Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 162/2014 Dava No 10/2017 Karar Tarihi 20.03.2017
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 162/2014 Dava No 10/2017 Karar Tarihi 20.03.2017
Numara: 162/2014
Dava No: 10/2017
Taraflar: Yusuf Gödelek ve Abdulkadir Damar ile Osman Gazioğlu arasında
Konu: İspat külfeti - İddiayı yapan tarafın iddiasını ispatlaması gerekliliği - Sunulmasına engel olmayan teyit edici şahadetin Mahkemeye sunulması gerekliliği.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 20.03.2017

-D. 10/2017 Yargıtay/Hukuk No: 162/2014
(Gazimağusa Dava No: 3156/2012)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti:Ahmet Kalkan, Gülden Çiftçioğlu, Bertan Özerdağ

İstinaf eden: No.1- Yusuf Gödelek, Sema Sokak, No.2, Beş-evler, Gazimağusa
No.2- Abdulkadir Damar, Sema Sokak, No.2, Beşevler, Gazimağusa
(Davacılar)

ile


Aleyhine istinaf edilen: Osman Gazioğlu, Ersoy Birkan Sokak, 1/A Kartig Ark Tuzla Mahallesi - Gazimağusa c/o Salamis Yolu Lion's Garden Disko (Davalı)

A r a s ı n d a.

İstinaf edenler namına: Avukat Şakir Karataş
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Gizem Erc-iyas

Gazimağusa Kaza Mahkemesi Yargıcı Hasan Dağlı'nın, 3156/2012 sayılı davada, 13.10.2014 tarihinde verdiği karara karşı, Davacılar tarafından yapılan istinaftır.


------------


K A R A R


Ahmet Kalkan: Bu istinafta, Mahkemenin kararını, Sayın Yar-gıç Bertan Özerdağ okuyacaktır.

Bertan Özerdağ:Davacılar/İstinaf Edenler (bundan böyle sadece Davacılar olarak anılacaklardır), dosyaladıkları istinaf ile, Davalı/Aleyhine İstinaf Edilen(bundan böyle sadece Davalı olarak anılacaktır) aleyhindeki davaları-nın 13.10.2014 tarihinde ret ve iptal edilmesinin hatalı olduğunu iddia ederek davalarında talep ettikleri gibi hüküm talep ettiler.

OLGULAR

Bu mesele ile ilgili olgular özetle şöyledir:

Davacılar, Davalı aleyhinde dava dosyalayarak, davalarında Da-valının maliki olduğu ve/veya tasarruf hakkı bulunduğu Gazi- mağusa'daki Lion's Garden isimli işletmede yapmış oldukları işlerin anlaşılmış bedeli olan 29,000 TL'den bakiye kalan 23,300 TL'yi talep ettiler.

Davalı ise müdafaa dosyaladı ve müdafaasında D-avalının Davacılarla arasında bir anlaşma (privity of contract) bulunmadığını ve davada esasa ilişkin olguların eksik olduğunu ön itiraz olarak ileri sürdü. Davalı müdafaasının devamında, Davalının söz konusu işleri Etem Gür ile anlaşarak mezkur kişiye yap-tırdığını ve bedellerini ödediğini iddia etti ve davanın masraflarla reddini talep etti.

Davayı dinleyen Alt Mahkeme, Davacıların davasını ispat edemediğine karar verdi ve davayı Davacılar aleyhine masraf emri vererek ret ve iptal etti.

İSTİNAF SEBEPL-ERİ

Davacılar istinaflarında 13 istinaf sebebi ileri sürmelerine karşın, istinafları üç başlık altında toplanarak özetlenmiştir:

Muhterem Alt Mahkeme, Davacıların davasını ispat edemediğine bulgu yapmak ve/veya ispat külfetinin Davalıya geçtiğine bulgu -yapmamak ve neticede Davacıların davalarını reddetmekle ve/veya Davacılar lehine hüküm vermemekle hata yaptı.

Muhterem Alt Mahkeme, Quantum of Meruit prensibini dikkate almamak ve/veya mezkur prensip uyarınca Davacılar lehine hüküm vermemekle hata yaptı.-

Muhterem Alt Mahkeme, dava masraflarını Davacılar aleyhine vermekle hata yaptı.

