Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 2/2013 Dava No 18/2016 Karar Tarihi 20.05.2016
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 2/2013 Dava No 18/2016 Karar Tarihi 20.05.2016
Numara: 2/2013
Dava No: 18/2016
Taraflar: Yeni Lefke Kooperatif Kredi Şti. ile Hüseyin Arkan n/d Hüseyin Reşat Terekesi Tereke İdare Memuru Uğur Arkan arasında
Konu: Bir kredi anlaşmasının taraflar dışında bir kişi tarafından bilinebilmesinin makul ve muhtemel olmaması - Tereke İdare Memurunun alacaklıya karşı şahsen sormlu olmaması.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 20.05.2016

-D. 18/2016 Yargıtay/Hukuk No: 2/2013
(Lefke'de Oturan
Güzelyurt Kaza Mahkemesinde Dava No: 354/2009)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti:Ahmet Kalkan, Gülden Çiftçioğlu, Bertan Özerdağ

İstinaf eden: Yeni Lefke Koope-ratif Kredi Şirketi - Lefke (Davacı)
ile

Aleyhine istinaf edilen: No. 1- Hüseyin Arkan n/d Hüseyin Reşat Terekesi Tereke İdare Memu-ru sıfatıyla Uğur Arkan, Yenikaradağ, Lefke
No. 2- Uğur Arkan, Yenikaradağ,
Lefke (Davalılar)
A r a s ı n d a.

İstina-f eden namına: Avukat Fadıl Nekipzade
Aleyhine istinaf edilen şahsen

Lefke'de Oturum Yapan Güzelyurt Kaza Mahkemesi Yargıcı Tacan Reynar'ın, 1/11/2012 tarihinde,354/2009 sayılı davada verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.

-------------

K A R A R

Ahmet Kalkan: Bu istinafta, Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Bertan Özerdağ okuyacaktır.

Bertan Özerdağ: Davacı/İstinaf Eden bundan böyle sadece Davacı, Davalılar/Aleyhine İstinaf Edilenler ise sadece Davalılar olarak anılacaktır. Dav-acı, işbu istinafı Güzelyurt Kaza Mahkemesinin 1.11.2012 tarihli ret ve iptal emrinden yapmıştır.

İSTİNAFA İLİŞKİN OLGULAR

Davacı dosyaladığı davada, Davalı No. 1'in aralarındaki sözlü ve/veya zımni anlaşma ve/veya mutabakat çerçevesinde Davacının verec-eği çek defterini kullanarak çek hesabından çek keşide edeceği ve çek hesabının eksi bakiyeye düştüğü hallerde Davacının bu hesaba faiz ve diğer masrafları işleteceği hususlarında bir sözleşme akdeylediklerini, bu sözleşmenin taraflarca uygulanmasıyla Dava-lı No. 1'in çek hesabından çek keşide ettiğini, Davacının da hesaba eksi bakiyeye düştüğü hallerde faiz ve diğer masrafları uyguladığını ve bu hesabın 1.10.2009 tarihi itbarıyla 18,556.18 TL olduğunu iddia etmiş ve bu miktar üzerinden de 1.10.2009 tarihind-en itibaren, yıllık % 25 nispetinde faiz talep etmiştir.

Davacı Talep Takririnde, Davalı No. 1'in talebi uyarınca 0166000 No.lu sigorta poliçesini ısdar ettiğini ve bu poliçeden dolayı da Davalı No. 1'in 200,60 TL borçlu olduğunu iddia etmiştir.

Dav-acı, Davalı No. 1'in 5.6.2008 tarihinde vefat ettiğini, vefat tarihinde mezkur hesabın bakiyesinin 13,674.19 TL olduğunu, vefat tarihinde Davalı No. 1 adına kayıtlı Lefke'de kain M 358 koçan numaralı bir taşınmaz bulunduğunu, terekenin veya Davalı No. 2 Te-reke İdare Memurunun varislere dağıtmadan ve/veya intikal işlemlerini tamamlamadan günlük gazetede ilan verip alacaklıların en az 60 günlük bir sürede terekeye müracaat etmelerine veya talepte bulunmalarına olanak tanınmadığını ve Davalı No. 1'in mezkur ta-şınmazı Davalı No. 2 adına kaydedilmesini sağladığını iddia ederek, tapu kayıtlarının mezkur taşınmazın tekrardan terekeye iade edilecek şekilde, intikal öncesi duruma dönüştürülmesini talep etmiştir.

