Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 172/2012 Dava No 4/2016 Karar Tarihi 28.01.2016
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 172/2012 Dava No 4/2016 Karar Tarihi 28.01.2016
Numara: 172/2012
Dava No: 4/2016
Taraflar: Akıle Sami Hıfzı n/d Akıle Kader ve diğeri ile Gönyeli Belediyesi ve diğeri arasında
Konu: Yetki - Görev yetkisiliği - Ara emri- Geçici ara emrinin yürürlükten kaldırılması - Şahıs zapt müzekkeresi (writ of attachment) istidasının reddi - Masraf emri - Müstediler aleyhine verilen masraf emri.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 28.01.2016

-D.4/2016 Yargıtay/Hukuk : 172/2012
(Girne Dava No: 2393/2012)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti : Ahmet Kalkan,Gülden Çiftçioğlu,Bertan Özerdağ


İstinaf eden : No.1- Akıle Sami Hıfzı n/d- Akıle Kader, 4 Hafız
Efendi Sokak, Lefkoşa.
No.2- Fatma Sami Hıfzı n/d Fatma Hıfzı, 4 Hafız
Efendi Sokak, Lefkoşa.
(Davacılar)

ile


Aleyhine istinaf edilen :No.1- Gönyel-i Belediyesi, Belediye
Başkanı, Başkan Yardımcısı,
Belediye Meclis Üyeleri ve
kasaba hemşehrileri, Gönyeli.
No.2- Dikmen Belediyesi,- Belediye
Başkanı, Başkan Yardımcısı
Belediye Meclis Üyeleri ve
kasaba hemşehrileri, Dikmen. (Davalılar)



A r a s ı n d a.



İsti-naf edenler namına : Avukat Talat Kürşat ve Avukat Akan
Kürşat adına Avukat Zehra Yalkut hazır.

Aleyhine istinaf edilenler namına : Avukat Ezer Özsoy adına
Avukat Ongun Talat.


Girne Kaz-a Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Beril Çağdal'ın 2393/2012 sayılı davada, 2.11.2012 tarihinde verdiği karara karşı, Davacılar tarafından yapılan istinaftır.


-----------------




K A R A R


Ahmet Kalkan :İstinaf Eden/Davacı/Müstediler, Aleyh-ine İstinaf Edilen/Davalı/Müstedialeyh No.1 aleyhine, 28.8.2012 tarihinde dosyaladıkları şahıs zapt müzekkeresi (writ of attachment) istidasının, Girne Kaza Mahkemesi tarafından yetkisizlik gerekçesiyle dava ile birlikte reddedilmesi üzerine bu istinafı do-syaladılar.


İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

İstinaf Eden/Davacı/Müstediler (bundan böyle sadece Müstediler), 3.8.2012 tarihinde Aleyhine İstinaf Edilen/Davalı/Müstedialeyhler (bundan böyle sadece Müstedialeyhler) aleyhine Girne Kaza Mahkemesinde Hukuk Muha-kemeleri Usulü Tüzüğü E.2 n.1 tahtında bir dava dosyalayarak, çok özetle: Pınarbaşı köyünde kâin taşınmaz mallarına Davalı/Müstedialeyhlerin müdahalede bulunmamaları ve/veya tecavüz etmemeleri doğrultusunda hüküm ve emir verilmesini ve zarar-ziyan talep et-tiler.

Müstediler aynı tarihte tek taraflı bir ara emri istidası dosyaladılar ve Müstedialeyhlerin konu taşınmaz mallarına müdahale etmemeleri ve/veya kazı yapmamaları ve/veya su borusu, isale hattı döşememeleri ve/veya geçirmekte oldukları borulara su v-ermemeleri hususunda bir men-i müdahale emri talep ettiler.

7.8.2012 tarihinde, istidayı değerlendiren Alt Mahkeme, Müstedilerin talebi doğrultusunda geçici bir ara emri verdi.


7.8.2012 tarihli ara emri, 9.8.2012 tarihinde Müstedialeyh No.1'e tebliğ e-dildi.

9.8.2012 tarihinde Müstedialeyh No.1'e tebliğ edilen geçici Ara Emri ve istidasının görüşülme süreci devam ederken, Müstediler, 28.8.2012 tarihinde Müstedialeyh No.1'in ara emrine kasten riayet etmediği iddiası ile aleyhine bu istinafa konu şahıs -zapt müzekkeresi (writ of attachment) istidasını dosyaladılar.

