Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 42/2015 Dava No 46/2017 Karar Tarihi 19.10.2017
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 42/2015 Dava No 46/2017 Karar Tarihi 19.10.2017
Numara: 42/2015
Dava No: 46/2017
Taraflar: Carol Jayne King ile Robert Stephen Homes Ltd. arasında
Konu: Sözleşme hususlarının açık ve belirli olması gereklilği - Mahkeme nizamatı - Uzlaşı sonucu verilen hükümlerde de Mahkemenin layihalar ile bağlı olması.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 19.10.2017

-
D. 46/2017 Yargıtay/Hukuk : 42/2015
(Girne Dava No: 2602/2012)


YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti : Ahmet Kalkan,Gülden Çiftçioğlu,Bertan Özerdağ


İstinaf eden : Ca-rol Jayne King - Stafford shire UK.
(Davacı)

ile


Aleyhine istinaf edilen : Robert Stephen Homes Ltd. Lefkoşa.
(Davalı)


A r a s ı n d a.



İstinaf e-den namına : Avukat Arkun Zeka hazır.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Peyman Erginel hazır.


Girne Kaza Mahkemesi Başkanı Talat Usar'nın, 2602/2012 sayılı davada, 29.1.2015 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı ile Davalı tarafından yapılan muk-abil istinaflardır.


-----------------


K A R A R


Ahmet Kalkan :İstinaf Eden/Davacı, Girne Kaza Mahkemesinin 29.1.2015 tarihinde verdiği karara karşı bu istinafı,
Aleyhine İstinaf Edilen/Davalı ise mukabil istinafı dosyaladı.


İSTİN-AF İLE İLGİLİ OLGULAR:

İstinaf Eden/Davacı (bundan böyle sadece Davacı) 28.8.2012 tarihinde Aleyhine İstinaf Edilen/Davalı (bundan böyle sadece Davalı) aleyhine Girne Kaza Mahkemesinde bir dava dosyalayarak, 11.4.2006 tarihli bir sözleşme tahtında Davalı-dan 190,000 stg bedel karşılığında, davada referansları verilen Villayı satın aldığını, 112/2010 sayılı dava ile daha önce davalaştıklarını, bazı hususların mahkeme nizamatı olarak kaydedildiğini, Davalının sözleşme ve mahkeme nizamatına aykırı hareket ett-iğini ve eksik ve hatalı işler yaptığını ileri sürerek, Davalı aleyhine 26,033 stg + %10 KDV, 9045 stg, 10,000stg ve faizlerinin ödenmesini talep etti.

Davalı 31.1.2013 tarihinde dosyaladığı Müdafaa Takririnde, Davacının iddia ve taleplerini reddederek,- davanın iptalini talep etti.

Davacı, 18.2.2013 tarihinde Müdafaaya Cevap Takriri dosyalayarak, Davalının Müdafaa Takririnde ileri sürdüğü olgulara cevap verdi.

Layihaların tamamlanmasından sonra, Davalı, 12.3.2014 tarihinde Müdafaa Takririni tadil et-mek için istida dosyaladı.


24.3.2014 tarihinde mahkeme emri ile Müdafaa Takriri tadil edildi.

Davacı 2.5.2014 tarihinde dosyaladığı istida ile Talep Takririnin tadil edilmesini talep etti.

22.5.2014 tarihinde verilen emirle, 10.6.2014 tarihinde Tale-p Takriri tadil edildikten ve layihalar tamamlandıktan sonra, 25.2.2014 tarihinde davanın duruşmasına başlandı.

Sunulan şahadet, ibraz edilen Emareler ve Alt Mahkemenin bulgularına göre olgular özetle şöyledir:

Emare No.1 11.4.2006 tarihli Sözleşme tar-aflar arasında aktedildi.

Emare No.1 Sözleşmenin 11. paragrafındaki düzenlemeye göre, Davalı, normal kullanımdan kaynaklanacak yıpranmalar haricindeki kusurları, evin, Davacının tasarrufuna verildiği tarihten itibaren 10 yıl süreyle gidermeyi kabul ve ta-ahhüt etti.

