Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 38/2003 Dava No 4/2005 Karar Tarihi 23.03.2005
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 38/2003 Dava No 4/2005 Karar Tarihi 23.03.2005
Numara: 38/2003
Dava No: 4/2005
Taraflar: ... ile Sezai Kıraçoğlu vd arasında
Konu: Meşveretleşerek Karar Alma - Kanuna aykırı bir işlemin yapılabilmesi için Emredici Meni Müdahale Emri verilemeyeceği.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 23.03.2005

-D.4/ 2005 Yargıtay/Hukuk 38/2003
(Girne Dava No: 197/03)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Metin A. Hakkı, Mustafa H. Özkök, Şafak Öneri.
İstinaf eden:
ile -
Aleyhine- istinaf edilen: 1. Sezai Kıraçoğlu, Kervansaray,
K/oğlu - Girne
(Davacı)
2. Girne Belediye Başkanı, Asbaşkanı,
Girne Belediye Meclis- Üyeleri ve
Kasaba Hemşehrileri, Girne
Belediyesi - Girne
(Davalı No.2)
3. Avukat Menteş Aziz c/o Avukat
- Selçuk Gürkan'ın ofisi, Girne
(Davacı Avukatı)
4. Kd. Savcı Ersoy Ölçter, KKTC Hukuk
Dairesi, Girne
(Davalı No.1 -tarafından)
5. Avukat Selçuk Gürkan, Girne
(Davalı No.2 tarafından)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Ünsal Çağda
Aleyhine istinaf- edilen Davacı namına: Avukat Menteş Aziz
Aleyhine istinaf edilen Başsavcılık namına: Kıdemli Savcı Ersoy Ölçter
Aleyhine istinaf edilen Girne Belediyesi namına: Avukat Selçuk Gürkan.


Girne Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı İlker Sertbay'ın 197/2003 sayıl-ı davada 13.3.2003 tarihinde verdiği ara karara karşı Müstedi-Müstenif tarafından yapılan istinaftır.


--------------


H Ü K Ü M


Metin A. Hakkı: Bu istinafın kökeninde yatan olguları aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür:
Davacı Sezai Kıraçoğlu (-Aleyhine İstinaf Edilen), 7.3.2003 tarihinde, 1) KKTC Devlet Emlâk ve Malzeme Dairesini temsilen KKTC Başsavcısı 2) Girne Belediyesi'ne (yine Aleyhine İstinaf Edilen) karşı Girne Kaza Mahkemesinde, Usulü Mahkeme Nizamları Emir 2 Nizam 1'e istinaden dosyala-dığı bir dava ile Talep Takririnde gösterilen çareler için Mahkemeden talepte bulundu. Sözü edilen Davacı aynı tarihte, yani 7.3.2003 tarihinde, Mahkemeye dosyaladığı bir istida ile Davalılar aleyhine aynen aşağıdaki şekilde bir de ara talepte bulundu.

- "A. Muhterem Mahkemenin bir meni müdahale emri ita
eyleyerek işbu davanın neticelenmesine değin
Girne, Karaoğlanoğlu'nda Pafta/Harita
No. XII/10.E.I Parsel 85/1/5/2, 87/1/5/2,
87/2/1/1/3 üzerinde kâin ve Davacı tar-afından
çalıştırılan Sezai Yelken Restorant diye matuf
işletme yeri ile ilgili Davacı tarafından
kullanım bedeli ve/veya ücreti alındıktan sonra
mezkûr restorantı yasal biçimde çalıştırması
için tüm muvafakat v-eya izinleri vermesini
emreder Mahkeme emri itası."


