Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 27/2015 Dava No 22/2018 Karar Tarihi 27.06.2018
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 27/2015 Dava No 22/2018 Karar Tarihi 27.06.2018
Numara: 27/2015
Dava No: 22/2018
Taraflar: Malyalı Tuirstik Servisleri Ltd. ile Sanpa Turizm Ltd. arasında
Konu: Geçerli sözleşmeler - yasa dışı sözleşmeler
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 27.06.2018

-D. 22/2018 Yargıtay/Hukuk : 27/2015
(Girne Dava No: 2689/2011)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti : Ahmet Kalkan,Beril Çağdal,Peri Hakkı
İstinaf eden : Malyal-ı Turistik Servisleri Ltd. Hirondel
Kavşağı Ayışığı evleri H.Blok No.1, Girne.
(Davacı)
ile
Aleyhine istinaf edilen : Sanpa Turizm Ltd. Mareşal Fevzi Çakmak
Cadd-esi, Lapta.
(Davalı)
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına : Avukat Oktay Çinar hazır.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Burak Taş hazır.

Girne Kaza Mahkemesi Başkanı Bertan Özerdağ'ın, 2689/2011 sayılı davada, 2-2.12.2014 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.

-----------------

K A R A R

Ahmet Kalkan :İstinaf Eden/Davacı, Girne Kaza Mahkemesinin davasını reddeden kararına karşı bu istinafı dosyaladı.



İSTİNAF İL-E İLGİLİ OLGULAR:

Bundan böyle İstinaf Eden/Davacı ve Aleyhine İstinaf Edilen/Davalı sadece Davacı ve Davalı olarak anılacaktır.

Davacı, 15.12.2011 tarihinde Davalı aleyhine açtığı davada, 2010 yılı Ağustos ayından itibaren Davalının çalıştırdığı ote-le ve/veya casinoya gelecek olanların uçak biletlerini yazılı talep ile Davacıdan tedarik ettiğini, bu şekilde fatura edilmiş biletleri Davalının ödediğini, 2011 yılı ortalarına kadar bu şekilde çalıştıklarını, Mart 2011 yılına kadar tedarik edilen biletle-r nedeniyle Davalının 67,121.02TL, Eylül 2011 ortalarına kadar tedarik edilen biletlerden ise 24,391.81TL borcu kaldığını, tüm taleplerine rağmen Davalının borcunu ödemediğini iddia ederek, Davalı aleyhine toplam 91,512.82TL, dava tarihinden yasal faiz ve -dava masraflarını talep etti.

Davalı 21.3.2012 tarihinde Müdafaa Takriri, Davacı ise 18.4.2012 tarihinde müdafaaya cevap dosyaladı.

Daha sonra 11.12.2012 tarihinde Davacı Avukatı, dosyaladığı tadilat istidası ile, Talep Takririnde tadilat yapmayı tal-ep etti.

Alt Mahkemenin 17.12.2012 tarihli emri ile Talep Takriri tadil edildi ve yeniden dosyalandı.

Davacı, tadil edilmiş Talep Takririnde, kesilen biletlerin tafsilatını, biletlerin Lapethos Hotel/Goldmann Casino adına fatura edildiği, kredili sat-ış hesabı ile açılan hesapta Davalının borçlandırıldığı iddialarını ve tafsilatı ekleyerek, talebini 91,620.TL olarak değiştirmiştir.

Davalı 25.1.2013 tarihinde Avukatı vasıtasıyla dosyaladığı Müdafaa Takririnde, özetle: Davacı ile aralarında akti ilişk-i doğmadığını, Davalının böyle bir talimat vermediğini, Osman Arifoğlu isimli kişinin verdiği talimatların kendisini bağlamadığını, hesapların düzmece ve gerçekten uzak olduğunu ve diğer iddiaları kabul etmediğini belirterek, davanın reddini talep etti.

