Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 36/2001 Dava No 23/2010 Karar Tarihi 29.09.2010
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 36/2001 Dava No 23/2010 Karar Tarihi 29.09.2010
Numara: 36/2001
Dava No: 23/2010
Taraflar: Türkiye Halk Bankası A.Ş.ile Everest Bank Ltd. arasında
Konu: Alacak davası - Davacının Davalı aleyhine 1.520.666.67 Alman markı için hüküm verilmesi ve 2.5.1994 tarihinden tamamen tediye tarihine kadar %12.50 faiz talebi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 29.09.2010

-D. 23/2010 Yargıtay/Hukuk : 36/2001
( Lefkoşa Dava No: 1377/1994)


YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti : Mustafa H. Özkök, Gönül Erönen, Seyit A.Bensen.

İstinaf eden : Türkiye Halk Bankası A.Ş Lefkoşa
(-Davacı)

- ile -

Aleyhine istinaf edilen : Everest Bank Ltd., Lefkoşa
(Davalı)

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına Avukat Gü-rsel E.Kadri
Aleyhine istinaf edilen namına Avukat Altan Erdağ.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Narin F.Şefik ve Yargıç Emine Dizdarlı'nın 1377/94 sayılı davada 05.02.2001 tarihinde verdikleri karara karşı Davacı tarafından yapılan istinaftır.

-------------------------


H Ü K Ü M


Mustafa H.Özkök: Bu istinafta Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Seyit A. Bensen okuyacaktır.

Seyit A. Bensen: Davacı (İstinaf Eden) Bankacılıkla iştigal eden bir şirkettir. Davalı şirket (Aleyhine İstin-af Edilen) de Bankacılıkla iştigal etmektedir.

Davacı dosyaladığı talep takriri ile Davalıya karşı aşağıdaki iddia ve taleplerde bulundu.

"2. Davacı, Davalı nezdinde 19.1.94 tarihinde ve/veya o tarihlerde D.M. 2,000,000 (İki Milyon Alman Markı) depo iş-lemi yaptırmış, Davalı bu hesaba 10.2.1994 ile 19.3.1994 tarihleri arasındaki süre için %12.50 faiz ödeyecekti. Mezkûr miktarın ödeme vadesi geldiğinden Davalı Davacıya 19.4.1994 tarihinde 500,000 Alman Markı ödemiş ve 2.5.1994 tarihi itibarı ile Davalının- Davacıya 1,520,666.67 Alman Markı borcu kalmıştır.
3. Davacı Banka, Davalı Bankanın Almanya Frankfurt Heleba Bank'taki 96785001
nolu hesabına Swift Mesajı ile yukarıda talep takririnin 2. paragraflarında belirtilen D.M.2,000,000 (İki Milyon Alman Mark-ı)'nı transfer etmiş ve bu miktar Davalının hesabına geçmiştir.
4. Davalı 2.5.1994 tarihinde Davacıya gönderdiği bir yazı ile Davalı Bankada yaşanan
bazı olaylar nedeniyle mezkûr 1,520,666.67 Alman Markı'nın ödenmesinin üç ay süre ile temdit edilmesini- talep etmiş ancak Davacı bunu reddedip işbu davayı ikame etmiştir.
5. ........................
6. Yukarıdakiler ışığında Davacının Davalı aleyhine talebi şöyledir;
A. 1,520,666.67 Alman Markı için Hüküm ve/veya Emir,
B. 2.5.1994 tarihinden -tamamen tediye tarihine kadar %12.50 faiz, ve
C. İşbu dava masrafları."

Davalı Banka ise dosyaladığı müdafaa takririnde Davacı Bankanın tüm iddialarını reddederek Davacının 19.1.1994 tarihinde ve/veya o tarihlerde Davalı nezdinde 2,000,000 DM depo- işlemi yaptırdığı veya bu hesaba %12.50 faiz vereceği ve bu hesap için 19.4.1994 tarihinde 500,000 DM ödediği ve 2.5.1994 tarihi itibarı ile Davacıya 1,520,666 DM. borcu kaldığı iddialarının doğru olmadığını iddia etti. Davalı Banka müdafaasına devamla, K-KTC Bankacılık sektöründe depo işlemi diye bir müessesenin olmadığını, 2,000,000 DM'ın yatırıldığının ispat edilmesi halinde bile bu işlemin ancak "kredi", "mevduat" veya "plasman" olarak isimlendirilebileceğini, her halûkârda bu tür bir işlemin Davalı Ban-kayı bağlayabilmesi için Banka Yönetim Kurulu kararı olması gerektiğini; mamafih böyle bir karar olmadığını, Davalı Bankanın ilgili tarihlerde Almanya Frankfurt Heleba Bank Şubesinde iddia edildiği gibi 96785001 nolu bir hesabının bulunmadığını, bu nedenle- Davacının bu hesaba para transferi yapmasının mümkün olmadığını iddia ederek davanın masraflarla reddini talep etti.

