Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 15/2002 Dava No 4/2009 Karar Tarihi 19.03.2009
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 15/2002 Dava No 4/2009 Karar Tarihi 19.03.2009
Numara: 15/2002
Dava No: 4/2009
Taraflar: Ali Altayın yetkili vekili Av. Alper Dede ile Osman Yalçın arasında
Konu: Sözlü ortaklık anlaşması - Alacak davası
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 19.03.2009

-D.4/09 Yargıtay/Hukuk: 15/02
(Gazimağusa Dava No: 2142/96)


YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti : Nevvar Nolan (Başkan), Gönül Erönen,Seyit A. Bensen.

İstinaf eden: Ali Altay n/d Ali Altan- n/d Ali Hasan n/d Ali
Osman yetkili vekili sıffatı ile Av.Alper Dede -
Gazimağusa


- ile -

Aleyhine istinaf edilen : Osman Yalçın n/d Osman Aziz Yalçın -
Nergisli


-A r a s ı n d a.


İstinaf eden tarafından Avukat Serhan Çınar
Aleyhine istinaf edilen tarafından Avukat Ali Ertuğrul.



Gazi Mağusa Kaza Mahkemesi Başkanı Necmettin Bostancı ve Kıdemli Yargıç Çetin Veziroğlu'nun 2142/96 sayılı davada 14.6.2001 tarihin-de verdikleri karara karşı Davacı tarafından yapılan istinaftır.


----------------------

H Ü K Ü M

Nevvar Nolan : Bu istinafta Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Seyit A. Bensen okuyacaktır.

Seyit A. Bensen: Davacı dava ile ilgili zamanlarda- İngiltere'de, Davalı ise Kıbrıs'ta ikamet etmekte idi.
Davacı (istinaf eden) 18.12.1996 tarihinde Gazi Mağusa Kaza Mahkemesinde Davalı (aleyhine istinaf edilen) aleyhine dosyaladığı 2142/96 sayılı davada özetle, Davacı ile Davalı arasında 18.5.1992 tarih-inde ve/veya o tarihlerde İngiltere'de akdettikleri sözlü bir ortaklık anlaşması bulunduğunu, bu sözleşmeye göre Davacı traktör, kamyon, van, araba, jeneratör, motor v.s her türlü ticari emtiayı İngiltere'den satın alıp gemi ile KKTC'de sakin Davalıya gönd-ereceğini, Davalının da bu ticari emtiayı gümrükleyip gümrükten çıkaracağını ve KKTC piyasasına göre %100 oranında kâr ekleyerek sterling para birimi ve/veya o günkü kur karşılığı Türk Lirası üzerinden satacağını, Kıbrıs'ta yapılan masraflar çıktıktan son-ra satıştan elde edilen kârın %50 oranında Davacı ve Davalı arasında eşit şekilde bölüşüleceğini iddia etti.

Davacı, Davalı ile aktedilen bu ortaklık anlaşmasına dayanarak 18.5.1992'den takriben Mayıs 1994 yılına kadar talep takririnde tafsilatı verile-n ceman 45,766 sterling tutarındaki çeşitli ticari emtiayı İngiltere'den satın alıp gemi ile KKTC'deki Davalıya gönderdiğini, Davalının da talep takririnde belirtilen ticari emtiayı gümrükleyip, gümrükten çıkardıktan sonra %100 kârla sattığını ve bu sattığ-ı emtiadan elde ettiği kârdan Davacının payına düşen 22,883 sterling ile alış ederleri olan 45,766 sterlingi talep etmesine rağmen ödemediğini iddia ederek Davalıdan toplam 68,649 sterling, yasal faiz ve dava masraflarını talep etti.

Davalı ise dosyalad-ığı müdafaa takririnde, sair şeyler yanında özetle, Davacının tüm iddia ve taleplerini reddetti. Davalı müdafaa takririnde ayrıca, Davacı ile bir ortaklık sözleşmesi yapmadığını, sadece ticari iş ilişkisi içerisinde olduğunu ileri sürdü. Bu iş ilişkisine g-öre Davalı, Davacıya para gönderecek ve Davacı da İngiltere'den satın alacağı ticari emtiayı Davalıya gönderecekti. Davacı, mezkûr ticari eşyaların İngiltere'den alınması dolayısıyle KDV. almaya hak kazanacak ve bu suretle alınacak KDV. iadesi Davacının kâ-rı olacaktı.

Davalı müdafaa takririnde ayrıca Davacı ile takriben 1993 yılı sonlarına kadar iş ilişkisinde bulunduğunu, bu iş ilişkisi süresinde Davacının Davalıya göndermiş olduğu eşyaların tutarının 30.018 sterling olduğunu, bu eşyalara karşılık Davac-ıya 28,177 sterling tediyede bulunduğunu, ayrıca müdafaa takririnde detayları verilen 7,105 sterling değerinde emtiayı iade ettiğini, Davacı ile takriben 11-12/6/1994 tarihli hesaplaşmadan sonra, fazla ödemelerle ilgili kendisinin talep hakkı mahfuz kalmak- kaydıyle, Davacının Davalıdan hiç bir alacağı kalmadığını iddia ederek davanın masraflarla red ve iptalini talep etti.

Davacı, müdafaaya cevap takririnde Davacı ile Davalı arasında hesaplaşma olmadığını, Davalının 7,105 sterling tutarında emtiayı iade -etmediği gibi 28,177 sterling tutarındaki meblağı da tediye etmediğini beyan ederek, talep takriri gereğince hüküm talep etti.

Davacı davasını ispat etmek için Mahkemede şahadet vermiş ve lehine 5 kişiyi şahit olarak çağırmıştır. Davalı da müdafaası iç-in, bizzat kendi şahadeti yanında 12 tanık çağırmıştır. Taraflar ayrıca 16 adet belgeyi emare olarak sunmuşlardır.

