Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 15/2012 Dava No 38/2017 Karar Tarihi 13.10.2017
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 15/2012 Dava No 38/2017 Karar Tarihi 13.10.2017
Numara: 15/2012
Dava No: 38/2017
Taraflar: Ahmet Çakmak Motors Ltd. ile Latifoğlu Ltd. arasında
Konu: Şahadet - Olumlu iddiayı yapan tarafın iddiasını ispatlaması gerekliliği
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 13.10.2017

-D. 38/2017 Yargıtay/Hukuk No: 15/2012
(Gazimağusa Dava No: 1619/2009)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti:Gülden Çiftçioğlu, Bertan Özerdağ, Beril Çağdal

İstinaf eden: Ahmet Çakmak Motors Ltd. 4 Mercan Sokak, Ayluka, Gazimağusa.- (Davalı)
ile

Aleyhine istinaf edilen: Latifoğlu Ltd., 8 Cambulat Paşa Sokak, Gazimağusa. (Davacı)
- A r a s ı n d a


İstinaf eden namına: Avukat Ahmet Demirel
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Salih Can Doratlı

Gazimağusa Kaza Mahkemesi Yargıcı Pınar Beyoğlu'nun, 28.12.2011 tarihinde, 1-619/2009 sayılı davada verdiği karara karşı, Davalı tarafından yapılan istinaftır.

------------

K A R A R

Gülden Çiftçioğlu: Bu istinafta, Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Bertan Özerdağ okuyacaktır.

Bertan Özerdağ: Bu istinafta Davalı/İstinaf Ed-en bundan böyle sadece Davalı, Davacı/Aleyhine İstinaf Eden sadece Davacı olarak anılacaktır. Davalı Gazimağusa Kaza Mahkemesinin 28.12.2011 tarihli hükmünden işbu istinafı dosyaladı.


İSTİNAFA İLİŞKİN OLGULAR

Bu mesele ile ilgili olgular özetle şöyledi-r:

Davacı Şirket KKTC'de usulüne uygun olarak kayıt ve tescil edilmiş bir limited şirket olup gümrükleme ve gemi acenteliği işleri ile iştigal etmektedir.

Davalı ise motorlu araç alım-satım ve ithalat işleri ifa eden kayıtlı bir limited şirkettir.

-Davacının Direktörü Akıl Ağaoğlu, Davalının Direktörü ise Ahmet Çakmak'tır.

Davacı ile Davalı arasında, Davalının KKTC'ye ithal ettiği motorlu araçların gümrükleme işlerini kapsayan bir hizmet veya ticaret ilişkisi bulunmaktadır.

Takriben Aralık 2007- yılında, 4 adet motorlu aracın KKTC'ye ithali esnasında, verilen hizmetlerin bedeli olarak talep edilen 5150 ABD Dolarının Davalı tarafından ödenmediği iddiası ile istinafa konu dava dosyalanmıştır.

Davacı Talep Takririnde ordino için 250 Dolar, fio iç-in 100 Dolar ve yükün boşaltılması için 4800 Dolar olmak üzere 5150 Dolar talep etmiştir.

Davalı ise müdafaasında 5150 Doların taşıma ve gemiden indirme bedeli olduğunu ve birtamam Davacıya ödendiğini ileri sürmüştür.

Davayı dinleyen Alt Mahkeme, Dav-acının davasında talep ettiği bedelleri almaya hakkı olduğuna ve Davalının ise bu hizmet bedellerini ödemediğine karar vermiş ve Davacı lehine, Davalı aleyhine 5150 Dolar, 28.12.2011 tarihinden itibaren tediye tarihine kadar %3 faiz ve dava masrafları için- emir ve hüküm verdi.

İSTİNAF SEBEPLERİ

Davalı istinafında, 6 istinaf sebebi ileri sürmüş olmakla birlikte, istinafı tek başlık altında toplamak mümkündür. Şöyle ki:

Muhterem Alt Mahkeme, Davacının sunduğu şahadet ile Talep Takriri arasında çelişki o-lmasına veya Davacı tanıklarının çelişkili şahadet sunmasına ve/veya layihalarda esasa ilişkin olguların eksik veya hatalı olmasına rağmen bu yönde bulgu yapmamak ve/veya davayı ret ve iptal etmemekle ve neticede Davacının davayı ispat ettiğine bulgu yapma-k ve Davacı lehine Davalı aleyhine emir ve hüküm vermekle hata yaptı.


TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI

Davalı Avukatı istinafındaki hitabında özetle aşağıdaki argümanlarda bulunmuştur:

Davacı, Talep Takririnde, ordino, fio ve yükün boşaltılması bede-llerini sırasıyla 250 Dolar, 100 Dolar ve 4800 Dolar olarak belirtmiş ve toplamda 5150 Dolarlık talepte bulunmuştur.

