Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 152/2016 Dava No 9/2017 Karar Tarihi 20.03.2017
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 152/2016 Dava No 9/2017 Karar Tarihi 20.03.2017
Numara: 152/2016
Dava No: 9/2017
Taraflar: İzzet Lono ile Taylan Sepetcioğulları n/d Taylan Niyazi arasında
Konu: Tüzüğün Alt Mahkeme veya İstinaf Mahkemesine başvuru yapılabileceğini öngörmesi halinde, başvurunun önce Alt Mahkemeye yapılması gerekliliği.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 20.03.2017

-D. 9/2017 Yargıtay/Hukuk No: 152/2016
(Girne Dava No: 1198/2016)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti:Ahmet Kalkan, Gülden Çiftçioğlu, Bertan Özerdağ

İstinaf eden: İzzet Lono, Girne
- (Davacı)

ile

Aleyhine istinaf edilen: Taylan Sepetcioğulları n/d Taylan Sepetcioğulları n/d Taylan Niyazi, Girne
(Davalı)
A r a s ı n d a-.

İstinaf eden namına: Avukat Leyla Bahar


Girne Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Banu Soyer'in, 1198/2016 sayılı davada, 19.10.2016 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.

------------

K A R A R

Ahmet Kalkan: Bu istin-afta, Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Bertan Özerdağ okuyacaktır.

Bertan Özerdağ: Bu istinaf, Girne Kaza Mahkemesinin, 19.10.2016 tarihli istidanın 19.10.2016 tarihinde tebliğ edilmesi emrinden yapılmıştır.

OLGULAR

Mesele ile ilgili olgular özetle -şöyledir:

Davacı, Girne Kaza Mahkemesinde Davalı aleyhine 1198/2016 sayılı davayı dosyaladı. Davacı bu dava altında 31.3.2016 tarihinde tek taraflı bir istida dosyaladı ve geçici emir talep etti. Talep edilen geçici emir şöyledir:

"A- Yukarıda sayı ve u-nvanı gösterilen davada 06/10/2016 tarihli karardan yapılan Y/H 148/2016 sayılı İstinafın dinlenip nihai bir neticeye bağlanmasına değin, 31/03/2016 tarihli istida mucibince 05/04/2016 tarihinde verilen geçici emrin yürürlükte kalması ve Koçan No. 11899, Y-.Girne, Kalyoncu Bahçesi Mevki, P/H XII 21 W2 Parsel No. 1103üz ve Koçan No. 11901, Y.Girne, Kalyoncu Bahçesi Mevki, P/H XII 21 W 2 Parsel No. 1103üz ve Koçan No. 11902, Y.Girne, Kalyoncu Bahçesi Mevki, P/H XII 21 W2 Parsel No. 1103üz ve Koçan No. 11905 Y/-Girne, Kalyoncu Bahçesi Mevki, P/H XII 21 W2 Parsel No. 1103üz tapu referanslı gayrimenkulleri Davalının ve/veya vekilleri ve/veya ajanları tarafından satılmasını ve/veya elden çıkarılmasını ve/veya hibe edilmesini ve/veya devredilmesini ve/veya ipotek alt-ına konulmasını ve/veya herhangi yükümlülük altına konulmasını ve/veya herhangi başka bir takyit altına konulmasını men eden bir Mahkeme Emri itası"

Davacının tek taraflı istidasını ele alan Alt Mahkeme Davacı lehine emir verirken, buna bağlı istida ve -emrin Davalıya tebliğ edilmesini de emretti.

Davalı, tebliğin yapılmasını müteakip, Davacının istidasına itiraz dosyaladı. Alt Mahkeme istidanın duruşmasını yaparak, duruşma sonrasında, 6.10.2016 tarihinde kararını tefhim etmiş, vermiş olduğu geçici tek- taraflı emri iptal etmiştir.

