Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 153/2015 Dava No 41/2016 Karar Tarihi 17.11.2016
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 153/2015 Dava No 41/2016 Karar Tarihi 17.11.2016
Numara: 153/2015
Dava No: 41/2016
Taraflar: Glocal Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. ile Ergün Çarkçı arasında
Konu: Hizmet akdi - İhbar tazminatı - İş yerinin devrinde hizmet akdinin ayni koşullarda devam etmesi - Süresi belli olmayan hizmet akitlerinde ihbar süresi - Yasayı işçi lehine yorumla ilkesi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 17.11.2016

-D. 41/2016 Yargıtay/Hukuk No: 153/2015
(Girne Dava No: 2020/2012)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti:Ahmet Kalkan, Gülden Çiftçioğlu, Bertan Özerdağ

İstinaf eden: Glocal Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd., Girne-
(Davalı No. 2)
ile

Aleyhine istinaf edilen: Ergün Çarkçı, Girne
(Davacı)

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avuk-at Gürcan Bayramoğlu
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Mehmet Bilimer

Girne Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Fadıl Aksun'un, 2020/2012 sayılı davada, 30.6.2015 tarihinde verdiği karara karşı, Davalı No. 2 tarafından yapılan istinaftır.

------------ -
K A R A R

Ahmet Kalkan: Bu istinafta, Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Bertan Özerdağ okuyacaktır.

Bertan Özerdağ: İstinaf Eden/Davalı No. 2, Girne Kaza Mahkemesinin 30.6.2015 tarihinde verdiği emre karşı bu istinafı dosyaladı. Bu meselede İstinaf E-den/Davalı No. 2 sadece Davalı, Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı ise sadece Davacı olarak anılacaktır.

İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR

İstinaf ile ilgili olgular özetle şöyledir:

Davacı, Jasmine Court Hotel Casino olarak bilinen Casinonun bağlı olduğu Dava-lı No. 2 Şirkete çalışmakta olduğu esnada, Davalı No. 2 ile aralarındaki hizmet akdi Davalı No. 2 tarafından 6.4.2012 tarihinde feshedilerek işten çıkarılmış-tır.

Davacı, bu fesihten önce Davalı No. 1 olan Kyrenia Jasmine Court Hotel and Casino Ltd.de-, 2.7.1996 tarihinden 8.8.2008 tarihine kadar; Davalı No. 2 olan Glocal Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd.de, 8.8.2008 tarihinden 22.8.2008 tarihine kadar; Davalı No. 3 olan Menekşe Tepesi Trading Ltd.de, 23.8.2008 tarihinden 30.9.2010 tarihine kadar ve son ola-rak da yine Davalı No. 2 olan Glocal Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd.de 1.10.2010 tarihinden 6.4.2012 tarihine kadar çalışmakta idi.

Davacı, haksız fesih iddiası ile, tüm Davalılar aleyhine Girne Kaza Mahkemesinde dava ikame ederek, ihbar tazminatı, akit t-azminatı ve mesailerle ilgili alacağına karşılık konu edilen diğer taleplerde bulunmuştur.

Davacı ile Davalılar duruşma öncesi inceleme safhasında anlaşarak, feshin haksız olduğu, yukarıda belirtilen sürelerde belirtilen işverenlerde çalışmış olduğu, so-n maaşının 4.000 TL olduğu ve resmi tatil günlerinin 32 gün olduğu hususlarında uzlaşmışlar ve bu hususları ihtilafsız olgu olarak kayda geçirmişlerdir.

Davacı, Davalı No. 3 ile ilgili davasını duruşma safhasında geri çekmiş; Davalı No. 1'in iş yerini D-avalı No. 2'ye devretmiş olmasına karşın, Davalı No. 1 ile ilgili davasında ısrarcı olmuştur.

