Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 3/2003 Dava No 18/2004 Karar Tarihi 25.11.2004
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 3/2003 Dava No 18/2004 Karar Tarihi 25.11.2004
Numara: 3/2003
Dava No: 18/2004
Taraflar: Elko Communication & Alarm Systems vd ile Ayhan Uçaner vd ile Ekrem Uçaner (İlgili Kişi)
Konu: Alacak Davası - Firma borcundan mesul tutulmak istenen ilgili ortak
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 25.11.2004

-D.18/2004 Yargıtay/Hukuk 3/2003
(Mağusa Dava No: 176/97)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Metin A. Hakkı, Mustafa H. Özkök, Şafak Öneri.
İstinaf eden: 1) Elko Communication & Alarm Systems, Mağusa
2)- İsmet Üstüner, şahsen ve/veya Elko
Communications & Alarm Systems'in sahibi
ve/veya işletmecisi sıfatı ile, Mağusa
(Davacılar) -
- ile -
Davalılar: 1. Ayhan Uçaner, Uçaner Oto Galeri, Mağusa
2. Uçaner Oto Galeri, Mağusa
3. Haso Oto Galeri Ltd. Mağusa
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Ekrem Uçaner, Mağusa
- (İlgili Kişi)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden Davacı Hükümlü Alacaklı İsmet Üstüner şahsen
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat İbrahim Özgür.


Mağusa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Ahmet Kalkan'ın 176/97 sayılı davada dosyalanan 19-.4.2002 tarihli istidada 17.12.2002 tarihinde verdiği karara karşı Davacı Hükümlü Alacaklı tarafından yapılan istinaftır.


-----------------
-

H Ü K Ü M


Metin A. Hakkı: Bu istinafın kökeninde yatan olguları aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür:

Davacı 1, Davacı 2'ye ait bir firmadır (Trade name). Davacılar, 29.1.1997 tarihinde Mağusa Kaza Mahkemesinde Davalılar aleyhine ikâme ettikler-i bir dava ile 27.000 Alman Markı için hüküm ve celpnamede gösterilen tarihlerden itibaren faiz talep ettiler. Davalı 3, Şirketler Mukayyitliğinde kayıtlı bir şirkettir (Private company). Davalı 2 ise, dava ile ilgili zamanlarda iş yapan bir firma idi (T-rade name), Davalı 1 ise, bu firmanın hissedarlarından ve esas işi yürüten kişi idi. Davalılar mezkûr davaya 16.10.1997 tarihinde bir Müdafaa ve Mukabil Talep Takriri dosyalayarak Davacıların talebini reddettiler. Keza taraflar arasında akdedilen davaya -konu ve ihtilafın kökeninde yatan 11.12.1995 tarihli yazılı mukavelenin Davacılar tarafından Davalı 1 ve 2'ye hile veya aldatma ile imzalatıldığını iddia edip sözü edilen mukavelenin Davalı 1 ve 2'yi bağlamadığı yönünde bir Mahkeme ilâmı talep ettiler. Da-va sulh yolu ile taraflar arasında hâllolmamış, tam yetkili Mağusa Kaza Mahkemesi tarafından dinlenmiş ve Mahkeme 29.2.2000 tarihinde verdiği karar ile Davacı 1 ve Davalı 2'nin davadan ihraç edilmesine emir vermiştir. Davalı 2 ve 3 aleyhine olan davayı da- reddettikten sonra Davacı 2 lehine ve sadece Davalı 1 aleyhine 27.000 Alman Markı ve faizler için hüküm vermiştir. Kendini bu karardan mağdur hisseden Davacı 2, söz konusu kararı İstinaf Mahkemesi olarak oturum yapan Yüksek Mahkemeye Yargıtay/Hukuk 77/20-00 sayılı başvuru ile istinaf etmiştir. İstinaf 10.4.2002 tarihinde neticelenmiş ve İstinaf Mahkemesi tarafların muvafakatı ile alt Mahkeme kararını değiştirip diğer Davalıları da tekrar davaya dahil ederek tüm Davalılar aleyhine sözü edilen rakam ve masr-aflar için hüküm vermiştir.

