Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 183/2012 Dava No 29/2015 Karar Tarihi 26.06.2015
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 183/2012 Dava No 29/2015 Karar Tarihi 26.06.2015
Numara: 183/2012
Dava No: 29/2015
Taraflar: Pembe Karaaziz ile Dayanışma Turizm Ltd. arasında
Konu: İş sözleşmesi - İş sözleşmesinin feshi - Kıdem tazminatı - Tazminat - İş akdinin feshi nedeniyle tazminat - İş Yasanın 12 maddesinde öngörülen ihbar sürelerine ait ücretlerin 3 katı tutarı tazmiant ödenmesi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 26.06.2015

-D. 29/2015 Yargıtay/Hukuk 183/2012 (Girne Dava No: 36/2009)


YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti: Ahmet Kalkan, Emine Dizdarlı,Gülden Çiftçioğlu.


İstinaf eden: Pembe Karaaziz, Ozanköy-Girne.
(Davacı)

- ile -


Ale-yhine istinaf edilen:Dayanışma Turizm Ltd.Girne.
(Davalı No.2)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Ünsal Çağda ve Avukat Utku Çağda
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Emine Dağyaran.



Girne Kaza Mahkemesi Yargı-cı Melek Esendağlı'nın 36/2009
sayılı davada, 24.10.2012 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.


---------------



K A R A R


Ahmet Kalkan :İstinaf Eden/Davacı, Girne Kaza Mahkemesinin, 24.10.2012 tarihinde verdiği -hükmüne karşı bu istinafı dosyaladı.




İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

İstinaf Eden/Davacı (bundan böyle sadece Davacı), Aleyhine İstinaf Edilen/Davalılar (bundan böyle sadece Davalı No.1 ve No.2) aleyhine açtığı dava tahtında iş akti ve toplu sözleşmenin -ihlalinden kaynaklanan tazminat talep etti.

Davalılar ayrı ayrı dosyaladıkları Müdafaa Takrirlerinde Davacının herhangi bir miktarda tazminat almaya hakkı olmadığını iddia ederek, davanın ret ve iptalini talep ettiler.

Alt Mahkemenin bulgularına göre,- olgular şöyledir:

Davacı, "Dome Hotel" olarak bilinen işletmede takriben 1987 yılında çalışmaya başladı.

Davacının Dome Hotel'de çalışmaya başladığı tarihten, takriben 15.5.2008 tarihine değin, konu otel Davalı No.1 Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dair-esi tarafından işletilmekteydi.

Davalı No.1 ile Turizm Emekçileri Sendikası arasında yapılan son toplu iş sözleşmesi, 24.4.2006 tarihinde imzalanan Emare No.1 Toplu İş Sözleşmesidir.

Emare No.1 Toplu İş Sözleşmesinin imzalandığı tarihte, Davacı, Dome- Hotel çalışanı olarak bu sözleşmenin kapsamında idi.

Dome Hotel olarak bilinen iş yerinin işletilmesi, Emare No.6 "İşletme Mukavelesi" ile Davalı No.1 tarafından, 15.5.2008 - 14.5.2018 tarihleri arasındaki dönemi kapsayacak şekilde, 10 yıllığına Davalı- No.2'ye devredildi.

Davacı, devrin yapıldığı 15.5.2008 tarihi itibarıyla mezkur iş yerinde çalışıyordu.

Davacı, Davalı No.2'nin işletmeyi devraldığı 15.5.2008 tarihinden sonra, mezkûr iş yerinde çalışmaya devam etti.

Davalı No.2, 4.12.2008 tarihli -yazı ile Davacıya, Disiplin Kuruluna sevkedildiğini ve Kurul toplanıncaya kadar ücretsiz izinli olduğunu bildirdi.