Davayı dinleyen Alt Mahkeme, Davacı lehine Davalı No. 2 aleyhine 16,800 TL ihbar tazminatı, 16,800 TL akit tazminatı ve fazla mesai ücretleri ile birlikte topl-am 136,210 TL tazminat ödemesi yönünde emir ve hüküm vermiş, Davalı No. 1 ile ilgili davayı ise masrafsız ret ve iptal etmiştir.

Alt Mahkeme, kararında; Davacının Davalı No. 1, 2 ve 3'de çalışmış olduğu sürelerin toplamı olan 15 yıl 9 aylık süreyi ihbar- süresinin belirlenmesinde dikkate almış, hizmet akdini süresi belirsiz bir hizmet akdi olarak kabul etmiş ve 22/1992 sayılı İş Yasası'nın 12(1)(A)(d) paragrafı uyarınca fesihten önce verilmesi gereken ihbar süresinin 6 hafta olduğuna bulgu yapmıştır. Alt -Mahkeme, bu bulgusu ışığında, Davacının 6 haftalık maaşını, feshin haksız olduğu cihetle 3 katı ile çarparak ihbar tazminatını belirlemiştir.

Alt Mahkeme, akit tazminatı talepleri hususunda ise, son hizmet akdinin 1 yıllık olduğu ve haksız feshin hizmet a-kdinin tamamlanmasına 6 ay kala yapıldığı cihetle her ay için 1 haftalık tazminat ödenmesine emir vermiştir. Alt Mahkeme, akit tazminatını akdin hitamına kadar olan her ay için ödenecek 1 haftalık tazminatın 3 katını alarak belirlemiştir. Alt Mahkeme; hizm-et akdinin 1 yıl olmasına karşın Davacının Davalıların iş yerlerinde toplam 15 yıl 9 aydır çalışmakta olduğu, bu nedenle hizmet akdinin süresinin 15 yıl 9 ay olduğu ve süreli bir hizmet akdi olduğu bulguları ile, Davalıların, Yasanın 12 (3) paragrafına day-anarak ileri sürmüş oldukları, "hizmet akdinin 3 yılı aşkın bir süredir devam etmekte olmasından dolayı belirsiz süreli bir hizmet akdi olduğu ve bu nedenle akit tazminatına emir verilemeyeceği" iddialarını reddetmiş, bu iddiaları reddederken de Yasanın, i-şçi lehine yorumlama prensibi ışığında yorumlanması gerektiğinden hareket etmiştir.




İSTİNAF SEBEPLERİ

Davalı, istinafında 5 istinaf sebebi ileri sürmesine rağmen, hitabında, 3, 4 ve 5. istinaf sebeplerinde ısrarcı olmadığını ve sadece 1. ve 2. istin-af sebeplerinde ısrarcı olduğunu belirtmiştir. Davalı, her iki istinaf sebebini birlikte ele alarak Mahkemeye hitap etmiştir. Davalı tarafın yaptığı hitap ışığında, istinaf sebeplerini aşağıdaki iki başlık altında incelemeyi uygun gördük:

Muhterem Alt Mah-keme, Davacının çalışma süresini 15 yıl 9 ay olarak belirlemek ve/veya ihbar tazminatını bu süreye bağlı olarak hesaplamakla ve bu çalışma süresi için ihbar tazminatı hükmetmekle hata yaptı.

Muhterem Alt Mahkeme, ihbar tazminatını hesaplarken, hizmet akd-ini belirsiz süreli bir hizmet akdi olarak kabul ettikten sonra akit tazminatını incelerken, hizmet akdi süresini 15 yıl 9 aylık sürenin tümünü dikkate alarak, belirli süreli bir hizmet akdi olarak bulgu yapmak ve/veya hizmet akdinin süresini 3 yıldan fazl-a devam eden hizmet akdi olmasından dolayı, Yasanın 12 (3) paragrafında belirtildiği gibi, süresi belirsiz bir hizmet akdi olarak kabul etmemek ve/veya işlem yapmamakla ve/veya işçi lehine yorum prensibini hatalı yorumlamakla hem çelişkili hem de hatalı ka-rar verdi.

