Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 28/2010 Dava No 20/2011 Karar Tarihi 11.03.2011
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 28/2010 Dava No 20/2011 Karar Tarihi 11.03.2011
Numara: 28/2010
Dava No: 20/2011
Taraflar: Tilmobank Ltd. ile M. Sami Cüceloğlu arasında
Konu: Davalı bankanın vadeli mevduat hesabı açan Davacının alacağını ödememesi - Mevduat hesabının banka tarafından ödenmemesi nedeniyle açılan alacak davası.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 11.03.2011

-D. 20/2011 Yargıtay/Hukuk No: 28/2010
(Lefkoşa Dava no: 3366/2002)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti : Narin F.Şefik,Hüseyin Besimoğlu,Ahmet Kalkan.


İstinaf eden : Tilmobank Ltd. Girne Cad., Lefkoşa.
(Davalı)

ile

-Aleyhine istinaf edilen : M.Sami Cüceloğlu, Noterler Sitesi,
A-13-5, Ortaköy, İstanbul- Türkiye.
(Davacı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden tarafından Avukat Ali F. Yeşilada
-Aleyhine istinaf edilen tarafından Avukat Hasan Esendağlı.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Duriye Elkıran'ın 3366/2002 sayılı davada 27/1/2010 tarihinde verdiği karara karşı, Davalı tarafından yapılan istinaftır.


-------------


H -Ü K Ü M

Narin F. Şefik: Bu istinafta Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Ahmet Kalkan okuyacaktır.

Ahmet Kalkan : İstinaf Eden/Davalı Lefkoşa Kaza Mahkemesinin aleyhine vermiş olduğu 18,819.05 TL meblağ ve bu miktar üzerinden 14.5.2001 tarihinden tamamen te-diye tarihine değin yasal faiz ödenmesine ilişkin hükmü aleyhine bu istinafı dosyalamıştır.


İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen İstinaf Eden/Davalı Banka aleyhine istinafa konu davayı- dosyalayarak, Davalı bankanın müşterilerinden olduğunu, 12.3.2001 tarihinde ve/veya o tarihlerde Davalının Taşkınköy şubesinde herbirinin karşılığı 1.000 TL'den (o zamanki 1.000.000.000 TL) 17 adet vadeli hesap açtırdığını, mezkûr hesapların 14.5.2001 tar-ihi itibarıyle aylık vadeli %65 faizden toplam 18.819.05 TL tuttuğunu bu meblağın kendisine ödenmediğini veya ödenmesinin reddedildiğini ileri sürerek meblağın faizleri ile beraber ödenmesini talep etmiştir.

İstinaf Eden/Davalı, Aleyhine İstinaf Edilen/D-avacının iddialarını reddederek, bünyelerinde böyle bir hesap açılmadığını, 12.3.2001 tarihinde veya başka bir tarihte Lefkoşa Şubesine veya başka şubeye ödeme yapılmadığını, işlem yapılmadığını dolayısıyle ne talep edilen miktarı, ne de herhangi bir faiz -miktarını ödemekle yükümlü olmadıklarını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.

Davayı dinleyen Lefkoşa Kaza Mahkemesine 11-310-0000000091-102 numaralarını kapsayan 9 adet vadeli hesap cüzdanı Emare 1, 17 adet hesap numarasını içeren muhasebe fişi -Emare 2 ve Davacının KKTC'ye giriş-çıkışlarını gösteren muhaceret belgesi Emare 3 olarak sunulmuştur.

İlk Mahkeme, Aleyhine İstinaf Edilen/Davacının şahadetine itibar ederek Davacının 12.3.2001 tarihinde İstinaf Eden/Davalı Banka nezdinde 310-0000000086--102 numaraları içeren 17 adet 1.000 TL'lik aylık vadeli mevduat hesabı açtığına, bu miktarların 14.5.2001 tarihi itibarı ile 18.819.05 TL'ye baliğ olduğuna, 14.5.2001 tarihinden itibaren faiz oranlarının ne olduğu ile ilgili şahadet bulunmadığına, bu nede-nle belirlenen miktara yasal faiz uygulanması gerektiğine bulgu yaparak 18.819.05 TL'nı 14.5.2001 tarihinden itibaren yasal faizleri için Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı leyhine hüküm vermiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ:

İstinaf Eden/Davalı istinaf ihbarnames-inde 5 istinaf sebebi sunmuştur. Bu istinaf sebeplerini 3 başlık altında toplamak mümkündür.