Davayı dinleyen tam kadrolu İlk Mahkeme, önüne serdedilen sözlü ve belgesel şahadetleri inceledikten sonra Davalıya ve şahitlerine inanm-ayı tercih etti. Davacının Davalıya gönderdiği emare 10 ihbarnamede, Davalıya 75,000 sterling değerinde emtia gönderdiğini iddia ederken, E.2,N.1 altında ısdar ettiği celbnamede Davalıya gönderdiği emtiayı 61,956 sterling olarak gösterdiğini, oysa tafsilât-lı talep takririnde ve şahadetinde Davalıya gönderdiği emtianın ederini 45,766 sterling olarak iddia ettiğini, bu nedenle Davacının şahadeti ile talep takriri veya talep takriri öncesi iddiaları bağdaşmadığından Davacının şahadetine inanmadığını, Davacının- gönderdiği eşyalarla ilgili birkaç konşimento dışında başka şahadet ibraz etmediğinden gönderdiği eşyaları ispat edemediğini, halbuki Davalının dürüstçe davranarak Davacının kendisine 31,350 sterling değerinde emtia gönderdiğini kabul ettiğini, Davacının -çelişkili şahadetine mukabil Davalının daha tutarlı, makul, mantıklı ve dürüstçe şahadet sunduğunu, bu şahadet ışığında Davalının şahadetini Davacının şahadetine tercih ederek, Davalının büyük oranda doğruları söylediği kanaatına vardı. İnandığı Davalının -şahadeti ışığında, Davacı ile Davalı arasında bir ortaklık sözleşmesi bulunmadığını, taraflar arasında daha ziyade geçici bir iş ilişkisi olduğunu, bu ilişki sonucunda taraflar arasında bir kâr paylaşımının söz konusu olmadığı, Davacının sadece İngiltere'-de VAT'den (Katma Değer Vergisinden) istifade edeceği hususunda bulgu yaptı. Davacı ile Davalı arasında yapılan hesaplaşmalar sırasında tutulan notları içeren emare 11 ve 12'nin tarafların sıkı bir pazarlık yaptığını ve ortaya bazı rakamların çıktığını, ta-raflar mutabık kalmasa bile, inandığı Davalının şahadeti ışığında Davacının Davalıya gönderdiği emtianın ederinin 31,350 sterling olduğu ve bu meblağa karşılık Davalının Davacıya iade edilen 7,100 sterling değerindeki emtia dahil 25,400 sterling ödediğini,- bu meblağı 31,350 sterling'den düşüldüğü zaman Davacının Davalıdan 5,950 sterling alacağı olduğu hususunda bulgu yaptı ve neticede Davacı lehine 5,950 sterling ve dava masrafları için hüküm verdi.

Davacı İlk Mahkemenin bulgularının hatalı olduğunu ile-ri sürerek bu hükümden istinaf etmiş bulunmaktadır. Dosyalanan istinaf ihbarnamesinde 7 istinaf sebebi yer almakla beraber, Davacı avukatı istinafını 3 ana başlık altında topladı. Şöyle ki:-

Muhterem Bidayet Mahkemesi, Davacı tarafından Davalıya 45,766 st-erling tutarında mal gönderildiği hususundaki şahadete itibar etmemekle ve Davacının bu yöndeki ispat külfetini yerine getirmediği bulgusuna varmakla hata etti. Çünkü Muhterem Bidayet Mahkemesi sadece Davalının müdafaa takririndeki iddialara bakmış olsa i-di dahi Davacı tarafından Davalıya gönderilen malların toplam bedelinin 35,000 sterling üzerinde bir meblağ olduğu yönünde bulguya varması gerekirdi.
Muhterem Bidayet Mahkemesi, Davalı tarafından Davacıya toplam 25,400 sterling ödeme yapıldığı hususunda b-ulguya varmakla hata etmiştir.
Muhterem Bidayet Mahkemesi, Davacı ile Davalı arasında kâr paylaşımına dayalı bir ortaklık olduğu yönündeki doğrudan ve/ veya dolaylı şahadetine rağmen Mahkemenin bu ilişkinin Davacıya sadece Katma Değer Vergisi iadesi ile il-gili avantaj sağlamak için yapıldığı yönündeki bulgusu hatalıdır. Muhterem Bidayet Mahkemesi, Davacı ile Davalı arasındaki anlaşmaya göre yapılan ticari işlerden elde edilen gelirden Davacı lehine kâr payı ödenmesi için emir vermemekle hata etmiştir.


İl-kin 1. istinaf sebebini incelemeyi uygun gördük. İlk Mahkeme kararında mavi 219'da şöyle demektedir:

"Davacı gönderdiği eşyalarla ilgili birkaç konşimento
dışında ne bir makbuz ibraz edip ne de bir tanık dinletememiş olmasına ve neticede ne kadar eşya- gönderdiğini ispat edemeyecek durumda iken Davalı dürüstçe davranarak Davacının kendisine 31,350 Sterling değerinde emtia gönderdiğini kabul etmiştir.
..................................................
..................................................
Bu- bakımdan Davacının Davalıya gönderdiği emtianın
£31,350 Sterling olduğu hususunda bulgu yaparız. Bunun ötesinde Davacının taleplerini ispatlanmadıkları cihetle reddederiz."

İstinafın duruşmasında istinaf eden Davacı avukatı Mahkemeye yaptığı beyanda, -Davacının talep takririnde belirtilen eşyaları İngiltere'den Davalıya gönderdiğini, ancak Davacının baştan beri bu eşyalarla ilgili bir hesap tutmadığını, Davalının şahadetinde Davacının kendisine 31,350 sterling'lik mal gönderdiğini kabul ettiğini ve İlk -Mahkemenin de Davalının şahadetine inanarak gönderilen emtianın 31,350 sterling olduğu hususunda bulgu yaptığı cihetle, İlk Mahkemenin bu bulgusu ışığında talebini Davalının şahadetinde kabul ettiği 31,350 sterlingle sınırlandırmaya karar verdiğini belirtt-i.

Bu durumda, istinaf eden Davacı avukatı, Davacının Davalıya 31,350 sterling tutarında emtia gönderdiği hususundaki İlk Mahkemenin bulgusunu kabul ettiğine göre 1. istinaf sebebi reddolunur.

Şimdi de 2. istinaf sebebini inceleyelim. 2. istinaf s-ebebi Davalının Davacıya yaptığı tediyelerle ilgilidir.

İstinaf eden avukatı, İlk Mahkemenin, ödemelerle ilgili Davalının şahadetine ve çağırmış olduğu şahitlere inanmakla hata ettiğini iddia etmektedir.

Ödemelerle ilgili mavi 221'de İlk Mahkeme kar-arının bir bölümü şöyledir:

"Davalının Davacıya ödediği meblağa gelince;
Davalının, Davacının kendisine gönderdiği emtianın
değeri konusunda doğruları söylediği gibi, Davacıya
gönderdiği meblağlar konusunda da doğruları söyle-
diği ve emare 12'd-e belirtildiği üzere bu gönderi-
len meblağın 25,400 Sterlin olduğu kanısına vardık.
Bu kanıya varmamızı Davalının bizzat elden verdiği
3100 Sterlin iade edilen eşyaların toplamı 7100
Sterlin, Vicdan Hasan eliyle gönderdiği 1000
Sterlin, Kubilay -Efeoğlu eliyle teslim ettiği
4000 Sterlin, Hasan Mehmet Yorgancı eliyle
verilen 1700 Sterlin, Kooperatif Merkez Bankasından
bizzat Davacı tarafından havale edilen 5500 ile
1100 Sterlin ile Mehmet Yalçın tarafından havale
edilen 1355 Sterlin'in toplam-ı yaklaşık olarak
E.12'deki rakamı karşılamakta oluşu
güçlendirmektedir.
...................................................
...................................................
Bu gerçekler ışığında Davalının Davacıya gönder-
diği mebl-ağın 25,400 Sterling olduğu hususunun doğru
olduğunu kabul ederek bu meyanda bulgu yaparız."



