Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 26-27-28-29/2013 Dava No 36/2017 Karar Tarihi 29.09.2017
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 26-27-28-29/2013 Dava No 36/2017 Karar Tarihi 29.09.2017
Numara: 26-27-28-29/2013
Dava No: 36/2017
Taraflar: Melis Hastan ile Salih Doğramacıoğlu, Merhum Ufuk Katip Terekesinin Tereke İdare Memuru ve diğerleri arasında
Konu: Bir kişinim ölümüne neden olma eylemi - Muhtaç kimse (Defendants)- Ölüm dolayısıyle uğranılan zarar ziyanın tespiti - Çoğaltıcı rakamın saptanması
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 29.09.2017

- D.36 /2017 Birleştirilmiş
Yargıtay/Hukuk No: 26-27-28-29/2013
(Lefkoşa Dava No: 1140-1141-1142-1143/2009)


YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

-
Mahkeme Heyeti: Ahmet Kalkan,Gülden Çiftçioğlu,Peri Hakkı


Yargıtay/Hukuk No: 26/2013
(Lefkoşa Dava No: 1140/2009)

İstinaf eden: Melisa Hastan, Merkezi Cezaevi, Lefkoşa.
(Davalı -No.1))
-ile-

Aleyhine istinaf edilen No. 1- Salih Doğramacıoğlu, Merhum
Ufuk Katip Terekesinin Tereke
İdare Memuru sıfatıyla, Kaşağı
Sokak 9/1, Gönyeli, Le-fkoşa
(Davacı No.1)

A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Tahir Seroydaş adına Avukat Yağmur
Seroydaş.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Tekin Söylemez.





Yargıta-y/Hukuk No: 27/2013
(Lefkoşa Dava No: 1141/2009)
İstinaf eden: Melisa Hastan, Merkezi Cezaevi, Lefkoşa.
(Davalı No.1))
-ile-

Aleyhine istinaf edilen No. 1- Salih Doğramacıoğlu, Merhum
- Harun Demirçalı Terekesinin
Tereke İdare Memuru sıfatıyla,
Kaşağı Sokak 9/1, Gönyeli,
Lefkoşa
No. 2- Tevfik Demirçal-ı, Çamlaraltı
Mahallesi 6010 Sokak, Aslan
Apartman Kat 5 D.10, Denizli.
No. 3- Türkan Demirçalı, Çamlaraltı
Mahallesi 6010 Sokak, Aslan -
Apartman Kat 5 D.10, Denizli.
(Davacı No.1,2 ve 3)

A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Tahir Seroydaş adına Avukat Yağmur
Seroydaş.
Aleyhi-ne istinaf edilen namına : Avukat Tekin Söylemez.











Yargıtay/Hukuk No: 28/2013
(Lefkoşa Dava No: 1142/2009)

İstinaf eden: Melisa Hastan, Merkezi Cezaevi, Lefkoşa.
- (Davalı No.1))
-ile-

Aleyhine istinaf edilen No. 1- Salih Doğramacıoğlu, Merhum
Talat Kılıç Terekesinin Tereke
İdare Memuru sıfatıyla, Kaşağı
- Sokak 9/1, Gönyeli, Lefkoşa
No. 2- Tamer Kılıç, Florya Şenlikköy
Mahallesi, Mektep Sokak Deniz
Apartmanı, No.21, D.1,
Bakırköy, İstanb-ul.
No. 3- Nesrin Kılıç, Florya Şenlikköy
Mahallesi, Mektep Sokak Deniz
Apartmanı, No.21, D.1,
Bakırköy, İstanbul.

(Davacı No.1-, 2 ve 3)

A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Tahir Seroydaş adına Avukat Yağmur
Seroydaş.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Tekin Söylemez.


Yargıtay/Hukuk No:- 29/2013
(Lefkoşa Dava No: 1143/2009)

İstinaf eden: Melisa Hastan, Merkezi Cezaevi, Lefkoşa.
(Davalı No.1))
-ile-

Aleyhine istinaf edilen No. 1- Salih Doğramacıoğlu, Merhum
- İbrahim Alper Palalı
Terekesinin Tereke
İdare Memuru sıfatıyla, Kaşağı
Sokak 9/1, Gönyeli, Lefkoşa
No. 2- Ali Palalı, Den-iz Mahallesi
3035 Sokak No.13, Mersin.

No. 3- Melik Palalı, Deniz Mahallesi
3035 Sokak No.13, Mersin.
(Davacı No.1, 2 ve 3)

A r a s ı n d a.-


İstinaf eden namına: Avukat Tahir Seroydaş adına Avukat Yağmur
Seroydaş.
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Tekin Söylemez.


Lefkoşa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıc-ı Bertan Özerdağ'ın, Konsolide edilmiş 1140/2009, 1141/2009, 1142/2009, 1143/2009 sayılı davalarda 21.12.2012 tarihinde verdiği karara karşı, Davalı No.1 tarafından yapılan istinaflardır.

...................

K A R A R

Ahmet Kalkan: Bu istinafta, Ma-hkemenin kararını, Sayın Yargıç Gülden Çiftçioğlu okuyacaktır.

Gülden Çiftçioğlu:
Huzurumuzdaki 26-27-28-29/2013 sayılı istinaflar, tarafların talebi üzerine birleştirilerek dinlenmiştir.

Huzurumuzdaki 26/2013 sayılı istinaf, Davacı No.1,2,3,4'ün (Ale-yhine İstinaf Edilen No.1), Lefkoşa Kaza Mahkemesinde Davalı No.1 (İstinaf Eden)ve Davalı No.2 aleyhine ikame etmiş
oldukları 1140/2009 sayılı davada, Mahkemenin 21.12.2012 tarihinde verdiği hükümden dolayı, İstinaf Eden/Davalı No.1 tarafından yapılmıştır-.
Huzurumuzdaki 27/2013 sayılı istinaf, Davacı No.1,2,3,4 ve 5'in (Aleyhine İstinaf Edilen No.1,2,3), Lefkoşa Kaza Mahkemesinde Davalı No.1 (İstinaf Eden)ve Davalı No.2 aleyhine ikame etmiş oldukları 1141/2009 sayılı davada, Mahkemenin 21.12.2012 tarihind-e verdiği hükümden dolayı, İstinaf Eden /Davalı No.1 tarafından yapılmıştır.

Huzurumuzdaki 28/2013 sayılı istinaf, Davacı No.1,2,3,4'ün (Aleyhine İstinaf Edilen No.1,2,3), Lefkoşa Kaza Mahkemesinde Davalı No.1/ (İstinaf Eden)ve Davalı No.2 aleyhine ikame -etmiş oldukları 1142/2009 sayılı davada, Mahkemenin 21.12.2012 tarihinde verdiği hükümden dolayı, Davalı No.1 tarafından yapılmıştır.

Huzurumuzdaki 29/2013 sayılı istinaf, Davacı No.1,2,3,4'ün (Aleyhine İstinaf Edilen No.1,2,3), Lefkoşa Kaza Mahkemesinde -Davalı No.1/(İstinaf Eden)ve Davalı No.2 aleyhine ikame etmiş oldukları 1143/2009 sayılı davada, Mahkemenin 21.12.2012 tarihinde verdiği hükümden dolayı, Davalı No.1 tarafından yapılmıştır.