-Davacının 13.2.2013 tarihinde müdafaaya cevap layihası dosyalamasından sonra davanın duruşmasına geçildi.

Davayı dinleyen Alt Mahkemenin bulgularına göre maddi ve hukuki olgular şöyledir:

Davacı kayıt ve tescil edilmiş bir limited şirket olup turizm -işleri ile iştigal etmektedir.

Davalı ise Lapethos Hotel diye bilinen otelin kayıtlı sahibidir.

Davalı, mezkûr Otel ile ilgili olarak şans oyunları salonu ve/veya casino işletme iznine sahiptir.

Davalı, Goldmann Lapethos Casino isimli ticari unvan-ın 27.8.2010 tarihinden itibaren kayıtlı sahibidir.

Dava konusu faturaların tarihi 28.8.2010 tarihinde başlamaktadır.

Talep Takriri, faturalar ile ilgili yeterli açıklıkta ve bilgi verici nitelikte hazırlanmış olup, esaslı olgulardan yoksun değildir. -Aynı şekilde Müdafaa Takririnde, yapılan ödemeler ve karşılıksız çıkan çekler konusunda eksiklik bulunmamaktadır.

İşletme izni Davalıda olan konu Casinonun Osman Arifoğlu tarafından işletildiği Davalı tarafından ispatlanamadı.

Davalı tarafından sunul-an ve Davacıya dava konusu hesap ile ilgili verilen çek, Osman Arifoğlu tarafından verilmiş olup, arkasında herhangi bir ciro bulunmamaktadır.

İlgili hesaba mahsuben verilen ve karşılıksız çıktığı için ödenemeyen çekler, Osman Arifoğlu tarafından direkt- olarak Davacıya yazılmış olan ve arkalarında Davalının cirosunun bulunmadığı çeklerdir.

Otele yapılan bilet satışları ile ilgili taraflar arasında uzlaşma sağlanmış ve duruşmadan önce kısmi hüküm yazılmıştır. Mevcut şahadet ve emareleri değerlendiren A-lt Mahkeme, casino biletleri ile ilgili alışverişin Osman Arifoğlu ile yapıldığına, Davacı ile Davalı arasındaki ticari ilişkinin kumarhane ile ilgili olmadığına, uçak biletlerinin Davalıya ait otelde yapılan konaklamalardan mahsup edilen koşullu bir iş il-işkisini kapsadığına, ekstrede kumarhane ile ilgili konaklama bedellerinin mahsup edilmediğine, bu konuda talep olmadığına, taraflar arasında bu ihtilafla ilgili bir hukuki ilişki ve/veya "privity of contract" bulunmadığına bulgu yaparak Davacının davasını- masrafsız reddetmiştir.


İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davacı Avukatının dosyaladığı istinaf ihbarnamesinde 10 istinaf sebebi bulunmaktadır.

Bu istinaf sebeplerini incelediğimizde, tümünü iki başlık altında incelemenin mümkün olduğu sonucuna ulaştık. Buna göre-:

Muhterem Bidayet Mahkemesi, Davacının, kumarhanenin Osman Arifoğlu tarafından işletilmesinin gayriyasal olduğu ve Sözleşmeler Yasası kuralları ile içtihat kararları tahtında gayriyasal sözleşmelerle ilgili hak doğurucu bulgu yapılamayacağı iddiasını re-ddetmekle hata etti.
Muhterem Bidayet Mahkemesi, huzurundaki şahadet ve emareleri değerlendirdikten sonra, borç ilişkisinin Osman Arifoğlu ile kurulduğuna, muhatabın Osman Arifoğlu olduğuna, Davacı ile Davalı arasında akdi ilişki "privity of contract" ol-uşmadığına bulgu yapmak ve davayı reddetmekle hata etti.


TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

Taraf Avukatlarının istinaftaki hitaplarında söylediklerini ana başlıklar altında özetlemek mümkündür.