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI

Davacılar tarafından Avukat, hitabında, özetle aşağıdaki iddia ve argümanlarda bulundu:

Davacılar davalarında ileri sürdükleri tüm iddi-aları ispat edebilmiş olmalarına rağmen, Alt Mahkeme ispat külfetinin yer değiştirdiğini tespit etmeyerek, davayı ret ve iptal etmekle hata yaptı. Şöyle ki: Davacılar, Davalı ile anlaşma yaptıkları hususunda şahadet sundular. Bu şahadet, dava konusu işin D-avacılar tarafından yapıldığını ispat edebilmeye yetmektedir. Davalı söz konusu işleri Etem Gür'e yaptırdığını iddia etmiş olmasına karşın, bu kişiyi mahkemede dinletmedi, neden dinletmediğinin gerekçesini de mahkemeye açıklamadı veya makul bir gerekçe gös-termedi. Alt Mahkeme, Davacıların sunduğu şahadetten sonra, ispat külfetinin dava konusu işleri Etem Gür'e yaptırdığını iddia eden Davalıya geçtiğine bulgu yapmamakla hata yaptı. Alt Mahkeme, ispat külfetinin Davalıya geçtiğini göz ardı ederek, hatalı bir -karar verdi ve bu hatadan hareketle, Davacıların davasını ret ve iptal etti.

Alt Mahkeme, Davacıların Talep Takririnde "muhterem mahkemenin uygun gördüğü ahar bir çare" talebi olmasına rağmen, Quantum of Meruit prensibi uyarınca Talep Takririnde bu yönd-e bir talepleri olmadığına bulgu yapmak ve bu yönde yapmış oldukları taleplerine istinaden hüküm vermemekle de hata yaptı.

Davalı Avukatı ise hitabında özetle aşağıdaki argümanları öne sürdü:

Davalı, dava konusu işleri Etem Gür ile anlaşma yaparak, iş-lerin onun tarafından yapılması hususunda anlaştı. Alt Mahkemede şahadet veren Tarkan Uçar ve Mehmet Yükselen Davalının Etem Gür ile anlaştığını teyit eden şahadet verdi. Yapılan işlerde kullanılan malzemelere konu faturalarda Etem Gür'ün "teslim alan" ola-rak imzası bulunmaktadır. Bu nedenle Davacılar ile Davalı arasında bir sözleşme (privity of contract) bulunmamaktadır ve söz konusu işlerin Etem Gür tarafından Davacılara yaptırılmış olması Davacılara karşı Davalıya bir sorumluluk yaratmaz. Etem Gür kamu g-örevlisi olduğu için, davayı Davacıları öne sürerek dosyaladı ve talepte bulundu. Buna karşın, Davacıların Davalı ile aralarında bir akitsel ilişki olmadığından, bu davanın ret ve iptal edilmesi gerekirdi.

Davacıların sunduğu şahadetin tenakuz içerisinde- olmasına bağlı olarak, Davalının Etem Gür'ü dinletmesi veya bu hususta iddialarını ispat etme yükümlülüğü de olması söz konusu olamaz.

Alt Mahkeme, Quantum of Meruit prensibi uyarınca, Davacıların layihasında açıkça bir talep veya iddia olmadığından, Da-vacılar lehine emir vermemekle de hata yapmadı.

Davacıların davasını reddeden Alt Mahkemenin kararı hatalı değildir.

İNCELEME

Her üç istinaf sebebinin birlikte incelenmesi uygundur:

Muhterem Alt Mahkeme, Davacıların davasını ispat edemediğine bulgu -yapmak ve/veya ispat külfetinin Davalıya geçtiğine bulgu yapmamak ve neticede Davacıların davalarını reddetmekle ve/veya Davacılar lehine hüküm vermemekle hata yaptı.
.........
.........

Bu davada, Davacıların Davalı aleyhindeki talebi yaptıkları işlerin- bedelinin ödenmesidir. Davacıların, davalarında başarılı olabilmeleri için, Davalı ile aralarında sözlü bir anlaşma yaptıklarını ve sözlü anlaşmaya istinaden Davalıya iş yaptıklarını ispat etmeleri gerekmektedir.

Davacıların bu iddialarını inceleyen Al-t Mahkeme, Davacı No.1 ile Davacı No.2 arasında sözlü anlaşmanın şartları hususunda bir tenakuz olduğuna bulgu yapmış ve davayı reddetmiştir (Mavi 328).

Davacı No.1 ve Davacı No.2'nin şahadetini karşılaştırma yoluyla değerlendiren Alt Mahkemenin böyle bi-r bulgu yapmasındaki temel sebep, Davacı No.1'in anlaşma bedelini 29,000 TL olarak ifade etmesine rağmen, Davacı No.2'nin işin bedelinin malzeme fiyatına göre belirleneceğini söylemesidir.

Her iki Davacının şahadetine bakıldığında, anlaşma şartlarının Da-valı ile Davacı No.2 arasında konuşulduğu ve anlaşıldığı görülmektedir. Davacı No.2, şahadetinde, anlaşma bedelinin, yapılacak işlerin ekstra işler olduğu nedeniyle kullanılan malzemeye ve yapılan işlere istinaden, iş yapıldıktan sonra 29,000 TL olarak bel-irlendiğini ifade etmiştir. Buna göre Davacı No.2 de Davacı No.1 gibi işin bedelinin 29,000 TL olduğunu ifade etmiş olmakla beraber, taraflar arasındaki anlaşmanın şartlarında bir tenakuz yoktur ve tanıkların söylem tarzları veya şahadetlerindeki anlatımla-rından dolayı ortaya esasa ilişkin bir tenakuz çıkmamıştır.

