Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 161/2017 Dava No 37/2018 Karar Tarihi 05.12.2018
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 161/2017 Dava No 37/2018 Karar Tarihi 05.12.2018
Numara: 161/2017
Dava No: 37/2018
Taraflar: Hasan Kumyalılı ve diğeri ile Ahmet Kumyalılı arasında
Konu: Ara emri – ara emirlerinin yürürlüğü
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 05.12.2018

-D.37/2018
Yargıtay/Hukuk:161/2017
(Girne Dava No:593/2014)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti:Narin Ferdi Şefik, Ahm-et Kalkan, Tanju Öncül.


İstinaf eden No: 1) Hasan Kumyalılı, Şht. Aslan Seçkin Sokak, Özgür Apt. No: 1, Girne.
No: 2) Kumyalılı Construction Ltd. Beşparmak Caddesi, Kumyalılı Plaza, No: 11, Çatalköy- Girne.
- (Davalı No: 1 ve 2)

ile -

Aleyhine istinaf edilen: Ahmet Kumyalılı, Templos Sitesi, Kor Sokak No:9, Zeytinlik- Girne.
( Davacı )
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Kıva-nç M. Rıza
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Serhan Çinar

Girne Kaza Mahkemesi Başkanı Fatma Şenol'un, 593/2014 sayılı davada, 29.9.2017 tarihinde verdiği karara karşı, Davalılar tarafından yapılan istinaftır.

----------------



H Ü K Ü- M
Narin F.Şefik: Huzurumuzdaki istinaf, Alt Mahkemenin 27.4.2017 tarihli istida ile ilgili, 29.9.2017 tarihli kararından yapılmıştır.

