Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 24/2011 Dava No 5/2012 Karar Tarihi 16.02.2012
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 24/2011 Dava No 5/2012 Karar Tarihi 16.02.2012
Numara: 24/2011
Dava No: 5/2012
Taraflar: Tasfiye Halindeki Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd. KKTC Şirketler Mukayyitliği ile Suna Gökbörü, Müteveffiye Şifa Ali n/d Şifa Refikoğlu Terekesi İdare Memuru arasında
Konu: İpotek - Dava konusu taşınmaz malın tasfiye halindeki Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd. leyhine ipotekli olması - Taşınmaz mal üzerindeki ipoteğin kaldırılması için istida dosyalanması - İlk Mahkemenin ipotek konusu alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle ipoteğin iptal edilmesine karar vermesi - Kararın istinaf edilmesi - İstinafın kabul edilerek İlk Mahkemenin ipoteğin iptal edilmesi ile ilgli kararının iptal edilmesi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 16.02.2012

-D.5/2012 Yargıtay/Hukuk 24/2011
Lefkoşa Genel İstida No: 37/2010

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti:Narin F. Şefik,Hüseyin Besimoğlu,Ahmet Kalkan.


İstinaf eden: Tasfiye Halindeki Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd.
KKTC -Şirketler Mukayyitliği, Gelibolu İlkokulu
Arkası, Bakanlıklar Bölgesi, Ortaköy- Lefkoşa
(Müstedaaleyh No.1)

ile


Aleyhine istinaf edilen: Suna Gökbörü, Müteveffiye Şifa Ali
namı diğerle Şifa Refi-koğlu Terekesi
İdare Memuru sıfatıyle, II. Etap
Devlet Sosyal Konutları No: 49/5,
Taşkınköy - Lefkoşa.
(Müstedi)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avuka-t Ali Fevzi Yeşilada

Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Şahap Tokatlı

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Fatma Şenol'un 37/2010 sayılı Genel istida da 7.1.2011 tarihinde verdiği karara karşı, Müstedaaleyh No.1 tarafından yapılan istinaftır.

-----------------

H Ü K Ü M

Narin F. Şefik:Bu istinafta, Mahkemenin hükmünü, Sayın Yargıç Hüseyin Besimoğlu okuyacaktır.

Hüseyin Besimoğlu: Bu istinaf, Lefkoşa Kaza Mahkemesinde, 37/2010 sayılı genel istida da, 7.01.2011 tarihinde verilen emirden yapılmışt-ır.
İSTİNAFA KONU OLGULAR:

Lefkoşa'da, İbrahim Paşa Mahallesinde kâin B 114 numaralı koçan gereğince kayıtlı bulunan taşınmaz mal, merhume Şifa Ali n/d Şifa Refikoğlu adına kayıtlıdır. Merhume, hayatta iken, bu taşınmaz malını, İztaş İnşaat ve Ticaret Lt-d.in, 2.6.1989 tarihinde Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd.den aldığı 10,000 Stg. borca karşılık ve borca kefil sıfatıyle Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd. lehine ipotek verdi ve bir ipotek senedi imzaladı.

İpotek senedi, 31.05.1989 tarihli olup, 260/1989 sayıl-ı ipotek sertifikası ile tapuda kayıt altına alındı.

Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd.e olan borç ödenmediği için, İztaş İnşaat ve Ticaret Ltd. ile müteveffa Şifa Ali'nin de kefil olduğu, Davalılar aleyhine, Lefkoşa Kaza Mahkemesinde 1868/92 numaralı dava ikam-e edildi.

19.3.1993 tarihinde, 1868/92 no'lu davada Davalı 4 olarak bulunan, Şifa Ali aleyhindeki dava geri çekildi ve İztaş İnşaat ve Ticaret Ltd. ile 2 kefil aleyhine 6,554 Stg. için hüküm verildi.

Şifa Ali n/d Şifa Refikoğlu vefat ettikten sonra, me-rhumenin terekesi kuruldu ve Suna Gökbörü, merhumenin terekesine, Tereke İdare Memuru olarak atandı.

Merhume Şifa Ali n/d Şifa Refikoğlu, vefat ettiğinde,
B 114 koçan no'lu taşınmaz mal, İztaş İnşaat ve Ticaret Ltd.in, Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd.e b-orcuna karşılık, 260/1989 no'lu ipotek sertifikası ile kayıtlı bulunmakta idi.

Merhume Şifa Ali n/d Şifa Refikoğlu terekesinin Tereke İdare Memurları, Müstedi sıfatıyle; Müstedaaleyhler olarak tasfiye halindeki Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd., Lefkoşa Kaza T-apu Dairesi ile KKTC Başsavcılığı aleyhine, Lefkoşa Kaza Mahkemesinde, 17.5.2010 tarihinde, 37/2010 sayılı çift taraflı bir genel istida dosyaladı ve mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulundu.

"Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd.e kefili bulunduğu İztaş İnşaat ve T-icaret Ltd.in borcu olan £10,000 GBP tutarındaki borcu (işbu borca dair Lefkoşa Kaza Mahkemesi'nde ikame olunan 1868/92 sayılı davanın 29.3.1993 tarihli hükmü mucibince £6,554 GBP tutarındaki meblağ ile bu meblağ üzerinden 28.5.1992 tarihinden itibaren tam-amen tediye tarihine kadar ödemekle mükellef olduğu senede %19 nisbetindeki faizin) ödemesi için Lefkoşa'da İbrahimpaşa Mahallesinde kain olup B114 numaralı koçan gereğince kayıtlı bulunan taşınmaz malın üzerine Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd. lehine Lefkoşa T-apu Dairesinde takriben 02.06.1989 tarihinde yapmış olduğu mezkur Tapu dairesinde 260/89 numaralı Vekaleti Devriye Takrirnamesi ve/veya 260/89 sayılı İpotek Sertifikası gereğince kaydedilmiş olan ipoteğin iptali"

Müstedi; bu istidasını, Hukuk Muhakemeler-i Usulü Tüzüğü Emir 48 Nizam 2, Fasıl 15 Madde 3(1)(a) ile 11/78 sayılı Yasa'nın 36. Maddesine dayandırdı ve istidasını, Tereke İdare Memurunun yemin varakası ile destekledi.

Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd., tasfiye halinde olduğu için, alacaklarını, Tasarru-f Mevduatı Sigortası ve Finasal İstikrar Fonuna temlik etmişti. Bu nedenle; Tasarruf Mevduatı Sigortası ve Finansal İstikrar Fonu, Müstedaaleyh sıfatıyle, bu istidaya, 24.9.2010 tarihinde bir itirazname dosyaladı, itiraz fonun görevli memuru Havva Vural'ın- yemin varakası ile destekledi ve istidaya konu taşınmaz mal üzerindeki ipoteğin iptal edilmesine, yasal olanak olmadığını ileri sürdü.

Bu istidaya; KKTC Başsavcılığı, Müstedaaleyh 2 ve 3 sıfatıyle, 17.9.2010 tarihinde bir itirazname dosyaladı ve ipotek- konusu borcun ödenmediğini, borç ödenmediği için ipoteğin iptal edilemeyeceğini, her halükarda, ipoteğin iptal edilmesi için, ipotek alacaklısının izni gerektiğini ileri sürdü.

37/2010 sayılı istidanın dinlenmesi üzerine; İlk Mahkeme, 7.1.2011 tarihinde- verdiği karar ile, B 114 koçan no'lu taşınmaz mal üzerindeki ipoteğin iptal edilmesine emir verdi.

İpoteğin iptal edilmesi üzerine, Müstedaaleyh No:1, bu istinafı dosyaladı.

İSTİNAF SEBEBLERİ

İstinaf Eden Müstedaaleyh No:1'in, istinaf sebepleri aşağı-daki gibidir:

Muhterem Bidayet Mahkemesi, Müstedi borcunu ödemediği halde ve bu husus taraflar arasında ihtilaf konusu olmadığı halde, ipoteğin kaldırılmasına karar vermekle, hatalı hareket etti.
Muhterem Bidayet Mahkemesi, genel olarak, huzurundaki şahad-et ve emareleri yanlış değerlendirdi ve huzurundaki olgulara yanlış hukuki prensipler uygulamakla hatalı hareket etti.
Muhterem Bidayet Mahkemesi, zaman aşımı nedeniyle, ipoteğin kaldırılmasına emir vermekle hatalı hareket etti, çünkü dava konusu borç öden-mediği için zaman aşımı iddiası bu meselede geçerli değildir.
Muhterem Bidayet Mahkemesi, yukarıda belirtilen iddia ve gerçekler muvacehesinde, Davacı aleyhine ve Davalı lehine hüküm vermekle hatalı hareket etmiştir.

TARAFLARIN ARGÜMANLARI

İstinaf Eden- özetle; ipotek senedi üzerinden 15 yıl geçtiğini, dava açılmış olsa idi, müdafaa olarak zamanaşımının ileri sürülebileceğini, zamanaşımının dolmuş olmasının ipoteği kendiliğinden, zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırmayacağını, ipotek konusu yükümlülüğün ö-denmediğini, ipoteğin, zamanaşımına uğradığı doğru olmakla birlikte, zamanaşımının otomatik olarak yükümlülüğü ortadan kaldırdığı anlamının çıkmadığını, zamanaşımına uğrayan her meselede, hakkın ortadan kalkmadığını, Bidayet Mahkemesinin, 11/78 sayılı Yasa-'nın 31. maddesi altında, ipoteği iptal etme yetkisi olmadığını, Mahkemenin, ipoteği iptal etmekle hatalı olduğunu, bu nedenle, istinafın kabulünü talep etmiştir.

Aleyhine İstinaf Edilen özetle; 1868/92 sayılı davadaki hükümlü borcun tamamen ödenmediğin-i, hüküm tarihinden itibaren 18 yıl, ipotek tarihinden itibaren 23-24 yıl geçtiğini, Fasıl 15 Madde 3 1(a) gereğince, ipoteğin zamanaşımına uğradığını, Davacının, kendi kusurundan dolayı alacağını kaybettiğini, ipotek borçlusunun yükümlülükten kurtulduğunu-, bu sebeple istinafın reddini talep etmiştir.

İSTİNAF SEBEBLERİNİN İNCELENMESİ

İstinaf Eden, 5 istinaf sebebi ileri sürmekle birlikte, istinaf duruşması sırasında, tüm istinaf sebeplerini bir başlık altında ele alıp mütalaa ettiği için, İstinaf Ede-nin, istinaf sebeplerini aşağıdaki şekilde özetlemeyi uygun bulduk:


"1868/92 sayılı, davaya konu hükümlü borcun tümü ödenmemiştir.Hüküm tarihinden ve İpotek tarihinden itibaren, 15 yıl geçtiği ve zamanaşımı süresinin dolduğu doğru olmakla birlikte, zaman-aşımına uğrayan her meselede, yükümlülük devam etmektedir.Yükümlülük devam ettiği için, hak ortadan kalkmamaktadır. Zamanaşımı süresi dolsa bile, dava veya ipoteğe konu alacak, hak olarak mevcudiyetini sürdürmektedir. 11/78 sayılı Yasa'da ipoteğin zamanaşı-mı nedeniyle mahkeme tarafından iptal edilebileceği ile ilgili bir düzenleme yoktur. Yükümlülük ortadan kalkmadığı için, ilk Mahkemenin 11/78 sayılı Yasa'nın 36.maddesi altında ödenmemiş bir yükümlülüğe dayanan bir ipoteği, zamanaşımı nedeniyle, kaldırma -ve iptal etme yetkisi yoktur. İstinafa konu ipoteği iptal eden, İlk Mahkemenin kararı hatalıdır."