İlk Mahkeme, kararından görüleceği üzere, Davalının Davacıya gönderdiği meblağın veya yaptığı ödemelerin 25,400 sterling olduğu kanısına vardı ve bu mebl-ağın analizini şöyle yapmıştır:

"1.Davalının Davacıya elden verdiği £3,100 sterling,
2.Vicdan Hasan eliyle gönderdiği £1,000 sterling,
3.Kubilây Efeoğlu eliyle teslim ettiği £4,000 sterling
4.Hasan Mehmet Yorgancı eliyle verilen £1,700 sterling,
5.Koo-peratif Merkez Bankasından,
Bizzat Davacı tarafından havale edilen £5,500 ile 1,100 sterling,
Mehmet Yalçın tarafından havale edilen £1,355 sterling,
6.İade edilen eşyaların toplamı £7,100 sterling,"


İstinafın duruşmasında Davacı avukatı, Koopera-tif Merkez Bankasından Davacıya yapılan 1,355 sterling, 5,500 sterling ve 1,100 sterling tutarındaki banka havalelerini ve Hasan Mehmet Yorgancı eliyle verilen 1,700 sterlingin toplamı olan 9.655 sterlingi kabul etti. Ancak Davalının bizzat elden verdiği 3-,100 sterling, Vicdan Hasan eliyle gönderdiği 1,000 s - - - - 0terling ve Kubila-y Efeoğlu eliyle teslim ettiği 4,000 sterlinglik ödemelerin yapıldığını kabul etmemiştir. Ayrıca Davacıya 7,100 sterlinglik emtianın iade edildiğini de kabul etmemektedir.

İstinafın duruşmasında Davacı avukatı bu davada ispat yükünün Davalıda olduğunu v-e İlk Mahkemenin bu hususu dikkate almadan hatalı karar verdiğini öne sürdü.

Mahkemenin ödemelerle ilgili bulgularını 2 kısıma ayırmak mümkündür. Biri Davalının Davacıya iade ettiği emtialar, diğeri de Davacıya yapılan ödemelerdir.

İlk önce Davacının- kabul etmediği ödemelerle ilgili bulguları inclemeyi uygun bulduk.

Bu davada ispat yükünün ödediğini iddia eden Davalıda olduğuna kuşku yoktur.

Davacının kabul etmediği ödemelerle ilgili olarak Davalının sunduğu şahadete göz attığımız zaman, bunun D-avalının şahadeti ile tanığı Kubilay Efeoğlu'nun şahadeti olduğunu görürüz.

İlk Mahkemenin şahitlere inanıp inanmama konusundaki bulgusuna Yüksek Mahkeme genellikle müdahale etmez. Bu konuda çok sayıda içtihat bulunmaktadır. Bir davada taraflar birbirin-e zıt, sözlü şahadet sunmuşlarsa İlk Mahkemenin bu şahadetleri değerlendirip hangi tarafın doğruyu söylediği konusunda bir bulgu yapması gerekir.

Yargıtay/Hukuk 4/89 (D.25/89)'da belirtildiği gibi ispat yükü kendisinde olan bir taraf iddialarını destekl-eyecek deliller bulunduğu takdirde bu delilleri Mahkemeye sunmak veya sunmadığı takdirde niçin sunmadığını makul gerekçelerle izah etmek zorundadır.

Davalı, İlk Mahkemeye verdiği şahadette Kubilay Efeoğlu eliyle Davacıya 4,000 sterling verdiğini iddia e-tti. Kubilay Efeoğlu ise İlk Mahkemede verdiği şahadette, Kıbrıs'ta Davalıdan Davacı adına 2,000 sterling aldığını ancak bu parayı Davacıya vermediğini şahadetinde belirtmiştir. Davacı, istintak edilmesine rağmen, Davacıya bu hususta herhangi bir soru soru-lmadı. İlk Mahkeme Kubilay Efeoğlu'nun şahadetini hatalı değerlendirdi ve Davacıya 2,000 sterling yerine Kubilay Efeoğlu'nun şahadetinde olmayan 4,000 sterling verdiği hususunda bulgu yapmıştır. Halbuki Davacıya ne 2,000 sterling ne de 4,000 sterling husus-unda herhangi bir soru sorulmamıştır. Davacıya soru sorulmadığına göre İlk Mahkemenin şahadeti hatalı değerlendirdiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle İlk Mahkemenin bu bulgusu, verilen şahadet ışığında hatalıdır.

Davalı şahadetinde Londra'da Davacıya elden- 3,100 sterling verdiğini, bu ödemenin bir kısmını nakit bir kısmını da çekle ödediğini iddia etti. Davacı ise 3,100 sterling verildiğini kabul etmedi. Bu durumda isbat yükümlülüğü Davalıdadır. Davacı 3,100 sterlingi aldığını kabul etmediğine göre 3,100 s-terlingi Davacıya elden nakit ve çekle verdiğini iddia eden Davalı ispatlamalıdır. 3,100 sterling ödeme yapıldığı ile ilgili olarak, şahadetin ilgili kısmına bakalım. Davalı esas sorgusunda mavi 102'de şöyle şahadet verdi.

"S. 240 adet ispaho, 1 adet Da-f box.
C. Onlar aynidir. İveconun içinde olanlar iptir. Kendi
aldı, £3,100 lira verdim kendine. Çocuklarındır dedi,
çocuklar koydu çocuğun bir tanesi gelinim olduğu için
£3,100'ü İngiltere'de eline verdim. İveconun içinde
gel-di ve kurtardım ve bu ipleri Nevzat Efendi'ye
sattım, parasını ödedim, çek olarak bir kısmını
yolladım, bir kısmını da elimle verdim."

Davalı istintakında Mavi 130'da şöyle demektedir.

"S. 240 balya, 3650 metre naylon bala bağlama ipi çı-ktı.
Bunları gümrükten kurtardın mı?
C. Tabi.
S. Ne yaptın bunları?
C. Bunları gümrükten aldım. Evime götürdüm. Götürdükten
sonra iplerin tümünü Nevzat Efendi'ye sattım.
S. Kaça sattın?
C. Geçmiş gündür -tam rakamını hatırlamıyorum. Onun
dediği 2 bin falan verdim dedi. 3100 verdim kendine.
Bana dedi çocuklarındır dedi parayı onlar verdi. Bu
ipler çocuklarımındır dedi.
S. 3100'e sattım.
C. Ben parasını hepsini -ona verdim."


