Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 24/2008 Dava No 21/2011 Karar Tarihi 11.03.2011
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 24/2008 Dava No 21/2011 Karar Tarihi 11.03.2011
Numara: 24/2008
Dava No: 21/2011
Taraflar: Aysın Afacan ile Orhan Paltacıgil arasında
Konu: Çek davası - Holder in due course - Çekin iyi niyetli olarak ve değer mukabili alınması.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 11.03.2011

-
D.21/11 Yargıtay/Hukuk No: 24/2008
(Lefkoşa Dava No: 3345/2005)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti : Narin F.Şefik,Hüseyin Besimoğlu,Ahmet Kalkan.


İstinaf eden : Aysın Afacan, Kozanköy - Girne.
- (Davalı No.1)

- ile -


Aleyhine istinaf edilen: Orhan Paltacıgil - Girne.
(Davacı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Ergin Ulunay
Aleyhine i-stinaf edilen namına: Avukat Tevfik Mut.


Lefkoşa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Tanju Öncül'ün 3345/2005 sayılı davada 14.2.2008 tarihinde verdiği karara karşı, Davalı No.1 tarafından yapılan istinaftır.

--------------

H Ü K Ü M

Narin F.- Şefik : Bu istinafta Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Ahmet Kalkan okuyacaktır.

Ahmet Kalkan : İstinaf Eden/Davalı No.1, Lefkoşa Kaza Mahkemesinin 3345/2005 sayılı davasında 14.2.2008 tarihinde aleyhine vermiş olduğu hüküm nedeniyle bu istinafı dosyaladı-.



İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

İstinafa konu dava ile ilgili olgular özetle şöyledir.

Bundan böyle İstinaf Eden Davalı No.1, Aleyhine İstinaf Edilen Davacı olarak anılacaktır.

Davalı No.1, dava konusu 046994,046999,045467,045468 ve 045469 sayılı-, sırasıyle 17/2/2005,26/2/2005,2/3/2005,4/3/2005 ve 6/3/2005 tarihli 5 adet çeki keşide edip "Salih Açman ve emrine" şeklinde düzenledi ve Davalı No.2'ye teslim etti.

Emare 1 ve 2 olarak Mahkeme huzurunda bulunan çekler yukarıdaki sıra ile 3.860 TL, 7.7-20 TL, 5.860 TL,7.720 TL, ve 6.630 TL'den olmak üzere toplam 31.790 TL kıymetinde idi.

Davalı No.2, dava konusu çekleri ciro ederek Davacıya teslim etti.

Davacı, 9.8.2005 tarihinde konu çekleri arkasını imzalamadan ödenmesi için Bankaya ibraz etti.
-
Dava konusu çekler Bankada karşılıkları olmadığı için ödenmedi.

Davacı, konu çekleri keşide eden ve ciro eden sıfatıyle her iki Davalı aleyhine istinafa konu davayı dosyaladı.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi 14.2.2008 tarihinde vermiş olduğu hükmünde Davalıl-ar aleyhine münferiden ve müştereken 31.790 TL ve her çek bedeline tarihinden başlamak üzere ödeme tarihine kadar yasal faiz ve dava masrafları için Hüküm ve Emir verdi.

İlk Mahkemenin hükmüne karşı Davalı No.1 bu istinafı dosyaladı.

İSTİNAF SEBEPLERİ:
-
Davalı No.1 Avukatı (2) istinaf sebebi ileri sürmüştür.

İstinaf sebepleri şöyledir.

