Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 21-28/2009 Dava No 10/2013 Karar Tarihi 17.04.2013
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 21-28/2009 Dava No 10/2013 Karar Tarihi 17.04.2013
Numara: 21-28/2009
Dava No: 10/2013
Taraflar: Forex Management Services Ltd. ve Ahmet Kemal Ekinci ile Özel Vasıf arasında
Konu: Alacak davası - Davacının Davalılara %10 faiz taşıyan bir yıl vadeli borç para vermesi - Davacı, Faizlerin ödendiğini ancak ana paranın ödenmediğini ileri sürerek dava açması - Alt Mahkemenin Davacı lehine Davalılar aleyhine hüküm vermesi - Davalıların Alt Mahkeme kararını istinaf etmeleri - Yüksek İdare Mahkemesinin, Alt Mahkeme kararını değiştirmesi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 17.04.2013

-D. 10/2013
Birleştirilmiş
Yargıtay Hukuk 21/2009 ve 28/2009
(Lefkoşa Dava No: 2403/2006)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Şafak Öneri, Hüseyin Besimoğlu, Mehmet Türker.

- Yargıtay/Hukuk No: 21/2009
(Lefkoşa Dava No: 2403/2006)

İstinaf eden: 1- Forex Management Services Ltd., Lefkoşa
2- Ahmet Kemal Ekinci, Lefkoşa
(Davalılar)

ile

Aley-hine istinaf edilen: Özel Vasıf, Lefkoşa
(Davacı)

A r a s ı n d a.


İstinaf edenler tarafından No. 1'in Direktörü ve şahsen Ahmet Kemal Ekinci hazır.
Aleyhine istinaf edilen tarafından Avukat Serhan Çinar adına Avukat Haza-n Aksun hazır


Yargıtay/Hukuk No: 28/2009
(Lefkoşa Dava No: 2403/2006)

İstinaf eden: Özel Vasıf, Lefkoşa
(Davacı)


ile

Aleyhine istinaf edilen: 1- Forex Management Services Ltd., Lefkoşa,
- 2- Ahmet Kemal Ekinci, Lefkoşa
(Davalılar)

A r a s ı n d a.


İstinaf eden tarafından Avukat Serhan Çinar adına Avukat Hazan Aksun hazır
Aleyhine istinaf edilen No. 1'in Direktörü ve -şahsen Ahmet Kemal Ekinci hazır.
Lefkoşa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Tanju Öncül ve Kıdemli Yargıç Beril Çağdal'ın 2403/2006 sayılı davada 17/2/2009 tarihinde verdiği karara karşı, karşılıklı olarak yapılan istinaflardır.


--------


K A- R A R

Şafak Öneri:Davacı, davalılar aleyhine Lefkoşa Kaza Mahkeme-sinde dosyaladığı 2403/2006 sayılı davada, davalılara uzun za-mandan beri borç para verdiğini, son olarak, 15/2/2004 tari-hinde, bir yıl vadeli %10 faiz taşıyan 25.000 Kıbrıs Lirası, 50.0-00-Stg. ve 113.000-USD verdiğini ve/veya bu miktarlardaki alacağının vadesini tazelediğini, mezkûr paraları verdiğine dair davalılardan bono ve/veya senet ve/veya belge aldığını, faizleri peşin almasına rağmen ana paraları vadesinde alamadı-ğını ileri süre-rek, mezkûr meblağlar ve 15/2/2005 tarihinden itibaren yıllık %10 faizleri için lehine hüküm verilmesi tale-binde bulundu.