Davalı Avukatının hitabında ifade ettiği şekliyle, yapılan işler Davacılar tarafından yapılmıştır. Tarafların arasındaki temel fark, Davacıların bu işleri kendileri adına yaptıklarını, Davalın-ın ise Davacıların bu işleri Etem Gür adına yaptıklarını iddia etmeleridir.

Alt Mahkeme, Davalı tarafın Etem Gür'ü mahkemede dinlet-memesinin, Davalı aleyhine alınması gerekli olduğunu düşünse de bu kişinin Davacıların akrabası olduğundan Davacılar taraf-ından dinletilmesi gerektiğini takdir etmiş, bu nedenle de Etem Gür'ün Davalı tarafından dinletilmemesinin makul bir gerekçesi olduğuna karar vermiş ve Davalı aleyhine almamıştır. Alt Mahkeme, keza, Davacıların bu işlerin yapılmasında Etem Gür'ün aracılık -ettiğini iddia ettiklerinden, bu kişiyi Davacıların da dinletme yükümlülükleri olduğuna bulgu yapmıştır.

Hal böyle olmasına rağmen, Davalı, iddia edilen işleri Etem Gür'e yaptırdığını iddia etmekle olumlu iddiayı yapan taraftır. Bu nedenle, olumlu iddia-yı yapan taraf olarak kendi iddiasını ispat etme yükümlülüğündedir. Davalı, bu iddiasını ispat etmek amacıyla, sunulmasında engel bulunmayan, kendi iddiasını teyit edici şahadeti mahkemeye sunmakla yükümlüdür. Mevcut olan teyit edici şahadeti makul bir ger-ekçe olmaksızın sunmaktan imtina eden tarafın, bu durum iddiasını teyit edecek şahadeti mahkemeye sunmayan taraf aleyhine alınması ve iddialarını ispat edemediği sonucuna varılması gerekmektedir.

Belirttiğimiz gerekçelerle, Davacıların davalarını ispat e-debilmek amacıyla Etem Gür'ü tanık olarak dinletme hususunda bir yükümlülükleri bulunmamaktadır. Davacılar, Davalı tarafın kabul ettiği üzere, bu işleri kendilerinin yaptıkları ve bu işlerin 29,000 TL'ye yapılması hususunda sözlü bir anlaşma yaptıkları idd-ialarını ortaya koyduktan sonra, Davalının bu işlerin Davacılar tarafından şahsen yapılmadığı ve Etem Gür tarafından veya Davacılar tarafından onun adına yapıldığı iddiasını ortaya koyabilmek amacıyla Etem Gür'ü mahkemede tanık olarak dinletmesi gerekirdi.-

Davalı tarafından dinletilen tanıklar olan Mehmet Yükselen Davalının kardeşinin oğlu, Tarkan Uçar ise Davalının 6 yıllık çalışanıdır. Bu tanıklar dava konusu işlerin yapılması hususunda Davalı ile Etem Gür arasında anlaşma sağlandığı yönündeki şahadeti -sunmalarına rağmen, bu tanıkların Davalı ile aralarındaki ilişki veya münasebet nedeniyle bağımsız tanık niteliğinde addedilemeyeceklerinden, Davalının şahadetini teyit edebilecek nitelikte değildir.

Davalının dinletmiş olduğu Tanık Yılmaz Yılmazoğulları-, Lion's Garden'a gönderdiği malzemelerin bir kısmının siparişini Davalı No.2'nin verdiğini, faturaları imzaladığını ve mezkur işlerin Etem Gür ile Davacıların yaptığını bildiğini ifade etmiştir. Belirtilen şahadet, Davacıların mezkur işleri yaptıklarını o-rtaya koymaktadır.

Davacılar, yukarıda değinilen sunmuş oldukları şahadet sonrasında, davalarını ortaya koyabilmeyi başarmış olup, şahadet sunma yükümlülüğü bu işleri başka bir kişiye yaptırdığını iddia eden taraf olan Davalıya geçmiştir.


Bu nedenle,- Davalı, kendi iddiasını ortaya koyabilmek amacıyla, dava konusu işlerin yapılması hususunda aralarında anlaşma yaptığını ve bu işleri yaptırdığını iddia ettiği Etem Gür'ü, bu iddiasını teyit etmek amacıyla, mahkemede dinletmesi gerekmekteydi.