Daha sonra, 15.12.2008 tarihli yazı ile Davacıya, Disiplin Kurulu tarafından 4.12.2008 tarihinden itibaren işine son verildiği bildirildi.
-
Huzurundaki olguları değerlendiren Alt Mahkeme, Davacının, Davalı No.2 nezdinde muhasebe şefi olarak görev yaptığına, son aldığı brüt maaşın 2502 TL, net maaşın 1774 TL olduğuna, işten çıkarma ile ilgili düzenlemenin Emare No.1 Toplu İş Sözleşmesi hükümle-rinde belirlendiğine, buna göre Davacının iş akdinin haksız feshedildiğine, Davalı No.2'den ihbar tazminatı ve haksız fesih tazminatı almaya hakkı olduğuna, işten ayrıldığı 4.12.2008 tarihi itibarıyla 6 ay 19 gün çalışmış olduğuna, süresi belirsiz hizmet a-kti ile çalışan Davacının 3 haftalık ihbar tazminatının 1241.80 TL, haksız fesih tazminatının 3725.40 TL olduğuna bulgu yaptıktan sonra, Davacı lehine Davalı No.2 aleyhine:

1241.80 TL ihbar tazminatı,
1241.80 TL üzerinden ve 4.1.2009 tarihinden tamamen te-diyeye değin yasal faiz,
3725.40 TL haksız fesih tazminatı,
3725.40 TL üzerinden, 4.1.2009 tarihinden itibaren tamamen tediyeye değin yasal faiz ve 3500 TL dava masrafı için Hüküm ve Emir vermiştir.

Davacı, Davalı No.1 sorumluluğundaki kıdem tazminatının -tamamen ödenmiş olduğunu kabul ederek, Davalı No.1 aleyhindeki davayı 23.6.2011 tarihinde geri çekmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davacı, istinaf ihbarnamesinde 5 istinaf sebebi ileri sürmüş, istinafın duruşmasında, masraflarla ilgili 5'inci istinaf sebebini- geri çekmiştir. Davacının istinaf sebeplerini özetleyerek, aşağıdaki gibi ele almak mümkündür.

1. Muhterem Bidayet Mahkemesi, 1987 yılında Dome Hotel'de
çalışmaya başlayan ve Emare No.1 Toplu İş Sözleşmesi ile aynı iş yerinde iş ilişkisi devam eden Da-vacının hizmet süresi 5 yıldan fazla sürmüş olduğu halde, Davalı No.2 tarafından 15.5.2008 tarihinde istihdam edildiğine, hizmet süresinin 15.5.2008 tarihinde yeniden başlayıp 4.12.2008 tarihine kadar sürdüğüne ve buna dayanarak statüsünün, çalışma süresi -6 aydan 1 yıla sürmüş işçi olduğuna bulgu yapmakla hata etti.
2. Muhterem Bidayet Mahkemesi, ihbar ve haksız fesih
tazminatlarının hesaplanmasında Davacının brüt maaşını
esas almamakla hata etti.
3. Muhterem Bidayet Mahkemesi, Da-vacının 13. Maaş ve
Bayram İkramiyesi taleplerini reddetmekle hata etti.
4. Muhterem Bidayet Mahkemesi, Davacının sunduğu şahadeti
tercih etmemekle, Emare No.1 ile ekindeki Emare No.5'e
değer vermemekle hata etti.




T-ARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

Taraf Avukatlarının istinaf sebepleri ile ilgili iddia ve argümanlarını ana başlık altında şöyle özetleyebiliriz:

