Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 169/2018 Dava No 18/2019 Karar Tarihi 10.05.2019
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 169/2018 Dava No 18/2019 Karar Tarihi 10.05.2019
Numara: 169/2018
Dava No: 18/2019
Taraflar: Kıbrıs Türk Ofis Banka Sigorta ve Ticaret Çalışanları Sendikası (BASS)ile Lefkoşa İktisat Kooperatifi Ltd. (Li-Koop)ve diğerleri arasında
Konu: Ara emri - açıkça yasaya aykırılık - telafisi imkansız zarar ziyan
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 10.05.2019

-D. 18/2019 Yargıtay/Hukuk No: 169/2018
(Lefkoşa Dava No: 6249/2018)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Yargıç Bertan Özerdağ huzurunda.

İstinaf eden: Kıbrıs Türk Ofis, Banka, Sigorta ve Ticaret Çalışanları Sendikası (BASS), Lefkoşa - (Davacı)
ile

Aleyhine istinaf edilen: No.1- Lefkoşa İktisat Kooperatifi Ltd. (Li-Koop), 3 Şehit Hüseyin Paşa Sokak, Yenişehir, Lefkoşa (Aleyhine İ-stinaf Edilen)
No.2- Kıbrıs Türk Devlet Çalışanları Sendikası (Çağ-Sen), Bozkır Sokak, No.26, Açelya Apartmanı, Daire 1, Küçük Kaymaklı, Lefkoşa. (Aleyhine İstinaf Edilen)
No.3- Kooperatif Şirketler Mukayyitliği vasıtasıyla KKTC-Lefkoşa
(Daval-ılar)
A r a s ı n d a

(29.11.2018 tarihli ara emri istidası hakkında)

İstinaf eden/Müstedi adına Ali Yeltekin hazır tarafından Avukat Süleyman Dolmacı adına ve şahsen Avukat Havva Arensavaş hazır
Aleyhine istinaf edilen/Müstediale-yh No.1 Memduh Çeto hazır tarafından Avukat Havva Akif
Aleyhine istinaf edilen/Müstedialeyh No.2 Mehmet Davulcu hazır tarafından Avukat Cemaliye Dükkancı Türel.


Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Hasan Dağlı'nın, 6249/2018 sayılı davada, 26.11.2018 tarihin-de verdiği karara karşı, Müstedi tarafından yapılan istinaftır.

------------
K A R A R

Müstedi istidadaki başvurusu ile aşağıdaki emirleri talep etti:

"İşbu istinafın tamamen neticelenmesine değin Davalı No.1 ve Davalı No.2 (Aleyhine İstinaf Edilen-ler) arasında 14.11.2018 tarihinde imzalanan Toplu İş Sözleşmesinin uygulanmasının ve/veya yürürlüğünün durdurulması hususunda bir emir ve/veya ara emri itası."

Müstedinin bu talebi uyarınca tek taraflı olarak emir verildi. İstidanın Müstedialeyh No.1 ve- No.2'ye tebliğ edilmesi üzerine, Müstedialeyhler itirazname dosyaladılar.

İstida ve itirazname dosyalanmasının tamamlanmasıyla istidanın duruşması yapıldı.

Müstedi Genel Sekreteri Ali Yeltekin'i, Sendikalar Mukayyidi Kemal Can'ı ve Çalışma Dairesi İ-skele Bölge Amiri Erdoğan Atagül'ü tanık olarak dinletti.

Müstedialeyh No.1 Yönetim Kurulu Üyesi Memduh Çeto'yu ve Müstedialeyh No.2 de Sendika Başkanı olan Mehmet Davulcu'yu dinletirken, duruşma sonunda taraflar Mahkemeye hitapta bulundular.

Taraf-lar arasındaki ihtilaf konusu, Müstedialeyh No.1 ile Müstedialeyh No.2'nin 14.11.2018 tarihinde toplu iş sözleşmesi akdeylemeleridir.