Davalının şahadetinden görüleceği üzere, İveco marka aracın içinde olan ipleri Nevzat Efendi'ye sattığını ve çocuklara ait olan bu iplerin parasını Davacıya nakit ve çekle ödediğini belirtti. Davacı ise Davalıdan 3,100 sterling aldığını kab-ul etmedi.

İlk Mahkeme, Davalının Davacıya elden 3,100 sterling verdiğini kabul etti ancak neye göre kabul ettiği konusunda herhangi bir gerekçe vermiş değildir. Halbuki Davalı şahadetinde 3,100 sterlingin bir kısmını nakit bir kısmını da çekle ödediği-ni belirtirken bu miktarın ne kadarını nakit ne kadarını da çekle ödediğini belirtmediği gibi, çekle ödediğini teyit edici şahadet de ibraz etmiş değildir. İspat külfeti Davalıda olduğundan Davalı bu ispat külfetini yerine getirmiş değildir. İlk Mahkemenin- bulgusu verilen şahadet ışığında hatalıdır.




İlaveten Davalı müdafaa takririnin 3. paragrafında şöyle demektedir.

"3. ........................................
........................................,
Ayrıca Davalı beyan eder ki 700 adet -
bala bağlama ipi ile ilgisi yoktur. ....."


Müdafaa takririnden görüleceği üzere bala bağlama ipinin dava konusu emtialarla bir ilgisinin olmadığı iddia edilmektedir. Davalı şahadetinde Davacının çocuklarına ait olan iplerin parasını Davacıya ödediğ-ini belirtmiştir. 3,100 sterling tutarındaki ip parasının dava konusu emtialar ile ilgisi olmadığına göre, 3,100 sterlingi Davacıya yapılan ödemeler içinde kabul etmekle İlk Mahkeme, şahadeti hatalı değerlendirmiş oldu. Bu nedenle de 3,100 sterlingin Davac-ıya ödendiğine ilişkin bulgu yapmakla İlk Mahkeme hatalı hareket etmiştir.

Davalı yine şahadetinde Davacıya Vicdan Hasan eliyle 1,000 sterling verdiğini iddia etti. Davacı ise bu meblağı aldığını ret ve inkâr etti. Davacının parayı aldığını reddetmesi -karşısında, Davalı kendi iddialarını desteklemek için Vicdan Hasan'ı şahadete çağırmadığı gibi çağırmama nedenlerini de izah etmiş değildir. Ödeme yaptığını iddia eden Davalıdır. Olumlu iddiayı yapan Davalı olduğuna göre 1,000 sterlingi Davacıya verdiğini -ispat etmesi gerekir. Davalı şahadet vermekle yetindi. Davacının söz konusu paranın kendisine verilmediği iddiasına karşı, Davacıya bu parayı ödediğini teyit edebilecek şahadet vermesi için Vicdan Hasan'ı mahkemeye celbedecek durumda iken bunu yapmamakla k-endisine düşen ispat külfetini yerine getirdiği söylenemez.


Davalı iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğuna göre, iddiasını teyit edici şahadet sunabileceği halde bu şahadeti ibraz etmemek ve ibraz etmemesini makul bir şekilde izah etmemekle kanımızca -ispat yükümlülüğünü yerine getirmemiştir.

Davacıya yapıldığı iddia edilen ödemeler hakkında şahadet mevcut olmadığına göre, Davalının yapıldığı iddia edilen ödemelerle ilgili iddialarının ispat edilemediği ortadadır. Bu nedenler ışığında 2. istinaf sebe-bi kısmen kabul olunur ve Davalının Davacıya sadece 9,655 sterling nakit ödemede bulunduğu hususunda bulgu yaparız.

Şimdi de Davalı tarafından Davacıya iade edildiği iddia edilen 7,100 sterling değerindeki emtiayı inceleyelim:

İlk önce Davalının elind-e mevcut emtiayı tesbit edelim. Bunu yaptıktan sonra da elde mevcut emtianın Davacıya iade edilip edilmediğine bakalım.

Davalı şahadetinde Davacıya 7.105 sterling değerindeki muhtelif emtiayı iade ettiğini iddia etmiştir. Davalı bu iddiasını teyit etmek -için 11.6.1994 tarihinde Davacı ile yapmış olduğu hesaplaşma neticesinde Davacıya iade ettiği emtiaları gösteren bir listeyi emare 12 olarak Mahkemeye ibraz etmiştir.

Mahkemeye ibraz edilen Emare 12'nin arka sayfası aynen şöyledir:

"Mevcut Elde 11/6/-1994
4 adet Makine Transit = £ 600
1 adet BMC Makine = 150
3 adet Jet klash = 570
1 adet Eveco Van = 2,000
1 adet Reno-5-Taxı = 1,000
60 adet Dinamo = 600
2 adet gearbox = 50
80 adet Hortumlar = 80
10 ade-t Jenaratör = 1,600
5 adet Starter = 175
2 adet çamur makinesi = 200
1 adet Zincirli Bakara= 30
2 adet Solina Eğme = 50
________
£7,105 "

Davacı şahadetinde Davalı ile bir hesaplaşm-a yaptığını kabul etti; ancak anlaşamadıkları nedeniyle, Davalıdan herhangi bir emtia teslim aldığını kabul etmedi.

Davalı müdafaa takririnin 3. paragrafında Davacıya 7,105 sterling değerinde eşya iade ettiğini iddia etmiş ve müdafaa takririnin 3. paragr-afında Davacıya iade ettiği eşyalarla ilgili şöyle demiştir.


"3. ........................................
Davalı Davacıya 11-12/6/1994 tarihli hesaplaşmada şu
eşyaları iade etmiştir. (a) Reno 5 taksi,(b)4 adet
Makine transit, (c) 3- Jet Klash, (d) 60 adet Dinamo,
(e) 2 adet Gearbox, (f) 80 adet hortum, (g) 10 adet
Jenaratör, (h) 5 adet starter, (i) 2 çamur makinesi,
(j) 1 zincirli bakara, (k) 20 boru eğme aleti."