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI

Davalı Avukatı, Mahkemeye hitabında şu iddialarda bulunmuştur:

Davacı tarafından hizmet akdinin haksız feshinden dolayı ikame edilen davada, Alt Mahkeme, ihbar tazminatı ve akit tazminatı taleplerinde iki far-klı bulguya vararak çelişmiştir.

Alt Mahkeme, Yasanın 19 A paragrafına dayanarak; hizmet akdi feshedildiğinde, halihazırda Davalı No. 2 ile 1 yıllık bir hizmet akdi mevcut olmasına rağmen Davalılar nezdindeki tüm çalışma süresini dikkate alarak toplam çal-ışma süresini 15 yıl 9 ay olarak belirlemiş, bu bulgusu ışığında da hizmet akdini 15 yıl 9 ay olarak, belirsiz süreli bir hizmet akdi olarak kabul etmiş ve ihbar tazminatını da buna göre, 6 hafta olarak belirlemiştir.

Alt Mahkeme yukarıdaki bulgusunu ya-pmakla birlikte, akit tazminatını incelerken son hizmet akdinin 1 yıl, toplam hizmet süresinin ise 15 yıl 9 ay olduğunu; hizmet akdi süresi belirlenirken, Yasanın işçi lehine yorumlama ilkesi ışığında yorumlanması gerektiğine istinaden hizmet akdinin belir-li süreli bir hizmet akdi olduğunu tespit etmekle ihbar tazminatını belirlerken, akdin nevi ile ilgili yaptığı bulgularla çelişmiştir.

Bu çelişkili bulgusu ile Alt Mahkeme, akdin belirli süreli bir hizmet akdi olduğuna ve Davacının akit tazminatı almaya -hakkının bulunduğuna karar vermiştir.

Taraflar arasındaki sözleşme haksızca feshedildiğinde, geçerli olan 1 yıl süreli bir hizmet akdi söz konusu olduğundan, 15 yıl 9 ay hizmet süresi üzerinden yapılan hesaplama hatalıdır. Keza akit tazminatında son akdi-n süresi olan 1 yıllık süreyi dikkate almak, hizmet süresini 15 yıl 9 ay ve hizmet akdini de belirli süreli hizmet akdi olarak kabul etmek ve taraflar arasındaki hizmet akdini, süresinin 3 yılı aşkın olmasından dolayı süresi belirsiz bir hizmet akdi olarak- dikkate almamakla Alt Mahkeme hem çelişkili hem de hatalı bir karar üretmiştir.

Davalıya göre, Alt Mahkemenin bu iki bulgusu çelişkili olup akit tazminatının iptal edilmesi gerekmektedir.

Davacı Avukatı ise Mahkemeye hitap ederek, şu iddiaları ileri- sürmüştür:

Hizmet akdinin zincirleme olarak devam etmekte olduğu sonucuna varılamayacağını ve bu nedenle, akdin işçinin iş yerinde 3 yılı aşkın süreyle devam eden bir akit olarak kabul edilemeyeceğini belirten Alt Mahkeme doğru sonuca ulaşmıştır. Hizmet- akdiyle ilgili olarak akdin belirli süreli bir hizmet akdi olduğu yönünde bulguya varıldı ve bu bulgunun yapılmasıyla işçi lehine yasa yorumlanarak işçi aleyhine doğacak boşluklar giderildi. Hizmet akdinin her ne şekilde olursa olsun 3 yılı aşkın bir süre- devam etmesinden Yasa koyucunun kastı, ya 3 yıllık hizmet akitleri ya da hizmet akdinin örneğin 2 yıl devam edip bir sonraki yıl devam etmemesine rağmen yasadaki otomatik yenileme maddesi altında devam etmesi gibi durumlar olup, bu gibi örnekler bu davaya- konu durumu kapsamamaktadır.

