Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 173/2020 Dava No 1/2021 Karar Tarihi 08.01.2021
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 173/2020 Dava No 1/2021 Karar Tarihi 08.01.2021
Numara: 173/2020
Dava No: 1/2021
Taraflar: Faisal İslamic Bank Kıbrıs Limited (Kıbrıs Faisal İslam Bankası Limited) ile Gamal Ghith ve diğerleri arasında
Konu: Ara emri - ara emri verilmesinin koşulları - res judicata - res judicata prensibinin koşulları - res judicata prensibinin taraflarca ileri sürülmeksizin mahkemece resen dikkate alınabileceği
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 08.01.2021

-
D. 1/2021 Yargıtay/Hukuk No: 173/2020
(Lefkoşa Dava No: 1796/2020)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Narin F. Şefik, Ahmet Kalkan, Bertan Özerdağ


İstinaf eden: Faisal İslamic Bank Kıbrıs Limited (Kı-brıs Faisal İslam Bankası Limited), Lefkoşa
(Davacı)
ile

Aleyhine istinaf edilen: No.1- Gamal Ghith, Lefkoşa
No.2- Tarıq Ishak El Kooheji, Saudi Arabia
No.3- Mohammed Saeed Ahmed A.Al Sheri-f, Dubai, United Arab Emirates
No.4- Nageeb Ishaq Abhulrahim AlKooheji, Kingdom of Saudi Arabia
No.5- Mahmoud Abduljabbar El Kooheji, Manama, Bahrein
No.6- Nazlı Soydan, Lefkoşa
No.7- Ferdiye Kunt, Lefkoşa
No.8- KKTC Merkez Bankası, Lefkoşa
- (Davalılar)
A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Kerim Görgün ve Avukat Murat M. Hakkı
Aleyhine istinaf edilen namına: Hazır değil.




Lefkoşa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yarg-ıcı Hasan Dağlı'nın, 1796/2020 sayılı davada, 3.11.2020 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.




K A R A R

Narin F. Şefik: Bu istinafta, Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Bertan Özerdağ okuyacaktır.

Bertan Özerdağ: Bu -istinafta, İstinaf Eden/Davacı kararda bundan böyle sadece Davacı ve Aleyhine İstinaf Edilen/Davalılar ise, sadece Davalılar olarak anılacaktır.

MESELE İLE İLGİLİ MADDİ VE HUKUKİ OLGULAR

Bu mesele ile ilgili olguları şöyle özetledik;

Davacı Davalılar- aleyhine Lefkoşa Kaza Mahkemesinde dosyaladığı davada, nezdinde zaman aşımına uğradığı iddia olunan mevduat hesaplarının Davalı No.8'e devredilmesi hususundaki talepler ve Davalı No.8 dışındaki Davalılar tarafından Davacıya ödenmesi gerekip ödenmeyen para-lar nedeniyle tazmin edilmesini ayrıca, mevduat olarak gösterilen hesapların meşveretleşerek açıldığına ilişkin deklere edici emir ve hüküm içeren taleplerde bulunmuştur.

Davacı bu davası altında önce 29.6.2020 tarihinde tek taraflı bir istida dosyalayar-ak Davalı No.8'in Davacı tarafından kendisine transfer edilmesini talep ettiği mezkûr hesapların, mevduat hesabı olmayıp fiktif hesap olduklarını, bundan dolayı sadece banka kayıtlarında görünen bu hesaplarla ilgili Davalı/Müstedialeyh No.8'in transfer tal-ebinin, davanın neticelenmesine kadar durdurulmasına yönelik bir emir verilmesini talep etti. Alt Mahkeme istidayı 1.7.2020 tarihinde tek taraflı olarak ele aldıktan sonra istida uyarınca tek taraflı bir emir vermeyi uygun görmeyerek istidanın Davalılara t-ebliğine emir verdi. Alt Mahkeme bu husustaki kararında, Davalı No.8'in uzun bir müddetten beri Davacıdan bu mevduatların zaman aşımına uğradığından dolayı kendisine devredilmesi hususunda talepte bulunduğunu, buna karşın Davacının, Davalı No.8 tarafından -ödeme konusunda verilen son vade tarihi olan 30.6.2020 tarihine kadar beklediğini ve bu vadeden çok kısa bir süre önce dava açarak talepte bulunduğunu göz önüne alarak aciliyet bulunmadığına bulgu yaptı ve istidanın Davalılara tebliğine emir verdi.

