Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 36/2013 Dava No 37/2017 Karar Tarihi 13.10.2017
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 36/2013 Dava No 37/2017 Karar Tarihi 13.10.2017
Numara: 36/2013
Dava No: 37/2017
Taraflar: Haluk Saffet Balkan ile 1-Doğu Akdeniz Üniversitesi, 2-Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı, 3- Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı Yöneticiler Kurulu arasında
Konu: Toplu iş sözleşmesi - Yetkili Mahkeme
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 13.10.2017

-D.37/2017 Yargıtay/Hukuk : 36/2013
(Gazimağusa Dava No:3275/2010)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti : Ahmet Kalkan, Bertan Özerdağ, Peri Hakkı


İstinaf eden : Haluk Saffet Balkan, Karakol- Mahallesi, Yıldız
Sokak, No.12 B/2, Gazimağusa.
(Davacı)


ile


Aleyhine istinaf edilen :No.1- Doğu Akdeniz Üniversitesi,
Gazimağusa.
No.2- Kuzey Kıbrıs E-ğitim Vakfı, Doğu
Akdeniz Üniversitesi, Gazimağusa.
No.3- Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı
Yöneticiler Kurulu, Doğu
Akdeniz Üniversitesi, Gazimağusa.
(Dava-lı)



A r a s ı n d a.



İstinaf eden namına : Avukat Öncel Polili hazır.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Tağmaç Bilgehan adına
Avukat Irmak Özkoç hazır.



Gazimağ-usa Kaza Mahkemesi Başkanı Gülden Çiftçioğlu'nun, 3275/2010 sayılı davada, 31.12.2012 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.


-----------------




K A R A R


Ahmet Kalkan :İstinaf Eden/Davacı, Aleyhine İst-inaf Edilen/Davalılar aleyhine açtığı davanın, 31.12.2012 tarihinde, Gazimağusa Kaza Mahkemesi tarafından ret ve iptal edilmesine karşı bu istinafı dosyaladı.

İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

Huzurumuzdaki istinaf ile ilgili olgular özetle şöyledir.

İstin-af Eden bundan böyle Davacı, Aleyhine İstinaf Edilenler ise Davalılar veya yerine göre Davalı No... olarak anılacaktır.

Davacı, 18.8.2010 tarihinde, Davalılar aleyhine, Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü E.2 n.1 altında bir dava dosyalayarak, sair hususlar y-anında, sözleşmesinin feshinin geçersiz olduğunu ve zarar-ziyanının tazmin edilmesini talep etti.

Davacı, daha sonra taleplerini somutlaştırarak, 29.12.2010 tarihinde dosyaladığı Tafsilatlı Talep Takririnde, 8.9.2009 tarihli Doğu Akdeniz Üniversitesi Aka-demik Personel Sözleşmesi ile istihdam edildiğini, mezkur Sözleşme ile Doçent Kadrosunda, 6.8. Bareminde, 1.8.2009-31.7.2010 tarihleri arasında 12,316.70TL asli maaş ile Davalı No.1 tarafından istihdam edildiğini, Davalı No.2'nin 30.6.2010 tarihinde almış -olduğu 09-10/27-4 sayılı karar doğrultusunda sözleşmesinin sonlandırıldığını, Davalıların 13.11.2008 tarihli Toplu İş Sözleşmesine aykırı davrandığını iddia ederek, Talep Takririnde ayrıntılı şekilde belirttiği, 22/1992 sayılı İş Yasası altındaki tazminat -miktarlarının ödenmesini talep etti.