Emare 12'ye bakıldığında elde mevcut emtianın 1-3 kalemden oluştuğu görülmektedir. Halbuki müdafaa takririnin 3. paragrafında detayları yazılı olan mallar ise 11 kalemden oluşmaktadır. Davalı müdafaa takririndeki iddiaları ile bağlı olduğuna göre, Davacıya iade edildiği iddia edilen emtianın 11 kalemden- oluştuğu kabul edilmelidir. Emare 12'de yer alan kalemler, müdafaa takririnin 3. paragrafında gösterilen kalemlerden 2 fazladır. Bu kalemlerden bir tanesi 2,000 sterling değerindeki İveco van araba, diğeri de 150 sterling değerindeki BMC. makinedir. Bu 2 -kalem, müdafaa takririnin 3. paragrafında yoktur. Emare 12'deki elde mevcut emtianın toplamı 7,105 sterlingdir. Davalı şahadetinde emare 12'yi teyit ederek Davacıya 7,105 sterling değerinde malı teslim ettiğini söylemektedir. Halbuki müdafaa takririnde bel-irtilmeyen İveco van ve BMC. makinenin, iade edildiği iddia edilen emtiadan düşülmesi gerekirken bu yapılmamıştır. 2 kalem emtianın değeri olan 2,150 sterling, iade edildiği iddia edilen emtianın değeri olan 7,105 sterlingden düşüldüğünde iade edildiği id-dia edilen emtianın değerinin 7,105 sterling değil, 4,955 sterling kalması gerekirdi.

Şimdi de elde mevcut 4,955 sterling değerindeki emtianın Davacıya iade edilip edilmediğini inceleyelim.

Davalı şahadetinde kendisi tarafından satılamayan emtiayı 11--12/6/1994 tarihli hesaplaşmadan sonra Davacıya teslim ettiğini ve teslim edilen tüm emtianın Mehmet Yalçın'a ait Nergisli Köy Kahvehanesi içinde kilitli olduğunu belirtti.

Davalı, emtianın Davacıya teslim edildiği ile ilgili şahadetini teyit etmek için, -dozer sürücüsü Osman Kadı ve kamyon sürücüsü Cevdet Yeneğralı ile kahvehane sahibi Mehmet Yalçın'ı şahadete çağırmıştır.

Davalı tanığı Osman Kadı vermiş olduğu şahadette Davalının evinde mevcut olan malzemeleri, dozeri ile kamyonun üzerine yüklediğini ve -bu malzemeleri Mehmet Yalçın'ın evine indirdiklerini, malzemenin indirilmesi esnasında Davacının da hazır olduğunu şahadetinde belirtti.

Davalı tanığı Cevdet Yeneğralı şahadetinde, Davalının ricası üzerine kamyonu ile Nergisli köyünde Mehmet Yalçın'ın ev-ine bazı emtialar taşıyıp indirdiğini ve oradan ayrıldığını, ancak bu emtiaların kime ait olduğunu bilmediğini belirtti.

Davalı tanığı Mehmet Yalçın da şahadetinde Davalının kardeşi olduğunu, Davacıyı da tanıdığını, Davacı ile Davalının kendi evinde bir -hesaplaşma yaptıklarını, ancak hesaplaşma neticesinde tarafların bir neticeye varmadan evden çıkıp gittiklerini, daha sonra da Nergisli köyünde bulunan ve kendine ait kahvehaneye bazı emtialar konduğunu ve kahvehanenin anahtarlarını kendisinin tuttuğunu, e-mtiaları kahvehaneye Davacı ile Davalının beraber koyduklarını belirtti.

Davacı ise şahadetinde 11-12/6/1994 tarihinde Mehmet Yalçın'ın evinde Davalı ile yapmış oldukları hesaplaşma sonucunda anlaşamadıklarını ve evden ayrıldığını belirtti. Ayrıca Davalı-dan herhangi bir emtia teslim aldığını da kabul etmedi.

İlk Mahkeme Davacının ve Davalının şahadetini değerlendirdikten sonra Davalıya inandı ve Davalının Davacıya 7,100 sterling değerinde emtiayı iade ettiği hususunda bulgu yaptı. İlk Mahkeme bu bulguya- varırken herhangi bir gerekçe vermiş değildir.

Davacı şahadetinde Davalıdan herhangi bir emtia teslim aldığını kabul etmedi. Davacı, istintak edilmesine rağmen ne Davalının, ne Osman Kadı'nın ne de Mehmet Yalçın'ın şahadetleri hakkında Davacıya herhangi- bir soru sorulmadı. Buna rağmen İlk Mahkeme Davalının Davacıya 7,100 sterling değerinde emtiayı iade ettiği hususunda bulgu yaptı. Halbuki iade edilen emtianın nerede, hangi tarihte ve kimlerin huzurunda iade edildiği hususunda Davacıya herhangi bir soru -sorulmamıştır. Davacıya soru sorulmadığına göre, İlk Mahkemenin şahadeti hatalı değerlendirmiş olduğu ortadadır. Bu nedenle İlk Mahkemenin bu bulgusu verilen şahadet ışığında hatalıdır.

Yukarıda belirtilenlerden anlaşılacağı üzere Davacı İngiltere'den D-avalıya 31,350 sterling değerinde muhtelif emtia gönderdi. Buna mukabil Davalı da Davacıya 9,655 sterling nakit ödemede bulundu. Ayrıca elde mevcut olup da iade edilmesi gereken ve iade edilmeyen emtianın 7,105 sterling değil, 4,955 sterling değerinde oldu-ğu hususunda bulgu yaparız.

Hemen şunu belirtmek gerekir ki, Davacıya ait olup da müdafaa takririnde detayları verilen emtiayı Davalı Davacıya iade etmekte veya değerini ödemekte kusur ederse bunlar için aleyhine bir dava sebebi ortaya çıkmış olacaktır. -

Şimdi de 3. istinaf sebebini inceleyelim. Yargıtayın İlk Mahkemenin olgular hakkındaki bulgularını ancak istisnai hallerde değiştirdiği bilinen bir gerçektir. Bu istisnai hallerden biri de bulguların şahadetle desteklenmediği hallerdir.

İlk Mahkeme ka-rarında mavi 219'da şöyle demektedir.

"İnandığımız Davalının şahadeti ışığında, Davacı ile Davalı arasında bir ortaklık bulunmadığını, daha ziyade bir geçici iş ilişkisi olduğunu, bu ilişki sonucunda taraflar arasında bir kâr paylaşımının söz konusu olma-dığı, Davacının sadece İngiltere'de VAT'dan (Katma Değer Vergisinden) istifade edeceği hususlarında bulgu yaparız."


