Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 51/2009 Dava No 35/2010 Karar Tarihi 30.12.2010
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 51/2009 Dava No 35/2010 Karar Tarihi 30.12.2010
Numara: 51/2009
Dava No: 35/2010
Taraflar: Karen Frences Preece ile Gary John Robb ve diğerleri arasında
Konu: Satş sözleşmesi - Hükümlü borçlu ile Garnishee arasında satış sözleşmesi imzalanması. Garnishee aleyhine writ of attachment isdarı talebi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 30.12.2010

-D. 35/2010 Yargıtay/Hukuk 51/2009
(Girne Dava No: 653/2005)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Mustafa H. Özkök, Narin F. Şefik, Hüseyin Besimoğlu.
İstinaf eden: Karen Frances Preece, Heathside Cottage, Cherry
- Garden Lane, Maidenhead, Berkshire, SL6 3QD,
İngiltere
(Davacı)
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Gary John Robb, Edremit, Girne
(Da-valı)

1- Margaret Butterfield, Hz. Ömer Cad.
No: 45, Çatalköy, Girne
2- Gary Butterfield, Hz. Ömer Cad. No:45,
Çatalköy, Girne
- (Garnishee)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Akan Gürkan
Aleyhine istinaf edilen Davalı namına: Temsiliyet yok.


Girne Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Tanju Öncül'ün 653/2005 sayılı davada 2.6.2009 tarihinde ve-rdiği karara karşı Davacılar tarafından yapılan istinaftır.


-----------------


H Ü K Ü M


Mustafa Özkök: Bu istinafta Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Narin Ferdi Şefik okuyacaktır.


Narin F. Şefik: Huzurumuzdaki istinaf bir hükümlü borçlunun borçlusu -(garnishee) aleyhine müzekkere (writ of attachment) isdar edilmesini talep eden çift taraflı istida neticesinde Bidayet Mahkemesinin hükümlü borçlunun borçlusunun Davalıya, aylık taksitler halinde ödemekte olduğu meblağdan, karar tarihinde muaccel olmuş ol-an taksit miktarını Davalı yerine hükümlü alacaklıya/Davacıya ödemesine emir vermesine rağmen, ileriki tarihlerde muaccel olacak taksitlerin, hükümlü borçlunun borçlusu tarafından hükümlü borçlu/Davalı yerine Davacı/hükümlü alacaklıya ödemesi talebini red -eden 2.6.2009 tarihli kararından yapılmıştır.

Davalıdan yazılı bir satış sözleşmesi ile 135.000 Sterlin satış bedeli karşılığında bir ev satın alan Davacı, Davalı aleyhine ikame ettiği davasında satın aldığı ev ve eşyalarına Davalının müdahale etmem-esine dair deklarasyon, Davalının satış sözleşmesini ihlal ettiği iddiası ile ödemiş bulunduğu 135,000 Sterlin'i, ayrıca 105,000 Sterlin tazminat ile 4,000 Sterlin ve 4624.10 YTL özel zarar ziyanı Davalının ödemesini talep etmiştir.

Dava Davalının gı-yabında isbat edilerek, Mahkeme 3.3.2006 tarihli kararında Davacı lehine ve Davalı aleyhine Talep Takririnde talep edildiği şekilde hüküm vermiştir. Dolayısıyla Davacı lehine ve Davalı aleyhine toplam 244.000 Sterlin ve 4624 YTL için hüküm vardır.

D-avalının gıyabında verilen hükümden sonra hükmün iptali için Davalı tarafından istida yapılmış ve bu istida dinlenmiştir. Mahkeme Davalının ilk nazarda haklı müdafaa sebebi bulunmadığı ve hükmün iptal edilmesi halinde Davacı/Müstedaaleyhin zarar ziyanının- Davalı/Müstedinin zarar ziyanından çok daha fazla olacağına ilişkin bulgu yaparak istidayı red ve iptal etmiştir.

Davacı 12.3.2009 tarihli çift taraflı bir istida ile Mahkemeden istidanın A paragrafında "Haciz istenen alacak borçlusunun (Garnishee'n-in), Davalı/Müstedaaleyhe olan borçları ve/veya Davalı/Müstedaaleyh'ten satın aldıkları Girne, Çatalköy'de, Villa Fırtına, Pafta/Harita XII/23.W.2., Parsel 172'de kain site içerisinde 25 No'lu evin bakiye satış bedeli ve/veya benzeri alacaklar hakkında- haciz istenen alacak borçlusu (Garnishee'nin) aleyhine bir writ of attachment isdarı; nı talep etmiştir.