Alt Mahkeme, dava konusu çekler üzerinde Davacının cirosunun bulunmamasının dava açma yeteneğini ortadan kaldırmadığı ve imzasız olan dava konusu çeklerin hamiline i-miş gibi imza edilmeden devredilebileceği bulgularını yapmakla ve/veya dava konusu layihalarda dava konusu çeklerle ilgili herhangi bir ivaz ileri sürülmediğine göre ve/veya davacı "Holder in due course" olduğunu ileri sürmediğine göre ve keza Davacının da- Dava konusu çekler üzerinde imzası olmadığına göre Davacıyı dava konusu çekleri değerli ivaz karşılığı tasarrufunda bulunduran "Holder in due course" kişi saymakla ve/veya kişi olduğuna hükmetmekle hatalar işledi. Çünkü Alt Mahkeme Bölüm 262, Poliçeler Ya-sası'nın Hükümlerini ve Yargıtay/Hukuk 36/88 D.24/89 sayılı kararı da yanlış değerlendirdi, özellikle hamiline sözcüğünün Türkçeye yanlış ve/veya yanıltıcı bir şekilde çevrildiğini ve hamiline sözcüğünün İngilizce karşılığının "bearer" olduğu ve böyle bir -durumda ciro gerekmediği ve "holder in due course" sözcüklerinin de Türkçe karşılığının normal süreç içerisinde tasarrufunda bulunduran anlamında olduğu ve her halükârda imza bulunmadığı zaman ivazın ispatlanması gerektiği hususlarını göz önünde bulundurma-dı.
II. Alt Mahkeme huzurundaki tüm şahadet ve emareler ışığında Davacı lehine hükmetmekle ve özellikle Talep Takririnin kapsamı içerisinde olmayan nakit ödemeyi göz önünde bulundurarak, dava konusu çekleri tasarrufunda tutan Davacının "holder in due cour-se" olduğuna hükmetmekle ve dolayısıyle Davalı No.1 aleyhine dava konusu hükmü ısdar etmekle hatalar işledi.

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

İstinaf Eden/Davalı No.1 Avukatı hitabında özetle, hukuki olarak hamiline kesilmiş çekler ile emrine düzenlenm-iş çeklerin arasında farklılık olduğunu, hamiline kesilmiş bir çekin teslim suretiyle tamamlandığını, emrine düzenlenmiş bir çekin ise önce ciro edilmesi, sonra tesliminin gerçekleştirilmesi gerektiğini, ciro edilmemiş bir çeki elinde bulunduranın gerçek a-nlamda çeki elinde bulunduran kişi sıfatını (Holder in due course) taşımayacağını, bu meselede çekin Salih Açman veya emrine düzenlendiğini, Salih Açman'ın çekin arkasını imzaladığını ancak çeki bankaya ibraz eden Davacı çekin arkasını imzalamadığı cihetle- çekin gerçek hamili sayılamayacağını dolayısıyle dava açma hakkı olmadığını ileri sürmüştür.

Davalı No.1 Avukatı devamla Talep Takririnde sadece meşru ivaz karşılığı çekin alındığının iddia edildiğini, meşru ivazın ne olduğunun belirtilmediğini, müdafa-a takririnde meşru ivazın varlığının reddedildiğini, bu nedenle Davacının meşru ivazın varlığını ispat etmesi gerektiğini, meşru ivaz reddedildiğine göre, müdafaaya cevap dosyalanarak ivazın kapsamlı şekilde izah edilmesinin şart olduğunu, Emir 19 nizam 4 -altında esaslı olguların layihalarda yer almasının zorunlu olduğunu, yer almadığında şahadetten çıkarılacak netice ile sonuca varılamayacağını meşru ivazın tanımı yapılmadığından davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı -Avukatı ise hitabında Davalı No.1 Avukatının iddialarını reddederek özetle, Davacının daha önce konu çeklerden dolayı polise şikayetçi olduğunu, Davalı No.1'in Ceza Mahkemesinde suçunu kabul ederek özür dilediğini, bunun estoppel teşkil ettiğini ileri sürm-üş, Mahkemenin ikazı üzerine bu iddianın layihalarda yer almadığını kabul etmesine rağmen Davacının şikâyetçi olduğunun kesinleşmiş Mahkeme kararı ile sabit olduğunu, ceza davalarında yapılan beyanların hukuk davalarında bağlayıcı olduğunu ve durumun dikka-te alınması gerektiğini iddia etmiştir. Davacı Avukatı argümanlarına devamla hamiline yazılı bir çek imza edilmeden ciro edilebileceğini, elden ele dolaşabileceğini, emrine yazılı bir çekte ise emrine çek yazılan lehdarın çekin arkasını imza edip ciro etti-kten sonra çekin hamiline çek niteliğine dönüşeceğini ve çeki elinde bulunduranın çek bedelini talep edebileceğini, hamiline çek ile emrine çek arasındaki en büyük farkın bir hamiline çekin emrine çek haline dönüşemeyeceği ancak emrine yazılı bir çekin leh-dar tarafından imzalandıktan sonra hamiline çeke dönüşmesine rağmen hamiline çeki birinin emirine düzenleyerek çeki tekrar emrine çek haline dönüştürebileceğini, bu meselede çek lehdarının çekin arkasını imzalayıp Davacıya verdiğini, Davacının hamiline sıf-atı ile bankaya çeki ibraz ettiğini, bu çeklerin karşılıksız çıktığını, dolayısıyle İlk Mahkemenin doğru karar verdiğini istinafın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ:

