Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 151/2014 Dava No 31/2016 Karar Tarihi 28.06.2016
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 151/2014 Dava No 31/2016 Karar Tarihi 28.06.2016
Numara: 151/2014
Dava No: 31/2016
Taraflar: Erkan Oyal ile Kıbrıs Endüstri Bankası arasında
Konu: Hükmün icra kabiliyeti (enforceability) - Zamanaşımı
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 28.06.2016

-
D. 31/2016 Yargıtay/Hukuk No: 151/2014
(Güzelyurt Dava No: 411/1998)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti:Ahmet Kalkan, Gülden Çiftçioğlu, Bertan Özerdağ

İstinaf eden: Erkan Oyal - Gaziveren
- (Davalı No. 2)

ile

Aleyhine istinaf edilen: Kıbrıs Endüstri Bankası Ltd., Lefkoşa (Davacı)

- A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Timuçin Pirgalıoğlu
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Mustafa Algun

Güzelyurt Kaza Mahkemesi Yargıcı Rauf Kürşad'ın 411/1998 sayılı davada, 08.10.2014 tarihinde verdiği karara karşı, Davalı No. 2 t-arafından yapılan istinaftır.

------------

K A R A R

Ahmet Kalkan: Bu istinafta, Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Bertan Özerdağ okuyacaktır.

Bertan Özerdağ: Bu istinafta, İstinaf Eden/Davalı kararda bundan böyle sadece Davalı ve Aleyhine İstinaf -Edilen/Davacı ise, sadece Davacı olarak anılacaktır. Davalı, Güzelyurt Kaza Mahkemesinin 08.10.2014 tarihinde vermiş olduğu karara karşı, bu istinafı dosyaladı.
İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR

İstinafa konu olgular özetle şöyledir:

Davacı, Güzelyurt Kaza M-ahkemesinde, Davalı No. 1, 2, 3 ve 4 aleyhine 411/1998 sayılı davayı dosyaladı. Dava celpnamesi Davalılara tebliğ olmasına rağmen ispatı vücut dosyalamadılar. Mahkemeye tek taraflı bir istida ile başvuran Davacı, 30.9.1998 tarihinde, Davalılar aleyhine müş-tereken ve münferi-den hüküm aldı.

İlgili hüküm uyarınca, Lefkoşa Kaza Tapu Dairesinde, Davalı No. 2'ye ait B 489, B 483 ve B 360 koçan No.lu taşın-mazlar üzerine, 17.11.1998 tarihinde MM 59/98 sayılı memoran-dum kaydedildi.

Memoranduma konu taşınmazl-arın satışı için yapılan başvuru üzerine, Mahkeme 21.4.1999 tarihinde, mezkur taşınmazların satışına emir verdi.

Mahkeme, hükmün 6 yıl içerisinde icra edilmediği gerekçesi ile, Davacı tarafından yapılan başvuru üzerine, 5.4.2012 tarihinde hükmün icrasın-a izin verdi.

Davacı, bu satış emri ile ilgili olarak Tapuya 2012 yılına kadar hiç bir başvuru yapmadı ve 25.4.2012 tarihinde, Lefkoşa Kaza Tapu Dairesine satış müzekkeresi için müracaat etti.

Tapu Dairesi tarafından ilk olarak 31.8.2012 tarihinde ve- sonra da 12.3.2013 tarihinde Davalılara ihbar gönderilerek, borcun ödenmemesi halinde satışın yapılacağı ihbar edildi.

Tapu Dairesi, 17.4.2014 tarihinde astığı ihbar ile, satışın 25.5.2014 tarihinde yapılacağını ilan etti.

Davalı No. 2, Davacının al-acağının Fasıl 15 Zamanaşımı Yasası'nın 3(1)(b) bendi altında zamanaşımına uğradığı iddiası ile istida dosyaladı. Taşınmazların satışı, Davalı No. 2'nin dosyaladığı istidaya bağlı tek taraflı istida neticesinde, Mahkemenin 22.5.2014 tarihli emri ile durdur-uldu. Davalı No. 2 tarafından dosyalanan 22.5.2014 tarihli istidayı dinleyen Alt Mahkeme Davalı No. 2'nin istidasını reddetti.

Davalı No. 2 bu istinafı, mezkur istidanın Alt Mahkeme tarafından ret ve iptal edilmesi kararından dosyaladı.

İSTİNAF SEBEPL-ERİ

Davalı No. 2 istinafında, 1. paragraf altında A'dan G'ye kadar sıralanan istinaf sebepleri ileri sürmekle birlikte, Mahkemede yaptığı hitap uyarınca istinafı tek başlık altında topladık.