İstidaya ekli Yemin Varakasında Davacının yetkili vekili Davalının istida tarihine kadar hükümlü borcuna tuta herhangi bir ödemede bulunmadığı-nı, menkul haciz müzekkerelerinin sonuç vermediğini, istidanın başlığına garnishee olarak yazılan Margaret Butterfield ile Gary Butterfield'in Davalı ile bir satış sözleşmesi akteylediklerini, 79.650 Sterlin satış bedeli için Davalıya aylık 440 Sterlin tak-sit ödemekte olduklarını, Margaret Butterfield ile Gary Butterfield'in (bundan itibaren garnishee diye geçecektir) aylık taksit ödemelerini Davalının annesi Mavis Robb'un Asbank Ltd.'deki hesabına yatırdıklarını, garnisheelerin Davalıya satış sözleşmesi ta-htında ödemekle mükellef oldukları satış bedelinin bakiyesini teşkil eden taksitlerini Davalının annesinin hesabına yatırmayarak, taksit miktarlarını Davalının hükümlü borcuna karşılık Davacıya ödemeleri doğrultusunda emir verilmesini talep etti.

İst-idanın İngiltere'de hapishanede olan Davalıya DHL posta servisi ile tebliğ edilmesine emir verildikten sonra, emir verildiği şekilde tebliğ yapıldığı kabul edilmiş ve Davalı namına birisi hazır olmadığı için istida Davalının gıyabında dinlenmiştir.

-İstidanın dinlenme aşamasında hazır bulunan garnisheeler tercüman vasıtasıyla şahadet vererek bu davadaki Davalıya aralarındaki satış sözleşmesi tahtında borçlu bulundukları bakiye borçları olan (41,652.50-880)= 40.772,50 Sterlin'i bu davadaki Davacıya öde-meye itirazları olmadıklarını ifade ettiler.

Bidayet Mahkemesi 2.6.2009 tarihli kararı ile 40,332.50 Sterlin'lik meblağ ile ilgili olarak "hükümlü borçlunun borçlusunun, bu davadaki hükümlü borçlu Davalıya, ileriki bir tarihte muaccel olacağı kesin 4-0,332.50 Sterlin'lik borcu vardır demek, bu meselede mümkün görünmemektedir" diyerek "belirttiklerimden hareketle, talep, 40,332.50 Sterlin'i ilgilendirdiği oranda uygun görülmez ve reddedilir. Haziran 2009 ayında ödenecek 440 Sterlin açısından ise talep -uygun görülür ve 440 Sterlin'in haczedilmesine ve hükümlü borçlunun borçlusu Butterfield'lerin konu meblağı Davalı yerine Davacıya ödemesine emir verilir" doğrultusunda karar üretmiştir.
Davacı bu karardan istinaf etmiştir.

Davacının istinaf s-ebepleri şöyledir:
Muhterem Bidayet Mahkemesi Garnishee'lerin Davalı ile aralarında imzalanan Satış Sözleşmesi tahtındaki henüz ödenmeyen bakiye satış bedelini bir 'borç' olarak kabul etmemekle hatalı olarak hareket etmiştir. Halbuki, aylık taksitlerle ve -herhangi bir koşula tabi olmadan Garnishee tarafından Davalı'ya ödenmekte olan bu meblağ şu an itibariyle garnishee'lerin Davalı'ya borcudur (debitum in presenti) ve/veya Davalının Garnishee'lerden alacağıdır. Bu borcun ödeme şeklinin ileriki tarihlerdeki- taksitlerle belirlenmiş olması (solvenda in futuro) borcun muaccel olduğu tarihlerde icrasına (attachment) engel değildir.
Muhterem Bidayet Mahkemesi işbu sözleşmenin fesh ve iptal edilebileceği noktasından hareketle borcun varlığını sorgulamakla hatalı h-areket etmiştir. Bakiye satış bedeli koşulsuz bir biçimde ve aylık taksitlerle ödeneceği ve sözleşmelerin ihlal edilmedikleri takdirde fesh edilmeyeceği nazara alındığında Muhterem Bidayet Mahkemesi'nin hareket noktası hatalıdır.
Muhterem Bidayet Mahkemes-inin kararı ile ortaya konulan yöntem, yani her ay her taksit için Garnishee istidasının yapılması, mahkemelerin ve tarafların fuzuli zaman ve masraf kaybına yol açacak bir yöntemdir ve tek bir istida ile halledilecek bir çarenin mükerrer istidalarla yapıl-ması yoluna yönlendirme masraf ve zaman ekonomisi açısından sakıncalıdır. Bu husus Davalı'nın yurtdışında olduğu işbu davada ve muadil tebliğ yoluyla yapıldığı nazarı itibare alındığında bir o kadar daha barizdir.
Muhterem Bidayet Mahkemesinin masraf emri- vermeme kararı, istidanın yurt dışında bulunan Davalı'ya tebliğ edilebilmesi için istidalar ve özel posta servisi masrafları dikkate alındığında, hatalıdır ve adil değildir.