Davacı sözü edilen istidasının B. ve C. paragraflarında da yukarıda alıntısı yapılan talebe alternatif ve benzer mahiyette taleplerde bulunup, Davalıların gerekli izni ve muvafakatları ver-melerini emreden emirlerin verilmesini istedi. Girne Kaza Mahkemesi 12.3.2003 tarihinde, Davacının avukatının, KKTC Başsavcısını temsilen bir Kıdemli Savcının ve Belediyeyi temsilen bir avukatın hazır bulunduğu bir oturumda istidayı ele aldı ve bunların m-üştereken talep edilen emrin verilmesi doğrultusunda söylediklerini değerlendirdikten sonra kararını ertesi gün yani 13.3.2003 tarihinde, yine aynı taraf temsilcileri huzurunda tarafların bir gün önce verdikleri müşterek onaya istinaden açıkladı. İstinaf -bu karar aleyhine yapılmış olup aynen şöyledir:


"Yukarıda sayı ve ünvanı verilen davanın neticelen-
mesine değin Davacı/Müstedinin Parsel 87/1/5/2 ve
Parsel 87/1/5/1 üzerinde kâin Sezai Yelken Restorant
ile Restorantın alt katında- bulunan kulübü yasal bir
şekilde çalıştırabilmesi için Davalı/Müstedaaleyh
1'e 1.5.2002 tarihinden itibaren kullanım bedeli
olarak 7600 Amerikan Doları ödemesine ve Davalı
Müstedaaleyh No.2'nin de bu maksatla gerekli her
tür-lü izni, harçların ödemesi kaydı ile vermesine
emir verilir."


Kendini bu karardan mağdur hisseden, Mehmet Savarona, davaya taraf olmamasına rağmen bu emir aleyhine 17.3.2003 tarihinde Yüksek Mahkemeye istinaf etti. İstinaf ederken dava ünvanı-na herhangi bir değişiklik yapmak için herhangi bir Mahkeme emri olmamasına rağmen alt Mahkemede Davacı ve Davalı olarak gösterilen kişilerin temsilciliklerini yapan avukatlar ve Savcıyı da davaya ve istinafa taraf olarak dahil edip onlar aleyhine de istin-af ederek asıl istinaf edenin kendi ismini istinaf ihbarnamesinde belirtmedi. İstinaf, Yüksek Mahkemenin 10.3.2005 tarihli oturumunda ele alınıp dinlendi ve karar için bilâmüddet ertelenmiş durumdadır. İstinafın duruşmasında Davacı Aleyhine İstinaf Edile-ni temsilen Avukat Menteş Aziz, KKTC Hukuk Dairesini temsilen Kıdemli Savcı Ersoy Ölçter ve Girne Belediyesini temsilen Avukat Selçuk Gürkan, istinafın mevcut ünvan ile daha ileri gidemeyeceğini iptidaî itiraz olarak öne sürdükten sonra, istinafın iptalini- talep etmişler ve istinaf masraflarının da İstinaf Eden tarafından ödenmesi talebinde bulunmuşlardır. Bunların ışığında İstinaf Eden Mehmet Savarona'yı temsil eden avukat, istinaf ihbarnamesinde yer almayan istinaf edenin isminin istinaf ihbarnamesine ek-lenmesine izin verilmesini talep ederken, Avukat Menteş Aziz, Kıdemli Savcı Ersoy Ölçter ve Avukat Selçuk Gürkan aleyhine olan istinafı da geri çekmek istemiştir. Mahkememiz yapılan bu iptidaî itirazları ve talepleri, istinafın esası ile birlikte tezekkür- etmeyi uygun bulup bunları istinafın sonunda karara bağlamayı tercih ederek bu doğrultuda emir vermiştir.

İptidaî itirazlar dinlendikten sonra, taraflar müştereken istinafın kökeninde yatan olguları Mahkemeye beyan ederek hitabelerini yapmışlardır.- İstinafı karara bağlarken bu olgulara da kararımızda yer vermek uygun olacaktır ve meselenin kökeninde yatan bu olguları şöyle özetlemek mümkündür:

