli bir talimat istidası bulunmakta olduğunu tabloyu tamamlamak amacıyla belirtmek isteriz. İstinafa konu kararda, istida Emir 30'a dayanmakta olmakla birlikte, dava dosyasında mevcut bir talimat istidası olmasından dolayı istidanın b-ir talimat istidası olarak işlem göremeyeceği hususunda, Alt Mahkemenin açık veya herhangi bir bulgusu yoktur.

Davacı tarafından dosyalanan 24.4.2013 tarihli bir talimat istidası gündemde iken, Davalılar tarafından ikinci ve yeni bir talimat istidası dos-yalanması, o esnada gündemde bir talimat istidası bulunması açısından ilgili Emir 30'un kurallarına aykırıdır. Davacı tarafından dosyalanan 24.4.2013 tarihli talimat istida dikkate alınarak, 9.9.2013 tarihli istidanın ikinci bir talimat istidası olması ned-eniyle de iptal edilmesi gerekmekteydi.

Bu nedenle Davalıların 9.9.2013 tarihli istidanın talimat istidası gibi işlem görmesini talep etmeleri ve Alt Mahkeme tarafından bu istidanın talimat istidası olarak kabul edilerek incelenmesi hatalıdır.

Yukarıda- belirtilen her iki kural ışığında talimat istidalarının her davada sadece bir kez ve davacı tarafından belirli bir süre zarfında dosyalanması gerektiğinden, sadece bu nedenle bile istida Alt Mahkeme tarafından reddedilmeliydi.

Belirtilenler ışığında, -her ne kadar da Alt Mahkeme Davalılar tarafından dosyalanan talimat istidasını Davacı tarafından bir talimat istidası dosyalanmış olduğu ve bu nedenle gerek ikinci bir talimat istidasının dosyalanması ve gerekse bu istidanın Davalılar tarafından dosyalanmı-ş olması nedeniyle ret ve iptal etmemişse de, neticede 9.9.2013 tarihli talimat istidasının iptal edilmesi hatalı değildir. Dolayısıyla istinafın reddi gerekmektedir.

Bu hususu belirttikten sonra, incelememizi devam ettiririz. Davalıların istidası altınd-a talep edilenleri mahkemenin ne tür bir yaklaşımla ele alarak bunlarla ilgili karar verdiği ve vermesi gerektiği aşağıda irdelenmektedir.

2008 yılında Tüzük'te yapılan tadilatla eklenen kurallara istinaden mahkemeler, dava yönetimi yetkilerini kullanırke-n, yargılamanın temel amacı olan davaların adilane bir şekilde, daha az masraf yapılarak ve erken zamanda sonuçlanmasını hedef almalıdır. Bu hedefine ulaşırken mahkeme, Tüzük'te belirtilen yetkilerini kullanarak talimat istidası altında uygun ve adilane em-irler vermelidir.

Dosyalanan bir talimat istidası altında mahkemenin izlemesi gereken yöntem, Emir 30 nizam 2'de şöyle belirtilmektedir:

"2.Mahkeme veya yargıç, talimat için dosyalanan istidanın duruşmasında kendi takdir hakkını kullanarak:-(i)Dav-anın hazırlanması sürecinde tarafların yapmış oldukları girişimleri ve özellikle mahkeme tarafından verilmiş olan talimatlara uyup uymadıklarını gözden geçirir; ve(ii)Davanın temel amaca uygun ilerlemesini güvence altına almak üzere yapılacak girişimle-r hakkında kararlar ve talimatlar verir; ve(iii)Takdirine göre bu girişimlere bir dava yönetimi toplantısını (Case Management) veya duruşma öncesi incelemesini (pre-trial review) dahil eder; ve(iv)Mümkün olan en erken bir duruşma tarihi veya takvim-i saptar;"
Emir 30 nizam 6 altında ise mahkemenin talimat istidası
duruşmasında gözden geçirilmesi gereken konular belirlenmekte ve bu konular arasında (f)sub - paragrafında; masraf azaltması ve adil olması için davayı bölme veya iptidai itiraz veya it-irazlar ile ilgili ayrı duruşma yapılması gerekip gerekmediği'nin belirlenmesi olarak da sıralanmaktadır.

