Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 20/2017 Dava No 11/2017 Karar Tarihi 28.03.2017
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 20/2017 Dava No 11/2017 Karar Tarihi 28.03.2017
Numara: 20/2017
Dava No: 11/2017
Taraflar: Near East University Ltd ve Tuncer Kutluhan ile Enver Algun arasında
Konu: Yargısal İşlemlerin durdurulması (Stay of proceedings) - Yargılama işleminin sadece nadir ve mecburi hallerde durdulması (Rere and compelling circumstances.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 28.03.2017

-D. 11/2017 Yargıtay/Hukuk No: 20/2017
(Lefkoşa Dava No: 3819/2015)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Yargıç Bertan Özerdağ huzurunda

İstinaf eden: No. 1- Near East University Ltd., Yakın Doğu Bulvarı, Dikmen Yolu, L-efkoşa
No. 2- Tuncer Kutluhan, Yakın Doğu Bulvarı, Dikmen Yolu, Lefkoşa
(Davalılar)

ile

Aleyhine istinaf edilen: Enver Algun, Marmaris Sokak, No.6, Gönyeli - Lefkoşa
- (Davacı)

A r a s ı n d a.

İstinaf edenler namına: Avukat Hüseyin İzveren
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Mustafa Algun

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Başkanı Talat Usar'ın,- 3819/2015 sayılı davada, 27.1.2017 tarihinde verdiği ara karara karşı, Davalılar tarafından yapılan istidadır.

------------

K A R A R

Müstediler/Davalılar/İstinaf Edenler (bundan böyle sadece Müstediler olarak anılacaktır), dosyaladıkları istida il-e, Lefkoşa Kaza Mahkemesinde dinlenmek üzere tayinli bulunan 3819/2015 sayılı davadaki yargısal işlemlerinin ertelenmesi ve/veya durdurulmasını talep etmişlerdir.

Müstedialeyh/Davacı/Aleyhine İstinaf Edilen (bundan böyle sadece Müstedialeyh olarak anıla-caktır) itirazname dosyalayarak, talep edilenlere itiraz etmiştir.

Müstedilerin istidadaki iddialarına değinmeden önce istida ile talep edilen, "işlemlerin durdurulmasının" hukuki boyutuna değinmekte fayda görürüm.

Stay of proceedings müessesesi alt-ında, bir mahkemenin huzurundaki işlemlerin bir kısmını veya tamamını durdurma yetkisi bulunmaktadır. Mahkemelere bu yetki Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü Emir 1B n. 1(2)(e) bendi altında verilmiştir:

(e)Herhangi bir yargılama işlemini veya hükmün icra-sını genel olarak veya belirli bir tarih veya olaya kadar tümden veya kısmen durdurabilir;
Yargıtay, Dağıtım 22/2016 ve Dağıtım 48/2016 sayılı kararlarında mahkemelere tanınan bu yetkiyi etraflı bir şekilde incelemiştir. Mahkemeler, huzurundaki yarg-ısal işlemlerin en erken şekilde bitirme hususundaki temel amacı (overriding object) yerine getirmek gayesi ile bu yetkisini kullanabilmektedir.

Bu hususta İngiltere'deki Civil Procedure Rules kurallarının 3(1)(2)(f) bendindeki düzenleme bizdeki ile tam-amen aynıdır. İlgili düzenleme şöyledir:

(f) stay
the whole or part of any proceedings or judgment either generally or until a specified date or event;

Yargısal işlemlerin durdurulması ile ilgili yukarıdaki kuralın incelendiği Reichhold Norway ASA & An-or v Goldman Sachs International [1999] C.L.C. 486 davasının kararında, mahkemenin, bu yönde dava yönetimi kuralları altında geniş takdir hakkı bulunduğu belirlenmiştir. Şöyle ki:

"It is exercised under a wide range of circumstances to achieve a wide vari-ety of ends. Subject only to statutory restrictions, the jurisdiction to stay proceedings is unfettered and depends only on the exercise of the court's discretion in the interests of justice."