İstinaf konusu gayrımenkul Girne Kazasında, Karaoğlanoğlu'nda olup mülkiyeti Devlete ait olan Pafta/-Harita XII/10.E.I'de Parsel 87/1/5/2 ve Parsel 87/1/5/1'den oluşmaktadır. Bu gayrımenkuller 10.5.2000 tarihli yazılı bir kira mukavelesi tahtında 3.4.2000 tarihi ile 14.7.2005 tarihleri arasındaki süre için İstinaf Eden ancak Girne Kaza Mahkemesindeki dav-aya taraf yapılmayan Mehmet Savarona'ya kiralanmış durumdadır. Kira mukavelesinin devam ettiği bir esnada, Devlet Nisan 2002 tarihinde Mehmet Savarona ile akdetmiş olduğu kira mukavelesini tek taraflı feshetmeye çalışmış, akabinde Mehmet Savarona, Devlet -aleyhine Girne Kaza Mahkemesinde 747/2002 sayılı davayı dosyalayıp sözü edilen mukavelenin Devletçe haksız olarak feshedildiğini ve halen mukavelenin yürürlükte olduğu doğrultusunda bir talepte bulunmuş, Mahkeme de kendini haklı bulup lehine bir karar verm-iştir. Savcılık bu karar aleyhine istinaf etmiş durumdadır ancak istinaf henüz askıdadır ve neticelenmemiştir. İstinaf konusu gayrımenkul halen bu istinafta Aleyhine İstinaf Edilen No.1 Davacı Sezai Kıraçoğlu'nun tasarrufundadır ve Sezai Kıraçoğlu ile Me-hmet Savarona arasında bu yerin tasarrufu ile ilgili dava veya davalar mevcut olup bu davalar henüz neticelenmemiştir. Tablonun tamamlanması amacı ile şunun da belirtilmesinde fayda vardır ki; Girne Kaza Mahkemesinde bu istinafı yapan Mehmet Savarona'nın -Devlet aleyhine dosyaladığı 747/2002 sayılı davada, 12.6.2002 tarihinde verilen ve bu istinaf konusu karar verildiğinde de yürürlükte olan bir ara emri vardı ki bu emre göre Devletin, istinaf konusu gayrımenkulleri Mehmet Savarona'dan gayrı başka herhangi -bir şahsa kiralaması veya kullanımına vermesi mümkün değildi. 747/2002 sayılı davada verilen ara emri istinaf dosyasında emareler arasında görülmekte olup aynen şöyledir:

"Bu Mahkeme, yukarıda sayı ve ünvanı verilen
davanın neticelendirilmesi-ne değin, Girne
Karaoğlanoğlu'nda kain P/H XII/10-E.1 - E.2
olan parsel 87/1/5/2, parsel 87/2/1/1/3 ve parsel
87/1/5/1'in veya üzerine inşa edilmiş bulunan
binaların ve/veya tesislerin davacıdan başka
herhangi bir şahsa kirala-nmaktan, satmaktan,
hibe etmekten ve/veya herhangi bir şekilde
yükümlülük altına sokmaktan davalıların men
edilmesine emir verir."


Burada vurgulamayı uygun görürüz ki Girne Kaza Mahkemesinde gerek istinaf konusu 13.3.2003 tarihli e-mri, gerekse 12.6.2002 tarihli Devlet aleyhine verilen emri aynı Kaza Mahkemesinde görevli aynı Yargıç vermiştir. İstinaf Mahkemesine aktarılan ihtilâfsız olgulara göre istinaf konusu karara istinaden Sezai Kıraçoğlu Devlete halen senevi 7600 Amerikan Dol-arı ödemektedir. Yine ihtilâfsız olgular arasında görülmektedir ki İstinaf Eden Mehmet Savarona bu istinafa ilâveten istinaf konusu kararın Girne Kaza Mahkemesinde iptal edilmesi için o Mahkemeye de bir istida dosyalamıştır ancak o istida da henüz neticel-enmemiştir.

İstinafın duruşması esnasında Aleyhine İstinaf Edilenler, ön itirazlarına ilâveten, İstinaf Edenin esas davada taraf olmaması hasebi ile istinaf edemeyeceğini iddia ederken, İstinaf Eden Mehmet Savarona ise, karardan direkt olarak etkil-enmiş olması hasebi ile istinaf edebileceğini öne sürmüştür. Bu istinafı önümüzde öne sürülen iddialar çerçevesinde konuya şamil yasal mevzuatı uygulayarak karara bağlamak görevimizdir. Karar verirken, önce istinafın esasını tezekkür etmeyi ve bilâhare i-ptidaî itirazları incelemeyi uygun gördük.