"I. 30, 8
46 Cilt II
190
R.G. Ek III
1.6.2009
A.E. 4046.Mahkemenin bir talimat duruşması esnasında veya bir duruşma öncesi inceleme sırasında göz-den geçireceği olası konular aşağıdakileri ihtiva eder.
Davacının ikame ettiği davayı, özellikle talepte bulunduğu miktarı, karşı tarafın anlayabilmesi için açık bir şekilde sunup sunmadığı;
Layihalarda herhangi bir tadilatın gerekip gerekmediği;
Belirlene-cek belgelerin teatisine ve/veya bazı belgelerin keşfinin gerekli olup olmadığı;
Ne tür uzman şahadetine makul olarak gerek duyulduğu ve bu şahadetin nasıl ve ne zaman alınacağı ve açıklanacağı;
Ne tür olgusal şahadetin açıklanması gerektiği;
Masraf azaltm-ası ve adil olması için davayı bölme veya iptidai itiraz veya itirazlar ile ilgili ayrı duruşma yapılması gerekip gerekmediği."Talimat istidaları ile ilgili ana karar olarak kabul edilen Yargıtay/Hukuk 45/2009 Dağıtım 8/2011 sayılı kararda, mahkemeni-n talimat istidasını ele alıp emirler verirken, izlemesi gereken yol vurgulanmıştır. İlgili kararda aynen şöyle denmektedir:

"Bu nizamdan görüldüğü gibi tüzüğe yapılan tadilat neticesinde dava dosyalarının eksiksiz bir şekilde erken tamamlanması ve dava-nın dinlenme aşamasına getirilerek, erken bir zamanda dinlenerek sonuçlandırılması amaçlanmaktadır. Dosya duruşma safhasına gelene kadar dosyada ihtilafsız hususların belirlenmesinin, ihtilaflı hususların ayrılması ve bir sıraya konarak dinlenmesi gerekme-ktedir."

Benzer bir şekilde, İngiltere'de dava yönetimi uygulamalarında, doğru yaklaşımın davadaki ihtilafların belirlenmesi, ihtilafsız olguların tespiti, ihtilafların bir sıra ile incelenerek dinlenmesi ve davanın duruşmaya hazırlanması hususlarını kaps-adığı belirtilmiştir. McLoughlin v Jones and Others[2001] EWCA Civ 1743 davasında, mahkemelerin duruşma öncesinde dava yönetimi amaçlı göstermesi gereken yaklaşım aşağıda belirtilen şekilde sıralanmıştır:

"66 In my judgment, the right approach to prelimi-nary issues should be as follows. (a) Only issues which are decisive or potentially decisive should be identified. (b) The questions should usually be questions of law. (c) They should be decided on the basis of a schedule of agreed or assumed facts. (d) T-hey should be triable without significant delay, making full allowance for the implications of a possible appeal. (e) Any order should be made by the court following a case management conference."

Buna göre, mahkemenin davanın ilk safhalarında talimat i-stidası altında dava yönetimi görevleri aşağıdakilerdir:
Davayı sonuçlandırılabilecek nitelikli veya potansiyel olarak davayı sonuçlandırabilecek nitelikli olan konular belirlenmelidir.
İhtilaf konusu sorular genelde hukuki sorular olması gerekir.
Taraflar-ca anlaşılmış veya farzedilmiş olgulara dayanılarak karar verilmesi gerekir.
Konular hiçbir gecikmeye mahal vermeksizin dinlenmeli ve bu konularla ilgili istinafa da fırsat verilmelidir.
Dava yönetimi toplantısından sonra mahkeme tarafından gerekli tüm e-mirlerin verilmesi gerekmektedir.