Davalılar ise Müdafaa Takrirlerinde, Davacının Daval-ı No. 2 ile arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, Davalıların herhangi bir borçları olmadığını, Davalı No. 2'nin adına intikal ettirilen taşınmazın yasalara uygun olarak ve yasal şekilde intikal ettirildiğini iddia ederek, davanın ret ve iptal- edilmesini talep etmiştir.

Davacı duruşma safhasında 3 tanık dinletmiş, 28 emare sunmuş, Davalı ise herhangi bir şahadet sunmamıştır.

Davayı dinleyen Alt Mahkeme, Davacının davasını ispat edemediği, Davacı ile Davalı No. 1 arasında bir borç-alacak i-lişkisinin ve bir borcun var olduğunun kanıtlanamadığı ve Davalı No. 1'in ölen kişinin alacaklılarına bir duyuru yapma zorunluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile davayı ret ve iptal etmiştir.

Davacı istinafını, Alt Mahkemenin davayı ret ve iptal hükmünden- yapmıştır.

İSTİNAF SEBEPLERİ

Davacının istinafındaki hitabına istinaden, istinaf 3 başlık altında toplanmıştır:

Muhterem Alt Mahkeme, Davalı No. 1 ile Davacı arasında bir borç-alacak ilişkisi olduğu hususunda bulgu yapmamak ve/veya Davalı No. 1'in Da-vacıdan borçlandığı ve/veya borcu olduğu hususunda bulgu yapmamakla hata yapmıştır.

Muhterem Alt Mahkeme, Davacının alacaklı olduğu meblağ üzerinden faiz alma hakkı olduğu hususunda bulgu yapmamakla hata yapmıştır.

Muhterem Alt Mahkeme, Davalı No. 1'in -vefatından sonra terekesinden miras hakkı elde eden Davalı No. 2'nin Davalı No. 1'in Davacıya olan borcundan terekeden elde ettiği menfaat kadar sorumlu ve yükümlü olduğu hususunda bulgu yapmamakla hata yapmıştır.

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI

Davacı -Avukatı hitabında, özet olarak: Davacı ile Davalı No. 1 arasında bir borç-alacak ilişkisi kurulduğunu, Merhum Hüseyin Arkan'ın bu hesabı kullanarak çek keşide ettiğini ve davada belirtildiği şekilde borcu bulunduğunu, Davacının bu borç üzerinden faiz alma -hakkının olduğunu, Davalı No. 1 Terekenin, Davalı No. 2'ye yasal kurallara uyulmadan Lefke'de kain Merhum Hüseyin Arkan Terekesine ait taşınmazı intikal ettirdiğini, bu intikalin iptal edilmesi gerektiğini, bu intikalden dolayı Davalı No. 2'nin Fasıl 189 m-adde 27 altında şahsen sorumlu olduğunu, ayrıca Fasıl 62 madde 3 tahtında da yapılan intikalin iptal edilmesi gerektiğini iddia etmiş ve davasında belirttiği şekilde hüküm verilmesini talep etmiştir.

İstinaf duruşmasında Davalı No. 2, Davalı No. 1'i tem-silen ve şahsen hazır olup, Yüksek Mahkemeden Alt Mahkemenin kararının doğru olduğu cihetle, istinafın ret ve iptalini talep etmiştir.

İNCELEME

Davacının istinafı önce ilk istinaf sebebi, daha sonra ikinci istinaf sebebi ve son olarak da üçüncü istinaf -sebebi olmak üzere, sıra ile incelenecektir.

Muhterem Alt Mahkeme, Davalı No. 1 ile Davacı arasında bir borç-alacak ilişkisi olduğu hususunda bulgu yapmamak ve/veya Davalı No. 1'in Davacıdan borçlandığı ve/veya borcu olduğu hususunda bulgu yapmamakla hat-a yapmıştır.

Yukarıda özetlenen olgulara göre, Davacı, Merhum Hüseyin Arkan tarafından keşide edilen çekleri Emare No. 1 ve Emare No. 2 olarak Mahkemeye sunmuştur. Alt Mahkeme, kararında, Davacının merhuma bir çek hesabı açtığı, Davacı tarafından merhuma -çek kullanma izni verildiği ve bu çek hesabından da merhum tarafından çekler keşide edildiği ve menfaat elde edildiği hususlarında bulguya varmıştır (Mavi 152). Davalıların mukabil istinafı olmadığı cihetle, bu bulgu kesinleşmiş bir olgu olarak kabul edile-rek incelemeye devam edilecektir.