İstinaf ihbarnamesi Davalı/Aleyhine İstinaf Edilene DHL posta yöntemiyle t-ebliğ edilmiş, Davalı adına biri hazır olmadığından istinaf Davalının gıyabında dinlenmiştir.

Davacı, yürürlükte bulunan mevzuatın garnisheelerin Davalı'ya ödemekle mükellef oldukları bakiye borç miktarının taksitlerinin Davalının direktif verdi-ği şekilde annesi Mavis Robb'un Asbank Ltd.'deki banka hesabına değil de, bu davadaki Davacıya ödemelerine cevaz verdiğini, bu doğrultuda Bidayet Mahkemesinin karar vermemekle hata ettiğini ileri sürmektedir.

Davacı garnisheeler ile Davalı arasınd-a imzalanan satış mukavelesi tahtında Margaret ve Gary Butterfield'ın herhangi bir koşula bağlı olmadan satış bedelini Davalıya veya Davalının gösterdiği banka hesabına ay be ay ödemeleri gerektiğini, ileriki tarihlerde ödeyecekleri taksitler için de Mahke-menin dinlenen istida altında emir verebileceğini, Davalının yurt dışında olduğu göz önünde tutulduğu zaman her ay Davacının istida dosyalamasının adil olmadığı gibi çok masraflı olacağını ifade etmektedir. Davacı, bugün kesin olarak varolan bir borç içi-n garnishee istidası dosyalanabileceğini, ileride oluşacak bir borç için, borç henüz oluşmadığından, garnishee istidası dosyalanamaya-cağını, Davalıdan ev satın ve teslim alan ve aylık taksitlerle ödeme yapan garnisheelerin Davalıya satış sözleşmesi altınd-aki borçlarının kesin bir borç olduğunu ileri sürmektedir. Davacı Bidayet Mahkemesinin Davalı ile garnisheeler arasındaki satış mukavelesinin Davalı tarafından feshedilebileceği ve bu nedenle garnisheelerin Davalıya olan borçlarının kesin bir borç olmadığı- yönündeki bulgusunun hatalı olduğunu ayrıca Bidayet Mahkemesinin Davacı lehine Davalı aleyhine masraf emri vermemekle hata yaptığını ileri sürmektedir.

Huzurumuzdaki istinaf ile ilgili mevzuat Fasıl 6 madde 73-81'de ve ayrıca HMUT Emir 43'de yer a-lmaktadır. Fasıl 6 Madde 73,74,78 ve 80 aynen şöyledir:

"73. Where the judgement debtor is beneficially
interested in any money, securities for money, goods
or other movable property in the custody or under the
control of any oth-er person in Cyprus, or where such
other person is indebted to the judgement debtor, a
writ of attachment calling on such other person to
appear before the Court and be examined touching the
property in his hands which is mentioned i-n the writ,
and directing him not to part with the custody thereof
in the meantime, may be issued at any time after
judgment on the application of the judgment creditor.
The writ shall render the property of the judgment
debtor -which is in the hands of such other person
answerable as hereinafter mentioned for the satisfaction
of the judgment debt.


74. The writ shall be served on the person thereby
directed to appear before the Court; and from the
time of th-e service thereof upon him, all money,
securities for money, goods and movable property to
which the judgment debtor is beneficially entitled
whether solely or jointly with others, and which at
the time of the service of the writ, or at any time
before -it is dissolved, are or shall be in the custody
or under the control of the person directed to appear,
and all debts due or accruing due by him to the
judgment debtor at or during that time shall, to the
extent of the judgment debtor's interest therein,- and
subject to any bona fide prior title thereto or lien or
charge thereon, become securities in his hands for
the satisfaction of the claim of the judgment creditor.