Daha önce İstinaf Sebepleri başlığı altında belirtt-iğimiz istinaf sebeplerinden I. istinaf sebebi, uzun bir şekilde kaleme alınarak, içeriğinde birden çok hukuki sorun ileri sürülmüştür.

I. istinaf sebebindeki hukuki sorunları şöyle özetlemek
mümkündür.

a. Dava konusu çekler üzerinde Davacının imzas-ı
olmadığından, hamiline çekler gibi imza edilmeden devredilebilecekleri bulgusu yapılması hatalıdır.
b. Dava layihalarında konu çeklerle ilgili herhangi bir
ivaz ileri sürülmediğinden çeklerin ivaz mukabili verildiği bulgusu hataldır.
c. Dava konu-su çekler üzerinde imzası olmayan Davacının
gerçek hamil "Holder in due course" olarak kabul edilmesi hatalıdır.

I. istinaf sebebinde ileri sürülen hukuki sorunları incelemeye başlamadan önce Davacı Avukatının hitabı esnasında değindiği estoppel ilke-sine kısaca değinmeyi gerekli gördük.

Davacı Avukatı hitabında Davacının karşılıksız çek nedeniyle polise şikayetçi olduğunu ve Davalı No.1'in aleyhine ikame edilen ceza davalarını kabul ettiğini dolayısıyle Davacının çekleri elinde bulunduran gerçek ha-mil "Holder in due course" olmadığı iddiasını yapamayacağını, estoppel ilkelerinin buna engel teşkil ettiğini ileri sürmüştür.

Bir iddianın ileri sürülmesine ilişkin hukuki bir engelin (estoppel) mevcut olduğunun dikkate alınabilmesi için hukuki engelin -ne olduğuna yönelik iddia ve olguların layihalarda uygun şekilde yer alması gerekmektedir. (Bkz. Halsbury's Laws of England 3. Baskı, Cilt 15, sayfa 202) Estoppel'in istisnalarını incelemeyi bu mesele bakımından gereksiz görürüz. Davacı Avukatının istinafı-n duruşmasında ileri sürdüğü estoppel iddiası layihalarda yer almadığı ve İlk Mahkemede tartışılmadığı cihetle istinafta değerlendirilmesi hukuken mümkün değildir.
Davalı No.1 Avukatının istinaf sebeplerinin incelenmesine gelince;

İlk önce dava konusu ç-ekler üzerinde Davacının imzası olmadığından emare çeklerin hamiline çek gibi muamele görmesinin hukuken doğru olup olmadığını incelemeyi uygun gördük.

İlk Mahkeme kararında Fasıl 262 Poliçeler Yasası'ndaki yasal durumu izah ettikten sonra Yargıtay/Huku-k 36/88 D.24/89 sayılı karara atıfta bulunarak aşağıdaki alıntıyı kararına iktibas etmiştir.(Mavi 31)

"Bir çekin geçerli olarak el değiştirebilmesi ve verenin çeki alana karşı bir sorumluluğu olabilmesi için çeki verenin böyle bir çekin arkasını imzalam-ası (ciro etmesi) gerekir. Ancak bu ilke emre ödenen çekler için geçerli olup, hamiline ısdar edilen çekler için geçerli değildir. Devreden kişi çekin gerçek hamili (holder in due course) ise böyle bir çeki ciro etmesi gerekmemektedir. Devir işlemi verilme-k suretiyle tamamlanır ve bu durumda devreden kişi böyle bir çeki ciro etmiş gibi mesuliyet taşımaktadır."(sayfa 2)


Yargıtay aynı kararın 3. sayfasında Yasa'nın 31. maddesine ve İngiltere'nin Bills of Exchange Act'ın 31. maddesine atıfta bulunarak şöyle- demiştir.