Davacı, bu karardan, Yüksek Mahkemede Yargıtay Hukuk 148/2016 sayılı istinafı dosyaladı. Dosyaladığı istinaf altında, 13.10.2016 tarihli istida ile istinafın neticesine değin, Alt Mahkemenin 31.3.2016 tarihinde verdiği geçi-ci emrin devamına dair emir talep etti. Bu istidayı ele alan Alt Mahkeme, istidanın Davalıya tebliğine emir verdi. Tebliğ edilmesine emir verilen istida, mezkur istidanın Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğü Emir 35 n. 19 kurallarına dayandırılmadan ve hatalı do-syalandığı gerekçesi ile, Davacı tarafından 19.10.2016 tarihinde geri çekildi.

Davacı son olarak, 19.10.2016 tarihinde, Emir 35 nizam 19'a dayanan istinafa konu istidayı dosyaladı. Alt Mahkeme 19.10.2016 tarihli bu istidanın da tebliğine emir verdi.
-
Davacı bu tebliğ emrinden huzurumuzdaki istinafı dosyaladı.

İSTİNAF SEBEPLERİ

Davacı istinafında 4 istinaf sebebi ileri sürmesine rağmen istinafını tek başlık altında toplamıştır. Davacının istinaf sebebi özetle şöyledir:

Muhterem Alt Mahkeme, 19.10-.2016 tarihli istida uyarınca istidanın tebliğine emir vermek ve ara emri verilebilmesi için Davalının davaya konu taşınmazı elden çıkaracağı yönünde bir şahadet olmadığına kanaat getirmekle, neticede ara emri ve Emir 35 n. 19'da belirtilen presipleri bu m-eselede yanlış uygulamakla hata yaptı.
DAVACININ ARGÜMANLARI

Davacı Avukatı hitabında özetle şu argümanlarda bulundu:

Alt Mahkeme, tek taraflı geçici olarak verdiği emrin bağlı olduğu istidayı dinledi ve ret ve iptal edilmesine karar verdi.

Al-t Mahkemenin bu kararını istinaf eden Davacı, bu istinafı altında Alt Mahkemede verilen geçici emirdeki talebin aynısını içeren bir istida dosyaladı. Emir 35 nizam 19'da düzenlenen kural nedeniyle bu istidayı önce Alt Mahkemeden talep etti.

Alt Mahkeme b-u başvuruyu, sanki daha önce huzurunda benzer veya aynı talepleri içeren bir başvuru yokmuş veya dinleyip reddetmemiş gibi, tekrardan ele aldı, ara emri prensipleri altında inceledi, daha önce var olmadığına karar verdiği ara emri unsurlarının varlığını te-spit edebilmek ve dinlemek amacıyla ilgili istidanın Davalıya tebliğine emir verdi ve istidanın dinlenmesini 27.10.2016 tarihine tayin etti.

Alt Mahkeme böyle bir istida altında yapılan talepleri daha önce dinleyip reddettiğinden, Mahkemenin izlemesi ger-eken yol bu istidanın da reddedilmesi olmalıydı.

Her halükarda Alt Mahkeme, ara emri verilebilmesi için yeterli olgu veya şahadet sunulmadığına bulgu yapmakla hata yaptı.

Davacının istinafı kabul edilerek Alt Mahkemenin tebliğ emrinin iptal edilmesi- gerekir.

İNCELEME

Muhterem Alt Mahkeme, 19.10.2016 tarihli istida uyarınca istidanın tebliğine emir vermek ve ara emri verilebilmesi için Davalının davaya konu taşınmazı elden çıkaracağı yönünde bir şahadet olmadığına kanaat getirmekle, neticede ara em-ri ve Emir 35 n. 19'da belirtilen prensipleri bu meselede yanlış uygulamakla hata yaptı.

Yukarıda gerek "OLGULAR" kısmından gerekse "DAVACININ İDDİA VE ARGÜMANLARI" başlıklı bölümlerde yer alan iddialardan, Davacının bu istinafının konusunun, Alt Mahkeme-nin istida uyarınca neden geçici bir emir vermediği değil, neden istidasını daha önce dinleyip reddettiği gibi ret ve iptal etmediğinin olduğu anlaşılmaktadır.

