Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 52/2004 Dava No 10/2007 Karar Tarihi 09.10.2007
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 52/2004 Dava No 10/2007 Karar Tarihi 09.10.2007
Numara: 52/2004
Dava No: 10/2007
Taraflar: World Vakıf Offshore Banking Ltd. ile Fulya Kurt vd.
Konu: Vekaletname
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 09.10.2007

-D.10/2007 Yargıtay/Hukuk 52/04
(Lefkoşa Dava No:6076/01)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Nevvar Nolan, Gönül Erönen, Şafak Öneri.
-
İstinaf eden: World Vakıf Offshore Banking Ltd. Lefkoşa
(Davalı)
- ile -

Aleyhine istinaf edilen: 1.Fulya Kurt, Yetkili Vekili
Av. A.Muhtar Kızıltan vasıtasıyla
- Tevfik Işık Cad. 2. Kural Apt. 13/4
Antalya
2.Faustino Martinez Esteban - Yetkili
Vekili Av. A.Muhtar Kızıltan
vasıtasıyl-e Tevfik Işık Cad.,
2. Kural Apt. 13/4, Antalya
(Davacı)
A r a s ı n d a.

-
İstinaf eden tarafından: Avukat Ergin Ulunay
Aleyhine istinaf edilenler tarafından: Avukat Tağmaç Bilgehan.


İstinaf, Lefkoşa Kaza Mahkemesi Başkanı Narin F.Şefik ile Yargıç Türkay Saadetoğlu'nun 6076/01 sayılı hukuk davasında, 11.6.2004 ta-rihinde verdiği karara karşı Davacılar tarafından yapılmıştır.


---------------------

H Ü K Ü M


Nevvar Nolan:Lefkoşa Kaza Mahkemesinin 6076/01 sayılı hukuk davasında davacı 1 ile davacı 2 karı kocadırlar, Harika Kurt ise- davacı 1'in annesidir. Türkiye Vakıflar Bankası TAO davalı bankanın muhabir bankasıdır. Harika Kurt, Türkiye Vakıflar Bankası TAO Antalya Şübesine başvurarak, onlar aracılığı ile, davalı bankada davacılar adına ilki 12.6.1998 sonuncusu ise 19.2.1999 tarih-li olan, dava konusu altı hesabı çeşitli tarihlerde açtı. Konu altı hesaptaki toplam meblağ 4,686,023 ABD dolarıdır. Bu hesaplardan dördü 14.12.1998 ile 26.4.1999 tarihleri arasında kapatılarak, hesaplardaki meblağlar yine davacılar adında Türkiye Vakıflar- Bankası TAO Antalya Şübesindeki hesaplara aktarıldı. Gerek davalı bankadan Türkiye Vakıflar Bankası TAO Antalya Şübesine aktarılan dört hesap gerekse davalı bankada kalan diğer iki hesaptaki meblağlar 8.6.1999 tarihinde ödenerek bu hesaplar kapatıldı. Ayn-i tarihte bu altı hesaptaki meblağlar, An Otel Turizm İşletmecilik A.Ş'nin Türkiye Vakıflar Bankası TAO Antalya Şübesindeki değişik hesaplarına yatırıldı. An Otel Turizm İşletmecilik AŞ de bu hesapları, Türkiye Vakıflar Bankası TAO Antalya Şübesine, bu ban-ka ile olan kredi ilişkisi nedeni ile rehin verdi.

Davacılar, davalı bankaya avukatları vasıtası ile 5.11.2001 tarihli bir yazı göndererek davalı bankadaki tüm hesaplarının bir hesap altında birleştirilmesini ve hesap ekstrelerini talep ettiler. Davalı -banka bu yazı üzerine davacılar avukatına davacılar adındaki hesapların kapatıldığını bildirdi. Davacılar davalı banka aleyhine Lefkoşa Kaza Mahkemesinde ikâme ettikleri 6076/01 sayılı hukuk davası ile davalı bankadan, bu bankada adlarına açılan altı hesap-ta bulunan toplam 4,686,023 ABD doları ile, bu altı hesap üzerinden faiz talep ettiler.