"Yukarıdaki maddeden açıkca görülebileceği gibi çekler
hamiline ve emrine olmak üzere ikiye ayrılmakta, hamiline olan çekler ciro edilmeden devredilebilirken, emrine yazılan çeklerin mutlaka ciro edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır."

Huzuru-muzdaki meselede dava konusu emare çekler Davalı No.1 tarafından Davalı No.2 Salih Açman emrine düzenlenip verilmiş ve tüm çeklerin arkası Salih Açman tarafından imzalanıp ciro edildikten sonra Davacıya verilmiştir.

Emre düzenlenen bir çekin arkası, emrin-e düzenlenen kişi tarafından imzalandıktan sonra çekin hukuki niteliğinin ne olacağına cevap vermek gerekmektedir.

Davalı No.2 Salih Açman dava konusu çeklerin arkasını sadece imzalamış, çekleri herhangi birinin emrine ciro etmemiştir.

Chalmers on Bill-s of Exchange adlı eserin 13. ed sayfa 117'de şöyle demektedir.

-"An indorsement in blank specifies no indorsee, and a bill
so indorsed becomes payable to bearer."

"illustration
Bill payable to the order of John Smith. He signs on the back "John Smith". This act interpreted by the law merchant as on indorsemen-t in blank by John Smith...."
-

Buna göre açık imza ile ciro edilen bir poliçede herhangi bir lehdar belirtilmemişse ödeme hamiline yapılabilir. Örnekte ise John Smith emrine düzenlenmiş bir poliçede John Smith poliçenin arkasını sadece imzalarsa bunun John Smith tarafından açık imza -ile imzalanmış (indorsement in blank) bir poliçe sayılacağı belirtilmektedir.

Bu alıntıdan çıkan neticeye göre emrine düzenlenmiş bir çek açık imza ile hamiline çeke dönüşebilmektedir.

Emre düzenlenmiş bir çekten hamiline dönüşmüş bir çek imzaya gere-k olmadan teslim ile ciro edilebileceğinden çeki elinde bulunduranın Yasa'nın öngördüğü şekilde gerçek hamil sayılmasına herhangi bir hukuki engel kalmamaktadır.

Açık imzanın sonuçları Davacı Avukatının temas ettiği Goode on Commercial Law adlı eserin 4-. ed.sayfa 528'de şöyle izah edilmiştir.
-
"In short an indorsement in blank converts the bill into
a bearer bill, which is thereafter (Unless reconverted into an order bill) transferable by manual delivery, without the need for any indorsement. The only distinction between a bill which becomes- a bearer bill in this way and a bill which starts life as a bearer bill is that an order bill converted to a bearer bill may at any time be reconverted to an order bill by a special indorsement by the holder when transferring it, whereas a bill which is a- bearer bill ab initio cannot be converted to an order bill, and any indorsement which is designed to transform it into an order bill will be disregarded as ineffective for the purpose."


-Yukarıdaki alıntıyı özetleyecek olursak, açık imza emre düzenlenmiş bir poliçeyi hamiline poliçeye dönüştürür ve tekrar emrine poliçeye dönüştürülmediği müddetçe imzaya gerek olmadan teslim ile ciro edilebilir. Emre düzenlenmiş bir poliçe ile hamiline düze-nlenmiş poliçe arasındaki yegane fark hamiline düzenlenmiş bir poliçenin emre düzenlenmiş bir poliçe haline dönüştürülmesi imkanı yokken emre düzenlenmiş bir poliçenin açık imza ile hamiline dönüştükten sonra özel ciro ile tekrar emre düzenlenmiş bir poliç-eye dönme imkanının bulunmasıdır.

Huzurumuzdaki dava açısından durumu inceleyecek olursak meselenin çok basit ve anlaşılabilir olduğu kanaatindeyiz.

Emare çeklerin arkası emrine düzenlenmiş Salih Açman tarafından açık imza ile imzalandığına göre çekler -hamiline çek niteliğine dönüşmüştür.

Hamiline çekler imzaya gerek olmadan teslim ile ciro edilebildiğinden İlk Mahkemenin Davacıyı çeklerin arkasını imzalamadan hamil kabul etmesi doğrudur ve İlk Mahkeme bu bulgusunda herhangi bir hata yapmış değildir.
-
Davalı No.1 Avukatının çek hamiline düzenlense bile bankaya ibrazında arkasını imza etmesi gerekirdi şeklindeki iddiası ile hemfikir değiliz.