İstinafa konu olan bu istida ile ilgili olgular
konusunda, taraflar arasında ihtilaf olmadığı, olgulardan anlaşılmaktadır.

İstinaf Eden, 15 yıllık -zamanaşımı süresinin dolduğunu kabul etmekle birlikte, zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeni ile ipoteğin, kendiliğinden ortadan kalkacağı anlamına gelmediğini, ipoteğin zaman aşımına uğramadığını, yükümlülüğün ortadan kalkmadığını ve hak olarak mevcut- olduğunu; yükümlülük ortadan kalkmadığı için Bidayet Mahkemesinin, 11/78 sayılı Yasa'nın 36. Maddesi altında, ödenmemiş bir yükümlülüğe dayanarak, bir ipoteği kaldırma yetkisi olmadığını iddia etmektedir.

Aleyhine İstinaf Edilen ise, bu iddiaları k-abul etmemektedir.

Huzurumuzdaki olgulara göre; İstinafa konu B114 kayıt no'lu taşınmaz mal, dava ile ilgili tarihlerde merhume Şifa Ali n/d Şifa Refikoğlu adına kayıtlı idi. 1868/92 no'lu davada, Davalı No:1'in, Kıbırs Ticaret Bankası Ltd.d-en aldığı borca karşılık, merhume Şifa Ali n/d Şifa Refikoğlu, hayattayken, B114 no'lu taşınmaz malını, Davalı No:1'in borcuna karşılık, teminat olarak Banka leyhine ipoteğe vermiştir.

Merhume Şifa Ali n/d Şifa Refikoğlu vefat ettikten sonra, ipotek konus-u taşınmaz mal, merhumenin terekesine intikal etmiştir.

1868/92 no'lu davada, Davalı 4 olan merhume Şifa Ali n/d Şifa Refikoğlu aleyhindeki dava geri çekildikten sonra, bu davadaki diğer Davalılar aleyhine, 29.3.93 tarihinde, müştereken ve münferiden- 6,554 Stg. tutarındaki meblağ ve bu meblağ üzerinden, 28.5.1992 tarihinden tamamen tediye tarihine değin, %19 faiz ödenmesi hususunda emir ve hüküm verilmiştir. Merhume Şifa Ali n/d Şifa Refikoğlu aleyhindeki dava geri çekildikten sonra da, Merhume adına -kayıtlı B114 kayıt no'lu taşınmaz mal üzerindeki yükümlülük, istinafa konu istida tarihine kadar, aynı şartlarda devam etmiştir.

Yukardaki hususlar ihtilaflı değildir. Nitekim, İlk Mahkemede bu konuların ihtilaflı olmadığını, kararında belirtmiştir.
-
Bu istinafta, ihtilafın esasını teşkil eden; Merhume Şifa Ali n/d Şifa Refikoğlu adına kayıtlı B 114 kayıt no'lu taşınmaz mal üzerindeki ipoteğin, zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, zamanaşımına uğramış ise, ipotek konusu alacak üzerindeki hakkın de-vam edip etmediği ve bu mal üzerindeki ipoteğin, zamanaşımı nedeniyle, kaldırılıp kaldırılamayacağı ile ilgilidir.

Tarafların iddiaları ve dava zabıtlarındaki olgular dikkate alınarak, zamanaşımı ile ipotek konuları incelenmelidir.

Zaman-aşımının ne olduğu sorusuna, ne gibi bir yanıt verebiliriz? Bu konuyu araştırdığımızda; zamanaşımını, kanunen muayyen müddet içinde alacağına kayıtsız kalmış bir alacaklının, alacağını, borçludan talep ve dava hakkını kaybetmesi olarak ifade edebiliriz. Bi-r diğer deyişle; bir hak, hukuk kurallarında, öngörülen sürede kullanılmadığında, hukuk düzeninde bir takım sonuçlar doğurmaktadır.

Sivil Hukukta zamanaşımı; borcun doğumundan sonra, belli bir sürenin geçmesi ile, borçluya, borcu ödemekten kaçma hakkı ve-rmektedir. Örneğin; bir dava veya icra takibine maruz kalan borçlu, borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, borcu ödemekten kaçınabilmektedir.

Buna göre; zamanaşımı borcu sona erdirmemekte, sadece borçluya borcunu ödemekten kaçınma hakkı vermekt-edir. Borçlu, zamanaşımına rağmen borcu öderse, bu ödeme geçerli bir
ödeme kabul edileceği için, borçlu, bu ödemenin iadesini talep edemeyecektir. Ayrıca, dava veya icra takibinde, zamanaşımını ileri sürmeyi ihmal ederek, borcu öderse veya borcun olmadığı-, ödendiği, miktarın az olduğu gibi borca ilişkin itirazlarda bulunmazsa, sonradan, zamanaşımı olgusunu ileri süremeyecektir. Başka bir anlatımla, zamanaşımı, bir defi,
yani savunma olanağı olarak ileri sürülebilmektedir.