İlk Mahkemenin bu bulgusundan görüleceği gibi Davacının Davalı ile ortaklık ilişkisinden ziyade geçici bir iş ilişkisinin varlığını ortay-a koyduğunu ancak bu ilişki sonucunda taraflar arasında bir kâr paylaşımının söz konusu olmayacağı ve Davacının sadece İngiltere'de VAT'dan (Katma Değer Vergisinden) istifade edeceğidir. İlk Mahkemenin bulgusunun şahadet ile desteklenip desteklenmediğine v-e şahadetin talep takriri ve müdafaa takriri ile uyum içinde olup olmadığına bakmak gerekir.

Davacının tafsilatlı talep takririndeki iddiaları şöyledir.

"3. İşbu davanın bidayet duruşmasında temas ve tafsilâtı
ibraz edileceği veçhile takriben -18.5.1992 tarihinde ve/veya o civardaki tarihte Davacı ile Davalı arasında İngiltere'de aktedilen sözlü bir ortaklık antlaşması şartları tahtında,
Davacı, İngiltere'de satın alacağı traktör, kamyon, van, araba, jeneratör, motor, su motoru, bala ipi v.s her-türlü ticari emtiayı satın alıp, gemi ve diğer İngiltere'deki masraflarını da karşılayıp Davalıya ve/veya Davalının talimatı üzerine ahar kişi ve/veya kişiler adına alıp KKTC'ye gönderecekti;
Davalı, Davacının Davalı adına ve/veya Davalının talimatı üzeri-ne ahar kişi ve/veya kişiler adına alıp göndermiş olduğu ticari emtiaları gümrükleyip çıkaracak ve gelecek mallara KKTC'de piyasasına göre %100 kâr koyup sterling para birimi üzerinden ve/veya o günkü kur karşılığı TL olarak satacak, satılan malların ederl-erinin tümü de sterling para birimine dönüştürülüp, masraflar çıktıktan sonra kâr %50 oranında Davacı ile Davalı arasında eşit şekilde bölüşülecekti.
..........................................
..........................................
Davacı ile Davalı a-rasında aktedilen yukarıda paragraf 3'de belirtilen sözlü ortaklık antlaşmasına göre Davacı ortaklıkla ilgili olarak Davalı adına ve/veya Davalının talimatı ve/veya isteği doğrultusunda belirtmiş olduğu şahıs ve/veya şahıslar adına 18.5.1992 tarihinden iti-baren takriben Mayıs 1994 tarihine kadar ki zaman süreci içerisinde ceman 45,766 sterling ederinde çeşitli cins ve miktarlarda aşağıda tafsilatı belirtilen ticari emtiaları İngiltere'den alıp ederlerini ve gemi kirasını ve de İngiltere'deki tüm masrafların-ı ödeyip KKTC'ye gönderdi ve Davalı dava konusu ticari emtiaları, kendisi ve/veya kendisinin talimat verdiği ve/veya isteği doğrultusunda adlarına gönderdiği şahıslar vasıtasıyla gümrükledi ve çıkarıp sattı ve ederlerini tasarrufuna geçirdi.
..............-........................................
......................................................
Davacı, yukarıda tafsilâtı belirtilen malları ve/veya
ticari emtiaları Davalı ile aralarında vaki ortaklık
antlaşması gereği gönderdi ve Davalı bu m-alları mal oluş
fiatı üzerinden %100 artışlı ve/veya kâr koyup sattı
ve/veya elden çıkardı ve/veya mallara el koydu.
Davacı, önemle arz ve iddia eder ve derki; yukarıda tafsilatı belirtilen malların KKTC'de geçerli ve makul piyasa fiatı İngilt-ere'den alınan alış fiyatlarının iki
katı olup 91,532 sterling'dir ve bu meblağdan Davacının konu ticari emtiaları almak için harcadığı 45,766 sterling düşüldükten sonra Davalı elde etmiş olduğu kârdan %50'sini ortaklık antlaşmasına göre Dav-acıya tödemekle mükellef olmasına rağmen ödememesi sonucu Davacı aralarında vaki akti tek taraflı olarak ihlâl etti ve ortaklık antlaşmasına ters düşen hareketlerde bulundu."



Davalı dosyaladığı müdafaa takriri ile aşağıdaki iddialarda bulundu.

"2. Da-valı talep takririnin 3. paragraflarını ve mezkur
paragrafın (a)(b)(c)(d) tali paragraflarındaki tüm iddia ve talepleri ayrı ayrı red ve inkârla, Davacı ile ortaklık antlaşması yapmadığını, sadece ticari iş ilişkileri olduğunu beyan eder. Şöyle ki:
(a) -Davalı, Davacıya para gönderecek ve Davacı da
İngiltere'den satın alacağı ticari eşya ve/veya araba, jeneretör v.s Davalıya gönderecek. Davacı mezkûr eşyaların İngiltere'den alınması dolayısıyle KDV almaya hak kazanacaktı. Alınacak KDV iadesi Davacının k-ârı olacaktı.
(b) Davalı talep takririnin 3(b),(c) ve (d)'de iddia
edilenlerin hakikatleri yansıtmadığını ve uydurma olduğunu, çünkü Davacı ile sözlü ortaklık anlaşması olmadığını beyan ve iddia eder. Keza Davalı, Davacı ile iş ilişkisi devam ettiği mü-ddetçe Davacıya ve/veya Davacı adına hareket eden kişi ve/veya kişilere ve/veya kızına yine Davacının talimatı ve bilgisi dahilinde elden ve/veya havale ile nakit tediyede bulundu ve/veya bu maksatlarla eşya verdi.
3. Davalı talep takririnin 4. paragrafı- ile mezkûr
paragraf altında (a)'dan (r)'ye kadar olan tali paragrafları red ve inkârla, Davalı, Davacı ile takriben veya 1993 yılı sonlarına kadar iş ilişkisinde bulunmuş, 1994 yılında ve/veya Mayıs 1994 yılına kadar iş ilişkisi olmamıştır. Keza Dav-alı beyan eder ki, Davacı ile takriben veya 11-12/6/1994 tarihli hesaplaşmadan ve Davalının Davacıya iade ettiği 7,105 sterling değerindeki eşya ve tediye ettiği 28,177 sterlingden sonra Davacının Davalıdan hiçbir alacağı kalmamıştır. Davalı beyan eder ki -Davacı tarafından gönderilen muhtelif eşyaların tutarı 30,018 sterling'dir ki Davalı Davacıya fazla ödemede bulunmuştur. İşbu fazla ödemelerle ilgili talep hakkı mahfuzdur. Davalı Davacıya 11-12/6/1994 tarihli hesaplaşmada şu eşyaları iade etmiştir.
- (a)Reno 5 taksi,(b) 4 adet Makine transit,
(c) 3 Jet Klash,(d) 60 adet Dinamo, (e) 2 adet
Gearbox,(f) 80 adet hortum,(g) 10 adet jenaratör,
(h) 5 adet starter, (i) 2 çamur makinesi,(j) 1
zincirli bakara,(k) 20 boru eğme aleti-.
................................................
..............................................."