Mahkemenin talimat istidasını tümüyle ele alarak, davanın niteliğini, layihalarda bir tadilat yapılmasına gerek olup olmadığını, evrak teatisini veya evrakların keşfini, ihtilaflı konuları ve cevaplanması gereken hukuki -soruları belirleyerek bu konularla ilgili olarak gerekli emirleri vermesi, davanın duruşması için bir duruşma takvimi belirlemesi, duruşma takvimini belirledikten sonra, bir duruşma öncesi inceleme (pre-trial review) günü belirleyerek vermiş olduğu emirler-e uyulup uyulmadığını ve tarafların ve davanın duruşmaya hazır olup olmadığını denetlemesi gerekmektedir.

Taraflardan birinin, talimat istidası altında genel olarak verilen emirler dışında bir emir talep etmesi halinde ise, bir istida dosyalayarak o isti-da altında bu talebini yapması ve talimat istidası duruşması görüşülürken dinlenmesini sağlayacak şekilde karşı tarafa tebliğ etmesi gerekmektedir. HMUT Emir 30 nizam 7(a) aynen şöyledir:

"7.(a) Taraflardan biri talimat duruşması veya duruşma önces-i inceleme tarihinde genel olarak verilenin dışında bir emir almak için başvurmak isterse ve bu yöndeki istidasına itiraz edileceğine inanırsa, bu tarihlerde dinlenmesini mümkün kılacak şekilde istidasını dosyalayarak karşı tara-fa tebliğ eder."

Davalılar tarafından dosyalanan 9.9.2013 tarihli istida ile, Davalılar müdafaalarındaki ön itirazlarının önceden dinlenmesi ve davadaki hukuki ihtilafların belirlenmesi talebinde bulunmuşlardır. Alt Mahkeme, huzurunda bu istidayı ele alır-ken, Davacının dosyalamış olduğu 24.4.2013 tarihli talimat istidası da gündemde idi. İstida görüşülürken davadaki layihalar tamamlanmış olmakla birlikte, Emir 30 nizam 2 (b) veya Emir 30 nizam 6 (c) altında belgelerin tespit veya incelenmesi veya olgularla- belgelerin kabulü hususunda bir evrak teatisi henüz yapılmamış olduğu da görülmektedir.
Alt Mahkeme, 24/4/2013 tarihli talimat istidası ile Emir 27 nizam 1'e de dayanan 9.9.2013 tarihli istidayı birlikte ele alarak, Emir 30 nizam 7 tahtında ön itirazları-n önceden dinlenilmesi hususunda tarafların uzlaşı içinde olup olmadığını, ön itirazların önceden dinlenmesinin zamandan ve masraftan tasarruf sağlayıp sağlamayacağını tespit etmesi ve Emir 27 nizam 1 altında, ön itirazların ayrı olarak ve önceden dinlenme-si yöntemine gitmeyi tasarlaması durumunda da, talimat istidası altında vereceği diğer emirlere ilaveten ve onlara bağlı olarak ön itirazları belirlemesi, duruşma yöntem ve takvimini belirlemesi ve ön itirazlar ve diğer ihtilaflar veya hukuki sorunlarla il-gili duruşma takvimini tayin etmesi gerekmekteydi.

Buna karşın Alt Mahkeme, Tüzükte belirtildiği şekliyle dava yönetimi yetkilerini davaya uygulamamış ve gündemde sadece ön itirazların önceden dinlenmesi ile ilgili talep içeren bir istida bulunuyormuş ve- 24.4.2013 tarihli talimat istidası gündeminde hiç yokmuş gibi hareket ederek emirler vermiştir.