Davacı Avukatına göre, duruşması yapılan davanın konus-u, Davalının sahibi olduğu ticari unvan altında işletmekte olduğu Casinoya satılan ve/veya satışı yapılan biletlerle ilgilidir. Casinodan gerek telefoniyen gerek eposta vasıtasıyla yapılan talepler üzerine biletler düzenlenmekteydi. Bu biletler, Davacı nez-dindeki bir cari hesap tahtında, fatura ve fiş numaraları ile kaydedilmekte ve çeşitli dönemlerde fatura edilerek Davalıya teslim edilmekteydi. Davalının borcunu ödememesi nedeniyle bu dava ikame edilmiştir. Bu meselede borç ihtilâflı olmadığı için, Alt Ma-hkemenin Davacı bakımından en iyi şahadeti sunma mükellefiyeti araması ispat külfeti bakımından hatalıdır. Casino izni Davalıya ait olup, başkasına devri yasal olarak mümkün değildir. Casino Davalıya ait olduğuna göre, Casinoya faturalandırılan borç da Dav-alıya ait olacaktır. İşletme izni Davalıda olan bir Casinonun Osman Arifoğlu tarafından işletildiği bulgusu yapılamazdı. Nitekim Alt Mahkeme Davalının, "Casinoyu Osman Arifoğlu işletirdi" iddiasının ispatlanamadığına bulgu yaptı. Bu bulgusunun akabinde Mah-kemenin Osman Arifoğlu'nun siparişleri veren 3. kişi olduğuna bulgu yapması hatalıdır. İstinafın kabulü gerekir.

Davalı Avukatına göre, Alt Mahkemenin bulguları ve vardığı sonuçta hata yoktur. Casinonun borcu hiçbir zaman kabul edilmediğinden, ihtilafsı-zlık iddiası doğru değildir. Borcu ispat külfeti Davacı üzerindedir. Davalı hiçbir zaman bilet talimatı vermedi. Başkalarının verdiği siparişlerden veya alışverişten Davalının bilgisi olması mümkün değildir. Bu mesele bir ticari ilişkiye dayandığından Casi-nonun işletmesinin gayriyasal devrinin yapılmış olmasının dava konusuna etki etmesi mümkün değildir. Davalı Avukatı Casinoyu işleten şahsın dışardaki üçüncü şahıslarla yaptığı alışverişlerin bedelinin casino imtiyazı ile alakalı olmadığını, mevcut şahadet -ve faturalarla borcun ispatlanamadığını, Davacının faturaları imzalatan şahısları celbetmediğini, borcun varlığının ispatlanamadığını, Davacının direktörünün önce "tanımam" dediği Osman Arifoğlu'nu sonra tanıdığını söylediğini, ödemelerin Osman Arifoğlu'nu-n çekleri ile yapıldığını, taraflar arasında akti ilişki yokluğunda Davalı aleyhine hüküm verilemeyeceğini ve istinafın reddi gerektiğini belirtmiştir.




İNCELEME :

Duruşma zabıtları, emareler, tarafların iddia ve argümanları incelenip değerlendirild-i.

Daha önce belirttiğimiz 1. istinaf başlığı şöyledir:

Muhterem Bidayet Mahkemesi, Davacının, kumarhanenin Osman Arifoğlu tarafından işletilmesinin gayriyasal olduğu ve Sözleşmeler Yasası kuralları ile içtihat kararları tahtında gayriyasal sözleşmele-rle ilgili hak doğurucu bulgu yapılamayacağı iddiasını reddetmekle hata etti.


İçeriğinden görülebileceği gibi, bu istinaf sebebinin esas konusu gayriyasal sözleşmelerin doğuracağı sonuçlardır.