Davalılar dosyaladıkları müdafaa takririnde, davacıdan herhangi bir para borçlanmadıklarını, davacı için İngiltere'de income bond -ve/veya capital bond aldıklarını ve/veya Barclays Bankta davacı adına hesap açmak suretiyle yatırım yaptıkla-rını, bu yatırımlar sonucunda davacının davalılara, talep tak-ririnde iddia edilen miktarlar için borcu doğduğunu, davacıya verilen belgelerin bu b-orcun ödendiğini gösteren makbuzlar olduğunu iddia etmektedir.
Davacı, müdafaaya cevap takririnde, davalıların iddialarını reddetmekte, İngiltere'de income bond ve/veya capital bond ve/veya Barclays Bankasında faiz hesabı ve/veya yatırımlar yaptığını, anca-k yatırım yaparken davalılardan herhangi bir şekilde borç para almadığını, mezkûr yatırımları davacının kendi hesabındaki, annesinin hesabındaki ve babasının hesa-bındaki ve/veya müştereken hesaplarındaki paralarla yaptığını, davalıların sadece mezkûr yatı-rımları yapabilmesi için banka ile olan yazışmalarda ve/veya formların doldurulmasında kendi-sine yardımcı olduğunu iddia etmektedir.

Davalı 2, Alt Mahkemede vermiş olduğu şahadetinde, müdafaa takririndeki iddialarının aksine dava konusu meblağların ke-n-disine davacı tarafından bond almak amacı ile verildiğini ve bu meblağlar ile amaca uygun olarak davacı adına bond alarak yatırım yaptığını ileri sürmüştür.

Davayı dinleyen Alt Mahkeme, davalı 2'nin iddialarına, şa-hadetinde ileri sürdükleri ile müdafa-a takririnde ileri sür-düklerinin farklı olması ve şahadetinin çelişkili olması nede-niyle inanmayarak, davacının dava konusu meblağları davalılara verdiği hususunda bulgu yaptı ve davacı lehine ve davalılar aleyhine: 1- 25.000 Kıbrıs Lirası karşılığı Euro- ve onun üze-rinden 15/2/2005 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %10 faiz, 2- 113.000-USD ve onun üzerinden 15/2/2005 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %10 faiz için hüküm verdi.
Alt Mahkemenin kararında, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ne o-lduğu hususunda açık bir bulgu yapılmamıştır. Bu husus çok ciddi bir eksiklik olarak görülmekle birlikte, bu konuda her-hangi bir istinaf yapılmadığını dikkate alarak, sadece alt mahkemeleri uyarmakla yetiniriz.
Açık bir bulgu yapılmamakla birlikte, Alt Ma-hkeme tarafından, dava konusu Kıbrıs Lirası ve Dolarların davacı tarafından davalılara borç olarak verildiği kanaatine varıldığı anlaşıl-maktadır.

Alt Mahkeme, Davacının davalılara verdiği 50.000-Stg.nin ise, davalı 2'nin iddiaları doğrultusunda, davalı- 2 tarafın-dan, davacı için income bond ve capital bond almak üzere kullandığı ihtimalinin mevcut olduğu bulgusuna vararak, bu miktar için davacı lehine hüküm vermeyi reddetti.

Alt Mahkeme kararının hatalı olduğunu ileri süren taraf-lar, bu karar aleyhi-ne ayrı ayrı istinaf dosyaladılar. Her iki istinaf, Yargıtayda birleştirilerek dinlenmiştir.

Davacı tarafından dosyalanan 28/2009 sayılı istinafta, istinaf ihbarnamesi, 5 istinaf sebebi içermesine rağmen, davacı avukatının duruşmadaki iddia ve argümanla-rı doğrultu-sunda, aşağıdaki şekilde, tek istinaf sebebi olarak özetle-nebilir:
Alt Mahkemenin, davacının, davalılara verdiği 50.000-Stg.in davalı 2 ve/veya davalılar tarafından, davacı için income bond ve capital bond almak için kullandığı bulgusu ve kara-rı şaha-dete dayanmadığı için hatalıdır.

Davalılar tarafından dosyalanan 21/2009 sayılı istinaf ihbarnamesinde ise, 8 istinaf sebebi belirtilmekle birlikte, davalı 2'nin iddiaları doğrultusunda aşağıdaki şekilde özet-lenebilir:
Alt Mahkeme, davacının şa-hitlerine inanarak ve/veya şahadet ve emareleri yanlış değerlendirerek hatalı karar verdi.