Talep Takririnin 21. paragrafında açıklanan talepler aynen şöyledir:

"21. Yukarıda belirtilenler neticesinde Davacının Davalılar aleyhine Muhterem Mahkemeden talebi aşağıdaki gibidir.
Takriben ve/veya 1.7.2010 -tarihinde Davacının bilgisine gelen Davalı No.1'in 1.7.2010 tarihli yazısı ile Davacının 13.8.2010 tarihinden itibaren görevine son verildiğini bildiren kararda ve/veya fesih ihbarında gösterilen nedenin yeterli olmadığı ve/veya feshin yasadışı ve/veya hak-sız nedenlerle yapıldığı ve/veya geçerli bildirim sürelerine riayet edilmediği nedeni ile ve/veya hukuk dışı olduğu cihetle işbu karar ve/veya fesihin geçersiz olduğu zımnında Mahkeme Hükmü veya Emri ve/veya ilamı;
Davalıların Davacıya yukarıdaki 12. para-graf tahtında 17,595.39 TL bildirim tazminatı ödemesi zımnında bir Mahkeme emri ve/veya hükmü;
Davalının Davacıya 13.8.2010 tarihinden tamamen tediyeye kadar 17,595.39TL üzerinden yasal faiz ödemesi zımnında bir Mahkeme emri ve/veya hükmü;
Davalıların Dava-cıya yukarıdaki 13. paragraf tahtında 70,381.56 TL tazminat ödemesi zımnında bir Mahkeme emri ve/veya hükmü;
Davalıların Davacıya 13.8.2010 tarihinden tamamen tediyeye kadar 70,381.56 TL üzerinden yasal faiz ödemesi zımnında bir Mahkeme emri ve/veya hükmü-;
Davalıların Davacıya yukarıdaki 14. paragraf tahtında 295,602.72 TL tazminat ödemesi zımnında bir Mahkeme emri ve/veya hükmü;
Davalıların Davacıya 13.8.21010 tarihinden tamamen tediyeye kadar 295,602.72 TL üzerinden yasal faiz ödemesi zımnında bir Mahke-me emri ve/veya hükmü;
Davalıların Davacıya yukarıdaki 15. paragraf tahtında 52,786.17 TL ödemesi zımnında bir Mahkeme emri ve/veya hükmü;
Davalıların Davacıya 13.8.2010 tarihinden tamamen tediyeye kadar 52,786.17TL üzerinden yasal faiz ödemesi zımnında bi-r Mahkeme emri ve/veya hükmü;
Davalıların Davacıya yukarıdaki 16. paragraf tahtında kullanılmamış izin günlerinin karşılığı olan 586,513 TL ödemesi zımnında bir Mahkeme emri ve/veya hükmü;
Davalıların Davacıya 13.8.2010 tarihinden tamamen tediyeye kadar 58-6,513 TL üzerinden yasal faiz ödemesi zımnında bir Mahkeme emri ve/veya hükmü;
Davalıların Davacıya yukarıdaki 17. paragraf tahtında Ocak 2010-Ağustos 2010 tarihleri arasında ödenmeyen 7,725.04TL maaş alacağının ödenmesi zımnında bir Mahkeme emri ve/veya h-ükmü;
Davalıların Davacıya 1.1.2010 tarihinden tamamen tediyeye kadar 7,725.04TL üzerinden yasal faiz ödemesi zımnında bir Mahkeme emri ve/veya hükmü;
Davalıların Davacıya yukarıdaki 18. paragraf tahtında ödenmeyen 7,615.87TL, 13.maaşının ödenmesi zımnında- bir Mahkeme emri ve/veya hükmü;
Davalıların Davacıya 13.8.2010 tarihinden tamamen tediyeye kadar 7,615.87TL üzerinden yasal faiz ödemesi zımnında bir Mahkeme emri ve/veya hükmü;
Genel zarar-ziyan;
Muhterem Mahkemenin uygun göreceği ahar herhangi çare;
İşb-u dava masrafları."


Davacı Avukatı duruşmaya başlamadan, Talep Takririnin 21(J),(K),(N),(O) paragrafındaki taleplerini geri çekmiştir.

