Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 43/2011 Dava No 20/2012 Karar Tarihi 30.04.2012
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 43/2011 Dava No 20/2012 Karar Tarihi 30.04.2012
Numara: 43/2011
Dava No: 20/2012
Taraflar: Hüseyin Özkaramanlı ile Doğu Akdeniz Ünivesitesi ve diğeri arasında
Konu: İstinaf ihbarnamesinin tadilatı - Tadilat isteminin yeni bir istinaf sebebi eklenmesi ile değil de istinaf ihbarnamesinin daha açık hale getirilmesine olanak sağlamak amacıyle yapıldığı nedeniyle istinaf sebeplerinin tadil edilmesine emir verilmesi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 30.04.2012

-D. 20/2012 Yargıtay/Hukuk 43/2011
(Gazi Mağusa Dava No: 909/2010)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Narin F. Şefik, Hüseyin Besimoğlu, Ahmet Kalkan.
İstinaf eden: Hüseyin Özkaramanlı, Lefkoşa
- (Davacı)
ile -
Aleyhine istinaf edilen: 1) Doğu Akdeniz Üniversitesi, D.A.Ü
Rektörlük Binası- Gazi Mağusa
2) Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı, D.A.Ü
Rektörlük Binası-Gazi Ma-ğusa
(Davalılar)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Öncel Polili
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Fuat Veziroğlu.


Gazi Mağusa Kaza Mahkemesi Yargıcı Fadıl Aksun'un 909/2010 say-ılı davada 18.3.2011 tarihinde verdiği karara karşı Davacı tarafından dosyalanan istinaf ihbarnamesinin tadilatını talep eden 3.4.2012 tarihli istidanın kararı.


-------------


K A R A R


Narin F. Şefik: İstinaf Eden, Bidayet Mahkemesinin 18.3.20-11 tarihli kararından 28.4.2011 tarihinde dosyaladığı istinaf ihbarnamesi ile istinaf ettikten sonra, istinaf ihbarnamesinde yer alan istinaf sebeplerini 3.4.2012 tarihli istidası ile tadil etmek için müracaat etmektedir.

28.4.2011 tarihinde dosyalanan -istinaf sebepleri aynen şöyledir:

Muhterem Bidayet Mahkemesi, huzurundaki konularda
atıfta bulunulan yasal mevzuat ve iddialar ile ilgili
hukuki argümanlar ve yasal dayanaklar ile ilgili
yapmış olduğu yorumlarda hatalı davranmıştır.

Muhterem B-idayet Mahkemesi, Toplu İş Sözleşmesinin hukuki statüsünü değerlendirirken hatalı davranmıştır.

Muhterem Bidayet Mahkemesi, 42/1996 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Referandum Yasası'na gereken önemi vermeyerek hatalı davranmıştır.

Muhterem Bidayet Ma-hkemesi "Sözleşmeye Bağlılık" (pacta sun servanda) ilkesine gereken önemi vermeyerek hatalı davranmıştır.

Muhterem Bidayet Mahkemesi, uygulaması gereken prensipleri yanlış uygulamış ve/veya hataya düşmüştür.


3.4.2012 tarihli istida ile yapılmak is-tenilen tadilat neticesinde, istinaf sebeplerinin, aşağıda görüldüğü gibi olması istenilmektedir:

"Muhterem Bidayet Mahkemesi Akademik Personelin Kadro ve Çalışma Tüzüğü'nde 05.05.2010 tarihinde yapılan değişikliğin, 01.01.2010 tarihinde geriye dönük yürü-rlüğe girdiğini ve bu cihetle Davacının kazanılmış haklarına müdahalede bulunduğunu kabul etmeyerek huzurundaki konularda atıfta bulunulan yasal mevzuat ve iddialar ile ilgili hukuki argümanlar ve yasal dayanaklar ile ilgili yapmış olduğu yorumlarda hatalı- davranarak Davacının maaşından yapılan kesintinin Davacıya ödenmemesi gerektiğine karar vererek hatalı davranmıştır."

"Muhterem Bidayet Mahkemesi, Davacı ile Davalılar arasındaki maaş ilişkisinin Toplu İş Sözleşmesi ile belirlendiği konusunda bulgu yapm-ayarak, Toplu İş Sözleşmesinin hukuki statüsünü değerlendirirken hatalı davranarak Davacının maaşından yapılan kesintinin Davacıya ödenmemesi gerektiğine karar vererek hatalı davranmıştır."