-(çok geniş koşullar altında çok çeşitli sonuçlar elde etmek amacıyla uygulanır. Yasal kısıtlamalara tabi olmak kaydı ile, yargısal işlemlerin durdurulması prosedürü hakkının kullanılması serbesttir ve sadece mahkemenin adaletin sağlanması yönündeki takdir -hakkına bağlıdır.)
Mahkemenin geniş takdiri bulunan bu yetki, Dağıtım 22/2016 sayılı kararda belirtildiği gibi, -sadece nadir ve mecburi şartlar (rare and compelling circumstances) diğer bir ifade ile istinai şartlar (in exceptional circumstances) varsa ve herhangi bir zarara sebebiyet verilmeyecekse bu takdir yetkisi kullanılmalıdır.

-Bu istisnai, nadir ve mecburi şartların mevcudiyetine ilişkin tespitimize katkı sağlayacak kriterleri tanımlarken St. Pierre v South American Stores (Gath & Chaves) Ltd
[1936] 1 KB 382,
[1935] All ER Rep 408, CA.
kararında belirtilenlere yer vermenin yeri-nde olacağı düşüncesindeyim. İlgili kararda aynen şöyle denmektedir:

"The true rule about a stay under s. 41, so far as relevant to this case, may I think be stated thus: (1.) A mere balance of convenience is not a sufficient ground for depriving a plain-tiff of the advantages of prosecuting his action in an English Court if it is otherwise properly brought. The right of access to the King's Court must not be lightly refused. (2.) In order to justify a stay two conditions must be satisfied; one positive an-d the other negative: (a) the defendant must satisfy the Court that the continuance of the action would work an injustice because it would be oppressive or vexatious to -him or would be an abuse of the process of the Court in some other way; and (b) the stay must not cause an injustice to the plaintiff. On both the burden of proof is on the defendant."

Buna göre, sadece yargılamadaki işlemlerin durdurulmaması, başvurana- münasiplik yaratacağı ile ilgili gerekçenin davacının yargısal işlemini ileri götürmekten uzaklaştırılmasına tek başına yeterli olmayacaktır. Yargısal işlemlerin durdurulması için, biri negatif diğeri ise pozitif iki koşulun tatmin edilmesi gereklidir. Bu-na göre mahkemenin böyle bir emir verebilmesi için: (a) yargılamanın devamı, böyle bir emir için başvuran tarafa baskıcı veya can sıkıcı veya mahkeme prosedürlerinin kötüye kullanılması gibi adaletsizliğe yol açacak bir durum yaratacak olduğunun ve (b) yar-gısal işlemlerin durdurulmasının davacıya bir adaletsizlik yaratmayacağının davalı tarafından ispat edilmesi gereklidir. Böyle bir başvuruda ispat külfeti davalıdadır.

-Müstediler, 27.1.2017 tarihinde verilen ara karara dayanarak dosyaladıkları işbu istinafın ve/veya 31.1.2017 tarihli tadilat istidası dosyalanmasına izin verilmesi talebinin reddi kararına dayanarak dosyaladıkları bir diğer istinafın dinlenilmesine kadar, -davadaki yargısal işlemlerin durdurulmasını talep etmektedirler.

Müstediler, istinaf dinlenene kadar yargılama işlemlerinin durdurulmamasının kendilerine bir müşkülat veya zorluk yaratacağını, müdafaalarını ortaya koyamayacaklarını ileri sürmektedirler.-

Mahkemelerin ara karar veya bulguları (ruling), bazı durumlarda, bir tarafın davasını veya müdafaasını ileri götürmesindeki seyrine menfi etki edebilir. Davanın veya müdafaanın bu ara karar veya bulgudan dolayı başarısız olma sonucu doğabilir. Ancak bu i-htimallerle, bir davada verilen ara bulgu veya kararların istinaf edildiği gerekçesi ile yargısal işlemlerin kesilmesi, yargılamanın temel amacının(overriding object) kaybolmasına veya dışına çıkılmasına, yargılamanın ara kararlardan yapılan istinaflarla k-armaşık, uzayıp giden bir ihtilaf yumağına dönüşmesine sebebiyet verebilir. Bu gerekçe ile yargılamadaki işlemlerin durdurulması nadir, istisnai ve mecburi durumlarla sınırlandırılmıştır. Bu istisnai, mecburi ve nadir durumun var olduğu ve karşı tarafın za-rara düçar bırakılmayacağı hallerde, mahkeme takdir hakkını kullanarak, adaletin sağlanması amacıyla yargılamadaki işlemleri durdurmalıdır.