İSTİNAFA İLİŞKİN OLGULAR:

Alt Mahkeme huzurunda konsolide edil-miş bulunan yukarıda unvanları yazılı 4 dava, 16.03.2008 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde, 38 PT 335 plakalı araçta sürücü ve yolcu olarak bulunan 4 kişinin vefat etmesinden dolayı genel ve özel tazminat talebi ile açılmıştır.

Alt Mahkemenin bulg-ularına göre, konsolide edilmiş davalara konu kaza, 16.03.2008 tarihinde, Lefkoşa Ortaköy'de, Bedrettin Demirel Caddesi'nde, 38 PT 335 plakalı aracın Müteveffa Ufuk Katip yönetiminde saat 03.15 raddelerinde, Lefkoşa'dan Gönyeli istikametine doğru seyretmek-te olduğu esnada, o esnada Davalı No.2 adına kayıtlı olan HV 480 plakalı araç ile Davalı No.1'in alkol tesiri altında, dikkatsiz, ihmalkarane ve trafik kurallarını ihlal ederek seyretmesi sonucu orta refüje çarpması ve karşı şerite atlayarak, orta refüjü g-eçmesi ve ters dönerek HV 480 plakalı aracın üst kısmı ile 38 PT 335 araca çarpması ve üzerinden geçerek ileride durabilmesi sonucu meydana gelmiştir. Davalı No.1 kaza esnasında aracını alkol tesiri altında, süratli ve tehlikeli bir şekilde kullanmakta idi- (Mavi 137,138 ).

Alt Mahkemenin bulgularına göre, kaza tamamen HV 480 plakalı aracın sürücüsü Davalı No.1'in kusur, ihmal ve trafik kurallarına aykırı davranması sonucu meydana gelmiş olup, bu kazanın oluşumunda, 38 PT 335 plakalı araç sürücüsünün herha-ngi bir kusuru veya ihmali ve trafik kurallarını ihlâli ve/veya katkısal kusuru yoktur (Mavi 138).

Alt Mahkeme, kararında, Davacıların Davalılar aleyhine iddia ve taleplerini şu şekilde özetlemiştir:

1140/2009 sayılı davada;

1- Davacı No.1 Tereke İd-are Memuru, Davacı No.2 babası,
Davacı No.3 annesi, Davacı No.4 ise kız kardeşi
ve yasal mirasçılarıdırlar.
2- Davalı No.1, Davalı No.2'nin müstahdemidir ve kaza
esnasında aracı Davalı No.2'nin izni ile ve/veya
işlerin -ifa etmek amacıyla kullanmakta idi.
3- Müteveffa Ufuk Katip kaza esnasında 22 yaşında Yakın
Doğu Üniversitesi son sınıf öğrencisi idi.
4- Müteveffa vefat ettiği tarihte sağlıklı, genç bir kişi
idi ve ailesi için soyadını devam ettirebil-ecek tek
erkek evlatları idi.

5- Davacılar, Müteveffaya iyi bir eğitim vermek ve gelecek
sağlayabilmek amacıyla, tüm birikimlerini Müteveffanın
eğitimine harcamışlar ve bu amaçla KKTC'de eğitim
gördüğü müddet boyunca 1-36,000 US doları
harcamışlardır. Bu meblağın Müteveffanın KKTC'deki
eğitim, ulaşım, sağlık, kira bedelleri ve benzeri
nitelikteki masrafları için harcanmış olduğu iddia
edilmiştir.
6- Müteveffanın vefatı ile Davacıların- tüm hayat planları
olumsuz etkilenmiş ve yok olmuştur. Davacıların maddi
ve manevi olarak tüm planlarının temelinde Müteveffa
oğulları bulunmakta idi.
7- Müteveffa eğitimi sonrası, ailesinin Kayseri'de
bulunan işletmel-erinin başına geçerek, ailesinin geçim
ve bakım masraflarının karşılanmasını sağlayacaktı.
Müteveffa eğer ailesinin işinin başına geçebilse idi,
aylık takriben 13,000 US doları gelir elde edebilecek
ve bu gelirin tamamın-ı veya büyük oranını Davacılara
harcayabilecekti.
8- Davacılar defin, cenaze, türbe yapımı ve mevlit
masrafları için 15,000TL, gazete ilanları için
10,000TL ve tereke masrafları için ise 3500TL harcama
yapmışlardır. Müt-eveffanın cenazesinin nakli için
4500 euro harcandığını da iddia etmişlerdir.
9- Belirtilenlere bağlı olarak Davacılar Davalılardan,
genel zarar-ziyan, hayat intizar kaybı, özel zarar-
ziyan olarak ise 136,000 US doları, 4500 eu-ro,
28,500TL ve dava masraflarını talep etmektedirler.
(Mavi 138,139,140).

1141/2009 sayılı davada;

1- Davacı No.1 Tereke İdare Memuru, Davacı No.2 babası,
Davacı No.3 annesi, Davacı No.4 ve 5 ise kız
kardeşleridirle-r ve yasal mirasçılarıdırlar. Davacı
No.4 22.05.1990 doğumlu ve Davacı No.5 ise 14.09.1982
doğumludur.
2- Davalı No.1, Davalı No.2'nin müstahdemidir ve kaza
esnasında aracı Davalı No.2'nin izni ile ve/veya
işlerin if-a etmek amacıyla kullanmakta idi.
3- Müteveffa Taner Harun Demirçalı kaza esnasında 28
yaşında Yakın Doğu Üniversitesi İşletme Fakültesi son
sınıf öğrencisi idi. Müteveffa üniversite eğitimine
başlamadan önce, Pamukkale Üniv-ersitesi Meslek
Yüksekokulunu bölüm ikincisi olarak bitirerek, makine
teknikeri olmuştur. Müteveffa keza, KKTC'deki
eğitimine başlamadan önce, aile şirketinde satış,
pazarlama ve muhasebe işlerini ifa etmekte ve 3000 US -
dolar kazanç elde etmekte idi.
4- Müteveffa, vefat ettiği tarihte sağlıklı, genç bir kişi
idi ve ailesi için soyadını devam ettirebilecek tek
erkek evlatları idi.
5- Davacılar Müteveffaya iyi bir eğitim vermek ve gelecek
- sağlayabilmek amacıyla tüm birikimlerini Müteveffanın
eğitimine harcamışlar ve bu amaçla KKTC'de eğitim
gördüğü müddet boyunca 136,000 US doları
harcamışlardır. Bu meblağın Müteveffanın KKTC'deki
eğitim, ulaşım, sağlı-k, kira bedelleri ve benzeri
nitelikteki masrafları için harcanmış olduğu iddia
edilmiştir.
6- Müteveffanın vefatı ile Davacıların tüm hayat planları
olumsuz etkilenmiş ve yok olmuştur. Davacıların maddi
ve manevi olara-k tüm planlarının temelinde Müteveffa
oğulları bulunmakta idi.
7- Müteveffa eğitimi sonrası, ailesinin Kayseri'de
bulunan işletmelerinin başına geçerek, ailesinin geçim
ve bakım masraflarının karşılanmasını sağlayacaktı.