A-lt Mahkemenin bu kararından istinaf dosyalayan Davacının istinafı dinlendi. Yargıtay/Hukuk 86/2020 D. 26/2020 sayılı istinafta Yargıtay, Alt Mahkemenin istida konusu taleple ilgili aciliyet unsuru bulunmadığı ve telafisi imkânsız zarar-ziyan olacağına ikna- olmadığı bulguları hatalı olmadığından, istidanın tebliğine emir veren Alt Mahkemenin kararında hata bulunmadığını belirterek istinafı reddetti.

Davacı Alt Mahkeme tarafından tebliğine emir verilen 29.6.2020 tarihli istidayı daha sonra geri çekip huzur-umuzdaki istinafa konu 28.10.2020 tarihli tek taraflı istidayı dosyaladı. Alt Mahkeme 28.10.2020 tarihli istidayı 3.11.2020 tarihinde ele aldı. Alt Mahkeme Yargıtay/Hukuk 86/2020 D. 26/2020 sayılı karara atıfta bulunarak Yüksek Mahkemenin, Alt Mahkemenin a-ciliyet olmadığına ilişkin bulgusu ve tek taraflı istidanın Davalı No.8'e tebliğini onaylayan kararından sonra iade talebinin gerekçelerinde herhangi bir değişiklik meydana geldiği söylenemeyeceğinden hesapların iade edilmesi hususunda aciliyet ileri sürül-emeyeceği sonucuna vardı ve istidanın tebliğine emir verdi.

Davacı bu karardan huzurumuzdaki istinafı dosyaladı.
İSTİNAF SEBEPLERİ

Davacının istinaf ihbarnamesi tek istinaf sebebi ve bu sebep altında a'dan n'ye kadar sıralanan istinaf gerekçelerini -içermektedir. Bununla birlikte, Davacının istinafını tek başlık altında toplamak mümkündür;

Muhterem Alt Mahkeme, 28.10.2020 tarihli istida altında tek taraflı emir vermemekle ve istidanın tebliğine emir vermekle hata etti.


DAVACININ İDDİA VE ARGÜMANLA-RI

Davacı Avukatı istinaftaki hitabında aşağıdaki iddia ve argümanlarda bulundu;

Davacının dosyalamış olduğu 28.10.2020 tarihli istidada 29.6.2020 tarihli istidaya nazaran olgularda farklılıklar bulunmaktaydı. Şöyle ki; emare olarak sunulan, Emare E 3-0.7.2020 tarihli Davacı ile davalı No.8 arasındaki yazışmalar, Emare F Gelir ve Vergi Dairesi tarafından Davacıya gönderilen 23.10.2020 tarihli ödeme emri ve Emare K 30.9.2020 tarihli Davacı Bankanın Özkaynak Analiz Raporu daha önce Alt Mahkemeye sunulmuş -değildi. Bu emarelere ilişkin olgular 29.6.2020 tarihli istidadan sonra ortaya çıkan olgulardır. Bu emareler diğer emarelerle birlikte incelenirse Davacının istidasında haklı olduğunu, davasında haklı olduğuna dair belirtiler bulunduğunu, ödeme emri isdar -edildiğinden meselede aciliyet olduğunu ortaya koymakta ve bir emir verilmezse Davacının telafisi imkânsız zarar-ziyaca düçar kalacağını göstermektedir.

Davacının istidasında talep ettiği şekilde emir verilmemesi halinde Davacının mali durumunda ciddi -sıkıtılar yaşanabilecek olduğunu Emare K Özkaynak Analiz Raporu ortaya koymaktadır. Bu husus meselenin acil olduğunun ve talep olunduğu şekilde emir verilmezse ileride telafisi imkansız zarar-ziyana düçar kalınabileceğinin bu ara emri maksatları bakımından- ispatını sağlamaktadır.

Yüksek Mahkeme her zaman için daha önce vermiş olduğu kararları uygun şartlarda ve meselelerde değiştirme hak ve yetkisine sahip olduğundan bu meselede de, meselenin aciliyetine binaen, daha önceki kararını değiştirme yönünde bi-r karar alması ve istidada talep olunduğu şekilde emir vermesi gerekli görünmektedir.

Belirtilenlerle istinafın kabul edilerek Alt Mahkemenin istidanın tebliğine yönelik emrinin iptal edilmesi ve istida uyarınca emir verilmesi uygundur.


İNCELEME

M-uhterem Alt Mahkeme, 28.10.2020 tarihli istida altında tek taraflı emir vermemekle ve istidanın tebliğine emir vermekle hata etti.

Davacı istidasında ciddi bir dava sebebi bulunduğunu, davasında haklı olduğuna dair belirtiler bulunduğunu ve talep edildiğ-i şekilde emir verilmezse telafisi imkânsız zarar-ziyana düçar kalabileceğini dolayısıyla, meselede aciliyet bulunduğunu ileri sürmektedir.