Bu konu ile ilgili, Yargıta-y Hukuk 46/91 sayılı (D.3/92) kararda, şu görüşlere yer verilmiştir:

"Görülebileceği gibi Fasıl 15 Zaman Aşımı Yasasının ilgili maddeleri ve özelliklle 3(1) maddesinin sadece lâfzı dikkate alındığında İlk Mahkemenin yaptığı yorum gibi bir yoruma açık olma-sına rağmen bu durum Kıbrıs mevzuatının mehazını teşkil eden gerek İngiliz İçtihat kararlarında ve gerekse Kıbrıs içtihat kararlarına Yüksek İdare Mahkemesi davalarında olduğu gibi bir hak düşürücü süre niteliğinde alınmamış ve sivil davalarda Zaman Aşımı -Yasasında yer alan kuralların bir def'i diğer bir ifade ile müdafaa şeklinde ileri sürülebileceği vurgulanarak şimdiye dek çok uzun zamandan beri bu şekilde yorumlanıp uygulanmıştır."

Tüm bunlardan çıkan sonuca göre; zamanaşımına rağmen, borcunu ifa -etmek isteyen borçlunun, borcunu ifa etmesi için bir engel yoktur. Bir hukuk davasında; borçlu, zamanaşımına rağmen borcunu öderse, bu geçerli bir ödeme olarak kabul edilir ve borçlu artık, bu ödemenin iadesini isteyemez. Bir borç, borçlu tarafından, zama-naşımına uğradığı ileri sürüldüğünde, bu borç, dava ve icra yoluyle borçludan tahsil edilmeyen bir borca dönüşmekle birlikte, alacak, hak olarak mevcudiyetini devam ettirmektedir.

Anayasa Mahkemesi, 13/77 sayılı davada; sayfa 3'de, Yüksek İdare Mahkeme-sine yapılan başvurularda, bir hak düşürücü süre olan 75 günlük süre ile sivil davadaki zamanaşımı süreleri mukayese edilmiş ve şu görüşe yer vermiştir:

"Tarafların duruşmada ileri sürdüğü iddia ve görüşler ilgili Anayasa kuralları okunup incelendikten so-nra gereği görüşülüp düşünüldü. Hukuk davalarındaki süre aşımı ile idari davalardaki süre aşımı anlamları arasında bir fark vardır. Normal hukuk işlemlerindeki süre aşımı genellikle yasalarla düzenlenir ve süre aşımı konan hallede davacının hakkı ortadan k-aybolmaz ancak davacının hakkını araması, hakkının yerine getirilmesini veya hakkının tanınmasını veya hakka uyulmasını isteme yetkisini etkiler. Başka bir deyimle davacının hakkı devam etmekle beraber davalı geçerli süre aşımı dolayısıyle davacının istem -hakkının düştüğünü ileri sürebilir. Hukuk davalarında davalı davacının hakkının süre aşımı nedeni ile düştüğünü müdafaasında ileri sürmediği hallerde davacı davalı aleyhine hüküm alabilir. Mahkemeler bu gibi davalarda süre aşımını res'sen nazarı itibare al-mazar. Halbuki idari davalardaki süre aşımı hak düşürücü niteliktedir."


Anayasa Mahkemesi de, kararında belirttiği gerekçelerle, süre aşımı konan hallerde, hakkın ortadan kaybolmadığını belirtmiştir.

Halsbury's Laws of England Third Edition Volume 24 -sayfa 205'te bu konu aşağıdaki şekilde ifade edilmiştir:

369. Cases where remedy barred ad not right. .....the untation Act.....only takes away the remedies by action or by set-off(q); it leaves the right otherwise untouched(r) and, if a creditor whose de-bt is statute- barred has any means of enforcing his claim other than by action or set- off (q), the Act does not prevent him from recovering by those means(s).
Thus, money paid to creditor by the debtor without appropriation may be appropriated to the sta-tute- barred debt(t) though the creditor cannot so appropriate money received on behalf of, but without the knowledge of, the debtor(u).


- İstinafa konu istida ile ilgili olgular incelendiğinde; İstinaf Eden ile Aleyhine İstinaf Edilen arasında, bir
borç-alacak ilişkisi olmadığı görülür. Aleyhine İstinaf Edilen, B114 kayıt nolu taşınmaz malın kayıtlı sahibidir. Bu taşınmaz mal, Aleyhine- İstinaf Edilen Merhume Şifa Ali n/d Şifa Refikoğlu tarafından, İztaş İnşaat ve Ticaret Ltd.in Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd.den aldığı 10,000 sterlin tutarındaki borca karşılık ve borca teminat olarak Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd. leyhine İpotek verilmiş ve 2-60/1989 sayılı ipotek sertifikası ile de tapuda kayıt altına alınmıştır. İztaş İnşaat ve Ticaret Ltd., Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd.e borcunu ödemediği için, B 114 kayıt no'lu taşınmaz mal üzerindeki ipotek kaldırılmamış ve istinafa konu istida tarihine kada-r devam etmiştir.

Tüm bu gerçekleri incelediğimizde; İztaş İnşaat ve Ticaret Ltd.in, Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd.e olan borcunu ödemediğinden, bu borç ile ilgili 260/1989 no'lu ipotek sertifikasına konu olan B114 kayıt no'lu taşınmaz mal üzerinde, İs-tinaf Edenin, ipotekle ilgili hakkının ortadan kalkmadığı ve halen devam ettiği sonucu çıkar.

Aleyhine İstinaf Edilen; 1868/92 sayılı davaya konu olan B114 kayıt no'lu taşınmaz mal ile ilgili ipoteğin zaman aşımına uğradığını, 11/78 sayılı Yasa altı-nda, ipoteğin, bu gerekçe ile iptal edilmesi ile ilgili, İlk Mahkemenin kararının doğru olduğunu iddia etmektedir.

Bir borç veya yükümlülük, sair şeyler yanında, ipotekle de teminat altına alınabilir.

Bu konudaki kurallar 11/78 sayılı Taşınmaz -Mal(Devir ve İpotek) Yasası ile düzenlenmektedir.