- Müteveffa eğer ailesinin işinin başına geçebilse idi
aylık takriben 15,000 US dolar gelir elde edebilecek
ve bu gelirin tamamını veya büyük oranını Davacılara
harcayabilecekti.
8- Davacılar defin, cenaze, türbe yapımı ve mevl-it
masrafları için 15,000TL, gazete ilanları için
10,000TL ve tereke masrafları için ise 3500TL harcama
yapmışlardır. Müteveffanın cenazesinin nakli için de
4500 euro harcandığını iddia etmişlerdir.
9- Belirtilenlere ba-ğlı olarak Davacılar Davalılardan,
genel zarar-ziyan, hayat intizar kaybı, özel zarar-
ziyan olarak 136,000 US dolar, 4500 euro, 28,500TL ve
dava masraflarını talep etmektedirler (Mavi 140,141).

1142/2009 sayılı davada;

1- Da-vacı No.1 Tereke İdare Memuru, Davacı No.2 babası,
Davacı No.3 annesi, Davacı No.4 ise kız kardeşi
ve yasal mirasçılarıdırlar. Davacı No.4, 30.07.1990
doğumlu idi.
2- Davalı No.1, Davalı No.2'nin müstahdemidir ve kaza
-esnasında aracı Davalı No.2'nin izni ile ve/veya
işlerin ifa etmek amacıyla kullanmakta idi.
3- Müteveffa Talat Kılıç, kaza esnasında 23 yaşında, Yakın
Doğu Üniversitesi İşletme Fakültesi son sınıf
öğrencisi idi. Müteveffanın Tü-rkiye'de önde gelen
şirketlerinin birinde işi hazırdı ve bu işten aylık
7500 US doları gelir elde edecekti.
4- Müteveffa vefat ettiği tarihte sağlıklı, genç bir kişi
idi ve ailesi için soyadını devam ettirebilecek tek
e-rkek evlatları idi.



5- Davacılar Müteveffaya iyi bir eğitim vermek ve gelecek
sağlayabilmek amacıyla tüm birikimlerini Müteveffanın
eğitimine harcamışlar ve bu amaçla KKTC'de eğitim
gördüğü müddet boyunca 139,000 US doları
- harcamışlardır. Bu meblağın Müteveffanın KKTC'deki
eğitim, ulaşım, sağlık, kira bedelleri ve benzeri
nitelikteki masrafları için harcanmış olduğu iddia
edilmiştir.
6- Müteveffanın vefatı ile Davacıların tüm hayat planları-
olumsuz etkilenmiş ve yok olmuştur. Davacıların maddi
ve manevi olarak tüm planlarının temelinde Müteveffa
oğulları bulunmakta idi.
7- Müteveffa eğitimi sonrası, aylık takriben 7500 US
doları gelir elde edebilecek ve b-u gelirin tamamını
veya büyük oranını Davacılara harcayabilecekti.
8- Davacılar defin, cenaze, türbe yapımı ve mevlit
masrafları için 15,000TL, gazete ilanları için
10,000TL ve tereke masrafları için 3500TL harcama
yapm-ışlardır. Müteveffanın cenazesinin nakli için de
3000 euro harcandığını iddia etmişlerdir.
9- Belirtilenlere bağlı olarak Davacılar Davalılardan;
genel zarar-ziyan, hayat intizar kaybı, özel zarar-
ziyan olarak 139,000 US dolar,- 3000 euro,28,500 TL ve
dava masraflarını talep etmektedirler (Mavi 141,142).

1143/2009 sayılı davada;

1- Davacı No.1 Tereke İdare Memuru, Davacı No.2 babası,
Davacı No.3 annesi, Davacı No.4 ise kız kardeşi
ve yasal mirasçılar-ıdırlar. Davacı No.4 27.09.1988
doğumlu idi.
2- Davalı No.1, Davalı No.2'nin müstahdemidir ve kaza
esnasında aracı Davalı No.2'nin izni ile ve/veya
işlerin ifa etmek amacıyla kullanmakta idi.
3- Müteveffa İbrahim Alper Palalı k-aza esnasında 23
yaşında Yakın Doğu Üniversitesi İşletme Fakültesi son
sınıf öğrencisi idi.
4- Müteveffa vefat ettiği tarihte sağlıklı, genç bir kişi
idi ve ailesi için soyadını devam ettirebilecek tek
erkek evlatları i-di.
5- Davacılar Müteveffaya iyi bir eğitim vermek ve gelecek
sağlayabilmek amacıyla tüm birikimlerini Müteveffanın
eğitimine harcamışlar ve bu amaçla KKTC'de eğitim
gördüğü müddet boyunca 133,500 US doları
harcamışlard-ır. Bu meblağın Müteveffanın KKTC'deki
eğitim, ulaşım, sağlık, kira bedelleri ve benzeri
nitelikte masrafları için harcamış olduğu iddia
edilmiştir.
6- Müteveffanın vefatı ile Davacıların tüm hayat planları
olumsuz etki-lenmiş ve yok olmuştur. Davacıların maddi
ve manevi olarak tüm planlarının temelinde, Müteveffa
oğulları bulunmakta idi.
7- Müteveffa, eğitimi sonrası, ailesinin Kahramanmaraş'da
bulunan işletmelerinin başına geçerek, ailesinin -geçim
ve bakım masraflarının karşılanmasını sağlayacaktı.
Müteveffa eğer ailesinin işinin başına geçebilse idi
aylık takriben 13,000 US doları gelir elde edebilecek
ve bu gelirin tamamını veya büyük oranını Davacılara
- harcayabilecekti.
8- Davacılar defin, cenaze, türbe yapımı ve mevlit
masrafları için 15,000TL, gazete ilanları için
10,000TL ve tereke masrafları için 3500TL harcama
yapmışlardır. Müteveffanın cenazesinin nakli için de
- 4500 euro harcandığını iddia etmişlerdir.
9- Belirtilenlere bağlı olarak Davacılar Davalılardan;
genel zarar-ziyan, hayat intizar kaybı, özel zarar-
ziyan olarak 133,500 US dolar, 4500 euro, 28,500TL ve
dava masraflarını -talep etmektedirler (Mavi 144).
Alt Mahkeme, kararında, hayat intizarı kaybı meselesini incelemeye tabi tutmuş; bu inceleme çerçevesinde, ülkenin ekonomik durumu, kazanç ve hayat koşullarını dikkate alarak, konsolide edilmiş 1140/09, 1141/09, 1142/09, 1143-/09 sayılı davalarda, her bir terekeye (Davacı No.1) 5000 stg.nin TL karşılığı olarak 14,500 TL hayat intizarı kaybının ödenmesinin uygun ve adil olduğu hususunda bulgu yaparak, her bir dava için, Davacı No.1 lehine Davalı No.1 aleyhine 14,500 TL hayat int-izarı kaybı ödenmesine hüküm ve emir vermiştir.