Davalılar, 31.1.2011 tarihinde dosyaladıkları Müdafaa Takrirlerinde Davacının esasa ilişkin iddia ve taleplerini redd-etmelerinin yanı sıra, ön itirazda bulunarak kamu hizmeti görmek için istihdam edilen ve bu amaçla çalışan Davacının sözleşmesini sona erdiren dava konusu karar ile ilgili hüküm vermenin Kaza Mahkemesinin yetkisinde olmadığını, dava konusunun Yüksek İdare -Mahkemesi yetkisine girdiğini ileri sürdüler ve davanın iptalini talep ettiler.

29.4.2011 tarihinde Davacıların Müdafaaya Cevap Takriri dosyalayıp layihaların tamamlanmasından sonra, 28.11.2012 tarihinde başlayan duruşmada taraflar, öncelikle ön itiraza -bağlı yetki konusunun görüşülmesi konusunda mutabık kaldılar.

Duruşmada itirazsız olarak sunulan emareler ışığında dava ile ilgili olguları şöyle özetleyebiliriz:

13.11.2008 tarihinde, DAÜ-SEN ile Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı - DAÜ Rektörlüğü arasında Ema-re No.1 Toplu İş Sözleşmesi imzalandı(Emare No.1).

17.8.2009 tarihinde taraflar arasında imzalanan Akademik Personel Sözleşmesi ile taraflar arasında hizmet ilişkisi kurulması ve şartları konusunda anlaşmaya varıldı(Emare No.2).

Sözleşmeli Akademik Pers-onel türünde yapılan sözleşme 1.8.2009-31.7.2012 tarihlerini kapsamaktaydı.

Davalı No.2 ve 3, 30.6.2010 tarihinde aldıkları bir kararla Davacının sözleşmesinin yenilenmemesine ve Üniversite ile ilişiğinin sonlandırılmasına oy birliği ile karar verdiler (E-mare No.5).

Davalı No.1, 1.7.2010 tarihinde Davacıya bir yazı göndererek, 13.8.2010 tarihi itibarıyla Üniversite ile ilişiğinin kesildiğini bildirdi(Emare No.3).

Davacının işine son verildiği tarih itibarıyla Haziran 2010 tarihindeki net maaşı 7,539.79T-L idi.

Taraf Avukatlarının hukuki argümanlarını ve emarelerini inceleyen Alt Mahkeme, meseleyle ilgili hukuki değerlendirme yaptıktan sonra, Emare No.2 Sözleşmenin idari bir sözleşme olduğuna, Mahkeme huzurunda sözleşme ihlalinden kaynaklanan bir davanın -bulunmadığına (Mavi 59), Davalıların kamu gücünü kullanarak sözleşme hükümleri dışında sözleşmeyi tek taraflı feshettiğine, Emare No.2 İdari Sözleşmenin, Üniversitenin azalan öğrenci sayısına paralel olarak bölümdeki öğrenci sayısının azalmasının ve bilims-el çalışma-araştırmalardaki yetersizliğin gerekçe gösterilerek feshedildiğine, Emare No.2 Sözleşmenin 6. maddesinde bu gerekçelerle sözleşmenin feshedilebileceğinin belirlenmediğine, 18/1986 sayılı Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ve DAÜ Kuruluş Yasası'nın 26(2) -maddesi uyarınca yapılan Akademik Personelin Kadro ve Çalışma Tüzüğü'nde de fesih sebebi olarak öğrenci sayısının azaltılmasının gösterilmediğine, Emare No.1 Toplu İş Sözleşmesinin 8.01 maddesinde belirtilen fesih sebeplerine uyulmadığına, Davacının bilims-el çalışmaları ile ilgili, "Akademik Personelin Performans Ölçme ve Değerlendirme Yönetmeliği" olmadığı veya çıkarılmadığı için bu kapsamda bir değerlendirme yapılmadan, Sözleşme ve Toplu Sözleşme Kuralları dışında, akit taraf gibi hareket etmeden, kamu gü-cünü kullanarak sözleşmeyi feshettiğine,fesih kararının idari bir karar olduğuna, Talep Takririnin 21 (A),(B),(C),(D),(E),(F), (G),(H),(P),(Q),(R) paragraflarındaki taleplerle ilgili karar vermeye yetkili Mahkemenin Yüksek İdare Mahkemesi olduğuna, Davacın-ın maaşından yapılan kesintinin Toplu İş Sözleşmesine aykırı bir şekilde yapıldığı iddiası ile ilgili talebin DAÜ Akademik Personel Kadro ve Çalışma Tüzüğü ile ilgili olduğuna, Emare No.6 Tüzüğün iptal edilmediği sürece geçerli olduğuna, iptal için Anayasa-'nın 147. maddesi altında Anayasa Mahkemesine dava açılması gerektiğine, kesintiler ile ilgili kararların idari olduğuna, bu nedenle Talep Takririnin 21(L) ve (M) paragraflarındaki taleplerle ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin veya Yüksek İdare Mahkemesini-n yetkili olduğuna, Kaza Mahkemesinin bu taleplerle ilgili karar vermeye yetkili olmadığına bulgu yaparak, Davacının davasını ret ve iptal etmiştir.


İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davacı dosyaladığı istinaf ihbarnamesinde (2) istinaf sebebi ileri sürmüştür. Bunl-arı özetleyecek olursak:

Muhterem Bidayet Mahkemesi, Davacı ile Davalılar arasında imzalanan istihdam sözleşmesinin idari bir sözleşme olduğunu kabul etmekle hata etti.

Muhterem Bidayet Mahkemesi, Yüksek İdare Mahkemesinin yetkili olduğu sonucuna ulaşm-ak ve davayı reddetmekle hata etti.


TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

Davacı Avukatının hukuki noktalarla ilgili argümanlarını şöyle özetleyebiliriz.

Alt Mahkemenin bulgusuna göre, Davacı, sözleşmenin ihlali nedeniyle zarar-ziyan talebinde bulunsayd-ı, dava sebebi Akitler Hukukunda ele alınacak ve Kaza Mahkemesi yetkili sayılacaktı (Mavi 58). Davacı, Talep Takririnde bildirim sürelerine riayet edilmediğini, İş Yasası'ndaki haklarını talep ettiğini yazmasına rağmen, Alt Mahkeme meseleyi Akitler Hukuku -veya İş Yasası altında değerlendirmedi, kamu erkinin kullanılarak sözleşmenin sonlandırıldığına bulgu yapıp davayı reddetti.

Davalılar sözleşme dışında kamu gücünü kullandıysa, sözleşmesi feshedilen Yüksek İdare Mahkemesinde dava açması gerekmektedir. F-esih kararında kamu gücünün kullanıldığı kısım, öğrenci sayısındaki düşüş olabilir. Bilimsel yeterlilik sözleşmede yer alan bir maddedir. İdare sözleşmeye uymadan bir işlem yapar ve bunun sonuçlarını kamu gücünün kullanılması olarak kabul edersek, hiçbir ş-ekilde sözleşmeden dolayı Kaza Mahkemesinde dava açılamaz. Bu meseledeki hukuki sorun, kamu gücünün kullanılmasından değil, sözleşme şartlarının ihlal edilmesinden doğmuştur.

İdari işlemlerinin altında yatan kamu menfaatidir. Davalılar kamu menfaati gere-ğince hareket ettiklerini iddia ettiklerine göre, bir kişinin kusuru olmadan haklı bir kamu menfaati gerekçesiyle sözleşmesi feshedilebilir. Bu durumda kusursuz taraf, Yüksek İdare Mahkemesinde başarısız olacağından tazminatsız kalacaktır. Ortaya çıkan son-ucu hukuka uygun olarak kabul etmek mümkün değildir.

