Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 150/2014 Dava No 11/2016 Karar Tarihi 07.03.2016
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 150/2014 Dava No 11/2016 Karar Tarihi 07.03.2016
Numara: 150/2014
Dava No: 11/2016
Taraflar: Real D. Europe Ltd. ile Denner Motorspor Ltd. arasında
Konu: Müdafaa takriri dosyalanmaması - Müdafa takriri vermek için zamanın uzatılması - Mahkemenin takdir yetkisi - Takdir yetkisinin adil kullanılması - Mahkemenin temel amacı.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 07.03.2016

-D. 11/2016 Yargıtay/Hukuk No: 150/2014
(Lefkoşa Dava No: 8877/2013)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti:Ahmet Kalkan, Gülden Çiftçioğlu, Bertan Özerdağ

İstinaf eden: Real D. Europe Ltd., UK
- (Davacı)

ile

Aleyhine istinaf edilen: Denner Motorsport Ltd., Lefkoşa
(Davalı)

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avu-kat Akan Gürkan
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Savaş Atakan

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Düriye Elkıran'ın 8877/2013 sayılı davada, 18/9/2014 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.

------------

K A R A- R

Ahmet Kalkan: Bu istinafta, Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Bertan Özerdağ okuyacaktır.

Bertan Özerdağ: İstinaf Eden/Davacı, Lefkoşa Kaza Mahkemesinin 18.9.2014 tarihinde verdiği iptal emrine karşı, bu istinafı dosyaladı.




İSTİNAF İLE İLGİLİ O-LGULAR

İstinafta belirtilen olgular ve tarafların iddia ve argü-manlarından, meseledeki birçok hususun taraflar arasında ihti-laflı olmadığı anlaşılmaktadır.

Bunları özetlemek gerekirse: Davacının Davalı aleyhine, faturalı alacak talebi ile 5.12.2013 ta-rihinde bir dava dosya-ladığı, davanın Davalıya 10.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği, Davalı Avukatının 20.12.2013 tarihinde ispatı vücut dosyala-dığı, müdafaa dosyalanamaması üzerine 9.1.2014 tarihinde layiha teatisinde kusur edilmesine dayanan bir defaul-t isti-dası dosyalandığı, istidanın ilk olarak 31.1.2014 tarihine tayinli olduğu, o tarihte müdafaa dosyalanma talebi ile Alt Mahkemenin istidayı "müdafaa dosyalanmasına olanak tanımak üzere" 20.2.2014 tarihine tayin ettiği, 20.2.2014 tarihinde Davalı Avuk-atının müdafaa dosyalanması için süre talebinin Alt Mahkeme tarafından uygun görülerek müdafaa dosyalanmasını sağlamak üzere 20.3.2014 tarihine tayin edildiği, 20.3.2014 tarihinde yapılan aynı talep ve aynı gerekçe ile istidanın 15.4.2014 tarihine tayin ed-iliği, bilahare istidanın aynı talep ve gerekçelerle, sırasıyla 15.5.2014, 10.6.2014 ve 19.6.2014 tarihlerine tayin edildiği ve 19.6.2014 tarihinde ise yine müdafaa dosyalanmaması üzerine, istidanın ispat olarak 18.9.2014 tarihine tayin edildiği ihtilafsız-dır.

18.9.2014 tarihli oturumda, Davalı Avukatı, Mahkemeden betekrar, müdafaa dosyalayabilmek amacıyla tehir talep etmiş-tir. Mahkeme bu talebe mukabil aşağıdaki emri vermiştir:

"İstida 9.1.2014 tarihli görülür. Bugüne geçen celseden ispat olarak bırak-ılmıştır. Davalıya saat 12.00'ye kadar müdafaasını dosyalaması için izin verilir ve istida saat 12.00'ye ertelenir."

Saat 12.00'de, iş yoğunluğundan istidayı ele alamayan Mahkeme, saat 15.00'te istidayı yeniden ele alabilmiştir. Davacı Avukatı, Mahkemenin- emrine rağmen Davalının müdafaa dosyalamadığını ve Davalı Avukatının Mahkemede hazır dahi olmadığını beyan ederek, yurt dışında bulunan Davacı yetkili-lerinin hazır olup davalarını ileriye götürebilmeleri amacıyla kendilerine bir fırsat verilmesini ve bu -nedenle tehir veril-mesini talep etmiştir.

Davacı tarafın tehir talebinin, istidanın o güne müdafaa dosyalanmaması halinde ispat olarak tayinli olmasına binaen, Alt Mahkeme tarafından kabul görmemiş ve Davacıyı davasını ispata davet etmiştir.