9/1976 sayılı Mahkemeler Yasası'nın 41(1) maddesi uyarınca, meni müdahale niteliğinde bir emir verilebilmesi için, müst-edinin davasında haklı olduğuna dair belirtiler olması, ihtilaf konusunun ciddi olması ve talep edildiği şekilde emir verilmemesi halinde ileride telafisi imkansız zararın doğacağı ve eski duruma dönüşün çok zorlaşacağı unsurlarının mevcut olması gerekir. -Bir meselede açıkça yasaya aykırılık mevcut olması durumunda, davanın sonunda talep edilen bir çarenin tümünün veya büyük orandaki kısmının sağlanacağı bir sonuca ulaşılsa dahi mahkemelerin böyle bir kapsamda ara emri verme ve yasaya aykırı eylemi durdurma- yetkisini kullanabileceği görüşü birçok kararımızda değinilmiştir.

Bu konu Manchester Corporation v. Conolly 1970 1 All. E.R. p.961'de, Supreme Court Practice Vol.1 1973 sayfa 452'de şu şekilde ifade edilmiştir:
"In a proper case, as where there is pla-inly no defence or the defendant is plainly acting in breach of covenant or statute, the court will o motion or summons grant an interlocutory injuction, even though to do so would be to grant the plaintiff substantially all or even the whole of the remedy- of relief claimed in the action."

Yargıtay/Hukuk 60/1987 D.17/1987 Zihni Türksel ile Kansu Ercantan davasında ise, Yargıtayımı-z bu kuralla ilgili görüşünü şöyle ifade etmiştir:

"Bu kararın olgularına göz attığımızda izinsiz olarak bir yol güzergahını kullanan kamu aracının izinsiz kullanımı engellemek içi-n ara emrine müracaat etmiş, İlk Mahkeme geriye dönük olarak yol izni alınabilmesi ihtimali üzerinde durarak ara emrin verilmesini reddetmişti. İstinaf ise kararında izin alması ihtimal dahilinde olsa bile duruşma tarihinde davalının izni bulunmadığını ve -kanunların ihlal edildiğini dikkate alarak böyle bir ara emrinin verilmesi ve davalının kanunları ihlâl etmekten menedilmesi gerektiği görüşüne yer verilmiştir. Biz de aynı görüşü paylaşmaktayız. Kaldı ki önümüzdeki meselenin olgularına göz attığımızda dav-alı izin için müracaat etmiş ve izin müracaatı reddedilmiş ve kanunsuz olarak hoparlör kullanmaya devam etmekte idi. Bu durumda mahkemenin yukarıda belirttiğimiz gibi gerek bu görüşe ağırlık vermesi gerekse davanın esasına girerek olguların büyük bir kısmı-nı karar bağlamış olması hatalı bir hareket değildir."
Huzurumdaki istidaya bakıldığında, Müstedinin talebi, açıkça Yasaya aykırı olduğu iddia edilen bir sözleşmenin uygulanmasının durdurulmasıdır.

Mesele ile ilgili Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Referan-dum Yasası'nın 10.maddesi, toplu iş sözleşmesi (TİS) yapma yetkisini düzenler:
Toplu İş Sözleş-mesi yapma yetkisi
10(1)


(2)
Aynı işverene bağlı bir veya birden fazla işyerinde çalışanlardan en çok üyesi bulunan sendika, o işyeri veya işyerleri içi-n Toplu İş Sözleşmesi yapmaya yetkilidir.
Bir işveren kendisine ait işyerlerinde veya işverenin yetkili kılacağı işveren sendikası, kendi üyesi olan işverenlere ait farklı işyerlerinde, her işyeri için ayrı ayrı veya topluca bütün çalışanları kapsayan T-oplu İş Sözleşmesi yapmaya yetkilidir.(3)Toplu İş Sözleşmesi yapma yetkisi, yetki talep edilen işyeri veya yetki talep edilen işyerlerinde, talep esas alınarak, bu madde ve 12'nci madde kuralları çerçevesinde Bakanlık tarafından saptanır.