Davalıların dayandığı fesih nedenlerinden biri de sözleşmenin 5(1) maddesinde yer alan bilimsel çalışma yapma yükümlülüğüdür. Buna uyulmaması, sözleşmenin 6(1) maddesi altında Davalılara fesih yetkisi -verdiğinden, bu gerekçe ile fesihte, Davalılar kamu gücünü kullanmamış, akit taraf gibi davranmış sayılmalıdır.

Davacının maaşından Toplu İş Sözleşmesine aykırı bir şekilde %10 kesinti yapılmıştır. Bu talep Kaza Mahkemesinin yetkisinde olup, Davalıların T-oplu İş Sözleşmesine aykırı bir şekilde kesintide bulunması haklı değildir.

Tüm yukarıdakiler ışığında istinafın kabulü gerekir.

Davalılar Avukatı hitabında, özetle: Alt Mahkemenin kararında hata olmadığını, Davalıların kamu erkini kullanarak sözleşmey-i feshettiklerini belirterek, öğrenci azlığı ve bilimsel yetersizlik gerekçeleri ile yapılan fesihlerde yetkili mahkemenin Yüksek İdare Mahkemesi olduğunu iddia etti ve bu konuda Yüksek Mahkemenin kararları bulunduğunu söyleyerek, bir davada görevli yargı -yeri tespit edilirken sadece davacının davadaki taleplerine bakılamayacağını, Anayasa'nın 152. maddesinin kapsamında İdarenin nasıl davrandığının saptanması gerektiğini, Davalılar sözleşmeyi feshederken herhangi bir sözleşmenin ilgili maddesini gerekçe ola-rak göstermediğini, sözleşmenin süresinden evvel sonlandırıldığını öne sürdü. Davalılar Avukatı sonuçta bu meselenin idari yargı yetkisinde olduğunun çok açık olduğunu ve istinafın reddi gerektiğini ileri sürdü.

İNCELEME:

Duruşma zabıtları, emareler ve- tarafların iddia ve argümanları incelenip değerlendirildi.

Davacı Avukatı, Alt Mahkemenin Davacı ile Davalılar arasında imza edilen Emare No.2 Akademik Personel Sözleşmesinin idari bir sözleşme olduğuna dair bulgusuna karşı dosyaladığı 1. istinaf sebebi-nde ısrarcı olmadığından, 1. istinaf sebebi reddedilir.

Bu sonucun akabinde 2. istinaf sebebini incelememiz gerekmektedir.

Muhterem Bidayet Mahkemesi, Yüksek İdare Mahkemesinin yetkili olduğu sonucuna ulaşmak ve davayı reddetmekle hata etti.

Kararımı-zın "OLGULAR" bölümünde Alt Mahkemenin, Davacının sözleşmesini fesheden kararın idari nitelikli olduğu bulgusuna varırken, hangi gerekçelere dayandığını özet olarak belirtmiştik.

Alt Mahkeme, fesih kararının idari karar olduğuna bulgu yaptıktan sonra, Ta-lep Takririnin 21(A),(B),(C),(D),(E),(F),
(G),(H),(P),(Q),(R) paragraflarındaki talepleri karara bağlamaya Yüksek İdare Mahkemesinin yetkili olduğuna karar vermiştir.


Alt Mahkemenin doğru sonuca ulaşıp ulaşmadığını incelemeden önce Davacıya bildirilen E-mare No.3 Fesih Kararının icrai nitelikli birinci paragrafını aynen iktibas etmeyi uygun bulduk:

"Üniversitemizin azalan öğrenci sayısına paralel olarak, bölümünüzdeki öğrenci sayısının da azalması ve/veya bilimsel çalışma araştırmalardaki yetersizlik ge-rekçeleri ile hizmetinize ihtiyaç duyulmadığından, Rektörlüğün önerisi ve Vakıf Yönetim Kurulunun 30 Haziran 2010 tarih ve 09-10/27-4 sayılı kararı doğrultusunda, mevcut sözleşmenizin 13 Ağustos 2010 tarihi itibarı ile sonlandırılmasına karar verilmiştir."-


Davacının işine son veren kararı alan Davalı No.3 olup, sözleşmeye taraf olan Davalı No.1 Üniversite Rektörü, Vakıf Yöneticiler Kurulunun kararı doğrultusunda Davacının işine son vermiştir.