Harika Kurt'un Türkiye Vakıflar Bankası TAO Antalya Şübesine başvurarak, bu banka aracılığı ile davalı bankada, davacılar adına davaya konu altı hesabı açtığı ve bu h-esaplardaki toplam meblağın, açılış tarihlerinde, 4,686,023 ABD doları olduğu taraflarca kabul edilen bir olgudur. Yukarıda verildiği gibi bu altı hesabın dördü değişik tarihlerde kapatılarak bu hesaplardaki meblağlar davacıların Türkiye Vakıflar Bankası T-AO Antalya Şübesindeki hesaplarına aktarıldı. Davalı banka, Müdafaa Takririnde, bu hesapların davacı 1'in ve/veya davacı 2'nin ve/veya davacıların vekili Harika Kurt'un talimatı ile kapatılarak, hesaplardaki meblağların davacıların Türkiye Vakıflar Bankası- TAO Antalya Şübesindeki hesaplarına aktarıldığını iddia etti. Davalı banka devamla gerek davalı bankada kalan davacılar adındaki iki hesabın gerekse Türkiye Vakıflar Bankası TAO Antalya Şübesine aktarılan dört hesabın, davacı 1'in 7.6.1999 tarihinde Türki-ye Vakıflar Bankası TAO Antalya Şübesine faksladığı ve/veya davacı 1 adına fakslanan tarihsiz faks mesajı ile verdiği talimat üzerine ve/veya davacı 1'in ve/veya davacı 2'nin ve/veya davacıların vekili Harika Kurt'un talimatı ile 8.6.1999 tarihinde ilgili -tediye fişlerini imzalayan Harika Kurt'a ödendiklerini iddia etti.

Davacılar davalı bankada bulunan hesaplarının kapatılması veya, Türkiye Vakıflar Bankası TAO Antalya Şübesine aktarılması veya Harika Kurt'a ödenmesi için davalı bankaya bir talimatları -olmadığını, davalı bankadaki hesaplarında işlem yapması için kimseye yetki vermediklerini iddia ettiler; hukuken daha doğru bir ifade ile, davalı bankanın iddia ettiği gibi davalı bankadaki hesaplarının kapatılması veya bir başka bankaya aktarılması veya b-u hesaplardan Harika Kurt'a ödeme yapılması için davalı bankaya talimat verdiklerini, Harika Kurt'u konu hesaplarla ilgili işlem yapmaya yetkili kıldıklarını red ve inkâr ettiler.

Her iki davacının Harika Kurt'a vermiş oldukları 3.11.1998 tarihli bir vek-aletname vardır. Davacılar 3.11.1998 tarihli bu vekaletname ile Harika Kurt'u Türkiye Cumhuriyeti dahilindeki resmi ve özel bankalarda bulunan müşterek hesaplarından para çekmeye, bu hesaplara para yatırmaya, hesaplar arasında transferler yapmaya, hesaplar-ı kapatmaya, adlarına yeniden hesap açmaya yetkili kıldılar.