11/78 sayılı Yasa'nın, tefsir kısmında, ipotek şu şekilde ifade edilmiştir:

Madde 2(1)(b) İpotek miktarı belirli veya ileride belirlenecek
veya şarta bağlı bir borcun veya yükümlülü-ğün
teminat altına alınması için sahibinin iradesi
ile bir taşınmaz mal üzerine konan herhangi bir
yükü anlatır.

İpoteğin hangi amaçla yapılabileceği ise, 11/78 sayılı Yasa'nın 22.Maddesinde düzenlenmi-ş olup, aynen şöyledir:

Madde 22(1) Bir ipotek, taksitle alınacak parayı veya cari
hesap bakiyesini teminat altına alabileceği gibi,
hâlen mevcut veya gelecekte veya şarta bağlı bir
olayın gerçekleşmesi halinde doğacak bir
- yükümlülüğü de teminat altına almak amacıyla
yapılabilir.

Buna göre; İpotek, halen mevcut veya ileride açılacak kredilerin teminatını oluşturmak için, belirli bir taşınmazın, teminat gösterilmesidir şeklinde ifade edilebilir. Borçlu, borcunu ödem-ediği takdirde, alacaklı, ipotekli taşınmazı satarak, satış bedelinden alacağını tahsil etmek imkanına sahiptir.

İpotek hakkı, mala doğrudan doğruya bağlı, ayni bir haktır. Bu nedenle; ipotek tesisinden sonra taşınmazın maliki değişse bile, ipotek ha-kkı aynı şartla devam etmektedir.

İpotek; kredi borçlusu tarafından verilebileceği gibi, kredi ile hiçbir ilgisi olmayan, taşınmaz maliki, üçüncü bir kişi tarafından da verilebilir.

İstinaf konusu meselede; B 114 kayıt no'lu taşınmaz malın kayıtlı -sahibi Şifa Ali n/d Şifa Refikoğlu vefat ettiği için B114 kayıt no'lu taşınmaz mal üzerindeki engel, aynı şekilde, Şifa Ali n/d Şifa Refikoğlu terekesine geçmiştir.

Bu konu ile ilgili, huzurundaki olguları değerlediren İlk Mahkeme, kararında,- şu görüşlere yer vermiştir:

"11/1978 sayılı Yasa'nın 2. Maddesinde "ipotekli alacaklı" ve "ipotekli borçlu" tabirlerinin tefsirleri yer almaktadır. Bu Yasa'nın tefsir kısımlarına bakıldığı zaman ipotekli alacaklının lehine ipotek verilen kişiyi ipotekli -borçlunun ise taşınmaz malını ipotek veren bir gayrimenkul sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Huzurumdaki meselede anlaşılacağı üzere, müstedi ipotekli borçlu, Müstedaaleyh ise, ipotekli alacaklıdır. İpotekli borçlunun mutlaka borcu alan olması gerekmemektedir-. Herhangi bir miktarı ödemeyi kabul eden ve bu miktar için taşınmaz malını ipotek veren taşınmaz mal sahibi, 11/78 sayılı Yasa uyarınca ipotekli borçlu olarak kabul edilir. Müstedinin de ipotek senedinden görüleceği üzere taşınmaz malını ipotek vererek ip-otekli borçlu olduğu hususunda bulgu yaparım."

İstinafa konu, B114 kayıt no'lu taşınmaz malın kayıtlı sahibi Şifa Ali n/d Şifa Refikoğlu, kendi adına kayıtlı malını, üçüncü bir kişi leyhine teminat olarak vermeyi kabul ettiği için, işlemler tamamlan-mıştır.

Huzurundaki olguları ve yasal mevzuatı değerlendirdikten sonra, yukardaki şekilde bulguya varan İlk Mahkemenin kararı hatalı değildir.

Olgulara göre; 1868/92 sayılı davaya konu olan ve B114 kayıt no'lu taşınmaz malın ipoteğe verilmesi ile -teminat altına alınan borç, Davalılar tarafından istida tarihine kadar tamamıyle ödenmemiştir. Ancak; 1868/1992 sayılı davada, Davalı 4 merhume Şifa Ali n/d Şifa Refikoğlu aleyhindeki dava geri çekilmiş olmakla birlikte, B114 kayıt no'lu taşınmaz mal üzeri-ndeki yükümlülük istida tarihine kadar devam etmiştir.

Aleyhine İstinaf Edilen; ipoteğin ve hükümlü alacağın, Fasıl 15 Zamanaşımı Yasası gereğince, zamanaşımına uğradığını, bu nedenle, ipoteğin, iptal edilmesi gerektiğini ileri sürdüğü için, Fasıl 15- Zamanaşımı Yasası'nı karara aktarmayı uygun bulduk.


Zamanaşımı Yasası Fasıl 15 (Limitation of Actions)'ın 3(1) maddesi aynen şöyldir:

" 3(1) Subject to the provisions of this Law,
no action shall be brought upon, for or in
respect of-

any bond i-n customary form or any mortage, after the expiration of fifteen years from the date on which the cause of action accrued;

any judgment, after the expiration of fifteen years from the date on which judgment became enforceable;

any claim to the estate of -a deceased person or to any share or interest therein, whether under a will or on intestacy, after the expiration of twelve years from the date when the claim to the estate or the right to receive the share or interest therein accrued;

any book debt due t-o or from a bank, after the expiration of six years from the date on which the cause of action accrued;

any remuneration, fee or charge of any advocate, medical practitioner, dentist, midwife or teacher, after the expiration of three years from the date o-n which the cause of action accrued;

any goods sold and delivered, shop bill, hotel bill, book debt, (other than a book debt as mentioned in paragraph (d) hereof) work and labour done, wages or artisans, labourers or servants, after the expiration of two -years from the date on which the cause of action accrued."

Yasanın "a" bendine göre; bir ipotek, 15 yıl geçtikten sonra zamanaşımına tabi olmaktadır.