Muhterem Bidayet Mahkemesi Davalı Tanığının sarsılmayan şahadeti dururken, nakit para yatırdığını iddia eden Davacıya itibar etmekle hata etti.
Muhterem Bidayet- Mahkemesi huzurunda Davacının bankaya nakit para yatırmadığı ve banka ortaklarından Cengiz Uyarer'in hesabının borçlandırılması suretiyle mevduat hesabı açıldığı hususunda şahadet varken, bu iddianın geçerli olmadığına ilişkin bulgu yapmakla hata etmiştir-.
Muhterem Bidayet Mahkemesi, 17 adet hesap cüzdanı olduğu iddia edilmekle beraber, 9 adet hesap cüzdanı sunulan ve eksik hesap cüzdanları ile ilgili geçerli bir izahat verilmeyen bu meselede tüm hesap cüzdanlarındaki miktar ile ilgili hüküm vermekle hata- etmiştir.

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

İstinaf Eden/Davalı Avukatı, İstinaf duruşmasında Davacının 11.3.2001 tarihinde KKTC'ye geldiğini, nakit olarak paranın yatabilmesi için yanında 17.000 TL bulundurması gerektiğini, bu miktarın 38/1997 sayılı- Para ve Kambiyo Yasası'nın 7. maddesi altında yayımlanan tebliğe göre KKTC'ye giriş ve çıkışlarda deklare edilmesi gereken para miktarının üzerinde olduğunu, deklare edilmemiş paranın suç ihtiva ettiğini, bu nedenle gayriyasal bir durum meydana geldiğini,- Davacı adına 17 hesabın açıldığının doğru olduğunu ancak bu hesapların bankanın ortaklarından Cengiz Uyarer'in hesabından borçlandırıldığını, hiçbir zaman nakit para yatmadığını, Davacının Mahkemeye 9 defter sunabildiğini, Davacının hüküm verilen miktarı -ispatlayamadığını, bu paranın ise hiçbir zaman Davacıdan tahsil edilmediğini, mevduatların Cengiz Uyarer'in hesabının borçlandırılarak açılmış olması nedeni ile Davacının şahadeti ile davanın uyuşmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini ileri sürmüşt-ür.

Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı Avukatı ise 14/2000 sayılı Yasa ile bu Yasa'yı yürürlükten kaldırıp yerine geçen 39/2001 sayılı Bankalar Yasası'nın 14(2) maddesindeki düzenleme ve Bir.Yargıtay/Hukuk 20-21/05 (D.25/2009) sayılı içtihat kararı ışığında -Banka tarafından verilen mevduat cüzdanının paranın yatırıldığına ilişkin bir karine teşkil ettiğini ve paranın yatmadığına ilişkin ispat külfetinin bu noktadan sonra Davalı Bankaya geçtiğini, Davacının ispat külfetini yerine getirdiğini, müdafaa takrirind-e hesapların açılmadığının iddia edildiğini, bir borçlanmadan söz edilmediğini, bu nedenle İlk Mahkemenin kararının doğru olduğunu ve istinafın reddini talep etmiştir.

İNCELEME:

Daha önce 3 başlık altında belirttiğimiz istinaf sebeplerinin birbiri ile -benzer ve alakalı olmaları sebebiyle tümünü birlikte ele alıp incelemeyi uygun bulduk.

Öncelikle İstinaf Eden/Davalı Avukatının Para ve Kambiyo Yasası ile ilgili iddialarının incelenmesi gerekmektedir.

İstinaf Eden/Davalı Avukatı 38/1997 sayılı Para v-e Kambiyo Yasası'nın 7. maddesi altında yayımlanan tebliğe göre bu dava ile ilgili tarihlerde KKTC'ye giriş ve çıkışlarda deklare edilmeksizin bulundurulması gereken para miktarının 10.000 ABD doları olduğunu, davada bahsi edilen mevduata konu 17.000 TL'ni-n bu miktarı aştığını, dolayısıyle KKTC'ye o tarihlerde gelip Davalı Bankada mevduat hesabı açtıran Davalının nakit getirerek bu hesabı açmış olması halinde suç işlemiş olacağını, bu durumun dikkate alınmasını talep etmiştir.