Alt Mahkeme taraflar arasındaki ilişkiyi, herhangi bir senet olmadığından sözlü bir anlaşma olarak kabul etmiştir (Mavi 152). Yapmış olduğu, yukarıda belirtilen taraflar arasında herhangi bir yazılı belge bulunmadığı bul-gusundan sonra, taraflar arasındaki anlaşmayı sözlü bir anlaşma olarak kabul etmekle Alt Mahkeme hata yapmamıştır.

Bu bulgulardan sonra, Alt Mahkeme, Davalı No. 1 Hüseyin Arkan'ın hayatta olmaması nedeniyle, Davacının tanıklarının sunmuş olduğu şahadetin-, sözlü anlaşmanın koşullarını belirlemek bakımından ne kadar itibar edilir olduğunu sorgulamıştır. Alt Mahkeme, bu incelemesine devamla, bu iddiaların Davacı çalışanları dışında, başka bir tanık tarafından teyit edilmediği veya Mahkemeye celbedilmediği ci-hetle, Davacı tarafından anlaşmanın koşullarının ispat edilemediği sonucuna varmış ve davayı ret ve iptal etmiştir.

Alt Mahkeme, Davacı ile merhum arasında sözlü anlaşma mevcut olduğuna ve merhumun çek hesabını kullandığına bulgu yapmış ve dolayısıyla su-nulan emare çekleri ve çeklerin ödendiği hesabın ekstrelerini doğru kabul edip itibar etmiştir. Emare yapılan ekstrede, hesabın kullanılması ve çeklerin ödenmesi ile hesabın eksi bakiyeye düşmesi neticesinde hesaba faiz uygulandığını, merhumun da bu hesaba-, borcuna mahsuben veya ödenen çek bedellerini ve faizlerini ödeyebilmek amacıyla yatırımlar yaptığını, hesabın da bu koşullarla çalıştırıldığını görmekteyiz. Emare ekstre, taraflar arasındaki anlaşmanın faiz koşulu ile birlikte hesabın çalışma usulünü tes-pit etmeye yeterli bilgileri haizdir.

Bir kredi anlaşmasının koşullarını, kredi veren ile kredi alan dışındaki bir kişinin bilebilmesi makul ve muhtemel değildir. Dava konusu hesapla ilgili olarak Davacı ve Merhum Hüseyin Arkan dışında bir kişinin bilgi -sahibi olduğu hususunda bir olgu da Mahkemeye sunulmamıştır. Bu nedenle, başka bir tanık celbedilerek bu anlaşmanın teyit edilmesini aramakla ve böyle bir tanık getirilmediği için davanın ispat edilemediği bulgusuna varmakla Alt Mahkeme hata yapmıştır.

B-elirtilen nedenlerle Davacının, sunmuş olduğu şahadet ile davasını ispat edemediği veya taraflar arasında borç-alacak ilişkisini veya borcun varlığını ispat edemediği sonucuna varmak olanaksızdır. Davacı sunmuş olduğu şahadet ile Davalı No. 1'in 1.10.2009 -tarihi itibarı ile borçlu olduğunu ispat etmeyi başarmıştır.

Buna göre Davacı, ekstrelerdeki hesaplara göre Mütevveffa-nın borcunun 18,556.18 TL olduğu ispat edilebilmiştir.

Davacı keza, emare yaptığı poliçe ile, sigorta poliçesinin bedelini alacaklı- olduğunu da ispat edebilmiştir. Buna bağlı olarak da Davacı Mütevveffanın 200 TL borçlu olduğunu ispat etmekte başarılı olmuştur.

Tüm söylenenler ışığında, Davacının 1. istinaf sebebi kabul edilir.

Muhterem Alt Mahkeme, Davacının alacaklı olduğu -meblağ üzerinden faiz alma hakkı olduğu hususunda bulgu yapmamakla hata yapmıştır.

Davacı Talep Takririnde yıllık % 25 oranında faiz talep etmektedir. Alt Mahkeme Davacının faiz koşulunu ispat edemediği cihetle, faiz talebini de reddetmiştir.

Davacının- 1. istinaf sebebi altında Davacının anlaşma koşullarını ispat edebilmeyi başardığı ve hesaba uygulanan faizi almaya hakkı olduğu tespit edilmişti. Davacının emare yaptığı hesap ekstrelerinde, hesaba en son olarak uygulanan faizin yıllık % 25 olduğu ve bu -nedenle bu oranda faiz almaya hakkı bulunduğu ortadadır.

Belirtilenler ışığında, Davacının 2. istinaf sebebi kabul edilir.

Muhterem Alt Mahkeme, Davalı No. 1'in vefatından sonra terekesinden miras hakkı elde eden Davalı No. 2'nin Davalı No. 1'in Davacı-ya olan borcundan terekeden elde ettiği menfaat kadar sorumlu ve yükümlü olduğu hususunda bulgu yapmamakla hata yapmıştır.