Huzurundaki şahadeti ve olguları değerlendiren İlk Mahkeme; ilgili yasal mevzuat gereği, B114- kayıt no'lu taşınmaz mal üzerindeki ipoteğin, zamanaşımına uğradığı bulgusuna varmış ve ipoteğin iptal edilmesine emir vermiştir.



İlk Mahkeme, kararında şu görüşlere yer vermiştir:

"Fasıl 15.3.1(a)'ya bakıldığı zaman dava sebebinin doğduğu tariht-en başlayarak 15 yılın sona ermesi üzerine herhangi bir mersum senet veya ipotek ile ilgili olarak dava açılamaz denmektedir. Huzurumuzdaki ipotek senedi 31.5.1989 yılında hazırlanmıştır. İlk talepte borçlu borcunu ödemeyi kabul etmiştir. Tarafların ihtil-afsız olarak ortaya koydukları işbu istida konusu ipotek senedinin 1868/92 sayılı davadaki borç ile ilgili verilen
bir teminat olduğu kabul edildiği takdirde Dava sebebinin Haziran 1992 tarihinde doğmuş olduğu ve üzerinden 18 yıl geçtiği yönünde bulgu yap-arım.
"Dolayısıyle, işbu istida konusu ipotek senedinin zaman aşımına uğradığı yönünde bulgu yaparım."

İlk Mahkemenin, ipotek senedinin zamanaşımına uğradığı yönündeki bulgusunun, Mahkeme huzurundaki olgulara göre, hatalı olduğu söylenemez. Dava zabı-tlarına bakıldığında; İstinaf Edenin, bu konuyu ihtilaf konusu yapmadığı anlaşılır. Dolayısyla, İlk Mahkemenin, ipotek senedinin zamanaşımına uğradığı konusundaki bulgusu hatalı değildir.

İlk Mahkeme, bu bulgular ışığında; ipotek senedinin zamanaşım-ına uğradığı sonucuna vardıktan sonra, konuyu incelemeye devam etmiş ve neticede, ipotek senedi altında ipotek alacaklısının alacağını tahsil etme süresinin zamanaşımına uğradığı ve yükümlülüğün ortadan kalktığı bulgusuna varmıştır.

İlk Mahkeme, kararında- şu görüşlere yer vermiştir.

"Hâl böyleyken, söz konusu ipotek senedinin zaman aşımına uğramasıyla, ilgili ipotek senedi tahtında ipotekli alacaklının, alacağını tahsil etme süresinin zaman aşımına uğramış olduğu ve ipotekle teminat altına alınan yüküm-lülüğün ortadan kalkmış olduğu hususunda bulgu yaparım.''

"Netice itibarıyle, müstedi istidasını layıkı vechile ispat etmiştir ve tüm yapmış olduğum bulgular ışığında, istidada talep edildiği şekilde Lefkoşa İbrahim Paşa Mahallesinde kain B 114 no'lu koç-an gereğince kayıtlı bulunan taşınmaz malın üzerine Kıbrıs Ticaret Bankası Limited leyhine Lefkoşa Tapu Dairesinde takriben 2.6.1989 tarihinde yapmış olduğu 260/89 numaralı ipoteğin iptal edilmesine emir verilir."

Burada üzerinde durulması gereken ön-emli konu, ipotek senedinin zamanaşımına uğraması nedeniyle, ipotekli taşınmaz mal üzerindeki yükümlülüğün devam edip etmediği; başka bir anlatımla, İstinaf Edenin hakkının devam edip etmediğidir.

İlk Mahkemenin kararı incelendiğinde; İlk Mahkeme, ip-otek senedinin zamanaşımına uğraması ile ipotek senedi altında ipotekli alacaklının, alacağını tahsil etme süresinin de zamanaşımına uğradığı, dolayısıyla, ipotekle teminat altına alınan yükümlülüğün de ortadan kalkmış olduğu bulgusunu yapmıştır.

Dav-a zabıtlarını incelediğimizde; Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd.in, ipotek borçlusunu dava ettiği veya ipotek borçlusu aleyhine bir hüküm aldığı veya bir talepte bulunduğu görülmemektedir.

Yukarda da izah etmiş olduğumuz gibi; İpotek alacaklısı, ipotek kon-usu alacağının tahsili için bir talepte bulunmuş veya dava açmış olsa idi, ipotek borçlusu zamanaşımı defi'sini ileri sürüp, bu borcu ödemekten kaçınabilirdi.

Ancak, istinafa konu meselede, durumun böyle olmadığı olgulardan anlaşılmaktadır. 1868-/92 sayılı davaya konu borç ödenmemiştir. B 114 kayıt no'lu taşınmaz mal üzerinde, ipotek kaydı aynı şekilde durmaktadır.

İpotek zamanaşımına uğrasa bile, ipotek senedine konu olan B 114 kayıt no'lu taşınmaz mal üzerindeki yükümlülük devam ettiği için-, ipotek, hak olarak mevcudiyetini korumaktadır.

İpotek konusu alacak ve dolayısıyla ipotek hak olarak mevcudiyetini koruduğuna göre; ipotek zamanaşımına uğrasa bile, 11/78 sayılı Yasa altında, bu gerekçe ile ipoteğin iptali istenebilir mi?

İp-otekle teminata bağlanan bir borç ile ilgili ipoteğin nasıl kaldırılacağı veya iptal edileceği, 11/78 sayılı Yasa'nın 35. Ve 36. Maddelerinde düzenlenmiştir.

İpotek tarihinden itibaren 21-22 yılın geçmesi nedeni ile, 11/78 sayılı Yasa'nın 36. Madd-esine dayanarak, istinafa konu ipoteği zamanaşımı nedeniyle, İlk Mahkemenin iptal etme yetkisi var mıdır?