Alt Mahkeme Davacının davasında haklı olup olmadığını belirleyebilmek adına, istidanın Davalılara tebliğinin yapıl-ması gerektiğini belirledikten sonra, Davacının da istinafta üzerinde durduğu, Yargıtay'ın ayni taraflarla ilgili daha önce 29.6.2020 tarihli istidadan yapılan istinafta (Yargıtay/Hukuk 86/2020 D.26/2020) vermiş olduğu, meselede aciliyet olmadığına ve isti-danın Davalı No.8'e tebliğ edilmesine ilişkin Alt Mahkeme kararını onaylayarak istinafı ret ettiği kararından hareketle, Davacının taleplerine ilişkin herhangi bir değişiklik meydana geldiğinden bahsedilmeyeceğinden aciliyet unsurunun var olmadığına bulgu- yaparak istidanın karşı tarafa tebliğine emir verdi.

Yukarıda olgular kısmında özetlediğimiz üzere, istinafa konu meselede daha önce, 29.6.2020 tarihli istida altında yapılan taleple ilgili verilmiş bir karar bulunduğundan, 28.10.2020 tarihli istidanın -incelenmesinde res judicata açısından bir değerlendirme yapılmasının gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

Res judicata karşı tarafça ileri sürülebilecek bir müdafaa olduğu gibi mahkeme tarafından da resen dikkate alınabilir.

Res judicata'nın mevcut olabil-mesi için; res judicata teşkil eden kararın yargısal bir karar olması, kararın tefhim edilip nihai olması, kararı veren mahkemenin böyle bir kararı vermeye yetkili olması, res judicata teşkil eden yargısal işlemde talep olunanların daha önceki yargısal işl-emle sonuçlandırılması ve her iki yargısal işlemdeki tarafların veya seleflerinin aynı olması gerekir.

Yargıtay/Hukuk 36/1982 D. 22/1982 sayılı kararda Yargıtay, ayni konuda talepler içeren sonraki istidayı incelerken daha önce yapılan istidada verilen -kararı res judicata prensibi açısından tezekkür etmiş ve aşağıdaki sonuca varmıştır;

Bu tip istidaların yeniden yapılabilmesi ayni konuda reddolunan önceki istidanın reddinden sonra ortaya çıkan ve önceden bunların makul bir gayret sonucu elde edilmesi ol-anaksız olan bir takım önemli gerçeklerin yeni istidada iddia edilmesine bağlıdır. Binaenaleyh müstedilerin de esas itibarıyle üzerinde durduğu gibi 10.5.1982 tarihinde dosyaladığı istidaya ekli yemin varakasında 6.4.1982 tarihli istidasında yer almayan ve- o istidada bunların yer almasına imkân olmayan yeni vakalar ileri sürülüp sürülmediğine bakılması gerekir.


Yargıtay bu tespiti sonrasında "yeni ve önceden bilinmeyen ve makul bir gayret sonucu bilinmesine olanak olmayan gerçekler ileri sürülmediği ci-hetle konunun ..... taraflar arasında yetkili bir mahkeme tarafından karara bağlandığına ve bu karardan da istinaf yapılmadığına göre nihai olduğuna ve bundan dolayı bunun kaziyei muhakeme teşkil ettiğine" hükmederek istinafı reddetmiştir.

Yukarıda akta-rılan hukuki prensipleri huzurumuzdaki meseleye uyguladığımızda, Alt Mahkemenin belirttiği gibi aciliyet dahil emrin tek taraflı verilip verilemeyeceği, bu istinaftaki tarafların ayni olduğu Yargıtay/Hukuk 86/2020
D. 26/2020 sayılı istinafta incelendi ve -aciliyet bulunmadığı sonucuna varılarak istidada talep edilen emir tek taraflı verilmeyerek istidanın tebliğine emir verilmekle Alt Mahkemenin hata yapmadığına karar verildi.

Alt Mahkeme 28.10.2020 tarihli istidayı değerlendirirken, Yargıtay'ın ilgili -karardaki sonucundan sonra, ara emri talebinin gerekçelerinde herhangi bir değişiklik meydana geldiğinden bahsedilemeyeceğinden istidanın karşı tarafa tebliğine emir verdi.