Dava konusu ev, Eylül 2008 tarihinde Davacının tasarrufuna verildi.

19.1.2010 tarihinde Davacı, Davalı aleyhine 112/2010 sayılı bir dava dosyalayarak, evin adına devrini veya zarar-ziyanının ödenmesini talep etti.

Taraflar, davaya konu iht-ilaf ile ilgili olarak 27.8.2010 tarihinde uzlaştılar.

112/2010 sayılı davadaki uzlaşma sonucu, dava geri çekilerek, aşağıdaki hususlar nizamat olarak kaydedildi.

Emare No.3 dava zabıtlarının sonuç kısmı şöyledir:

"Mahkeme: Dava masrafsız ret ve ipta-l edilir. Tarafların
uzlaştığı 'Davalının dava konusu Esentepe'de bulunan 15728 koçan Nolu taşınmaz mala nihai tasvip şahadetnamesi temin edeceği ve bu nihai tasvip şahadetnamesinin en geç 12 ay içinde gerçekleştirileceği.
Nihai tasvip alınmasını müteak-ip Elektrik Dairesi nezdinde dava konusu eve devamlı elektrik bağlanacağı. Davalının, Davacının dava konusu evi tasarrufuna aldığı tarih olan Eylül 2008 tarihinden itibaren nihai tasvip belgesi alınıncaya ve kalıcı elektrik bağlanıncaya değin Davacının öde-diği faturalardaki elektrik tarife farkını Davacıya ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği.
Bunlar dışında nihai tasvip belgesi sonrası konu villanın koçana işlenmesi işleminin Davalı tarafından yapılacağı ve mukavelenin 10 yıllık garanti süresinin mukavelede be-lirtildiği şekilde devam edeceği'hususları mahkeme nizamatı olarak kaydedilir."

Mahkeme nizamatı kaydedilen 112/2010 sayılı davada, dava konusu kusur ve eksikler için Davalı, Davacıya 10,000stg ödemiş ve dava geri çekilmiştir.

Alt Mahkeme mevcut olgula-rı ve huzurundaki şahadeti değerlendirdikten sonra özetle:

Davacının evi teslim aldığı Eylül 2008 tarihinden 112/2010 sayılı davada uzlaşıp Davalıdan 10,000stg aldığı 27.8.2010 tarihine kadar oluşan yapım hatalarından Davalının sorumlu olamayacağına,
27.8-.2010 tarihinden sonra ortaya çıkan yapım hatalarından Davalının sorumlu olabileceğine;
Davacı, evi Eylül 2008 tarihinde teslim aldığından, 112/2010 sayılı davada tazmin edilen kusurlar hariç, ilgili tarih itibarıyla var olmayan veya Davacı tarafından bil-inmeyen kusurlar varsa bunların 10 yıl boyunca Davalı tarafından giderilmesi gerektiğine bulgu yaptıktan sonra Davalıdan talepleri sırasıyla inceleyerek:

Suya dayanıklı malzemelerle damdaki bacanın çevresine izolasyon ve yeniden sıvama ve/veya alçı yapıld-ığı gerekçesiyle talep ettiği 105 sterlini Davacının almaya hakkı olduğuna;
Bacanın iki köşesinin özel sıva ve/veya alçı yapılarak ve alüminyum bağlantılar takılarak düzeltildiğine ve/veya onarımı yapıldığına ve/veya yeniden baca yapıldığına dair Davacının- talep ettiği 430 sterlini almaya hakkı olacağına;
Davacının Yağmur oluklarının düzeltilmesi için talep ettiği 230 sterlinin ispatlanamadığına,
Mermer merdivenin tamiri için talep edilen 200 sterlini Davacının almaya hakkı olduğuna,
Bulaşık makinesinin d-renaj borusunun ve rögarın değişikliği için talep edilen 595 sterlinin reddi gerektiğine,
İzolasyon yapma, kısmen döşeme yapma, elektrik problemlerini giderme ve banyo fayanslarının yeniden döşenmesi için talep edilen 1180 sterlini Davacının almaya hakkı o-lduğuna,
Fayans alımı ücreti için talep edilen 410 sterlinin reddi gerektiğine,
Teras etrafına demirli betondan istinat duvarı yapımı için talep edilen 7030 sterlinin reddi gerektiğine,
Teras tabanına beton dökme, fayans döşeme, drenaj boruları takma için- talep edilen 7780 sterlinin reddi gerektiğine,
Fayans alım bedeli için talep edilen 1800 sterlinin reddi gerektiğine,
Evin bazı bölümlerinde meydana gelen çatlak ve sıvanın kabarmasından dolayı dıştaki sıvaları çıkarma ve tekrardan sıva yapma, dış cephe d-ahil boyama için talep edilen 4485 sterlinin reddi gerektiğine,
Evin iç cephesinin boyanması, izolasyonu, havalandırma deliklerinin takılması ve yeniden sıvama için talep edilen 1560 sterlinin reddi gerektiğine,
Yeni courtyard kapısı için talep edilen 179-5 sterlinin reddi gerektiğine,
Evin güney kısmındaki tuvaletlerden pis su atıklarının tahliyesinin sağlanması için saniflo sisteminin takılması için ödenen 900 sterlini Davacının almaya hakkı olduğuna,
Yatak odası kapılarının hatalı mekanizmaları için tal-ep edilen 500 sterlinin reddi gerektiğine,
Ev eşyalarının kaldırılması için ödenen işçilik için talep edilen 475 sterlinin reddi gerektiğine,
Mimarlara ödendiği iddia edilen 1780 sterlinin reddi gerektiğine,
Davacının KKTC'ye gelişi için ödediği 595 sterli-n uçak bileti ücretinin reddi gerektiğine,
3000 sterlin gelir kaybı talebinin reddi gerektiğine,
Çift duvar (Cavity wall) yapılması için Davacıya 7500 sterlin ödenmesi gerektiğine,
bulgu yapmıştır.

Sonuç olarak Alt Mahkeme Davacı lehine, Davalı aleyhine,-
9135 sterlin meblağ,
Hüküm tarihinden itibaren yasal faiz,
3500 TL dava masrafı ödenmesine hükmetti.

İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davacının dosyaladığı istinaf ihbarnamesi 23 istinaf sebebi içermekle birlikte, bu istinaf sebeplerini iki başlık altında toplamak- mümkündür.

Buna göre:
Muhterem Alt Mahkeme, Davacının, 112/2010 sayılı davada 10,000 stg tazminat alıp davasını geri çekmesini ve mahkeme nizamatının sonuçlarını hatalı yorumladı.
Muhterem Alt Mahkeme, Davalının kusurlarından kaynaklanan işleri ve Dava-cıya ödenecek meblağı tespit ederken hata yaptı.

Davalının mukabil istinafı 6 istinaf sebebi içermekle birlikte, tüm istinaf sebeplerini tek başlık altında incelemek mümkündür.

Buna göre:

Muhterem Alt Mahkeme, hatalı işleri tespit ederken hata yaptı, -Talep Takririne bağlı kalmadı ve hatalı sonuca ulaştı.


TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

Davacı Avukatının uzun hitabı, genellikle hatalı olduğunu iddia ettiği işlerin, teknik niteliği ve şahadetin değerlendirilmesi üzerine kurulmuştur. Bu hususa ince-leme safhasında değineceğimizden, teknik işlerle ilgili hitabın ayrıntılarına bu safhada girmeyi uygun görmedik.