Alt Mahkemenin kararı ve ihbar tazminatı ile akit tazminatı bulguları birbirleriyle çelişmez ve bu nedenle istinafın reddedilmesi gerekir.

İNCELEME

Davalının istinaf sebepleri birbiri ile bağlantılıdır ve birlikte in-celenmesi gereklidir. Şöyle ki:

Muhterem Alt Mahkeme, Davacının çalışma süresini 15 yıl 9 ay olarak belirlemek ve/veya ihbar tazminatını bu süreye bağlı olarak hesaplamakla ve bu çalışma süresi için ihbar tazminatı hükmetmekle hata yaptı.

Muhterem Alt M-ahkeme, ihbar tazminatını hesaplarken, hizmet akdini belirsiz süreli bir hizmet akdi olarak kabul ettikten sonra akit tazminatını incelerken, hizmet akdi süresini 15 yıl 9 aylık sürenin tümünü dikkate alarak, belirli süreli bir hizmet akdi olarak bulgu yap-mak ve/veya hizmet akdinin süresini 3 yıldan fazla devam eden hizmet akdi olmasından dolayı, Yasanın 12 (3) paragrafında belirtildiği gibi, süresi belirsiz bir hizmet akdi olarak kabul etmemek ve/veya işlem yapmamakla ve/veya işçi lehine yorum prensibini h-atalı yorumlamakla hem çelişkili hem de hatalı karar verdi.

Buna göre, Davalının istinafının en önemli noktası Davacının hizmet akdinin süresinin ve nevinin belirlenmesidir.

Taraflarca ihtilafsız olan husus Davacının Davalı No. 1 olan Kyrenia Jasmine -Court Hotel and Casino Ltd.de 2.7.1996 tarihinden 8.8.2008 tarihine kadar; Davalı No.2 olan Glocal Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd.de 8.8.2008 tarihinden 22.8.2008 tarihine kadar; Davalı No. 3 olan Menekşe Tepesi Trading Ltd.de 23.8.2008 tarihinden 30.9.2010 -tarihine kadar ve son olarak da yine Davalı No. 2 olan Glocal Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd.de 1.10.2010'dan 6.4.2012 tarihine kadar çalışmış olduğu toplam 15 yıl 9 aylık süre Alt Mahkemece dikkate alınarak ihbar tazminatının belirlenmiş olmasıdır.

Bu ist-inafta sadece Davalı olarak anılan Davalı No. 2 Glocal Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. ile Davacı arasındaki son hizmet akdinin süresi, 1.10.2010 tarihinde başlayacak ve akit 1 yıl süre ile yürürlükte olacaktı. Söz konusu hizmet akdi, 6.4.2012 tarihinde, Da-valı tarafından haksız bir fesih ile sona erdirilmiştir. Feshin haksız olduğu ihtilafsızdır.

Alt Mahkeme tarafların sunduğu ihtilafsız olguları inceleyerek, Mavi 92'de aşağıdaki bulguya varmıştır:

"Yine huzurumdaki şahadete göre Davalı No. 1 ve 2 aslınd-a lokasyon olarak aynı iş yeri içinde faaliyet gösteren ve aynı iş sahasında hizmet veren iki şirkettir ve huzurumdaki şahadetten Davacının Davalılar nezdinde görev ifa ederken işinin nevi veya iş yerinin değişmediği sadece işverenin adının değişikliğe uğr-adığı görülmek-tedir. Bu çerçevede Davacının Davalı No. 1, 2 ve 3 nezdindeki istihdamlarının İş Yasası'nın 19. maddesi ışığında iş yerinin el değiştirmesi veya nakli olarak değerlendirilmesi gerekmek-tedir."

Alt Mahkemenin bu bulgusu istinaf edilmediğinde-n, bu olguyu dikkate aldıktan sonra, Mahkemenin hizmet süresini belirlerken bir hata yapıp yapmadığı incelenecektir.