Bu kişinin- Davacı No.2'nin akrabası olması, bu kişinin bu davada şahadet vermesine hukuken bir engel yaratmamaktadır. Etem Gür'ün Davalı ile dava konusu işlerin yapılması hususunda anlaşma yaptığı ve Davalı ile ticari bir ilişkiye girdiği, Davalının bu işlerden dol-ayı Etem Gür'e halen 7900 TL borçlu olduğu (Mavi 136 ve 157) yönünde Davalının beyan ettiği iddiasını nazara aldığımızda, Etem Gür'ün sırf akrabalık bağından dolayı Davacı No.2'yi veya Davacıları desteklemek amacıyla Davacılar lehine şahadet vermesi halind-e Davalı ile aralarında mevcut olduğu iddia edilen anlaşmayı ihlal eder bir duruma düşeceğinden ve Davalının kabul ettiği alacağını almaktan men olacağından, Etem Gür'den kendi aleyhine olacak şekilde Davacılar lehine bir şahadet vermesi beklenemez ve bu n-edenle bu gerekçe makul addedilemez.

Belirttiklerimiz ile Davalı iddiasını teyit etmek amacıyla Etem Gür'ü Mahkemede dinletmediğinden, bu iddiasını ispat edemediği sonucuna varılması gerekir.

Neticede, Alt Mahkeme, bu yöndeki ispat külfetinin Davalıya -geçtiğine bulgu yapmamak ve Davacıların sunmuş olduğu şahadet ile Davacıların davasını ispat edemediklerine bulgu yapmakla hata yapmıştır.

Belirtilen hususlar ışığında Davacılar, Davalı ile bir sözlü anlaşma yaptıklarını, yapılan işlerin bedelinin 29,000- TL olduğunu ispat edebilmeyi başarmışlardır.

Alt Mahkeme meselenin istinafa gitme ihtimaline binaen sunulan şahadeti incelemiş, yapılan işleri, ödenen meblağları, emek ve malzemeyi değerlendirmiş ve eğer Davacılar lehine hüküm verecek olsa idi emir ve-receği ödenmesi gereken meblağın 9930 TL olacağı ve bu meblağ üzerinden 6.7.2012 tarihinden itibaren yasal faiz taşıyacağına emir vereceğini belirtmiştir.

Davacılar, Alt Mahkemenin davalarını reddetmekle hata yaptığına dair emri istinaf etmiş, Mahkemeni-n davalarındaki taleplerinin kısmen verilmesi gerektiğine dair bulgusunu ise istinaf etmemişlerdir. Alt Mahkemenin istinaf konusu olan, "taraflar arasında akitsel ilişki olmadığına" dayananan davanın ret ve iptal kararının istinaf aşamasında değiştirilme -ihtimaline binaen, istinaf konusu ret ve iptal emrinin iptal edilmesi durumunda, Alt Mahkemenin akitsel ilişkinin kabul edildiği varsayılarak yaptığı olası istinafa yönelik inceleme ve bulgularının da istinafa konu edilmesi gerekmekte idi. Davacıların isti-nafında, bu bulgulara konu bir istinaf gerekçesi bulunmamaktadır. Yargıtay dosyalanan istinaftaki istinaf gerekçeleri ile bağlıdır ve bu gerekçeler dışındaki herhangi bir konuda HMUT Emir 35 nizam 8 altında bir inceleme yapamaz. Belirtilen nedenlerle, Alt -Mahkemenin bu bulgularının kabul edilmesi ve hükmün Alt Mahkemenin yaptığı inceleme doğrultusunda verilmesi kaçınılmazdır.

Belirttiklerimizle, Alt Mahkemenin ret ve iptal kararının iptal edilmesi ve Davacılar lehine ve Davalı aleyhine 9930 TL ve bu mebl-ağ üzerinden 6.7.2012 tarihinden itibaren yasal faiz için emir ve hüküm verilmesi gerekir.

Davacılar 1.istinaf sebeplerinde başarılı olduklarından ikinci istinaf sebebinin incelenmesine gerek kalmamıştır. Davacılar 1.istinaf sebeplerinde başarılı oldukl-arından ve davalarında lehlerine hüküm verilmesi gerektiğinden, Alt Mahkeme tarafından davanın ret ve iptal edilmesine bağlı aleyhlerine verilen masraf emrinin de iptal edilmesi gerekmektedir.

NETİCE

Alt Mahkemenin 13.10.2014 tarihli hükmü iptal edili-r. Davacılar lehine Davalı aleyhine aşağıdaki şekilde emir ve hüküm verilir:

Davalının Davacılara 9930 TL ödemesine,
Davalının Davacılara 9930 TL üzerinden 6.7.2012 tarihinden tediye tarihine kadar yasal faiz ödemesine,
Davalının, Davacılara dava masrafla-rını ödemesine emir verilir.

İstinafın masrafları, Davalı tarafından Davacılara ödenecektir.



Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu Bertan Özerdağ
Yargıç Yargıç Yargıç

20 Mart 2017









10






Full & Egal Universal Law Academy