İstinaf Eden Avukatı bu iddi-asını İlk Mahkeme huzurunda hitap safhasında yapmış olmasına rağmen İlk Mahkeme bu iddiayı kararında değerlendirmemiştir.

Davalar bidayette görüşülürken davayı dinleyen Mahkemenin taraf avukatlarının iddialarını inceleyip karara bağlaması gerektiğini sır-ası gelmişken bir kez daha hatırlatırız.

Her ne kadar İstinaf Eden Avukatı bu iddiasını istinaf sebepleri arasında göstermemiş olmakla birlikte, iddia, yasal bir argümanı içerdiğinden dikkate alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir.

38/1997 sayılı Para -ve Kambiyo Yasası'nın 7. maddesine göre banknot ve madeni paraların ülke haricine nakli ve ülkeye girişi Merkez Bankasının tespit edip Resmi Gazete'de yayımlayacağı bir tebliğle belirleyeceği limitler dahilinde serbesttir.

Aynı Yasa'nın 15. maddesi suç v-e cezaları düzenlemekte; sair hususlar yanında 7. maddeye uymayanların suç işleyeceklerini öngörmektedir.

Aleyhine İstinaf Edilen/Davacının mevduat hesabının açıldığı 12.3.2001 tarihinde Merkez Bankasının tebliğle belirlediği azami limit 10.000 ABD dolar-ı olup bu miktar RG 89, 4.8.1997 tarih, A.E 541 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

Ülkeye giriş ve çıkışlarda kişilerin deklare etmeleri gereken para miktarı ile ilgili yasal mevzuatı bu şekilde izah ettikten sonra şimdi duruşma zabıtlarından konunun- ne şekilde ele alındığına bakmamız gerekmektedir.

Davacı istintakı esnasında kendisine sorulan sorulara şu şekilde cevap vermiştir.

"S. Bu parayı nakit olarak getirdiydiniz?
C. Evet nakit olarak getirdim.
S. Peki, Kıbrıs'a gelirken gümrükten geçerk-en bir beyanda
bulundunuz mu böyle bir para getirdim diye?
C. Hayır.
(Bkz. Mavi 16-17)"

Bu sorular ile amaçlananın Davacının Para ve Kambiyo Yasası'na aykırı davranışlarda bulunduğunu ortaya koymak olduğu gayet açıktır.

Davacıya yönelti-len bu sorular herhangi bir itiraza uğramadığı gibi, Mahkeme, Davacıya herhangi bir ikazda bulunmamıştır.

Davacının Para ve Kambiyo Yasası'na aykırı suç işleyip işlemediği ancak ceza yargılaması sonucunda karar verilebilecek bir konu olup bu olgunun huzu-rumuzdaki dava sebebi ile alakası yoktur.

Kaldı ki; sadece yukarıda alıntısını yaptığımız şahadet ile Davacının Para ve Kambiyo Yasası'na aykırı davrandığı ve menşei belli olmayan para ile mevduat hesabı açtığına ilişkin bulgu yapılması mümkün değildir.
-
Bu neticeden hareketle İlk Mahkeme, İstinaf Eden Avukatının Para ve Kambiyo Yasası ile ilgili iddialarını incelememekle beraber Para ve Kambiyo Yasası ile ilgili iddiaların bu davaya etkisi bulunmadığından İlk Mahkeme herhangi bir hata yapmış değildir.

-Huzurumuzdaki meselede Davacı gerçek kişi, Davalı ise Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna aktarılan bir Banka olup, ilgili tarihlerde mevduat toplamaya yetkili idi.

Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı İlk Mahkeme huzurunda şahadet vermiştir.

İstinaf Eden/Daval-ı adına mevduatın açıldığı tarihte görev yapan veya mevduatlarla ilgili işlem yapan herhangi bir çalışan Mahkeme huzuruna gelip şahadet vermedi.

İstinaf Eden/Davalı adına şahadet veren kişi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu memuru olup ellerindeki banka kay-ıtlarına göre şahadet vermiştir.