Tarafl-arca da kabul edildiği üzere, bir iş yerinde en fazla üyeye sahip sendika o iş yerinde TİS yapmaya yetkilidir. Sunulan olgulardan, Müstedinin yetki istediği dönemde Müstedialeyh iş yerinde en fazla üyeye sahip sendika olduğu, Toplu İş Sözleşmesinin akdolun-duğu dönemde ise Müstedialeyh No.2 Sendikanın 5 üyeye sahip olduğu görülmektedir. Uyuşmazlık olması halinde yetkili sendikanın saptanmasında 12.madde altındaki kurallar uygulanır.

Bir sendikanın yetkilendirmesi olmadan TİS imzalaması halinde, bunun yasal -ve geçerli bir TİS olarak kabul edilmeyeceği, Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Referandum Yasası'nın 14.maddesinde öngörülmüştür. Şöyle ki:

Yasal ve Geçerli Olmayan Toplu İş Sözleş-mesi14.Taraflar, Bakanlığın bu Yasa kuralları çerçevesinde yetkilendirmes-i olmadan, Toplu İş Sözleşmesi imzalarlarsa, böyle bir Toplu İş Sözleşmesi yasal ve geçerli bir Toplu İş Sözleşmesi olarak kabul edilemez. Çoğunlukta olduğunu iddia eden sendika, Toplu İş Sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek imza tarihini izley-en altmış iş gün içerisinde sözleşmenin iptal edilmesi için yetkili mahkemeye başvurabilir: Yetkili mahkeme, Toplu İş Sözleşmesinin uygulanmasını dava sonuna kadar durdurabilir.
Huzurumuzdaki mesele açısından olgulara bakıldığında, Müstedi Sendikanın e-n fazla üyeye sahip olduğu beyanı ile talepte bulunması üzerine, Sendikalar Mukayyitliği 12.10.2018 tarihinde Emare No.1 Yazı ile Yasa gereği Müstedi Sendikanın en fazla üyeye sahip sendika olduğunu belirtmiştir. Sendikalar Mukayyidi Tanık Kemal Can, Müste-dialeyh No.2'ye hitaben yazdığı 13.11.2018 tarihli bir yazı ile yetkili sendikanın Müstedi Sendika olduğunu bildirmiştir.

Müstediye verilen bu yetki ile Müstedi ve Müstedialeyh No.1, TİS akdeyleme hususunda görüşmeye başlamıştır. Bu konuda 23.10.2018 ta-rihinde yapılan ilk görüşme neticesinde, Müstedi ve Müstedialeyh No.1 tarafından Emare No.4 Tutanak zapta geçirilmiştir. Müstedialeyh No.1 yetkilisi bu Tutanakta, iş yerinde ilk defa TİS akdolunacağından her maddesinin titizlikle hazırlanmasının gerekli ol-duğunu aktarmıştır. Daha sonraki 1.11.2018 tarihli toplantıda da taraflar arasındaki görüşmelerde TİS'in başlama tarihi konusunda uzlaşıya varılamadığından, toplantı tamamlanarak tutanak tutulmuştur.

Tarafların TİS başlama tarihi konusunda uzlaşıya var-amamaları üzerine, Müstedi Sendika uzlaştırma kurulu oluşturulması için Sendika Mukayyitliğinden talepte bulunmuştur. Sendika Mukayyidi tarafından yapılan uzlaştırma kurulu toplantısında, Müstedialeyh No.1, Sendikalar Mukayyidinin tarafsızlığını koruyamaya-cağı yönünde itirazda bulunup toplantıya devam etmeyeceklerini bildirmiştir. Bu itiraz üzerine ilgili Bakanlık Tanık No.3 Erdoğan Atagül'ü uzlaştırma kurulu toplantısını gerçekleştirmesi için görevlendirmiş, Tanık No.3 de bu görevlendirme üzerine, Müstedia-leyh No.1'i 16.11.2018 tarihinde toplantıya çağırmıştır.

