Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 49/2010 Dava No 32/2013 Karar Tarihi 03.10.2013
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 49/2010 Dava No 32/2013 Karar Tarihi 03.10.2013
Numara: 49/2010
Dava No: 32/2013
Taraflar: Emine Kayral ile Kıbrıs Vakıflar Bankası Ltd. arasında
Konu: KİTlerin karın %10nun çalışanlara ücretleri ile orantılı olarak verdikleri - Kıbrıs Vakıflar Bankasının bunu ödemediği nedeniyle dava açılması. 37/75 sayılı KİT Yasasının 2. maddesi - Kıbrıs Türk Vakıflar Bankasının KİT olup olmadığı tartışması - KİTlerde Devletin hissesinin en az %49 olması gereği - Yasanın 27. Maddesi - KİT Tanımına giren şirketler - Yasanın 27. maddesinde geçen KİT sözcüğünün Kıbrıs Vakıflar Bankasını kapsamaması- Bankanın KİT olmadığına karar verilmesi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 03.10.2013

-D.32/2013 Yargıtay/Hukuk 49/2010
(Lefkoşa Dava No: 5271/2006)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti:Hüseyin Besimoğlu, Ahmet Kalkan, Mehmet Türker.


İstinaf eden: Emine Kayral, Yakut Sokak, No.4 K.Kaymaklı -
Lefkoşa-.
(Davacı)

-ile-

Aleyhine istinaf edilen: Kıbrıs Vakıflar Bankası Ltd., 66
Atatürk Caddesi Lefkoşa.
(Davalı)


A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Mustafa Asena adına Avukat Mustafa Usl-u Arabacıoğlu
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Ergin Ulunay adına Avukat Keziban İnce


Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Talat Usar'ın 527/2006 sayılı davada 30.3.2010 tarihinde verdiği karara karşı Davacı tarafından yapılan istinaftır.


- ----------------

K A R A R


Hüseyin Besimoğlu: İstinaf Eden Davacı, ikame etmiş olduğu dava ile, Vakıflar ve Din İşleri Dairesinin 37/1975 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Yasası'nın 2(2) maddesine göre; bir Kamu İktisadi Tesebbüsü olduğunu-, Davalı Bankanın %51 oranındaki hissesinin Kıbrıs Vakıflar ve Din İşleri Dairesine tahsis edildiğini, Davalının %51 oranındaki hissesi Vakıflar ve Din İşleri Dairesine ait olduğu için, 37/1975 sayılı Yasa'nın 2(1) maddesi gereğince, Davalının da bir Kamu -İktisadi Teşebbüsü olduğunu, 37/1975 sayılı Yasa'nın 24. maddesine göre Kamu İktisadi Teşebbüslerindeki kârın %10'un çalışanlara ücretleri ile orantılı olarak verildiğini, 2004 yılı itibarıyla kârın %10'unun çalışanlara dağıtılması için karar alındığını, D-avacının, Davalı bankada memur olarak çalıştığını, ve 2004 yılı kâr payı olarak 9,638 TL alması gerektiğini, Davacıya bu miktarın ödenmediğini ileri sürmüş ve Davacı lehine Davalı aleyhine 9,638 TL ve faizlerinin ödenmesi için hüküm talep etmiştir.

Dav-alı, dosyaladığı müdafaa layihasında, Vakıflar ve Din İşleri Dairesinin, KKTC Anayasası'nın 131. maddesi gereğince anayasal bir kuruluş olduğunu 73/91 sayılı Yasa'nın 5. maddesi gereğince kamu tüzel kişisi olmadığını, Kıbrıs Vakıflar Bankasının Bölüm 113 a-ltında kurulan ve bankacılık yapan bir tüzel kişi olduğunu, Bankalar Yasası'na tabi olduğunu, Davalı kamu tüzel kişisi olmadığı için Davacının dava açma hakkı olmadığını ileri sürmüş ve Davacının davasının iptalini, Davalı lehine ve Davacı aleyhine mukabil- talep gereğince, 7,500 TL ve faizleri için hüküm talep etmiştir.