Yine Alt Mahkeme kararında, konsolide edilmiş olan
davalarda, Müteveffanın tereke idare memurları, anne ve babaları dışında kardeşlerinin de Davacı olarak davada taraf olduklarını belirterek, Fasıl 148 Haks-ız Fiiller Yasası'nın 58. maddesinin dava açma hakkı olan kişileri belirlediğini ifade ederek, Yasanın bu maddesine göre, Müteveffanın ölümüne sebep olan haksız fiile istinaden dava açmaya hakkı olan kişilerin Müteveffanın terekesi ile anne ve babası olduğ-unu vurgulamıştır. Alt Mahkeme kararına devamla, konsolide edilmiş her bir davada tazminat almaya hakkı olanların Müteveffanın terekesi, anne ve babası olduğu, Müteveffanın kardeşlerinin dava açma hakkı olmadığı hususunda karara varmıştır.

Alt Mahkeme -yukarıdaki bulguları çerçevesinde, konsolide edilmiş davalardaki Müteveffaların anne ve babalarının Müteveffaların yardımına muhtaç kişi sıfatıyla (dependants) almaya hak kazandıkları tazminatı, 1141/09, 1142/09, 1143/09 sayılı davalar için Davacı No.2 ve -3 lehine, Davalı No.1 aleyhine 90,0000 TL olarak takdir ederek, bu doğrultuda karar verirken, Müteveffaların kardeşlerinin açmış olduğu davaları



ise ret ve iptal etmiştir. 1140/09 sayılı davada ise Müteveffa Ufuk Katip'in ailesine mensup herhangi bir k-işinin şahadet vermediğine istinaden (Mavi 38, 46), genel tazminat takdir etmemiştir (Mavi 48).

Konsolide edilmiş davalarda, İstinaf Eden/Davalı No.1'in Avukatı istinaftaki hitabında, Alt Mahkemenin Müteveffaların anne ve babasını dependants olarak kabul -etmekle hata ettiği ve bu çerçevede Müteveffaların ölüm gününde herhangi bir kazancı olduğuna ve Müteveffaların anne ve babalarına yaptıkları yıllık bir yardım miktarı olduğuna dair huzurunda herhangi bir şahadet olmamasına rağmen, Müteveffaların ölümü do-layısıyla ana ve babalarının müstakbel maddi kayba düçar olacakları hususunda bulgu yapıp, Müteveffaların anne ve babaları lehine, Davalı No.1 aleyhine genel tazminat tespit etmekle hata ettiğini ileri sürmüştür.

İstinaf Eden/Davalı No.1 Avukatı, istinaf-taki hitabında, 26/2013 sayılı istinafta Davalı No.1'in dava konusu aracı Davalı No.2'nin izni ile kullanmadığı hususundaki bulgusu aleyhindeki 3.istinaf sebebini, 27,28,29/2013 sayılı istinaflarda ise 11. istinaf sebebini geri çektiğini beyan ettiği cihet-le, bu istinaf sebepleri ret ve iptal edilmiştir.

İlâveten, 26/2013 sayılı istinaftaki 3. istinaf sebebi dışında geriye kalan 1,2,4 ve 5 No.lu istinaf sebepleri, Davacı No.1 lehine hükmedilen hayat intizarı kaybı ile ilgili olup; İstinaf Eden/Davalı No.1 -Avukatı istinaftaki hitabında, hayat intizarı kaybı ile ilgili istinaf sebeplerine hiçbir şekilde değinmemiştir. Benzer şekilde, İstinaf Eden/Davalı No.1 Avukatı istinaftaki hitabında, 27,28,29/2013 sayılı istinaflar açısından da Davacı No.1 lehine hükmedi-len hayat
intizar kaybı ile ilgili istinaf sebeplerine hiçbir şekilde değinmeyerek, 27,28,29/20013 sayılı davalarla ilgili, aşağıda ifade edilecek olan istinaf sebepleri ile yetinmiştir.
Bu durum ışığında 26,27,28,29/2013 sayılı istinaflardaki Davacı No.1- Tereke lehine hükmedilen hayat intizarı kaybı ile ilgili istinaf sebeplerinin incelenmeden reddi gereklidir ve reddedilir.

Sonuç olarak; 26/2013 sayılı istinaf reddedilir. 27,28,29/2013 sayılı istinaflardaki istinaf sebepleri ise İstinaf Eden/Davalı No.1- Avukatının hitabı dikkate alınarak, aşağıdaki başlıklar altında toplanır:

İSTİNAF SEBEPLERİ

27/2013 sayılı istinafta İstinaf Eden/Davalı No.1'in, Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı No.2 ve 3 aleyhine istinafı aşağıdaki iki başlık altında toplanabilir:


1--Alt Mahkeme, Müteveffanın anne ve babasını dependant





olarak kabul etmekle hata etmiştir.
Alt Mahkeme, Müteveffanın ölüm gününde herhangi bir kazancı olduğuna ve Müteveffanın anne ve babasına yaptığı yıllık bir yardım miktarı olduğuna dair huzurunda -herhangi bir şahadet olmamasına rağmen, Müteveffanın ölümü dolayısıyla müstakbel maddi kayıba düçar olacakları hususunda bulgu yapıp, Müteveffanın anne ve babası Davacı No.2 ve 3 lehine, Davalı No.1 aleyhine 90,000 TL genel tazminat tespit etm-ekle hata etmiştir.

28/2013 sayılı istinafta İstinaf Eden/Davalı No.1'in, Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı No.2 ve 3 aleyhine istinafı aşağıdaki iki başlık altında toplanabilir:

Alt Mahkeme, Müteveffanın anne ve babasını
dependant olarak kabul etmekle ha-ta etmiştir.

Alt Mahkeme, Müteveffanın ölüm gününde herhangi bir kazancı olduğuna ve Müteveffanın anne ve babasına yaptığı yıllık bir yardım miktarı olduğuna dair huzurunda herhangi bir şahadet olmamasına rağmen, Müteveffanın ölümü dolayısıyla müstakbel -maddi kayba düçar olacakları hususunda bulgu yapıp, Müteveffanın anne ve babası Davacı No.2 ve 3 lehine, Davalı No.1 aleyhine 90,000 TL genel tazminat tespit etmekle hata etmiştir.

29/2013 sayılı istinafta İstinaf Eden/Davalı No.1'in, Aleyh-ine İstinaf Edilen/Davacı No.2 ve 3 aleyhine istinafı aşağıdaki iki başlık altında toplanabilir:


1-Alt Mahkeme, Müteveffanın anne ve babasını dependant





olarak kabul etmekle hata etmiştir.
Alt Mahkeme, Müteveffanın ölüm gününde herhangi bir kazancı -olduğuna ve Müteveffanın anne ve babasına yaptığı yıllık bir yardım miktarı olduğuna dair huzurunda herhangi bir şahadet olmamasına rağmen,
Müteveffanın ölümü dolayısıyla müstakbel maddi kayba




düçar olacakları hususunda bulgu yapı-p, Müteveffanın





anne ve babası Davacı No.2 ve 3 lehine, Davalı No.1





aleyhine 90,000 TL genel tazminat tespit etmekle hata





etmiştir.
İstinaf Eden/Davalı No.1 Avukatı, istinaftaki hitabında, Alt Mahkemenin Müteveffanın anne ve babası olan -Davacı No.2 ve 3'ü dependant olarak kabul etmek ve Müteveffanın ölüm gününde herhangi bir kazancı olduğuna ve Müteveffanın anne ve babasına yaptığı yıllık bir yardım miktarı olduğuna dair huzurunda herhangi bir şahadet olmamasına rağmen, Davalı No.1 aleyhi-ne ve Davacı No.2 ve 3 lehine genel tazminat tespit etmekle hata ettiğini ileri sürmüştür.