Bu toplantı çağrısına katılmayan Müstedialeyh No.1, Tanık No.3'e hitaben gönderdiği yazıda, Müstedinin en çok üyeye sahip bir sendika olmadığı, en çok üyeye sahip sendikanın Müstedialeyh No.2 oldu-ğundan o sendika ile 12.11.2018 tarihinde görüşme yapmak üzere toplantıya çağrıldığını, 14.11.2018 tarihinde Müstedialeyh No.2 Sendika ile TİS sözleşmesi akdolunduğunu belirterek, toplantıya katılmayacaklarını bildirmiştir.

Müstedialeyhler itiraznam-elerinde, Müstediye Sendika Mukayyidince verilen bir yetki veya yetki belgesi olmadığını, veya Yasaya göre yetki belgesi verilmediğini iddia etmektedirler.

Yukarıda yer verilen Yasanın 10. maddesinde, TİS yapmaya yetkili sendikanın bakanlık tarafından -saptanacağı düzenlenmekte olup, Emare No.1 Yazı bunu göstermektedir. Müstedialeyh No.1 bu yetki ışığında TİS akdeyleme hususunda Müstedi ile toplantılar yapmış, TİS başlama tarihi ve sair hususlarda anlaşılamadığından, uzlaştırma kurulu oluşturulması yolun-a gidilmiştir. Bu konuda Müstedialeyh No.2 ise Yüksek İdare Mahkemesinde dosyaladığı YİM 285/2018 sayılı davada, bu yetkinin veya yetki belgesinin veya Müstedinin yetkili olduğunu deklere eden 52/2018 sayılı kararın iptalini talep etmektedir. Dolayısıyla, -bu istida maksatları bakımından Müstedinin Müstedialeyh No.1 iş yerinde TİS akdeyleme konusunda yetkili olduğundan veya yetkilendirildiğinden, ciddi bir davası olduğu ortadadır.

Müstedialeyhler, yukarıda belirtilen yetkiye ve Müstedi Sendika ile Müstedi-aleyh No.1 iş yeri arasındaki TİS sözleşmesi konusunda Bakanlık tarafından Yasa uyarınca uzlaştırma kurulu toplantısına çağrılmalarına rağmen, 14.11.2018 tarihinde TİS sözleşmesi akdeylemişler ve Bakanlık tarafından yapılan çağrıya rağmen toplantıya katılm-amışlardır. Üstelik Müstedialeyh No.2, TİS akdeylemeden önce Sendikalar Mukayyitliğinden 12.11.2018 tarihinde yetki belgesi talep etmiş, Sendikalar Mukayyitliği ise bu talebi 13.11.2018 tarihinde 52/2018 sayılı kararla reddederek, yetkili sendikanın Müsted-i olduğunu kendilerine bildirmiştir. Bunun doğal sonucu olarak, Yasanın 14.maddesinde de belirtildiği üzere, Müstedialeyhlerin Yasa kuralları çerçevesinde yetkilendirmesi olmaksızın, Toplu İş Sözleşmesi imzalayarak, ilk nazarda Müstedinin Toplu İş Sözleşme-sinin yasal ve geçerli bir Toplu İş Sözleşmesi olarak kabul edilmemesi gerektiğine dayanan dava sebebinde haklı olduğuna dair belirtilerin bulunduğunu ortaya çıkarmıştır.

Belirtilenlerle bu istidada konu edilen meselede Müstedinin ciddi bir davasının ol-duğu ve davasında haklı olduğuna dair belirtiler bulunduğu unsurlarının mevcut olduğunu tespit ederim.