Davanın duruşması yapılmış, Alt Mahkeme, Davalının Kamu İktisadi Teşebbüsü olmadığı ve Davalının mukabil talebini ispat edemediği bulgusunu yapmış ve Davacının davasını ve Davalının mukabi-l talebini iptal etmiştir.

Bu karar üzerine Davacı bu istinafı dosyalarken, Davalı istinaf dosyalamamıştır.

İSTİNAF SEBEPLERİ

Muhterem Bidayet Mahkemesi, Davalının 37/1975 sayılı Yasa altında değil, münhasıran bankacılık mevzuatını düzenleyen 39/2001- sayılı Bankalar Yasası altında faaliyet gösteren bir şirket olduğu kanaatine vararak, Davacının, Davalının bir Kamu İktisadi Teşebbüsü olduğu
yönündeki iddialarını reddeden kararı hatalıdır. Şöyle
ki:-
37/1975 Sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri (Yön-etim, Denetim ve Gözetim) Yasası'nın 2(1) maddesi, "Kamu İktisadi Teşebbüsü" tanımında (Aşağıda KİT olarak anılacak) tüzel kişiliğe sahip ve faaliyetlerinde özerk olan sorumlulukları sermayesi ile sınırlı bulunan, sermayesinin yüzde kırk dokuzu veya daha f-azlası tek başına Devlete; veya bir veya birden fazla Kamu İktisadi Teşebbüsüne veya Kamu İktisadi Teşebbüsü ile birlikte Devlete ait olan ve iktisadi alanlarda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere Şirketler Kanunu uyarınca kurulan şirketi anlatır- demektedir. Yukarıda mezkur madde sadece yasa uyarınca kurulacak olan yeni bir KİT kurulmasından bahsetmemekte, ayrıca, kurulan herhangi bir şirketin sermayesinin yüzde kırk dokuzu veya daha fazlasının bir veya birden fazla KİT'e ait olması halinde kurula-cak olan şirketin otomatik olarak KİT olacağını da içermekte ve murat etmektedir. Dolayısıyla, Muhterem Bidayet Mahkemesi Davalıyı yasa uyarınca kurulacak bir KİT olarak telakki edip o şartları aramakla ve/veya değerlendirmekle hata etmiştir.
37/1975 sayıl-ı Kamu İktisadi Teşebbüsleri (Yönetim Denetim ve Gözetim) Yasası'nın 2(2) maddesi, Vakıflar ve Din İşleri Dairesini, Kamu İktisadi Teşebbüsü saymaktadır. Muhterem Bidayet Mahkemesinin, 73/1991 sayılı Yasa ile kurulan Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesini-n Yönetiminin ve/veya Yönetiminin oluşmasının ve/veya atanmasının KİT Yönetim Kurullarının atanması ile farklı olduğu nedeniyle KİT sayılamayacağı hususundaki bulgusu hatalıdır. Çünkü, 31/1970 sayılı Yasa altında Vakıflar ve Din İşleri Dairesinin Yönetimi -ve/veya Yönetiminin oluşması ve/veya atanması KİT Yönetim Kurullarının atanması ile eskiden de farklı idi. Burada yasa koyucunun murat ettiği Vakıflar ve Din İşleri Dairesinin farklılıklarına rağmen KİT sayılmasıdır. Dolayısıyla, 73/1991 sayılı Yasa Vakıfl-ar Örgütünün KİT olma niteliği ortadan kalkmamıştır ve veya kalkamaz.
KTFD ve/veya KKTC'de 37/1975 sayılı Yasa altında kurulan ve/veya kurulmuş sayılan hiçbir KİT'in yasa uyarınca oluşturulması gereken organları ve/veya Ortak Yönetim Kurulu hiçbir zaman ku-rulmadığı ve KİT'lerin şirket tüzüğü uyarınca yönetildiği bir KKTC ve/veya KTFD gerçeğidir.