Akabinde, Hükümlü Alacaklı Davacı, Mağusa Kaza Mahkemesine 19.4.2002 tarihinde dosyaladığı bir istida ile Davalı Hükümlü Borçlu No.2 Uçaner Oto Galerinin ortaklarının Ayhan Uçaner, kardeşi Ekrem Uçaner ve babaları Ali U-çaner'in olduğuna dair Mahkemeden ilâm talep edip Ekrem Uçaner ile Ali Uçaner aleyhine de Uçaner Oto Galerinin aleyhine aldığı hükümlü borcun tatmin edilmesi için icra çıkarılmasına izin talep etmiştir. Sözü edilen kişiler bu istidaya itiraz etmiş olup i-stida Mağusa Kaza Mahkemesi tarafından dinlendikten sonra Mağusa Kaza Mahkemesi, 17.12.2002 tarihinde verdiği bir karar ile, özet olarak, Davacının istidasında muvaffak olabilmesi için inter alia istidasını üzerine istinat ettirildiği Usulü Mahkeme Nizamla-rı Emir 7 Nizam 8'in hükümlerine Davacı Hükümlü Alacaklının uymak zorunda olduğunu, bunlara göre de bir ticari ünvanın ortaklarının ticari ünvanın (firmanın) borcundan mes'ûl tutulabilmeleri için, davanın ikamesinde celpnamenin, mes'ûl tutulmak istenen his-sedara da tebliğ edilmesi gerektiğini, bu meselede bunun böyle yapılmadığını, dolayısıyla talep edilen emri vermenin uygun olmadığı görüşünü benimseyip istidayı reddetmiştir. Kendini bu karardan mağdur hisseden Davacı 2 Hükümlü Alacaklı, sözü edilen karar-ı önümüzdeki istinaf ile istinaf etmiş durumdadır. İstinaf dosyalandıktan sonra ve istinafın dinlenmesinden önce Ali Uçaner vefat etmiş olduğundan, onun aleyhine olan talebinde Davacı 2 Hükümlü Alacaklı ısrar etmemiş, sadece Ekrem Uçaner'in aleyhine icra -çıkarabilmesi için talebini sınırlamıştır. İstinaf, İstinaf Mahkemesinin 22.10.2004 tarihli oturumunda ele alınıp dinlenmiş ve karar için bilâmüddet tehir edilmiş durumdadır.

Bu istinafı karara bağlamak için konuyu 2 açıdan incelemekte fayda vardır.-
Esasa müteallik hukuk (Substantive Law) açısından
Usule ilişkin hukuk (Prosedural Law) açısından.

Substantive Law açısından konu incelendiğinde yasalarımıza göre ticaretle iştigal eden her firma, firmayı oluşturan ortak veya hissedarlarından ayrı bir hük-mi şahsiyete haiz değildir. Fasıl 113 Şirketler Yasası altında hisselerle mahdut mes'liyetli bir şirket kayıt olduğunda bu şirketin hissedarlarından ayrı bir hükmi şahsiyete haiz olduğu tartışılmazdır. (Bak: Charlsworth, Company Law, 6th ed.
page 1) Anc-ak Fasıl 113 Şirketler Yasasının öngördüğü kriterlere haiz olmayan bir firma, firmayı oluşturan hissedarlarından ayrı bir hükmi şahsiyete haiz olmadığından ilgili firmanın ortak veya hissedarları da firmanın borçlarından sorumludurlar. Meselâ Fasıl 116 Or-taklık Yasasının 12'inci maddesi, bir ortaklığı oluşturan ortakların da şahsen ortaklığın borçlarından mes'ûl olduğu hükmüne amirdir. Buna rağmen bir hükümlü alacaklı, hükümlü borçlu firmanın ortaklarını, firmanın hükümlü borcundan mes'ûl tutabilmesi için- ve firmanın borcundan ötürü bir hissedarın aleyhine icraya gidebilmesi için mevzuatımızın öngördüğü usule uygun olarak formaliteleri hükümlü alacaklının yerine getirmesi gerekmektedir.