Davacı şahadetinde Londra'da ikamet ettiğini, 1992 yılının 4 veya 5. aylarında Londra'da Davalı ile sözlü bir anlaşma yapt-ıklarını, bu anlaşmaya göre kendi parası ile İngiltere'den satın alacağı traktör, kamyon, van, araba, komprosör, makine ve sair her türlü ticari emtiayı gemi ile Kıbrıs'ta sakin Davalıya göndereceğini, Davalının da bunların gümrüğünü ödeyip gümrükten çıkar-dıktan sonra %100 kârla satacağını, Kıbrıs'ta yapılan masraflar çıktıktan sonra geriye kalan kârı yarı yarıya paylaşacaklarını, bu anlaşmaya dayanarak 2 yıl süre ile 1994 yılının 4 veya 5. ayına kadar Davalıya 45,766 sterling tutarında ticari emtia gönderd-iğini, Davalının bu emtiayı %100 kârla satmış olmasına rağmen kendisine herhangi bir ödeme yapmadığını, 1994 yılının Haziran ayında bir araya gelip hesaplaştıklarını ancak bir neticeye varamadıkları gibi Davalıdan da herhangi bir mal teslim almadığını, Dav-alının iddia ettiği gibi mezkûr eşyaların İngiltere'den alınması dolayısıyle KDV iadesine hak kazanacağı yönünde bir anlaşma yapmadıklarını belirtti.



Davalı ise şahadetinde Nergisli Köyünde ikamet ettiğini; Davacıyı tanıdığını ve dünür olduklarını, 14-.2.1992 tarihinde Londra'ya gidip Davacının evinde bir ay kadar misafir olarak kaldığını, Londrada iken bazı ticari eşyalar aldığını ve bu ticari eşyaların Kıbrıs'a geldikten sonra Davacı tarafından kendisine gönderildiğini, daha sonra 4-5 kez daha Londra-'ya gittiğini, Davacı ile 18.5.1992 tarihinde iddia edildiği gibi herhangi bir ortaklık anlaşması yapmadıklarını,
Davacının Davalıya 4 tane traktör gönderdiğini, bu traktörlerden bir tanesini Hakkı Tanverdi, diğerini Ahmet Tanverdi, 2 tanesini de kendi ad-ına gönderdiğini, bu traktörler Kıbrıs'a geldikten sonra haberdar olduğunu, bu 4 traktörü de gümrükten kurtardıktan sonra Davacıdan telefonla aldığı talimat ışığında sattığını ve parasını Davacıya gönderdiğini, daha sonra 5 tane daha traktör gönderdiğini v-e bunları da sattığını, bunların yanında başka yedek parça ve emtialar da teslim aldığını, gümrük masraflarını kendisinin ödeyip gümrükten kurtardığını, İngiltere'den Kıbrıs'a nakliyesini Davacının ödediğini, bu traktörlerin ve diğer emtianın satın alınmas-ı için gerekli parayı kendisinin ve Davacının ödediğini, Davacının gönderdiği emtialara karşılık Davacıya hem banka havalesi ile hem de Kubilay Efeoğlu ve Hasan Yorgancı eliyle para gönderdiğini, Hakkı Tanverdi'ye gönderilen traktörün parasını Hakkı'ya de-ğil de Davacıya ödediğini, Davacıya herhangi bir borcu olmadığını, İngiltere'de açık artırmada kendi adına mal satın aldığında Davacının bu malların Katma Değer Vergilerini geri aldığını, bunun da Davacının kârı olduğunu, 1993 yılı sonuna kadar gönderilen -eşyaların değerinin 45,766 sterling değil 31,350 sterling olduğunu, Haziran 1994 yılında Davacı ile Mehmet Yalçın'ın evinde hesaplaştıklarını, ve hesaplaşma neticesinde Davacının kendisine 31.350 sterling mal gönderdiğini, buna karşılık Davacıya 25,400 ste-rling gönderdiğini ayrıca Davacıya 7,105 sterling değerinde malı geri verdiğini söylemiştir.

Davacı ile Davalının şahadeti incelendiğinde, Davacının şahadeti talep takririnde yer alan iddiaları destekler mahiyettedir. Ayrıca Davalının şahadeti de Davacı-nın şahadetini büyük oranda teyit etmektedir. Şöyle ki: Davalı şahadetinde Davacının kendisine İngiltere'den mal gönderdiğini, mallar Kıbrıs'a geldikten sonra bu mallar hakkında Davacı tarafından haberdar olunduğunu ve Davacıdan telefonla aldığı talimat ış-ığında gönderilen malları sattığını belirtmiştir.

Davalının şahadetinden açıkça görüleceği gibi Davalı Davacıdan herhangi bir mal talebinde bulunmadan, Davacı kendi parası ile satın aldığı malları Davalıya göndermekte ve Davalıya telefonla verdiği talima-tlar ışığında Davalı gönderilen malları satmakta idi. Halbuki, Davalı Müdafaa Takririnde Davacıya para göndereceğini ve Dava cı da İngiltere'den satın alacağı ticari emtiaları Davalıya göndereceğini ve Davacının da mezkûr emtiaların İngiltere'den alınması- dolayısıyle KDV almaya hak kazanacağını iddia etmesine rağmen, Davalı ticari emtiaların alınması için Davacıya para gönderdiği hususunda müdafaa takririnde herhangi bir iddia ileri sürmüş değildir. Davalının müdafaa takririndeki iddiası Davacı tarafından -gönderilen ticari emtiaların tutarının 30,018 sterling olduğu ve bu emtialara karşılık 28,177 sterling ödemede bulunduğuna ilişkindir. Şahadet ve müdafaa takriri incelendiğinde Davalının şahadeti müdafaa takriri ile bağdaşmamaktadır. Keza, Davalı Mahkemeye- Emare 11 olarak ibraz etmiş olduğu belgede 11-12/6/1994 tarihinde Davacı ile hesaplaştıklarını ve hesaplaşma neticesinde Davacının herhangi bir alacağı olmadığını belirtmiştir. Davalıya göre Emare 11 İngiltere'den Davacı tarafından Davalıya gönderilen emt-ianın alış ve satış ederlerini gösteren listedir. Emare 11 şöyledir.