Muhterem Bidayet Mahkemesi 37/1975 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri (Yönetim, Denetim ve Gözetim) Yasası'nın 27. maddesini Davalı açısından yanlış yorumlamış ve h-ata etmiştir. Çünkü, Davalı yeni kurulan bir KİT değildir. Davalı yukarıda izah edildiği gibi, kurulan herhangi bir şirketin sermayesinin yüzde kırk dokuzu veya daha fazlasının bir veya birden fazla KİT'e ait olması halinde kurulacak olan şirketin otomatik- olarak KİT olacağı prensibi ışığında otomatik olarak KİT sayılan bir şirkettir ve bu şirketin Bankalar Kanununa da tabi olması bu gerçeği değiştirmez.

Muhterem Bidayet Mahkemesinin, Davalının bir KİT olduğuna dair iddiaların kabul edilmemesi doğrudan 37/-1975 sayılı Yasa gereğince Davalının personeline (dolayısıyla Davacıya) kârdan pay dağıtma gibi bir yükümlülüğünün olmadığı sonucunu da doğurmayacağı hususundaki bulgusu hatalıdır, çünkü, Davalı bir KİT'dir.

İSTİNAFA KONU OLGULAR

Kıbrıs Vakıflar Bankası- Ltd., Fasıl 113 Şirketler Yasası altında kurulmuş, limited bir şirkettir ve Bankalar Yasası'na tabi olarak bankacılık yapmaktadır.
Kıbrıs Vakıflar Bankasının hissedarları, 7.7.1991 tarihi itibarıyla aşağıdakilerden oluşmaktadır:
%51 hisse Kıbrıs Vakıfla-r İdaresi,
%24 hisse Türk Cemaat Meclisi Konsolide Fonu İnkişaf Sandığı
%15 Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O
%10 Halk ve Kıbrıs Vakıflar İdaresi Personeli

Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi, Vakıflar İdaresi ve Din İşleri Dairesinden oluşan ve tüzel kiş-iliği haiz anayasal bir kuruluştur. (73/1991 md.2(2) ve 5)

Vakıflar ve Din işleri Dairesi 37/1975 sayılı Yasa'nın 2(2) maddesine göre, Kamu İktisadi Teşebbüsü sayılmıştır.

37/75 sayılı Yasa yürürlüğe girdiğinde, Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi ile -ilgili mevzuatı düzenleyen, Fasıl 337 ve 31/70 sayılı Yasalar yürürlükte idi.

73/91 sayılı Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Yasası'nın 152.maddesi ile 31/70 sayılı Yasa yürürlükten kaldırılmıştır. Fasıl 337'nin ise 73/91'e aykırı olmayan hükümleri yürürlükte- kalmıştır.

Davacı, 1994 yılında Kıbrıs Vakıflar Bankası Ltd. de memur olarak çalışmakta ve ayda 2,313.01 TL brüt maaş almakta idi.

Davalı, 2004 yılı içinde 37/75 sayılı Yasa'nın 24'üncü maddesi gereğince, kârının yüzde onunun çalışanlara dağıtılacağını -açıklamıştır.

Davalının 2004 yılı kâr payından ve kâr payı olarak, Davacıya 9,638 TL düşmektedir.

Davalı, Davacıya 9,638 TL tutarındaki kâr payını ödememiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ

İstinaf sebeplerini birlikte ele alıp inceleyeceğiz.

İst-inaf Eden Davacı, Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesinin, 37/75 sayılı Yasa'ya göre Kamu İktisadi Teşebbüsü olduğunu, Davalının %51 hissesinin Vakıflar ve Din İşleri Dairesine ait olduğundan, 37/75 sayılı Yasa'nın 2(1) maddesine göre, Davalının bir Kamu -İktisadi Teşebbüsü olmadığı yönündeki Alt Mahkemenin kararının hatalı olduğunu iddia etmektedir.