Davacının istidasını dayandırdığı Emir 35 nizam 19 aynen şöyledir:





"19. Bu nizamlarla, -bir başvurunun Alt Mahkemeye veya İstinaf Mahkemesine veya bu iki mahkemeden birinin bir yargıcına yapılabileceği öngörül-düğünde, başvuru ilk önce Alt Mahkemeye veya Alt Mahkemenin bir yargıcına yapılır."

"19. Wherever under these rules an application ma-y be made either to the Court below or to the Court of Appeal, or to a Judge of either Court, it shall be made in the first instance to the Court or Judge below."
Tüzüğün ilgili düzenlemesine göre, Yargıtaya yapılacak bir başvurunun ilk önce alt mahkeme-ye (court below) yapılması gerekmektedir.

Hukuk Usul Tüzüğü'ndeki bu düzenleme, Tüzüğün mehazı olan İngiltere'deki Civil Procedure Rules'a 1965 yılında yapılan tadilattan önce yer alan Order 58 r. 17 ile aynıydı.

Bu kuralın yürürlükte olduğu dönemde,- İngiltere'deki uygulamaya baktığımız zaman, her ne kadar da bu kuraldan İstinaf Mahkemesinin yargılama yetkisi, koordine edici veya alternatif olduğu belirtilmekle birlikte, bu yetkiye bir sınırlama getirilmekte ve alt mahkemenin koordine edici yargılama -yetkisi kullanılmadan İstinaf Mahkemesine gelindiğinde, İstinaf Mahkemesi tarafından bu yargılama yetkisi kullanılmamaktaydı. Bu konu Cropper v. Smith (1883) 24 Ch. D. 305 davasında ifade edilmişti:

".....the rule imposes this limitation, that although th-e jurisdiction is co-ordinate, and although it is alternative, yet the Court of Appeal will not exercise its jurisdiction until it knows whether the co-ordinate jurisdiction of the divisional Court has been exercised and how."

Yine aynı kararda, bu kural- altında yapılacak başvuruda İstinaf Mahkemesinin men edici bir emir verme hususunda bağımsız bir yargılama yetkisi olmakla birlikte, istinaf konusu kararı veren mahkemeden aynı yönde talep edilip bir karar verilmedikçe bu yargılama yetkisini kullanamayaca-ğı belirtilmiştir. Bu husus, bu yetkinin kullanılmasını sınırlayan tek koşuldur. Bu kurala göre, böyle bir başvurunun yapılmamış olması yargılama yetkisini sınırlamaz, yetkinin kullanılmasını sınırlar. İlgili kararda bu prensip şöyle ifade edilmiştir:

".-...there is an independent jurisdiction in this Court to stay proceedings pending an appeal, but that the Court is not to exercise that independent jurisdiction until an application has been made to the same effect and decided upon in the Court appealed fr-om, and that that is the only condition limiting the exercise of the jurisdiction of this Court. It does not limit the jurisdiction, it limits the exercise of it ...."

Ayn-ı kararda Cotton L.J., herhangi bir kural altında yapılacak başvurunun alt mahkeme veya İstinaf Mahkemesine yapılabileceği öngörüldüğünde, bu başvurunun ilk olarak alt mahkemeye yapılması gerektiğini, alt mahkemede böyle bir başvuru yapılana ve alt mahkeme- tarafından bu başvuru bir karar verilip reddedilene kadar İstinaf Mahkemesinin böyle bir başvuruyu dikkate almasını sınırlandırdığını, Emir 35 n. 19 ile ilgili prosedürü durdurduğunu belirtmiştir. Kararın ilgili paragrafından şunlar ifade edilmiştir:

"wh-ere the application may be under any of the rules either to the Court below or to the Court of Appeal, then it shall be made in the first instance to the Court below. That prevents this Court from entertaining an application to stay proceedings until a sim-ilar application has been made to and refused by the Court below."

