Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 39/2015 Dava No 12/2017 Karar Tarihi 31.03.2017
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 39/2015 Dava No 12/2017 Karar Tarihi 31.03.2017
Numara: 39/2015
Dava No: 12/2017
Taraflar: 1-Şermin Kotak, 2-Serhat Kotak, 3-Tonguç Kotak, 4-Aslı Kotak ile Tasarruf Mevduatı Sigortası ve Finansal İstikrar Fonu arasında
Konu: Ölüm halinde dava etme ve edilme hakkının devam etmesi - Taraflardan birinin ölmesi halinde Müteveffayı temsil eden biri veya birilerinin dava ünvanına eklenmesi gerekliliği - Tereke İdare Memurundan başka kimsenin müteveffayı temsil edememesi - Mahkemenin tereke idare memuru atama yetkisi
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 31.03.2017

-D.12/2017 Yargıtay/Hukuk : 39/2015
(Lefkoşa Genel İstida No: 23/2013)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti : Ahmet Kalkan,Gülden Çiftçioğlu,Peri Hakkı


İstinaf eden : No.1- Şermin Kotak, Lefkoşa.
- No.2- Serhat Kotak, Lefkoşa.
No.3- Tonguç Kotak, Lefkoşa.
No.4- Aslı Kotak, Lefkoşa.
(Müstedaaleyhler)

ile


Aleyhine istinaf edilen : Tasarruf Mevduat Sigortası ve
- Finansal İstikrar Fonu c/o KKTC
Merkez Bankası, Lefkoşa.
(Müstedi)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına : Avukat Gülsün Yücel hazır.
Aleyhine istinaf edilen nam-ına : Avukat Mustafa Algun hazır.


Lefkoşa Kaza Mahkemesi Başkanı Bahar Saner'in 23/2013 sayılı Genel İstidada, 18.2.2015 tarihinde verdiği karara karşı, Davalı/Müstedaaleyhler tarafından yapılan istinaftır.


------------------


K A R A R


Ahmet Kalkan :İstinaf Eden/Müstedaaleyhler, Lefkoşa Kaza Mahkemesinin, Müteveffa İsmet Kotak'ın terekesinin kurulması ile ilgili verdiği 18.2.2015 tarihli emrine karşı bu istinafı dosyaladılar.
İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR-:

Bu meseledeki olguları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:

Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedi (bundan böyle sadece Müstedi olarak anılacaktır) Lefkoşa Kaza Mahkemesinde, İsmet Kotak ve Mustafa Uzun aleyhine, 5979/2010 sayılı bir dava ikame etti.

Davalı-lardan İsmet Kotak, 11.9.2011 tarihinde vefat etti.

İsmet Kotak'ın vefatı üzerine, dava ile ilgili işlemler durdu ve Müteveffanın terekesinin kurulması beklendi.

Müteveffa İsmet Kotak'ın yasal mirasçıları tereke kurma girişiminde bulunmadıklarından, 59-79/2010 sayılı davadaki davacı olan bu istinafa konu istidadaki Müstedi, Müteveffanın yasal kiracıları aleyhine, Lefkoşa Kaza Mahkemesine bir genel istida dosyalayarak aşağıdaki çareleri talep etti:

Takriben 11.9.2011 tarihinde vefat eden Merhum İsmet Ko-tak'ın terekesinin kurulması ve mezkûr terekeye, tereke mukayyidinin ve/veya bu birimde çalışan ve/veya Muhterem Mahkemece uygun görülecek bir şahsın tereke idare memuru tayini hususunda bir emir verilmesi,
Muhterem Mahkemenin uygun göreceği hal çaresi,
İ-şbu dava masrafları.

Müstedaaleyhlerin 30.4.2014 tarihinde itirazname dosyalamaları üzerine, 28.1.2015 tarihinde taraflar tanık çağırmayacaklarını Alt Mahkemeye beyan ettiler.