Davacının, Emare No.1 Sözleşmenin 11 paragrafında yer alan garanti hususu ile ilgili iddiaları özetle şöyledir:

Emare No.1 Sözleşmede yer al-an 10 yıllık garanti süresinin aynı şekilde devam edeceği, 112/2010 sayılı davadaki mahkeme nizamatında açıkça yer almış ve taraflar bu konuda mutabık kalmışlardır. Dolayısıyla, Alt Mahkeme, 112/2010 sayılı dava geri çekilirken mevcut tarih itibarıyla olan- kusurların daha sonra da sorun yaratmaya ve Davacıyı zarara uğratmaya devam ettiğini ileri sürmenin mümkün olmadığı sonucuna varmakla hata etti. Alt Mahkeme, Davacının tüm talepleri doğrultusunda hüküm vermeliydi.

Davalı Avukatı hitabında özetle: Davalı-nın sözleşme altındaki tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, malın koçanını devrettiğini, 112/2010 sayılı davada 10,000 stg ödemeyi Davacıyı memnun etmek için kabul ettiğini, Davacının, bir mimar görevlendirerek inşaatı izlemesi şartının sözleşmeye kond-uğunu, bunun amacının ileride Davalıdan talepte bulunulmasının önlenmesi olduğunu, Davacının mimar görevlendirmediğini, dolayısıyla 112/2010 sayılı davada, 10,000 sterlini aldıktan sonra "yapısal kusurlardan benim haberim yoktu" diyemeyeceğini, 27.8.2010 t-arihli anlaşmanın yorumlanmasının esas olduğunu, mezkur davada, saptanılmayan başka kusurlar için talepte bulunma hakkının mahfuz tutulmadığını, mevcut koşullar altında Davacının yapısal kusur nedeniyle talepte bulunamayacağını, Alt Mahkemenin Davacı lehin-e hükmettiği meblağ ve masraf emrinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

İNCELEME:

Dava zabıtları, istinaf sebepleri, tarafların iddia ve argümanları incelenip değerlendirildi.

1. Muhterem Alt Mahkeme, Davacının 112/2010 sayılı davada
10,000stg t-azminat alıp davasını geri çekmesini ve
mahkeme nizamatının sonuçlarını hatalı yorumladı.

Kararımızın olgular bölümünde özet şekilde temas etmiş olmamıza rağmen, Alt Mahkemenin bulgusunun tam olarak anlaşılması için aşağıdaki ilgili bölümleri iktiba-s etmeyi uygun bulduk.


Alt Mahkeme, 112/2010 sayılı davanın geri çekilmesi ve Davalının 10 yıl garanti taahhütü ile ilgili şöyle demiştir:

"Taraflar arasında huzurumda duruşması yapılan bir davadan
önce yine Girne Kaza Mahkemesinde 112/2010 sayılı d-avanın dosyalandığı ve mezkur davanın uzlaşı ile 27.8.2010 tarihinde geri çekildiği ihtilafsız bir olgudur. İlgili tarihte, 112/2010 sayılı davada ileri sürülen kusur ve eksiklikler için 10,000stg üzerinde tarafların mutabık kalması üzerine bu meblağ Davac-ının mezkur davadaki taleplerine karşılık ödenmiş ve Davacı da davasını geri çekmiştir. Emare No.3 olarak ibraz edilen zabıtlar incelendiği zaman dava konusu evin Eylül 2008'de Davacının tasarrufuna verildiği hususu da ihtilafsız bir olgu olarak ortaya çık-maktadır. Bu durumda Davalının ancak 27.8.2010 tarihinden sonra ortaya çıkan yapım hataları dolayısıyla sorumlu olabileceği kabul edilmelidir.Davacı bu tarihe kadar olan eksik ve kusurlar için 10,000stg tazminat alıp davasından vazgeçmeye razı olduğuna gör-e mevcut tarih itibarıyla olan kusurların daha sonra sorun yaratmaya ve Davacıyı zarara uğratmaya devam ettiğini kanaatimce ileri süremez"(Mavi 316).