Yasa'nın 73. maddesine göre çek, bir banka üzerine çekilmiş ve ilk talepte ödenen bir poliçedir.

Bu tanımdan -hareketle hamiline dönüşmüş bir çeki elinde bulunduran sıfatını kazanan bir kişinin çeki bankaya ibraz etme hakkı vardır ve ille de arkasını imzalaması gerekmemektedir. Bankanın karşılığı bulunan çeki şereflendirecek yani ödeyecek olması halinde ibraz eden-den imza istemesi farklıdır ve ciro ile karıştırılmamamsı gerekir.

Davalı No.1 Avukatı, Davacının davasında meşru ivazın ne olduğunun belirtilmediğini, müdafaa takririnde meşru ivazın reddedildiğini, bu nedenle Davacının meşru ivazın varlığını müdafaaya -cevap ile ayrıntılı şekilde izah etmesi gerektiğini, bunu yapmamakla meşru ivazın olmadığı sonucunun çıkarılmasının usûl kuralları gereği şart olduğunu ileri sürmüştür.

Talep Takririnin 3. paragrafında dava konusu çeklerin meşru ivaz karşılığı verildiği -açık surette ileri sürülmüştür. (Mavi 7)

Davalı No.1 Müdafaa Takririnin 3. paragrafında Davacının iddialarını reddederek ciddi surette isbatını talep etmiştir. (Mavi 8)

Daha önce ifade ettiğimiz gibi Fasıl 262 Poliçeler Yasası'nın 73. maddesine göre çe-k bir banka üzerine çekilmiş ve ilk talepte ödenen bir poliçedir. Poliçe ise aynı Yasa'nın 3(1) maddesine göre, sair şeyler meyanında, koşulsuz bir ödeme emridir. (Bkz. Anayasa Mahkemesi 4/91 (D.4/91)

Yasa'nın 30. maddesinde belirtilen koşullar gerçekleşm-edikçe poliçede imzası görülen şahısların veya poliçeyi elinde bulunduran şahısların poliçeyi kıymetli bir ivaz karşılığı elinde bulundurdukları yasal karine olarak kabul edildiğini düzenlemektedir.

Yasa'nın 27. maddesi ise poliçelerde ivazı düzenlemekte-dir.

Davalı No.1 Müdafaa Takririnde sadece ivazın varlığını reddetmiş ivazın neden olmadığına ilişkin herhangi bir iddia ileri sürmüş değildir.

Yasa'nın 27 ve 30. maddeleri dikkate aldığında bir çeki elinde bulunduranın ivaz karşılığı elinde bulundurdu-ğu yasal karine teşkil ettiğinden, Davacının Talep Takririnde meşru ivaz karşılığında çekleri aldığını iddia etmesi yeterlidir ve bu anlamda Talep Takriri kusurlu değildir.

Bu neticeden hareketle Davacının layihalarının kusurlu olduğuna ilişkin İlk Mahke-me bulgu yapmamakla hata etmiş değildir.

Bono, poliçe ve çeklerde ivazın karine teşkil ettiği ile ilgili Halsbury's Laws of England 3 ed. Sayfa 175'de şöyle denmektedir.

"290. Presumption of consideration. It has been already stated that bills of exchan-ge and promissory notes, unlike other forms of simple contract, are presumed to stand upon the basis of a valuable consideration.
Not only is this so in the case of the immediate parties to the bill or note, but it is so also in the case of those who becom-e parties to it subsequently by indorsement, for every party whose signature appears on a bill is prima facie deemed to have become a party thereto for value.
The effect of the presumption, therefore, is that it shifts the burden of proof from the shoulder-s of the plaintiff who relies upon the instrument to those of the defendant who impugns it."

Bu alıntıya göre Poliçe ve Bonolar diğer normal sözleşmelerden farklıdırlar ve bu enstrümanların değerli bir ivazları olduğu karine olarak kabul edilir.

Bu karin-e sadece poliçe veya bonodaki taraflar için değil ciro veya bu senetlerin arkasını imzalamak suretiyle ilk nazarda bu enstrümanlara taraf olacaklar için de geçerlidir.

Poliçe ve Bonolardaki değerli ivaz karinesinin hukuki sonucu ispat külfetini Davacının -omuzlarından alıp bu gibi enstrümanın ivazsız olduğunu iddia eden tarafa yüklemesidir.