Alt Mahkeme, bu kumarhanenin Osman Arifoğlu tarafından i-şletildiğinin ispatlanamadığına bulgu yaptıktan sonra, bu hususta şöyle demiştir:

"Davacının mezkûr kumarhanenin Osman Arifoğlu tarafından
işletilmesinin gayriyasal olduğu ve Mahkemenin Sözleşmeler Yasası kuralları ve sair içtihat tahtında gayriyasa-l sözleşmelerle ilgili hak doğurucu bulgu yapamayacağı hususundaki iddia ile ilgili ise aşağıdaki şekilde bulguya varılmıştır. Bu davada tarafların ihtilafı kumarhanenin işletilmesi ile ilgili değildir. Kumarhanenin işletilmesi ile ilgili olmuş olsa idi ma-hkeme o zaman bu gayriyasal sözleşmeye dayanarak bir taraf lehine örneğin kira ödenmesine emretmesi mümkün olmayacaktı. Fakat bu davada dava konusu uçak bileti satışıdır ve Osman Arifoğlu'nun bir an için gayriyasal olarak kumarhaneyi işlettiğini kabul etse-k dahi, bu durum Davacının Osman Arifoğlu'na veya Davalıya bilet satışını veya aralarındaki hukuki ilişkiyi gayriyasal bir hukuki ilişki statüsüne sokmayacaktır. Bu nedenle bu iddianın mesnedi olmadığı hususunda bulgu yaparım."


Yargıtay;Yargıtay/Hukuk -11/1994 D.14/1998 sayılı Hasan Şerbetçioğlu ile Christopher Boak ve diğeri ile Yargıtay/Hukuk 43/1996 D.5/1998 sayılı Münür Sevanç ile Ali Zihni davalarında, gayriyasal mukavele ve sonuçlarını çok detaylı şekilde incelemiş ve karara bağlamıştır. Mezkur kar-arda belirtilen ilkeleri tüm detayları ile kararımıza aktarıp tekrar edecek değiliz. Sonuçları itibarıyla konuyu özetlediğimizde durum şöyledir:

Sözleşmelerin yasaya aykırılığı Fasıl 149 Sözleşmeler Yasası'nın 23. maddesinde düzenlenmiştir. Yasanın 23. m-addesine göre, bir sözleşmenin yok sayılabilmesi için:

Sözleşmenin yasa tarafından yasaklanmış olması,
Sözleşmenin Mahkeme tarafından ahlaka aykırı veya kamuya zararlı bulunması gerekir.

Hiçbir mahkeme yasa dışı bir anlaşmanın uygulanmasını sağlamaz.- Bir sözleşmenin a) yapılışı yasa dışı olabilir, b) icrası veya ifası yasa dışı olabilir, c) ivazı yasa dışı olabilir, d) amaç veya hedefi yasa dışı olabilir.

Yapılan herhangi bir sözleşmenin yasal olduğu hususunda genel karine mevcuttur. Bunun aksini i-spat etmek iddia eden tarafa düşer.

Mahkemeler, bir anlaşmanın açıkça (on the face of it) yasa dışı olduğu durumlar hariç, bir anlaşmanın yasa dışı olup olmadığını incelerken, yasa dışı durumu yaratabilecek durum ile ilgili tüm olgulara bakması gerekir.-

Bu unsurlar bakımından hangi ölçütlerin esas alınacağı benzer sistemin uygulandığı İngiltere Mahkeme kararlarından alınan örnekler ile gösterilmiş, özellikle kamu yararına aykırılık nedeniyle bir sözleşmenin yok sayılması için, onun kamuya zarar veren -bir sözleşme olması gerektiği ifade edilmiştir.

Yargıtay/Hukuk 43/1996 D.5/1998 sayılı kararda ulaşılan sonuca göre, Fasıl 149 Sözleşmeler Yasası'nın 65. maddesi tahtında bir sözleşmenin geçersiz olması halinde, bu sözleşmeden yarar sağlayan kişi elde e-ttiklerini geri vermek veya kimden yarar sağlamışsa onu tazmin etmekle yükümlü olacaktır.