Aleyhine İstinaf Edilen ise, Davalının 39/2001 sayılı Bankalar Yasası altında faaliyet gösteren bir kuruluş olduğunu, Vakıflar ve Din İşleri Dairesinin 73/91- sayılı Yasa altında özel bir tüzel kişiliği olduğundan yönetim biçiminin 37/75 sayılı Yasa'dan farklı olduğunu, farklı bir hukuki yapıya haiz olduğundan, KİT olarak mütâlaa edilemeyeceğini, Alt Mahkemenin kararının hatalı olmadığını iddia etmektedir.


K-amu İktisadi Teşebbüsünü düzenleyen mevzuat, 37/1975 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri (Yönetim, Denetim ve Gözetim) Yasası'dır.

Kamu İktisadi Teşebbüsünün tanımı Yasa'nın 2(1) maddesinde yapılmıştır.

Yasa'nın ilgili maddesi aynen şöyledir.

2(1) Bu Ya-sada metin başka türlü gerektirmedikçe:

"Devlet", Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletini anlatır.
"Kamu İktisadi Teşebbüsü", tüzel kişiliğe sahip ve faaliyetlerinde özerk olan, sorumlulukları sermayeleri ile sınırlı bulunan, sermayesinin yüzde kırk dokuz-u veya daha fazlası:
(a) tek başına Devlete; veya
(b) bir veya birden fazla Kamu İktisadi Teşebbüsüne;
veya
(c) Kamu İktisadi Teşebbüsü ile birlikte Devlete,
ait olan ve iktisadi alanda ticari esaslara göre
faaliyet göstermek -üzere, Şirketler Yasası
uyarınca kurulan şirketi anlatır.
.................................................


37/1975 sayılı Yasa yürürlüğe girdiği zaman, Fasıl 337 Evkaf ve Vakıflar Yasası ile 31/1970 sayılı Vakıflar ve Din İşleri Dairesi Te-şkilat Kuralı yürürlükte idi.

73/1991 Sayılı Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasasının yürürlüğe girmesi ile, bu Yasa'nın 152. maddesi ile Vakıflar ve Din İşleri Dairesi Teşkilat Kuralı yürürlükten kaldırılmış, -ancak Evkaf ve Vakıflar Yasası ile Vakıflar ve Din İşleri Dairesi Teşkilat Yasası'nın bu yasaya aykırı olmayan kuralları korunmuştur.

37/1975 sayılı Yasa'nın 2(2) maddesine göre, Vakıflar ve Din İşleri Dairesi, Kamu İktisadi Teşebbüsü sayılmıştır.

73/1-991 sayılı Yasa'nın 5. maddesine göre, Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesinin Tüzel kişiliğe sahip anayasal bir kuruluş olduğu ifa edilmiştir.
Davalının Fasıl 113 Şirketler Yasası altında, 4.11.1982 tarihinde Şirketler Mukayyitliği nezdinde tescil edilm-iş bir limited şirket olup, şirketin %51 hissesinin Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesine ait olduğu ihtilaflı değildir.

Taraflar, Davalının, 39/2001 sayılı Bankalar Yasası altında bankacılık yapmakta olduğunu kabul etmektedir.

Bankaların kuruluşu, -kuruluş koşulları, faaliyet esasları, karşılıklar ve mevduata ait kurallar, krediler ve diğer yatırımlar hesap ve kayıt düzeni 39/2001 sayılı Yasaya tabi olup, bankalar 5 kişiden az olmayan yönetim kurulları tarafından yönetilmekte ve Merkez Bankasının sık-ı denetimine tabi tutulmaktadır.

Davalının %51 hisessinin, Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesine ait olduğunu dikkate aldığımızda, 37/1975 sayılı Yasa'nın 2(1) maddesine göre, Davalının bir Kamu İktisadi Teşebbüsü olduğu kabul edilebilir mi?

