Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 50/2011 Dava No 29/2012 Karar Tarihi 29.06.2012
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 50/2011 Dava No 29/2012 Karar Tarihi 29.06.2012
Numara: 50/2011
Dava No: 29/2012
Taraflar: University of North Cyprus Ltd. ve Girne Amerikan Üniversitesi ile Işık K. Oray arasında
Konu: Hizmet Sözleşmesi - Su Ürünleri Yüksek Okulu ve Programı Bölümünün kurulması konusunda anlaşma - Anlaşma gereğince ödenmesi gereken maaşlarının ödenmemesi nedeniyle Davacının dava açması - İlk Mahkemenin Davacı lehine karar vermesi - Davalının kararı istinafı - İstinafın kısmen kabul edilerek İlk Mahkeme kararının değiştirilmesi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 29.06.2012

-D. 29/2012 Yargıtay/Hukuk No: 50/2011
(Girne Dava No: 62/2010)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti : Narin F. Şefik, Hüseyin Besimoğlu, Ahmet Kalkan


İstinaf eden : 1.University of North Cyprus Ltd., GAÜ Karmi
- Kampüsü, Girne
2.Girne Amerikan Üniversitesi - G.A.Ü Karmi
Kampüsü, Girne.
(Davalılar)
ile

Aleyhine istinaf edilen : Işık K.Oray, Girne.
(Davacı)


A r a s ı n d a.


İstinaf edenler namına: Avukat- Derviş Akter ve Avukat Kıvanç M.Rıza
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Ergin Ulunay.

Girne Kaza Mahkemesi Başkanı İlker Sertbay'ın 62/2010 sayılı davada 5.5.2011 tarihinde verdiği karara karşı, Davalılar tarafından yapılan istinaftır.


--------------------------


H Ü K Ü M

Narin F.Şefik : Bu istinafta, Mahkemenin hükmünü, Sayın Yargıç Ahmet Kalkan okuyacaktır.

Ahmet Kalkan : İstinaf eden/Davalılar, Girne Kaza Mahkemesinin aleyhine verdiği 5.5.2011 tarihli hükmünden, bu istinafı d-osyaladılar.

Aleyhine istinaf edilen/Davacı; İstinaf eden/Davalılar aleyhine, 14.1.2010 tarihinde, Girne Kaza Mahkemesinde bir dava dosyalayarak, aylık 3000 Euro maaş karşılığında Davalı No.2 Üniversitenin Su Ürünleri Yüksek Okulu ve Programı bölümünü ku-rması konusunda, Davalılar ile sözlü olarak anlaştığını, programı kurduğunu, ancak Davalıların aylık 3000 Euro'dan olan maaşını ödemediklerini ileri sürerek, Davalılar aleyhine, 72.000 Euro talep, %9 faiz ve dava masrafları için talepte bulundu.

İstinaf -eden/Davalılar, dosyaladıkları müdafaa takrirlerinde, Davacının tüm iddialarını reddederek, Davacının Su Ürünleri Fakültesi bünyesinde hizmet vermediğini ve davanın reddi gerektiğini ileri sürdüler.

İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

İstinafa konu dava ile ilg-ili olgular özetle şöyledir:

Bundan böyle Aleyhine istinaf edilen, Davacı; İstinaf eden ise Davalılar olarak anılacaktır.

Davacı, Su Ürünleri dalında akademik kariyeri olan Profesör Doktor ünvanlı bir kişidir.

Davalı No.1 eğitim alanında faaliyet y-ürüten özel bir şirket olup, bünyesinde, KKKTC'de kurulmuş ve YÖDAK'a bağlı Davalı No.2 Üniversite bulunmaktadır.

Şubat 2008 tarihinde, Davalılar, Davalı No.2 Üniversite bünyesinde Su Ürünleri Yüksek Okulu ve Su Ürünleri lisans programı kurmaya karar ve-rmiş ve Rektörünü bu amaçla görevlendirmiştir.