Müstedi/Davalı No. 1 ve 2, dosyaladıkları çift taraflı istida ile, 27.4.2017 tarihli istida tarihinden önceki dav-a sürecinde verilmiş bulunan tüm ara emirlerinin, yürürlülük süreleri sona ermiş olmaları nedeniyle, hükümsüz ve/veya geçersiz oldukları doğrultusunda emir verilmesini talep etmektedirler.
Davacı 4.3.2014 tarihinde Mahkemeden kapsamlı bir ara emri tal-ep etmiş ve Alt Mahkeme 6.3.2014 tarihinde şahadet dinlediği istida ile ilgili 7.3.2014'de geçici bir ara emri vermiştir.
Ara emri talep eden istida, verilen geçici emir yürürlükte kalmak şartı ile 24.3.2014, 21.4.2014, 22.4.2014, 14.5.2014,12.6.2014, 27-.6.2014, 15.8.2014, 20.8.2014, 1.9.2014, 8.9.2014, 18.9.2014, 14.10.2014 tarihlerine ertelenmiştir. Davacı, 23.6.2014 tarihinde 2. bir ara emri istidası dosyalamış ve Alt Mahkeme, bu istida altında da aynı tarihte geçici bir ara emri vermiştir. Her iki is-tida 27.6.2014 tarihi itibarıyla birlikte yürütülmüştür. 14.10.2014 tarihinden 20.10.2014 tarihine ertelenen ara emri istidası altındaki geçici ara emrinin bu süre zarfında yürürlükte kalacağına dair emir verilmemiştir.
20.10.2014 tarihinde geçici ar-a emri yürürlükte kalmak koşulu ile istida 31.10.2014'e ertelenmiş, 31.10.2014'de geçici ara emri süresi uzatılmadan istida 6.11.2014 tarihine ertelenmiştir. 6.11.2014'den sonra geçici ara emirleri yürürlükte kalmak koşulu ile her iki istida sırası ile 1-0.12.2014, 16.12.2014, 18.12.2014, 30.12.2014, 8.1.2015 tarihlerine ertelenmiştir. 8.1.2015'de geçici ara emirleri ile ilgili emir verilmeden, dava 20.1.2015 tarihine ertelenmiştir. Dosyada, ertelenenin istida mı yoksa esas dava mı olduğu erteleme günü y-azılan tutanaktan anlaşılmamaktadır.
20.1.2015'den sonra sırası ile 23.1.2015, 29.1.2015, 2.2.2015, 10.2.2015 tarihlerine kadar geçici ara emirlerinin yürürlükte kalması emri ile istidalar ertelenmiştir. 10.2.2015 ve 24.2.2015 tarihlerinde ara emri isti-daları ile ilgili hiç bir ibare geçmemiş, sadece dava ertelenerek tarih değiştirilmiştir.
9.3.2015 ve bilahare 28.4.2015'de yine Alt Mahkeme verilen geçici ara emirlerinin yürürlükte olduğunu belirtmiş ve istidaları 1.10.2015 tarihine ertelemiştir. 1.10-.2015 tarihinde tarafların mutabakatı ile mal geçici ara emirleri kapsamından çıkarılmıştır.
1.10.2015'den 5.10.2015 tarihine ve ondan sonra 9.10.2015 tarihine yapılan tehirlerde geçici ara emirlerinin süresi uzatılmış, 9.10.2015 ve 14.10.2015'de ara- emirleri ile ilgili kayıt düşülmemiş, 16.10.2015'de yine geçici ara emirleri süresi uzatılmış, 27.10.2015 tarihinde geçici ara emirleri ile ilgili kayıt düşülmemiştir. 28.10.2015'den 3.11.2015'e, ondan sonra 25.11.2015'e ve 9.12.2015'e kadar geçici ara e-mirlerinin süresi uzatılmıştır. 18.12.2015, 12.1.2016, 4.2.2016, 15.3.2016, 7.4.2016 tarihlerinde ara emirleri ile ilgili hiç bir kayıt düşülmemiş, 25.4.2016'da geçici ara emirlerinin yürürlükte olduğu belirtilmiştir. 30.5.2016 ve 26.9.2016'da yine geçic-i ara emirleri ile ilgili kayıt düşülmemiş, 21.10.2016 tarihinde, yine geçici ara emirlerinin yürürlükte olduğu belirtildikten sonra, bu safhadan itibaren dava sürecinde ara emirleri ile ilgili hiçbir kayıt düşülmemiştir.
İstinafa konu 27.4.2017 tari-hli istida dinlendikten sonra, Alt Mahkeme yapılan müracaatı reddederek, 4.3.2017 tarihli istida altında verilen geçici ara emrinin yürürlükte olduğuna karar vermiş ve "4.3.2014 tarihli ara emri istidasını dinlenmek üzere 3.10.2017 tarihine saat 10:30'a -tayin eder, ilgili güne kadar verilen geçici ara emrinin yürürlükte kalmasına ayrıca emir veririm" demiştir. Alt Mahkemenin istida kararında veya emirde, 23.6.2014 tarihli istida ve bu istida altında 23.6.2014 tarihinde verilen emirden hiç bahsedilmemekt-edir.
Karar tarihi olan 29.9.2017'den itibaren, geçici ara emri halen yürürlükte kalmak kaydıyla istida sürekli ertelenmektedir.
Alt Mahkemenin 29.9.2017 tarihli kararından 8 istinaf sebebi ile istinaf eden Müstedi/Davalı No. 1 ve 2'nin istinafı üç ba-şlık altında incelenecektir. Şöyle ki:
Alt Mahkeme, geçici ara emri verildikten sonra, verilmiş bulunan geçici ara emrinin yürürlükte kalacağı belirtilmeden ara emri talep eden istida ertelendiği halde, ara emrinin o tarihten itibaren yürürlükten kalktığı-nı kabul etmeyerek, varsayımlara, görüşlere ve/veya beyanlara dayanarak tek taraflı verilen geçici ara emrinin yürürlükte olmaya devam ettiğine dair bulgu yaparak, 29.9.2017 tarihli emri ile geçici ara emrinin 3.10.2017 tarihine kadar yürürlükte olduğuna- dair emir vermekle hata yapmıştır.
Alt Mahkeme, Müstediler aleyhine masraf emri vermekle hata yapmıştır.
Alt Mahkeme, 23.6.2014 tarihli ara emri hakkında karar üretmemekle hata yapmıştır.

Geçici ara emri verildikten sonra, verilmiş bulunan ara emrinin yü-rürlükte kalacağı belirtilmeden ara emri talep eden istida ertelendiği halde, ara emrinin o tarihten itibaren yürürlükten kalktığını kabul etmeyerek, varsayımlara, görüşlere ve/veya beyanlara dayanarak tek taraflı verilen geçici ara emrinin yürürlükte olm-aya devam ettiğine dair bulgu yapan Alt Mahkeme, hata yapmıştır.