Talep Takririnde iddia yukarıda belirtildiği şekilde olmasına karşın, sunulan şahadette talep edilen bedellerin navlun, yani taşımacılık -bedeli olduğu ifade edilmiştir. Davacı tanıkları talep edilen bedellerin gümrükleme işlemlerini de içerdiği noktasında çelişmiş olmaları yanında, yukarıda ifade edilen şahadet Talep Takriri ile uyumlu da olmayıp Talep Takririyle çelişmektedir ve Talep Takr-iri esasa ilişkin olgulardan yoksundur.

Tüm bu söylenenler ışığında, Talep Takririnde talep edilmeyen hususlarla ilgili emir veren Alt Mahkeme hata yapmış ve hatalı karar vermiştir.

Davacı Avukatının hitabı ise özetle şöyledir:

Davalı müdafaasında -talep edilen bedellerin navlun bedeli olduğu hususunda bir iddia ileri sürmemiş ve esasa ilişkin olgu niteliğindeki bu hususu iddia etmemiştir. Bu nedenle Davalının bu iddiaları yapması mümkün değildir ve dikkate alınmaması gerekir.

Sunulan şahadete bak-ıldığında, Davalı Direktörü bu hizmetlerin verildiğini ve bedellerinin de 5150 Dolar olduğunu kabul etmiş olup bu hususlar ihtilaf konusu olmaktan çıkmışlardır ve bu olgular ihtilaflı değildir.

Davalı bu bedellerini ödediğini iddia eden taraf olarak öde-me yapıldığını ispat etmekle yükümlü olup, bu ispat külfetini yerine getirebilmiş değildir.

Bu gerçekler ışığında, Davacı davasını ispat edebilmiş, Davalı Davacının hizmet bedellerini kabul etmiş ve bu nedenle Davacı bu alacağını almaya hak kazanmıştır.- Davalı ise kabul ettiği bu hizmetlerin bedellerini ödediğini ispat edebilmeyi başaramamıştır.
Tüm bunlara istinaden, bu yönde bulgu yaparak Davacı lehine ve Davalı aleyhine emir ve hüküm veren Alt Mahkeme hata yapmış değildir.

Bu gerekçelerle istina-fın reddi gerekir.

İNCELEME

Davalının istinafı aşağıda incelenmiştir:

Muhterem Alt Mahkeme, Davacının sunduğu şahadet ile Talep Takriri arasında çelişki olmasına veya Davacı tanıklarının çelişkili şahadet sunmasına ve/veya layihalarda esasa ilişkin o-lguların eksik veya hatalı olmasına rağmen bu yönde bulgu yapmamak ve/veya davayı ret ve iptal etmemekle ve neticede Davacının davayı ispat ettiğine bulgu yapmak ve Davacı lehine Davalı aleyhine emir ve hüküm vermekle hata yaptı.

Davalı istinafında, Dav-acının sunduğu şahadetin birbiri ile çeliştiğini, şahadet ve emareler arasında çelişki olduğunu ve esasa ilişkin olgularda eksiklik bulunduğunu iddia etmektedir. Davalı, Davacının davasının ispatında, Davalının zayıf müdafaasına dayanamayacağını da ileri s-ürerek, Alt Mahkemenin kararının ve verilen hükmün iptal edilmesini talep etmiştir.

Yerleşmiş içtihatlarımıza göre, her dava layihasında esasa ilişkin olguların yer alması gereklidir. Bir davanın ispatında, davacı kendi davasını ispat etmekle yükümlüdür- ve davalının zayıf müdafaasına dayanamaz. Davacı, davalının zayıf müdafaasına dayanamayacak olmakla birlikte, bir müdafaada kabul edilen olguları ispat etmesi ise gerekmez.

Davacı, Talep Takririnde Davalıyla yapılan anlaşma tahtında, Davalının Has Niho-n Trading Ltd.den satın aldığı 4 adet motorlu aracı Davacının acenti olduğu M/V Kıvanç Taurus EX Akınada Bridge Gemisi ile taşınarak ordino, fio ve yükün boşaltılması işleri için 5150 Dolar ödenmesi, Davacının Davalı adına ödemiş olduğu meblağların da dahi-l olduğu mezkur meblağın Davalı tarafından Davacıya ödenmesi gerektiğini talep etmiştir.

Davalı ise müdafaasında, Davacı tarafından ordino, taşıma ve gümrükte indirme işleri için talep edilen meblağın 5150 Dolar olduğunu, bu meblağın bu işlerin bedeli o-lduğunu ve Davalının da bu meblağı ödeyerek ordinoyu teslim aldığını ileri sürmüştür. Davalı, Davacının gümrükleme işlerini yaptığını ise kabul etmemiştir.

Davalı Direktörü Ahmet Çakmak, şahadetinde, müdafaasını teyit ederek bu işleri kabul ettiğini bey-an etmiştir (Mavi 71- 74).

Davalı bu bağlamda, Davacı tarafından tanzim edilen Emare No.2'yi kabul etmektedir. Davalı tarafından kabul edilen, Emare No.2'de belirtilen işler kabul edildiğinden ihtilaf konusu olmaktan çıkmış olup buna bağlı olarak da ispa-t edilmesi veya Davacının bu olguları ispat etme yükümlülüğü söz konusu değildir.