"Muhterem Bidayet Mahkemesi, 42/96 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, G-rev ve Referandum Yasası'nın 13.3 maddesi uyarınca Toplu İş Sözleşmesinin başka bir Yasada aksine kural bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yürürlüğe girer maddesinin göz ardı ederek, Toplu İş Sözleşmesinin Davacının maaşı ile ilgili kısmının davaya uygula-namayacağı ve Akademik Kadro ve Çalışma Tüzüğünü dikkate alarak Davacının maaşından yapılan kesintinin ödenmemesi gerektiğine karar vererek hatalı davranmıştır."
"Muhterem Bidayet Mahkemesinin Toplu İş Sözleşmesinin bir özel hukuk sözleşmesi olması tarafl-arın "Sözleşmeye Bağlılık" (pacta sun servanda) ilkesi çerçevesinde birbirlerine karşılıklı yükümlülüklerini yerlerine getirmeleri tahtında Davalıların Davacıya olan borcunu ödemesi gerektiğine dair karar vermemekle ve kararın gerekçesini açıklamamakla "Sö-zleşmeye Bağlılık" (pacta sun servanda) ilkesine gereken önemi vermeyerek Davacının maaşından yapılan kesintinin Davacıya ödenmemesi gerektiğine karar vererek hatalı davranmıştır."


Müstedi/İstinaf Eden Avukatı, istidaya ekli yemin
Varakasında, istinaf- süresinin geçirilmemesi için istinaf ihbarnamesinin süratle hazırlandığını ve bilgisayardan eksik hali ile alıntısının alınarak yanlışlıkla bunun dosyalandığını izah ederek, istinaf ihbarnamesinin daha iyi anlaşılması için, tadilat yapılması gerektiğini i-leri sürmüştür.

İstidaya itiraz eden Müstedaaleyh/Aleyhine İstinaf Edilen, istidaya ekli yemin varakasında; Müstedinin istidasına ekli yemin varakasında yer alan iddiaları reddetmiş, Müstedinin yanlışını, istinaf süresi dolmadan düzeltmesinin mümkün oldu-ğu halde bunun yapılmadığını, esasen Müstedinin mevcut istinaf sebepleri ile Anayasa Mahkemesine havale talebinde bulunamayacağına dair Müstedaaleyhin beyanı üzerine tadilat yapmaya kalktığını, yani tadilat müracaatının Davalıların iddiaları ortaya çıktıkt-an sonra yapıldığını, bu aşamada tadilata izin verildiği takdirde, Davalıların haklarının haleldar olacağını, tadilatın, istinaf sebebini Anayasa Mahkemesine havale edilebilir hale getirmek için yapıldığını, bunun da Davalılara zarar ve/veya mağduriyet get-ireceğini, esasen tadilat ile yeni istinaf sebeplerinin getirilmekte olduğunu, çünkü mevcut hali ile ileri gidemeyen istinaf sebeplerinin, ileri gidilebilir hale getirilmek istendiğini, tadilatın ancak taraflar arasındaki gerçek ihtilâf noktasının, adil bi-r karara bağlanması için yapılabileceğini ileri sürmüştür.

İstida maksatları için ne Müstedi, ne Müstedaaleyh şahadet sunmuşlardır. Genel kaide, Müstedinin iddialarının Müstedaaleyhin yemin varakasında reddedilmesi halinde, bunları Müstedinin ispat -etmesi gerektiği yönündedir. Ancak, huzurumuzdaki istidaya bakıldığı zaman, gerek Müstedinin gerek Müstedaaleyhin, yemin varakalarında, Müstedinin istinaf ihbarnamesinin eksik olduğu ve/veya yeterli gerekçe içermediği için gerekçesiz olduğu konusunda hemfi-kir oldukları görülür. Müstedi, istinaf ihbarnamesinin eksik hali ile alıntısının alınarak, bunun yanlışlıkla dosyalandığını, Müstedaaleyh ise mevcut hali ile istinaf sebeplerinin eksik veya yeterli gerekçe içermediği için, geçersiz olduğunu ileri sürdüğü -görülür. Taraflar istinaf sebeplerinin yetersizliği konusunda hemfikir olduklarından, bu istida maksatları için, şahadet sunulmamış olması, istidanın neticesini menfi yönde etkilemeyecektir.

Bir istinaf ihbarnamesinin tadili, Hukuk Muhakemeleri Usul T-üzüğü Emir 35 nizam 4 altında yapılabilir. Bu nizam aynen şöyledir:


"4. The appellant may, by his notice, appeal from
the whole or any part of any judgment or order, and
the notice shall state whether the whole or part only
of the judgment or order i-s complained of, and in the
latter case shall specify such part. The notice shall
also state all the grounds of appeal and set forth
fully the reasons relied upon for the grounds stated.
Any notice of appeal may be amended at any time as t-he
Court of Appeal may think fit."