Alt Mahkeme, bu esas üzerinden Emare No.1 Sözleşme ile Emare No.3 Mahkeme Nizamatını analiz ederek şu s-onuca ulaştı:


"Yukarıda da belirttiğim üzere Davacı evin tasarrufunu
Eylül 2008'de almış olduğundan 112/2010 sayılı dava tahtında tazmin edilen kusurlar hariç ilgili tarih itibarıyla var olmayan veya Davacı tarafından bilinmeyen kusurlar varsa bunlar -da on yıl boyunca Davalı tarafından giderilmelidir"(Mavi 317).


Emare No.1 Sözleşmenin 11. paragrafına göre, Davalı normal kullanımdan kaynaklanacak yıpranmalar haricindeki kusurları, evin Davacının tasarrufuna verildiği tarihten itibaren 10 yıl süresince- gidermeyi kabul ve taahhüt etmiştir.




İlgili paragaraf şöyledir:

"The vendor agrees and undertakes to repair at their cost
any defects(apart from normal wear and tear) to the house
sold within 10 (ten) years from the date of possession by
th-e purchaser."


Kararımızın olgular bölümünde iktibas ettiğimiz 112/2010 sayılı davada kaydedilen mahkeme nizamatına göre, sair hususlar yanında 10 yıllık garanti süresinin mukavelede belirtildiği şekilde devam edeceği yazılmıştır.

Taraflar arasında muta-bık kalınan hususların sözleşme niteliğinde olabilmesi için bu hususların açık ve belirli olması gerekir. Taraflar bakımından kararlaştırılmayan veya belirsiz hususlar sözleşmeye dahil olmaz veya sözleşme olmaz.

Bu husus Chitty on Contracts 23. baskı, ci-lt 1. sayfa 43. para.83'de "Certainty of terms" başlığı altında şöyle izah edilmiştir:

"The terms of contract must be certain. It is a well-
established rule that the parties must make their own contract and this means that they must agree as to its ter-ms with sufficient certainly. If the terms are unsettled or indefinite"


Aynı şekilde iyi bir sözleşme, taraflar arasında sonuçlandırılmış bir pazarlığın ve üzerinde mutabık kalınan hususların sonucu olmalı, anlaşılamayacak hususlardan ayrıştırılmalıdır.-



Bu konuda aynı eserin 86. sayfasında şöyle denmektedir:

"To be good contract there must be a concluded bargain
and concluded contract is one which settles everything that is necessary to be settled and leaves nothing to be settled by agreement be-tween the parties."



Mahkeme nizamatları, nitelikleri itibarıyla bir tür tespit kararı olup, bir tür, sözleşmenin en güçlü şekilde ortaya konması şeklinde tarif edilir.

Bu konuda Yargıtay/Hukuk 22/1993 (D.4/1994) sayılı içtihatta şöyle denmiştir:

-"Taraflardan birinin talebi kabul etmesi üzerine mahkeme
tarafından kaydedilen ve Mahkeme Nizamatı olarak isimlendirilen bir anlaşma bir tür tespit kararıdır. Yani kendiliğinden icra kabiliyeti olmamakla birlikte bir hak veya sözleşmenin en güçlü şekilde- ortaya çıkmasını ifade etmektedir. Böyle bir sözleşmeye dayanarak hakkını elde etmeye çalışan tarafın amacına diğer sözleşmelere kıyasla daha kolay ulaşabilmesi gerekir." (Bu konuda ayrıca Yargıtay/Hukuk 6/2000 D.1/2003 Dr.Arslansoylu v Dr.Çağın davasına -atıfta bulunuruz).


Huzurumuzdaki meselede taraflar açısından net olan husus; Emare No.1 Sözleşmenin 11. paragrafı ile Davalının, normal kullanımdan kaynaklanan yıpranmalar haricindeki kusurları, Davacının evi tasarrufuna aldığı tarihten itibaren, 10 yıl- müddetçe gidermeyi kabul ve taahhüt ettiğidir.

Taraflar, kendi hür iradeleri ile sözleşmeye aktardıkları 10 yıllık garanti maddesini bir tür tespit kararı haline getirip mahkeme nizamatı olarak kaydetmeyi kabul ettiklerinden, Sözleşmenin 11. maddesinin -mahkeme nizamatı ile aynen yürürlükte olduğunu kabul etmek gerekir.