Bu çalışmalar sonucunda, Emare 6 (Mavi 63-80) olarak ibraz edilen program hazırlanmış ve programa ekli öğretim elemanları listesinin en başında, Prof.Dr.Işık Oray olarak Davacının ismi yer almıştır.

Emare- 6 Programın hazırlanması ve öğretim elemanlarının belirtilmesi üzerine, Davalı No.2, KKTC Eğitim Bakanlığından Ön İzin (Mavi 81), KKTC YÖDAK'tan ise öğretime başlama izni almıştır.(Mavi 52)

Davalı No.2 Üniversite gerekli izinleri aldıktan sonra, GAÜ Su- Ürünleri Yüksek Okulu ve Su Ürünleri Mühendisliği bölümleri, T.C. Yüksek Öğretim Kurulu nezdinde Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezinin (ÖSYM) 2008 yılı Yüksek Öğretim Programlarında, Ek Yerleşim Kılavuzunda yer almıştır.(Mavi 47)

Açılan bölüme yeterli mü-racaat yapılmadığından, bölüme bina tahsis edilmediği gibi, herhangi bir personel istihdam edilmemiş, Emare 6 ekinde belirtilen öğretim elemanları ders vermek amacı ile fiilen göreve başlamamıştır.

Üniversitenin bu bölümünün öğrenime başlamadığı, Davalıl-ar tarafından T.C. Yüksek Öğretim Kurulu'na (YÖK) bildirilmemiş ve Su Ürünleri Yüksek Okulu bölümü, 2009 yılında, T.C. Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezinin Ek Yerleştirme kılavuzunda yeniden yer almıştır.

2009 yılında da hiçbir öğrenci bu bölüme kayıt y-aptırmamıştır.

Bahse konu bölüm, daha sonra T.C YÖK'e bildirilerek kapatılmıştır.

Davacı, 16.12.2009 tarihinde, Avukatı vasıtasıyla Davalılara, Emare 1 ihbarı göndererek, o tarih itibarıyla ödenmemiş maaş alacağı olan, toplam 69.000 Euro'nun ödemesini ta-lep etmiştir.(Mavi 45)

Davayı dinleyen İlk Mahkeme, kararında, özetle; Davacının, Davalılara ait Üniversiteye Su Ürünleri Yüksek Okulunu kurduğuna, izin alınabilmesi için gerekli öğretim elemanları arasında adının gösterildiğine, Davacı ile Davalılar ara-sında sözlü bir sözleşme meydana geldiğine, bölüme kayıt yapılmamasının Davacı ile ilgili olmadığına, Davacının çalışmalara başladığı Şubat 2008 tarihinden, T.C. YÖK'e bildirilerek bölümün kapatıldığı Eylül 2009 tarihine kadar işine son verilmediğine, Şuba-t 2008 yılından Eylül 2009 yılına kadar ücretini almaya hak kazandığına, Davacının kariyerindeki bir öğretim görevlisine aylık 3000 Euro maaş ödenmesinin makul bir ücret olduğuna ve 20 aylık ücretin ödenmesi gerektiğine bulgu yaparak, Davacı lehine, 60,000- Euro, yasal faiz ve 8000 TL dava masrafı için hüküm vermiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davalılar istinaf ihbarnamelerinde 7 istinaf sebebi ileri sürmelerine rağmen, tüm istinaf sebeblerini iki başlık altında toplamak mümkündür.

İki başlık altında inceleye-ceğimiz istinaf sebeplerini aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:

Muhterem İlk Mahkeme, huzurundaki şahadeti ve ispat yükümlülüğünü hatalı değerlendirerek, taraflar arasında sözlü hizmet akdi meydana geldiğine; bu akit tahtında Davacının aylık 3000 Euro maa-şla işe başladığına ve Şubat 2008 - Eylül 2009 tarihlerini kapsayacak şekilde Davalılardan 60,000 Euro alacaklı olduğuna bulgu yapmakla hata etmiştir.
Muhterem İlk Mahkeme, Davalılar aleyhine masraf emri vermekle hata etmiştir.