Aleyhine İstinaf Edilen/ Davacılar Avukatı ise istinaftaki hitabında, Alt Mahkemenin kararının hatalı olmadığını iddia etmiştir.

Alt Mahkeme kararını tezekkür e-tmeden önce, Müteveffanın maddi yardım ve desteğine muhtaç kimseler (dependants) ile ilgili yasal durumu düzenleyen Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası'nın 58. maddesini anımsamak yararlı olacaktır.

Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası'nın 58. maddesi, "Bir kişini-n ölümüne neden olan eylemle ilgili olarak bazı kişilerin dava açma hakkı" yan başlığı altında şöyledir:
58.(1) Herhangi bir kişinin bir haksız fiil sonucu hayatını kaybetmesi ve böyle bir kişinin, haksız fiil ölümle sonuçlanmamış olsaydı, haksız fiilden -gördüğü bedensel zarar için bu Yasa kuralları uyarınca ölüm tarihinde tazminat istirdat etme hakkına sahip olacak bir kişi olacağı hallerde, söz konusu ölen kişinin kocası, karısı,ebeveyni ve çocuğu, söz konusu haksız fiilden sorumlu olan kişiden aşağıda b-elirtilen kurallar uyarınca tazminat istirdat edebilir:
(a) Dava, ölen kişinin vasiyetnamesinin tenfiz memuru, terekesinin idare memuru veya varisleri tarafından kendi adlarıyla ölenin kocası, karısı, ebeveyni ve çocuğu yararına veya bunlardan hayatta -olanlar yararına açılır :
Ancak,bu gibi vasiyetname tenfiz memuru, tereke idare memuru veya varisler tarafından ölüm tarihinden başlayarak altı ay içinde dava açılmadığı takdirde, vasiyetname tenfiz memuru,


tereke idare memuru veya varislerin yarar-larına dava açabilecekleri tüm kişiler adına bu gibi kişilerin tümü veya herhangi biri tarafından kendi ad veya adlarıyla dava açılabilir.
Bu gibi herhangi bir davada istirdat edilecek tazminat, adlarına dava açılan kişilerin müteveffanın ölümüyle fiilen u-ğradıkları veya ileride uğrayacakları parasal kayıp göz önünde tutularak kararlaştırılır, ve davalıdan istirdat edilmeyen herhangi bir masraf çıkarıldıktan sonra, davayı gören Yargıç tarafından ilgili kişiler arasında paylaştırılır:
Ancak, böyle bir tazm-inat miktarını takdir ederken -
herhangi bir hayat sigortası (assurance) veya herhangi bir sigorta sözleşmesi uyarınca müteveffanın ölümü üzerine ödenen veya ödenecek olan herhangi bir para miktarı, ve
müteveffanın cenaze masrafları veya onun adına matem - tutulması için ödenen veya ödenmesi gereken herhangi bir para miktarı,
dikkate alınmaz.
(c) Böyle bir davada, davanın kimler adına açıldığı hususunda ve bu kişilerin her birinin ölen kişinin ölümü nedeniyle uğradığı parasal zarar hususunda tafsilat verilm-esi gerekir.
(d) Böyle bir davanın ölenin ölümünden on iki ay içerisinde açılması gerekir.(2) Bu madde amaçları bakımından -
"Çocuk herhangi bir torunu, üvey evladı, soydanlığı düzgün olmayan çocuğu, kanunen tanınan bir yöntemle evlat edinilmiş bir çocu-ğu ve ana rahmindeki bir çocuğu da kapsar;
"Ebeveyn" deyimi, bir üvey anne veya babayı ve bir büyük anne veya büyük babayı da kapsar.

Yukarıdaki atıfta bulunulan Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası'nın 58.maddesi tahtında, herhangi bir haksız fiil neticesi- ölen herhangi bir şahıs, ölmemiş olsa idi haksız fiili ika eden şahıstan haksız fiil neticesi olarak aldığı bedensel zarar için tazminat almaya hakkı olan hallerde, ölen şahsın kocası, karısı, ana ve babası ve çocukları ölüm nedeni ile herhangi bir maddi -zarar gördükleri takdirde, kaybettikleri ve kaybedecekleri hakiki ve müstakbel maddi zararlarını tazminat olarak alabilirler.




Bu madde amaçları açısından "çocuk" deyimi herhangi bir torunu, üvey evladı, soydanlığı düzgün olmayan çocuğu ve ana rahminde-ki çocuğu kapsadığı gibi, "ebeveyn" deyimi de bir üvey anneyi veya babayı ve bir büyük anne veya büyük babayı da kapsamaktadır.

Yukarıda atıfta bulunulan Yasa maddesinden görüleceği üzere, herhangi bir kişinin haksız fiil sonucu hayatını kaybetmesi halin-de, söz konusu kişinin anne ve babasının da, kocası, karısı ve çocuğu yanında haksız fiilden sorumlu olan kişiden, Yasada belirtilen kurallar uyarınca tazminat talep etme hakkı mevcuttur.

Hukuk/İstinaf 5/1975; Hukuk İstinaf 19/1973 ve yakın geçmişte ver-ilen Yargıtay/Hukuk 62/2013 D.45/2016'da vurgulandığı üzere, müteveffanın bakımına muhtaç kimseler, diğer bir anlatımla maddi yardım ve desteğine muhtaç kimseler (dependants) ile ilgili o-larak, Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası'nın 58. maddesinin ortaya koyduğu kanuni liste dikkate alındığında, herhangi bir kişinin haksız fiil sonucu hayatını kaybetmesi halinde, söz konusu kişinin anne ve babası da, kocası, karısı ve çocuğu yanında haksız fi-ilden sorumlu olan kişiden, Yasada belirtilen kurallar uyarınca müteveffanın bakımına muhtaç kimselerin "maddi yardım ve desteğine muhtaç kimseler" (dependants) olarak, ölüm nedeni ile uğradıkları zarar ziyan için dava açma ve tazminat talep etme haklarını-n olduğu açıktır.

Yasanın 58 (1)(b) maddesinde belirtilen şahıslar kapsamında, anne ve babanın tazminat alabilmeleri için, aynı Yasanın 58 (1)(c) maddesi uyarınca, öncelikle talep takririnde


ölüm nedeni ile uğradıkları veya uğrayacakları maddi zararın- tafsilatını vermeleri gerekmektedir. Pek tabiidir ki, duruşma esnasında da, ölüm nedeni ile maddi zarar gördüklerini veya göreceklerini kanıtlamaları gerekmektedir (Bkz:Hukuk/İstinaf 5/75 ve Yargıtay/Hukuk 62/2013 D.45/2016).