Öncelikle davalılar tarafından dosyalanan 21/2009 No.lu istinafı incelemeyi uygun görürüz.
İstinafın duruşmasında şahsen bulunan davalı 2, özetle, Alt Mahkemenin -bankacılık terimlerini yanlış değerlendirerek, emare 1-7 olarak ibraz edilen yazıları, davacının iddiaları doğrultusunda senet ve/veya bono olarak kabul ettiğini, dava-cının ibraz ettiği şahadete inanarak ve davacının davalılara verdiği dava konusu meblağl-arı borç ve/veya yatırım olduğu bulgusuna vararak hatalı karar verdiğini iddia etmektedir.

Alt Mahkeme, yukarıda özetlendiği gibi, davacının davalı-lara dava konusu meblağları verdiğine ilişkin iddiasının emare 1-7 tarafından da desteklendiğini dikkate a-larak, doğru oldu-ğunu kabul etti. Alt Mahkeme, emare 1-7'yi, davalıların iddia ettiği gibi senet ve/veya bono olarak değil, mezkûr paranın davalılara verildiğini teyit eden bir belge olarak kabul et-miştir.

Tanıkları değerlendirmek ve söylediklerine in-anıp inanma-mak alt mahkemenin takdirinde olan bir husustur. Yargıtay, alt mahkemelerin tanıklar ve şahadet hususundaki bulgularına müda-halede bulunmakta çekingen davranır. Alt mahkeme önündeki şa-hadet, mahkemenin olgularla ilgili yaptığı bulgulara makul- olarak varması için yeterli ise, Yargıtay bu bulgulara müdaha-le etmez. Meğer ki istinaf eden, alt mahkemenin tanıkları ve şahadeti hatalı değerlendirdiği, yapılan bulguların ibraz edi-len olgulara dayanmadığı, tanıklara inanılmaması gerektiği hususlarınd-a Yargıtayı ikna edebilsin.

Huzurumuzdaki meselede Alt Mahkemenin bulgu yaparken hatalı davrandığı, bulguların Alt Mahkemenin önündeki olgulara dayanmadığı, Alt Mahkemenin huzurundaki şahadeti yanlış değer-lendirdiği, tanıklara ve şahadetlerine inanılma-ması gerektiği hususunda, istinaf eden, bizi ikna edebilmiş değildir.
İfade edilenler ışığında, Alt Mahkemenin, davacının dava konu-su meblağları davalılara verdiğine dair bulgu ve kararı hatalı olmadığından, davalıların istinafı reddolunur.

Davacı ta-rafından dosyalanan 28/2009 sayılı istinafa gelince; Alt Mahkemenin istinaf konusu bulguları şöyledir:
"Aslında tüm şahadet göz önüne alındığında söylenebilecek en temel husus, gerek Davacının, gerekse davalı 2'nin, konu paralar veya hesaplarla ilgili bi-r anlamda "ipin ucunu kaçırmış" oldukları yönündedir. Ne davacı, ne de davalı 2 konu paraların akışı ile ilgili süreci tam olarak hatırlamış ve bunu net bir biçimde mahkeme huzuruna getirmiş görünmemektedir. İşte tam bu noktada ortada izahsız duran ve Dava-lı 2'nin argümanlarını en azından bu rakamlar için ihtimal dahiline sokan, davacının kendi şahadetinden ortaya çıkmış 25.000-Stg'lik income bond ve 25.000-Stg'lik capital bond olayı gündeme oturmaktadır.
Kanaatimizce davalı taraf müdafaasında başarılı ol-amamış görülmekle birlikte, davacının kendi belirttiklerinden hareketle, anılan miktarlardaki income bond ve capital bondları, ki bunların paraya çevrilip davacı adına yattığı da ortadadır, Davacı'nın, davalılardan olan alacağından düşmek en makul ve adil -olan olacaktır. İhtimaller dengesi boyutunda olaya bakıldığında da en doğru sonuç, bu olarak görünmektedir. Aksi takdirde davacı tarafından izahı veya kaynağı gösterilmemiş bu paraların, halihazırda davacıda olduğu hususu bütünüyle göz ardı edilmiş olacakt-ır ki, bu, hiç de doğru bir yaklaşım olmayacaktır."