Alt Mahkeme, taraf Avukatlarının yazılı hitaplarını aldıktan sonra 18.2.2015 -tarihinde verdiği kararında, "vefat eden bir kişi ile ilgili mevcut davayı devam ettirmek, tereke kurmadan mümkün değildir" esasından hareketle, Müteveffa İsmet Kotak'ın varislerini, 18.3.2015 tarihine kadar Lefkoşa Kaza Mahkemesi Tereke Mukayyitliğine mür-acaat ederek tereke idare yetki belgesi almaya çağırdı ve tanınan süre içinde müracaatta bulunmamaları halinde, Tereke Mukayyidinin Tereke İdare Memuru olarak atanmasına emir verdi.

İSTİNAF SEBEPLERİ:

Müstedaaleyhler istinaf ihbarnamelerinde 8 istinaf- sebebi ileri sürmekle birlikte, bu istinaf sebeplerini iki başlık altında toplamak mümkündür.

Buna göre:

Muhterem Alt Mahkeme, Müstediyi haklı bulup Müteveffa İsmet Kotak'ın terekesinin kurulmasına emir vermekle hata etmiştir.
Muhterem Alt Mahkeme, ma-sraf emri vermekle hata etmiştir.

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

Müstedaaleyhler Avukatının (8) adet istinaf sebebini başlıklara ayırarak yaptığı hitabında yer alan iddialarını şöyle özetleyebiliriz:

Müstedaaleyhler Avukatının hitabını 3 bölüm altı-nda özetlemek mümkündür.

İlk olarak, Alt Mahkeme, Müstediyi, Fasıl 189 madde 53 kapsamında "alacaklı" olarak kabul etmekle hata etmiştir. Müstedi bir borç ilişkisi tahtında alacaklı olmadığı gibi, Merhum İsmet Kotak adına açılan 5979/2010 sayılı dava he-nüz sonuçlanmadığından, hükümlü alacaklı pozisyonunda da değildir. Yeşilada Bankası'nın kötü yönetildiği ve zarar ettirildiğine ilişkin dava sebebine dayandırılan konu davanın yasal varislerle bir alakası yoktur. Alt Mahkemenin Müstedinin alacaklı kapsamın-da olduğu ile ilgili bulgusu gerekçesizdir.

İkinci olarak, Alt Mahkeme Fasıl 189 madde 34'ü hatalı değerlendirmiştir. Yasanın 34. maddesine göre, herhangi bir kişinin ölümü halinde, aleyhine getirilmiş olan dava sebebinin geçerliliği terekesinin aleyhin-e korunur. Bu maddenin tereke kurulmadan uygulanma alanı yoktur. Müstedinin talebi terekenin kurulmasına yönelik olduğu için, olmayan tereke aleyhine dava sebebinin devam ettiği kararına varılamaz. Aksi yorum, Fasıl 189 sayılı Yasayı mesnetsiz kılar. Davan-ın devam edebilmesi için tereke kurulmasına emir vermek hatalıdır. Fasıl 189'un 27. maddesi meseleye hatalı uygulanmıştır. Kısıtlı varisin olduğu tespit edilen bu meselede 27. madde altında emir verilemezdi.

Son olarak, Muhterem Mahkeme meselenin özel k-oşullarını değerlendirmeden, Müstedaaleyhler aleyhine masraf emri vermekle hata etti.

Müstedi Avukatı ise hitabında, Alt Mahkemenin kararında hata olmadığını, Müstedinin açtığı dava ile tazminat talep ettiği, Mahkemenin karar vermesi ile bu alacağın mey-dana geleceğini, dava sebebi bakımından, Merhum aleyhine olan talebin terekesine geçmesi nedeni ile Müstedinin bu talebini terekeye yapmasına mani bir durum olmadığını, dolayısıyla, Müstedi, Yasanın 34. maddesi kapsamındaki alacaklı tanımına girdiğinden Al-t Mahkemenin doğru karar verdiğini, tereke kurulmadan davanın ileri götürülemeyeceğini, Müstedinin dava maksatları için terekenin kurulmasını talep ettiğini, varislerden birinin yurt dışında olmasının dava ile ilgili işlemlerin ilerletilmesine engel olamay-acağını, Alt Mahkemenin her soruyu cevaplandırarak karar verdiğini, bu nedenle istinafın reddedilmesi gerektiğini ileri sürdü.

İNCELEME:

İstinaf sebepleri, tarafların iddia ve argümanları incelenip değerlendirildi.