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜM-ANLARI:

Davalılar Avukatı, İstinaf duruşmasındaki hitabında özetle; bölüm için ön izin müracaatını Rektörlüğün yaptığını, hizmet sözleşmesi yapma yetkisinin Yöneticiler Kurulunda olduğunu, başkasının personel istihdam edemeyeceğini, Davacının hizmet sözl-eşmesini Rektör ile yaptığını söylediğini, İş Yasası'na göre 3 aydan uzun hizmet akitlerinin yazılı olması gerektiğini, Davacının ileri sürdüğü şekilde yapılan bir hizmet aktinin yetkisizce ve yasaya aykırı yapılmış olacağını, Yüksek Öğrenim Yasası'nda, re-ktörlerin personel istihdam etme yetkisinin olmadığını, bir kişinin yasal olmayan bir anlaşma tahtında hak talep edemeyeceğini, Davacının adının kullanıldığının doğru olduğunu, ancak bunun hizmet akti ilişkisi doğurmadığını, ön-izin alındıktan sonra öğrenc-i kaydı yapılmış olsaydı, Davacının istihdamının gündeme geleceğini, okulun fiilen açılmadığını, İlk Mahkemenin bu olguyu kabul ettiğini, buna rağmen "istihdam başka çalışma başka diyerek" tek gün dahi çalışmayan bir kişi ile Üniversite arasında sözlü hizm-et akti ilişkisi olduğu bulgusuna vardığını, bu meselede ispat külfetinin Davacıda olduğunu, Davacının elinde fırsat varken, şu anda görevden ayrılmış olan o tarihlerde görevli Rektörü şahadete çağırmadığını, İlk Mahkeme kararının hatalı olduğunu ileri sür-erek, istinafın reddini talep etti.

Davacı Avukatı ise özetle; talep takririnden de, şahadetten de, açıkça görülebileceği gibi, Davacının, Üniversitenin Su Ürünleri Bölümünü kurduğu, adını bölüme yazdığı, Üniversitenin bu şekilde öğrenci kaydı için akre-ditasyona girdiği ve gerekli izinleri aldığı, tüm bu işlemlerin karşılıksız olmadığını ve mevcut olguların hizmet akdi ilişkisini yeterince ortaya koyduğunu, Davacının tüzel kişiliği olan, Davalı No.2'nin temsilcisi Rektörle anlaştığını, prosedürün ne şeki-lde olacağının Üniversitenin sorunu olduğunu, kendisini bağlamadığını, Davacının işini yaptığını, karşılığında aylık maaş olarak üzerinde mutabık kalınan 3000 Euro'dan tüm alacağının ödenmesi gerektiğini, İlk Mahkemenin şahadeti doğru değerlendirerek doğru- sonuca ulaştığını, Davacının neden Davalının temsilcisi eski Rektörü şahadete çağırmadı diye kusurlu olamayacağını, İlk Mahkemenin Davacıya inanması için yeterli şahadetin olduğunu ve istinafın reddi gerektiğini ileri sürdü.

İNCELEME:

Taraf Avukatların-ın iddia ve argümanlarına kısaca değindikten sonra, şimdi sırasıyle istinaf sebeplerini incelememiz gerekmektedir.

Muhterem İlk Mahkeme, huzurundaki şahadeti ve ispat yükümlülüğünü hatalı değerlendirerek, taraflar arasındaki sözlü hizmet akdi meydana geld-iğine; bu akit tahtında Davacının aylık 3000 Euro maaşla işe başladığına ve Şubat 2008 - Eylül 2009 tarihlerini kapsayacak şekilde Davalılardan 60,000 Euro alacaklı olduğuna bulgu yapmakla hata etmiştir.