Davanın Kaza Mahkemesinde yapılan duruşmasında davacılar tarafından davacı 1 ile Harika Kurt, davalı banka tarafından ise davalı bankanın genel müdürü ile Türkiye Vakıflar Bankası TAO da görevl-i dört kişi şahadet verdi. Kaza Mahkemesi duruşma sonunda aşağıdaki bulgulara vararak davacılar lehine ve davalı banka aleyhine Talep Takriri gereği hüküm verdi.
a) Davacılar adındaki hesapları davacı 1 ve/veya davacı 2 ve/veya vekilleri Harika Kurt'un t-alimatı ile kapatarak parayı Türkiye Vakıflar Bankası TAO Antalya Şübesine aktardığını iddia eden davalı banka bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Davalı tanıklarından hiçbiri böyle bir talimat aldığını söylemedi, keza tüm şahadet davalı bankanın bu iddi-asını desteklemiyor; davalı banka bu hususta kanıt yükünü yerine getirememiştir.
b) Davacıların davalı bankadaki hesaplarının kapatılması veya hesapların Türkiye Vakıflar Bankası TAO Antalya Şübesine aktarılması için Harika Kurt'un davalı bankaya talimat -verdiği kabul edilse dahi, davacıların Harika Kurt'a verdikleri 3.11.1998 tarihli vekaletname bu konularda Harika Kurt'u yetkili kılmamaktadır. Harika Kurt 3.11.1998 tarihli vekaletname ile davacıların sadece Türkiye Cumhuriyeti dahilindeki bankalarda olan- müşterek hesaplarında işlem yapmakla yetkilidir. Dava konusu hesaplar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde kayıtlı bir bankadadır, bir başka ifade ile Türkiye Cumhuriyeti dahilindeki bir bankada değildir, bu nedenle Harika Kurt'un davacıların bu hesapları ile- ilgili işlem yapma yetkisi yoktur; 3.11.1998 tarihli vekaletname Harika Kurt'a davacıların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde kayıtlı davalı bankadaki hesaplarında işlem yapma yetkisi vermemektedir.
c) Davalı banka, gerek Türkiye Vakıflar Bankası TAO Antal-ya Şübesine aktarılan dört, gerekse davalı bankada kalan iki hesabın, bu hesaplardaki paraların 8.6.1999 tarihinde tediye fişlerini imzalayan Harika Kurt'a ödenerek kapatıldıklarını iddia etti; Harika Kurt ise imzaları ve paraların kendisine ödendiğini red-detti. Davalı banka bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür ancak şahadet tediye fişlerindeki imzaların Harika Kurt'a ait olduğu, konu hesaplardaki paraların Harika Kurt'a ödendiği hususunda tatmin edici değildir.

Davalı banka Kaza Mahkemesinin kararından i-stinaf etmiştir. Davalı bankanın başlıca istinaf sebepleri özetle aşağıda gösterildiği gibidir.
a) Kaza Mahkemesinin, davacılar tarafından Harika Kurt'a verilen 3.11.1998 tarihli vekaletnamenin Harika Kurt'a davacıların davalı bankadaki hesaplarında işlem- yapma yetkisi vermediği bulgusu hatalıdır,
b) Kaza Mahkemesinin, Harika Kurt'un davacıların davalı bankadaki hesaplarını kapatma veya bu hesaplardan para çekme yetkisi olmadığı bulgusu hatalıdır,
c) Kaza Mahkemesinin, konu hesaplardaki paraların Harik-a Kurt'a ödendiğinin ve/veya hesaplardaki paraların Harika Kurt'a ödendiğini gösteren tediye fişlerindeki imzaların Harika Kurt'a ait olduklarının ortaya konamadığı bulguları hatalıdır.