Yukarıda belirtilen hukuku -durum çerçevesinde huzurumuzdaki meseleyi değerlendirmeye tabi tuttuğumuzda, Müteveffaların ana ve babalarının yasal olarak Müteveffaların bakımına muhtaç kimse, diğer bir ifade ile, Müteveffaların maddi yardım ve desteğine muhtaç kimse (dependants)oldukla-rı açıktır.
Bu durum ışığında Alt Mahkeme, konsolide edilen davalarda Müteveffaların anne ve babalarını yasal olarak Müteveffaların bakımına muhtaç kimse, diğer bir ifade ile, Müteveffaların maddi yardım ve desteğine muhtaç kimse (dependants) olarak ka-bul etmekle hata etmiş değildir.

Bu durumda, İstinaf Eden/Davalı No 1'in 27/2013, 28/2013, 29/2013 sayılı istinaflardaki 1. başlık altındaki istinaf sebebinin reddedilmesi gerekir.

İstinaf Eden/Davalı No.1 Avukatı 27/2013, 28/2013, 29/2013 sayılı istin-aflarla ilgili hitabında, 2. başlık altında Alt Mahkemenin konsolide edilmiş davalarda Müteveffaların ölüm gününde herhangi bir kazancı olduğuna ve Müteveffaların anne ve babalarına yaptıkları yıllık bir yardım miktarı olduğuna dair huzurunda herhangi bir- şahadet olmamasına rağmen, sırasıyla 1141/2009,1142/2009,1143/2009 sayılı davalarda Davalı No.1 aleyhine, Davacı No.2 ve 3 lehine 90,000 TL genel tazminat tespit etmekle hata ettiğini ileri sürmüştür.


Alt Mahkeme kararında, konsolide edilmiş tüm daval-arda vefat eden 4 gencin hepsinin de kaza tarihinde eğitim gördüklerini, üniversitenin son sınıfında öğrenci olduklarını ve buna göre Eylül 2008 tarihinde eğitimlerini tamamlayabilecekleri, Müteveffa gençlerin askerlik vazifelerini de dikkate alarak işe ba-şlama tarihlerinin Haziran 2009 olarak kabul edilmesinin gerekmekte olduğu, Müteveffa gençlerin bu tarihten sonra işe başlamalarının makul ve olması muhtemel bir olgu olduğu hususlarında bulgu yapmıştır.
Akabinde, Alt Mahkeme kararında, Müteveffaların iş-e başlayacakları en makul tarih olan Haziran 2009'dan duruşma tarihi olan Haziran 2012 tarihine kadar elde edecekleri kazancın ve "dependant"ların mahrum kalacakları kazanç kaybının özel zarar-ziyan olarak hesaplanması gerekmesine karşın, bu hususta talep- olmadığı cihetle bu yönde emir verilemeyeceğini (Mavi 44,45) belirterek, Davacı No.2 ve 3'ün almaya hakkı olan müstakbel kazanç kayıplarının ise, karar tarihinden itibaren yani Ocak 2013 tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği hususunda bulguda bulunmu-ştur
(Mavi 45).

Alt Mahkeme kararında ilâveten, Davacıların, Müteveffaların vefat etmemeleri halinde muhtemel kazançlarının ne olacağının ispatının başarılamadığı, Davacıların iddialarını ispat edemese de, Müteveffaların kazanç elde edebilecek yetenek -ve eğitimi haiz oldukları, Müteveffaların üniversite mezunu gençler olarak, ileride kariyerlerinde gerçekleşecek gelişmeler de dikkate alınarak, ortalama olarak asgari ücretin 2-3 katı maaş almaları olasılığının yüksek bir ihtimal olduğu, Müteveffaların Tü-rkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldukları, ailelerin de Türkiye'de yaşamakta oldukları, asgari ücretin 886.50 TL olduğu hususunun adli ihbar olarak alındığı, Müteveffaların 2500 TL maaş almaları olasılığının yüksek bir
olgu olduğu, Ufuk Katip'in babası hariç,- geriye kalan Müteveffaların babalarının Mahkemede şahadet verdiklerini ve oğullarının eğitimlerini tamamlamaları ile emekliye ayrılacakları, Müteveffaların almış olduğu aile kültürü, örf ve adete göre, ailelerinin bakımları için katkı koyacakları, Mütevef-faların bekar gençler olduklarını ve aileleri ile birlikte yaşadıklarını dikkate alarak ailelerine bu gelirlerin %30 kadarını katkı olarak koyacaklarını hesaplamanın makul bir durum olduğu hususlarında bulgu yapmıştır.
Alt Mahkeme kararında, Müteveffaları-n gelirlerini ve Davacılara yaptıkları katkıyı belirledikten sonra, Müteveffa gençlerin asgari 20 yıllık bir çalışma hayatları olabileceğini, ailelerine azami olarak kendi yaşları baz alınarak, 15 yıl bakma ihtimallerinin olacağını, evlenip aile kurma ihti-mallerinin olduğunu, ödenecek tazminatın toplu olarak ödeneceğini ve toplu ödemeden bir kazanç elde edileceğini dikkate alarak, çoğaltıcı rakamı 10 olarak belirlemiştir.
Akabinde Alt Mahkeme kararında, Müteveffaların ailelerine aylık olarak yapacakları ka-tkının 750 TL olduğu ve bunun yıllık olarak 9000 TL'ye tekabül ettiği hesaplamasına bağlı olarak, çoğaltıcı rakamın uygulanması ile ödenmesi gereken genel zarar-ziyanın 90,000 TL olduğu hususunda bulgu yapmıştır.
İstinaf Eden/Davalı No.1 Avukatının istina-ftaki yakınması, Alt Mahkemenin konsolide edilmiş davalarda Müteveffaların ölüm gününde herhangi bir kazancı olduğuna ve Müteveffaların anne ve babalarına yaptıkları yıllık bir yardım miktarı olduğuna dair huzurunda herhangi bir şahadet olmamasına rağmen, -1141/2009, 1142/2009,1143/2009 sayılı davalarda Davalı No.1 aleyhine,Davacı No.2 ve 3 lehine 90,000 TL genel tazminat tespit etmekle hata ettiğidir.
Bu safhada irdelenmesi gereken husus, Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası'nın 58.maddesi tahtında, müteveffanın- bakımına muhtaç kimselerin (müteveffanın yardım ve desteğine muhtaç kişi) (dependants) ölüm dolayısıyla uğradıkları zarar-ziyanın nasıl tespit edileceğidir.
Yargıtay/Hukuk 62/2013 D.45/2016'da vurgulandığı üzere, Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası'nın 58.mad-desi tahtında, müteveffanın bakımına muhtaç kimse ( müteveffanın yardım ve desteğine muhtaç kişi) (dependants) olarak, ölüm dolayısıyla uğradıkları zarar-ziyanın nasıl tespit edileceği hususundaki uygulamada, Yasanın aşağıdaki 58(1)(b) maddesi takip edilme-ktedir.