Bu meselede, Müstedilerin davadaki yargısal işlemlerinin durdurulmaması halinde yaşayacakları müşkülat, istisnai, -mecburi ve nadir bir durum mudur?

Müstedilerin sorunun sorulmasına veya tadilat istidası dosyalanmasına izin verilmemesi neticesinde, istisnai veya nadir veya mecburi durumun doğacağını ispat etmeleri gerekir. Müstediler, mahkemeye celbettikleri tanığın,- müdafaalarını ortaya koyacak şekilde şahadet sunmasına izin verilmediğini ileri sürmüşlerdir. Alt Mahkeme, Müstedilerin ileri sürmeye çalıştıkları iddianın, layihalarında olmayan esasa ilişkin bir olguya dayandığı gerekçesi ile sorunun sorulmasına izin ve-rmemiştir. Alt Mahkemenin bu bulgusu istinaf konusudur ve Yargıtayın bu bulguyu değiştirme veya kararın hatalı olmadığına karar verme yetkisi vardır. Yargıtayın bu yetkisinin var olması ve Müstedilerin bu ara karardan istinafının bulunması bu bulgunun kend-iliğinden Müstedilere adaletsizlik yaratacağı veya mahkeme usullerinin kötüye kullanılacağı gibi bir sonuç doğurmaz. Müstedilerin müdafaalarını tadil etmesi için istida dosyalanmasına izin verilmemesi de aynı şekilde Müstedilere adaletsizlik yaratacağı vey-a mahkeme usullerinin kötüye kullanılacağı gibi bir sonuç yaratmaz. Müstediler hitaplarında, yargısal işlemlerin durdurulmasını gerektirecek istisnai, mecburi veya nadir bir şartın bulunduğunu ileri sürmedikleri gibi, böyle bir şartın mevcut olduğunu tespi-t etmek de mümkün değildir.

Müstediler, yargılama işlemlerinin durdurulması halinde, bu durumun Müstedialeyhe bir adaletsizlik yaratmayacağını da ispatla yükümlüdür. Bu hususta, Müstediler bu iddia ret ve inkar edilmiş olmasına ve zarar-ziyana düçar kal-ınacağı ileri sürülmesine karşın, ispat külfetlerini yerine getirdiklerinden söz edilemez.

Bu davada, istinaf konusu yapılmış olan tanığa soru sorulmasına ve/veya tadilat istidası dosyalanmasına izin verilmemesine ilişkin Alt Mahkemenin bulgu ve/veya ka-rarları, Müstedilerin müdafaalarının seyrini veya başarı şansını etkileyebilir. Alt Mahkeme tarafından verilen ara karar veya bulgular, istinafların dinlenme aşamasında Yargıtay tarafından değerlendirilecek ve nihai karar verilecektir. Bu durum, bu davada,- yargısal işlemlerin durdurulmasını gerekli kılacak istisnai, nadir ve mecburi bir durum yaratmamakta olup, yukarıda söylenenler ışığında, Müstediler bu iddialarını ispat edebilmeyi başaramamışlardır. Dolayısıyla, Müstedilerin istidalarındaki sadece istina-fta başarılı olma ihtimaline dayanan gerekçeleri, yargılamadaki işlemlerin durdurulması için istinasi, mecburi veya nadir bir şart oluşturmaz.

Belirttiğim nedenlerle istida ret ve iptal edilir. İstida masrafları Müstediler tarafından ödenecektir.


-


Bertan Özerdağ
Yargıç

28 Mart 2017-








7






Full & Egal Universal Law Academy