Davacı Hükümlü Alacaklı İstinaf Eden Müstedi, bu istinafta tic-ari ünvan olarak dava ettiği ve Uçaner Oto Galeri aleyhine aldığı hükmün tatmin olması için firmanın ortaklarından olduğunu iddia ettiği Ekrem Uçaner aleyhine icraya gitmek için Mahkemeden izin talep etmektedir. Böyle bir emrin verilebilmesi için, sair şa-rtlar yanında, firma aleyhine dava (celpname) dosyalandığında, o celpnamenin sadece firmaya tebliğ edilmesi yeterli olmayıp firmanın borcundan mes'ûl tutulmak istenen hissedara da celpnamenin tebliğ edilmesi şarttır. Bu husus Usulü Mahkeme Nizamları Emir -7, Nizam 8'de sarihtir.

KKTC'de halen yürürlükte olan Usulü Mahkeme Nizamları, yapıldığı devirde İngiltere'de yürürlükte olan Usulü Mahkeme Nizamlarından esinlenerek yapılmıştır. Bizde halen yürürlükte olan Emir 7, Nizam 8'in yapıldığı tarihteki İng-iltere'deki muadili Emir 48 Nizam 8 idi. (Bak: Annual Practice, Vol.I (1958) sayfa 1164-1165) Burada yazılanlar incelendiğinde firmanın aleyhine alınan bir hükmün tatmin olması amacıyle firmayı oluşturan hissedarlar aleyhine icraya gidilebilmesi için Mahk-emeden izin gerektiği sarahaten belirtilmektedir ve usul açısından da bir ortak aleyhine şahsen firmanın borcundan ötürü icraya gidilecek ise, dava açıldığında ilgili ortağa da şahsen celpnamenin tebliğ edilmesi ve kendine bir müdafaa hakkı tanınması gerek-tiği görülmektedir. Sayfa 1165'de aynen şu cümle yer almaktadır:

"..... In such a case the plaintiff is bound by
rule 3 (supra) to serve the writ on every person to
be made liable, and if he omits to do so, he can not
remedy the de-fect by applying for an order under the
latter portion of this rule...."


1965 senesinde İngiliz Usulü Mahkeme Nizamları tadilata uğramış ve yukarıda iktibas edilen Emir 48 yerini Emir 81'e bırakmıştır. Yeni maddenin ilgili hükümleri de incelen-diğinde bir firmanın ortağının, firmanın hükümlü borcundan ötürü şahsen sorumlu tutulabilmesi için firma aleyhine dava dosyalandığında celpnamenin ilgili ortağa tebliğ edilmesi gerektiği nizamı herhangi bir tadilata uğramadığı görülmektedir. (Bak: 1965 An-nual Practice, sayfa 1971-1972)

Önümüzdeki istinafta Davacı Hükümlü Alacaklı tarafından dava Mağusa Kaza Mahkemesinde Davalı Hükümlü Borçlular aleyhine ikame edildiğinde celpnamenin Davalı 2 Hükümlü Borçlu firma için sadece Davalı hükümlü borçlu 2 fi-rmaya tebliğ adresine tebliğ edildiği ve şimdi firmanın borcundan mes'ûl tutulmak istenen, ilgili zamanda firmanın ortaklarından olduğu ileri sürülen Ekrem Uçaner'e tebliğ edilmediği görülmektedir. Bu husus ayrıca her iki tarafca da kabul edilmektedir. B-u durumda Davacı Hükümlü Alacaklı, usul yönünden Ekrem Uçaner aleyhine icraya gidebilmek için uhdesine düşeni tam manası ile yapmadığı ortadadır. Bu gerçek muvacehesinde alt Mahkeme Davacı Hükümlü Alacaklı Müstedinin istinafa konu Ekrem Uçaner aleyhine ic-raya gidebilmeyi talep eden istidasını reddetmekle herhangi bir hataya düştüğü söylenemez.
Netice olarak İstinaf Eden Davacı Hükümlü Alacaklı Müstedi istinafında muvaffak olmamıştır. İstinaf reddedilir. İstinaf masraflarını da İstinaf Eden Müstedin-in, Aleyhine İstinaf Edilene ödemesi emrolunur. Bunun miktarını ise Başmukayyit tespit edecektir.





Metin A. Hakkı Mustafa H. Özkök Şafak Öneri
Yargıç Yargıç Yargıç


25 Kasım 2004








-6






Full & Egal Universal Law Academy