Yasanın 58(1)(b) maddesi şöyledir:
"Böyle bir davada elde edilecek tazminat, adlarına dava açılan kişilerin müteveffanın ölümüyle fiilen uğradıkları veya ileride uğrayacakları parasal zarar göz önünde tutularak kararlaştırılır ve davalının sorumlu- tutulmadığı masraflar çıkarıldıktan sonra davayı gören Yargıç tarafından ilgili kişiler arasında paylaştırılır.

Bu aşamada, müteveffanın yardım ve desteğine muhtaç kişi (dependants) olarak, ölüm dolayısıyla uğradıkları zarar-ziyanın ve çoğaltıcı rakamın- nasıl tespit edileceği hususunda, Yargıtay/ Hukuk 5/75'teki prensipleri tekrarlayan Yargıtay/Hukuk 62/2013 D.45/2016'a atıfta bulunuruz.

Nitekim çoğaltıcı rakamın nasıl tespit edileceği hususunda, Yargıtay/Hukuk 62/2013 D.45/2016'da, Yargıtay/ Hukuk 5/-75'e atfen şöyle denmektedir:

Çoğaltıcı rakam saptanırken sair hususlar yanında,
Yardımdan mahrum kalanların; ölümden hemen önce aldıkları yardım miktarı.
Aldıkları yardımın artma veya azalma olanağı.
Yardım görenlerin yaşları ve yardım müddetinin ne olab-ileceği. Hayatta vukuu muhtemel herhangi bir sebepten hayatlarını kaybetme olanağı.
Ölenin yaşı, muhtemel yaşama ve çalışma süresi, öldüğü zaman kazancı veya kazanç kabiliyeti. Kazancın ileride artma veya azalma olanağı, hayatta vukuu muhtemel herhangi bir- sebepten dolayı kazanç sağlanamayacağı veya hayatı kaybetme ihtimali.
Sağ kalan karının tekrar evlenme olanağı.
Yardımdan mahrum kalanların ölüm sebebi ile sağladıkları maddi yarar dikkate alınır."
Bu safhada irdelenmesi gereken husus huzurumuzdaki mesele- açısından, bakıma muhtaç kişinin (dependant)müteveffanın ölümüyle ileride uğrayacağı parasal (maddi) zarar için tazminat talep edip edemeyeceğidir.
Hukuki prensip olarak bir dependant'ın (bakıma muhtaç kişinin) kaybettiği parasal içerikli yararlar (los-s of pecuniary benefit) için tam bir tazminat talep etmek hakkı söz konusudur. Parasal içerikli yararlar ise para, mal veya hizmet şeklinde olabilmektedir.
Öte yandan, temel kural olarak, zarar-ziyan, hayatın devamı esnasında, bir hak olarak, parasal iç-erikli yararların makul beklentisine atfen hesaplanmaktadır (Bkz: Franklin v. S.E Ry (1858) 3 H.& N.211). Bu ise iki sonucu gerektirmektedir. Bunlardan birincisi; dependant'ın (bakıma muhtaç kişinin), müteveffanın dependant'ı desteklemek için yasal soruml-uluk altında olduğunu gösterme gerekliliği olmamasıdır(Bkz: Franklin v. S.E Ry (1858) 3 H.& N.211) ve Dalton v. S.E Ry (1858) 4CB (N.S) 296). İkincisi; dependant'ın

(bakıma muhtaç kişinin) müteveffanın ölüm tarihinde parasal yarar aldığını göstermesinin -gerekli olmamasıdır. Bunun nedeni de sadece/tamamen beklenen/olası kaybın yeterli olmasıdır. Dolayısıyla, bakıma muhtaç ebeveynin yardım talep etme yaşına ulaşması gerekmemektedir (Bkz: F-ranklin v. S.E Ry
( 1858) 3 H & N 211,215). Alternatif olarak da müteveffa çocuğun da yardım sağlayacak yaşa erişmesi gerekmemektedir( Taff Vale Ry v. Jenkins [1971 ] 1 W.L.R. 515 (CA)). -

Bu aşamada vurgulanması gereken, yukarıda bahsi geçen kararların, orijinal Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası'nın 58. maddesinin mehazı olan The Fatal Accidents Act 1846 altı-nda (Bkz: Yargıtay/Hukuk: Yargıtay/Hukuk 62/2013 D.45/2016) verilen ve evlenmemiş yetişkin evladın ( unmarried adult children)vefatı halinde ana ve babanın, müteveffanın bakımına muhtaç kimse (müteveffanın yardım ve desteğine muhtaç kişi) (dependant) olar-ak tazminat talebini mümkün kılan kararlar olarak önem taşımakta olduklarıdır (Bkz:Mc Gregor Damages,13.ed,para 1234, s.825,826).

Taff Vale Rly Co. Jenkins {[1913]A.C I; 82 L.J.K.B.49} (Taff Vale Railway Company Appelants; v. Jenkins Respondent House of -Lords 23 October 1912 1913 A.C. 1 ) davası The Fatal Accidents Act 1846 altında açılmış bir dava idi. Bu dava, davalıların dikkatsizliğinden 16 yaşındaki kızını kaybeden baba tarafından ikame edilmiş idi. Bu davada kız evlat, ailesi ile birlikte ikamet et-mekte idi ve yakında kadın terzi çıraklığını tamamlayıp yaptığının karşılığını alacaktı.
Zarar-ziyan için şahadetin mevcut olduğunu kabul eden Court of Appeal'in kararı House of Lords'da istinaf edilmişti. Sonuçta, Court of Appeal'in kararı onanarak istina-f
reddedilmiştir.

The Fatal Accidents Act 1846 altında ikame edilen bir davada, davacının başarıya ulaşması için, müteveffanın spekülatif olasılıktaki maddi kazancının kaybını ispat etmesi yeterli değildir (mere speculative possibility insufficient). Bö-yle bir davanın başarıya ulaşması için müteveffanın makul olasılıktaki maddi/parasal avantajının kaybının gösterilmesi/ispatı gerekir.
Bu hususta Binghams Motor Claims Cases 6. ed, s.431'de "Mere Speculative Possibility Insufficient" başlığı altında şöyle -denmektedir:
"In an action under the Fatal Accidents Act, 1846, it is not sufficient for plaintiff to prove that he has lost by the death of deceased a mere speculative possibility of pecuniary benefit. In order to succeed it is necessary for him to show t-hat he has lost a reasonable probability of pecuniary advantage".

Yukarıda belirtilenlerden çıkarılan sonuç, Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası'nın 58. maddesi tahtında, bakıma muhtaç kimselerin (dependantların), müteveffanın ölümü dolayısıyla beklenen/makul- olasılıktaki/müstakbel maddi kayıplarını, diğer bir anlatımla, uğrayacakları makul olasılıktaki maddi/parasal avantajın kaybını zarar-ziyan olarak talep edebilecekleridir. Nitekim, Haksız Fiiller Yasası'nın 58(1)(b) maddesi, bakıma muhtaç kimselerin (depe-ndantların), müteveffanın ölümüyle uğradıkları fiili zarar-ziyan yanında, ileride uğrayacakları parasal zarar-ziyanı tazminat olarak talep edebilecekleri hükmünü açık olarak içermektedir. Bununla birlikte, davacı için spekülatif olasılıktaki maddi kazanç k-aybının ispatı yeterli değildir.