Bu meselede İlk Mahkeme; Davacının, Üniversitede b-ir gün bile ders vermediğini kabul etmesine rağmen, Davacı lehine 60,000 Euro ücret alacağı olduğu bulgusu yaparak, lehine hüküm vermiştir.

İlk Mahkeme, kararında; Davacının, Davalıların temsilcisi Rektör ile yapılan sözlü sözleşme ile istihdam edildiğine-, bölüme öğrenci alınmadığı için bir gün bile ders vermediğine, ancak Davalılar, Davacının işine son vermedikleri için, Davacının Şubat 2008 ile Su Ürünleri bölümünün kapatıldığı Eylül 2009 tarihleri arasındaki 20 aylık sürede, ücret almaya hak kazandığına- ilişkin bulgu yapmıştır. (Mavi 42-43)

Meselenin daha iyi anlaşılması için Davacının taleplerinin esasını teşkil eden talep takririnin 3. paragrafını kararımıza aktarmayı uygun gördük:

"3. Davacı Dava konusu zamanlarda ve/veya Şubat 2008
tarihinde Dava-lı No.1 ve/veya Davalı No.2'le ve/veya Davalı No.2 adına Davalı NO.2 Üniversitenin o dönemdeki Rektörüyle Davalı No.2 Üniversitede Su Ürünleri Yüksek Okulu ve Programı kurarak yürütmesi için ve Davacıya Davalı No.1 ve/veya Davalı No.2 tarafından ayda 3,000- Euro ödenmesi hususunda bir sözlü anlaşma yapıldı. Bu anlaşma üzerine Davacı Kurucu Profesör olarak Davalı No.2 Üniversitede Su Ürünleri Yüksek Okulunu kurdu, programını ve akademik personelini saptadı, KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığından ön izin al-ınmasını sağladı ve ayrıca programla ilgili olarak YÖK'den ve/veya YÖDAK'dan onay alınmasını da sağladı. Dolayısıyle Davacı Dava konusu zamanlarda Davalı No.2 Üniversitede Su Ürünleri Yüksek Okulu programını kurdu, öğretime başlattı ve halen öğretim yapılm-aktadır. Dolayısıyle Davacı Şubat 2008 tarihinden itibaren kurucu profesör olarak ve program sorumlusu profesör olarak Su Ürünleri Yüksek Okulu kurma çalışmalarını yürüttü ve halen de Su Ürünleri Yüksek Okulu Programı sorumlu Profesörü olarak Su Ürünleri Y-üksek Okulunu yönetmektedir, yani Su Ürünleri Yüksek Okulu programı Davacının Profesör olarak sorumluluğu altında yürütülmektedir. Ancak Davalı No.1 ve/veya No.2 Şubat 2008 tarihinden beri ve halen çalıştırdıkları ve/veya istihdam ettikleri Davacının 3,000- Euro aylık maaşlarını ödememektedirler ve ödemeyi reddetmektedirler. Kısacası Davalılar Davacıya bugüne kadar hiçbir maaş ödemesi yapmadılar ve Davacının Avukatı vasıtasıyle gönderdiği 16.12.2009 tarihli yazılı talep ihbarına rağmen Davalı No.1 ve/veya No-.2 Davacıya bugüne kadar hiçbir ödeme yapmadılar."

Talep takririnin 3. paragrafından görülebileceği gibi, Davacı; Davalı Üniversitenin Rektörü ile Üniversitede Su Ürünleri Bölümünün kurulması ve yönetmesi konusunda aylık 3,000 Euro maaş ile sözlü olarak- anlaşma yapıldığını iddia etmektedir.

Taraflar arasındaki sözleşmenin sözlü yapıldığı ileri sürüldüğüne göre, taraflar arasında ne konuşulduğu, hangi hususlarda anlaşıldığı (agreement) ve bu anlaşmanın sözleşme (contract) meydana getirip getirmediği büy-ük önem arzetmektedir.