Vekaletnamelerin katı yorumlanmaları, iyice yerleşmiş bir kuraldır. -Davacılar tarafından Harika Kurt'a verilen 3.11.1998 tarihli vekaletnamede kullanılan ifadeye baktığımızda bu vekaletname ile davacıların Harika Kurt'a Türkiye Cumhuriyeti dahilindeki resmi ve özel bankalarda bulunan hesaplarını kapatmaya, bu hesaplardan p-ara çekmeye, hesaplar arasında aktarma yapmaya yetki verdikleri görülmektedir. Kaza Mahkemesinin de kararında belirttiği gibi davalı banka Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde kayıtlı bir bankadır ve 3.11.1998 tarihli vekaletname Harika Kurt'a davacıların Türk-iye Cumhuriyeti dışındaki bir bankada, örneğin bu davada olduğu gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki bir bankada olan hesaplarında işlem yapma yetkisi vermemektedir. Kaza Mahkemesinin 3.11.1998 tarihli vekaletnamenin Harika Kurt'a davacıların davalı ban-kadaki hesaplarında işlem yapma yetkisi vermediği bulgusu hatalı değildir. Davalı banka Türkiye Vakıflar Bankası TAO'nun davalı bankanın muhabir bankası olduğunu, konu hesapların Türkiye'de açıldığını, tüm işlemlerin Türkiye'de muhabir banka tarafından yap-ıldığını, davalı bankanın paralarının Türkiye Vakıflar Bankası TAO'nun Ankara'daki Bireysel Bankacılık Müdürlüğü nezdinde toplandığını, paraların hiçbir zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gelmediğini, davalı bankanın online sistemi ile bilgisayardan he-saplarındaki paraları takip ettiğini, bir offshore banka olduğunu ileri sürerek, bunlar ışığında, Harika Kurt'un 3.11.1998 tarihli vekaletname ile davacıların davalı bankadaki hesaplarını kapatmaya, bu hesapları Türkiye Vakıflar Bankası TAO'ya aktarmaya ye-tkili olduğunu iddia etti. Bu iddiaları değerlendiren Kaza Mahkemesi, ileri sürülenlerin Harika Kurt'a 3.11.1998 tarihli vekaletname ile verilen yetkiler dışında bir yetki vermediği, işlemlerin yapıldığı yerin değil işlem yapılan hesabın bulunduğu bankanın- Türkiye Cumhuriyeti dahilinde olup olmadığının önemli olduğu, işlemlerin Türkiye Cumhuriyeti dahilinde yapılmış olmasının Harika Kurt'u davacıların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde kayıtlı olan davalı bankadaki hesaplarında işlem yapmaya yetkili kılmadığ-ı bulgusuna vardı. Kaza Mahkemesinin de ifade ettiği gibi, dava konusu hesapların açılması, kapatılması, bu hesaplardaki paraların Türkiye Vakıflar Bankası TAO Antalya Şübesinde yine davacılar adındaki hesaplara aktarılması, tüm bu işlemlerin davalı bankan-ın muhabir bankası olan Türkiye Vakıflar Bankası TAO'nun Antalya Şübesinde, Türkiye'de yapılmış olması, davalı bankanın Türkiye Cumhuriyeti dahilinde bir banka olmadığı ve 3.11.1998 tarihli vekaletnamenin Harika Kurt'a davacıların sadece Türkiye Cumhuriyet-i dahilindeki bankalarda bulunan hesaplarında işlem yapma yetkisi verdiği gerçeğini değiştirmemektedir. Dolayısı ile Harika Kurt'un davacıların davalı bankadaki hesaplarının kapatılması için talimat verdiği kabul edilse bile, Kaza Mahkemesinin karara bağla-dığı gibi, Harika Kurt'un bu hesapların kapatılması için talimat vermeye, bu hesapları kapatmaya, bu hesapları bir başka bankaya aktarmaya yetkisi yoktu.

Davalı banka Müdafaa Takririnde davacıların, dava konusu hesapların davalı bankada davacılar adına H-arika Kurt tarafından açılmasına itiraz etmediklerinden, sonradan "Harika Kurt'un yazılı ve/veya sözlü ve/veya zımni yetkileri Türkiye ile sınırlıdır" iddiasında bulunamayacaklarını ileri sürdü (plea of estoppel). Kaza Mahkemesi davalı bankanın bu iddiasın-a itibar etmedi. Bir kişinin bir başkası adına hesap açmış olmasının, kendiliğinden, o kişiye başkası adına açtığı hesaptan para çekme yetkisi verdiği söylenemez. Davalı bankanın bu iddiasının arkasında kabul edilebilir bir gerekçe göremedik.

Davalı bank-a Müdafaa Takririnde "Harika Kurt'un yazılı ve/veya sözlü ve/veya zımni yetkileri" ifadesine yer vermiş, Harika Kurt'un zımni yetkisinin ne olduğuna, bu yetkinin hangi olgulardan kaynaklandığına yer vermemiştir. Harika Kurt'un bir konuda zımni yetkisi vars-a, bu yetkinin kaynaklandığı, bu yetkiyi ortaya koyan olgular esasa ilişkin olgulardır ve dava layihasında yer almaları gerekir. Esasa ilişkin bir olgu dava layihasında ileri sürülmemişse, davanın duruşmasında o olguyu kanıtlamak için şahadet sunulamaz, su-nulursa da Mahkeme tarafından değerlendirmeye alınmamalıdır.

Davalı banka avukatı Kaza Mahkemesine hitabında, davacıların davalı bankadaki bazı hesaplarının Harika Kurt'un talimatı ile kapatıldığını, bu hesaplardaki paraların davacılara Miami'ye ve Türki-ye'de başka bankalara aktarıldığını, davacıların bunlara itiraz etmediklerini, bu durumda Harika Kurt'un dava konusu hesaplar ile ilgili işlem yapmaya zımni yetkisi (apparent/ostensible authority) olduğunun kabul edilmesi gerektiğini ve davacıların Harika -Kurt'un davalı bankadaki hesaplarında işlem yapmaya yetkili olmadığı iddiasında bulunamayacaklarını (plea of estoppel) ileri sürmüştür.