Bu durumda İlk Mahkemenin görevi dava layihalarındaki iddia ve müdafaalar ışığında, huzurundaki şahadet ve emareleri değerlendirip sonuca ulaşmaktır.

Aleyhine İstinaf Edilen/Davacının Talep Takririnin 3. paragrafı aynen- şöyledir.

"3.Davacı, 12.3.2001 tarihinde ve/veya o tarihlerde
Davalı bankanın Taşkınköy şubesine başvurmuş ve tasarrufundaki Türk Lirası cinsinden paralarla tasarruf hesabı ve/veya vadeli Türk Lirası hesabı açma isteğini Davalıya bildirmiştir. Bu başv-uru, Davalılar tarafından olumlu karşılanmış ve/veya kabul edilmiş ve 12.3.2001 tarihinde Davacı, herbirinin karşılığı 1.000.000.000. TL (Bir Milyar Türk Lirası)olan toplam 17 vadeli mevduat hesabını Davalı bünyesinde açmıştır. Sözkonusu 17 hesabın numaral-arı; 310-0000000086, 310-0000000087, 310 - 0000000088, 310 - 0000000089, 310 - 0000000090,
310 - 0000000091, 310 - 0000000092, 310 - 0000000093,
310 - 0000000094, 310 - 0000000095, 310 - 0000000096,
310 - 0000000097, 310 - 0000000098, 310 - 0000000099,
-310 - 0000000100, 310 - 0000000101, 310-0000000102'dir. Bu hesapların herbirinin karşılığı olan 1.000.000.000. TL (Bir Milyar Türk Lirası) (toplam 17.000.000.000.TL) bir tamam Davalı bankaya yatırılmış ve/veya ödenmiştir."

Görüleceği gibi iddianın esası -her biri 1.000 TL'den ibaret 17 mevduat hesabının açıldığına ilişkindir.

İstinaf Eden/Davalı tarafından dosyalanan Müdafaa Takririnde, Davacının Davalı bankanın müşterisi olduğu ve mevduat hesabı açtığı reddedilmiş, Davacının ilgili tarihte hesap açtırd-ığına veya para ödediğine ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı ileri sürülmüştür. (Mavi 9)

Bunun dışında Davacının nakit ödemediği, bankanın ortaklarından birisine ait hesabın borçlandırılarak mezkûr hesapların açıldığı ve gerçekte böyle bir paranın o-lmadığı ileri sürülmüş değildir.

Yargıtay/Hukuk 24/2009 (D.9/2011) sayılı kararda belirttiğimiz gibi her Davalının, Davacı tarafından aleyhine ileri sürülen iddiaları bilme hakkı olduğu gibi, her Davacının da davasına karşılık Davalının Müdafaasını daya-ndırdığı hususları bilme hakkı vardır.

Layihalarda temel kural, her layihanın sadece esaslı olguları içermesi gerektiğidir. Çok özetle ifade edecek olursak bir davayı veya müdafaayı ortaya koyduğuna inanılan olgular esaslı olgulardır ve layihalarda yer -alması gerekmektedir.

Bu esastan hareketle, Davalı Davacının gerçekte para yatırmadığı, olmayan bir paranın banka ortaklarından birinin hesabı borçlandırılmak suretiyle mevduat hesabı varmış gibi gösterildiği ve ivazsız bir işlemle banka zarara sokulduğ-u iddiasında iseydi, bu esaslı bir müdafaa sebebidir ve bu iddiaların müdafaa takririnde yer alması gerekirdi. Bu hususta müdafaa takriri eksik ve kusurludur.

Takrirlerde olmayan esaslı bir müdafaanın Davacı tarafından çürütülmesini beklemek adil yargıla-ma usulü ile bağdaşmadığından, ortada Davacının Davalının zayıf müdafaasından yararlanma hali bulunmamaktadır. Neticede Davacı davasını layihalarda ileri sürüldüğü biçimde ispat etmekle yükümlüdür.

İlk Mahkeme, İstinaf Eden/Davalının Müdafaa Takririnde -yer almayan bu hususla ilgili iddialarını dikkate almamakla herhangi bir hata etmiş değildir.

Şimdi İlk Mahkemenin Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı leyhine hüküm vermekle hata edip etmediğini incelememiz gerekmektedir.