Kendisi ile sözlü sözleşme yapıldığı ileri sürülen, dönemin Rektörü Hıfsı Doğan, ne Davacı, ne de Davalılar tarafından şahadet vermiştir.

Bu durumda sözleşme yapıldığını iddia eden Davacının şahadetine bakmak gerekmektedir.

Dav-acı bu konuda şöyle demiştir.

"S: Neydi anlaşmanız?
C: Bizim anlaşmamız şuydu. Su Ürünleri Yüksek Okulunda
lisans programını kurmak yani Su Ürünleri Yüksek Okulunu kurmak. Burada lisans programını yapmak, sorumlu olmak ve bunu yönetmekti.(Mavi 14)

-Davacının şahadetine göre sözlü sözleşmenin kapsamı üç başlık altında toplanmaktadır. Lisans programı kurmak, bölümün programını yapmak ve bölümün sorumlusu olarak bölümü yönetmek.

Davalı Üniversitenin bünyesinde Emare 6 Su Ürünleri programının yapıldığı- ve Ek 3'te yer alan öğretim elemanlarının listesinin bulunduğu bölümde Davacının isminin en başta yer aldığı görülmektedir. (Mavi 63-80)

21.3.2008 tarihinde, Davalı Üniversiteye, KKTC Eğitim Bakanlığı tarafından "Su Ürünleri Lisans Programı" açma ön izni- verilmiştir. (Mavi 81)

3.4.2008 tarihinde Davalı Üniversiteye, YÖDAK tarafından öğretime başlama izni verilip akreditasyona aday olarak kabul edilmiştir.(Mavi 52)

Davalı Üniversitenin bu şekilde kurulan Su Ürünleri Yüksek Okulu bölümü, T.C. Yüksek Öğ-retim Kurulu, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) 2008 Yüksek Öğretim Programları ek yerleştirme kılavuzunda yer almıştır. (Mavi 47)

Davacının şahadetini, talep takriri, emareler ve huzurundaki olgularla değerlendiren İlk Mahkemenin, Davacıya iti-bar ederek, taraflar arasında sözlü hizmet akdi meydana geldiğine ve aylık 3,000 Euro'dan alacağının ödenmesine bulgu yaptığı anlaşılmaktadır.

İlk Mahkemenin bulgularının hatalı olup olmadığı ve Davacının talebinin hizmet akdi kapsamında, 22/92 sayılı İ-ş Yasası hükümlerine göre anlam ifade edebilmesi için, taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği, Rektörün sözleşme yapma yetkisi, sözlü hizmet akdinin meydana gelmiş olması halinde, İlk Mahkemenin bulgu yaptığı 20 aylık çalışma süresinin, doğru tespit edil-ip edilmediğini incelememiz gerekmektedir.

Davacı Avukatı, taraflar arasında hizmet akdi oluştuğunu iddia etmektedir.

Davalılar Avukatı ise, hizmet sözleşmesi ile kişi istihdam etme yetkisinin, Yöneticiler Kurulunda olduğunu, başkasının personel isti-hdam edemeyeceğini, Rektörün istihdam yetkisi olmadığını, İş Yasası'na göre 3 aydan uzun hizmet akitlerinin yazılı olması gerektiğini, Davacının hak talep ettiği sözleşmenin yetkisizce yapıldığını ve süresi ile yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle yasal olma-yan bir sözleşme tahtında, hak talep edilmesinin mümkün olmadığını ileri sürmektedir.

22/92 sayılı İş Yasası'nın tefsir kısmında "hizmet akdi" şöyle tanımlanmaktadır:

"Hizmet Akdi" bu Yasanın 9'uncu ve 10'uncu madde kuralları
çerçevesinde işçi ile işv-eren arasında, yazılı veya sözlü olarak yapılan, belirli veya belirsiz bir süreyi kapsayan ve hizmet koşulları ile ücreti belirleyen bir mukaveleyi anlatır."