Alt Mahkemenin bu yöndeki tespitinde hata yoktur.

İstinafa konu davanın olgularına göre, Davacı, Eylül 2008'de konutu teslim almış; Davalı aleyhine açtığı 112/2010 sayılı davayı, Dava-lının evin tapusunu Davacıya devretmeyi kabul etmesi ve Davacıya eksik ve/veya hatalı işlemin ve/veya Talep Takririnde yer alan Davacının tüm taleplerinin karşılığı olarak 10,000 stg ödemesi sonucunda geri çekmiştir.

Bu sonuçtan hareket ettiğimizde, dava-nın geri çekildiği 27.8.2010 tarihi itibarıyla 112/2010 sayılı davaya konu edilen kusurlu işlerin Emare No.1 Sözleşmenin 11. maddesi kapsamında tazmin edildiği kabul edilmelidir. Dolayısıyla, 112/2010 sayılı davaya konu kusurlu işler nedeniyle daha sonra t-azminat talep edilmesi veya mahkeme nizamatı ile Sözleşmenin 11. maddesine dahil edilmesi mümkün değildir.

Bir sözleşmede, taraflarca ifa edildiği kabul edilen bir yükümlülüğün, başka bir dava altında yükümlülüğü yerine getirene karşı mükellefiyet yüklen-mesi, sözleşmelerin ifa prensiplerine uygun değildir.

Bu sonuca göre, Sözleşmenin 11. maddesinde yer alan 10 yıllık garanti taahhütünün ve bu taahhüte bağlı Davalının yükümlülüğünün, Davacının 112/2010 sayılı davasını geri çektiği 27.8.2010 tarihinden so-nra ortaya çıkan kusurlu işler veya o tarihe kadar bilinmeyen ve 112/2010 sayılı davada konu edilmeyen kusurlu işleri kapsayacağı açık olduğundan, Alt Mahkemenin bu tespitinde de hata yoktur.

Mevcut olgular ve hukuki durum ışığında Davacının 1. istinaf s-ebebi reddedilir.

Bu safhada Davacının 2. istinaf sebebiyle, Davalının mukabil istinaf sebepleri birlikte incelenecektir.

Davacının 2. istinaf başlığı:

2. Muhterem Alt Mahkeme, Davalının kusurlarından
kaynaklanan işleri ve Davacıya ödenecek meblağ-ı tespit
ederken hata yaptı.

Mukabil istinaf başlığı:

Muhterem Alt Mahkeme, hatalı işleri tespit ederken hata yaptı.

Alt Mahkemenin kararı incelendiğinde, Mahkemenin kusurlu işlerle ilgili her talebi ayrı ayrı ele alıp incelediği görülmektedir. -

Bilinen temel bir prensibi bir kez daha yinelemek gerekirse, Yargıtay, alt mahkemelerin şahadet ile ilgili bulgularına açık hata olmadığı müddetçe müdahale etmemektedir.

Kararımızın "OLGULAR" bölümünde 1'den 20'ye kadar sıraladığımız taleplerin hangile-rinin Alt Mahkeme tarafından uygun görüldüğünü, hangilerinin reddedildiğini açık bir şekilde yazdık.

Alt Mahkemenin her kalemle ilgili bulgularını incelediğimizde, öncelikle hesap hatası yapmadığını, 112/2010 sayılı davadaki zarar-ziyan ile karşılaştırdı-ğını ve tarafların şahadetlerini teker teker ve ayrıntılı bir şekilde değerlendirdiğini müşahade ettik.

Şahadeti değerlendirme konusunda hata yapmadığına kanaat getirdiğimiz Alt Mahkemenin, Davacının talepleri ile ilgili bulgularına müdahale etmemiz gere-ktiğine ikna olmadık.

Bu bölümdeki istinaf sebepleri ile ilgili son sözü söylemeden önce, Davalı Avukatının üzerinde çok durduğu Cavity Wall (Çift duvar ya da boşluklu duvar) iddiaları üzerinde durmayı uygun bulduk.