İlk tezekkür edilmesi gereken konu alt Mahkemenin istinaf konusu kararı vermeye yetkisi olup olmadığını karara bağlamak olmalıdır. İlgili emir incelendiğinde bir şeyin yapılmasını emredici mahiyette -bir emir olduğu sarihtir. Daha açık bir ifade ile resmi bir makamı, resmi görevini ifa etmeye zorlayıcı bir emirdir. Bir başka deyişle ya 'Mandamus' niteliğinde, veya 'Mandatory Injunction' niteliğinde bir emirdir. Devlet (Emlak ve Malzeme Dairesi) ve B-elediye aleyhine, yani 2 resmi makam aleyhine verildiğine ve onları resmi görevlerini yapmaya zorladığına göre Mandamus niteliğinde bir emir diye vasıflandırılması daha uygundur. Bilindiği gibi Mandamus, İngilizce deyimi ile daha ziyade '.... is used to c-ompel public officers to perform duties imposed upon them by Common Law or by Statute or to compel inferior courts to proceed in matters within their jurisdiction' (bak: The Dictionary of English Law, (1959) Earl Jowitt, Vol.2 page 1134). Eğer Mandamus diy-e nitelendirilirse KKTC'de Yüksek Mahkeme dışında, alt Mahkemelerin yani Kaza Mahkemelerinin bu tip bir emir verme yetkisi varmıdır? Kıbrıs Yasaları arasında görünen Fasıl 17 Mandamus Yasası Kıbrıs'ta her Mahkemeye (Kaza Mahkemeleri dahil) yasada belirtil-en koşullara tabi olarak bu tip bir emir verme yetkisi verirdi. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası yürürlüğe girdikten sonra alt Mahkemelerin Mandamus niteliğinde emir veremeyecekleri 1961 senesinde Anayasa Mahkemesince karara bağlanmıştı. (Bak: Hussein R-amadan of Limasol, v. 1) The Electricity Authority of Cyprus, 2) The Republic of Cyprus, Vol. I R.S.C.C, page 49). Mevcut KKTC Anayasamıza göre bu Anayasanın 151 (3) maddesi mucibince sadece Yargıtay olarak görev yapan Yüksek Mahkeme bu tip bir emir yani -Mandamus emri vermeye yetkilidir. A fortiori, 45/2001 sayılı "Bazı Yasaların Yürürlükten Kaldırılması Yasası" mucibince Fasıl 17 4.12.2001 tarihi itibarı ile yürürlükten resmen kaldırılmıştır. (Bak: 4.12.2001 tarihli Resmi Gazete, Ek I, sayı 127, sayfa 30-4 - 305) Bunlardan açıkça görülmektedir ki, Girne Kaza Mahkemesinin istinaf konusu emri verdiği tarihte bu emri verme yetkisi yoktu ve alt Mahkeme yetkisini aşarak bu emri vermiştir.

İstinaf konusu emir, emredici men'i müdahale emri (Mandatory Inju-nction) diye nitelendirilirse, Kaza Mahkemelerinin bilhassa, 9/76 sayılı Mahkemeler Yasasının 41'inci maddesi tahtında böyle tip emir verme, yetkisi dahilindedir ve verilip verilmeyeceği o Mahkemenin takdirindedir; ancak o zaman da doğru olarak verildimi k-onusu gündeme gelir. Peşinen vurgulanması gerekir ki kanuna aykırı bir işlemin yapılması için emredici men'i müdahale emri verilmez ve verilemez. Halsbury's Laws of England, 3 rd ed. Vol 21 sayfa 361'de Mandatory Injunction konusunu incelerken sayfa 363,- paragraf 759'da aynen şöyle demektedir:

"759. Performance of work. The Court will not
grant an injunction requiring a defendant to
perform personal services or to do repairs or to
do an act which requires the continuous employment-
of people or to carry on a business, except in
special cirsumstances. The court will not impose
an obligation to do something which is impossible,
or which cannot be enforced, or which is unlawful.
(underline supplied)