"VANLAR:Alış Satış
1 adet eskort küçük van £ 750 Stg.1,800 Stg.
1 adet ford sarı 700 Stg. 32 milyon
1 adet ford beyaz 1,300 Stg. 40 mily-on
1 adet ford transit 750 Stg. 32 milyon
1 adet ford mavi 640 Stg. 43 milyon
1 adet iveco 594 stg.
1 adet R.5 sarı 450 Stg.
1 adet R.5 mavi 162 Stg.
1 -adet austin 80 Stg.
1 adet ford escort taxi 300 Stg.
5,736 Stg.
Alış Satış
1 adet karavan 750 Stg. 1,200

__________ -
6,486 Stg. "


Davalının ibraz ettiği Emare 11 dikkatlice incelendiğinde Davalıya gönderilen emtianın alış ve Kıbrıs'taki satış fiyatlarını göstermektedir. Emtiaların satış fiyatının alış fiyatının en az iki katı olduğu yani %100 kârla satıldığı r-ahatlıkla görülmektedir. Davalının iddia ettiği gibi eğer gönderilen emtia Davalının parası ile alınmış olsaydı o zaman emare 11'de satış fiyatının gösterilmemesi gerekirdi. Yine Davalı müdafaa takririnde ve emare 12'de, Davacıya 7,105 sterling değerinde -emtianın iade edildiği iddia edilmektedir. Eğer söz konusu emtia Davalının Davacıya göndermiş olduğu para ile satın alınmışsa o zaman bu emtianın Davalının malı olması ve Davacıya iade edilmesi gereken emtia olmaması gerekirdi. İbraz edilen emareler ve ş-ahadet keza müdafaa takririnin 3. paragrafı kanımızca Davalının değil de Davacının iddialarını teyit etmektedir. Davacı ile Davalı arasında bir iş ilişkisi olduğuna ve bu iş ilişkisine dayanarak Davacının Davalıya İngiltere'den 31,350 sterling değerinde em-tia gönderdiğine ve bu emtianın Davalı tarafından %100 kârla satılıp, elde edilen kârın 1/2'sinin Davacıya ödeneceğine ilişkin gerek Davacının sözlü gerekse Davalının belgesel şahadeti vardır. Bu şahadetin İlk Mahkeme tarafından kabul edilmesi gerekirdi. K-anaatimizce, İlk Mahkeme, layihalar ile Mahkemeye sunulan emare 11, 12'yi ve şahadeti değerlendirmekte hata etmiştir. Bu nedenle 3. istinaf sebebi de kabul olunur.

Davacının istinaf sebepleri kabul edildiğine göre şimdi de Davalının Davacıya ödemesi ger-eken meblağlar ile satıştan elde edilen kârın tesbitini yapmak gerekir.

İstinafın duruşmasında Davacı avukatı Mahkemeye yaptığı beyanda Davacının Davalıya 31,350 sterling tutarında emtia gönderdiği hususundaki İlk Mahkemenin bulgusunu kabul etti. Davacı- avukatı ayrıca Davalıya gönderilen emtialara karşılık Davalının Davacıya, iade edilmesi gereken 4,955 sterling değerindeki emtialar dahil, 16,610 sterling ödemede bulunduğunu kabul etti.

Davacı avukatının kabul beyanları ışığında, Davacının İngiltere'd-en Davalıya 31,350 sterling tutarında emtia gönderdiği ve bu emtiaya karşılık Davalının iade edilmesi gereken 4,955 sterling değerindeki emtia dahil, yaptığı ödemelerin tutarı olan, 16,610 sterling çıkarıldıktan sonra Davalının Davacıya gönderilen emtiadan- 14,740 sterling borcu kaldığı hususunda bulgu yaparız.

Şimdi de Davalı tarafından satılan emtiadan Davacının almaya hakkı olduğu kârın tesbit edilmesi gerekir.

Daha önce belirtildiği gibi Davacının İngiltere'den Davalıya gönderdiği emtianın tutarı 31,-350 sterlingdir. Davalının elinde mevcut ve iade edilmesi gereken emtia da 4,955 sterling'dir. Elde mevcut ve iade edilmesi gereken emtianın tutarı olan 4,955 sterling, İngiltere'den Davalıya gönderilen emtianın tutarı olan 31,350 sterling'den çıkarıldığı-nda 26,395 sterling kalır. 26,395 sterling tutarındaki emtianın, Davacının vermiş olduğu şahadet ve Davalı tarafından ibraz edilen emare 12 belgesel şahadet ışığında, Davalı tarafından %100 kârla satıldığı anlaşılmaktadır. Satıştan elde edilen kâr satılan -emtianın
iki katı olan 26,395 sterlingdir. Davacı ile Davalı arasında varılan anlaşmaya göre satıştan elde edilen kârın masraflar çıkarıldıktan sonra ½'si Davacıya verilecek, 1/2'si de Davalı tarafından alınacaktı. Bu durumda basit bir hesaplama ile satışt-an elde edilen kârın ½'si olan 13,197.50 sterlingin Davalı tarafından Davacıya ödenmesi gerekir. Bu kârın elde edilmesi için Davalı da bir takım masraflarda bulunmuş olmasına rağmen Davalı müdafaa takririnde, yapmış olduğu masraflar için hiçbir miktar tale-p etmemiştir. Bu nedenle de Davalının bilinmeyen masrafları için herhangi bir indirim yapılamaz.

Kârın ½'si olan 13,197.50 sterling daha önce tesbit ettiğimiz 14,740 sterling bakiye borca eklediğimizde Davalının Davacıya ödemesi gereken toplam meblağın 2-7,937.50 sterlingdir.

İlk Mahkeme Davacı lehine 5,950 sterling için hüküm vermiş ve bu meblağın hükümden sonra Davalı tarafından Davacıya ödendiği beyan edilmiştir. Bu durumda ödenmiş olan 5,950 sterlingin Davacının alacağı olan 27,937.50 sterlingden düş-ülmesi gerekir. 5,950 sterling düşüldüğünde Davalının Davacıya ödemesi gereken miktar 21,987.50 sterlingdir.

Yukarıda belirttiklerimizin tümü ışığında İlk Mahkemenin ibraz olunan emare ve şahadeti hatalı değerlendirdiği kanısındayız. Bu nedenle İlk Mah-kemenin hükmünün iptal edilmesi gerekir.



Sonuç olarak istinaf kabul olunur ve İlk Mahkemenin hükmü iptal edilerek aşağıdaki şekilde değiştirilir. Davacı lehine ve Davalı aleyhine olmak üzere;

1) 21,987.50 sterling ve
2) yasal faiz ödenm-esine emir ve hüküm verilir.


İstinaf ve İlk Mahkeme masrafları Davalı aleyhine olacaktır.


Nevvar Nolan Gönül Erönen Seyit A. Bensen
Başkan Yargıç Yargıç


19 Mart, 2009



25






Full & Egal Universal Law Academy