Davacı Avukatı hitabında, özetle: Alt Mahkemenin bulgularına değindikten sonra Emare No.1 Toplu İş Sözleşmes-inin 17. maddesinde iş yerinde çalışacak her işçinin yazılı iş akdi ile işe alınacağının yazıldığını, Alt Mahkemenin huzurunda yazılı iş akti olmamasına rağmen Davacıyı yeni istihdam edilen işçi olarak kabul ettiğini, konu Toplu İş Sözleşmesinin 23. maddes-inde "kadrolu işçilerin hizmet süreleri işe başladıkları tarihten hesaplanır" demesine rağmen, Davacının özlük haklarını, yeni istihdam edilmiş işçi gibi değerlendirdiğini, Toplu İş Sözleşmesinin 42. maddesine göre, 1.1.1997 tarihinden itibaren kıdem tazmi-natının ne şekilde uygulanacağının yazıldığını, buna göre işçinin işe giriş tarihinin esas alınması gerektiğini, kıdem tazminatının ödenmesinin iş akdini ortadan kaldırmadığını, dolayısıyla Davacının hizmet sürelerinin hatalı değerlendirildiğini, Davacıya -işten durdurulduğu gerekçesi ile kıdem tazminatı ödenmediğini, Emare No.6 İşletme Mukavelesinde bu hususların ne şekilde çözümleneceğinin belirtildiğini, Emare No.6 İşletme Mukavelesinin hükümlerinin işçi aleyhine yorumlanamayacağını, aksine hüküm bulunmad-ığı müddetçe İş Yasası'nın 19(A) maddesindeki altında işçinin geçmiş hizmetlerinden yeni işverenin sorumlu olacağını, dolayısıyla Alt Mahkemenin dikkate aldığı çalışma süresinin hatalı olduğunu, Davacının 5 yıldan uzun süreli çalışan olarak değerlendirilme-si gerektiğini, bunun dışında tazminatları brüt maaşı üzerinden hesaplamayan Alt Mahkemenin hata yaptığını ileri sürerek, istinafın kabulünü talep etti.

Davalı No.2 Avukatı hitabında özetle, Alt Mahkemenin kararında hata olmadığını, Emare No.6 İşletme Mu-kavelesi ile Davacının haklarının korunduğunu ve 15.5.2008 tarihine kadar kazanılmış tüm kıdem tazminatını aldığını, bu nedenle Davalı No.1 aleyhindeki davayı geri çektiğini, kıdem tazminatını alan Davacının Davalı No.1'in çalışanı olarak işine son verilme-sini kabul ettiğini, bu bağlamda İş Yasası'nın 19A maddesi haklarının korunduğunu, bunun aksine bir uygulama olması halinde Davacının iki kez kıdem tazminatı almış olacağını, Alt Mahkemenin tazminat hesaplamalarında hata olmadığını ileri sürerek, istinafın- reddini talep etti.

İNCELEME :

İstinaf sebeplerini aşağıdaki gibi sırasıyla inceleyip değerlendirdik.

Muhterem Bidayet Mahkemesi, 1987 yılında Dome Hotel'de çalışmaya başlayan ve Emare No.1 Toplu İş Sözleşmesi ile aynı iş yerinde iş ilişkisi devam ed-en Davacının hizmet süresi 5 yıldan fazla sürmüş olduğu halde, Davalı No.2 tarafından 15.5.2008 tarihinde istihdam edildiğine, hizmet süresinin 15.5.2008 tarihinde yeniden başlayıp 4.12.2008 tarihine kadar sürdüğüne ve buna dayanarak statüsünün, çalışma sü-resi 6 aydan 1 yıla sürmüş işçi olduğuna bulgu yapmakla hata etti.

Hizmet akitlerinde fesih bildiriminin ne şekilde olacağı, 22/1992 sayılı İş Yasası'nın 12'inci maddesinde düzenlenmiştir. Yasanın 12. maddesi aynen şöyledir:


12.(1) Süresi belirli olma-yan hizmet akitlerinin feshinden
önce durumun diğer tarafa yazılı olarak
bildirilmesi zorunludur.
(A) Her iki taraf için de geçerli olmak koşuluyla,
deneme süresini tamamlamış bir işçi için hizmet
akdi aşağıda öngörülen koşull-ara bağlı olarak
feshedilebilir.
Hizmet süresi en çok altı ayı sürmüş olan bir işçi için,bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak bir hafta sonra,
Hizmet süresi altı aydan bir yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılma-sından başlayarak üç hafta sonra,
Hizmet süresi bir yıldan iki yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
(ç) Hizmet süresi iki yıldan beş yıla kadar sürmüş
olan işçi için, bildirimin diğer -tarafa
yapılmasından başlayarak beş hafta sonra,
Hizmet süresi beş yıldan fazla sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra.
(B) Yukarıdaki A bendinde belirtilen süreler asgari
olup, s-özleşme ile artırılabilir.
(C) Bu fıkrada belirtilen bildirim zorunluluğuna
uymayan taraf yukarıdaki (A) bendinde belirtilen
sürelere ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek
zorundadır.
(Ç) İşveren, işç-inin yukarıdaki (A) bendinde öngörülen
ihbar sürelerine ait ücretini peşin vermek
suretiyle hizmet akdini feshedebilir.
Ancak, böyle bir ücretin peşin olarak ödenmiş
olması,işverene gerekçesiz olarak hizmet akdini-
feshetme hakkı vermez.
(2) (A) Süresi belirli olan hizmet akitlerinin süresi sona
erdiğinde feshedilip edilmeyeceğinin yukarıdaki
(1)'inci fıkranın (A) bendinde belirtilen sürelere
riayet edilerek, k-arşı tarafa yazılı olarak
bildirilmesi zorunludur.
(B) Bu fıkranın (A) bendinde belirtilen süreler asgari
olup, sözleşme ile artırılabilir.
(C) Bu fıkranın (A) bendinde belirtilen bildirim
süreleri içerisinde he-rhangi bir bildirimde
bulunmadığı halde, hizmet akdinin süresinin
bitiminde hizmet ilişkisini sona erdiren taraf,
belirtilen sürelere ilişkin ücret tutarında tazminat
ödemek zorundadır.
(Ç) Süresinin bitiminden itibaren bir ay içerisind-e
taraflarca yenilenmediği halde hizmet ilişkisinin
devam etmesi durumunda,süresi dolan hizmet akdi,
aynı koşullarla süresi kadar uzatılmış sayılır.
(D) Süresi belirli hizmet akdinin, süresi sona ermeden,
i-şveren tarafından bu Yasanın 15'inci maddesinde
öngörülen nedenler dışında ve yeterli olmayan bir
nedenle feshedilmesi halinde,yukarıdaki (1)'inci
fıkranın (A) bendinde belirtilen sürelere ilişkin
ücret tutarına ilaveten akit döneminin geriye k-alan
her ayına karşılık bir haftalık ücreti işveren
tarafından ödenir.
Haksız nedenle fesih durumunda işçiye ödenecek
tazminat hakkında bu Yasanın 13'üncü maddesinin
(3)'üncü fıkra kuralları uygulanır.
(3) Her ne şekilde olursa olsun en a-z üç yıl devam eden
bir hizmet akdi, bu Yasa kuralları açısından süresi
belirsiz bir hizmet akdi olarak işlem görür."


Alt Mahkeme, Emare No.1 Toplu İş Sözleşmesinin 56(a) maddesine istinaden, bir işçinin savunması alınmaksızın, Disipl-in Kurulunun karar alamayacağını belirttikten sonra, Davacının hizmet akdinin feshi ile ilgili şöyle bulguya varmıştır:

"Davacının savunması alınmaksızın Emare No.11 karar
Alındığından, işbu kararın usulsüz olarak alındığı ve geçerli olmadığına kanaat- getirir, bu hususta bulgu yaparım. Davacı Emare No.11 karar ile işten çıkarıldığından davacının hizmet akdinin feshinin temelsiz ve gerekçesiz kaldığına, haklı bir nedene dayanmadığına kanaat getirir bu hususta bulgu yaparım."


Alt Mahkemenin bu bulgusu- istinaf konusu değildir. Bu durumda, Davalı No.2'nin Davacının hizmet akdini haksız olarak feshettiği kabul edilerek, istinaf sebepleri bu esastan incelenmelidir.