Olgulardan anlaşılacağı gibi Mütevef-fanın sağlığında aleyhine açılan 5979/2010 sayılı dava devam ederken, mezkur davada Davalı No.1 olan İsmet Kotak, 11.9.2011 tarihinde vefat etmiştir.

Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü E.12 n.1'de, bir davada dava sebebi baki kaldıkça veya devam ettikçe, ta-raflardan herhangi birinin ölümü halinde işlemlerin nasıl yürütüleceği düzenlenmektedir.

Davalı No.1 İsmet Kotak ve diğer Davalı aleyhine ikame edilen 5979/2010 sayılı davada, Yeşilada Bank Ltd.i mevzuata aykırı bir şekilde yönettikleri ve bu nedenle Ban-kanın mali bünyesinin zayıflamasına neden oldukları ve/veya Bankaya zarar verdikleri iddiası ile tazminat talep edilmektedir.

Davalı No.1'in ölümü nedeniyle, davanın ileri götürülebilmesi için Müteveffayı temsil eden biri veya birilerinin, davanın unvanı-nda değişiklik yapılarak dava sürecinde yer alması gerekmektedir.

Davacının uzun bir süre Davalı No.1'in terekesinin kurulmasını beklemesine rağmen, Müteveffa İsmet Kotak'ın yasal varisleri veya bunlardan herhangi biri tereke ile ilgili herhangi bir işle-m başlatmadı. Bunun üzerine, Müstedi, huzurumuzdaki istinafa konu genel istidayı dosyalayarak, "olgularda" belirttiğimiz şekilde talepte bulundu.

Genel istida ile ilgili zabıtlardan görüleceği üzere, terekenin taşınır veya taşınmaz mal varlığı veya herh-angi bir miktarda kıymeti veya alacağı olduğuna dair şahadet sunulmadı.

Aleyhine İstinaf Edilen/Müstedinin esas talebi, davasının ileri götürülebilmesi için, Müteveffayı temsil edecek olan terekesinin kurulmasıdır.

Ölümün bazı haklara etkisi, Fasıl 189- Tereke İdaresi Yasası'nın 34. maddesinde düzenlenmektedir.

34. maddeye göre, tıpkı Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü E.12'de ifade edildiği gibi, herhangi bir kişinin ölümü üzerine, aleyhine olan veya sahip olduğu tüm dava hakkı veren sebepler, duruma gör-e, terekenin aleyhine veya lehine olacak şekilde geçerli olmaya devam eder.

Ölümün davaya olan etkisinin yaratacağı sonuçlar bakımından, dava sebebinin devam edip edemeyeceği, müteveffanın terekesinin kurulma sorunu değildir. Bu husus, davanın unvanı de-ğiştirildikten sonra, ilgili davanın konusudur. Dolayısıyla, müteveffa ölmeden önce, onun aleyhine dava ikame eden müstedinin, müteveffanın terekesinden hak veya alacak talep eden kişi sıfatıyla, müteveffanın tereke işlemlerinin başlatılmasını ve müteveffa-nın mirasçılarına karşı genel istida dosyalayıp terekenin kurulmasını talep etme hakkı vardır. Bu anlamda, ortada Fasıl 189 Terekeler Yasası'nın 53. maddesine aykırı bir durum bulunmamaktadır.

Ölen bir kişi aleyhindeki yasal işlemlerin ileri götürülebilm-esi için, müteveffanın şahsi temsilci tarafından temsil edilmesinin gerekliliği, Yasanın 34. maddesinin 7. fıkrasından doğmaktadır. Bu maddeye göre, yasal işlem amaçları için, ölen kişinin terekesini, şahsi temsilcisinden başka hiç kimse temsil edemez.

Y-asanın tefsir maddesi olan 2. maddede şahsi temsilci, tenfiz ve idare memurlarını anlatmaktadır.

Alt Mahkemenin de kararında belirttiği, Ahmet Mehmet Emin ile Turkish Bank of Nicosia davası ile The Heirs of the late Theodora Panayi ile The Administrator'-s of The Estate of The late Stylianos Georghi Mandrioti davalarında bu husus çok açık şekilde belirtilmiş, tereke idare memurundan başka hiç kimsenin müteveffayı temsil edemeyeceği "... no person may represent the estate of a deceased person except the per-sonal representative" denilmek suretiyle bu husus açıklıkla ifade edilmiştir(Bkz. 1963, 2 CLR, sayfa 74 ve 167).