Bu bağlamda, Davacının Emare No.2'ye konu verdiği hizmetler ihtilafsız olduğundan, Davalının belirtilen işlerinin yapıldığı, işlerin bedellerinin 5150 Dolar olduğu ve Da-vacının bu işlerin bedeli olan 5150 Doları almaya hak ettiği nedeniyle Alt Mahkeme bu yönde bulgu yapmakla hata yapmış değildir ve bu bulgu doğru kabul edilerek Alt Mahkemenin kararının incelenmesine devam edilmesi gerekir.

Davalının kendi zayıf müda-faasına dayanarak Davacının davasını ispat edemeyeceği ve Davacının davasını ispat etmekle yükümlü olduğu argümanına gelince; Davalı, bu işlerin yapıldığını ve belirtilen miktarları Davacının almaya hak ettiğini açıkça kabul ve beyan ettikten ve konunun ih-tilaf konusu olmaktan çıkmasından sonra bu argümanın bir önemi kalmamıştır. Bunan yanında, Davalının ileri sürdüğü "zayıf müdafaa" iddiası gerçekte bir zayıf müdafaa değil, kabul beyanıdır. Bir iddianın kabul edilmesi, karşı tarafı, kabul edilen iddiasını -ispat etme yükümlülüğünden kurtarmaktadır. Yargılama usulünde ispat külfeti, karşı tarafça kabul edilmeyen ve davanın ispatı için gerekli olan olgularla ilgilidir. Taraflardan biri kabul edilmiş olguların ispatından yükümlü kılınamayacağı gibi, kabul edil-en olgular zayıf müdafaa kapsamına girmez.

Neticede, Davalı tarafından kabul edilen olgular ve Davacının sunduğu emare ve şahadet ışığında Davacının davasını ispat edebildiğine bulgu yapan Alt Mahkeme hata yapmış değildir.

Bu safhada, Davalı Direktör-ünün istintakında ifade ettiği gibi, bu meblağların ödenip ödenmediğine ilişkin ihtilaf açısından Alt Mahkemenin kararı incelenmelidir.

Davalı, söz konusu işlerin bedelini ödediğini ve bu nedenle Davacıdan ordinoyu teslim aldığını ileri sürmüştür. Şahad-et kuralları açısından ödeme iddiası olumlu (affirmative) bir iddia olduğundan, olumlu iddiayı ileri süren tarafın bu iddiayı ispat etmesi gerekir.
Davalı, ordinonun KKTC Gelir ve Vergi Dairesinden mühürlü olduğundan makbuz yerine geçtiği ve ordinonun- Davacı tarafından Davalıya verilmiş olmasından dolayı ödemenin makbuzu olduğunu ileri sürmüş, buna bağlı olarak da ödemenin yapıldığının ispat edildiğine dayanmıştır.

Davalı Davacının kendisine ödeme ile ilgili başka bir makbuz vermediğini, kendisinin -de başka makbuz talep etmediğini iddia etmiştir.

Davacı tanıkları ise, Davalı ile uzun bir iş ilişkisi içerisinde olduklarını ve ödeme yapmadan Davalıya ordinoyu güvendikleri için verdiklerini beyan etmişler, Davalıya verilen delivery order - ordino'nu-n gümrük işlemleri bağlamında verildiğini ve makbuz yerine geçmediğini ileri sürmüşlerdir.

Davalı Şirketin Direktörü Ahmet Çakmak, istintakı esnasında (Mavi 74), 5150 Dolar ödemeyi bizzat Akıl Ağaoğlu'na Davacı Şirkette yaptığını ileri sürmüştür. Davacı- Şirket Direktörü Tanık No.2 Akıl Ağaoğlu Alt Mahkemede şahadet vermiş olmakla birlikte, bu Tanığa ne "bu ödeme Ahmet Çakmak tarafından size ordinonun düzenlendiği tarihte şirkette ödendi" iddiası yapılmış ne de ödeme yapıldığı hususunda kendisine herhangi- bir iddiada bulunulmuştur. Davacı tanıklarına bu yönde bir iddia yapılmamış, ödemenin nasıl ve kime yapıldığı yönünde spesifik bir iddiada bulunulmamıştır. Bu nedenle, Ahmet Çakmak'ın şahadeti dikkate alınamayacağı gibi, itibar edilir nitelikte de değildi-r.

Belirtilenler ışığında, Davalı ödeme yapıldığı iddiasını ispat edemediğinden, Alt Mahkemenin ödeme yapılmadığı bulgusunda da hata yoktur.

Alt Mahkemenin, Davacının 5150 Dolar alacağı olduğu ve ödeme yapılmadığı bulguları hatalı olmadığından, Mahke-me Davacı lehine Davalı aleyhine emir ve hüküm vermekle hata yapmamıştır.

Söylenenler ışığında istinafın reddi gerekir ve istinaf reddedilir.

SONUÇ
İstinaf reddedilir. İstinaf masrafları Davacı lehine verilir.



Gülden Çiftçioğlu Bertan Öze-rdağ Beril Çağdal
Yargıç Yargıç Yargıç

13 Ekim 2017








9






Full & Egal Universal Law Academy