A-ynı şekilde aynı görüşü veya prensibi destekleyen bir de içtihat vermek gerekirse Pride of Derby And Derbyshire Angling Ass. Ltd. and another v British Celanese Ltd. and others davası (bak: (1953) 1AER. 179) gösterilebilir. Bu davada da sayfa 197-198 de a-ynen şöyle denmişti:
"Equally, of course, the court will not impose on
a local authority, or on anyone else, an obligation
to do something which is impossible, or which can
not be enforced or which is unlawful. (underline
- supplied)


Eğer istinaf konusu karar emredici men'i müdahale emri (mandatory injunction) diye kabul olunur ise, ve verilmesi ilgili Kaza Mahkemesinin yetkisi dahilinde ise, yine de yanlış mı? İstinaf konusu karar Girne Kaza Mahkemesince verildiğ-i 13.3.2003 tarihinde, yine aynı Mahkemenin hatta aynı Kaza Mahkemesi Yargıcının, yukarıda alıntısı verilen 747/2002 sayılı davada 12.6.2002 tarihinde verdiği ve istinaf konusu karar verildiğinde yürürlükte olan bir başka ara emri vardı ki buna göre ilgili- malın, mal sahibi durumunda bulunan Devlet, sözü edilen gayrımenkulü Mehmet Savarona'dan başka herhangi bir şahsa kiralamaktan, satmaktan, hibe etmekten, veya herhangi bir şekilde yükümlülük altına sokmaktan Devleti men ederdi. İstinaf konusu karar bu em-ir yürürlükte iken aynı yargıç tarafından buna rağmen verilmiştir! İki emir karşılaştırıldığında, bunların bağdaştırılmasının mümkün olmadığı ortadadır. Bu durumda istinaf konusu karar verilmemeli idi çünkü yürürlükte olan bir başka Mahkeme emrine rağmen- ve ona ters olarak verildi. İlgili avukatların ve savcının, Mahkemenin dikkatini bu hususa çekmeleri gerekirdi, çekmediler; ancak iki emir aynı Kaza Mahkemesi Yargıcı tarafından verildiğine göre, ilgili Yargıç istinaf konusu emri kendisi vermemeli idi. -Olgular kendi bilgisi dahilinde idi veya olması gerekirdi. Emrin bir başka emre ters olarak verildiği, dolayısıyla kanunsuz (unlawful) olduğu bir yana, Devleti, İstinaf Eden Mehmet Savarona'ya kiralamış olduğu bir malı, mukavele süresi bitmeden, mukavele -şartları hilafına, alt Mahkemedeki davada Davacı durumunda olan Sezai Kıraçoğlu'nun kullanımına vermeyi zorlayıcı bir emirdir. Böyle bir emir kanunsuzdur (unlawful). İki kişi arasındaki bir mukavele hükümlerini 3'üncü bir şahsın araya girerek ihlâlini sa-ğlamak kanunsuzluktur. (Bak: Fasıl 148, Madde 34). Bu durumda istinaf konusu karar, Devleti kanunsuz bir işlem yapmaya zorlamaya yönelik olduğuna göre, emredici men'i müdahale emri (mandatory injuction) olarak nitelenebilse dahi, yine de verilemezdi veya -verilmemeli idi. Yukarıdakiler muvacehesinde ilgili emir bu açıdan da usulsüzdür, kanunsuzdur ve Mahkememizin, İstinaf Mahkemesi ve Yüksek Mahkeme olarak bu emri iptal etmesi başlıca görevleri arasındadır.

Bu böyle olmakla birlikte istinaf, konuy-a şamil Usulü Mahkeme Nizamları hükümleri gözardı edilerek yapıldığından Mahkememizin böyle bir karar vermesi doğrumudur? Usulü Mahkeme Nizamları Emir 63 Nizam 1 ve 2 ve Hukuk Usulü Mahkeme Nizamlarımızı içeren Subsidiary Legislation of Cyprus Vol. 2 isiml-i kitabın 271. sayfasında yer alan örnek tezekkür edildiğinde, davanın ünvanına yapılacak herhangi bir değişikliğin sadece bir Mahkeme emrine istinaden yapılabileceği sarihtir. Usulü Mahkeme Nizamları Emir 63 Nizam 1'in ilk cümlesi aynen şöyledir:

-"1. The name of the Court in which a writ of
summons is filed, the names of the parties,
and the number of the action together with
the year in which it is instituted, shall
form the title of the action."