Müstedialeyh No.1 Avukatı, 26.9.2012 tarihinde şahıs zapt müzekkeresi istidasına itirazname dosyaladı. Müstedialeyh No.1 itiraznameye ekli yemin varakasında, iptidai itiraz olarak, ara emrini-n kötü niyetle ve gerçek durum Mahkemeden gizlenerek elde edildiğini, boruların yeni döşenmedikleri halde yeni döşenmiş gibi gösterildiğini, statükonun korunması prensibi gereği emrin iptal edilmesi gerektiğini, ortada Mahkeme emrine riayetsizlik bulunmadı-ğını ileri sürdü ve istidanın reddini talep etti.

5.10.2012 tarihinde istidayı dinlemeye başlayan Alt Mahkeme, 2.11.2012 tarihinde verdiği kararında, bir kamu kurumunun kamu hizmetleriyle veya bu hizmetlerin yürütülmesiyle ilgili kararlarının idari nitel-ikli kararlar olduğu gerekçesiyle, Müstedialeyh No.1 Gönyeli Belediyesinin Gönyeli halkına su temin etmesiyle ilgili hizmeti ve bu hizmetin yürütülmesi ile ilgili kararların ve işlemlerin idari karar ve işlem olduğuna bulgu yaprarak, davayı ve dava altında- dosyalanan tüm istidaları yetkisizlikten ret ve iptal etti. Alt Mahkeme kararında, şahıs zapt müzekkeresini incelemeye devam ederek, boruların eskiden döşendiği olgusunun Mahkemeden gizlendiğine, ara emrinin Mahkemenin yanıltılması suretiyle elde edildiği-ne, bu nedenle iptali gerektiğine, eskiden döşenmiş borulara yönelik çalışmanın riayetsizlik içermediğine bulgu yaparak, geçici ara emri ve şahıs zapt müzekkeresinin reddine ve Davacıların, Davalı No.1'e 5000 TL masraf ödemelerine emir verdi.

İSTİNAF SEBE-PLERİ:

Müstediler Avukatı, istinaf ihbarnamesinde 8 istinaf sebebi ileri sürmekle birlikte, istinafın duruşmasında 1,2,3 ve 7. istinaf sebeplerini 1. başlık altında, 4,5 ve 6. istinaf sebeplerini 2. başlık altında, 8. istinaf sebebini de 3. başlık altın-da toplayarak, toplam 3 başlık altında hitap etmiştir. Bu başlıkları şöyle özetleyebiliriz:

Muhterem Alt Mahkeme, dava ve tüm istidaları yetkisizlik gerekçesiyle ret ve iptal etmekle hata etti.
Muhterem Alt Mahkeme, geçici ara emrini yürürlükten kaldırm-ak ve şahıs zapt müzekkeresi istidasını reddetmekle hata etti.
Muhterem Alt Mahkeme, Müstediler aleyhine 5000 TL masraf emri vermekle hata etti.

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

Müstediler Avukatının hitabında ileri sürdüğü argümanları ana hatları ile -3 başlık altında değerlendirebiliriz. Buna göre, Müstediler Avukatı 1. istinaf başlığı ile ilgili olarak, davanın Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasası'nın 43. maddesi altında ikame edildiğini, İdarenin herhangi bir karar veya işlemine karşı dava ikame edilmediğ-ini, Müstedilerin taşınmaz malları ile ilgili herhangi bir idari karar olmadığını, İdarenin eylemi nedeniyle taşınmaz mallarına vaki tecavüzün önlenmesi için hukuk davası açma hakları bulunduğunu, bu nedenle Alt Mahkemenin yetkisizlik nedeniyle dava ve ist-idayı ret ve iptal etmekle hata ettiğini; 2. istinaf başlığı ile ilgili olarak, Alt Mahkeme huzurundaki şahadetin mahkeme emrine riayetsizliği ispat için yeterli olduğunu, Alt Mahkemenin huzurundaki şahadeti mahkeme emrine riayetsizlik talebine yönelik in-celemesi gerekirken, ara emri istidasının esasını inceler gibi değerlendirme yaparak istidayı reddetmesinin hata olduğunu; 3. istinaf başlığında ise masraf emrinin ne maksata yönelik verildiğinin belirsiz olduğunu, masrafların davayı mı, şahıs zapt müzekke-resini mi kapsadığının açık olmadığını, takdir edilen masrafların aşikâr surette fazla olduğunu ileri sürerek hitabını tamamlamıştır.