İstinafa konu kararın yer aldığı dava dosyası, kabul göremeyecek bir tablo ortaya koymaktadır. Her ne kadar da bu süreçte dosya birden fazla yargıç tarafından görülmüşse de, bir ara emri- istidasının dinlenmeden 3 seneden uzun bir süre sürüncemede kalmasını, 2014 yılında verilen geçici ara emri için 2018 yılının sonunda halen geçici ara emrinin dinlenmemiş olmasını kabul etmek mümkün değildir. Esas davayı dinletmek isteyen tarafların geçi-ci verilen ara emrini dava sonuna kadar kesinleştirme olanağı varken, bu yapılmayarak ara emri istidaları gündemde tutularak, esas davanın dinlenmesi için süreci çalıştırmak doğru bir yaklaşım değildir.Buna izin veren mahkeme de hatalı hareket etmektedir. - Geçici verilen ara emri en erken bir zamanda dinlenmelidir. İlk etapta ara emri istidası neticelendirilmeli, bu yapıldıktan sonra davanın esasına geçilmelidir. Ara emri istidası altında geçici verilmiş bulunan ara emrinin kesinleştirilmesi hususunda muta-bakat olmadığı takdirde, mahkeme davanın esasına geçmeden istidayı dinleyip geçici ara emrini iptal veya kesinleştirme kararı üretmelidir. Mahkemenin ara emri istidası ile ilgili olarak, davanın esasına geçmeden karar vermesi şarttır.
Yukarıda sıralanan,- huzurumuzdaki istinafa konu kararın yer aldığı dosyadan alınan detaylardan ara emri istidalarının ara emri verildikten sonra,sürekli kısa sürelerle ertelendiği, bu şekilde dava dosyasının gereksiz olarak sık sık işleme tabi tutularak Mukayyitliğin iş yü-künün artırıldığı, verilen emirlerin Tapu'ya kayıt edilmesi gerekliliği ışığında, kısa süreli ertemelerin gereksiz bir şekilde fazla iş çıkardığı görülmektedir. Ara emri verildikten sonra, kısa süreli bir tehir verilerek istidanın dinlenmesi esastır. Dinle-nmeyerek, koşullarda hiçbir değişiklik yapılmadan ara emri istidasının sürekli kısa sürelerle ertelenmesi yanlıştır. Mahkemeler huzurunda günlük dosya sayısının fazlalığı göz önünde tutularak, gereksiz olarak Mahkemenin ve Mukayyitliğin günlük işleri kısa -süreli ve gereksiz tehirlerle fazlalaştırılmamalıdır.
Gerek 4.3.2014 gerekse 23.6.2014 tarihli istidalar altında verilen geçici ara emirleri, usule uygun bir şekilde ertelenerek ve geçici emirlerin süreleri de uzatılarak istidalar ertelenmiş olmasına ra-ğmen, ilk kez 14.10.2014 tarihinde geçici emirlerin yürürlülük süresi uzatılmadan istidalar ertelenmiştir. Bir sonraki celsede, geçici emirlerin süresi yeniden Mahkeme tarafından uzatılmıştır. Yukarıda izah edildiği şekilde geçici ara emirlerinin süreleri- bazı günlerde uzatılmış , bazı günlerde ara emirleri ile ilgili karar üretilmeyerek dava ertelenmiştir.
Alt Mahkeme, huzurundaki dosyadaki bu tabloyu inceledikten sonra, 9.3.2015 tarihli celseyi esas almış ve huzurundaki 27.4.2017 tarihli istida ile ilg-ili kararı üretmiştir.
İstinaf Eden, ara emri talep eden istidanın ertelendiği zaman geçici ara emrinin yürürlükte kalacağına dair emirde bir ibare yer almadığı takdirde ara emrinin yürürlükten kalktığını, Aleyhine İstinaf Edilen ise bir ara emri- geçici olarak verildikten ve müstedialeyhe tebliğ edildikten sonra, ancak dinlendikten sonra iptal edildiği takdirde yürürlükten kalktığını, aksi takdirde yürürlükte kalmaya devam ettiğini ileri sürmektedir.
İstinafa konu istida, Emir 48 Nizam 2 ve 1-1, 9/1976 Mahkemeler Yasası madde 41, Bölüm 6, 4-9 maddelerine istinat ettirilmiştir.
Emir 48 bu istinafla ilgili değildir.
9/1976 sayılı Mahkemeler Yasası madde 41 istida tarihinde tadil edilmemiş hali ile aynen şöyledir:
41(1)Hukuk davalarında yetkisi-ni kullanan her Mahkeme,yürürlükteki Hukuk Muhakemeleri
Usul Tüzüğüne uymak koşuluyla, tazminat veya başka bir tedbir istenmemiş veya birlikte verilmemiş olmasına bakılmaksızın, adil