Aynı e-mrin 2. nizamı ise şöyledir:


"2. Where new parties are added or any parties
struck out in the course of an action or
proceeding by originating summons, application,
or petition, the title shall be amended so as
t-o state the names of the parties between whom
the same is actually continued; and all
documents therein, bearing date subsequent to
the amendment of title, shall be intituled
with the original and amended title and the
- date of the order directing such amendment,
according to Form 52." (underline supplied)
Önümüzdeki istina-fta İstinaf Edenin isminin, İstinaf Eden olarak istinaf ünvanına konmadığı bir yana, Avukat Menteş Aziz, Savcı Ersoy Ölçter ve Avukat Selçuk Gürkan'ın istinafa, herhangi bir Mahkeme izni veya emri olmaksızın Davalı ve Aleyhine İstinaf Edilen olarak taraf y-apılmalarına mevzuatımız cevaz vermez. Buna rağmen taraf yapılmaları büyük bir gaftır ve 20 seneyi mütecaviz tecrübesi olan bir avukatın bunu yapmaması gerekirdi. Davaya ve istinafa haksız olarak dahil edilen savcı ve avukatlar itirazlarında haklıdırlar.- Bu durumda davadan ihraç edilmelerine (struck out) emir verilir ve istinaf neticesi, düçar oldukları masrafların da avukat Ünsal Çağda tarafından şahsen ödenmesine emir verilir. Bu masrafların miktarını Başmukayyit tespit edecektir.

Bu istinaf sa-dece iki vatandaşı ilgilendiren basit bir istinaf olaydı, istinafın hatalı yapılmış olması nedeni ile iptal edilmesi uygun olacaktı. Ancak kararın başında, yukarıda verdiğimiz olgulardan da anlaşılacağı gibi bu istinafın olguları sadece 2 vatandaşı ilgile-ndiren basit bir dava ile sınırlı değildir. İstinaf konusu karar doğrudan doğruya Mahkemeleri ve yargıyı ve dolayısıyla kamuyu ilgilendirmektedir. Ortada hile ile (fraud) ve meşveretleşme (collusion) ile bir Mahkemeden emir alma veya Mahkemenin emir verm-esi söz konusudur. Bu durumda hukuki teferruat bir yana istinaf konusu kararın doğrudan bertaraf edilmesi adalet gereğidir. 1891 yılında dendiği gibi:

"A Court has power to set aside its own judgment,
even without the authority of a Rule of C-ourt,
where it is proved to the satisfaction of the
Court that the judgement has been obtained by
collusion or fraud." (Bak: Dimitri Sava v. Sava
Hadji Christodoulo and Michall Sava v. Sava Hadji
Christodoulo, Ex-parte Raghıb Hafıs Hassan CLR
vol.II sayfa 3)



Böyle durumlarda karardan etkilenen bir şahıs, davada taraf yapılması gerekirken taraf yapılmadığına bakılmaksızın, karar aleyhine istinaf edebilir ve Yüksek Mahkeme emri ile o davaya taraf olara-k dahil edilebilmektedir (Bak: The Heirs of Mehmet Emin Hadji Ismail Agha, deceased, and others v. Kalloniki Hadji Antoni and others, (1895) 3 CLR P 165). A fortiori az önce iktibas edilen Dimitri Sava davasında dendiği gibi adaleti yanıltarak, meşveretle-şme ve hile ile karar alındığında Usulü Mahkeme Nizamlarında buna cevaz veren bir hüküm olmasa bile, böyle bir karar kanaatimizce ilgili herhangi bir kişinin karar aleyhine istinafı veya Kaza Mahkemesine müracaatı üzerine iptal edilebilir ve edilmelidir.