Yapılan duruşmada Davacı Banka davasını ispat etmek üzere, banka döviz işlerinden sorumlu Müdür Yardımcısı İlknur Özkazanç ile KKTC Mer-kez Bankasından 1994 yılında Davalı Bankanın faaliyetleri durdurulunca görevlendirilen müfettişlerden Erşen Kargı'yı şahadete çağırmıştır. Davalı Banka ise muhasebe şefi İsmail Tuncer Sadıkoğlu'nu şahadete çağırmakla yetinmiştir. Duruşma esnasında Mahkeme-ye 5 adet emare sunulmuştur.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi tarafların tanıklarını dinledikten sonra, Davacı Bankanın Davalı Bankaya 19.1.1994'de 2,000,000 DM kredi verdiği, bu meblağa mahsuben sadece 500,000 DM ödendiği ve kalan 1,500,000 DM'ın 2.5.1994'de hal-en Davacıya ödenmemiş olduğuna ilişkin bulgu yaptı.

İlk Mahkeme, Davalı Bankanın Ana Sözleşme ve Tüzüğünü inceledikten sonra dava konusu işlemin Davalı Bankanın Ana Sözleşmesine aykırı olmadığına, ancak Davalı Bankanın Davacı Bankadan kredi alınması içi-n Yönetim Kurulu kararı bulunmadığına ve Yönetim Kurulu kararı olmadan yapılan borçlanmanın Davalı Bankayı bağlayamayacağı, bu nedenle yapılan işlemin ultra vires olduğuna ilişkin bulgu yaptı ve neticede Davacının davasını ret ve iptal etti. Kaza Mahkemes-inin hükmünden Davacı Banka istinaf etti.

İstinaf Eden Davacı Banka istinaf ihbarnamesinde 6 istinaf sebebi ileri sürdü. Bu istinaf sebeblerini bir başlık altında toplamak mümkündür. Şöyle ki:

Muhterem Bidayet Mahkemesi kararında, Davacı Bankanın Dav-alı bankaya 2,000,000 DM kredi sağladığını kabul edip inandıktan sonra Davalı Bankanın Yönetim Kurulu kararını araması ve Davacının alacağı isbat edildiği halde, ters ve adaletsiz bir karar vermesi hatalıdır.

İstinaf Eden Davacı Banka Avukatı istinafın -duruşmasında yaptığı hitabında özetle, İlk Mahkemenin Davalı Bankanın Davacı Bankaya 1,500,000 DM borcu olduğunu kabul ettikten sonra Davalı Bankanın borçlanması ile ilgili Yönetim Kurulu kararı olmadığı nedeniyle Davacı Bankanın davasını reddetmesinin hat-alı olduğunu, çünkü Yönetim Kurulu kararının Davalı Bankanın bir iç meselesi olduğunu belirterek istinafın kabulünü ve hüküm verilmesini talep etti.

Aleyhine İstinaf Edilen Davalı Banka Avukatı ise yaptığı hitabında, İlk Mahkemenin Davalı Bankanın Yönet-im Kurulu kararı olmadan herhangi bir borçlanma yapılamayacağına karar verdiğini, bu nedenle İlk Mahkemenin kararının doğru olduğunu savundu.

İlk Mahkeme kararında (mavi 77'de), Davacı Bankanın Davalı Bankaya 19.1.1994 tarihinde 2,000,000 DM kredi verdi-ğini, bu meblağa mahsuben 500,000 DM ödendiğini ve halen 1,500,000 DM'ın 2.5.1994 tarihinde Davacıya ödenmemiş olduğu hususunda bulgu yaptı. Bu bulguların hatalı olduğuna ilişkin herhangi bir istinaf sebebi yoktur. İstinaf yokluğunda biz de bu bulguların d-oğru olduğuna ve Davalı Bankanın halen Davacı Bankaya 2.5.1994 tarihi itibarı ile 1,500,000 DM borçlu bulunduğuna ilişkin bulgu yaparız.

İlk Mahkeme Davalı Bankanın halen Davacı Bankaya 1,500,00 DM borcu bulunduğuna ilişkin bulgu yaptıktan sonra Davalı -bankanın Emare 5 olarak Mahkemeye ibraz edilen Ana Sözleşme ve Tüzüğünü de inceledi. Ana Sözleşmenin 3. maddesinde Davalı Şirketin kuruluş amaçları arasında (1) hertürlü bankacılık işlemleri yapmak, (2) bankacılık işlemlerini yerine getirirken yürürlükteki- mevzuata uygun olarak (a) mevduat kabul etmek, (b) şirketin uygun göreceği hallerde, şirketin mevcut ve müstakbel mallarına kısmen veya tamamen yükümlülük yüklemek suretiyle borçlanmak veya para temin etmek yetkisinin bulunduğu görülür. Bu durumda İlk Mah-keme dava konusu işlemin Davalı Bankanın Ana Sözleşmesine aykırı olmadığına karar verdi. Ancak 2,000,000 DM'lık işlem ile ilgili Davalı Bankanın Yönetim Kurulu kararı olmadığını, Davalı Şirketin Tüzüğüne göre Davalı Bankanın borçlanma yetkisinin Yönetim Ku-ruluna ait olduğunu ve Yönetim Kurulu kararı olmadan yapılan bir borçlanmanın ultra vires olduğu ve Davalı Bankayı bağlamadığına ilişkin bulgu yaptı ve Davacının davasını ret ve iptal etti.