Davacı, Davalı No. 2'nin Davalı No. 1 Terekeden miras elde ettiği cihetle, Davalı No. 1 Terekenin borçlarından dolayı miras hakkı v-eya miktarı kadar sorumlu olması gerektiğini iddia etmiştir. Davacı bu iddiasını, Fasıl 189 madde 27'ye dayandırmaktadır.

Davacı bu iddiasını Talep Takririnde iddia etmediği ve ileri sürmediği gibi, bu husus Alt Mahkemede de ihtilaf konusu yapılmamıştır.- Bu nedenle istinaf aşamasında Davacının bu iddiasını dikkate almak mümkün değildir.

Aynı şekilde Fasıl 62 altında ileri sürülen iddialar Talep Takririnde ileri sürülmediği gibi, Alt Mahkemede ihtilaf konusu yapılmadığı cihetle dikkate alınmaması gerekme-ktedir.

Davacı, Davalı No. 2'nin Tereke İdare Memuru sıfatıyla yasal kurallara uymadan, alacaklılara talepte bulunma hakkı tanımadan veya bu konuda gerekli duyuruyu yapıp alacaklılara müracaat ve talepte bulunma fırsatı tanımadan, terekenin adında olan -taşınmazı kendi adına intikal ettirmiş olduğunu belirtmiş ve bu nedenle mezkur taşınmazın terekeye iade edilmesini talep etmiştir.

Alt Mahkeme kararında, Davalı No. 2'nin Tereke İdare Memuru olarak terekenin borçlarını ödeme ile ilgili yasal sorumlulu-klarını incelemiştir. Alt Mahkemenin, kararında, doğru bir şekilde Fasıl 189 Terekelerin İdare Yasası'na değinilerek, tereke idare memurunun "tahsilat, borçların ödenmesi ve dağıtım" yan başlıklı 41. madde altında düzenlenen yetki ve görevlerini belirlemiş- ve terekenin borçlarını ödemekle görevli olduğunu belirtmiştir.

Alt Mahkeme, aynı Yasanın 47 (1) maddesine de kararında yer vererek, Tereke İdare Memuru olan Davalı No. 2'nin, terekenin dağıtımını yapmadan önce borçlulara duyuru yapılması kurallarını d-üzenleyen maddenin, bu duyurunun yapılmasını zorunlu kılmadığını öngördüğünü belirtmiştir. Alt Mahkemenin 47(1) maddesindeki "bildirimde bulunabilir" kelimelerini doğru şekilde yorumlayarak, bildirimin zorunlu olmadığına bulgu yapmakla hatalı olmadığı orta-dadır.

Davalı No. 2 Terekenin intikalinden önce alacaklılara bir bildirim yapmadığı ihtilafsızdır. Yukarıda incelenen yasal duruma göre, Davalı No. 2 böyle bir bildirimi yapmamakla görevlerini yerine getirmediği veya ihlal ettiği ve bu nedenle terekenin- alacaklılarına karşı şahsen sorumlu olması gerektiği sonucuna varılamaz.

Belirtilenlerle Davalı No. 2'nin, Tereke İdare Memuru olarak görevlerini ihlal ettiği veya yükümlülüklerini yerine getirmediği cihetle, terekenin alacaklısı olan Davacıya şahsen s-orumlu olmadığı sonucuna varan Alt Mahkeme hata yapmamıştır.

Davacının 3. istinaf sebebi bu belirtilenlerle reddedilir.

Tüm belirtilenler ışığında, Davacı istinafında kısmen başarılı olmuştur.

SONUÇ

Belirtilenler ışığında, Alt Mahkemenin k-ararı değiştirilerek aşağıdaki şekilde emir ve hüküm verilir:

Davacı lehine Davalı No. 1 aleyhine;

18,556.18 TL meblağ,

Bu meblağ üzerinden 1.10.2009 tarihinden itibaren % 25 nispetinde yıllık faiz,

200.60 TL meblağ,

Bu meblağ üzerinden bugünden it-ibaren yasal faiz,
ve

Davalı No. 1'in dava ve istinaf masraflarını Davacıya ödemesine dair emir;

Davalı No. 2 aleyhindeki istinafın ret ve iptal edilmesine;

Davacının Davalı No. 2'ye istinaf masraflarını ödemesine dair

emir verilir.



Ahmet Kal-kan Gülden Çiftçioğlu Bertan Özerdağ
Yargıç Yargıç Yargıç


20 Mayıs 2016









10






Full & Egal Universal Law Academy