Müstedialeyh No.1 Avukatı hitabında, özetle: Alt Mahkemenin kararında hata olmadığını, İdarenin eyleminin temelinde idar-i karar olduğunu, böyle hallerde eylem temelindeki işlemin veya kararın iptali gerektiğini, bu meselede Tarım Bakanlığı ile Gönyeli Belediyesinin arasında imzalanan protokola bağlı olarak su borusu döşeme eylemi başlatıldığını, bu nedenle eylem temelindeki- idari işlemler iptal edilmeden dava açılamayacağını, idari kararların iptalinde yetkinin münhasıran YİM'de olduğunu, Alt Mahkemenin yetkisizlik bulgusunda hata olmadığını, Alt Mahkemenin Müstedi tanıklarını inandırıcı bulmadığını, ortada bir riayetsizlik -bulunmadığını, dolayısıyla Alt Mahkemenin davayı ve istidayı masraflarla birlikte reddetmekle hata etmediğini ileri sürerek, hitabını tamamlamıştır.

İNCELEME:

İstinaf sebeplerini, tarafların iddia ve argümanlarını inceleyip değerlendirdik.

Muhterem Al-t Mahkeme, dava ve tüm istidaları yetkisizlik
gerekçesiyle ret ve iptal etmekle hata etti.

Alt Mahkeme, Yargıtay/Hukuk 5/83 (D.12/83), Yargıtay/Hukuk 10/83 (D.20/83) ve Birleştirilmiş Yargıtay/Hukuk 54/90 ve 55/90 (D.41/90) sayılı kararlara istinade-n, bir kamu kurumunun kamu hizmetleriyle veya bu hizmetlerin yürütülmesiyle ilgili kararlarının idari nitelikli olduğu, bu nedenle, kamu tüzel kişiliği olan Gönyeli Belediyesinin, Gönyeli halkına su temin etmesi ve bu hizmetinin yürütülmesiyle ilgili karar-larının ve işlemlerin idari karar ve işlemler olduğuna bulgu yaparak, davayı görev yetkisizliği gerekçesiyle reddetti.

Alt Mahkemenin yetkisizlik bulgusuna dayanak gösterdiği Yargıtay/Hukuk 5/83 (D.12/83) sayılı kararda, dava konusu, 4/79 sayılı Döviz İs-tikrar Fonu Yasası altında çıkarılan emirnamelerin hukuki niteliği ile ilgili olup, bu mesele ile benzerliği bulunmamaktadır.

Yine Alt Mahkemenin bulgusuna dayanak gösterdiği Yargıtay/Hukuk 10/1983 (D.20/83) sayılı kararda: Daha önceki kadrosunda Barem -15-16'yı çeken davacının, ödenekli izin fonu ile müdür olarak görev yaptığı esnada, Barem 18 B'yi çekmesi, Sağlık ve Sosyal İşler Bakanlığının, davacının Barem 15-16'yı çektiği gerekçesi ile Barem 18 B üzerinden ödendiği maaş farkının tahsil edilmesi için- Hazine ve Muhasebe Dairesinden talepte bulunması, Hazine ve Muhasebe Dairesinin de 30 ay süreyle maaş farkının davacının maaşından kesilmesine karar alması sonucunda davacının maaşının kesilmesinin haksız fiil oluşturduğu gerekçesiyle Davacının kaza mahke-mesinde açtığı davanın, kaza mahkemesi tarafından, bir memurun maaşı ile ilgili kesinti yapmaya idari bir organın yetkili olduğu, maaş kesintisi kararının idari bir karar olduğu gerekçesi ile davayı reddetmesine karşı dosyalanan istinafın, Yargıtay tarafın-dan reddedildiği görülmektedir.

Görüleceği gibi, bu kararda, davacı ile ilgili birel işlem niteliğinde idari karar alınmış ve bu kararın iptali için Yüksek İdare Mahkemesinde dava açılmadan, kaza mahkemesinde açılan dava, yetkisizlik nedeniyle reddedilmi-ştir.

Alt Mahkemenin görev yetkisizliği bulgusuna dayanak gösterdiği bir başka dava, Bir.Yargıtay/Hukuk 54/1990 ve 55/1990 (D.41/1990) sayılı içtihat kararıdır. Bu kararda, idari karar kavramı daha geniş bir şekilde incelenmiş ve Kamu Hizmeti Komisyonu t-arafından lisedeki görevine iade edilen davacının, Orta Öğretim Müdürünün direktifi ve Müdürün kararıyla ders vermesine izin verilmeyip başka görevde görevlendirilmesi sonucunda, yerel bir gazetede çıkan bir yazı üzerine, ders vermesinin engellenmesi ile s-air şeyler meyanında onur ve haysiyetinin rencide edildiğini iddia ederek açtığı tazminat davası, ders verdirmeme kararının veya işleminin idari bir makamdan veya idari yetki kullanan bir kişiden kaynaklanan, Anayasa'nın 152. maddesi kapsamında idari bir k-arar olduğu gerekçesiyle, Anayasa'nın 152. maddesinde öngörülenler yapılmadıkça konunun özel hukuk alanında mütalaa edilmesinin mümkün olmadığına karar verilerek, davacının davası yetkisizlik gerekçesiyle reddedilmiştir.