Yukarıda belirtilen, Davacının işine son verme kararında, sö-zleşmenin herhangi bir maddesine veya sözleşme ihlaline dayanılarak işlem yapılmamış, Davalı No.3'ün aldığı tek taraflı bir kararla Davacının işine son verilmiştir.

Tamamen benzer konuda karar verilen YİM/İstinaf 10/2013 D.5/2014 sayılı Kuzey Kıbrıs Eği-tim Vakfı ve diğerleri ile Pınar Tolga Baturay davasında "Davalılar tarafından alınan karar, sözleşmedeki bir maddeye veya bir mevzuata dayanarak sözleşmeyi fesheden bir karar değil, kamu gücü kullanılarak alınan idari bir karardır." denilerek Yüksek idare- Mahkemesinin yetkili mahkeme olduğuna hükmedilmiştir.

Davacı Avukatı, öğrenci sayısının azlığının sözleşmede yer alan fesih sebeplerinden olmadığını ancak bilimsel çalışmalardaki yetersizliğin, sözleşmenin 5.(1) maddesine göre fesih sebebi olduğunu ile-ri sürerek, konu içtihattan farklı bir durum olduğunu ileri sürmüştür.

Emare No.2 Sözleşmenin 5(1) maddesinde, Üniversite Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan ve Rektörlükçe onaylanan ders, bilimsel çalışma ve diğer yükümlülüklerden bahsedilmekte, Sözleş-menin 6(1) maddesi ise yükümlülüklere aykırı hareket edildiği hallerde de Sözleşmenin Üniversite tarafından ihbarsız şekilde nasıl feshedileceği belirtilmektedir.

Davalı No.1 Üniversite, Emare No.2 Sözleşmenin 6(1) maddesine göre işlem yapmadığı gibi, Da-vacının sözleşmeye aykırı hareketi nedeniyle işine son verildiğini gerekçe olarak da belirtmemiştir. Sözleşmeye taraf olmayan Davalı No.2'nin sözleşmede akit taraf gibi davranarak sözleşmeyi iptal etmesi mümkün olmadığından, Davacı Avukatının bu iddiasının- ileri gitmesi mümkün değildir. En yüksek karar organı olarak Davalı No.1 ve 2'nin kamu erkini kullanarak aldıkları ve Davacıya Davalı No.1 vasıtasıyla bildirdikleri işe son verme kararı, Pınar Tolga Baturay davasında olduğu gibi İdarenin kamu gücünü kulla-narak aldığı icrai ve idari nitelikli bir karardır ve Alt Mahkemenin bu doğrultudaki bulgusunda hata yoktur.

Davacı Avukatının bir iddiası da, İdare, kamu yararı için bir sözleşmeyi tek taraflı sonlandırdığında, kamu yararı gerekçesi doğru olsa bile, kus-uru olmayan Davacıya tazminat ödenmesi gerektiğidir. Davacı Avukatı mehaz Türkiye Cumhuriyeti'nde böyle durumlarda tam yargı davası açıldığını, bizde tam yargı davası yolu bulunmadığı için Davacının kaza mahkemesinde tazminat talep etmesinde hata olmadığın-ı ileri sürmüştür.

Huzurumuzda, sözleşmesi kamu yararı gerekçesiyle sonlandırılmış olmasına rağmen kusuru olmayan Davacıya tazminat ödenmesi dava sebebi ve talebiyle açılmış bir dava olmadığı gibi, Anayasa'nın 152. maddesi kaza mahkemelerine, idari bir k-ararı, idari yargı denetimine tabi tutarak sözleşmenin feshinde kamu menfaati olup olmadığını saptama yetkisi vermemiştir. Davacı Avukatının bu iddiasında da başarılı olması mümkün değildir.