Bu meseleyi ilgilendirdiği oranda İş Yasası'nın 9(1) maddesi, süresi üç aydan uzun olan hizmet -akitlerinin yazılı olarak yapılmasını zorunlu kılmaktadır.

Yasa'nın 10. maddesi yazılı akdin şeklini düzenlemektedir. Bu meselede yazılı akit olmadığından, bu maddenin ihtilâfın çözümünde etkisi bulunmamaktadır.

Hizmet akdinin Yasadaki tanımına göre, sö-zlü veya yazılı olarak yapılabilen hizmet akitlerinde, belirli veya belirsiz bir süreyi kapsayacak şekilde, hizmet koşulları ve ücretin belirlenmiş olması gerekmektedir. Buradan çıkarılacak netice hizmet akdinden söz edebilmek için, ortada işçi ve işveren,- yapılacak iş ve ödenecek ücretin olması gerektiğidir. Sözleşmedeki süre, daha fazla sözleşmenin türü ile ilgili olup hizmet akdinin esaslı unsuru niteliğinde değildir.

Hizmet akitlerinin türleri, ne şekilde feshedilecekleri, hizmet akitlerindeki unsurla-rın, akdin nev'ine göre değişken olup olamayacağı, ne İlk Mahkeme kararında, ne de duruşma sırasında, taraf Avukatları tarafından tartışılmıştır. Bu nedenle konunun detayına girmeyi gereksiz gördük.

Davacı, şahadetinde, Üniversite Rektörü ile anlaştığını- iddia etmektedir.

65/2005 sayılı YÖDAK Yasası'nın 23(1) maddesine göre, Rektörlük, Üniversitenin yürütme organı olup, 23(2) maddesine göre Rektör, Üniversite tüzel kişiliğinin temsilcisidir.

Rektörün, görev ve yetkisi ve sorumluluklarını düzenleyen 24-. madde aynen şöyledir:

"24. Rektörün başlıca, görev, yetki ve sorumlulukları
şunlarıdır:
Üniversitenin kuruluş yasası veya kuruluş tüzüğünce öngörülen kurullarını bir bütün olarak, kuruluş ve çalışma amaçlarını gerçekleştirmek ve senato tarafınd-an hazırlanan plan, program, rapor ve karar suretlerinin uygulanmasını sağlamak;
Üniversite yönetim kuruluna başkanlık etmek; Üniversiteyi yetkili kurulların kararlarına ve üniversitenin amaçlarına uygun olarak yönetmek;
Üniversitenin kurum ve birimlerinin- çalışma koşullarını, verimliliklerini, standartlarını, akademik ve idari personelin etkinliğini izlemek, değerlendirmek ve denetlemek;
Her eğitim-öğretim dönemi sonunda ve gerektiğinde üniversitenin eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetleri- hakkında senatoya, mütevelli heyetine veya yöneticiler kuruluna bilgi vermek;
Üniversite yönetim kurulunun hazırladığı üniversitenin yatırım programlarını, bütçesini ve kadro ihtiyaçlarını mütevelli heyetine veya yöneticiler kuruluna sunmak;
Mütevelli hey-eti veya yöneticiler kurulu toplantılarına katılmak;
Üniversiteye bağlı kurumlar arasında işbirliğini, koordinasyonu ve düzenli çalışmayı sağlamak ve geliştirmek; ve
Bu Yasa ile ve/veya üniversitenin kuruluş yasası veya tüzüğü ile kendisine verilen diğer g-örevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak."


Yasa'nın özellikle 24(8) maddesinin içeriğinden görülebileceği gibi, Rektör, Üniversitenin yetkili kurullarının aldığı kararları ve verdiği görevleri yerine getirmekle yükümlü bir organdır.

Rektörlerin -yetki ve görevleri arasında, öğretim görevlisi istihdam etmek veya hizmet akdi yapmak bulunmamaktadır.

Kararımıza aktardığımız talep takririnin 3. paragrafında, Davacı ile Rektör arasında Su Ürünleri Yüksek Okulu bölümü kurmak ve yönetmek için, aylığı 30-00 Euro'dan anlaşma yapıldığı iddia edilmiştir.