Bir ipoteğin, ipotekli alacaklı tarafından nasıl ve ne şekilde kaldırılacağı, 11/78 sayılı Yasa'nın 35(1) Maddesinde düzenlenmiştir.

Buna g-öre; ipotek ile teminat altına alınan bir yükümlülüğün ödenmesi veya ortadan kalkması halinde, ipoteği kaldırmak, ipotek alacaklısının görevidir ve ipotek alacaklısı, 35(1) Maddesinde izah edilen usulde, ipoteği kaldırmakla yükümlüdür.

İpteğin, -kaldırılması ile ilgili 11/78 sayılı Yasa'nın ilgili maddesi aynen şöyledir:

Madde 35(1) İpotek ile teminat altına alınan bir
yükümlüğün ödenmesi veya ortadan kalkması
halinde, Kaza Tapu Dairesi veya şubesine giderek
ipo-teğin kaldırılmasını isteyen ve İkinci
Cetvelde gösterilen E Formasına uygun bir muhtıra
ile hale göre 16 veya 32. madde kuralları
gereğince kendisine verilen ipotek ile ilgili
bütün belgeleri ibraz ederek ipoteğin
- kaldırılmasını sağlamak ipotekli alacaklının
görevidir. Muhtıra ile diğer belgelerin ibraz ve
yatırılması üzerine, yukarıdaki belgeleri
imzalayarak Kaza Tapu Dairesi veya şubesine ibraz
eden kişinin ipotekli alaca-klı olarak gösterilen
kişi olduğuna kanaat getirmesi halinde Müdür,
ipotekli Borcun ödenmesi ile yükümlü olan
taşınmaz malın kaydının karşısına ve koçanının
üzerine yapılan ipotekle ilgili kaydı silmek ve
- koçanı ipotekli borçluya iade etmek sureti ile
ipoteği kaldırır.

(2) Bir meblağın ödenmesini teminat altına almak
amacı ile ipotekle yükümlü bulunan ve (1).
fıkra kuralları uyarınca ipoteği kaldırılan -
bir taşınmaz malın, aynı zamanda başka bir
meblağın ödenmesi için de yukarıdaki şekilde
kaldırılan ipotekten sonra gelen bir ipotekle
de yükümlü olması halinde Müdür, ipoteğin
kaldırıldığ-ını sonra gelen ipotekli alacaklıya
bildirmelidir.

Yasa'nın ilgili maddesinde de görüleceği gibi; ipoteğin iptali, yükümlülüğün ödenmesi veya ortadan kaldırılması şartına bağlanmış, ancak, ipotekle teminat altına alınan yükümlülüğün öden-memesi halinde, ipoteğin, nasıl ve kimin tarafından kaldırılacağı bu maddede düzenlenmemiştir.

İlk Mahkeme, ipoteğin iptal edilmesi ile ilgili olarak, kararında, şu görüşlere yer vermiştir:

Netice itibarıyle 11/78 sayılı Yasa'nın 36(1)(a) bendinde b-elirtildiği şekilde ipotekli alacaklının, ipotekle teminat altına alınan yükümlülüğün ödenmesi veya ortadan kalkmasına rağmen 35. Maddede gösterildiği şekilde ipoteği kaldırmayı red veya ihmal etmesi halinde ipotekli borçlu, Kaza Mahkemesine başvurarak bir- ipoteği iptal emri ısdarı için istemde bulunabilir. İşbu istida konusu ipotekli alacaklının da zaman aşımına uğrayan bir ipotekten doğan bir alacağını tahsil edemeyeceği gerçeği karşısında müstedinin gayrimenkulu üzerindeki ipoteği 11/78 sayılı Yasa'nın 3-5. maddesi altında kaldırılması gerekmektedir. Ne var ki, ipotekli alacaklının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, huzurumdaki şahadetten ortaya çıkmıştır.

İpotek konusu alacağın zamanaşımına uğradığı ve tahsil edilemeyeceği gereçeğinden hareketle; 3-5. Madde altında, "ipotek alacaklısının ipoteği kaldırması gereklidir" görüşünün, yasal mevzuata ters düştüğü ve hatalı olduğu görüşündeyiz. 35. Madde altında ipoteğin nasıl iptal edileceği açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle; ipotek ile teminat altına alına-n bir yükümlülük, ödenmeden veya ortadan kalkmadan, ipoteğin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile iptali, bu madde altında mümkün değildir.

Bu gerçekler ışığında, İlk Mahkemenin, bu yöndeki tespitleri hatalıdır.

Tüm bunlara karşın, bir ipot-ek, mahkemece nasıl kaldırılabilir? Buna göre; ipotek, alacaklının, ipotekle teminat altına alınan yükümlülüğü ödemesi veya bu yükümlülüğün ortadan kalkması ve buna rağmen Yasa'nın 35. Maddesinde gösterildiği şekilde, ipoteğin kaldırmasının red veya ihmal -edilmesi halinde; ipotek borçlusu, ipoteğin iptali için Yasa'nın 36. Maddesi altında mahkemeye yapacağı bir müracaat üzerine, mahkeme ipoteğin iptaline emir verebilir.

İpoteğin hangi şartlarda mahkemece iptal edileceği, 11/78 sayılı Yasa'nın, 36. M-addesinde düzenlenmiştir.