Buraya kadar çıkan sonuca göre, Alt Mahkemenin Davacının Talep -Takririnin 21(A),(B),(C),(D),(E),(F),(G),(H),(P),(Q),(R) paragraflarını reddeden kararında hata yoktur. Bu nedenle, hükmün belirtilen paragrafları ile ilgili istinaf sebepleri reddedilir.

Davacı Avukatı Talep Takririnin 21(L),M) paragraflarındaki talepl-erinin farklı olduğunu ve Kaza Mahkemesinin bu talepleri karara bağlamaya yetkili olduğunu ileri sürmüştür.

Buradaki taleplerin özü, Toplu İş Sözleşmesine rağmen, Davalıların çıkardıkları tüzükle maaşlarda kesinti yapılmasının Toplu İş Sözleşmesine aykı-rı ve haksız olduğudur.

Alt Mahkeme, Toplu İş Sözleşmesinden sonra çıkarılan DAÜ Akademik Personel Kadro ve Çalışma Tüzüğü'ne bağlı olarak yapılan maaş kesintisi kararlarının idari olduğuna, ilgili Tüzük, Anayasa Mahkemesinde, maaş kesintisi kararı ise- Yüksek İdare Mahkemesinde iptal edilmediği müddetçe idari kararın yasal ve geçerli olduğuna bulgu yaparak, Kaza Mahkemesinin davayı görmeye yetkili olmadığına bulgu yaptı.

Talep Takririnin 21(L),(M) paragraflarındaki talepler, Talep şerhinin 4., Tafsil-atlı Talep Takririnin 17. paragraflarında ileri sürülen olgulara istinaden, Emare No.1 Toplu İş Sözleşmesine aykırı bir şekilde yapılan maaş kesintilerinin geri ödenmesine yöneliktir. Davada, maaş kesintisi kararlarının iptaline yönelik herhangi bir talep- bulunmamaktadır.

Toplu İş Sözleşmesinin ihlaline yönelik talep ve ihtilaflarda, 42/1996 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Referandum Yasası'nın 2. maddesine göre, yetkili mahkeme işin bulunduğu yerin Kaza Mahkemesidir. Davacının Toplu İş Sözleşmesin-e dayalı taleplerinde haklı olup olmadığı, Toplu İş Sözleşmesinin ihlâl edilip edilmediği Kaza Mahkemesinde yapılacak duruşma neticesinde karara bağlanacağından, Alt Mahkemenin, Davacının Talep Takririnin 21(L) ve (M) paragraflarındaki taleplerinin Kaza Ma-hkemesinde görülmeyeceği bulgusu hatalı olmuştur.

Buna göre, Davacı, Talep Takririnin 21(L) ve (M) paragraflarındaki istinaf sebeplerinde başarılı olmuştur.

NETİCE :

Tüm yukarıdakiler ışığında,

Davacının istinafı kısmen kabul edilir.
B. Talep Tak-ririnin 21(A,(B),(C),(D),(E),(F),
(G),(H),(P),(Q),(R) paragraflarındaki taleplerin reddi
ile ilgili dosyalanan istinafların reddine,
Talep Takririnin 21(L) ve (M) paragraflarındaki taleplerinin reddi ile ilgili istinaf sebeplerinin kabulüne;




-

Talep Takririnin 21(L) ve (M) paragraflarındaki taleplerinin karara bağlanması için dosyanın Alt Mahkemeye iadesine;
KARAR verilir.

Dava ve istinaf masrafları ile ilgili emir verilmez.


- -
Ahmet- Kalkan Bertan Özerdağ Peri Hakkı
Yargıç Yargıç Yargıç


13 Ekim,2017












14






Full & Egal Universal Law Academy