Yasanın 34. maddesinin istisnası olan 29. maddenin koşulları, huzurumuzdaki istinaf bakımından geçerli değildir.

Yasal durumun sonucu olara-k, 5979/2010 sayılı davanın ileri götürülebilmesi için, unvanın değiştirilip Müteveffayı temsilen davada bulunacak kişinin tereke idare memuru sıfatıyla davaya dahil olması gerekmektedir.

Tereke idare memurunun kim olacağı konusunu inceleyen Alt Mahkeme,- kararımızın "OLGULAR" kısmında belirttiğimiz gibi, alternatifli bir emir vermiş ve yasal mirasçıların müracaat etmemesi karşısında Tereke Mukayyidini tereke idare memurluğuna atamıştır.

Fasıl 189 Terekeler Yasası'nın 17. maddesi, mahkemenin idare memuru- atanacak kişilerle ilgili takdir hakkını düzenlemektedir. Bu maddenin (a) fıkrasına göre, ölenin borçları ödendikten sonra kalan terekesinde menfaati olan kişiye veya kişilere, dilekçe verirlerse idare memurluğu verebileceğini, aynı maddenin (b) fıkrası i-se ölen kişinin terekesinin borçlarının yeterli olmaması halinde veya başka herhangi bir özel durumdan dolayı mahkeme, bu şart kuralı olmasa idi yasa gereğince idare memuru atanmak hakkına sahip olan kişiden başka bir kişiyi idare memuru atamanın gerekli v-e uygun olacağı kararına varırsa, Yasanın herhangi bir kuralına bakmaksızın, kendi takdirine göre uygun göreceği bir kişiyi idare memuru olarak atayabileceğini ve bu şekilde verilen bir idare memurluğunun mahkemenin uygun göreceği şekilde sınırlı olabilece-ğini düzenlemektedir.

Bu meselede Müteveffanın yasal varisleri, tereke idare memuru olmak için müracaat etmediler. Buna göre, mahkemenin 17(b) maddesindeki yetkisini kullanmasında ve uygun göreceği birini tereke idare memurluğuna atamasında herhangi bir -engel bulunmamaktadır. İstinafta üzerinde durulan 27. madde farklı bir durumu düzenlemekte olup, terekenin serian idaresi koşullarının bu meselede bulunmadığını söylemekle yetiniriz. Mevcut olgular tahtında, Alt Mahkemenin, yasal mirasçılara bir süre verer-ek, idare memurluğu için müracaat etmelerine olanak tanıdıktan sonra, Terekeler Mukayyidinin Tereke İdare Memuru olarak atamasında hata olmadığı gibi, Alt Mahkemenin takdir hakkını hatalı kullandığını söyleyemeyiz.



Bu sonuca göre 1. istinaf sebebi red-dedilir.

Muhterem Alt Mahkeme, Müstedeaaleyhler aleyhine masraf emri vermekle hata etti.

Mevcut olgular tahtında, İstinaf Edenlerin tereke tahtında sorumlulukları bulunmadığından, aleyhlerine masraf emri verilmesinin uygun ve adil olmadığı kanaatindeyi-z.

Masrafların terekeden ödenmesi konusu istinaf konusu edilmediğinden, bu konuda emir vermeyi uygun görmedik.

Bu sonuca göre 2. istinaf sebebi kabul edilir.

NETİCE:

Tüm yukarıdakiler ışığında istinaf kısmen kabul edilir.

Buna göre:

Müteveffa İ-smet Kotak'ın terekesine idare memuru atanması emrine karşı dosyalanan 1. istinaf sebebi başlığı altındaki istinaf sebeplerinin reddine;
2. istinaf başlığı altındaki masraflarla ilgili istinaf sebebinin kabul edilerek, Alt Mahkemenin masraflarla ilgili em-rinin iptaline;
KARAR verilir.

İstinaf masrafları ile ilgili emir verilmez.



Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu Peri Hakkı
Yargıç Yargıç Yargıç

31 Mart, 2017











9






Full & Egal Universal Law Academy