Bir kişi (A) söz veya davranışları ile bir başka kişinin (B) kendi adına hareket etmesine yetki verdiği inancının doğ-masına neden olur ve üçüncü bir kişi (C) böyle bir yetki olduğuna inanarak, yetkili olduğuna inandığı kişi (B) ile bir işlem yaparsa, kişi (A) böyle bir yetkilendirme olmadığını, diğer kişinin (B) kendi adına hareket etme yetkisi olmadığını üçüncü kişiye (-C) karşı ileri süremez. Kişi söz veya davranışları ile başka bir kişinin kendi adına hareket etmesi için yetkili olduğunu üçüncü kişilere gösterirse, görünürde yetkili olan o kişinin işlemlerinden, o kişiyi o işlemleri yapmaya gerçekten yetkilendirmiş gibi- sorumlu olur, o kişinin işlemleri ile bağlı olur. Vekilin gerçekten veya görünürde yetkili olduğunu (real or apparent authority) kanıtlama yükü, vekil ile işlem yapandadır.
(1- CHITTY ON CONTRACTS, 23rd Edition, Volume II, Specific Contracts, paragraph 5-0: Apparent Authority. Where a person by words or conduct represents to a third party that another has authority to act on his behalf, he may be bound by the acts of such person as if he had in fact authorised them. This doctrine, called the doctrine of ap-parent or ostensible authority, applies to cases where a person allows another who is not his agent at all to appear as his agent, to cases where a principal allows his agent to appear to have more authority than he actually has....The doctrine is said to -be an application of the estoppel principle.

HALSBURY'S LAWS OF ENGLAND, Fourth Edition, Volume 1(2), paragraph 29: Agency by Estoppel - Holding Out. Agency by estoppel arises where one person has so acted as to lead another to believe that he has authori-sed a third person to act on his behalf, and that other in such belief enters into transactions with the third person within the scope of such ostensible authority. In this case the first-mentioned person is estopped from denying the fact of the third pers-on's agency under the general law of estoppel, and it is immaterial whether the ostensible agent had no authority whatever in fact, or merely acted in excess of his actual authority....The onus lies upon the person dealing with the agent to prove either re-al or ostensible authority.)

Davacılar söz veya davranışları ile davalı bankada, Harika Kurt'un davacıların davalı bankadaki hesaplarından para çekmeye, bu hesapları kapatmaya veya bu hesaplardan başka bankalara para aktarmaya yetkili olduğu inancının do-ğmasına neden olmuşlar ve davalı banka Harika Kurt'un böyle bir yetkisi olduğuna inanarak Harika Kurt'un talimatı ile davacıların davalı bankadaki hesaplarını kapatmışlar, Harika Kurt'a ödemişler veya bir başka bankaya aktarmışlarsa, davacılar Harika Kurt'-a böyle bir yetki vermemiş olsalar dahi vermiş gibi Harika Kurt'un bu işlemleri ile bağlı olurlar; Harika Kurt'un böyle bir yetkisi olmadığını ileri süremezler (estoppel principle).