Bu aşamada talep edildiği şekilde emir verilmemesi durumunda Müstedinin telafisi imkansız veya geriye dönüşü çok zor bir zarar-ziyana düçar kalıp kalm-ayacağı ve talep edildiği şekilde emir verilmesi durumunda TİS'den hak elde eden 3.kişilerin ve çalışanların haklarının haleldar olup olmayacağı açısından bir inceleme yapılacaktır.

Müstedi yetkilisi bu sürece riayet edilmeden TİS akdolunduğu cihetle Se-ndikasının itibar kaybına uğradığını veya uğrayacağını, üyelerinin kaybedilmesine sebep olunacağını, tüm ülkedeki sendikalaşma sisteminin olumsuz etkileneceğini, dileyen sendikanın dilediği gibi, yetki almadan işverenlerle toplu iş sözleşmesi akdeyleme yol-una gitmesine olanak verileceğini, böyle bir durumda işçilerin işverenlerin karşısında haklarının savunulmasında ve toplu iş sözleşmelerinin görüşmelerinin yürütülmesinde haksız sonuçlara sebebiyet verilebileceğini, işverenlerin kendilerine daha iyi seçene-kler sunan sendikalarla toplu iş sözleşmeleri akdeyleme hakkına sahip olmaları yolunun açılacağını, böyle bir durumda işçilerinin haklarının korunmasının söz konusu olamayacağını ve dava görüşülüp bir neticeye bağlanıncaya kadar Yasaya aykırı toplu iş sözl-eşmesinin uygulanarak tamamlanacağından, dava sonunda verilecek kararın uygulanmasının olanağı kalmayacağını iddia ederek, bu tip Yasaya aykırılıkların, sendikal sistemin kökünden etkilenerek çökmesine sebep olacağını ileri sürmüş ve verilen emrin dava son-una kadar kesinleştirilmesini talep etmiştir.

Müstedi Sendikanın TİS akdeyleme hususunda yetkilendirildiği ve görüşme gerçekleştirdiği bir iş yerinde, yetki talebi reddedilmiş başka bir sendikanın TİS akdeylemesi sonucunda Müstedi Sendikanın itibar ve ü-ye kaybına uğrayacağı iddiası makul ve itibar edilir bir iddiadır. Böyle bir durumun sonucunda Sendikanın temel faaliyet konusunun etkileneceği de aşikardır.

Diğer taraftan, verilen emrin Müstedialeyh No.2 Sendikanın, Müstedinin uğraması muhtemel zarar--ziyana nazaran daha ağır bir zarar-ziyanı olacağı hususunda bir iddia huzurumda mevcut değildir. Müstedialeyh No.1 yetkilisi, emir verilmesi durumunda Sendikanın greve gidebileceğini ve böyle bir durumda Müstedialeyh No.1 Kooperatifin zarara uğrayabileceği-ni iddia etmiştir. TİS ile ilgili verilecek men edici bir emir gerekçesi ile bir sendikanın greve gideceği iddiası anlaşılır olmadığı gibi, bu iddianın çok spekülatif olması hasebiyle dikkate alınabilecek nitelikte olmadığı tespit edilir ve bu iddia dikkat-e alınmaz.