Yargıtayımızın bu konu ile ilgili yegane kararı, Beta Ele-ktronik Cihazlar Pazarlama Ltd. Şti., Adana ve diğeri ile Sanpa Ltd., Lefkoşa ve diğeri Yargıtay/Hukuk/İstida 9/1993 Dağıtım 1/1993 sayılı karardır. Kararımızda değinilen yabancı kararlara yer vererek bir inceleme yapan (Emekli) Yüksek Mahkeme Başkanlarınd-an Yargıç Metin A. Hakkı, bu prensibi işleyerek, Emir 35 n. 19 altında yapılan bir başvurunun kaza mahkemesine yapılmadıkça ve orda tatmin olmadıkça, Yüksek Mahkemeye gelinemeyeceğine karar verdi ve bu prensipten hareketle bu usulü takip etmeyen istidayı r-et ve iptal etti. Kararın ilgili kısmı aynen şöyledir:

"..ve bu karar incelendiğinde sarihtir ki bu meselede hem kaza mahkemesinin hem de Yüksek Mahkemenin talep edilen ara emrini verme yetkisi olduğuna göre, Müstediler önce kaza mahkemesine müracaat etme-li ve orda tatmin olmamaları halinde Yüksek Mahkemeye gelmeli idiler."


Yargıtay/Hukuk/İstida 9/1993 D.1/1993 sayılı kararda (Beta Elektronik Cihazlar Pazarlama Ltd. Şti., Adana ve diğeri ile Sanpa Ltd., Lefkoşa ve diğeri), Emir 35 n. 19'a dayanan bir -istidada, alt mahkemeye yapılacak başvuru, Yüksek Mahkemeye yapılacak başvuru için bir ön koşulu olarak nitelendirilmiştir. Tek Yargıçlı olarak verilen bu karardaki görüşlerle tamamen hemfikir olduğumuzu ve hukuki durumda değişiklik olmadığını belirtiriz. -

Bu konu ile ilgili Annual Practice (1958) Volume 1 sayfa 1698'de ifade edilen prensibe göre; bu kural altında yapılacak bir başvurunun önce alt mahkemeye yapılması ve alt mahkemenin bu başvuruyu reddetmesi halinde, İstinaf Mahkemesine yapılabileceği y-önündeki izlenecek yöntemden çıkan sonucun, alt mahkemenin başvuruyu reddetmesi sonrasında, Yargıtaya yapılacak başvurunun ayrı bir başvuru olacağı ve bir istinaf başvurusu olmayacağıdır.

"....the application should be made in the first instance to the C-ourt below but if it is refused, the application to the Court of Appeal is not an appeal; the jurisdiction is concurrent, the application should, if possible, be made to the Court below, at the time it gives judgement or subsequently to the same judge on n-otice. If it is refused application can be made to the Court of Appeal within a reasonable time...."

Dolayısıyla, Emir 35 n. 19 altında yapılan bir başvuruda Yargıtay, alt mahkemeye yapılan başvurunun reddedilmesinin gerekçesini incelemeye tabi tutmad-an, Yargıtaya yapılan başvuruyu ayrı bir başvuru olarak kabul edip incelemeye tabi tutması gerekmektedir.

Huzurumuzdaki davada, Emir 35 nizam 19 dayanılarak yapılan bir ara emri talebinin, kural olarak ilkin alt mahkemeye yapılması koşulu, alt mahkeme- tarafından yapılacak incelemenin 9/1976 sayılı Mahkemeler Yasası'nın 41(1) fıkrasının kapsamında yapılmasına engel değildir.

Uygulamada birçok kez, bu kural nedeniyle alt mahkemeler, dinleyip vermeyi reddettiği bir emri, benzer bir emir verilmesi tale-biyle tekrardan huzurlarına gelinmesi ile karşılaşmaktadırlar.