İş Yasası'nın 13(3) maddesine göre, işçinin hizmet akdi haksız feshedildiğinde, işveren iş-çiye Yasanın 12. maddesinde öngörülen ihbar sürelerine ait ücretlerin 3 katı tutarı tazminat ödemekle yükümlüdür(Bu konuda Bkz.Yargıtay/Hukuk 63/2009 D.2/2012).

Alt Mahkeme, Davacının tazminata esas alınacak hizmet süresini hesaplarken, Davacının eski iş-veren Davalı No.1'den olan kıdem tazminatı alacağını bir tamam aldığını; devir sırasında Davalı No.1 ile Davalı No.2 arasında akdedilen Emare No.6 İşletme Mukavelesinin 13. maddesine göre, işçilerin Davalı No.1 dönemine ait alacaklarının Davalı No.1 tarafı-ndan ödeneceğini; 14. maddeye göre, Davalı No.2 Şirketin mevcut çalışanları yeniden istihdam etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini; geçmişte çalışılan süreye ait tüm haklarının Davalı No.1 tarafından ödenmesi ve Davalı No.2 tarafından istihdam edilmesi sonucund-a, Davacı ve çalışanlarının zarara uğratılmadığını; Davacının, Davalı No.1'den kıdem tazminatını almakla çalışma süresinin sona erdiğini; Davacının Davalı No.2'nin yanında 15.5.2008 tarihinden itibaren çalışmaya başladığının kabul edilmesi gerektiğini; 4.1-2.2008 tarihinde işine son verildiğini; çalışma süresinin 6 ay 19 gün olduğunu belirtmiş, Davacının almaya hak kazandığı ihbar tazminatının, İş Yasası'nın 12. maddesinin (b) bendi kapsamında, hizmet süresi 6 aydan 1 yıla kadar sürmüş işçi statüsü kapsamınd-a, 3 hafta üzerinden hesaplanması gerektiğine dair bulgu yapmıştır.

Alt Mahkeme, Davacının kıdem tazminatını almakla, çalışma süresinin sona erdiğinin kabul edilmesi gerektiği sonucuna varırken, aksinin kabul edilmesi halinde, Davalı No.1'den kıdem tazm-inatını alan Davacının, daha sonra Davalı No.2 döneminde işletmeden ayrılması halinde aynı süre ve çalışmışlıkla ilgili ikinci kez, başka bir deyişle çifte tazminat alması durumunun ortaya çıkacağı düşüncesinden hareket etmiştir.

Burada üzerinde durulma-sı gereken nokta, Davacının, eski işvereni Davalı No.1'den kıdem tazminatını almış olmasının hizmet akdine olan etkisi ve iş yerini devralan Davalı No.2 ile olan hizmet ilişkisinin yeni bir hizmet akdi sayılıp sayılamayacağıdır.

İş Yasası'nın 19A maddes-i, iş yerinin devri, intikâli ve naklini düzenlemektedir. Bu madde aynen şöyledir:

"19(A)(1) İşyerinin devir suretiyle el değiştirmesi ile
intikali veya nakli durumlarında işçinin hizmet
akdi veya toplu iş sözleşmesinde- belirtilen
istihdam koşulları devam eder.
(2) İşyerinin devir, intikal veya herhangi bir
suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet sür-eleri toplamı üzerinden hesaplanır.
(3) İşyerinin devri veya intikali suretiyle el
değiştirmesi halinde, devir mukavelesinde aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde işçinin geçmiş hizmetlerinden doğan hakları ile işçiye ödenecek her türlü tazmi-nattan yeni işveren sorumludur."


Yasanın 19A(1) maddesinden anlaşılacağı gibi, iş yerinin devir suretiyle el değiştirdiği durumlarda işçilerin hizmet akdi veya Toplu İş Sözleşmelerinde belirtilen istihdam koşulları devam etmektedir.