Alt Mah-keme, konuyu çok iyi bir şekilde incelemiş ve neticede Davalının Kamu İktisadi Teşebbüsü olmadığı bulgusunu yapmıştır.

Alt Mahkemenin kararının ilgili kısmı aynen şöyledir:

"39/01 sayılı Bakanlar Yasası'nın 3(1) maddesi KKTC'de kurulmuş veya kurulacak t-üm bankaların 39/01 sayılı yasaya tabi olacaklarını ifade etmektedir. Davalının bir banka olduğu hususu ihtilaflı değildir. Gerek talep takririnde gerekse müdafaa ve mukabil talep takririnde Davalının Şirketler Mukayyitliği nezdinde kayıtlı, tüzel kişiliği- haiz, bankacılık işleriyle iştigal eden limited bir şirket olduğu ifade edilmektedir. Dolayısı ile ve yukarıda izah ettiklerim tüm farklılıklar ışığında ve 37/75 sayılı yasa yürürlüğe girdikten sonra bahse konu yasaya aykırı bir şekilde Kamu İktisadi Teşe-bbüsü kurulamayacağına dair düzenlemeden hareketle, Davalının 37/75 sayılı yasa altında değil, münhasıran bankacılık mevzuatını düzenleyen 39/01 sayılı Bankalar Yasası altında faaliyet gösteren bir şirket olduğu kanaatine varır, Davacının Davalının bir Kam-u İktisadi Teşebbüsü olduğu yönündeki iddialarını reddederim."

Görüldüğü gibi Alt Mahkeme, 37/75 sayılı Yasa yürürlüğe girdikten sonra Yasaya aykırı KİT kurulamayacağını dikkate almış, ayrıca, Davalı 37/75 sayılı Yasa altında değil, 39/2001 sayılı Yasa al-tında faaliyet göstermekte olduğundan Davalının KİT olduğu ile ilgili iddiaları da reddetmiştir.
37/75 sayılı Yasa'nın 27(1) maddesi aynen şöyledir:

27(1) Bu Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu Yasaya
aykırı Kamu İktisadi teşebbüsü kurula-maz.
Ancak, bu Yasa yürürlüğe girmeden önce kurulan Kamu
İktisadi Teşebbüslerinde 26'ncı maddede yer alan
kural uygulanmaz."

Yasa'nın bu hükmüne göre, yasaya aykırı Kamu İktisadi Teşebbüsü kurulamayacağına göre, Davalının yasaya aykırı kurulup kurul-madığı incelenmelidir.

Aleyhine İstinaf Edilen Davalı, Bölüm 113 Şirketler Yasası altında 4.11.1982 tarihinde tescil edilmiş, sorumluluğu sınırlı bir şirkettir.

Şirketler Yasası tahtında tescil edilen bir şirketin ana sözleşmesi ve tüzüğü, hem pay sahi-pleri (şirket üyeleri) ile şirket arasında, hem de pay sahipleri arasında bir sözleşme oluşturur. Şirket tüzüğü, şirket ile pay sahipleri arasında bir sözleşme oluşturduğundan, her pay sahibi şirketin tüzüğe uygun yönetilmesi hususunda söz sahibidir. Pay s-ahipleri ile şirket arasında ana sözleşme ve tüzüğün oluşturduğu sözleşme tahtında pay sahiplerinin hakları vardır. (AYM 39/98 D.21/98 sayfa 24)

37/75 sayılı KİT Yasası'ndaki kurallar ise farklıdır.

Kamu İktisadi Teşebbüsünün kuruluşu, 37/75 sayılı- KİT Yasası'nın 4. maddesine göre, Bakanlar Kurulu Kararı ile olmaktadır. Bu konuda bir Bakanlar Kurulu kararı olmakla birlikte, Emare 1-Ç-219-82 sayılı ve 5.3.1982 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı, Vakıflar Bankasının kurulması yönünde bir karar olmayıp, ge-rekli koşulların yerine getirilmesi kaydıyle bu ad altında banka kurulmasına izin veren bir karardır.