Bu içtihat kararından da görülebi-leceği gibi, davacı idare tarafından aleyhinde alınmış birel işlem niteliğindeki karar ile ilgili iptal davası açmadan kaza mahkemesinde tazminat davası açmış ve davası görev yetkisizliği nedeniyle reddedilmiştir.

Huzurumuzdaki istinafa konu davada, Müst-edialeyh No.1 veya herhangi bir idari makam tarafından Müstedilerin şahsı veya taşınmaz malı ile ilgili birel işlem niteliğinde alınmış bir karar bulunmamaktadır. Bu nedenle, Alt Mahkemenin görev yetkisizliği bulgusuna dayanak gösterdiği her iki kararın, A-lt Mahkemenin bulgusunu desteklediğini veya huzurundaki dava ile benzer olduğunu söyleyemeyiz.

Huzurumuzdaki meselede, Tarım Bakanlığı ile Gönyeli Belediyesinin arasında imzalanan protokol tahtında, Gönyeli halkına su sağlanması için su borusu döşeme eyl-emleri başlatılmış olup, bu anlamda dava konusunun İdarenin eylemlerinden kaynaklandığı açıktır.

Esasen bu durumun farkında olan Müstedialeyh No.1 Avukatı, iddialarını, yapılan idari eylemin temelinde idari bir karar olduğu ve bu karar iptal edilmediği m-üddetçe davanın ileri götürülmeyeceği tezi üzerine kurmuştur.

Yargıtay/Hukuk 46/2013 (D.36/2013) sayılı içtihat kararında, Yargıtay, idari eylem neticesi uğranılan zarar-ziyan ile idari bir karar veya işlem nedeniyle uğranılan zarar-ziyan arasındaki fark-ı detaylı şekilde incelediğinden, bu konuyu ayrıca incelememiz gerekmemektedir. Kısaca değinecek olursak, Anayasa'nın 152. maddesindeki düzenlemeye ve KKTC İdare Hukukuna göre, İdarenin yaptığı bir davranış bir idari eylemse ve İdare bu davranış veya idari- eylem nedeniyle bir kişiye zarar vermişse, kişi kaza mahkemesinde İdare aleyhine doğrudan dava açabilir ve tazminat talep edebilir. Ancak, Anayasa'nın 152. maddesinin 6. fıkrasına göre, İdarenin bir idari işlem veya ihmali nedeniyle zarara uğradığını iddi-a eden herhangi bir kişinin, önce Yüksek İdare Mahkemesinde bir iptal davası veya ihmalin sonlandırılması davası açıp, bu davalarda başarılı olması gerekmektedir.

Huzurumuzdaki istinafa konu davada, Müstedilerin, Müstedialeyh No.1'in Tarım Bakanlığı ile -yaptığı protokolu iptal etme talebi olmadığı gibi, Müstediler ile ilgili alınmış herhangi bir idari karar da bulunmamaktadır.
Kişilerin mülkiyet hakkı, İdarenin kamu yararı kavramı altına sığınarak istediği gibi ihlâl edebileceği bir hak olmadığı gibi, An-ayasa tarafından da korunan temel bir haktır. Gönyeli halkına su temini için yürütülen faaliyetler veya gerçekleştirilen hizmetler veya bu doğrultuda alınmış genel nitelikli kararlar kamu yararı amaçlı olsalar bile, Müstedilerin taşınmaz mallarına yönelik -müdahaleyi mümkün kılan ve Anayasa'nın 152. maddesi altında meşru menfaatlerini olumsuz etkileyen idari nitelikli birel işlem niteliğinde olmadığı müddetçe, Müstediler açısından sonucu sadece idari eylemdir. İdarenin eylemlerinin yol açtığı haksız fiillere- ve zararlara karşı doğrudan kaza mahkemesine başvurulabileceğinden, Alt Mahkeme şahıs zapt müzekkeresi istidasının görüşülmesi safhasında, davayı ve ara emri istidası dahil, şahıs zapt müzekkeresi istidasını görev yetkisizliğinden ret ve iptal etmekle hat-a etmiştir.

