Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 54/2013 Dava No 2/2018 Karar Tarihi 29.01.2018
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 54/2013 Dava No 2/2018 Karar Tarihi 29.01.2018
Numara: 54/2013
Dava No: 2/2018
Taraflar: Ekrem Bilir ile Tüfekçi Ltd. arasında
Konu: Zaman aşımı iddiası - Zaman aşımının durması (acknowledgement) - Zaman aşımının durduğuna ilişkin iddianın layihada açıkça yer alması gerektiği - İstinafın reddi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 29.01.2018

-D.2/2018 Yargıtay/Hukuk : 54/2013
(Lefkoşa Dava No:975/2009)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti : Ahmet Kalkan,Beril Çağdal, Peri Hakkı

İstinaf eden : Ekrem Bilir, Gönyeli- Lefkoşa.
- (Davacı)

ile


Aleyhine istinaf edilen : Tüfekçi Ltd. Haspolat Lefkoşa.
(Davalı)


A r a s ı n d a.



İstinaf eden namın-a : Avukat Adnan Ulunay hazır.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Hasan Esendağlı hazır.



Lefkoşa Kaza Mahkemesi Başkanı Emine Dizdarlı'nın, 975/2009 sayılı davada, 1.2.2013 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı- tarafından yapılan istinaftır.



-----------------


K A R A R


Ahmet Kalkan :İstinaf Eden/Davacı, Lefkoşa Kaza Mahkemesinin davasını ret ve iptal eden kararına karşı bu istinafı dosyaladı.



İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR

Bundan böyle İs-tinaf Eden sadece Davacı, Aleyhine İstinaf Edilen ise Davalı olarak anılacaktır.

Davacı, 11.2.2009 tarihinde Davalı aleyhine bir dava dosyaladı ve Davalının, Davacıya yaptırdığı işlerin mütebaki bedeli olan 213,574TL'yi ödemediğini iddia ederek, bu mikt-arın faiz ve dava masrafları ile birlikte ödenmesini talep etti.

Davalı ispat-ı vücut dosyalamadan önce, 27.2.2009 tarihinde bir istida dosyalayarak, Kemal Aktunç isimli kişinin davaya üçüncü şahıs olarak dahil edilmesini talep etti. Alt Mahkeme istida g-ereğince emir verdi.

Davalı, dosyaladığı Müdafaa Takriri ve Davacı ile Üçüncü Şahıs aleyhindeki Mukabil Dava Takririnde, dava konusu inşaat işleri ve hizmetlerin Ağustos 2005- Eylül 2006 tarihleri arasında gerçekleştirildiğini, 2 yıllık dava zaman aşımı -süresinin dolduğunu ve davanın iptali gerektiğini ileri sürdükten sonra, Davacının iddialarını reddederek, Davacının Üçüncü Şahıs ile birlikte Davalıdan 66,580 TL fazladan para tahsil ettiklerini iddia etti ve bu miktarın Davacı ve Üçüncü Şahıs tarafından -müştereken ve münferiden ödenmesi talebinde bulundu.

Davacı, Davalının Müdafaa ve Mukabil Davasına Cevap ve Müdafaa Takriri dosyalayarak, iddia ve taleplerini reddetti.

Davalı, 11.10.2011 tarihinde bir ihbarlı istida dosyaladı ve bu istida ile ön itir-azın öncelikle dinlenmesini talep etti.

Üçüncü Şahıs, 3.2.2012 tarihinde Müdafaa Takriri dosyaladı.

15.3.2012 tarihinde, Davacı tadilat istidası dosyaladıktan sonra, Alt Mahkemenin 28.3.2012 tarihli emri ile Talep Takririni tadil etti.

Tarafların önc-elikle zaman aşımı konusunun karara bağlanmasında mutabık kalmaları üzerine Alt Mahkeme, 11.12.2012 tarihinde ön itirazı karara bağlamak üzere duruşmaya başladı.

Alt Mahkeme, 1.2.2013 tarihinde verdiği kararında, özetle: Davacının inşaatın Kasım 2006 yıl-ında tamamlandığını kabul ettiğini, buna göre Davacının dava hakkının Kasım 2006 tarihinde doğduğunu, Fasıl 15 Zamanaşımı Yasası'nın 3(1)(f) bendine göre zaman aşımı süresinin 2 yıl olduğunu, davanın 11.2.2009 tarihinde açıldığını, 2 yıllık zaman aşımı sür-esinin dolduğunu, davanın reddi gerektiğini, Emare No.1 Belgenin kabul mahiyetinde olmadığını tespit ettikten sonra, dava ve mukabil davayı masraflarla birlikte reddetti.

İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davacının istinaf ihbarnamesinde 6 istinaf sebebi bulunmaktad-ır.

İstinaf ihbarnamesindeki istinaf sebeplerini tek başlık altında incelemek mümkündür.

Buna göre:
Muhterem Alt Mahkeme, Davacının davasını 2 yıllık zaman aşımı süresi dolduğu gerekçesiyle reddetmekle hata etti.



TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

-Davacı Avukatı istinaf duruşmasındaki hitabında özetle: Davacının, Davalının talimatı ile LAÜ'deki yurt inşaatlarında taşeronluk yaptığını, Kemal Aktunç isimli mühendisin kontrolörlüğünde, onun vereceği hakediş raporuna göre ödendiğini, Davalının kontrolör-ünün hakediş raporunun 10.3.2007 tarihli olduğunu, davanın bu tarihten itibaren 2 yılda açıldığını, Emare No.1 Hak Ediş Raporunun Fasıl 15 madde 6 tahtında yazılı kabul beyanı niteliğinde olduğunu, bu nedenle zaman aşımının Emare No.1 Belge ile durduğunu, -kontrolörün Davalının müstahdemi sıfatı olduğunu ve istinafın kabulü gerektiğini ileri sürdü.

Davalı Avukatı ise hitabında, özetle: Davacının
Talep Takririnde konu işin Ağustos 2005 ile Eylül 2006 yılları arasında yapılıp tamamlandığının iddia edildiği-ni, Talep Takririnin 4. paragrafında sürenin Kasım 2006 olarak ifade edildiğini, Talep Takririne göre 2 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiğinin açık olduğunu, Kemal Aktunç'un Davalının müstahdemi olmadığı gibi Davalı tüzel kişi namına kabul beyanı vermeye -yetkili bir kişi olmadığını, Emare No.1'in Fasıl 15 madde 6 anlamında zaman aşımını kesen kabul niteliğinde bir belge olmadığını, bu nedenle istinafın reddedilmesi gerektiğini ileri sürdü.

İNCELEME:

İstinaf sebepleri, tarafların iddia ve argümanları, -dosyadaki şahadet ve emareler incelenip değerlendirildi.

Davacının istinaf sebeplerini tek başlık altında inceleyeceğimizi daha önce belirtmiştik.

Muhterem Alt Mahkeme, Davacının davasını 2 yıllık zaman aşımı süresi dolduğu gerekçesiyle reddetmekle-
hata etti.

Bu istinafa konu davada Alt Mahkeme, Talep Takririnin 2. ve 6. paragraflarından hareketle dava hakkının Kasım 2006 tarihinde doğduğuna, Fasıl 15 Zamanaşımı Yasası'nın 3(1)(f) maddesine göre dava hakkının tahakkuk ettiği tarihten itibar-en 2 yıl geçmesi üzerine yapılan iş ve/veya hizmet için dava açılamayacağına bulgu yapmıştır.

Bu meselenin Fasıl 15 Zamanaşımı Yasası'nın 3(1)(f) maddesi kapsamına girmediğine veya 2 yıllık zaman aşımı süresine tabi olmadığına ilişkin herhangi bir iddia- veya istinaf sebebi bulunmamaktadır.

Talep Takririnin 2. paragrafında, Davacı ile Davalı arasında Ağustos 2005 tarihinden Eylül 2006 tarihine değin ve/veya o tarihlerde, Davalının talebi üzerine, Lefke bölgesinde bulunan inşaatların kalıp, demir, mermer-, mozaik, sıva ve alçı işlerinin Davacı tarafından yapılması konusunda anlaşma yapıldığı, 4. paragrafında Davacının işleri tam ve zamanında ve/veya Kasım 2006 tarihinde bitirip teslim ettiği, 6. paragrafta Kasım 2006 ayı sonunda ve takip eden aylarda Daval-ı ile iş bedeli konusunda uzlaşmaya varamadıkları, 7. paragrafta da Kasım 2006 tarihinden bu yana Davalının 213,574 TL borcu olduğu ileri sürülmüştür.