veya uygun gördüğü tüm hallerde, geçici, sürekli, men edici veya e-mredici bir men'i müdahale emri verebilir veya bir yed'i emin tayin edebilir.
Ancak, geçici men'i müdahale emrinin verilebilmesi için, karara bağlanması gereken konunun ciddi olması, davacının iddiasında haklı olduğuna dair belirtilerin bulunması ve men'i -müdahale emri verilmezse ileride telafisi mümkün olmayacak bir zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zorlaşacağı hususlarında Mahkemenin kanaat getirmesi gerekir.
(2) Bu maddenin (1). fıkrası uyarınca verilen geçici bir emir Mahkemenin hakl-ı gördüğü kayıt ve koşullara bağlı olarak verebilir ve Mahkeme herhangi bir zaman, gösterilen makul sebebe dayanarak, böyle bir emri iptal edebilir veya değiştirebilir.
Fasıl 6 madde 4, mahkemeler tarafından verilebilecek ara emirleri izah eder.

-Fasıl 6 madde 9 ise aynen şöyledir:
9.(1)Mahkeme, vermeye yetkili olduğu herhangi bir emri, ivedilik veya diğer özel durumların varlığının kanıtlanması koşuluyla, davadaki herhangi bir tarafın istidası üzerine, karşı tarafa ihbarda bulunmaksızın verebil-ir.(2)Karşı tarafa ihbarda bulunmaksızın bu gibi bir emri vermeden önce Mahkeme, emrin verilmesi için istida yapan taraftan, aleyhine böyle bir emrin verilmesi istenen kişiye karşı zarar ziyan hususunda sorumluluğunun bir teminatı olarak, Mahkemenin u-ygun göreceği gibi kefilli veya kefilsiz, bir kefaletname imzalamasını isteyebilir.(3) İhbarda bulunmaksızın verilen bu gibi bir emir, etkilediği tüm kişilere ihbar edilebilmesi ve Mahkemede İsbatı vücut edip emre itiraz edebilmeleri için, gerekli ol-an süreden daha fazla bir süre yürürlükte kalamaz. Mahkeme, tarafları veya taraflardan herhangi birini dinledikten sonra, başka türlü bir direktifte bulunmadıkça, bu gibi emirler sözü edilen süre sona erince yürürlükten kalkar. Bu gibi her emir, davalarda-, mahkemenin uygun göreceği bir biçimde ele alınır.(4)Bu maddenin hiç bir kuralı, Mahkemenin haciz müzekkeresi ısdar etme yetkisini etkiler veya ona uygulanır şekilde yorumlanamaz.
(9.(1)Any order which the Court has power to make may,upon proo-f of urgency or other peculiar circumstances, be made on the application of any party to the action without notice to the other party.
(2)Before making any such order without notice the Court shall require the person applying for it to enter into a rec-ognizance, with or without a surety or sureties as the Court thinks fit, as security for his being answerable in damages to the person against whom the order is sought.
(3)