Yasa'nın ilgili maddesi aynen şöyledir:

Madde 36(1)İpotekli alacaklının, ipotekle
teminat altına alınan yükümlülüğün
ödenmesi veya ortadan kalkmasına rağmen
35.maddede gösterildiği -şekilde ipoteği
kaldırmayı red veya ihmal etmesi; veya
(2)İpotekli alacaklının, vadesi gelen ipotekli
borç için ödenmesi gerekli ödemeyi kabul
etmeyi ve ipoteği kaldırmayı reddetmesi ,
veya; - (3)İpotekli alacaklının ipotek yerinin
bilinmemesi veya dağılmış bir şirket veya
ortaklık olması veya ölmüş olması ve kişisel
temsilcileri ile mirasçılarının bilinmemesi
ve bu hallerin birinde, gerek -ipotekli
borçlunun, söz konusu nedenlerin herhangi
birinden ötürü ödeme vadesi gelen ve ipotek
ile teminat altına alınmış olan meblağın
hak sahibine ödenmesi olanağının bulunmaması
gerekse ipotek i-le teminat altına alınan
yükümlülüğün ödenmesi veya ortadan kalkması;
halinde ipotekli borçlu , Kaza
Mahkemesine başvurarak bir ipotek iptal
emri ısdarı için istemde bulunabilir. Bu
başvuru üzerine -Kaza Mahkemesi, başvurunun
herhangi bir kişiye tebliği , ipoteğin iptali,
herhangi bir para miktarının Kaza Mahkemesine
yatırılması, bu şekilde yatırılan paranın
elden çıkarılması ve ilgili diğer herhangi
- bir mesele hakkında, mevcut koşullar altında
takdirine göre âdil olan bir emir ısdar
edebilir.


Yasa'nın ilgili maddesi incelendiğinde, ipoteğin mahkemece hangi şartlarda kaldırılacağını, şu şekilde özetleyebiliriz:

1. İ-potekle teminat altına alınan yükümlülük ödenecek veya
ortadan kalkacak ve buna rağmen, 35. Maddede gösterildiği
şekilde, ipoteğin kaldırılması red veya ihmal edilecektir.
2. İpotekli alacaklı, vadesi gelen ipotekli borç için,
ödenmesi ge-reken mablağı ödemeyi kabul etmeyi ve ipoteği
kaldırmayı reddedecektir.
3. Aşağıdaki nedenlerin herhangi birinden ötürü, ödeme vadesi
gelen ve ipotek ile teminat altına alınmış olan meblağın,
hak sahibine ödenmesi olanağı bulunamayacaktır. -
a.İpotekli alacaklının ikamet yeri bilinmeyecektir.
b.İpotek alacaklısı dağılmış bir şirket veya ortaklık
olacaktır.
c.İpotek alacaklısı ölmüş olacak ve kişisel temsilcileri
ile mirasçıları bilinmeyecektir.

Kaza mahkemesi 36. Maddedeki -kriterleri inceledikten sonra, ipoteğin iptali ile ilgili emir verdiğinde herhangi bir para miktarının kaza mahkemesine yatırılmasına ve yatırılan paranın çekilmesine emir verebileceği gibi, mevcut koşullar altında, takdirine göre, adil olan başka bir emir- de verebilecektir.

İstinafa konu ipoteğin esasını teşkil eden ve 1868/1992 sayılı davaya konu olan borç, istinaf tarihine kadar ödenmediği, olgulardan ortaya çıkmıştır. İpotek alacaklısı, Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd.dir, tasfiye halindedir ve alacakl-arını Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna temlik etmiştir. Buna göre, ipotek alacaklısı bilinmektedir. İpotek alacaklısı bilindiğine göre, ipotek konusu borcun ödenme olanağı vardır. İpoteğe konu borcun ise, istinaf tarihine kadar ödenmediği, olgulardan anlaş-ılmaktadır.

Daha önce izah etmiş olduğumuz gibi; ipotek zamanaşımına uğrasa bile, ipotek konusu alacak, hak olarak mevcudiyetini devam ettirmektedir. Nitekim 11/78 sayılı Yasa yapılırken de, bu husus dikkate alınmış ve zamanaşımı nedeniyle, ipoteğin -iptal edileceği konusunda, Yasayla bir düzenleme getirilmemiştir.

Yukardaki gerçekleri dikkate aldığımızda; Yasa'nın ilgili maddeleri; bir ipoteğin, zamanaşımı nedeniyle iptal edilebilmesine cevaz vermediğini ortaya koymaktadır.

Tüm bu -gerçekler ışığında, 11/78 sayılı Yasa'nın 34 ve 35. Maddeleri gereğince, zamanaşımı nedeniyle, ipotek iptal edilemeyeceğine göre; ipoteği, bu gerekçe ile iptal etmekle, İlk Mahkeme hatalı davranmıştır.

Yukardaki nedenlerle, zamanaşımı konusunda; ipotekle- teminat altına alınan borcun veya ipotek senedinin, zamanaşımına uğraması sonucu, ipotek senedi tahtında, ipotekli alacaklının, alacağını tahsil etme süresinin zamanaşımına uğradığı ve ipotekle ilgili yükümlülüğün ortadan kalmış olduğu gerekçesiyle, ipote-ğin iptal edilmesi ile ilgili İlk Mahkemenin bulgusu hatalı olduğu nedeniyle istinaf kabul edilmelidir.


NETİCE:

Yukardaki gerçekler ışığında, İstinaf Eden, istinafında başarılı olmuştur.

İlk Mahkemenin, 7.1.2011 tarihinde, Lefkoşa İbrahim Paş-a Mahallesinde kain B114 kayıt no'lu taşınmaz mal üzerinde, Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd. leyhine verilen ve Lefkoşa Tapu Dairesinde, 2.6.1989 tarihinde kayıt altına alınmış olan, 260/1989 sayılı ipoteğin iptal edilmesi ile ilgili, ilk Mahkemenin Kararı ipta-l edilir.

Masraflar, Aleyhine İstinaf Edilen tarafından ödenecektir.




Narin F.Şefik Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan
Yargıç Yargıç Yargıç


16 Şubat, 2012




21






Full & Egal Universal Law Academy