Yasanın herhangi b-ir maddesinde, iş yerinin devri sonucunda eski işverenin kıdem tazminatını ödemesi ile hizmet akdinin sona ereceğini düzenleyen bir madde bulunmamaktadır. Bilindiği gibi kıdem tazminatı, bir işçi işten ayrılacağı zaman işveren tarafından kendisine ödenen b-ir tazminat şeklidir. Dolayısıyla, kıdem tazminatının ödenmesi, ilk anda işçinin işten ayrıldığı sonucunu doğurabilir. Ancak iş yeri nakillerinde ve işverenin değiştiği durumlarda, Yasanın 19A maddesi ile Toplu İş Sözleşmesi hükümleri ve devir mukavelesini-n birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.

İş Yasası'nın 19. maddesinin (1). fıkrası, devirlerde hizmet akdi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerinin devam ettiğini düzenlerken, aynı maddenin (2). fıkrası, nakillerde işçinin kıdeminin iş yerindeki veya iş ye-rlerindeki hizmet sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmasını,(3). fıkra ise aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde, her türlü tazminattan yeni işverenin sorumlu olacağını düzenlemektedir.

Buradan anlaşılacağı gibi, işçinin kıdem tazminatının kimin tara-fından ödeneceği, devir sırasında, işverenler tarafından belirlenebilmektedir.

Davacının tabi olduğu Emare No.1 Toplu İş Sözleşmesinin 42. maddesine göre, işçilere işten çıkarılmaları, istifa etmeleri, mükellef askerliğe alınmaları veya Sosyal Sigortalar- Yasası'na göre iş görmezlik nedeniyle işten ayrılmaları halinde, her tamamladığı hizmet yılına karşılık, Toplu İş Sözleşmesinde belirlenen kurallara göre kıdem tazminatı ödenecektir.

Davalı No.1 ve 2 arasında akdedilen Emare No.6 İşletme Mukavelesinin 1-3,14 ve 15. maddeleri, personel ile ilgili yükümlülükleri düzenlemektedir. İlgili maddeler aynen şöyledir:

13. Birinci taraf (Davalı No.1), işbu mukavele konusu
emlakın, ikinci tarafa (Davalı No.2) devir tarihine kadar yükümlülüğünü taşıdığı personelin- kıdem tazminatının ¼'ünü, işbu işletme mukavelesinin imzalandığı tarihten itibaren iki ay içinde, kalan alacaklarını da iki yıl içinde ödemeyi kabul ve deruhte eder. İşletme süresinin veya ilişkisinin süresinde olsa dahi, işten ayrılanlara, mevcut toplu s-özleşme koşullarına uygun olarak, birinci tarafın yükümlülüğünde olan kıdem tazminatları, işten ayrılma tarihinden itibaren bir ay içinde ödenecektir.
14. İkinci taraf, işbu mukavele konusu emlakı işletmesine
aldığı tarihte, Dome Hotel'de çalışmakta- olan ve bu
mukavele şartlarına göre birinci taraf tarafından
sözleşme tarihine kadar olan hakedişleri üstlenilen
personeli yeni bir toplu iş sözleşmesi çerçevesinde
yeniden istihdam etmeyi ikinci taraf kabul ve -deruhte
eder. İşbu İşletme Mukavelesi imza tarihinden
itibaren personelin hakedişlerinin ödenmesinden
tamamen ikinci taraf sorumlu olacaktır.
15. Yukarıdaki paragraf ışığında, birinci tarafın Dome
Hotel ile ilgili toplu- sözleşme yükümlülüğünün ortadan kalktığını, ikinci taraf da peşinen kabul eder. Bu bağlamda halen yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinin ilgili sendika ile feshedilmesini de ikinci taraf sağlayacaktır. Binaenaleyh, çalışanlarla ilgili toplu sözleşme ikinc-i taraf tarafından yapılacak ve akteylenecektir. Bir başka deyiş ile, toplu iş sözleşmesinde işveren tarafı, ikinci taraf olacaktır.