Alt Mahkeme, Davalıların 9.9.2013 tarihli istidalarıyla hukuki sorunların belirlenmesi taleplerine yönelik dava yönetimi kuralları tahtında herhangi bir tes-pite gitmemiş ve kararında, bu hukuki soruların cevabının davanın tümünün dinlenmesiyle cevaplanabileceğine bulgu yapmıştır. Alt Mahkeme bu bulguya varmakla birlikte, Davalıların huzurumuzda bulunan davanın tümden neticelenmesine olanak tanıyacak başvurusu-nu o safhada daha ileri götürmeden, dava yönetimi kuralları muvacehesinde inceleyerek tespitlerde bulunması gerekirdi. Buna rağmen Alt Mahkemenin gerekçeye dayanan hiçbir incelemeye tabi tutmaksızın ve gerekçesiz olarak, ilgili bulguya neden vardığını kara-rında ifade etmeden mezkûr bulguya varmış olması, Mahkemenin geçmişte yürürlükte olan dava yönetimi ile uyumlu olmayan usulleri uygulama kanaatini göstermektedir.Alt Mahkeme bu yöntemi uygulamak yerine, Yargıtay/Hukuk Dağıtım 1/2014 sayılı kararda belirtil-en ve aşağıda alıntılanan yöntem ve kuralları uygulamalıydı.

"Davanın sonucunu etkileyecek ön itirazlar veya davayı sonuçlandıracak hususlar öncelikle dinlenilmeli, bu hususlar ile ilgili karar verilmelidir. İptidai konuların neticelenmesini müteakip, da-va devam edecekse, diğer hususlar sıra ile ele alınmalıdır. Bu sıralama ile ilgili, yani davanın duruşması ile ilgili bir takvim hazırlanmalı ve bu takvime taraflar ve mahkeme riayet etmelidir."

Alt Mahkemenin bulgusu, tüm ihtilafların ve ön itirazların -davanın dinlenmesi aşamasında birlikte ele alınarak karar verilmesinin doğru ve uygun olacağı yönündeyseydi, onu da talimat istidası aşamasında dava yönetimi yetkilerini kullanırken gerekirse ve bu hususta tarafların ihtilafı olması halinde tespit için bir- duruşma yapmak suretiyle belirlemesi gerekirdi.

Alt Mahkeme belirtilen şekilde dava yönetimindeki yetkilerini kullanmamış, dava yönetimi kurallarını uygulamamış ve bu kuralların ihdasından önceki uygulamaya benzer bir şekilde, huzurundaki işlemleri ele a-lmıştır. Alt Mahkemenin huzurundaki ihtilafları ele alış şekli, ihtilafları belirlememesi, talimat istidasında tarafların ihtilaflarını ve hukuki sorunları tespit etmemesi, ihtilafların tespit edilerek ayrılmaması ve ihtilafların dinlenmek amacıyla bir tak-vime konmaması dava yönetimi kurallarının takip edilmediğini göstermektedir. Alt Mahkemenin bu yolu izlerken, Davalıların öne sürdüğü ihtilafların, "davanın dinlenilmesi aşamasında karar verilecektir" tespitinde bulunması hatalıdır. İlaveten, Alt Mahkeme h-içbir gerekçe göstermeksizin ve detaylı bir incelemeye tabi tutmadan, Davalıların ileri sürdüğü ön itirazların davanın kaderini etkileyecek nitelikte olmadıkları hususunda bulgu yapması da hatalıdır. Yine ön itirazlar dışında, Davalıların istidaları altınd-a talep ettiklerini herhangi bir gerekçe göstermeden ve hiç incelemeden reddetmesi, bu taleplerle ilgili herhangi bir saptamaya gitmemesi de hatalıdır.

Neticede, Alt Mahkemenin Davalıların ileri sürdüğü hukuki iddiaları ele alarak varmış olduğu karar, he-rhangi bir dava yönetimi kuralına, gerekçeye veya incelemeye dayanmamaktadır.

Ancak, daha önce farklı gerekçelerle de olsa 9.9.2013 tarihli istidanın reddedilmesinde hata olmadığı sonucuna vardığımızdan yukarıda belirtilenler istinafın reddine mani değil-dir.
SONUÇ

Tüm yukarıda belirtilenler ışığında istinaf reddedilir.

Meselenin kendine has olgularına istinaden istinaf ile ilgili masraf emri verilmez.



Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu Bertan Özerdağ
Yargıç Yargıç - Yargıç

28 Ocak 2016








17









Full & Egal Universal Law Academy