(4)
No such order made without notice shall remain in force for a longe-r period than is necessary for service of notice of it on all persons affected by it; and enabling then to appear before the Court and object to it; and every such order shall at the end of that period cease to be in force, unless the Court, upon hearing -the parties or any of them, shall otherwise direct; and every such order shall be dealt with in the action as the Court thinks just.
Nothing in this section shall be construed to affect or apply to the powers of the Court to issue writs of execution). - Fasıl 6 madde 9(3) altında tek taraflı verilen geçici bir ara emri, ilgililere tebliğ yapılmasına ve ilgililer tarafından itiraz dosyalanmasına olanak sağlayacak bir tarihe kadar verilmeli, tebliğ ve itiraz etmek için gereken süreden daha uzun bir süre -geçerli olacak bir geçici ara emri verilmemelidir. Bu koşullarda verilen geçici bir ara emri, istidanın returnable tarihine kadar yürürlükte kalmaktadır. Bu süre geçtikten sonra,returnable tarihinde, mahkeme aksine bir emir vermediği takdirde emir yürürl-ükten kalkmaktadır. Geçici ara emri ısdar edildikten, ara emri talebi içeren istida tebliğ olduktan ve müstedialeyh de mahkeme huzuruna geldikten sonra istidanın tekrar ertelenmesi halinde, istidayı erteleyen emirde geçici ara emrinin yürürlülükte kalacağı- belirtilmelidir. Bu yapılmadığı takdirde emir yürürlükten kalkmaktadır. Alternatif olarak mahkeme farklı bir emir vermek suretiyle verdiği geçici emri yine ortadan kaldırabilmektedir. Bak.(Yargıtay/ Asli Yetki 5/1981, D.1/1981 ve Yargıtay/Hukuk 23/1981)-.
Bu hukuki durum ışığında, Alt Mahkeme huzurunda 7.3.2014 ve 23.6.2014 tarihlerinde verilen geçici ara emirlerin uzatılamadıkları anda yürürlükten kalktıkları kabul edilmelidir. 8.3.2014 tarihinde geçici ara emirlerine konu menkul veya gayrime-nkuller ile ilgili işlem yapılması halinde, bunu engelleyen bir emrin bulunmadığı açıktır.
Huzurumuzdaki istinafa konu kararda, Alt Mahkeme, gerek Müstedinin gerekse Müstedialeyhlerin tek taraflı istida altında verilen geçici ara emrinin halen yürürlü-kte olduğuna dair varsayımla hareket ettiklerinin anlaşıldığını kabul ederek, devamla, "Müstedi ve Müstedialeyhin dava süresince atmış oldukları tüm adımlar, Tek taraflı ara emrinin duruşma neticesine değin yürürlükte kalması yönünde bir iradelerinin oluş-tuğunu gösterir niteliktedir. 9.3.2015 tarihli taraf Avukatlarının beyanları ve ilgili tarihteki Mahkemenin görüşü bu yöndeyken, bu beyanları ve görüşü yok sayarak işbu istida altında ara emrinin yürürlük süresinin uzatılmadığı yönünde bulguya varmak, bu s-afhada adil ve uygun olmayacaktır. Keza Fasıl 6 madde (9)(3) ışığında, ilgili tarihteki Mahkemenin, tarafların görüşlerini dinledikten sonra geçici ara emrinin, dava duruşması süresince yürürlükte kalması yönünde görüş bildirmiş olduğu anlaşılmaktadır. Tü-m bu belirttiklerim ışığında, geçici ara emrinin halen yürürlükte olduğuna dair bulgu yapar, işbu istidanın masraflarla birlikte red ve iptaline Emir veririm. Masraflar Mukayyitlik tarafından belirlenecektir. 4.3.2014 tarihli ara emri istidasını dinlenmek- üzere 3.10.2017 tarihine saat 10:30'a tayin eder, ilgili güne kadar verilen geçici ara emrinin yürürlükte kalmasına ayrıca emir veririm"şeklinde karar vermiştir.
Bir ara emrinin yürürlükte olup olmadığına, tarafların görüşüne veya kanaatine dayalı ka-rar verilmesi hukuken yanlıştır. Alt Mahkeme, 9.3.2015 tarihli taraf Avukatlarının beyanları ile Mahkemenin emri üzerinde yorum yaparak ve ara emirlerin uzatılmış olduğunu kabul ederek, bu doğrultuda karar vermekle hata yapmıştır.
Verilen bir geçici -ara emrinin, istidanın tekrar mahkeme tarafından tezekkür edilmesi için verilen returnable tarihine kadar yürürlükte kalması için mahkeme tarafından bu yönde emir verilmelidir. Emir verilmediği takdirde, o emir yürürlükten kalkmaktadır.
Mahkeme, ara -emri talebi ile dosyalanan bir istida altında geçici bir emir ısdar ettikten ve istidanın tebliğine ve emrin müstedialeyhin bilgisine getirilmesine emir verdikten sonra, istidanın itiraz dosyalanıp dinlenmesine ve bilahare karar verilmesine kadar geçen sür-eç içerisinde herhangi bir aşamada geçici ara emrinin yürürlükte kalmasına emir vermediği takdirde, emir yürürlükten kalkmaktadır.
Bu durumda huzurumuzdaki istinafa konu istidada Müstedi/Davalı No. 1 ve 2 hangi tarihli ara emirlerinin hangi tarihte y-ürürlükten kalktığına dair bir spesifik talep ile Mahkemeye müracaat etmemişse de, gerek 4.3.2014 gerekse 23.6.2014 tarihli istidalar altında verilen geçici ara emirlerinin ilk kez 14.10.2014 tarihinde yürürlükten kalktıkları açıktır.
İstinaf Eden, uz-atılmayan bir geçici ara emrinin uzatılmadığı takdirde yürürlükte kalamayacağı iddiasında haklıdır. Alt Mahkemenin, varsayım veya yorum ile geçici ara emrinin yürürlükte kalmaya devam ettiği bulgusu hatalıdır.
Huzurumuzdaki istinafa konu dava dosyasında, g-eçici ara emirlerinin yürürlülük süreleri defaen uzatılmadığı halde, uzatılmayan celseden sonraki bir celsede tekrar geçici ara emrinin yürürlükte olmaya devam ettiğine dair muhtelif kez emirler verilmiştir. En son ise Alt Mahkeme, istinafa konu kararı ok-uduktan sonra, 4.3.2014 tarihli istida neticesinde verilen geçici ara emrinin yürürlükte kalmasına emir vererek, istidayı 3.10.2017'e ertelemiştir.