- Bu meselede 'fraud' ve 'collusion' varmı? Collusion'un yani meşveretleşme ile kararın temin edildiği veya verildiği sarihtir. Yukarıda, kararımızın başında aktardığımız olgulardan bu açıkça görülmektedir. Bunu sadece bir örnek ile izah etmek yerind-e olacaktır. Bir ihtilâfa taraflar, esas ihtilafa taraf olması gereken üçüncü bir şahsı o ihtilâfa (davaya) taraf yapmaz ve taraf yapılan kişiler kendi aralarında anlaşarak hazır olan tarafların muvafakatı (by consent) ile esas ihtilâfa taraf ve onu ilgil-endiren üçüncü şahsı taraf yapmadan bir kararı, böyle bir karar vermeye yetkisi olan veya olmayan bir Mahkeme önünde yazdırırsa bu meşveretleşerek karar alma anlamına gelir. 'Fraud'da varmı? Lord Herschell'in meşhur Derry v Peek davasında (Bak: 14 Appeal -Cases, (1889) sayfa 337, bilhassa sayfa 374 de) fraud'un tefsirini yaparken yerleştirdiği ve halen kabul gören ve defalarca teyid edilen tefsirine göre bu meselede fraud olduğu da sarihtir. Bir gayrımenkulün sahibi yani Devlet, sahip olduğu gayrımenkulü b-irine kiralar ise, o mukavele en azından süre olarak devam ederken, aynı malı, o mukavele hilafına bir başka şahsın 'kullanımına' verirse bu tartışmasız 'fraud' teşkil eder.
Netice olarak istinaf kabul edilir. İstinaf konusu kararın iptal edilmesi em-rolunur. Konunun kamuyu ve adaleti yakınen ilgilendirmesi hasebi ile Yüksek Mahkeme olarak yetkimizi kullanarak ender hallerde yaptığımız gibi Mehmet Savarona'nın İstinaf Eden taraf olarak istinaf ihbarnamesine eklenmesine emir verilir. İstinaf Edenin bu- emir mucibince gerekli işlemleri istinaf ihbarnamesinde 10 güne kadar yapması ve bu emre uygun olarak düzenlenecek istinaf ihbarnamesini Yüksek Mahkeme Mukayyitliğine bu dosyaya konmak üzere dosyalamasına emir verilir. İstinafın ünvanı aşağıdaki gibi ola-caktır:


" Yargıtay/Hukuk 38/2003
(Girne dava No.197/03)
Yüksek Mahkeme Huzurunda

İstinaf Eden: Mehmet Savarona
ile -
Aleyhine İstinaf Edilen: 1. Sezai Kıraçoğlu
(Davacı-)
2. Devlet Emlak ve Malzeme
Dairesini Temsilen KKTC
Başsavcısı
(Davalı 1)
3. Girne Belediye Başkanı,
Asbaşkan, Girne Belediye
Meclis Üyeleri ve Kasa-ba
Hemşehrileri
(Davalı 2)"


Aynı evrakların birer suretinin yukarıda gösterilen Aleyhine İstinaf Edilenlere de tebliğ edilmesi emrolunur. Bu şekilde dosyanın, adalet gereği düzeltilmesine emir veril-ir. Dava ünvanında ender hallerde Mahkemelerimiz adalet gereği
resen dava ünvanında tadilât emri vermeye yetkili oldukları da tekrar vurgulanır: (Bak: YİM 116/98 (D.6/2000))

Meselenin tüm ahval ve şeraitini gözönünde bulundurarak yukarıda istinafa -hatalı olarak Avukat Ünsal Çağda'nın dahil ettiği Avukat Menteş Aziz, Avukat Selçuk Gürkan ve Savcı Ersoy Ölçter'in düçar oldukları masrafların şahsen Avukat Ünsal Çağda tarafından ödenmesi doğrultusunda verilen emre halel gelmeksizin, diğer istinaf masraf-ları ile ilgili herhangi bir emir vermemeyi uygun gördük.




Metin A. Hakkı Mustafa H. Özkök Şafak Öneri
Yargıç Yargıç Yargıç


23 Mart 2005 -



13






Full & Egal Universal Law Academy