"Muhterem Bidayet Mahkemesi, Davacının alacağının Fasıl 15 Za-manaşımı Yasası uyarınca zamanaşımına uğradığına bulgu yapmamak ve/veya 15 yıl içerisinde alacağın icrasının tamamlanamaması nedeniyle ve/veya taşınmazın satışının hükmün ısdarından itibaren 15 yıl içerisinde yapılamadığından, alacağın zamanaşına uğradığın-a ve taşınmazların satışının yapılamayacağına emir vermemekle hata yaptı."




TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI

Davalı No. 2 Avukatı hitabında, Davacının alacağının hükmün ısdar edildiği tarihi olan 30.9.1998 tarihinden iti-baren 15 yıl geçmesi ile zama-naşımına uğradığını, bu süre zarfında Tapu Dairesinin satış emrini icra edememesi ve memo-randumlu taşınmazları satamaması nedeniyle icra işlemlerinin 15 yılın dolması ile ileri götürülemeyeceğini, Davacının 15 yıl içerisinde hükümlü alacağını almak için g-erekeni yapmakla yükümlü olduğunu ve satışın Tapu Dairesinde gecikmesi ile zamanaşımı olması halinde bu husustaki çareleri Tapu Dairesi aleyhine araması gerektiğini, hükümlü alacakla ilgili icra hakkının sınırsız olmadığını, zamanaşımı süresinin tüm icra i-şlemlerinin tamamlanması için yorumlanarak uygulanması gerektiğini iddia etmiş ve Alt Mahkemenin kararının iptal edilmesini talep etmiştir.

Davacı Avukatı ise hitabında, Davacının hükümden itibaren 15 yıl içerisinde hükümlü alacağını alabilmek için gere-ken başvuruyu yaptığını, bu başvurusuna rağmen Tapu Dairesinde oluşan gecikmenin Davacının hakkını haleldar etmemesi gerek-tiğini, Davacının başvurusu ile zamanaşımı süresinin işlemesi-nin kesildiğini iddia ederek, Alt Mahkemenin kararının doğru olduğunu i-ddia etmiştir.

İNCELEME

Tarafların yukarıdaki OLGULAR kısmında belirtilen ihtilafsız olan olgularına göre Davacı, Davalılar aleyhine, 30.9.1998 tarihinde hüküm elde etmiştir. Bu hükmün icra kabiliyetinin veya uygulanabilirliğinin (enforceability) zama-naşımına uğrayıp uğramadığı ise ihtilafın esasıdır.

Tasfiye Halindeki Kıbrıs Ticaret Bankası Ltd. v. Suna Gökbörü, Müteveffiye Şifa Ali/Şifa Refikoğlu Terekesi İdare Memuru sıfatıyla (Yargıtay/Hukuk 24/2011 D.5/2012) davasının kararında zamanaşımı durumu-nda, alacak hakkının ortadan kalkmadığı, sadece tahsil edilebilme kabiliyetinin ortadan kalktığı ifade edilmiştir:

"Bir borç, borçlu tarafından, zamanaşımına uğradığı ileri sürüldüğünde, bu borç, dava ve icra yoluyle borçludan tahsil edilmeyen- bir borca dönüşmekle birlikte, alacak, hak olarak mevcudiyetini devam ettirmektedir."

Bu husustaki mevzuat Fasıl 15 Zamanaşımı Yasası'nın 3(1)(B) bendinde belirtilmektedir:

"Zamanaşımı Süresi.3.(1)Bu Yasa kurallarına bağlı olarak;
(a).............
(-b) İcra edilebilirlik kazandığı tarihten başlayarak on beş yılın sona ermesi üzerine, herhangi bir mahkeme hükmü;
için, veya hususunda veya ilgili olarak dava açılamaz."
"3. (1) Subject to the provisions of this Law, no action shall be brought upon,- for or in respect of-
(a) ..............
(b) any judgment, after the expiration of fifteen years from the date on which judgment became enforceable;"


İlgili bentte hükmün elde edilmesinden itibaren 15 yılın geçmesi ile "n-o action shall be brought" denmektedir. Aynı Yasanın tefsir bölümünde, yukarıda belirtilen kelime dizisinde yer alan "action" kelimesi de tanımlanmaktadır. Buna göre Yasanın tefsir bölümünde, "action" kelimesinin tanımı şöyledir:

"Yorum.2.Bu Yasada;
"D-ava" herhangi bir Mahkeme önündeki hukuk işlemlerini anlatır ve tahkim işlemlerini de kapsar;
"Zamanaşımı süresi" bu Yasanın belirlediği çeşitli zamanaşımı sürelerini anlatır."
"1. ..........
2. In this Law -
"action" means civil proceedings before any- Court and includes arbitration proceedings;
"period of limitation" means the several periods of limitation as prescribed by this Law."