Davalı Bakanlar Kurulu kararı ile kurulmuş değildir. Davalı, Fasıl 113 altında kurulan sorumluluğu sınırlı bir limited şirkettir.

37/75 sayılı K-İT Yasası'nın 5(2) maddesine göre, KİT'i yönetmeye yetkili organlar, ortak yönetim kurulu ile genel müdürdür. Yasa'nın 8. maddesine göre, ortak yönetim kurulu Kamu İktisadi Teşebbüsünün en yüksek karar organıdır. Sermaye ve emek eşit oranda temsil edilir v-e ayrıca;

1. Devletin ve Kamu İktisadi Teşebbüslerinin sermaye payını
temsil eden Ortak Yönetim Kurulu üyeleri, ilgili Bakanın
önerileri üzerine Bakanlar Kurulunca atanır.
2. Emeği temsil eden üyeler, İşçi Konseyi tarafından ve iş yerindeki işçil-er arasından seçilir.
3. Ortak Yönetim Kurulunun sayısı, Genel Müdür dahil on
biri aşamaz.
4. Ortak Yönetim Kurulu ilk toplantısında bir başkan seçer. Başkan ve üyeler üç yıl için seçilir ve bu müddetin sonunda yeniden seçilebilirler. Müddetini doldur-madan herhangi bir surette ayrılanların yerine seçilenler kendilerinden öncekinin müddetini tamamlar.

Davalı, Fasıl 113 Şirketler Yasası hükümleri ile yönetilen bir şirket olmakla birlikte, bankacılık faaliyetlerinde bulunduğu için, 39/2001 sayılı -KKTC Bankalar Yasasına tabidir ve KKTC Merkez Bankasının iznine tabi olarak bankacılık faaliyeti yapmaktadır.

Davalının Emare No.1, Ana Sözleşme ve Tüzüğünün 61. maddesine göre, Davalının yönetim yetkisi, yönetim kuruluna verilmiştir. Davalı, bankacı-lık faaliyetinde bulunduğu için bankaların teşkilatı ve organlarının nasıl olacağını düzenleyen 39/2001 sayılı Yasa'nın 14, 15, 16 ve 17. maddelerine göre yönetilmektedir.

37/75 sayılı KİT Yasasının 12(1) maddesine göre, KİT Genel Müdürü, Bakanlar Kurul-unun önceden alınmış onayıyla, ortak

yönetim kurulu tarafından, ortak yönetim kurulu içinden veya dışından belirli bir süre için seçilmektedir.

Görüldüğü gibi Davalının kuruluşu ve yönetimi, 37/75 saylı KİT Yasası'ndaki kurallardan farklıdır. Davalı 37-/75 sayılı Yasadan sonra kurulmuştur.

37/75 sayılı KİT Yasası'nın 27(1) maddesine göre;
Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra, bu Yasaya aykırı Kamu İktisadi Teşebbüsü kurulamaz. Davalının kuruluşu ve yönetimi 37/75 sayılı yasadan farklı olduğuna g-öre, yukarıda izah edilenleri değerlendirdiğimizde, Davalının KİT olduğunu söylemek olanaklı görülmemektedir, ve netice itibarıyla Davalının KİT olmadığı kabul edilmelidir.

Söylenenler ışığında, Alt Mahkemenin, Davalının KİT olmadığı ve KİT olmadığı -için Davacının kâr payı almaya hakkı olmadığı yönündeki kararı hatalı olmamıştır.

Netice olarak;

İstinaf Eden Davacı, istinaf sebeplerinde başarılı olmadığı için, istinafı iptal edilir.

İstinaf masrafları için emir verilmez.



Hüseyin Besimoğlu - Ahmet Kalkan Mehmet Türker
Yargıç Yargıç Yargıç


3 Ekim, 2013











11






Full & Egal Universal Law Academy