Bu olgularla hizmet akdinin süresini 15 yıl 9 ay olarak tespit eden Alt Mahkeme hatalı bir karar vermiş midir?

Alt Mahkemenin istinaf ed-ilmeyen bulgusuna göre, Davacının Davalı No. 1, 2 ve 3'deki farklı çalışma süreleri, iş yerinin nevi ve iş yerinin değişmediğinden bu madde altında değerlendirilerek, hizmet süresi 15 yıl 9 ay olarak hesaplandı. Alt Mahkeme, hesaplanan bu süre bağlamında i-hbar sürelerini ve tazminatını da belirledi.

Alt Mahkemenin, hizmet süresini ve tazminatı belirlerken dikkate aldığı 22/1992 sayılı İş Yasası'nın 19 A. maddesi, aynen şöyledir:

İşyerinin Devri, İntikali ve Nakil 17.25/200019A(1)İşyerinin devi-r suretiyle el değiştirmesi ile intikali veya nakli durumlarında işçinin hizmet akdi veya toplu iş sözleşmesinde belirtilen istihdam koşulları devam eder.(2)İşyerinin devir, intikal veya herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi v-eya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet süreleri toplamı üzerinden hesaplanır.(3)İşyerinin devri veya intikali suretiyle el değiştirmesi halinde, devir mukavelesinde aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde işçi-nin geçmiş hizmetlerinden doğan hakları ile işçiye ödenecek her türlü tazminattan yeni işveren sorumludur.
Yasanın ilgili maddesine göre, ortaya üç kural çıkmaktadır:

İş yerinin devri halinde işçinin hizmet akdi ve hizmet koşulları aynen devam eder.
-Böyle bir devir halinde işçinin kıdemi, iş yeri veya iş yerlerindeki toplam hizmet süreleri dikkate alınarak hesaplanır.
İş yerinin devir mukavelesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça işçinin geçmişten doğan haklarından ve işçiye ödenecek tazminatlardan yeni- işveren sorumludur.
Benzeri bir ihtilafın incelendiği Pembe Karaaziz ile Dayanışma Ltd. Yargıtay/Hukuk 183/2012 Dağıtım 29/2015 davasında iş yerinin el değiştirdiği durumlarda istihdam koşullarının devam ettiği ifade edilmiştir:

"Yasanın 19A(1) m-addesinden anlaşılacağı gibi, iş yerinin devir suretiyle el değiştirdiği durumlarda işçilerin hizmet akdi veya Toplu İş Sözleşmelerinde belirtilen istihdam koşulları devam etmektedir."

Yine Yargıtay/Hukuk Dağıtım 7/2000 sayılı kararda, işverenin iş yerini- devretmesi halinde de hizmet akdinin devam etmekte olduğu belirtilmiştir.

Mevcut içtihatlarımız ve Yasanın 19 A. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen amir hüküm ışığında, Alt Mahkemenin hizmet süresini 15 yıl 9 ay olarak belirlemesinde bir hata olmadığı-nı belirtmek gerekir.

Davacının ihbar ve akit tazminatı almaya hakkı olup olmadığını belirleyebilmek için taraflar arasındaki hizmet akdinin belirli süreli mi yoksa belirsiz süreli mi olacağının tespit edilmesi gerekir.

Yasanın Tefsir maddesinde hizme-t akdinin tanımı aşağıdaki gibi yapılmıştır:

"'Hizmet Akdi', bu Yasanın 9'uncu ve 10'uncu madde kuralları çerçevesinde işçi ve işveren arasında, yazılı veya sözlü olarak yapılan, belirli veya belirsiz bir süreyi kapsayan ve hizmet koşulları ile ücreti be-lirleyen bir mukaveleyi anlatır."