Davaya konu hesaplar dışında, Harika Kurt'un talimatı ile kapatıldığı (-paranın Miami'ye davacılara ve Türkiye'de başka bankalara aktarıldığı) ileri sürülen davacıların davalı bankadaki hesaplarının kapatıldığı tarih 24.8.1999'dur. Davaya konu hesapların tümü de bu tarihten önce açılmış, bu tarihten önce kapatılarak hesaplarda-ki paralar Türkiye Vakıflar Bankası TAO Antalya Şübesinde davacılar adındaki hesaplara aktarılmış, gerek Türkiye Vakıflar Bankası TAO Antalya Şübesine aktarılan gerekse davalı bankada kalan hesapların tümü de yine bu tarihten önce, 8.6.1999 tarihinde, ödem-e yapılarak kapatılmıştır. Dolayısı ile davalı bankanın, bu işlemler ışığında Harika Kurt'un davacıların davalı bankadaki davaya konu hesaplarını kapatmaya, bu hesaplardan para çekmeye, bu hesaplarla ilgili işlem yapmaya yetkili olduğuna inanarak dava konu-su hesapları Harika Kurt'un talimatı ile Türkiye Vakıflar Bankası TAO'ya aktardığı veya bu hesapları kapattığı söylenemez. Bu hesaplar dışında Harika Kurt'un davalı bankada davacılar adına 18.6.1998 tarihinde açtığı ve 26.6.1998 tarihinde kapattığı bir hes-ap daha vardır. Kaza Mahkemesinde şahadet veren davacı 1 bu hesaplardan haberleri olmadığını ifade etmiştir. Tarafların sunduğu tüm şahadet incelendiğinde, şahadet, davacıların, Harika Kurt'un Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki, davalı bankadaki, herhangi -bir hesaplarını kapattığını, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki bir hesaplarından para aktardığını bildiklerini ortaya koymamaktadır. Bunun yanında Harika Kurt'un davacıların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki banka hesaplarını kapatmaya zımni yetkisi, gör-ünürde yetkisi olduğunu ortaya koyacak bu olgular yukarıda ifade ettiğimiz gibi davalı bankanın dava layihasında, yani Müdafaa Takririnde ileri sürülmemiştir.

Davacıların davalı bankadaki bazı hesaplarının Harika Kurt'un talimatı ile kapatıldıkları, bu h-esaplardaki paraların davacılara Miami'ye ve Türkiye'de başka bankalara aktarıldığı, davacıların bu işlemlere itiraz etmedikleri, dolayısı ile davacıların, Harika Kurt'un davacıların davalı bankadaki konu hesaplarını kapatmaya, bu hesaplardan para çekmeye,- bu hesapları başka bir bankaya aktarmaya yetkili olmadığı iddiasını ileri süremeyecekleri davalı bankanın dava layihasında yer almamaktadır; halbuki esasa ilişkin olan bu olguların dava layihasında yer almaları gerekirdi. Davalı banka avukatı dava layihal-arında yer almayan esasa ilişkin olgular üzerine Mahkemeye hitap etmiştir. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi kural olarak, dava layihalarında yer almayan olgularla ilgili sunulan şahadet Mahkeme tarafından değerlendirmeye alınamaz (Every estoppel must be s-pecifically pleaded, not only because it is a material fact, but also because it raises matters which might take the opposite party by surprise, and usually raises issues of fact not arising out of the preceding pleading......The plea of estoppel cannot of- course appear in a Statement of Claim; it can only be raised in a subsequent pleading. It usually contains the allegation, either before or after stating with full particularity the facts, matters and circumstances relied on, that the opposite party "is e-stopped from saying", or "ought not to be admitted to say". - BULLEN and LEAKE and JACOB'S PRECEDENTS OF PLEADINGS, 12th Edition, page 1056).

Kaza Mahkemesinin, davalı bankada davacılar adındaki hesapların kapatılması veya başka bir bankaya aktarılması i-çin davacıların veya Harika Kurt'un talimat verdiği kanıtlanmadığı, davalı bankanın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde kayıtlı olduğu, 3.11.1998 tarihli vekaletnamenin Harika Kurt'u davacıların sadece Türkiye Cumhuriyeti dahilindeki bankalarda bulunan hesapl-arında işlem yapmaya yetkili kıldığı, Harika Kurt'un davacıların davalı bankadaki hesaplarında işlem yapma yetkisi olmadığı bulgularının hatalı olduğuna ikna edilmedik ve bu bulgulara karşı yapılan istinafı reddederiz. Kaza Mahkemesinin aksine ikna olmadığ-ımız yukarıdaki bulguları ışığında, davacılar lehine ve davalı banka aleyhine verilen hükme karşı yapılan istinaf reddedilir. İstinaf masrafları istinaf eden/davalı banka tarafından ödenecektir.