Huzurumuzdaki istinafta Alt Mahkemenin tebliğine emir verdiği 28.10.2020 tarihli -istidada esasen talep olunan husus 29.6.2020 tarihli istidada talep olunana benzer şekilde, Davacı banka nezdinde bulunan ve Davalı No.8 tarafından zaman aşımına uğradığı tespit edilen mevduat hesaplarının Davalı No.8 Bankaya aktarılmasının dava görüşülüp -bir neticeye vardırılıncaya kadar durdurulması veya men edilmesidir. 28.10.2020 tarihli istidada, 29.6.2020 tarihli istidadan farklı olarak, Davalı No.8'in zaman aşımına uğradığı iddia olunan hesaplarla ilgili mevduat hesaplarının transferinin men edilmesi- hususundaki genel talebin yanında talep kısmında meblağ yerine rakamsal olarak 1,482,930.02 USD ve gecikme faizleri yazılmış ayrıca, Davalı No.8'in vazifelendireceği, "gelir ve vergi dairesi tarafından tahsiline ilişkin işbu hesapların gerçek mahiyetinin -açıklıkla ortaya çıkacağı" ibaresi eklenerek bir emir verilmesi talep edilmiştir. Her iki istidanın talep kısmındaki bu farklar değerlendirildiğinde görüleceği üzere, esasen istidalardaki talebin, Davalı No.8 tarafından zaman aşımına uğradığı iddia olunan -buna karşın, Davacının fiktif olduğunu iddia ettiği mevduat hesaplarının Davacı banka tarafından Davalı No.8'e transfer edilmesinin dava görüşülüp bir neticeye vardırılıncaya kadar men edilmesi olduğu açıktır. Bu nedenle, her iki istida altında talep edile-nler arasında bir fark olduğundan söz edemeyiz.

Mevcut olgulara göre Davalı No.8, Davacı banka nezdindeki zaman aşımına uğramış olan mevduatların aktarılmasını talep etmekte, Davacı ise bu talebe karşın hesapların fiktif olduğu gerekçesi ile dava neticel-enene değin aktarılmasının men edilmesini talep etmektedir. Davacı tarafından dosyalanan 29.6.2020 ve 28.10.2020 tarihli istidalar arasında fark yaratacak yeni bir olgu bulunmamakta, 28.10.2020 tarihli istidada mevduatların meblağı yerine tam rakamın yazıl-ması zaman aşımına uğramış mevduat hesaplarıyla ilgili olgularda bir değişiklik yaratmamaktadır. Bunun yanında Gelir ve Vergi Dairesi'nin işlemde bulunması zaman aşımına uğrayan hesaplarla ilgili mevzuatın gereği olup Davalı No.8'in talebinin bir unsurudur-. Esasen 28.10.2020 tarihli istida altında Alt Mahkemeye emare olarak sunulan tüm belgelerin, Davacı nezdindeki ilgili mevduatların zaman aşımına uğradığı ve bu mevduatların Davalı No.8 Bankaya devredilmemesi taleplerini içerdiği hususundaki iddialar ile b-u husustaki yasal prosedürlerin uygulamasına yönelik işlemleri kapsadığı aşikârdır.

Dolayısıyla, gerek daha önceki istidada sunulmamış ancak istinafa konu istida altında emare yapılan belgeler ve gerekse Davacı Avukatının hitabında değindikleri irdelend-iğinde, yeni ve önceden bilinmeyen bir olgunun 28.10.2020 tarihli istida altında sunulmadığı ortaya çıkmaktadır. Bu durumun sonucu olarak Alt Mahkemenin yapmış olduğu tespitin hatalı olmadığı sonucuna varırız.

Bu durum ışığında, 29.6.2020 tarihli istid-adan sonra dosyalanan 28.10.2020 tarihli istida altında yeni ve önceden bilinmeyen ve makul bir gayret sonucu bilinmesine olanak olmayan gerçekler ileri sürülmediği cihetle, Yargıtay/Hukuk 86/2020 D.26/2020 sayılı istinaftaki istidanın karşı tarafa tebliğ -edilmesine yönelik emrin hatalı olmadığı hususundaki karar huzurumuzdaki istida açısından değerlendirildiğinde, dosyalanan her iki istidada da tarafların ve talep olunanların ayni olması ve kararı veren Mahkemenin yetkili olması res judicata prensipleri b-akımından ayni konunun tekrardan ikinci kez incelenmemesini gerektirmektedir.

Netice itibarıyla, tek taraflı olarak talep edilen ara emrini vermeyip istidanın Davalı/Müstedialeyh No.8'e tebliğ edilmesine emir vererek konuyu iki taraf huzurunda hazır- olduktan sonra tezekkür etmek isteyen Alt Mahkeme, istidanın tebliğine emir vermekle hata yapmış değildir.


NETİCE

İstinaf ret ve iptal edilir.





Narin F. Şefik Ahmet Kalkan Bertan Özerdağ Başkan Yargıç- Yargıç


8 Ocak 2021








10






Full & Egal Universal Law Academy