Bu tanıma göre, bir hizmet akdi belirli süreli olabileceği gibi belirsiz süreli de olabilir.

Alt Mahkemenin akit tazminatını belirlerken, Davalı tarafından hizmet akdinin süresinin 3 yılı aşkın olması nedeniyle, ihbar -tazminatındaki bulgusunda olduğu gibi belirsiz süreli bir hizmet akdi olduğuna bulgu yapmamak ve tüm hizmet süresini dikkate alarak bulgu yapmakla daha önceki bulgusuyla çeliştiği, hatalı hareket edip hatalı karar verdiği iddia edilmiştir.

Yasadaki 12-. maddenin (3) paragrafında, süresi 3 yılı aşkın bir süre devam eden bir hizmet akdinin, süresi belirsiz bir hizmet akdi olarak işlem göreceği kuralı ihdas edilmiştir:

(3)Her ne şekilde olursa olsun en az üç yıl devam eden bir hizmet akdi, bu Yasa kurall-arı açısından süresi belirsiz bir hizmet akdi olarak işlem görür.
Buna göre, bir hizmet akdi iş yerinin başka bir işverene devredilmesi halinde devam etmekte olduğundan, taraflar arasındaki hizmet akdinin süresinin daha önce akdolunan süreyi de kapsamakt-a olduğu ve toplamda bu hizmet akdi süresinin 3 yıldan az olmaması veya 3 yılı aşması sonrasında, hizmet akdinde belirli bir süre olmasına karşın belirsiz süreli bir hizmet akdi olarak kabul edilip işlem görmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Alt Mahkeme, ta-raflar arasındaki hizmet ilişkisini, İş Yasası'nın 12. maddesinin (1)(A) bendi kapsamına sokarak süresi belirsiz bir hizmet akdi olarak tespit etmiştir. Alt Mahkeme bu bulgusu ile ihbar tazminatı sürelerini, Yasanın 12. maddesinin (1) bendinin (A) paragraf-ının (d) sub paragrafı ışığında, 6 hafta olarak belirlemiştir.

Yasanın 12. maddesinin (1) paragrafı, süresi belirli olmayan hizmet akitlerinde, fesihten önce yazılı olarak karşı tarafa ihbar verme zorunluluğunu ve aynı paragrafın devamındaki (A) sub para-grafı ise bu ihbar sürelerini düzenlemektedir. İlgili madde aynen şöyledir:

"12(1)Süresi belirli olmayan hizmet akitlerinin feshinden önce durumun diğer tarafa yazılı olarak bildirilmesi zorunludur."
Bu kurallar tahtında hizmet akdi süresini 15 yıl 9- ay olarak tespit eden Alt Mahkeme hata yapmadığı gibi, Yasanın 12. maddesinin (1)(A)(d) bendi uyarınca ihbar tazminatı süresini 6 hafta olarak kabul etmekle de hata yapmamıştır.

Davalının istinaf konusu diğer iddiası akit tazminatı ile ilgili Alt Mahkem-enin bulgusudur. Alt Mahkemenin bu husustaki bulgusu aynen şöyledir:

"İlgili sürece bakıldığında Davacıya Davalılar tarafından birden fazla akit yapıldığı ve bu akitler ile değişik işverenler arasında yine belirli sürelerle çalıştırıldığı görülmektedir. B-u durumda bu akitleri bir iş yerinde zincirleme devam eden hizmet akitleri gibi değerlendirmek yasaya ve işçi lehine yorum ilkesine uygun değildir. Bu noktadan hareketle, Davacının dava konusu sürelerde Davalı No. 1, 2 ve 3 ile yaptığı akitleri "bir işyeri-nde 3 yılı aşan süreyle devam eden bir akit" gibi tezekkür etmek doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Dolayısı ile Davacı ile Davalılar arasında 15 yıl 9 ay süren iş ilişkisini süresi belirli hizmet akdi olarak kabul etmek gerekmektedir ve yine yukarıda belirt-ildiği üzere bu sürenin doğurduğu sonuçlardan ise münhasıran Davalı No. 2 sorumlu tutulmalıdır."