Huzurundaki şahadet ve emareleri değerlendiren Alt Mahkeme, Üçüncü Şahıs Kemal Aktunç'un şahadetine it-ibar ederek, zaman aşımıyla ilgili aşağıdaki gibi bulgu yapmıştır:


"Huzurumdaki şahadet ışığında aşağıdaki şekilde bulgu
yaparım.
Davacı takriben 2005 yılında Lefke bölgesinde Davalı
tarafından inşaa edilecek yurt inşaatında taşeron olarak -çalışmak için Davalı ve/veya Davalının yetkilisi Kemal Aktunç ile anlaştı. Söz konusu inşaat işlerine başlamadan önce inşaat birim fiatları Kemal Aktunç tarafından tesbit edildi. Davacı Kemal Aktunç tarafından saptanan birim fiatlarını kabul etmesi üzerine- işe başladı. Ödemeler ve/veya hak ediş raporları 15 günde bir tanzim edilerek muhasebeye verilirdi. Dava konusu iş takriben Ekim 2006 ayı sonuna kadar devam etti ve/veya Ekim ayı sonunda bitti. Bunu müteakip Kemal Aktunç tüm taşeronların hak ediş raporlar-ını (Davacı dahil) hazırladı ve muhasebeye verdi. Takriben Kasım 2006 ayı sonunda Davacı 87,000 Türk Liralık bir hak ediş ve/veya ödeme çıktığını öğrenmesi üzerine söz konusu hak ediş raporunu kabul etmedi ve Kasım 2006 tarihinde Davalı ile ihtilafa düştü.- Davacıya göre Davalıdan alacağı 213,000 Türk Lirası'dır. Bu problemi çözebilmek için Davalı ve/veya yetkilileri ile görüşen Davacı kendisine yapılan 87,000 Türk Liralık ödeme teklifini kabul etmedi ve/veya reddetti. Taraflar arasındaki ihtilafın büyümesi -üzerine Davacı Kemal Aktunç ile görüşerek yapılan işleri gösteren bir yazı ve/veya hak ediş raporu talep etti. Bunun üzerine Kemal Aktunç Ekim 2006 tarihinde muhasebeye verilen ve kopyaları yanında bulunan Davacıya ait hak ediş raporunu yeniden yazarak ve/-veya tanzim ederek Davacıya verdi ve/veya söz konusu raporu 10.3.2007 tarihinde tekrar el yazısı ile yazıp Davacıya verdi. Aynı gün Davacı 10.3.2007 tarihli yazıyı ve/veya dökümü Avukatına götürüp verdi.
Davacı 10.3.2007 tarihli Emare (1) raporu Avukat Ab-durrahman Şeref'e götürüp verdiği gün davanın seyri hakkında konuştuklarını ve bu nedenle de davanın 2007 yılında ikame edildiğini ileri sürmüştür. Davacının ilk Avukatı ile davası hakkında görüştüğü ve/veya konuştuğu ve/veya Avukatından davasının seyri ha-kkında bilgi aldığı ve/veya Avukatını talimatlandırdığı tarihin 2007 yılı içerisinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle de bu tanık Avukatının söylediklerine itimat etmiş ve bu davanın ilgili tarihlerde açıldığına inanmıştır. Halbuki Mahkeme huzurundaki da-va 11.2.2009 tarihinde dosyalanmıştır.
Talep Takririnin 2. ve 6. paragraflarından görüleceği gibi, Davacı söz konusu inşaatın Kasım 2006 yılında tamamlandığını kabul etmektedir. Bu itibarla Davacının dava etme hakkı Kasım 2006 tarihinde doğmuştur ve/veya -Davacının dava etme hakkı 87,000 Türk Lirası hak ediş raporu bilgisine geldiği Kasım 2006 tarihinde doğmuştur. Bu hususta bulgu yaparım. Bu bulgum ışığında Fasıl 15 Zaman Aşımı Yasası'nın madde 3(1)(f) bendine göre dava hakkının tahakkuk ettiği tarihten it-ibaren iki yıl geçmesi üzerine yapılan iş ve/veya hizmet için dava açılmaz ve/veya açılsa dahi daha ileriye gidemez. Bu hususta bulgu yaparım."

Alt Mahkemenin uzun bulgusundan görülebileceği gibi, Üçüncü Şahıs Kemal Aktunç, tüm taşeronların hak ediş rapor-larını Kasım 2006 tarihinde hazırladı ve Davacıya verdi. Davacı Kasım 2006 tarihinde 87,000 TL'lik hak ediş raporunu kabul etmedi.

Bu olgulara göre, Davalı bakımından dikkate alınabilecek kabul (acknowledgment)tarihi Kasım 2006'dır.