Alt Mahkemenin bu bulguları şahadetle bağdaşmamaktadır. Alt Mahkemenin kararına dayanak teşkil eden emare 1, 2 ve 3 belgelere göre davacı, davalılara en son olarak 15/2/2004 tarihinde dava konusu meblağ-ları vermiş ve/veya önceden veri-len vadeyi 1 yıl süreyle tazelemiştir. Mezkûr bondlar ise, davacının Alt Mahkeme tarafından doğru olarak kabul edilen şahadetine göre, 1985 yılında, her halükarda 1992 yılından önce alındığı cihetle, bu bondların davalılara- verilen 50.000-Stg. ile alındığı iddiası çelişmekte ve şahadete dayanmamak-tadır. Bu konu ile ilgili olarak, Alt Mahkemenin önünde, dava-cının şahadetinden başka geçerli (admissible) şahadet olmadığı görülmektedir. Davacı, davalılara dava konusu meblağlar-ı ver-diğini kanıtladıktan sonra, davalının 50.000-Stg. ile davacı için bond aldığını kanıtlaması gerekir. Müdafaa takririne ba-kıldığında, davalıların bu yönde herhangi bir iddiaları olma-dığı görülmektedir. Müdafaa takririnde, davacının davalılara, dava -konusu meblağların borç ve/veya yatırım olarak verildiği
iddiası tamamen reddedilmekte, davalıların kendi paralarıyla davacı adına bond aldıkları, emare 1-7'nin, alınan bondlar için davacı tarafından yapılan ödemeleri göstermek amacıyla verilen makbuzlar -oldukları iddiası yer almaktadır.

Bir hukuk davasında taraflar layihalarında ileri sürdük-leri iddialar ile bağlıdırlar. Layihalar dışında ileri sürülen şahadet ve iddialar mahkemeler tarafıdan kabul edilebilir (admissible) şahadet olarak değerlendirile-mez.
Öte yandan dava ile ilgili tutanaklar incelendiğinde, Alt Mahkemenin huzurunda, yukarıda iktibas edilen bulgulara var-mayı sağlayan şahadet bulunduğu görülmemektedir.

Söylenenler ışığında Alt Mahkemenin, davacının, davalı-lara verdiği 50.000-Stg.in-, davalılar tarafından davacı adına income bond ve/veya capital bond alımında kullanıldığına iliş-kin bulgusu şahadete dayanmadığından hatalıdır.
Netice olarak, Alt Mahkemenin kararı, 9/1976 sayılı Mahkemeler Yasası'nın 37(3) maddesi altında aşağıdaki şek-ilde değiştiri-lir:
Davacı lehine ve davalılar aleyhine münferiden ve/veya müşte-reken;
1- 113.000-USD.den ibaret bir meblağ ile onun üzerinden 15/2/2005 tarihinden tamamen tediye tarihine kadar yıllık %10 oranında faiz,
2- 25.000-Kıbrıs Lirası kar-şılığı Euro ve onun üzerinden 15/2/2005 tarihinden tamamen tediye tarihine kadar yıllık %10 oranında faiz,
3- 50.000-Stg.den ibaret bir meblağ ile onun üzerinden 15/2/2005 tarihinden tamamen tediye tarihine kadar yıllık %10 oranında faiz,
4- 6.50-0-TL dava masrafı
için hüküm ve emir verilir.

İstinaf masraflarının davalılar tarafından ödenmesine emir verilir.





Şafak Öneri Hüseyin Besimoğlu Mehmet Türker
Yargıç Yargıç Yargıç


1-7 Nisan 2013















7






Full & Egal Universal Law Academy