Bu konuda ayrıca Yargıtay/Hukuk 65/1998 D.4/2001 sayılı Ramadan Abraşoğlu ve diğeri ile Taner Hastan ve Yargıtay/Hukuk 13/1996 D.6/1998 sayılı istinaf Ayhan Kayma-k ile Bora Atun davasına, ayrıca Cheshire & Fifoot, Law of Contract 4. baskı sayfa 386'a atıfta bulunuruz.

Huzurumuzdaki meseleye baktığımızda, 31/2009 sayılı Şans Oyunları Yasası'nın 7,26 ve 38. maddelerine göre, işletme ve lisans hakkının devredilemey-eceği ve hak sahibi kişinin haricindeki bir kişinin kumarhane veya casinoyu işletmesinin yasaya aykırı ve suç olduğu sabittir.

Kabul edilen olgulara göre, Davalının sahip olduğu Lapethos Hotel, casino işletme iznini haiz olup, Davalı Goldmann Lapethos C-asino isimli ticari unvanın 27.8.2010 tarihinden beri kayıtlı sahibidir.

Konu Casinonun Osman Arifoğlu tarafından işletilmesine olanak sağlayan herhangi bir izin bulunmadığına göre, Davalının sahip olduğu casino imtiyazını, sözleşme ile veya sair izin v-eya davranışla Osman Arifoğlu'na devretmesi yasal olarak mümkün değildir. Bu sonuçtan hareket ettiğimizde, Osman Arifoğlu'nun Casinoyu işleten kişi olduğuna bulgu yapılmış olsaydı, böyle bir işletme devri geçersiz ve batıl olacağından, işletme gayriyasal s-ayılacaktı.

Alt Mahkeme, meseleyi sadece işletme bakımından değerlendirmiş ve işletme devri gayriyasal olsa bile bu durumun bilet satışı ile ilgili hukuki ilişkiyi etkilemeyeceği sonucuna varmıştır.

Casinonun devri yasa ile yasaklandığına ve suç oldu-ğuna göre, Osman Arifoğlu'nun yasal izni olmadan casino işletmesi de gayriyasal olacaktır. Bu durum sadece işletme ile ilgili hukuki durumu etkilememektedir. Yasaklanan bir fiili gerçekleştirmek amacıyla yapılan tüm fiil ve hukuki işlemlerin icrası, ifası,- ivazı, sonuçları itibarıyla kamu düzenini ilgilendirmektedir. Meseleye bu açıdan bakıldığında, Osman Arifoğu'nun gayriyasal bir fiili gerçekleştirmek ve izinsiz çalıştırdığı casinoya kumarhane müşterisi getirmek amacıyla yapacağı sözleşmeler kamuya zarar -verici nitelikte olacağından, gayriyasal amaçlı bu tür sözleşmelerin geçerli ve uygulanabilir olduğuna ve böyle bir sözleşme ile Osman Arifoğlu lehine hak doğurucu bulgu yapılmasına olanak yoktur. Dolayısıyla Alt Mahkemenin bulgusu bu anlamda hatalı olmuşt-ur.

Bu sonuçtan hareketle 1. istinaf sebebi kabul edilir.

Davacının 2. istinaf sebebine gelince:

Muhterem Bidayet Mahkemesi, huzurundaki şahadet ve
emareleri değerlendirdikten sonra, borç ilişkisinin Osman Arifoğlu ile kurulduğuna, muhatabı-n Osman Arifoğlu olduğuna, Davacı ile Davalı arasında akdi ilişki
"privity of contract" oluşmadığına bulgu yapmak ve
davayı reddetmekle hata etti.

Davacının Davalıdan talebi, Otele yapılan konaklamalardan kaynaklanan müşteri biletleri ile ku-marhane için getirilen müşteri biletlerinden kaynaklanmaktadır.

Duruşmadan önce, taraflar arasında varılan mutabakat gereği, Otele yapılan bilet satışları Davalı tarafından kabul edilmiş ve bu konuda kısmi hüküm yazdırılmıştır.