Yasanın tanımladığı dava (action), hukuk usulü ile ilgili işlemler (civil proceedings) olup, 15 yılın geçmesi ile huk-uk usul işlemlerinin yapılamayacağı anlatılmaktadır. Yasanın zamanaşımı ile men ettiği, hükümle ilgili hukuk işlemlerinin yapılmasıdır.

Buna göre acaba Davacının başvurusu üzerine Tapu Dairesi tarafından yapılacak satış işlemi bir hukuk usul işlemi midi-r (civil proceedings)?

Davacı hüküm aldıktan sonra, hükümlü borçlu olan Davalı No. 2'nin yukarıda tafsilatı verilen 3 taşınmazına memorandum koymuştur. Davacı memorandumlu taşınmazların satışı için Emir 42 nizam 1, 2, 3 altında satışı için emir talep ede-n istida dosyalayarak, 21.4.1999 tarihinde Mahkemeden satış emri almış olup, bu bir hukuk usulü işlemidir. Davacının memorandumlu malların satışının icrasına gidebilmek için yaptığı başvuru üzerine, Davacının hükümlü alacağının tahsil etmesi amacıyla icray-a gitmesine mahkeme tarafından 5.4.2012 tarihinde izin ve emir verildi. Bu işlem, HMUT Emir 40 nizam 8'e dayanan bir hukuk usulü işlemi olup, 15 yılın içerisinde yapılmıştır.

Davacı bilahare, 25.4.2012 tarihinde, satış emrinin icrası için Tapu Dairesine- müracaat etti. Bu müracaat da Emir 40 nizam 5 altında yapılmış bir hukuk usulü işlemidir ve bu işlem de 15 yıl içerisinde yapılmıştır.

Tapu Dairesi, Davacının müracaatı tahtında taşınmazların satışı için işlem yapmıştır. Bu işlemler Mahkemenin tasarru--funda olmayan ve idari makamlar tarafında yürütülen işlemler olup hukuk usul nitelikleri yoktur. Bu işlemler 15 yılı aşacak bir sürede yapılmış veya yapılacak olmaları, bu satış işlemle-rinin hukuk usul niteliğinde işlemler olmadığı cihetle, Fasıl 15 Zaman-aşımı Yasası'nda belirtilen 15 yıllık zamanaşımı süre-si içerisinde yapılması gereken işlemler kapsamında değerlen-dirilemezler. Bu nedenle, Davacının bu işlemleri verilen hükümden itibaren 15 yılı aşan bir sürede yapmasının bunların zamanaşımına uğradığı -sonucunu doğurmayacaktır. Dolayısıyla bu işlemlerle ilgili zamanaşımı defi ileri sürülemez.

Fasıl 15 Zamanaşımı Yasası'nın 3(1)(b) bendi, mahkemenin vermiş olduğu hükümlerin icra kabiliyeti kazanmasından itibaren, 15 yıl içerisinde hukuk usulü işlemi y-apılmaması halinde, hüküm ile ilgili talep hakkının zamanaşımına uğrayacağını ve hukuk usulü işlemi yapılamayacağını düzenlemektedir. Buna karşın, huzurumuzdaki meselede zamanaşımı defi ile icrası durdurulmak istenen bir mahkeme hükmü değil, mahkeme emridi-r. İlgili mahkeme emri hükmün icra kabiliyeti kazanmasından itibaren, 15 yıl içerisinde başvurularak elde edilmiştir. Mahkeme emri ısdar edildiğinde, zamanaşımı süresi dolmadığından, verilen emir, hükmün icra kabiliyeti kazanmasından itibaren 15 yıl içeris-inde ısdar edildiği için, zamanaşımına uğramadan verilmiş bir emirdir. Halihazırda Tapu tarafından icra edilecek olan, mahkeme hükmünün tatmini için verilen mahkeme emridir. Bu nedenle, süresinde başvurularak mahkeme emri alındığı için, hükmün 15 yıl içeri-sinde icra edilmemesi iddiasının da haklılık payı olamaz.

Özetle, Davacı elde ettiği hükümle ilgili zamanaşımı süresi dolmadan hukuk usulü işlemi yaparak satış emri almış ve bu satış ile hükmün tatmin edilmesini talep etmiştir. Bu talep süresinde yapıldı-ğı cihetle, hükmün satış yolu ile icra edilmesi talebine zamanaşımı defi ileri sürmek mümkün değildir.

Belirtilenler ışığında, istinafın reddi gerekmektedir ve istinaf reddedilir.

NETİCE

Davalı No. 2 tarafından dosyalanan istinaf ret ve ipta-l edilir. İstinaf masrafları Davalı No. 2 tarafından Davacıya ödenecektir.




Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu Bertan Özerdağ
Yargıç Yargıç Yargıç

28 Haziran 2016








8






Full & Egal Universal Law Academy