Alt mahkeme, bir istidayı dinlediğinde, istidada yapılan talepler uyarınca emir verebilir veya istidadaki talepleri vermeyi reddedebilir. Alt mahkemenin vereceği böyle bir emirden istinaf dos-yalandığında, kural olarak Emir 35 n. 19'a dayanılarak dosyalanan bir istidada ileri sürülen olgular daha önce alt mahkemenin incelediği ve bir emir verdiği, istinaf konusu yapılan başvuruda sunulanlarla aynı ise ve Emir 35 n. 19 altında dosyalanan bir ist-idadaki yemin varakasında ve şahadette aynı olgulara dayanılarak aynı talepte bulunuluyorsa, alt mahkemenin Emir 35 nizam 19'a dayanılarak dosyalanan istidadaki olgularla ilgili değerlendirmesi de kaçınılmaz olarak aynı olmalıdır. Bu nedenle, bir davada al-t mahkemenin dinleyip vermeyi uygun görmediği veya reddettiği bir geçici emirle ilgili olarak Emir 35 nizam 19 kuralına istinaden alt mahkemeye müracaat yapıldığında, alt mahkemenin yeni bir durum olmaması veya talep doğrultusunda emir vermeyi düşünmemesi- halinde, talepte bulunanın Yargıtaya geciktirmeden başvurmasına olanak tanıması için istidayı reddetmesi gerekir.

İstidayı incelemeden önce, bu prensipleri meseleyle ilgili olgularla ilişkilendirmek amacıyla, bu meseledeki olgulara değinmekte fayda gör-mekteyiz.

Huzurumuzdaki istinafta, meselenin istinafa gelmesinden önce Alt Mahkeme, Davacının talepleri uyarınca geçici bir emir vermiş ve bu istidanın "returnable" olarak dinlenmek amacıyla Davalıya tebliğine emir vermiştir.

İstida ve emrin tebliğ e-dilmesinden sonra, Davalı tarafından itiraz dosyalanmış ve istidanın duruşması yapılmıştır. İstidayı dinleyen Alt Mahkeme, istidaya bağlı verdiği geçici emri ve istidayı 9/76 sayılı Mahkemeler Yasası'nın 41(1) maddesi altında incelemesi sonucunda ret ve ip-tal etmiştir.

Verilen geçici emrin iptal edilmesi nedeniyle Davacı Alt Mahkemenin bu kararını istinaf etmiştir.

Alt Mahkemenin bu kararından Yargıtay/Hukuk 148/2016 sayılı ayrı bir istinaf dosyalanmış olup, bu karar bu istinafın konusu değildir.

Dav-acı, Yüksek Mahkemede dosyaladığı istinafa bağlı olarak ise iptal edilen istida altında talep edilenlerle aynı kapsamda bir emir verilmesini talep etmiştir. Davacı bu emri Emir 35 nizam 19'a istinaden, ilk olarak Alt Mahkemeden talep etmiş, Alt Mahkeme bu -talebi inceleyerek istinafa konu emri vermiştir.

Davacının istinafa konu tek taraflı (ex parte) istidasını dinleyen Alt Mahkeme, aşağıdaki bulguya varmış ve istidanın Davalıya tebliğine emir vermiştir:

"Huzurumdaki mesele için bu koşulları değerlen-dir-diğimde daha önceden mahkeme huzurunda dinlenmiş olan bir istida olduğu, bu hususla ilgili olarak mahkemenin yapmış olduğu bulgular olduğu görülmektedir. Bu bulguları değerlendir-diğimde ilk nazarda Davacının davasında haklı olduğuna dair belirtilerin bulu-nmadığı kanaatindeyim, istidanın herhangi bir safhasında konu malın Davalı tarafından elden çıkarılacağı yönünde bir şahadet sunulmamıştır. Bugün itibarı ile ise konu malların satışının söz konusu olduğu belirtilmekle birlikte bu hususla ilgili olarak herh-angi bir şahadet mahkemeye ibraz edilmemiştir.
Bu hususu da dikkate alarak ilk nazarda tek taraflı olarak bir ara emrinin verilmesinin uygun olmadığı kanaatindeyim. Ve bu söyle-diklerim çerçevesinde istidanın tebliği uygun görülür.
Ve istidanın Davalı M-üstedialeyhe tebliğine emir verilir."