Davanın olgularına göre, Davalı No.1 ile Davalı No.2 arasında 2008 yılında imzalanan Emare No.6 İşletme Mukavelesinden s-onra, Davacının işten ayrıldığı 15.12.2008 tarihine kadar, Emare No.1 dışında başka bir Toplu İş Sözleşmesi yapılmamıştır.

Emare No.6 İşletme Mukavelesinin 13. ve 14. maddelerine göre Davacı, sözleşme tarihine kadar olan hakedişleri Davalı No.1 tarafınd-an üstlenilen, bu tarihten sonra Davalı No.2 tarafından aynı iş yerinde istihdam edilmesi kabul ve taahhüt edilen bir çalışandır. Yine aynı maddelere göre, sözleşme tarihinden itibaren meydana gelecek hakedişler, Davalı No.2 tarafından ödenecektir.

Çok a-çık şekilde anlaşılacağı gibi, Davacının Davalı No.1'den aldığı kıdem tazminatı miktarı, Davalı No.1 tarafından üstlenilen hakedişlerin ödenmesi niteliğinde olup, işten ayrılma karşılığında ödenmiş kıdem tazminatı miktarı değildir. Emare No.6 Sözleşmeye gö-re, Davalı No.2'nin Davacının 1987 yılından beri meydana gelen hakedişlerini ödeme mükellefiyeti olmadığından, Davacının geçmiş dönemlere bağlı olarak ikinci kez kıdem tazminatı alması söz konusu değildir. Dolayısıyla, Davacının Davalı No.1'den kıdem tazmi-natını almakla işten durmuş olduğunun kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi, bu dava ile ilgili zamanlarda Davacı ile Davalı No.2 arasında imzalanan yeni bir istihdam sözleşmesi bulunmamaktadır.

İş Yasası'nın 19(1) maddesi uyarınca Davacının Emare No.1 Top-lu İş Sözleşmesindeki hakları devam ettiğine göre, aynı maddenin (2). fıkrası altında hizmet sürelerinin iş yerindeki toplam hizmeti baz alınarak hesaplanması gerekmektedir. Bu durum yasal yükümlülük olduğu gibi, Davalı No.2, Emare No.6 İşletme Mkavelesini-n 13,14 ve 15. maddeleri gereği,imza tarihinden itibaren meydana gelecek hakedişleri ödemekle yükümlü olduğunu kabul etmiştir. Davacıyı işten durduran Davalı No.2 olduğuna göre, Emare No.6 İşletme Mukavelesinin kapsamında olmayan ihbar tazminatı ve haksız -fesih tazminatının,toplam hizmet süresi üzerinden ödenmesi gerekirdi.

Alt Mahkeme, Davacıyı yeni istihdam edilmiş işçi olarak addetmek ve hizmet süresini 15.5.2008 tarihinden başlatıp işten durdurulduğu 4.12.2008 tarihine kadar toplam 6 ay 19 gün olarak -kabul etmekle hata etmiştir.

Bu sonuçtan hareket ettiğimiz zaman, Alt Mahkemenin, İş Yasası'nın 12. maddesi kapsamında, hizmet süresi 5 yıldan fazla sürmüş olan Davacı için ihbar tazminatını 6 haftalık ücretinin karşılığı, haksız fesih tazminatını ise Ya-sanın 13(3). maddesi altında, bu miktarın 3 katı üzerinden hesaplaması gerekirdi. Alt Mahkeme bu doğrultuda bulgu yapmamakla hata etmiştir.

Yukarıdakiler ışığında Davacının 1. istinaf sebebi kabul edilir.

2. Muhterem Bidayet Mahkemesi, ihbar ve haksız -fesih
tazminatlarının hesaplanmasında Davacının brüt maaşını
esas almamakla hata etti.

Alt Mahkeme, Davacının en son aldığı brüt maaşının 2502 TL, net maaşın ise 1774 TL olduğuna bulgu yapmıştır.