Son olarak meseleyi çalışanlar açısından inceleyeceğim. İhtilaflı olmadığı üzere, Müstedialeyh No.1 iş yerinde, ihtilaf konusu olan TİS'den başka imzalanmış veya yürürlüğe girmiş herhangi bir TİS yoktu. Emare No.14 TİS ile çalışanlar 22/1992 -sayılı İş Yasası'ndaki haklarına ilaveten Bayram Yardımı, 1 Mayıs Yardımı ve Kıyafet Yardımı alma hakkına sahip olmuşlardır. Etkilenmesi muhtemel haklar, Emare No.14 TİS'in Bölüm VI Sosyal, Sağlık ve Mali Haklar Bölümünde yer almaktadır. Bu Bölümde çalışan-lara sağlanan hakların yürürlükte kalması halinde, çalışanların herhangi bir mağduriyetleri olmayacağı açıktır. Bununla birlikte, TİS yapma hususunda bir sendikanın yetkilendirilmesinde hedeflenen, yapılan görüşmelerde çalışanların haklarının en iyi şekild-e korunmasının sağlanmasıdır. Yasa, bu amaca hizmet etmek amacıyla, kararımda değindiğim Yasa hükümleri altında Devlete sendikal hayatı düzenleme ve çalışma barışını sağlama gayesine yönelik olarak yetkiler vermiş, böylece çalışanlar açısından güvenilir bi-r hukuki koruma şemsiyesi yaratılmıştır. Yasanın sağladığı bu güvence ile, çalışanların üye olduğu sendika ile işveren arasında bir denge yaratılmakta, Yasaya bağlı güvencelerle sağlanan denge sonucunda Toplu İş Sözleşmeleri tarafların haklarının korunması-na imkan tanımaktadır.

Bu istinafta, Yasanın öngördüğü Toplu İş Sözleşmesi imzalanması hususundaki süreçler devam ederken, Müstedialeyh No.1, Sendikalar Mukayyidinin yetkilendirmediği Müstedialeyh No.2 ile TİS akdeylemekle yukarıda zikredilen amaç ve de-ngenin sağlanmasını haleldar edebilme ihtimalini yaratırken, böyle bir durumda çalışanların haklarının olumsuz etkilenmesi de söz konusu olabilecektir. Nitekim TİS'in başlama tarihini Müstedinin kabul etmemesi üzerine (Emare No.5'den görülmek-tedir) akdolu-nan Emare No.14 TİS'de toplu iş sözleşmesinin başlama tarihi Müstedialeyh No.1'in talebine uygun olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla, akdolunan TİS yukarıda istisna tutulan hükümler haricindeki düzenlemelerin uygulanmasının durdurulmasının çalışanların (3.k-işiler olarak) haklarını olumsuz etkileyeceği konusunda ikna olmadığım gibi, bu hususta yukarıda belirttiğim istisna tutulacak haklar haricinde bir iddia da ileri sürülmüş değildir.

Keza, Müstedinin toplu iş sözleşmesini yapma hususunda yetkili olduğu-, Müstedialeyh No.2'nin ise, Müstedialeyh No.1 işverenle toplu iş sözleşmesi görüşmesi yapma talebinin reddedilmiş olduğu kabul edilmiş olan olgulardır. Müstedialeyh No.2'nin yetki talebi Yasanın 12(6) bendi uyarınca reddedilmiş ve yetki verilmemiş olmasın-a karşın, Yasanın 10. ve 12.maddelerine aykırı olarak yetkili olduğu saptanmadan ve başka bir sendikanın yetkili olduğu saptanmış olmasına ve henüz uzlaştırma kurulu toplantısı süreçleri devam ederken, ret cevabının hemen akabinde Müstedialeyh No.1 ile Müs-tedialeyh No.2'nin TİS akdeylemiş olması, açıkça Yasaya aykırı bir durum yaratmakta olup, Yasanın 14.maddesi altında yetkilerin kullanılmasını gerekli kılmaktadır.

Dolayısıyla, Müstedinin istidasında talep ettiği emrin aşağıdaki şekilde verilmesinin ger-ektiği sonucuna varırım:

Alt Mahkemedeki dava neticeleninceye kadar Müstedialeyh No.1 ve Müstedialeyh No.2 tarafından akdolunan 14.11.2018 tarihli Toplu İş Sözleşmesinin, TİS Bölüm VI altındaki kısmı haricinde uygulanmasının ve/veya yürürlüğünün durduru-lmasına emir verilir.

B. Masraf emri Müstedialeyhler aleyhine verilir.




Bertan Özerdağ
Yargıç
10 Mayıs 2019













11






Full & Egal Universal Law Academy