Bu istinafta karar verilmesi gereken husus Yönetim Kurulu karar-ı olmadan yapılan bir borçlanmanın Davalı Bankayı bağlayıp bağlamadığıdır. Bunun incelenmesi gerekir.

Charlesworth's Company Law, Ninth Edition (1968), Ultra Vires borrowing başlığı altında sayfa 314'de şöyle denmektedir.

"İf the borrowing is in exces-s merely of the directors' powers and not of the powers of
the company, it can be ratified and rendered valid by the company.
Where such borrowing is not ratified by the company, if the excess consists of non-compliance with some internal regulation -of the company, the lender may be able to rely on the rule in Royal British Bank v. Turquand and recover the amount of the loan from the company."


Yine aynı yapıtta The so-called rule in Royal British Bank v.Turquand başlığı altında sayfa 220'de şöyle -denmektedir.

"The so-called rule in Royal British Bank v. Turquand

Although a person dealing with a company is affected with notice of the contents of its memorandum and articles and other documents ( such as special resolutions, particulars of direct-ors and register of charges) open to public inspection at the Companies Registration Office, where the persons managing its affairs do so in a manner apparently consistent with the public documents, then, subject as below, he is not affected by any interna-l irregularities. Omnia praesumuntur rite esse acta.
The reason is that since documents such as the memorandum and articles are registered, and accessible to all who care to consult them, persons dealing in good faith with the company are bound to see tha-t externally everything is in order, but they are not concerned with the indoor management because they cannot check that the rules of internal management have been complied with."


Mahkemeye Emare 5 olarak ibraz edilen Davalı Banka Tüzüğünün 75. maddesin-e bakıldığı zaman Yönetim Kurulunun şirket namına borçlanabileceği belirtilmektedir. Davalı Bankanın borçlanma yetkisi bulunduğuna göre yukarıda alıntısı verilen Royal British Bank v. Turquand davasındaki prensibe dayanarak borçlanma ile ilgili Yönetim Kur-ulu kararı olup olmadığı Davalı Bankanın bir iç meselesi olduğu ve borçlanma ile ilgili Yönetim Kurulu kararının alınmış olduğu farzedilebilir. Bu durumda Yönetim Kurulu kararı olmadan yapılan bir borçlanma Davalı Bankayı bağlamaktadır. İlk Mahkeme, bir iç- mesele olarak telakki edilen Yönetim Kurulu kararını aramakla hata etmiştir.

Yukarıda belirtilenler ışığında Davacı Bankanın istinaf sebebi kabul olunur.

Faiz talebine gelince; Davacı Banka Talep Takririnde vermiş olduğu borç para için %12.50 faiz tal-ep etmiştir. Davalı Banka ise müdafaasında faiz talebini kabul etmedi. İlk Mahkeme kararında faiz konusuna hiç değinmediği gibi bulgu da yapmadı. Zabıtlardan görüldüğü kadarı ile Davacı Banka, faiz talebiyle ilgili teyit edici şahadet sunma olasılığı bulun-masına rağmen bu şahadeti ibraz etmedi. İstinaf ihbarnamesinde herhangi bir istinaf sebebi ileri sürülmediği gibi istinafın duruşmasında da faiz ile ilgili herhangi bir şey söylenmedi. Bu durumda faiz konusu ile ilgili 9/76 sayılı Mahkemeler Yasasına bakma-k gerekir. 9/76 sayılı Mahkemeler Yasasının 42. maddesi ne gibi hallerde faiz ödenebileceğini düzenlemektedir. Madde 42(3) uyarınca hükümlerin hükmün verildiği tarihten son ödeme gününe kadar KKTC Merkez Bankası Yasasının 25. maddesi uyarınca saptanıp yür-ürlüğe konulan mevduat yıllık azami faiz oranında bir faiz ödemesine ilişkin hüküm içermektedir.


Sonuç olarak istinaf kabul olunur ve İlk Mahkemenin hükmü iptal edilerek Davalının Davacıya;

1,500,000 DM,
İlk Mahkeme kararından itibaren mevduat yıllık -azami faiz oranı; ve
Dava masraflarını ödemesine Hüküm ve Emir verilir.
İstinaf masrafları Davalı aleyhine olacaktır.
Masraflar Mukayyit tarafından tesbit edilecektir.



Mustafa H. Özkök Gönül Erönen Seyit A. Bensen
- Yargıç Yargıç Yargıç

29 Eylül, 2010



6






Full & Egal Universal Law Academy