78. The Court may, after hearing all persons whom
it may consider to- be interested, or after notice to
them to attend, order that any part of the property
attached which shall consist of money and bank notes,
or a sufficient part thereof, shall be paid over to
the judgment creditor, or that any -part not consisting
of money or bank notes, so far as may be necessary for
the satisfaction of the judgment, shall be sold, and
that the money realized by the sale, or a sufficient
part thereof, shall be applied in satisfaction of- the
judgment, and that the writ be dissolved; or it may
order that the writ be dissolved, or may make such
other order as may seem just; and shall make such
order as to the costs occasioned by the issue of the
writ as it -thinks proper.

80. Satisfaction of the order by the person served
shall be a valid discharge to him as against all
claimants of the debts or property which he may have
applied or disposed of in accordance with the order,
- although the attachment may have been set aside or the
judgment reserved."


73. madde altında bir hükümlü borçlunun hakkı olan bir paranın başka birisinin kontrolünde veya muhafazasında bulunması veya bir şahsın hükümlü borçluya borçlu konum-unda olması halinde, bu kişilerin Mahkeme huzuruna gelmeleri için bir writ of attachment isdar edilmesine ve bu kişilerin istidaya konu edilen meblağı Mahkeme başka türlü emir verene kadar başka kişilere ödememesine direktif verilebilir. 74. madde altında- ise Mahkemeye celbedilen kişi, garnishee, müzekkerenin kendisine tebliğinden, müzekkerenin iptal edilmesine kadar geçen süreç içerisinde, tasarrufuna veya muhafazasına gelen ve hükümlü borçlunun şahsen veya başkaları ile birlikte yararlanma hakkı bulunan -para veya mevcut veya tahakkuk edecek borçları, daha önce elde edilmiş ve gerçek bir hakka veya yükümlülüğe tabi olmak koşulu ile, elinde hükümlü alacaklının alacağını tatmin etmek için teminat olacaktır.

78. madde altında ise Mahkemenin gerekli görd-üğü tüm tarafları dinledikten sonra, hükmün tatmini için konu edilen paranın hükümlü borçlu yerine hükümlü alacaklıya ödenmesine emir verilebileceği yer alır.

80. madde altında ise Mahkeme emri neticesinde ödeme yapan garnisheenin, hak talebinde bu-lunan kişilere karşı mükellefiyetini yerine getirmiş olduğu ve herhangi bir sorumluluğu kalmadığı yer alır.

İstinaf Eden, garnishee prosedürü altında hükümlü borçlunun hak kazandığı, muaccel olmuş veya ileriki bir tarihte muaccel olacak kesin bir bo-rcun, hükümlü borçlunun icraya tabi mal varlığını teşkil ettiğini, ve, hükümlü alacağın ödenmesi için bu borcun garnishee prosedürü altında haciz edilebileceğini iddia etmiştir. İstinaf eden muaccel olmuş veya ileriki bir tarihte muaccel olacağı kesin olan- borçların haciz edilebileceğini, hükümlü borçluya olan borcun, kira veya maaş gibi ileride oluşması halinde böyle bir borcun haciz edilemeyeceğini, bu davadaki olgularda ise garnisheelerin hükümlü borçluya olan borçlarının kesinleşmiş bir borç olduğunu, i-leride oluşacak bir borç olmadığını ileri sürmüştür.

Annual Practice 1963 vol.1 sayfa 1093'de madde 74'de yer alan mevcut ve tahakkuk edecek borçlar ("all debts owing or accruing")'in izahatı şu şekilde verilmiştir.

"All debts owing or acc-ruing." It is essential that
the relation of creditor and debtor should exist
between the judgment debtor and the garnishee. If
the judgment debtor could sue the garnishee for the
amount and recover it, it is plain that there would -
be an attachable debt; but this is not an infallible
test.
There must be money due to the judgment debtor. In
the case, for example, o a building contract in the
R.I.B.A Form, where the builder is paid on the
certificate of the -architect, it is plain that money
in the hands of the building owner cannot be attached
until a certificate is issued, and then only for the
amount mentioned in that certificate (Dunlop & Ranken,
Ltd. v. Hendall Steel Structures, Ltd., Pitchers, Ltd.
(-Garnishees), [1957] 1 W. L. R. P. 1105; [1957] 1 All E.,
R. P. 347).

Of course a garnishee order cannot accelerate the
Time for payment of a debt. Where the debt is not due
there is nothing to be attached (Webb v. Stenton (18839,
11 Q. B. D. 518, C. -A.; Re Greenwood, [1901] 1 Ch. 887).