Emir 35 nizam 4'de, istinaf ihbarnamesinin, İstinaf Mahkemesinin izni ile herhangi bi-r zaman tadil edilebileceği yer almaktadır.

Ülkemizdeki, Emir 35 nizam 4'ün muadili, 1954 yılında İngiltere'de yürürlükte olan, Emir 58 nizam 1 ve 2'dir.

Nizam 1 aynen şöyledir:

"Appeal to be by re-hearing on motion
All appeals to the Court of- Appeal shall be by
way of re-hearing, and shall be brought by notice
of motion in a summary way and no petition, case,
or other formal proceeding other than such notice
of motion shall be necessary. The appellant may by
the notice of motion appeal- from the whole or any
part of any judgment or order, and the notice of
motion shall state whether the whole or part only
of such judgment or order is complained of, and
in the latter case shall specify such- part.
(Rule 2, p. 1247)"

Nizam 2 ise şöyledir:

"2. The notice of appeal shall be served upon all
parties directly affected by the appeal, and it
shall not be necessary to serve parties not so
affected; but the Court of Appeal may dir-ect notice
of the appeal to be served on all or any parties to
the action or other proceedings, or upon any person
not a party, and in the meantime may postpone or
adjourn the hearing of the appeal upon such terms
as may be just, and may give such judgm-ent and make
such order as might have been given or made if the
persons served with such notice had been originally
parties. Any notice of appeal may be amended at any
time as the Court of Appeal may think fit."


Ülkemizde yürürlükte olan Emir 35 nizam -4'ün bir kısmı,
Emir 58 nizam 1'de, bir kısmı ise Emir 58 nizam 2'de yer almaktadır. Bizim mevzuatımızda, istinaf ihbarnamesinde, istinaf sebeplerinin tümünün yer alması ve ayrıca bu istinaf sebeplerinin dayandığı gerekçelerin de yer alması gerektiği ifad-e edilmektedir. İngiltere'deki tüzükte böyle bir şart yoktur.

Emir 58 nizam 2'de tek cümle ile istinaf ihbarnamesinin, İstinaf Mahkemesinin uygun görmesi halinde, herhangi bir zaman tadil edilebileceği ifade edilmiştir.

Bu konu ile ilgili 1954 yılına -ait White Book'da, sayfa 1247'de, şu sözler yer alır:

Amendment. - If a party desires to amend the notice of
appeal and gives notice to the other side, and the
other side does not object, then, so long as there
is no question what exactly is the propo-sed amendment,
it is unnecessary to make any application for leave
to amend; the Court can be informed when the appeal
comes on for hearing (Practice Note, [1952] W. N. 486).
But in cases not covered by the above, a substantive
application to add new g-rounds to those stated in the
notice should be made to the Court which is to hear
the appeal. The practice of submitting new contentions
without notice is to be discouraged in every possible
way (Wilson v. United Counties Bank, [1920] A.C.P.106).
Specia-l circumstances are not necessary to justify an
amendment under this Rule (Re Stockton, etc., Co.
(1879), 10 Ch. D. 335, C.A. see also r. 4 (n.)
"Amendment", infra).


İngiltere'de istinaf etme niyetinin gayriresmi bir ihbar ile belirtilmesi dahi,- eğer gerçekten bu ihbar istinaf ihbarnamesi olarak düşünülmüşse, istinaf etmek için yeterli kabul edilmiştir. İstinaf ihbarnamesi tadil edilmek istenirse karşı tarafa ihbar verilmesi, karşı tarafın itirazı olmaması halinde, yeterli sayılmaktadır. İstinaf -dosyalanması ve istinaf ihbarnamesinin tadili ile ilgili İngiltere'de 1954'de yürürlükte olan formalitelerin bizdeki mevzuatla mukayese edildiği zaman daha esnek olduğu görülür.

Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğündeki Emir 35 nizam 2 ve 4'e bakıldığı zaman -ise, bizde İstinaf Edenin, Bidayet Mahkemesi kararından 6 hafta içerisinde istinaf etmesi ve istinaf sebepleri ile bunların gerekçelerinin istinaf ihbarnamesinde yer alması gerekir. İstinaf ihbarnamesi, İstinaf Mahkemesinin izni ile herhangi bir zaman tad-il edilebilir.