Alt Mahkeme huzurundaki meselede, Müteveffaların ölüm gününde herhangi bir kazançlarının olmadığı, Müteveffaların üniversite son sınıf öğrencisi oldukları, Müteveffalarının, ana ve babalarına herhangi bir yardım yapmadıkl-arı ihtilafsız idi.
Alt Mahkeme kararında, vefat eden 4 gencin kaza tarihinde eğitim gördükleri üniversitenin son sınıfında öğrenci oldukları, Eylül 2008 tarihinde eğitimlerini tamamlayabilecekleri, Müteveffa gençlerin askerlik hizmetlerini de dikkate -alarak işe başlama tarihlerinin Haziran 2009 olarak kabul edilmesi gerektiği, Müteveffa gençlerin bu tarihten sonra işe başlamalarının makul ve muhtemel olgu olduğu hususlarında bulgu yapmıştır.
Akabinde Alt Mahkeme kararında, Müteveffaların işe başlayaca-kları en makul tarih olan Haziran 2009'dan duruşma tarihi olan Haziran 2012 tarihine kadar elde edecekleri kazanç ve dependantların mahrum kalacakları maddi kaybın özel zarar- ziyan olarak hesaplanması gerekmekte olmasına karşın bu yönde talep olmadığı cih-etle emir verilemeyeceğini belirterek, Davacı No.2 ve 3'ün almaya hakkı olduğu müstakbel maddi kayıplarının karar tarihinden, diğer bir anlatımla Ocak 2013 tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği hususunda bulgu yapmıştır.
Alt Mahkeme kararına devamla, -Müteveffaların üniversite mezunu gençler olarak ileride kariyerlerinde gerçekleşecek gelişmeler dikkate alınarak, ortalama olarak asgari ücretin 2-3 katı maaş almaları olasılığının yüksek bir ihtimal olduğunu belirtmiş ve asgari ücretin Türkiye'de 886.50 T-L olduğu hususunu adli ihbar olarak ele alarak, Müteveffaların aylık 2500 TL maaş almaları olasılığının yüksek bir olgu olduğu hususunda bulgu yapmıştır.
Alt Mahkeme kararında ilâveten, Müteveffaların babalarının (Ufuk Katip'in babası şahadet vermediği cih-etle hariç tutuldu) oğullarının eğitimlerini tamamlamalarıyla emekliye ayrılacaklarını ve eşlerinin de çalışmadığını beyan ettiklerini, Müteveffalarının almış olduğu aile kültürü, örf ve adete göre de ailelerine bakımları için katkı koyacakları da hesaplam-ada dikkate alınacak bir diğer olgu olduğunu, Müteveffaların bekar gençler olduğunu ve aileleri ile birlikte yaşadıklarını dikkate alarak, ailelerine bu gelirlerin %30 kadarını katkı koymalarını hesaplamanın makul bir durum olduğu hususunda bulgu yapmıştır-.
Alt Mahkeme kararına devamla, Müteveffaların gelirleri ve Davacılara yapacakları katkıyı belirledikten sonra çoğaltıcı rakamın belirlenmesi gerektiğinden hareketle, Müteveffa gençlerin asgari 20 yıllık bir çalışma hayatları olabileceği, ailelerine azami -olarak kendi yaşları baz alınarak 15 yıl bakma ihtimallerinin olacağı, Müteveffaların evlenip aile kurma ihtimallerinin bulunduğu, ödenecek tazminatın toplu olarak ödeneceğini dikkate alınarak çoğaltıcı rakamın 10 olarak belirlenmesinin uygun ve adil olduğ-u hususlarında bulgu yapmıştır.
Neticede, Alt Mahkeme kararında, Müteveffaların ailelerine aylık olarak yapacakları katkının 750 TL olduğu ve bunun yıllık olarak 9000 TL'ye tekabül ettiği hesaplamasına bağlı olarak, çoğaltıcı rakamın uygulanması ile Davacı- No.2 ve 3 ana ve babaya ödenmesi gerekli genel zarar-ziyanın 90,000 TL olduğu hususunda bulgu yapmıştır. -
Alt Mahkemenin kararı irdelendiğinde, Müteveffaların ölüm gününde herhangi bir kazançları olmamasına ve Müteveffaların anne ve babalarına yaptıkları herhangi bir yardım veya yıllık bir yardım miktarı olmamasına rağmen, Alt Mahkeme-nin,
Müteveffaların duruşma gününde kazançlarının ne olabileceğini ve ana ve babalarına yapmaları ihtimal dahilinde olan yardım miktarlarının ne olabileceğini tekzip edilmemiş şahadete dayanarak tespit ettiği ve akabinde çoğaltıcı rakamı saptayıp Müteveff-aların ana ve babalarının, Müteveffaların ölümü dolayısıyla düçar olacakları müstakbel maddi kaybı genel zarar- ziyan olarak 90,000 TL olarak saptadığı görülmektedir.
Alt Mahkemenin kararı irdelendiğinde, Alt Mahkeme huzurunda üniversite son sınıf öğrenci-si olan ve yakın bir gelecekte eğitimlerini tamamlayıp iş hayatına atılacak olan Müteveffaların ölümü dolayısıyla, Davacı No.2 ve 3 ana ve babalarının kararda belirtilen makul olasılıktaki yıllık maddi avantajın kaybına, diğer bir anlatımla, makul olasılık-taki yıllık beklenen/ olası/ müstakbel maddi kayba düçar olacakları hususunda yeterli şahadet olduğu görülmektedir.
Alt Mahkemenin, huzurundaki tekzip edilmemiş şahadet ışığında Müteveffaların ölümü dolayısıyla, Davacı No.2 ve 3 ana ve babalarının kararda -belirtilen makul olasılıktaki yıllık maddi avantajın kaybına, diğer bir anlatımla, makul olasılıktaki yıllık beklenen/ olası/ müstakbel maddi kayba düçar olacakları hususunda doğru olarak bulgu yaptığı, çoğaltıcı rakamı tespit ederken yerleşmiş içtihat kar-arlarını incelediği, meselenin olgularına bu içtihat kararlarındaki yerleşmiş prensipleri uyguladığı ve sonuçta Müteveffaların anne va babaları Davacı No.2 ve 3 lehine ve Davalı No.1 aleyhine genel zarar-ziyan başlığı altında doğru olarak tazminata hükmett-iği ve hata yapmadığı görülmektedir.
Belirtilenler ışığında, İstinaf Eden/ Davalı No.1'in 27/2013, 28/2013, 29/2013 sayılı istinaflardaki 2. başlık altındaki istinaf sebebinin de reddedilmesi gerekir ve reddedilir.


Netice itibarıyla:

İstinaf Edenin 26/-2013,27/2013,28/2014,29/2014 sayılı istinaflarının reddi gereklidir ve reddedilir.
İstinaf masrafları, İstinaf Eden/Davalı No.1 tarafından ödenecektir.




Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu Peri Hakkı
Yargıç Yargıç Y-argıç





29 Eylül 2017









29















Full & Egal Universal Law Academy