Daha önce hizmet akdinin unsurlarını belirtirken, hizmet akdinden bahsedilmek için ortada bir işveren ve işçi, yapılacak iş ve ödenecek ücretin olması gerektiğini belirtmiştik.

Üniversite Rektörünün perso-nel istihdam etme yetkisi olmadığına göre, Üniversite ile Davacı arasında yapılan süreli veya süresiz bir hizmet akdinden bahsedilmesi hukuken mümkün olmadığı gibi, Davacı Üniversite, bu maksatla Davacıya en küçük bir ödeme yapmış değildir.

Buna göre, İlk- Mahkemenin taraflar arasında, hizmet akdi oluştuğu yönündeki bulgusu hatalıdır.

Bu aşamadan sonra incelememiz gereken husus; Rektör ile Davacı arasındaki talep takririnde belirtildiği gibi, belli bir işin yapılması için sözlü sözleşme yapılıp yapılmadığ-ı ve Rektörün böyle bir sözleşme yapma yetkisinin olup olmadığıdır.

Bu meselede, Rektör, Üniversiteye Su Ürünleri kurma yönünde çalışma başlatmış ve bu amaçla Davacı ile anlaşmıştır. Neticede, ilgili bölüm kurularak gerekli izinler alınmış ve bölüm, T.C -Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezinde ilân edilen kitapçığın ek kılavuzunda yer almıştır.

Rektörün bu görevi, yetkisi olmadan yerine getirdiğine ilişkin şahadet olmadığı gibi, Rektör, Yasa'nın 24(8) maddesine göre, Yönetim Kurulunun verdiği görevleri yeri-ne getirmek için, yetkileri ile mütenasip işleri yapmaya yetkilidir.

Davalı Üniversite, yeni kurulan bölüme gerekli izinleri almak ve öğrenci kabul etmek için, T.C Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezine müracaat etmekle, Rektörün faaliyetlerini onaylamıştır-.

Bu durumda, Su Ürünleri Yüksek Okulu bölümünün kurulması için Rektörün yaptığı işlerde yetkisiz olduğunun kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi, Rektörün bu amaçla yaptığı işlerin, Davalı Üniversite tarafından onaylandığı, açıkça ortadadır.

Davacının i-ddiası, daha önce iktibas ettiğimiz şahadetinden anlaşılabileceği gibi, Su Ürünleri Yüksek Okulunda lisans programı kurmak, programını yapmak ve burasını yönetmek için anlaştığı şeklindedir.

Rektörün Su Ürünleri Bölümü kurulmadan öğrenim izni alınmadan, -böyle bir bölümü yönetmek için Davacı ile süreli veya süresiz hizmet akdi yapması, yetkileri ile bağdaşmadığı gibi, mevcut şahadetin doğal ve muhtemel sonucu olarak Rektörün böyle bir yetkisi olduğunu kabul etmemiz hukuken mümkün değildir.

Bu çerçevede R-ektörün başlangıçtaki iradesinin; Üniversitenin yeni bölümünü kurmak ve programını yapmak, bunun karşılığında da bir ücret ödemek olduğu, mevcut şahadet ve emarelerden açık surette anlaşılmaktadır.

Rektörün, görev ve yetkileri arasında kişi istihdam etm-ek olmadığından, bölümün yönetilmesi amacıyla Davacı ile sözlü anlaşma yapması, Davacıyı istihdam etmesi ve bu maksatla aylık maaş bağlamasının mümkün olmadığını daha önce belirtmiştik. Bu nedenle, İlk Mahkemenin, mevcut sözleşmenin, bölümün yönetilmesini -de kapsadığı iddiasına itibar etmesi hatalıdır.