İzin verilmesinde uygulanacak kriterin ne olduğu
konusunda, emir 35 nizam 4'de hiçbir hususa yer verilmemiştir. Geçmiş içtihatlarda da, istinaf ihbarnamesinin tadil edilmesine izin verilmesi için, neden gösterilmesi açısından g-erekli bir kriter de tespit edilmemiştir. İstinaf ihbarnamesinin karşı tarafa süre vermek kaydıyla ve masraf ödendikten sonra tadil edilmesine izin verildiği görülmektedir. İstinaf Mahkemesinin, istinaf ihbarnamesinin tadilatına izin verirken, istinaf ihba-rnamesinin ne nedenle eksik olduğuna odaklanmadığı, sadece istinaf ihbarnamesinin tadili ile istinaf süresi geçtikten sonra, yeni istinaf sebebi sunulmamasına dikkat ettiği görülür.

İstinaf ihbarnamesinde, istinaf sebeplerinin gerekçesi bulunmaması h-alinde, istinaf sebeplerinin gerekçelerinin bulunmasının, Emir 35 nizam 4 altında şart olduğu vurgulanarak bir çok istinaf reddedilmiştir.

"Halbuki E.35 n.4 istinaf ihbarnamesinin sadece sebepleri değil, aynı zamanda gerekçelerini de içermesi gerektiğini- öngörmektedir. Gerekçelerin var olmaması halinde, istinafın hiç yapılmamış gibi işlem görmesini intaç ettirir. Bu konuda Yargıtay/Hukuk 67/83 s.2'de Mahkeme şunları söyledi:


"Kanaatımızca yukarıda alıntısı yapılan E.35 n.4
açıktır. Buna göre dosyalana-cak olan istinaf
ihbarnamesinin istinaf sebeplerini ve bunların
gerekçelerini açıklıkla içermesi gerekir. Bunlardan
tamamen yoksun olarak dosyalanan bir istinaf
ihbarnamesi E.35 n.4 anlamında bir istinaf ihbarnamesi
sayılmaz. Mahkememizi bağlama-makla birlikte E.35 n.4
verilen bu tefsirin Rum tarafında da benimsendiği
görülmektedir. Gör: Leonides Evriakides v. Antonis
Kyriakides CLR 1969 Part I s.373.


Davalının söz konusu eksikliğin bir usulsüzlük olduğu iddiasına itibar etmek olası değild-ir. İlgili nizama bu şekilde uyulmamamsı sadece bir usulsüzlük sayılmaz. Bu bakımdan davalı tarafından dosyalanan 14.11.1983 tarihli istinaf ihbarnamesinin E.35 n.4 anlamında bir istinaf ihbarnamesi olmadığına karar verilmesi gerekir. Bu durumda üzerinde k-arar verilecek bir istinaf mevcut değildir."(Y/H 65/84 D 8/85)


İstinaf ihbarnamesinde istinaf sebebi hiç bir şekilde yer almamışsa, böyle bir istinaf ihbarnamesi geçerli bir istinaf ihbarnamesi olarak kabul edilemeyeceğinden, yine istinafın yok sa-yıldığı ve iptal edildiği görülür.

İstinaf ihbarnamesinin tadili ile ilgili içtihatlara bakıldığı zaman ise, Yargıtay/Hukuk 37/77'de, istinaf ihbarnamesinde yer alan istinaf sebeplerinde yeterli gerekçe olmaması halinde, istinaf ihbarnamesinin t-adil edilebileceğinin ifade edildiği görülür.


"Sonuç olarak 1 ve 4. istinaf sebeplerinin tümünün,
6 ve 7. istinaf sebeplerinin son kısımlarının yani
"şahadetle desteklenmeyen hususlar nazarı itibara
alınarak ve/veya alınması ger-eken hususlar nazarı
itibara alınmadan takdir edilmiştir" kısmının Emir
35, nizam 4 uyarınca kâfi derecede gerekçeli olmadığı
hususunda karar verilir. Bu nedenle istinaf sözkonusu
istinaf sebeplerine dayandırılamaz. Hiç şüphe y-oktur
ki istinaf eden arzu ettiği takdirde istinaf sebep-
lerini tadil etmek için Mahkemeye müracaat edebilir."
(Yargıtay/Hukuk 37/77)


Yargıtay/Hukuk 74/86 (D.15/87), istinaf ihbarnamesinin tadili ile ilgili bir karardır. Bu karar-da, 3 yargıç, 3 ayrı görüş belirtmiş olmakla birlikte, bu karardan istinaf ihbarnamesinin tadil edilebileceği, ancak yeni istinaf sebebi getirecek bir tadilata izin verilmemesi gerektiği neticesi çıkmaktadır.