Bu kurala istisna teşkil eden haller elinde bulunduranın (holder) konu enstrümanı hile, cebir, şiddet, korku veya yasa dışı yollardan temin ettiğinin iddia edilmesidir.- Bu gibi ahvalde isbat yükümlülüğü çeki elinde bulunduran kişide olup konu poliçe veya bonoyu hile, cebir, şiddet, korkutma kullanmadan iyi niyetle yasal bir şekilde elinde bulundurduğunu ispatlamakla mükelleftir. (Bkz. Aynı eser sayfa 179 Fraud and illega-lity, para 297. Consideration must be proved) Huzurumuzdaki davada böyle bir iddia ileri sürülmüş değildir.

Buna göre huzurumuzdaki davada dava konusu çeklerin ivazsız olduğunu ispat yükümlülüğü Davalıdadır.

Şimdi bu prensipler ışığında İlk Mahkemenin bu-lgularında hatalı olup olmadığını incelememiz gerekmektedir.

Bir şahsın çeki alırken Yasa'nın 29(1)(b) maddesi anlamında "iyi niyetli" olarak ve "değer mukabili" alıp almadığı bir olgu meselesidir. Bütün mesele İlk Mahkemenin varmış olduğu bulguya varabil-mesi için huzurunda yeterli şahadet bulunup bulunmadığıdır. (Bkz. Birleştirilmiş Yargıtay/Hukuk 35/86 ve 41/86 (D.24/86) sayfa 3)

Yasa'nın 29. maddesi bir kişinin çekin gerçek hamili (Holder in due course) sayılabilmesinin koşullarını düzenlemektedir.

-I CLR 1965 sayfa 134'de rapor edilen Patsalides v KARABET davasında şöyle denmiştir.

"For a person to be holder in due course he must be a
holder who has taken a bill, complete and regular on the face of it, (a) before it was overdue, and without notic-e that it has been previously dishonoured, if such is the fact, and (b) in good faith and for value and without notice at the time, when the bill was negotiated to him, of any defect in the title of the person who negotiated it."


Yasa'nın 29(1) maddesin-in izahı şeklinde olan bu alıntıya göre bir kişinin gerçek hamil olabilmesi için, görünüşte tamamlanmış ve imzalı bir poliçeyi aşağıdaki koşullar altında elinde bulundurması gerekir.

Vadesi gelmeden önce ve daha önce onore edilmemiş bir
poliçe olduğ-unu bilmeden elinde bulunduruyorsa;
İyi niyetli ve kıymetli ivaz karşılığında alınan poliçe
kendine ciro edildiğinde, ciro eden kişinin sahipliliğinde eksiklik bulunduğundan habersiz ise;

İlk Mahkeme huzurundaki şahadeti değerlendirdikten sonra çekle-rin para karşılığı alındığı ve ivaz sorunu olmadığı sonucuna varmıştır. (Mavi 30)

İlk Mahkemenin huzurunda bu bulguyu yapabilecek yeterli şahadet vardı ve çeklerin ivaz mukabili verildiklerine ilişkin bulgu yapmakla hata etmiş değildir.

Daha önce beli-rttiğimiz gerekçeler ışığında İlk Mahkeme dava konusu çekleri meşru ivaz karşılığı elinde bulunduran Davacının gerçek hamil (Holder in due course) olduğu bulgusuna varmakla hata etmiş değildir.

Yukarıdakiler ışığında I. istinaf sebebini reddederiz.

I-. istinaf sebebini reddettikten sonra 2. istinaf sebebinin detaylı şekilde incelenmesine gerek bulunmamakla beraber, İlk Mahkemenin huzurunda Davacı leyhine hüküm vermesi için yeterli şahadet bulunduğu ve Davacı leyhine karar vermekle hata etmediği sonucun-a ulaştığımızdan 2. istinaf sebebini reddederiz.

SONUÇ:

İstinaf Eden istinafında başarılı olamadığından istinaf reddedilir.

İstinaf masrafları İstinaf Eden tarafından ödenecektir.
Masrafların Mukayyit tarafından tesbitine emir verilir.



Narin -F. Şefik Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan
Yargıç Yargıç Yargıç

3 Kasım, 2011



14






Full & Egal Universal Law Academy