Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 183/2017 Dava No 28/2018 Karar Tarihi 24.10.2018
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 183/2017 Dava No 28/2018 Karar Tarihi 24.10.2018
Numara: 183/2017
Dava No: 28/2018
Taraflar: Ramadan Kaymak ve diğeri ile As - Can Sigorta Şti Ltd. ve diğeri arasında
Konu: Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğünde süreler - ek süre verilmesi
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 24.10.2018

-D. 28/2018 Yargıtay/Hukuk No: 183/2017
(Güzelyurt Dava No: 603/2016)


Yüksek Mahkeme Huzurunda.


Mahkeme Heyeti : Ahmet Kalkan, Bertan Özerdağ, Peri Hakkı


İstinaf eden : No.1- Ramadan Kaymak, Hasan Cafer Sokak, C.45,
- Yukarı Bostancı - Güzelyurt.
No.2- Gürman Kaymak, Hasan Cafer Sokak, C.45,
Yukarı Bostancı - Güzelyurt.
(Davalılar)

ile


Aleyhine istinaf edilen : No.1- As-Can Sigorta Şti-.Ltd.
(Sigortalısı Tamer Tüm Özdaş
Oto Galeri Ltd.i tazmin etmiş
olması sıfatıyla) Mehmet Akif
Caddesi, No.122, Lefkoşa.-
No.2- Tamer Tüm Özdaş Oto Galeri
Ltd., Kutlu Adalı Caddesi,
Güzelyurt.
(Davacılar)


A r a s ı n d a.

-
İstinaf eden namına : Avukat Tevfik Mut hazır.
Aleyhine istinaf edilen namına : Hazır yok. İstida tek
taraflı.

Güzelyurt Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Çiğdem Güzeler'in, 603/2016 sayılı davada, 9.11.2017 tarihinde ver-diği karara karşı Davalılar tarafından yapılan istinaftır.


----------------




K A R A R



Ahmet Kalkan : İstinaf Eden/Davalılar, üçüncü taraf ihbarnamesinin tebliğ işlemlerini emir tarihinden itibaren 30 gün içinde yapmaması nedeni-yle ek süre almak için dosyaladığı 31.10.2017 tarihli tek taraflı istidanın Güzelyurt Kaza Mahkemesi tarafından reddedilmesine karşı bu istinafı dosyaladı.

Dosya muhteviyatındaki olgulara göre, Davacılar tarafından Davalılar aleyhine dosyalanan dava cel-pnamesinin Davalılara tebliğ edilmesi üzerine, Davalılar, 9.6.2017 tarihinde dosyaladıkları tek taraflı istida ile Tamer Tüm isimli kişinin davaya 3. şahıs olarak eklenmesini talep ettiler. Alt Mahkeme, 12.6.2017 tarihinde talep edilen emri verdi. Davalıla-r Avukatı 13.6.2017 tarihinde dava unvanında 3. şahsın bulunduğu Müdafaa ve Mukabil Dava Takririni Davacılar Avukatına verdi, ancak 3. tarafa tebliğ işlemlerini gerçekleştirmedi. Davalılar Avukatı daha sonra 31.10.2017 tarihinde tek taraflı istida dosyalay-arak, kendisinin düzenlediği ekli yemin varakasında, Adli Yılın son günleri olması dolayısıyla yaşanan yoğunluk ve ofisindeki personel sıkıntısı nedeniyle tebliğ işlemlerini yapmayı gözden kaçırdığını, adaletin tecellisi için 3. şahsa tebliğ için ek süre v-erilmesini talep etti. Talebi değerlendiren Alt Mahkeme, özetle: Davalılar Avukatının 3. şahıs emrinin verildiği 12.6.2017 tarihinden sonra dosyada başka işlemler yaptığını, Mahkeme huzurunda hazır olduğunu, gereken önemi verseydi tebliğ işlemlerini gerçek-leştirebileceğini, ortaya konan sebeplerin ikna edici olmadığını belirterek, istida gereğince emir vermeyi reddetti.

Davalılar Avukatının dosyaladığı İstinaf İhbarnamesinde yer alan 2 istinaf sebebini tek başlık altında incelemek mümkündür. Buna göre: -

Muhterem Alt Mahkeme, Davalıların ek süre talep eden istidasını reddetmekle hata etti.

Davalılar Avukatı, istinaftaki hitabında daha çok 3. şahsın davaya dahil edilememesinin yaratabileceği adaletsizlik üzerinde durarak, emrin verilmemesi halinde doğa-cak adaletsizliğin ve zararın, emrin verilmesi halinde doğacağa oranla çok daha büyük olacağını, amacın tüm tarafların hazır olacağı bir yargılamanın yapılması olduğunu, bu nedenle istinafın kabul edilerek buna olanak sağlanması gerektiğini ileri sürdü.

-İstinafla ilgili olguları ve ileri sürülen argümanları inceleyip değerlendirdik.

Bilinen temel istinaf prensiplerinden birini tekrarlayacak olursak, alt mahkemelerin takdir hakkına ve şahadete dayanan bulgularında açık hata olmadığı müddetçe müdahale e-dilmemesi gerekir. Yargıtayın istidayı dinlese ne karar vereceği değil, alt mahkemenin verdiği kararın doğru olup olmadığı önemlidir.

Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü E.10 n.1, 3. taraf ihbarnamesinin 3. tarafa tebliğ edilmesini zorunlu kılmakta, aynı Em-rin 2. nizamı, mahkeme veya yargıç aksine emir vermedikçe, emir tarihinden itibaren 30 gün içinde tebliğin 3. şahsa yapılması gerektiğini düzenlemektedir.

Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü E.10 n.2(2)'ye göre, ihbarname ile birlikte dava celpnamesi tebliğ- edilen ve karşılıklı olarak verilen dava ile ilgili tüm layihaların suretleri tebliğ edilmelidir.

Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü E.10 n.2'deki düzenlemeye göre, 30 günlük tebliğ süresi mutlak bir süre olarak belirlenmiş değildir. Mahkeme veya yargıcın- vereceği emre göre bu süre uzatılıp kısaltılabilir.

Herhangi bir işin veya işlemin yapılması için Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğü'nde belirlenen süreleri uzatmak ve kısaltmak yetkisi, hakkaniyet ölçütünde Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü E.57 ile mümkün- kılınmaktadır.

Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü E.57 n.2'ye göre, mahkeme veya yargıç, herhangi bir işin veya işlemin yapılması için bu nizamlarla tayin edilen veya herhangi bir uzatma emri ile tespit edilen süreyi hakkaniyet bakımından meselenin gerekt-irdiği koşulara göre uzatmak veya kısaltmak yetkisini haizdir.

Aynı nizam altında, sürenin uzatılmasına ilişkin başvuru, tayin edilen veya müsaade edilen sürenin sona erdiği tarihe kadar yapılmamış olsa bile, bu gibi uzatmalara mahkeme veya yargıcın em-ir verebileceği düzenlenmektedir.

Hukuk Muhakemeleri Uslulü Tüzüğü E.57 n.2'de uzatmalar için dikkate alınması gereken temel ölçüt, hakkaniyet bakımından böyle bir uzatma veya kısaltmanın gerekli olmasıdır.

Hakkaniyet, takdir hakkının temeli olup, h-ukuk ilkeleri çerçevesinde kullanılır. Süre uzatmak için gösterilen sebebin makul ve tatmin edici olması gerekir. Dolayısıyla keyfi olarak süre uzatmaya gidilemeyeceği gibi, aynı şekilde keyfi olarak da talep reddedilemez. Makul ve tatmin edici sebebin var-lığı, uzatma taleplerinin unsuru olarak, Alt Mahkemenin de dikkate aldığı Yargıtay/Hukuk İstinaf 10/1975 ve Yargıtay/Hukuk 26/2002 D.5/2003 sayılı kararlarda belirtilmiştir.

Huzurumuzdaki istinaf ile ilgili olgulara baktığımızda, Davalılar Avukatının Mü-dafaa ve Mukabil Dava Takririni 3. taraf emrinin verildiği tarihten sonra Davacıya verdiği ve unvana 3. tarafı eklediği görülmektedir.

Bu durumda, Davalıların emir verildiği 12.6.2017 tarihinden sonra, layihaları 3. şahsa göre düzenleyip mühürlediği ve -Davacıya o şekilde verdiği ancak 3. tarafa tebliğ etmediği anlaşılmaktadır.

12.6.2017 tarihli 3.taraf emrinden sonra Davalılar Avukatının layihalarla ilgili işlem yapması, iş yoğunluğu gerekçesini makul olmaktan çıkarmaktadır. Bu olguya ek olarak, Daval-ılar Avukatı, Adli Tatilin başlamasından önce davanın talimat için tayin edildiği 23.6.2017 tarihinden tek taraflı istidanın dosyalandığı 31.10.2017 tarihine kadar, 27.9.2017 ve 20.10.2017 tarihlerinde talimat için tayin edilen günlerde herhangi bir işlem -yapmadı.

Bir yemin varakasında ileri sürülen sebep ile dava tutanaklarının uyuşmaması hali, takdir hakkının talep doğrultusunda kullanılmasına büyük oranda engeldir.

Mevcut gerçekler, ek süre istidasının dosyalandığı tarihe kadar, biri Adli Tatilden- önce olmak üzere, davaya 3 kez talimat için gün verildiğine ve bu günlerde 3. taraf için hiçbir işlem yapılmadığını ortaya koymaktadır. Bu durum Adli Tatilin başlangıcındaki yoğunluğun tebliğ işlemlerinin yapılmasına engel teşkil etmediğini göstermektedir-.

Sonuç olarak, Alt Mahkemenin takdir hakkına müdahale etmemizi gerektirecek nedenin bulunduğuna ikna olmadık.

Yukarıdakiler ışığında istinafın reddi gerekmektedir.

Netice itibarıyla istinaf reddedilir.

İstinaf tek taraflı dosyalandığı cihetle,- masraf emri verilmez.


Ahmet Kalkan Bertan Özerdağ Peri Hakkı
Yargıç Yargıç Yargıç

24 Ekim, 2018












6






Full & Egal Universal Law Academy