Bu sonucuna göre 1. istinaf sebebi kabul edilir.

Muhterem Alt Mahkeme, geçici ara emrini yürürlükten kaldırmak ve şahıs zapt müzekkeresi istidasını reddetmekle hata etti.

Alt Mahkeme, görev yetkisizliği bulgusundan sonra huzurundaki şahıs- zapt müzekkeresi istidasını incelemeye devam etmiş, daha önce vermiş olduğu geçici ara emrini bazı gerçeklerin gizlendiği gerekçesi ile iptal ederek, yürürlükten kaldırmıştır.

Alt Mahkemenin görevi, huzurundaki istidayı karara bağlamak ve verdiği geçici- ara emrine riayet edilip edilmediğini incelemekken, riayetsizliğin olup olmadığını tespit etmeden, geçici ara emrini gerçeklerin gizlendiği gerekçesi ile yürürlükten kaldırması hatalıdır.

Bunun yanı sıra, Yargıtay/Hukuk 54/2015 D.30/2015 sayılı içtihat -kararında belirtildiği gibi, alt mahkemelerin vermiş oldukları geçici ara emirlerini tekrar gözden geçirme ve gerekirse yürürlükten kaldırma yetkileri vardır. Ancak gizlendiği iddia edilen veya mahkeme tarafından tespit edilen gizlenmiş gerçeğin, geçici ar-a emri verilmesine olan etkisini belirlemeden başka bir istidanın görüşülmesi sırasında yürürlükten kaldırılması hatalıdır. Bu nedenle, Alt Mahkeme şahıs zapt müzekkeresinin duruşmasında, geçici ara emrini yürürlükten kaldırmakla hata etmiştir.

Alt Mahk-eme, şahıs zapt müzekkeresi dahil, dava ve ara emri istidasını görev yetkisizliği gerekçesiyle iptal ettiğinden, dava konusu boru döşeme işi tamamlanmış, geçici ara emrine riayetsizliğin sonuçları ortadan kalkmış, şahıs zapt müzekkeresi istidası güncelliği-ni yitirmiştir.

Bu neticeden hareket ettiğimiz zaman, dava konusu taşınmaz mala boru döşenmesi güncelliğini yitirmesine rağmen konu emirde ayrıca Müstedialeyhlerin taşınmaz mala girişi men edildiğinden, geçici ara emrinin 3.8.2012 tarihli tek taraflı ist-ida ile birlikte 1. istinaf sebebi altında yeniden canlandırılması, şahıs zapt müzekkeresinin konusu ortadan kalktığı için iptal edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla 2. istinaf sebebi kısmen kabul edilir.

Muhterem Alt Mahkeme, Müstediler aleyhine 5000 TL -masraf emri vermekle hata etti.


Alt Mahkemenin, masrafları tespit ederken, davanın tek taraflı ara emri istidası ile şahıs zapt müzekkeresi istidasının reddedilmiş olduğunu dikkate aldığı açıktır.

Alt Mahkemenin, davanın ve davaya bağlı istidaların gö-rev yetkisizliğinden reddedilmesi ile ilgili bulgusunda hata ettiği kabul edildiğinden, Müstedialeyh No.1 lehine verilen masraf emrinin iptali gerekmektedir. Bu gerçekler ışığında, 3. istinaf sebebi kabul edilir.

NETİCE:

Yukarıdakilar ışığında, Müstedi-ler istinaflarında başarılı olmuşlardır.

Netice itibarıyla:
Alt Mahkemenin, Davacıların davasını, 3.8.2012 tarihli tek taraflı ara emri istidasını ve geçici ara emrini ret ve iptal eden 2.11.2012 tarihli kararı iptal edilir, dava ve 3.8.2012 tar-ihli tek taraflı istida, başka bir Yargıç tarafından günlendirilip dinlenmek üzere Alt Mahkemeye iade edilir.
Alt Mahkemenin, 28.8.2012 tarihli şahıs zapt müzekkeresi istidasını ret ve iptal eden kararı ile ilgili istinaf reddedilir.
Alt Mahkemenin, Müst-edilerin, Müstedialeyh No.1'e 5000 TL masraf ödemelerine ilişkin emri iptal edilir.

İstinaf masrafları, Aleyhine İstinaf Edilen tarafından
ödenecektir.



Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu Bertan Özerdağ
Yargıç -Yargıç Yargıç

28 Ocak,2016











2






Full & Egal Universal Law Academy