Debt Payable by Instalments. See (n) "Cases where
there is an attachable Debt- 18. A debitum in praesenti
solvendum in futuro" infra."

Sayfa 1096

"18. A debitum in praesenti solvendum in futuro.
(T-app v. Jones (1875), L. R. 10 Q. B. 591; Ex p.
Joselyne, Re Watt (1878), 8 Ch. D. 327, C. A.). As
where, for example, there is an existing debt, payable
by instalments. In such a case an order may be made in
respect of the future instalment "as and when- they
become due". "But the distinction must be borne in mind
between the case where there is an existing debt,
payment whereof is deferred, and the case where both
the debt and its payment rest in the future. In the
former case there is an attachable- debt, in the latter
case there is not".


Hükümlü borçluya mevcut bir borç olması halinde, bu borcun ödenmesi ileriki bir tarihe ertelenmiş olsa dahi de, borç miktarının haczedilebileceği, ancak hükümlü borçluya olan borcun ileride doğacak bir borç- olması halinde bu meblağın haczedilemeyeceği, çünkü henüz borcun oluşmadığı ifade edilmektedir.

Bir borcun kesin olması ancak ödemenin ileriki tarihlerde yapılması durumunda haczedilebileceği ile ilgili Tapp v. Jones 1875 L.R. 10 Q B. 591 davasında -şu sözler yer almıştır:


"It is evident that the legislature had in view both
present debt and future debt, debita in praesenti,
solvenda in futuyro, for it speaks in the earlier part
of the section of "debts owing and acc-ruing". Therefore
it is clear that the attachment was good. But in the
latter part of the section the language is altered.
It speaks merely of "the debt due." Now it is quite
clear that the garnishee cannot be bound to pay his
d-ebt before it is due; so that we must read "the debt
due" as meaning either the debt when due, or the debt
then due. If the former reading be the correct one,
then the present order was quite right; if the latter,
then it was prematu-re. I have come to the conclusion
that the true construction is that there is power to
make an order against the garnishee for payment of his
debts as and when they become payable, instead of
making a fresh order as each falls due-."


Yine Webb v. Stenton 1883 II Q.B. D. 518 davasında da ayni görüşe yer verilmiştir.


"It seems to me upon the plain reading of rule .....
That no order can be made unless some
person at the time the order is made is indebted to-
the judgment debtor. If there be a person so indebted,
then the order will be that all debts owing or
accruing from such person to the judgment debtor shall
be attached. If there is a debt due payable in presenti,
of course -an order may be made to attach that debt. If
there is not a debt payable in presenti, but there is a
debt in existence, debitum in presenti, but payable in
futuro, it seems to me that such an order could be made
with regard to th-at debt, although it be the only debt
and there is no debt payable in presenti, because such
third person is indebted to the judgment debtor, and
that would satisfy the words of the rule."


Bidayet Mahkemesinin huzurundaki istidad-a hükümlü borçlunun garnishee'lerden bir satış mukavelesi altında taksitle ödenecek bir satış bedeli alacağı vardı. Hükümlü borçlu tarafından satış mukavelesine konu ev garnisheelere teslim edilmiştir. Bu nedenle hükümlü borçlu lehine borç tahakkuk etmiş -bulunmaktadır. Garnisheelerin hükümlü borçluya olan borçları kesin bir borçtur. Ancak bu borç derhal değil, taksitler halinde hükümlü borçluya ödenmektedir. Bu durumda garnisheeler tarafından Davalı/hükümlü borçluya taksitle ödenecek mevcut ve kesin olan- bu borcun madde 73 ve 74 altında garnishee yapılan kişiler tarafından hükümlü borçlu yerine hükümlü alacaklıya ödenmesine emir verilebilir.

Mevzuat taksitler halinde ödenecek kesin bir borcun taksitlerinin muaccel olacağı tarihlerde icra (attach) e-dilmesine imkan tanımaktadır.

Mahkeme huzurunda şahadet veren garnisheeler hükümlü borçluya ödemekle mükellef oldukları taksitleri hükümlü alacaklıya ödemeye itirazları olmadığını Mahkeme huzurunda beyan etmişlerdir.