Alt Mahkeme, 29.9.2017 tarihinde bu emri verirken, betekrar tek taraflı ara emri vermeye gerek 9/1976 Mahke-meler Yasası gerekse Fasıl 6 altında yetkisi olduğu ve halen 4.3.2014 tarihli istida da yürürlükte olduğu cihetle, bu şekilde emir vermeye yetkisi vardı. Bu durumda Alt Mahkeme, 29.9.2017 tarihinde istida ile ilgili karar ürettikten sonra, 4.3.2014 tarih-li istidanın dinlenmesine gün verirken, geçici ara emrinin o tarihe kadar yürürlükte kalmasına emir vermekle hata yapmamıştır. Netice olarak Müstedinin 1,2,3,4,5 ve 6. istinaf sebepleri reddedilir.


2. Alt Mahkeme, Müstediler aleyhine masraf emri vermek-le hata yapmıştır.

Masraf emri vermek alt mahkemenin takdirinde olan bir husustur ve istidasında muvaffak olmayan müstedi taraf aleyhine masraf emri veren bir alt mahkemenin hata yaptığı kabul edilmez. İstidasında muvaffak olmayan Müstedi aleyhine -masraf emri verilmesi kararında da hata yoktur. Bu nedenle 7. İstinaf sebebi reddedilir.

3. Alt Mahkeme, 23.6.2014 tarihli ara emri hakkında karar vermemekle hata yapmıştır.

Alt Mahkemenin, 23.6.2014 tarihli tek taraflı istida altında, aynı tarih-te verilen ara emri ile ilgili 29.9.2017 tarihli kararı içerisinde karar üretmeyi ihmal ettiği doğrudur. Alt Mahkeme huzurunda, iki geçici ara emri talep eden istida ve iki farklı geçici emir olmasına rağmen, 2.istida olan 23.6.2014 tarihli istida altınd-a 23.6.2014 tarihinde 2. geçici emir ısdar edildikten sonra, 27.6.2014 tarihi itibarıyla her iki istida birlikte ertelenmiştir. Bir süre sonra istidanın tutanağında hangi istidaların ertelendiğine yer verilmediği için Mahkeme huzurunda iki istida bulunduğ-u gözden kaçarak, tek bir istida ve tek bir geçici emir değerlendirilmeye başlanmıştır. Bu nedenle, Alt Mahkeme 29.9.2017 tarihli kararında 23.6.2014 tarihli istida ve geçici emir ile ilgili karar vermeyi ihmal etmiştir. İstinaf Eden 8. istinaf sebebind-e haklıdır ve bu istinaf sebebi kabul edilir.

Netice itibarıyla, İstinaf Edenin 1'den 7'ye kadar sayılandırılan istinaf sebepleri reddedilir. İstinaf Eden 8.istinaf sebebinde muvaffak olur.


SONUÇ:
A) Alt Mahkemenin gerekçeleri yanlış olmakla birli-kte, 4.3.2014 tarihli istida altında 4.3.2014 tarihli geçici ara emrini 3.10.2017 tarihine erteleyen kararı doğru olduğuna karar verildiği cihetle, bu aşamada 4.3.2014 tarihli istidanın derhal dinlenmesi için dosyanın Alt Mahkemeye iade edilmesine Emir ver-ilir.

B) 23.6.2014 tarihli emrin yürürlükte olmadığına karar verilmiş olmasına rağmen, 23.6.2014 tarihli istida halen gündemde olduğu cihetle, bu istidanın da derhal Alt Mahkeme tarafından dinlenmesine direktif verilir.

C) İstinaf masrafları ile ilgili e-mir verilmez.


Narin F. ŞefikAhmet Kalkan Tanju Öncül
BaşkanÜyeÜye



5 Aralık 2018











13






Full & Egal Universal Law Academy