İstinaf Eden/Davalı Avukatının -yakınmalarından birisi de Davacının iddialarını ispatlayamadığı, tüm banka defterlerini ibraz edemediği halde Davacı leyhine hüküm verilmesidir.

Mevduat defterlerinin paranın bankaya yatırıldığı konusunda karine teşkil ettiği kabul edilmekle beraber, sa-dece mevduat defterlerinin mevcudiyetine dayanarak dava konusu meblağın Davacı tarafından bankaya yatırıldığının açık göstergesi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı ve mevduat hesabı ile oluşacak karinenin çürütülebilir, karine olduğu Bir. Yargıtay/Hu-kuk 20-21/2005 (D.25/2009) sayılı kararda açıkca ifade edilmiştir.

İlk Mahkeme kararında İstinaf Eden/Davalı Tanığının şahadetini Aleyhine İstinaf Edilen/Davacının iddialarını destekler nitelikte bulmuştur.

Davalı Tanığı Ferdiye Kunt, Tasarruf Mevduat-ı Sigorta Fonu'nun memuru olup şahadeti ile Davacının iddialarını büyük oranda desteklemiştir.

Zabıtlardan açıkca görülebileceği gibi İstinaf Eden/Davalı Tanığı, 12.3.2001 tarihi itibarı ile Aleyhine İstinaf Edilen/Davacının adında 17 mevduat hesabı old-uğunu, mezkûr hesapların Davacının iddia ettiği hesaplarla uyuştuğunu ve hesapta 17.513 TL olduğunu belirtmiştir.

İstinaf Eden/Davalı Tanığı şahadetinde 17 hesaptan 5 tanesinin başka yere aktarıldığını, 310-0000000086 nolu hesabın ise 23.3.2001'de faizle-ri ile birlikte, 1.018 TL olarak çekildiğini, diğer hesaplara ait paranın halen kayıtlarda mevcut olduğunu söylemiştir.(Mavi 28)

İlk Mahkeme paranın ne şekilde çekildiğinin ortaya konmadığı cihetle İstinaf Eden/Davalı Tanığının 1.018 TL'nin çekilmesi il-e ilgili şahadetine itibar etmedi.

Mevduat hesaplarının tek başlarına bankadaki paranın kesin delili olmayacağına ilişkin prensib ışığında, tüm banka defterlerini sunamayan Davacının davasındaki iddialarının büyük oranda Davalı Tanığının şahadeti ile is-patlandığı ve Davacının iddialarının teyidi olarak kabul edildiğine göre defteri ibraz edilemeyen 310-0000000086 nolu hesaba ait çekilen 1.018 TL ile ilgili banka kayıtlarının doğruları ihtiva etmediği, dolayısıyle Davalı Tanığının doğru söylemediği sonucu-nun çıkarılamayacağı kanaatindeyiz.

Bu sonuçtan hareket ettiğimiz zaman, İlk Mahkeme mevduat defteri ibraz edilemeyen ve 23.3.2001 tarihinde çekilen 310-0000000086 nolu hesaba ait 1.018 TL'yi düştükten sonra mütebaki miktar için hüküm vermesi gerekirdi.- İlk Mahkeme tüm mevduat hesapları üzerinden hüküm vermekle hatalı davranmıştır.

Buna göre İlk Mahkeme Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı leyhine 17.801 TL için hüküm vermesi gerekirken 18.819 TL için hüküm vermekle hata etmiştir.

İlk Mahkeme faizlerle i-lgili bulgusunda herhangi bir hata yapmadı.

SONUÇ:

İstinaf Eden/Davalı istinafında kısmen başarılı olduğundan İlk Mahkemenin hükmü, Dava masrafları ile ilgili kısmı hariç aşağıdaki şekilde değiştirilir.



Netice itibarıyle Davacı leyhine Davalı aleyh-ine;
17.801 TL talep
17.801 TL üzerinden 14.5.2001 tarihinden tamamen tediye tarihine kadar yasal faiz için hüküm ve emir verilir.

İstinaf masrafları ile ilgili emir verilmez.



Narin F. Şefik Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan
Yargıç - Yargıç Yargıç

3 Kasım, 2011



12






Full & Egal Universal Law Academy