Davalı Avukatının temel iddiası, Alt -Mahkemenin Cavity Wall konusunun daha önce ödenen 10,000 stg'lik tazminat içerisinde olmadığına bulgu yapmadan, Davacı lehine 7500 stg için bulgu yapmasının hata olduğudur.

112/2010 sayılı davanın layihaları Emare No.2, davanın geri çekildiği ve Mahkeme -nizamatının kaydedildiği 27.8.2010 tarihli zabıtlar ise Emare No.3 olarak Alt Mahkemede ibraz edilmiştir.

Emare No.3 Zabıtlarda 10,000 stg'nin Talep Takririndeki tüm taleplerin tamiri için ödendiği ve bunun Davacı Avukatı tarafından kabul edildiği açıkça -yer almaktadır.

Emare No.2 olarak kaydedilen 112/2010 sayılı davanın Talep Takriri incelendiğinde, Cavity Wall ile ilgili bir talepte bulunulmadığı görülmektedir.

Temel kural, duruşma yapılan bir davada, mahkemenin layihalarda talep edilenlerin dışına- çıkamayacağı, talep takririnde yer almayan bir husus için şahadet bulunsa dahi, hüküm veremeyeceğidir. Şahadet dinlenmeden uzlaşma sonucu verilen hükümlerde de mahkemenin layihalar ile bağlı olması gerektiği Yargıtay/Hukuk 7/1981 D.23/81 Özcan Arkoç v Nus-ret Musa Mulla Ali davasında kabul edilmiştir.

Buna göre, 112/2010 sayılı davada Cavity Wall ile ilgili bir talepte bulunulmadığından, 112/2010 sayılı davada ödenen 10,000 stg tazminatın Cavity Wall yapımını kapsamadığı açıktır.

Huzurumuzdaki davada, A-lt Mahkeme, 112/2010 sayılı davada ödenen meblağa konu olmayan ve huzurumuzdaki davanın Talep Takririnin 7. paragrafında yer alan Cavity Wall yapımı ile ilgili bulgusunda hata etmiş değildir.

Davalı Avukatının bir diğer iddiasına göre, Emare No.1 Sözleşm-enin 3. maddesi uyarınca Davacının yapılan işleri kontrol etmesi için bir mimar görevlendirmesi ve sonradan tazminata meydan verilmemesi için hatalı veya eksik işleri Davalıya bildirmesi gerekirdi. Davacı, mimar atamamak ve eksik işlerin düzeltilmesini ist-ememekle kusurlu davrandığından, bu nedene dayanan tazminat talep edemez. Davalı Avukatı bu konuda International Centre For Settlement of Investment Disputes, Washington. D.C. huzurunda karara bağlanan Ata Construction, Industrial and Trading Company v The- Hashemite Kingdom of Jordan meselesine atıfta bulundu.

Yargıtay, Alt Mahkemede ihtilâf konusu yapılmayan ve layihalarda yer almayan hususları istinaf safhasında karara bağlamayacağı bir yana, sözleşmenin ihlâline dayanan olgusal nitelikteki böyle bir id-dia ile ilgili ayrıca istinaf sebebi bulunmadığından, bu safhada Davacının mimar görevlendirmemesinin sonuçlarını inceleme imkânımız bulunmamaktadır.

Mukabil istinafta ileri sürülen diğer istinaf sebeplerini incelediğimizde, Alt Mahkemenin bulgularında h-ata olduğu kanaatinde değiliz.

Bu durum ışığında Davacının 2. istinaf sebebi ve mukabil istinafın reddedilmesi gerekmektedir.

SONUÇ:

Tüm yukarıdakiler ışığında istinaf ve mukabil istinaf reddedilir.

İstinaf ve mukabil istinaf masrafları ile ilgili- emir verilmez.




Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu Bertan Özerdağ
Yargıç Yargıç Yargıç


19 Ekim,2017











16









Full & Egal Universal Law Academy