Her şeyden önce, akit tazminat hususunda Alt Mahkemenin "hizmet akdini süreli bir hizmet akdi olarak kabul ederim" bulgusu, Yasanın 12. ve 19 A. maddeleri ku-ralları muvacehesinde ve yukarıda yapılan bulgulara istinaden hatalıdır.

Alt Mahkemenin kararında, "Akit Tazminatı" başlığı altında takdir ettiği tazminat, Yasanın 12 (2)(D) paragrafına dayanmaktadır. Bu paragraf aynen şöyledir:

(D)Süresi belirli hizme-t akdinin, süresi sona ermeden, işveren tarafından bu Yasanın 15'inci maddesinde öngörülen nedenler dışında ve yeterli olmayan bir nedenle feshedilmesi halinde, yukarıdaki (1)'inci fıkranın (A) bendinde belirtilen sürelere ilişkin ücret tutarına ilaveten a-kit döneminin geriye kalan her ayına karşılık bir haftalık ücreti işveren tarafından ödenir.
Haksız nedenle fesih durumunda işçiye ödenecek tazminat hakkında bu Yasanın 13'üncü maddesinin (3)'üncü fıkra kuralları uygulanır.
Bu kuralda belirtilen süre be-lirli hizmet akitlerinde uygulanacağından, taraflar arasındaki hizmet akdinin 3 yılı aşmış olmasından sonra süresi belirsiz olarak işlem göreceğinden, bu madde altında bir akit tazminatına hükmetmek hatalıdır.

Alt Mahkeme, hatalı olarak takdir ettiği taz-minatı işçi lehine yasayı yorumlama prensibine dayandırmıştır. Mahkemenin İş hukukundaki "işçi lehine yorum" ilkesi tahtındaki yetkisi sınırsız olmayıp, iş hukuku ve mevzuatı kuralları ile sınırlıdır. Buna göre işçi lehine yorum ilkesinden hareketle lehe y-orum yaparak mevzuatta açıkça düzenlenmiş olan bir hususun aksi bir sonuca ulaşmak hatalı olacaktır. Bu nedenle, Alt Mahkeme, İş Yasası'nın 12(3) maddesinden düzenlenen bu kuralı dikkate almadan, İş Yasası'nın "işçi lehine yorum" ilkesinden hareketle böyle- bir sonuca ulaşması hatalıdır ve söz konusu kural böyle bir yorum yapmaya cevaz vermemektedir. Alt Mahkeme Yasanın işçi lehine yorum ilkesinden hareket ederek, Yasanın düzenlemekte olduğu 12(3) maddesindeki kuralları uygulamamak veya o kuralların aksine h-areket etmekle hata yapmıştır.

Yasanın 12 (3) paragrafındaki kuralına istinaden, işçi Yasanın 12(2)(D) paragrafında belirtilen ücretleri talep edemezken, Yasanın 13(1) paragrafında belirtilen maddi ve manevi kayıplarını tazminat olarak talep etmesinde is-e, mezkur maddede bu talebin yapılması hususunda hizmet akdinin nevine bağlı bir sınırlama olmadığından, herhangi bir engel yoktur. Doç.Dr. Hüseyin Önder ile Doğu Akdeniz Üniversitesi ve diğeri, Yargıtay/Hukuk No: 99/2012 D. 29/2016 davasında bu husus aşağ-ıdaki gibi ifade edilmiştir.

"22/92 sayılı İş Yasası'nın 13. maddesi işçiye, feshe dayalı olan ve olmayan diğer hakları ile ilgili olarak işten durdurulduğu andan başlayıp mahkemenin sonuçlandığı tarihi kapsayan döneme ait maddi ve manevi kayıplar için ta-zminat isteme hakkını vermektedir."