Bidayet Mahkemesi huzur-undaki olgu hükümlü borçlu ile garnisheeler arasında imzalanmış bir satış mukavelesi olduğu ve bu mukavele altında satış konusu evin hükümlü borçlu tarafından garnisheelere teslim edildiği doğrultusundadır. Bu mukavele altında hükümlü borçlu garnisheelere- bir ev satmıştır ve alıcılar satış bedelini taksitler halinde hükümlü borçluya ödeyeceklerdir. Bidayet Mahkemesi hükümlü borçlu ile garnisheeler arasındaki satış sözleşmesinin hükümlü borçlu tarafından fesh ve iptal edilebileceği ihtimali olduğunu belirt-erek borcun kesin bir borç olduğunu kabul etmemiştir.

Hükümlü borçlu ve garnisheeler arasında akteylenen sözleşme feshedilmiş değildir. Evin koçanı ise hükümlü borçlu adına değil, davada taraf olmayan bir 3. tüzel kişi adındadır. Ev garnisheeler -tarafından teslim alınmıştır. Garnisheelerin sözleşme altında ödemekte oldukları taksitler ilk etapta hükümlü borçluya, Mahkeme emrinden sonra ise Mahkeme veznesine ödenmektedir. Hükümlü borçlu tarafından bu sözleşmenin feshedilmesi ihtimaline karşı tale-p edilen emrin verilmemesi, mevzuatın tanıdığı bir haktan bir varsayım üzerine vazgeçmek anlamına gelir. Mevzuatta yer alan bir haktan hükümlü alacaklı/Davalının faydalanması gerekir.
Hükümlü borçlunun sözleşmeyi feshetmesi halinde garnisheelerin ö-demelerin devamını öngören emrin iptali için Mahkemeye müracaat hakkı olduğu göz önünde tutularak sözleşmenin feshedilmesi varsayımı üzerine talep edilen emrin verilmemesi adil olamaz. 80. madde garnisheelerin hükümlü borçlu yerine hükümlü alacaklıya yaptı-kları ödemeler için yeterince koruma vermektedir ve bu prosedür altında garnisheelerin yaptıkları ödemelerin hükümlü borçluya olan borçlarına karşı ödendiği kabul edilmektedir.

Netice itibarıyla Bidayet Mahkemesi, garnisheelerin ileride muaccel olaca-k taksit miktarları ile ilgili talep edildiği şekilde emir vermemekle hata yapmıştır. İstinaf Eden 1. ve 2. istinaf sebeplerinde muvaffak olmuştur.

İstinaf Eden 1. ve 2. istinaf sebeplerinde muvaffak olduğu için 3. istinaf sebebinin incelenmesine ger-ek kalmamıştır.

4. istinaf sebebi istida neticesinde Davacı lehine ve Davalı aleyhine masraf emri verilmemesi ile ilgilidir. İstidasında muvaffak olan tarafa masrafların verilmesi gerektiği prensibinden hareketle Davacının bu istinaf sebebinde de b-aşarılı olması gerekir ve istida masraflarının Davacı lehine ve Davalı aleyhine olacak şekilde Bidayet Mahkemesinin emrinin değiştirilmesi gerekir.

Netice itibarıyla hükümlü borçlunun borçlusu konumunda olan Margaret ve Gary Butterfield'in hükümlü -borçlu ile aralarında akteylenen Girne Çatalköy'de, Pafta/Harita XII/23. W.2 Parsel 172'deki site içerisindeki 25 nolu evin bakiye satış bedelinin aylık taksitlerini, hükümlü alacaklının hükümlü borçludan alacağı tahsil edilene kadar veya hükümlü borçlunun- borçlusunun hükümlü borçluya, aralarındaki satış sözleşmesi altında ödeme mükellefiyeti, devam ettiği sürece, hükümlü borçlu yerine hükümlü alacaklıya ödemelerine; müzekkerenin, (writ of attachment'in) hükümlü borçlunun, faiz ve masraflar dahil Davacı leh-ine verilen hüküm tahtında, hükümlü alacaklıya olan tüm borcu ödendikten sonra, iptal edilmesine emir verilir.

Bidayet Mahkemesinin istida masrafları ile ilgili emri iptal edilir ve "istida masrafları Davacı lehine ve Davalı aleyhine olacaktır" doğ-rultusunda değiştirilmesine emir verilir.

İstinaf masrafları İstinaf Eden lehine ve Davalı/Aleyhine İstinaf Edilen aleyhine verilir.


Mustafa H. Özkök Narin F. Şefik Hüseyin Besimoğlu
Yargıç Yargıç - Yargıç


30 Aralık 2010










13






Full & Egal Universal Law Academy