İstinaf karara bağlanmış olmasına rağmen sonuca etkisi olma-yacaksa da, bir hususa daha değinmek isteriz. Davalı banka, Türkiye Vakıflar Bankası TAO Antalya Şübesine aktarılan dört hesap ile davalı bankada kalan iki hesabın 8.6.1999 tarihinde, bu hesaplardaki paralar Harika Kurt'a ödenerek kapatıldıklarını iddia et-miş, Harika Kurt'un imzasını taşıdığını iddia ettiği ilgili tediye fişlerini Kaza Mahkemesine sunmuştur. Davalı banka tanığı Türkiye Vakıflar Bankası TAO'da görevli iki memur Harika Kurt'un tediye fişlerini önlerinde imzaladığını, bir diğer memur ise Harik-a Kurt'un bir çok kez huzurunda imza attığını, Harika Kurt'un imzasını tanıdığını ve tediye fişlerindeki imzanın Harika Kurt'a ait olduğunu şahadetlerinde söylemelerine rağmen, Kaza Mahkemesi bu tanıkların şahadetine itibar etmedi ve ilgili tediye fişlerin-deki imzaların Harika Kurt'a ait olduğu, hesapların Harika Kurt'a ödendiği hususunda tatmin olmadı.

Yaklaşık beş milyon Amerikan doları talep içeren bu davada vicdan rahatlığı ile karara varabilmek için sözlü şahadet ile yetinilmemeli, Harika Kurt'a ait -olduğu ileri sürülen ve emare yapılan imzalarla ilgili uzman tanık şahadetinden yararlanılmalı idi. Ülkemizde uygulanan Anglo Saxon hukuk sisteminde, uzman tanığı Mahkemeye celbedip dinletmek davalı banka avukatının görevi idi; böyle bir yükümlülüğü olmama-sına rağmen yine de Kaza Mahkemesi, bu noktada, yukarıda da dediğimiz gibi, kararını vicdan rahatlığı ile verebilme ve gerçeğe ulaşma adına uzman tanık celbedip ondan yararlanmalı idi. Yargıtay olarak 9/76 sayılı Mahkemeler Yasasının 37(3) maddesi altında -yetkimizi kullanarak imza örneği vermesi için Harika Kurt'un hazır edilmesini aleyhine istinaf edilen/davacılar avukatından istedik, davacılar avukatı, Kaza Mahkemesindeki duruşmadan sonra Harika Kurt'un davacılar ile arasının açık olduğunu, gelmek istemed-iğini ve gelmeyeceğini, Yargıtayda hazır olmayacağını bildirdi. Harika Kurt Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dışında ikâmet ettiği için onu celbetme olanağımız da yok. Taraf avukatlarına Kaza Mahkemesine emare olarak sunulmuş ilgili tediye fişlerindeki imzala-rı yine Kaza Mahkemesine sunulan Tapu Sicil Müdürlüklerince Düzenlenen Resmi Senette görülen Harika Kurt ismi üzerindeki imza ile birlikte bir uzmana inceleteceğimizi bildirdik. Tapu Sicil Müdürlüklerince Düzenlenen Resmi Senet Kaza Mahkemesine tanıtma ola-rak sunuldu, Kaza Mahkemesi bu senedin emare yapılmasına, fotokopi olduğunu ve karşı tarafa istintak hakkı verilmediğini gerekçe göstererek, izin vermedi. Antalya Tapu Sicil Müdürlüğünde hazırlanan, "aslının aynıdır" diye imzalanıp mühürlenen, önce Antalya- Valiliği sonra da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ankara Elçiliği tarafından onaylanan bu Resmi Senetin emare yapılmasına izin verilmemesi kararı hatalıdır, konu belgenin emare yapılmasına izin verilmeli idi. Polis Genel Müdürlüğü, Grafoloji ve Sahtecilik Ş-übesinde görevli uzmana yaptırdığımız inceleme sonucu, uzman, tediye fişlerindeki imzalar ile Tapu Sicil Müdürlüklerince Düzenlenen Resmi Senette Harika Kurt ismi üzerindeki imzanın aynı şahsın elinden çıktıkları kanaatine varmıştır. Bir hukuk davasında, i-ddia edenin iddiasını olasılıklar dengesi üzerinden kanıtlamakla yükümlü olduğunu göz önüne aldığımızda, davalı bankanın ilgili tediye fişlerindeki imzaların Harika Kurt'a ait olduğunu ve hesapların Harika Kurt'a ödendiğini kanıtladığı kanaatindeyiz.




N-evvar Nolan Gönül Erönen Şafak Öneri
Yargıç Yargıç Yargıç


9 Ekim, 2007










13






Full & Egal Universal Law Academy