Bu istinaf konusu uyuş-mazlık kumarhane için kesilen bilet satışlarından kaynaklanmaktadır.

Davacının, Lapethos Goldmann Casino unvanı altında kumarhane müşterileri için talep ettiği bilet ücreti tutarı 67,210 TL'dir.

Davacının Talep Takririne göre, Davalı Lapethos Goldman-n Casino adı altında otelde konaklayacak kumar oyuncuları için Davacıdan yazılı olarak bilet taleplerinde bulunduğunu ve Davacının da talep edilen biletleri faturalandırarak kredili satış hesabı ve/veya 101057 No.lu bir cari hesap oluşturarak Davalıya satm-ıştır.

Alt Mahkemenin bulgularına göre, Lapethos Goldmann Casino işletmesi Davalıya aittir.

Davalı, Müdafaa Takririnde, Goldmann Casino İşletmeleri ile bir bağlantısı bulunmadığını, söz konusu casinonun ilgili tarihlerde başka şahıslar tarafından işl-etilmekte olduğunu, davaya konu teşkil eden meblağa tekabül eden yazılı bir talepte bulunmadığını, söz konusu taleplerin Osman Arifoğlu ve/veya yurt dışından casinoya gelecek oyuncular ve/veya müşteriler tarafından verildiğini ve/veya bu yönde verilen tali-mat ve taleplerin yetki ve bilgisi dışında yapıldığını iddia etmiştir.

Davacının davasında başarılı olabilmesi için, Davalı ile arasında akti bir ilişkinin doğduğunu ispatlaması gerekmektedir.

Bir sözleşmeye taraf olmayan birisinin o sözleşmenin yükü-mlülüklerinden sorumlu tutulmaması genel bir prensiptir. Bu konuda Halsbury's Laws of England, 3. baskı, vol.8,s.66 paragraf 110'da şöyle denmektedir:

"As a general rule a contract affects the parties to it,
and cannot be enforced by or against -a person who is not
a party."


Aynı şekide Cheshire Law of Contract 10. baskı S.414'de "Attempts to impose liabilities upon strangers" başlığı altında şunlar yazılmıştır:

"The doctrine of privity while in principle at least it
prevents- a third party beneficiary from suing on a contract operates with equalogic to forbid the
contracting parties to enforce obligations against a
stanger...."


Buna göre, sözleşmede şahsilik öğretisi, bir akit üzerinden üçüncü taraf menfa-atlerinin talep edilmesini asgari olarak engeller ve sözleşmenin taraflarını eşit bir şekilde, sözleşmede taraf olmayana (yabancıya) karşı mükellefiyet uygulamaktan men eder.

Sözleşmelerin şahsiliği prensibi, huzurumuzdaki dava bakımından iki başlıklı b-ir hukuki sorun yaratmaktadır.
Şöyle ki:

Davalının kumarhane işletmecisi olması halinde bilet satışları ile ilgili akti ilişki hangi taraflar arasında kurulmuştur?
Kumarhane işletmesi gayriyasal bir şekilde Osman Arifoğlu'na devredilmiş ise, kumarhane -için alınan biletlerin ifa sorumluluğu kimdedir?

Kumarhanenin Osman Arifoğlu tarafından işletildiğini iddia eden Davalıdır. Alt Mahkeme kumarhanenin Osman Arifoğlu tarafından işletildiğini Davalının ispatlayamadığı bulgusuna varmıştır. Bu bulgunun hatal-ı olduğunu iddia eden istinaf sebebi yokluğunda, Alt Mahkemenin kumarhanenin Davalı tarafından işletildiği ve işletmenin Osman Arifoğlu'na devredilmediği bulgusunda hata yoktur.

Bu sonuçtan hareket ettiğimizde, yukarıda belirttiğimiz ikinci alternatifin- incelenmesi gerekmemektedir.

Dolayısıyla bu safhada cevap vermemiz gereken soru, kumarhane müşterileri için kesilen biletlerin talebinin kimin tarafından yapıldığı ve akti ilişkinin kimin tarafından oluşturulduğudur.