Yargıtay/Hukuk 46/92 (D.2/93)'de is-e, tadilat yaparak yeni istinaf sebebi getirilmeye çalışıldığı ve bu şekilde, istinaf dosyalama süresi geçtikten sonra, yeni istinaf sebebi eklenmesine izin verilemeyeceği belirtilmiştir.

Bu durumda mevcut içtihatlarımız ışığında, Emir 35 nizam 4 al-tında, Yargıtayın izni ile istinaf ihbarnamesinin gerekçelerinin tadil edilebileceği, ancak yeni istinaf sebebi ilave edilemeyeceği kabul edilmelidir. Yeterli gerekçesi olmayan istinaf sebepleri içeren bir istinaf ihbarnamesinde, İstinaf Edenin başarılı o-lması mümkün olmamakla birlikte, istinaf ihbarnamesini tadil etmek için müracaat hakkının olduğu da kabul edilmelidir.

Bağlayıcı olmamakla birlikte Güney Kıbrıs'ta verilen Anthoulla Papadopoulou v Xenophon Polykarpou 1968 1 CLR 352 sayfa 360'da da, i-stinaf sebebini daha iyi izah edebilmek için yapılan tadilata izin verirken, şu görüşe yer verilmiştir:


"In the present case we the view that the amendment
sought is not an attempt to introduce a new ground,
b-ut merely to specify more precisely the ground on
which the appeal shall be argued on behalf of the
appellant. We, therefore, grant leave for the
amendment of the notice, as proposed in the
applicatio-n, subject to the reservation that the
other side shall be afforded, if necessary, a full
opportunity of preparing their answer; and, subject
to the payments of costs resulting from the
application, whic-h will be decided at the end of
the appeal."


Bu kararda, yeni istinaf sebebi ileri sürülmediği, mevcut istinaf sebeplerine açıklık getirilmeye çalışıldığı ifade edilerek, tadilata izin verilmiştir. Ancak karşı tarafa da, cevap hazırla-mak için fırsat verilmesi gerektiği vurgulanarak masraf emrinin de, istinaf sonunda takdir edilebileceği ifade edilmiştir.

Tüm söylenenler ışığında, huzurumuzdaki istinaftaki mevcut istinaf sebeplerinin tadilat yolu ile tadil edilip edilmeyeceğine, i-stida ile talep edilen tadilatın, yeni istinaf sebebi getirecek mahiyette olup olmadığına bakılması gerekir.

Geçmiş içtihatlarda ifade edildiği gibi, İstinaf Edenin, istinaf etme süresi geçtikten sonra yeni istinaf sebebi sunmaya çalışmadığı tak-dirde ve istinaf sebeplerini daha anlaşılabilir konuma getirmeye çalıştığı takdirde, istinaf ihbarnamesini tadil etmesine izin verilmesi gerekir. İstinaf ihbarnamesi tadil edilmediği takdirde, istinafın reddedilmesi ihtimali olsa bile, istinaf sebeplerini-n tadil edilmesi için fırsat verilmesi gerekir. (Yargıtay/Hukuk 37/77)

Huzurumuzdaki istinafta, İstinaf Edenin, istinaf ihbarnamesini tadil etme talebi, yeni istinaf sebebi ileri sürülmediği müddetçe mümkün olmalıdır.

İstinaf Edenin istidasın-daki talepler incelendiğinde
1-4'e sıralanan talebinin, istinaf ihbarnamesindeki 1-5'e olan istinaf sebeplerinden 1-4'e kadar olan ve esasen daha fazla hukuki argüman içeren iddialarını genişleterek daha açık hale getirdiği görülür. Bu nedenle, İstinaf Ed-enin tadilat istidası ile yeni istinaf sebebi eklemek istediğini kabul etmek mümkün değildir. Bu durumda, Müstediye, istinaf ihbarnamesini daha açık hale getirmesine olanak sağlamak amacıyla, istidasında talep ettiği şekilde 1,2,3, ve 4. istinaf sebeplerin-i tadil etmesine izin verilmelidir.

Netice itibarıyla, istidanın 1, 2, 3 ve 4. paragrafları gereğince emir verilir.

İstinaf Edenin, Aleyhine İstinaf Edilenin bugüne kadar Yargıtay huzurunda tahakkuk etmiş zay olan masrafları, Aleyhine İstinaf E-dilene ödemesine emir verilir.




Narin Ferdi Şefik Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan
Yargıç Yargıç Yargıç



30 Nisan, 2012











11






Full & Egal Universal Law Academy