Alt Mahkemenin yukarıda belirtilen bulgularına göre; Alt Mahkeme, daha önce mahkeme huzurunda bir başvuru olduğunu, bu başvuruda bulgulara vardığını ifade ettikten sonra, bu bulgularına dayanarak, 9/76 sayılı Mahkeme-ler Yasası'nın 41(1) fıkrasının üç koşulundan biri olan davacının davasında haklı olduğuna dair belirtiler bulunması koşulunun, Davacının ikinci kez Emir 35 nizam 19 altında dosyalanan başvurusunda mevcut olmadığını tespit etmiştir.

Alt Mahkeme bu ince-lemelerden sonra meseleyi aciliyet açısından da inceleyerek, Müstedinin uğraması muhtemel zarar- ziyanının telafisi imkansız veya çok zor olacağı hususunda şahadet sunulmadığına bulgu yapmıştır. Bu hususu dikkate alan Alt Mahkeme, ilk nazarda tek taraflı b-ir emir vermeyi uygun görmeyerek, istidanın Müstedialeyhe tebliğine emir vermiştir.

Alt Mahkemenin alıntı yaptığımız bulgularının, huzurunda talep edildiği şekilde bir emir vermeyi haklı ve gerekli kılacak herhangi yeni bir olgu içermediği ve ara emri k-riterlerinin hiçbirinin bu başvuruda bulunmadığı yönünde olduğu açıktır. Dolayısıyla, Alt Mahkemenin bu bulgusu istinaf edilen 6.10.2016 tarihli kararı ile aynı doğrultudadır.

Alt Mahkeme huzurunda dosyalanan 31.3.2016 ve 19.10.2016 tarihli istidalarda-, Müstedi tarafından Alt Mahkemeye aynı olgular sunulmuş, aynı taleplerde bulunulmuş ve yukarıda kısmen yer verilen istinafa konu 19.10.2016 tarihli Alt Mahkeme kararında bu bulgulara dayanılmış veya dayanılarak bir sonuca varılmış olmasına rağmen, neticed-e Alt Mahkeme 148/2016 sayılı istinafa konu kararında vardığı sonuç gibi bir sonuca varmayarak ve aynı olgu ve aynı taleplerle ilgili iki farklı sonuca veya karara vararak hata yapmıştır.

19.10.2016 tarihli istidayı ele alan Alt Mahkeme, geçici bir -emir verilmesi için şahadet sunulmadığını ve Davacının davasında haklı olduğuna dair belirtiler bulunmadığını tespit edip bulgu yaptıktan sonra, daha önceki 6.10.2016 tarihli kararında vardığı sonuçla aynen, Davacının istidasını tebliğine emir vermek yerin-e istidanın tebliğini reddetmesi gerekirdi.

Belirtilenlerle Alt Mahkeme, daha önce dosyalanan istida altında varmış olduğu bulguları takip ederek veya dayanarak, bu istida altında Davacının davasında haklı olduğuna dair belirtiler bulunmadığı bulgusunda-n sonra istidayı reddetmesi ve Emir 35 n. 19 uyarınca Davacının Yargıtaya bir başvuru yapabilmesine fırsat vermesi gerekirdi.

Alt Mahkeme, Davacının istidası ile ilgili yaptığı bulgulardan sonra Emir 35 n. 19 kapsamındaki bu başvuruyu reddetmemekle hata- yapmıştır.

Davacı istinafında haklıdır ve Alt Mahkemenin istidanın tebliğine yönelik vermiş olduğu emrin iptal edilmesi ve istidanın kararda belirtilen prensipler dikkate alınarak ret ve iptal edilmesine emir verilmesi gerekir.

NETİCE

Netice itiba-rıyla istinaf kabul edilir. Alt Mahkemenin tebliğine yönelik emri iptal edilir.

Alt Mahkemenin kararındaki 19.10.2016 tarihli istidanın ret ve iptaline emir verilir. İstinaf masrafları ile ilgili bir emir verilmez.






Ahmet Kalkan Gülden Çift-çioğlu Bertan Özerdağ
Yargıç Yargıç Yargıç


20 Mart 2017








7






Full & Egal Universal Law Academy