Dava konusu kumarhanenin yasal i-şletmecisinin Davalı olduğunun ve Davalı tarafından işletildiğinin kabul edilmesi, kendiliğinden akti sorumluluğunun var olduğu neticesini doğurmaz.

Yasal kumarhane işletmecisi, casinosuna müşteri getirmek için birçok gerçek veya tüzel kişi ile ilişki k-urabilir veya casinoya müşteri getirmek isteyen gerçek ve tüzel kişiler ile anlaşma yapabilir. Böyle bir durum gayriyasal netice doğurmadığı için, akti sorumluluk sözleşmenin şahsiliği veya ödeme taahhütü ile oluşur.

Her dava sebebi layihalar ile bağlı -olup, layihaların dışındaki konular veya hukuki ilişkiler ile dava neticelendirilemez.

Davacı, Talep Takririnin 4. paragrafında, Davalının, Lapethos Goldmann Casino adı altında, otelde konaklayacak kumar oyuncuları için Davacıdan yazılı olarak bilet ta-leplerinde bulunduğunu, Davacının da talep edilen biletleri faturalandırarak kredili satış hesabı ve/veya 101057 No.lu bir cari hesap oluşturarak Davalıya sattığını iddia etmiştir.

Bilindiği üzere, Yargıtay incelemelerinde, alt mahkemelerin bulgularına -hata olmadığı müddetçe müdahale etmemektedir.

Davacı, Talep Takririnde iddia ettiği gibi, Davalı tarafından verilmiş, bilet talebi içeren yazılı bir doküman ibraz etmediği gibi, taraflar arasında imzalanmış yazılı bir cari hesap kredi sözleşmesi mevcut -değildir. Bu durumda, meseleyi Alt Mahkemenin yaptığı gibi ibraz edilen emareler ve şahadet üzerinden değerlendirmek gerekmektedir.

Alt Mahkemenin siparişlerin verilmesinde esas aldığı ve ödemelerin Osman Arifoğlu'nun Davacı adına düzenlenmiş çekleriyl-e yapıldığı olgusu, siparişi veren kişi olma ihtimalini büyük oranda ortaya koymaktadır. Alt Mahkeme, bu konuda Yargıtay/Hukuk 94/2009 D.30/2012 sayılı Yargıtay kararını esas almakla hata yapmış değildir.

Bu sonuç, Davacının istinaf ihbarnamesindeki 6. -istinaf sebebinde ileri sürdüğü gibi, kumarhanenin Osman Arifoğlu tarafından işletilmediği bulgusu ile çelişmemektedir. Davalı tarafından yasal olarak çalıştırılan bir kumarhaneye getirilecek müşteriler ile ilgili olarak, gerçek veya tüzel kişiler veya a-centeler ile anlaşma yapılmasına veya sipariş alınmasına yasal engel bulunmadığından, Alt Mahkemenin huzurundaki şahadet ışığında, Casino müşterilerinin siparişinin Osman Arifoğlu tarafından verildiğine bulgu yapmasında hata yoktur.

Alt Mahkemenin inand-ığı şahadet ve ortaya konan ödeme bulgularıyla Davacının davasını ispat edemediği ve Davacı ile Davalı arasında kumarhaneye getirilen müşterilerin Davalı tarafından ödeneceği taahhüdünün ve/veya akti ilişkinin olmadığı (privity of contract) bulgusunda müda-halemizi gerektirecek hata bulunmamaktadır.

Buna göre 2. istinaf sebebi reddedilir.

NETİCE :

Yukarıdakiler ışığında istinaf reddedilir.

İstinaf masrafları Davacı tarafından ödenecektir.



Ahmet Kalkan Beril Çağdal Peri Hakkı -
Yargıç Yargıç Yargıç

27 Haziran, 2018















15






Full & Egal Universal Law Academy