Alt Mahkeme, "taraflar arasındaki hizmet akdini zincirleme devam eden hizmet akitleri gibi değerlendirmek hatalıdır" bulgusuna da varmıştır. İş Yasamızın mehazı olan 1487 sayılı Türkiye Cumhuriyeti İş Kanunu 2003 yılınd-a ilga edilerek 4587 sayılı İş Kanunu kabul edilmiştir. Zincirleme hizmet akitleri yeni kanun altında 11. maddede düzenlenmiştir. Gerek Yasamızda gerekse mehaz kanunda zincirleme sözleşmeler ile ilgili bir hukuki düzenleme olmadığından, bu düzenlemeyi ince-leyen Alt Mahkeme hata yapmıştır. Yukarıda yasal durum ile ilgili yapılan inceleme ve bulgular ışığında bu hususun da incelenmesine gerek yoktur.

Alt Mahkemenin akit tazminatı ödenmesine emir veren kararı ve takdir ettiği tazminat hatalı olduğundan, o- husus ile ilgili de bir inceleme yapılması gerekir.

Alt Mahkeme hatalı tespit ettiği akit tazminatını, "feshin haksız yapıldığı tezekkür edildikten sonra bu tutarın 3 ile çarpılması gerekir" (Mavi 94) diyerek 3 ile de çarpmıştır.

Alt Mahkemenin bu hes-aplamada ilgili meblağı 3 katı ile çarpmasının dayanağı Yasanın 13 (3) maddesidir. Bu madde aynen şöyledir:

"(3)Hizmet akdinin işveren tarafından haksız nedenle ve bu Yasa kurallarına aykırı olarak feshedilmesi halinde bu Yasanın 12'nci maddesinde öngör-ülen ihbar sürelerine ait ücretlerin üç katı tutarı işçiye tazminat olarak ödenir.Süreli akitlerde, işçiye ödenecek tazminat tutarına, akit döneminin geriye kalan her ayına karşılık bir haftalık ücret tutarı ilave edilir."
Yukarıda değinilen Yasa maddesi-, sadece İş Yasası'nın 12. maddesinde belirtilen ihbar sürelerine ait ücretlerin 3 katı tutarının tazminat olarak hesaplanıp ödeneceğini düzenlemekte ve akit tazminatı olarak, Alt Mahkemenin hizmet akdinde geriye kalan her aya karşılık 1 haftalık ücretin -de hesaplanarak bu ödemeye ekleneceğini öngörmektedir. Yasanın 12. maddesindeki ihbar süreleri 12(1)(A) paragrafında olup, bunun dışında başka herhangi bir ihbar süresi belirtilmemektedir; bu nedenle, 3 katı olarak hesaplanması gereken veya hesaplanabilece-k, sadece ihbar sürelerdir. Bu nedenle, Alt Mahkeme, bu tazminatı takdir etmede hatalı olduğu gibi, akit tazminatı olarak, geriye kalan her ay için 1 haftalık ücretin 3 katının hesaplanıp ödenmesine emir vermekle de hata yapmıştır.

Neticede, tüm yukarıda-kiler ışığında istinafın kısmen kabul edilmesi ve Alt Mahkemenin ödenmesini emrettiği akit tazminatının iptal edilmesi gerekir.

NETİCE

Davalının istinafı kısmen kabul edilir. Alt Mahkemenin kararı aşağıdaki şekilde değiştirilir:

İhbar tazminatı ile il-gili istinaf ret ve iptal edilir.

30.6.2015 tarihli hükmün Davalının Davacıya 16,800 TL akit tazminatı ödenmesine mütedair kısmı veya emri iptal edilir.

İstinaf masrafları Davacı tarafından Davalıya ödenecektir.




Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğ-luBertan Özerdağ
Yargıç Yargıç Yargıç

17 Kasım 2016








15






Full & Egal Universal Law Academy