Alt Mahkemenin bu bulgusunda hata bulunmamak-tadır.

Alt Mahkeme kararında, İş Yasası'nın 21(1) maddesine istinaden, ücretin işçiye nakden ödenen ücret olduğundan hareketle, tazminatın net maaş üzerinden hesaplanması gerektiğine bulgu yapmıştır.

İş Yasası'nın 21(1) maddesindeki ücret tanımı, tek- başına brüt veya net maaşı tarif etmediği gibi, nakden ödemeden sadece net maaş anlamı çıkmamaktadır. Buradaki tanımın anlamı, işçiye emeğinin karşılığında para ile ifade edilen bir tutarın ödeneceğidir. İşçi-İşveren ilişkilerinde ücret, hizmet akdi veya -toplu iş sözleşmeleri ile belirlenir. Bu noktada tarafların anlaşması esastır. Taraflar aralarında ihbar tazminatının brüt maaş üzerinden ödenmesi konusunda anlaşabilecekleri gibi, asli ücret veya giydirilmiş ücret veya net ücret üzerinden ödeneceği konusu-nda da anlaşabilirler. Taraflar arasında böyle bir anlaşma olmaması halinde, yasada açık düzenleme bulunmadığından, doğal olarak işçinin eline geçen miktar üzerinden ödemeler yapılmalıdır.

Emare No.1 Toplu İş Sözleşmesinin 44. maddesi, ihbar sürelerini -ve işten ihbarla çıkarmayı düzenlemektedir. Bu maddede ücretin nevi belirtilmediğinden, ihbar ücretinin işçinin eline geçen net ücret üzerinden hesaplanmasında hata yoktur.

Bu nedenle, Davacının 2. istinaf sebebinin reddedilmesi gerekmekle birlikte, 1.- istinaf sebebini incelerken, Alt Mahkemenin ihbar ve haksız fesih tazminatlarındaki süreleri hatalı tespit ettiği sonucuna varmıştık. Dolayısıyla, bu safhada, Davacının almaya hak kazandığı ihbar tazminatı ve haksız fesih tazminatı miktarlarını belirlemem-iz gerekmektedir.

Buna göre, Davacının ihbar tazminatı olarak 1774 TL÷30X42=2483.60 TL, haksız fesih tazminatı olarak 2483.60 TLX3=7450 TL alması gerekirdi. Alt Mahkeme, Davacı lehine bu miktarlar için hüküm vermemekle hata etmiştir.

3. Muhterem Bida-yet Mahkemesi, Davacının 13. Maaş ve
Bayram İkramiyesi taleplerini reddetmekle hata etti.

Alt Mahkemenin, Davacının 13. Maaş ve Bayram İkramiyesi taleplerini reddederken hata ettiğine ikna edilmedik.

Davacı Avukatı, 4. istinaf sebebini 1. ve- 2. istinaf sebepleri içerisinde ele aldığından, bu istinaf sebebini ayrıca incelememiz gerekmemektedir.


SONUÇ:

Davacı istinafında başarılı olduğundan, Alt Mahkemenin hükmünün A ve B paragrafları iptal edilerek aşağıdaki şekilde değiştirilir:

Davac-ı lehine, Davalı No.2 aleyhine;
2483.6 TL ihbar tazminatı,
2483.6 TL üzerinden 4.1.2009 tarihinden itibaren tamamen tediyeye değin yasal faiz ödenmesi,
7450 TL haksız fesih tazminatı ödenmesi,
7450 TL üzerinden 4.1.2009 tarihinden tamamen tediyeye değin ya-sal faiz ödenmesi için,
Hüküm ve Emir verilir.

İstinaf masrafları, Aleyhine İstinaf Edilen tarafından ödenecektir.




Ahmet Kalkan Emine Dizdarlı Gülden Çiftçioğlu
Yargıç Yargıç Yargıç

26 Haziran, 2015-











16






Full & Egal Universal Law Academy