Rektör, Davacıya "bölüme öğrenci alınırsa, bölüm sizin tarafınızdan yönetilecektir" şeklinde bir taahhütte bulunmuş olsa bile, bu irade beyanı, belli bir şartın gerçekleşmesine yönelik olduğundan, şart gerç-ekleşmeden anlaşmanın, akde dönüşmesi mümkün değildir. Sözleşmeler ile ilgili genel prensipler, böyle bir anlaşmanın sözleşme haline dönüşmesine engeldir.

İlk Mahkemenin huzurundaki şahadete göre; Rektör ile Davacı, Şubat 2008 tarihinde bölümün kurulması- ve programın hazırlanması için anlaştılar. Nisan 2008 tarihinde de Üniversite yeni kurulan Su Ürünleri Bölümü için gerekli izinleri almış ve bölüm kurulmuştur. Mevcut olgular Davacının, Davalı Üniversiteye yaptığı işi yeterince ortaya koymaktadır.

Davac-ı, şahadetinde, Rektörle olan anlaşmalarına göre, yapacağı işe karşılık, ayda 3,000 Euro ödeneceğini iddia etmiştir.

İlk Mahkeme, tüm şahadeti değerlendirdikten sonra, Davacının, yapacağı işe karşılık alacağı ücretle ilgili şahadetine itibar etmiştir. İl-k Mahkemenin, ücret konusunda, Davacının şahadetine itibar ederken hata ettiğine ikna edilmedik.

Buna göre; Davacı ile Davalı Üniversite Rektörü ayda 3,000 Euro ödenmesi karşılığında, Üniversitenin Su Ürünleri bölümünün kurulması,programının hazırlanması- ve gerekli izinlerin alınması maksadıyle, sözlü olarak, belli bir işin yapılması konusunda anlaştıkları ve yapılan sözlü sözleşmenin, Su Ürünleri bölümünün programının yapılması, kurulması ve gerekli izinlerin alınması ile son bulduğu anlaşılmaktadır.

T-arafların anlaştıkları Şubat 2008 tarihinden, Su Ürünleri bölümünün kurulduğu Nisan 2008 tarihine kadar, 3 aylık süre geçtiğinden, Davacının aylığı 3,000 Euro'dan, toplam 9,000 Euro almaya hakkı vardır.

Davacının adının diğer kişiler ile birlikte progra-mda yer alması, bölümün kurulması ve izin alması için gerekli bir işlem olup, listede yer alan kişiler ile Üniversite arasında, süreli veya süresiz bir hizmet akdi meydana geldiği anlamında değerlendirilemez.

Bu neticeden hareketle, İlk Mahkemenin Davacı-nın hizmet akdinden kaynaklanan, 20 aylık ücret alacağı olduğu bulgusu hatalıdır ve iptal edilmesi gerekmektedir.

Buna göre Davacının alacağı Şubat-Mart ve Nisan 2008 aylarına ait olmak üzere, aylığı 3,000 Euro'dan, toplam 9,000 Euro alması gerekmektedir.-

Davalıların I. istinaf sebebi kabul edilir ve aleyhlerine hükmedilen 60,000 Euro alacak talebi iptal edilerek, 9,000 Euro'ya indirilir.

Muhterem İlk Mahkeme, Davalılar aleyhine masraf emri vermekle hata etmiştir.

İlk Mahkemenin Davacı lehine hükmetti-ği 8000 TL dava masrafı iptal edilerek, 3,000 TL'ye indirilir.

SONUÇ:

Tüm yukarıdakiler ışığında, İlk Mahkemenin hükmü iptal edilerek aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenir.

Davacı lehine, Davalılar aleyhine müştereken ve münferiden;

9,000 Euro talep-,
Yasal faiz
3,000 TL dava masrafı için hüküm ve emir verilir.

Mukayyit tarafından tespit edilecek istinaf masrafları, Aleyhine İstinaf Edilen tarafından ödenecektir.



Narin F.Şefik Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan
Yargıç - Yargıç Yargıç


29 Haziran, 2012




16






Full & Egal Universal Law Academy