Davacı Avukatının -istinaftaki esas iddiası, Kemal Aktunç tarafından hazırlanan hak ediş raporunun Davalının kabulü anlamına geldiği ve Fasıl 15 Zamanaşımı Yasası'nın 6. maddesi tahtında zaman aşımının durduğu ve/veya Emare No.1 Belgenin tarihi olan 10.3.2007 tarihinden hesa-planması gerektiği yönündedir.

Fasıl 15 Zamanaşımı Yasası'nın 6. maddesinin orijinal ve Türkçe metinleri aynen şöyledir:

"6.(1) Where a right of action has accrued and the
person liable or accountable therefor acknowledges
the cla-im, the right shall be deemed to have accrued
on and not before the date of the acknowledgment.

(2) Every acknowledgment as in subsection (1) of
this section provided shall be in writing and signed
by the person making the- acknowledgment or his
authorised agent."


"6.(1) Bir dava hakkı doğmuşsa, ve yükümlülük altında
bulunan veya ondan sorumlu olan kişi böyle bir
dava hakkından kaynaklanan talebi kabul ettiğine
dair beyanda bulunursa, dava hakkı-, kabul
beyanının yapıldığı tarihte doğmuş sayılır.

(2) Bu maddenin (1)'inci fıkrasında sözü edilen her
kabul beyanının yazılı, ve talebi kabul eden
kişi veya yetkili vekili tarafından imzalanmış
olması gerekir."


- Yargıtay/Hukuk 65/2009 D.31/2012 sayılı Mehmet Gencay Emin ile Halkor Kredi ve Yatırım Şirketi Ltd. davasında Yargıtay, Fasıl 15 madde 6'da yer alan borç kabulünün (acknowledgement) spesifik bir şekilde mahkeme huzuruna getirilmesi gerektiğini belirttikte-n sonra, Bullen & Leake & Jacobs Precedents of Pleadings 12th edition sayfa 1354'den atıfla aşağıdaki iktibası yapmıştır:

"A party desiring to rely upon any of these statutory
provisions to defeat the defence that the action is
stat-ute-barred must expressly plead the facts relied
on to take the case out of the statute. If he has
not already done so in his Statement of Claim ...
and the defence raises the plea that the action is
statute-barred, the plaintif-f must expressly plead
such facts in his reply."

(Zaman aşımı müdafaasını ortadan kaldırmak isteyen
tarafın buna spesifik olarak layihasında yer vermesi
gerekir. Talebinin zaman aşımına tabi olmadığına talep takririnde yer verilmediği ta-kdirde, müdafaa takririnde dava konusunun zaman aşımına uğradığı müdafaası yapılması halinde, Davacının müdafaaya cevap layihasında açık bir şekilde talebinin zaman aşımına tabi olmadığını belirtmesi gerekir.)


Davaya konu uyuşmazlıklar, temel olarak layi-halardaki iddialar çerçevesinde karara bağlandığından, öncelikle Davacının bu husustaki iddialarına bakmamız gerekir.


Davacı, Müdafaaya Cevap Takririnin özellikle 1(2) paragrafında, kabul (acknowledgement) iddiasını alternatifli bir şekilde ileri sürmü-ştür. İlgili kısım aynen şöyledir:


"2.Ön itiraza müdafaa:
Mezkur hizmet satışı Ağustos-Eylül 2006 tarihlerinde tamamlanmış olmakla birlikte taraflar ödenecek rakam ve/veya verilmiş hizmetler konusunda uzlaşamamışlardı. Her halükarda, aralarında ve/vey-a III. Şahıs Kemal Aktunç vasıtası ile yapmış oldukları müteaddit görüşmeler ve yerinde incelemelerden sonra, ne işlerin yapılmış olduğu ve ücret miktarları konusunda taraflar anlaşamamışlardır. Davalının bakiye olduğunu iddia ettiği rakamlar birçok kez al-acaklı olunan rakamlardan daha düşük çıkmıştır ve hatta 87,000TL ve son olarak da 163,360TL'lik tespitlerden sonra bile Davalı mezkûr bakiyeyi ödemekten çeşitli bahanelerle kaçınmıştır. Davalı şahsen ve/veya müstahdemleri ve/veya III. Şahıs Kemal Aktunç va-sıtası ile işbu anlaşma konusu meblağı ödemeyi yazılı ve/veya sözlü olarak taahhüt etmiş ise de halen ödemekten kaçınmaktadır. Neticede,bahse konu hizmetler Ağustos-Eylül 2006 tarihlerinde verilmişse de taraflar dava sebebi olan rakamda birtürlü uzlaşamamı-ştırlar. Her halûkarda, işbu dava sebebi rakam yazılı raporlarla (acknowledgement) kabul ve/veya onaylanmıştır ve/veya Davacının Davalı ve/veya ajanlarının hesaplamalarını da kabul ettikten sonra bile ödemekten imtina etmiştir.
Alternatif olarak, Davalı ve-/veya III. Şahıs Kemal Aktunç'un takriben Temmuz 2007 tarihlerinde yazılı bir beyanname (acknowledgement) ve/veya hesap dökümü tahtında Davacının alacağının belirlenmesi bir dava sebebi olup her halûkarda dava sebebi bu tarihten başlaması gerekmektedir. Ke-za yine alternatif olarak, Davalı işbu davanın ikame edildiği tarih öncesinde Davacıya ödemeler yapmış bu anlamda da işbu borcu kabul etmiştir. Keza, yine Ağustos 2009'da şahsen ve/veya bir müstahdemi ve/veya ajanı vasıtasıyla yazılı olarak hesaplamışlar v-e Davacının alacaklı olduğunu belirten tarih itibarıyla kabul etmişlerdir.
Yukarıdakiler ışığında işbu dava sebebinin zaman aşımına uğramış olduğu ret ve inkar edilir."


Yukarıda iktibas ettiğimiz paragrafın birinci bölümünde, hizmetlerin Ağustos-Eylül -2006 tarihlerinde tamamlandığı kabul edilmekle birlikte, dava sebebini oluşturan rakamın ne zaman kabul edildiği açık bir şekilde yazılmamıştır. Bu durumda, belirsiz tarihli bir kabul iddiasının zaman aşımının hesaplanmasına etkisi olamayacağından, Alt Mah-kemenin Talep Takririni dikkate alarak, zaman aşımını hak ediş raporunun düzenlendiği Kasım 2006'dan itibaren başlatmasında hata yoktur. Bu sonuca göre, Davalının da kabul ettiği gibi, hizmet Eylül-Ekim 2006 tarihlerinde tamamlandığından, Kasım 2006 tarihi-nde yapılan hesaplaşmanın üzerinden davanın açıldığı tarih itibarıyla 2 yılı aşkın sürenin geçtiği aşikardır.

Davacı aynı paragrafta, alternatif olarak Kemal Aktunç'un Temmuz 2007 tarihinde yazılı bir beyanname verdiğini iddia etmiştir. Böyle yazılı bir- beyanname veya hesap dökümü ibraz edilmediği gibi, Davacının Temmuz 2007 tarihinde yazılı bir şekilde Davalı ile hesaplaştığı ve Davalının herhangi bir miktarı kabul ettiğini spesifik bir şekilde ortaya koyan yazılı döküman veya şahadet ortaya konmuş deği-ldir. Üçüncü alternatif olarak iddia edilen Ağustos 2009 hesaplaşması, dava tarihinden sonraki bir dönemi kapsadığı, tarafların davadan sonra uzlaşmak için yaptığı görüşmelerin ayrı dava sebebi yaratamayacağı gerçeğinden hareketle, bu alternatif iddiaların-ın ileri gitmesi mümkün değildir.

Son olarak Emare No.1 10.3.2007 tarihli belgenin, mevcut şahadet ışığında, Davacının talebi üzerine, Davalının bilgisi dışında Üçüncü Şahıs tarafından hazırlandığı ve Kasım 2006'da hazırlanan hak ediş raporunun aynısı o-lduğu anlaşıldığından, Emare No.1'in Davalı tarafından verilmiş bir kabul belgesi veya yeni hesaplaşma sonucunda verilmiş bir kabul belgesi olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, Alt Mahkeme Emare No.1'in kabul belgesi olmadığına bulgu yapm-akla hata etmedi.

Tüm yukarıdakiler ışığında, Alt Mahkemenin bulgularında hata olmadığı anlaşıldığından, istinafın reddi gerekmektedir.


NETİCE:

İstinaf reddedilir.
İstinaf masraflarını İstinaf Eden/Davacı ödeyecektir.



Ahmet Kalkan Be-ril Çağdal Peri Hakkı
Yargıç Yargıç Yargıç


29 Ocak, 2018














11






Full & Egal Universal Law Academy