Davacı bu- davet üzerine, az önce belirtilen Davacının yurt dışında olması nedeniyle hazır olamayacağını yinelemiş ve be-tekrar tehir talep etmiştir.

Davacı Avukatının tehir talebi Alt Mahkeme tarafından kabul görmemiş ve dava ve istida aşağıdaki bulguyla Alt Mah--keme tarafından reddedilmiştir:

"İstidanın bu celse ve bu celseden önceki en son tayinli olduğu 19 Haziran 2014 tarihinde Müstedialeyh ve Avukatı Mahkemede hazır değildi ve istida bugüne ispat olarak bırakılmıştır. Davacı bugün istidasını ispat edebilece-ği bilgisini taşıyordu. Buna rağmen bugün Davacı Mahkemede hazır değildir ve davasını ispat edebilmek için de bir gayret içerisine girmemiştir."


İstinaf, bu ret ve iptal emrinden dolayı dosyalanmıştır.


İSTİNAF SEBEPLERİ

İstinaf Edenin istinafında, -3 istinaf sebebi ileri sürül-müş olmasına karşın, yapmış olduğu hitabında istinafını, aşa-ğıdaki gibi tek başlık altında toplamıştır:

"Alt Mahkeme, Davalının müdafaasını dosyalamaktan birçok kez imtina etmesine rağmen, Davacının yurt dışından tanıklarını- hazır edip davasını ispat edebilmek amacıyla ilk kez yaptığı tehir talebini reddetmekle ve tehir talebi ile ilgili adli takdir hakkını doğru kullanmamakla ve/veya makul gerekçelere dayanan tehir talebini kabul etmemekle hata yapmıştır."

TARAFLARIN İDDİ-A VE ARGÜMANLARI

Davacı Avukatı istinaftaki hitabında: Davalının Tüzük tarafından tanınan sürede müdafaa dosyalamadığı cihetle default istidası dosyaladıklarını, Alt Mahkemenin default istidasını muhtelif kez erteleyerek müdafaa dosyalanmasına fırsat verd-iğini, 19.6.2014 tarihli celsede Davalının müdafaa dosyalamak için betekrar talepte bulunduğunu, bu talep üzerine Alt Mahkemenin istidayı ispat olarak 18.9.2014 tarihine tayin ettiğini, 18.9.2014 tarihine gelindiğinde Davalının yine müda-faa dosyalamamış o-lduğunu, bunun üzerine Alt Mahkemenin, isti-dayı, aynı gün müdafaa dosyalanması amacıyla saat 12.00'ye tayin ettiğini, Davalıya tanınan süreye rağmen müdafaanın yine dosyalanmadığını, Alt Mahkemenin yoğun gündemi nedeniyle isti-dayı saat 12.00'de ele alama-yarak saat 15.00'te ele alabildi-ğini, saat 15.00'teki oturumda Davacı Avukatının müvekkilinin yurt dışında kayıtlı bir şirket olduğu cihetle tanıklarını hazır edemediğini ve Davacı tarafın ilk kez tehir talebi beya-nına rağmen Alt Mahkemenin takdir yetkis-ini hatalı kullanarak istida ve davayı iptal ettiğini iddia etmiştir. Davacı, Alt Mahkemenin davayı iptal kararının iptalini talep etmektedir.

Davalı Avukatı istinaftaki hitabında: Müdafaa dosyalan-maması nedeniyle istidanın Alt Mahkeme tarafından 19-.6.2014 tarihinden 18.9.2014 tarihine, ispat olarak tayin edildiğini, Alt Mahkemenin ilgili tarihte müdafaa dosyalanmaması sonucu ispat olarak tayinli olan davasını, tanıklarını hazır etmeye-rek ispata hazır olmayan Davacı ile ilgili takdir yetkisini doğru- kullandığını ve davanın doğru bir şekilde iptal edildi-ğini iddia ederek, istinafın masraflarla birlikte ret ve ipta-lini talep etmiştir.

İNCELEME

Bir davada davalı tarafın ispatı vücut kaydı yaptırdıktan sonra sürenin uzatılmasına mahkeme tarafından e-mir verilme-dikçe, 14 gün içerisinde müdafaasını dosyalaması gerekir. Bu konu Emir 21 nizam 1 altında düzenlenmiştir:

"1.(1)Davalı ispatı vücut kaydı yaptır-dığında, ispatı vücut kaydı için saptanan sürenin sona ermesinden veya talep takririnin kendine- teslim edilmesinden sonra, hangisi daha geç ise, on dört gün içinde savunmasını dosyalar ve diğer tarafa teslim eder; meğer ki bu süre mahkeme veya yargıç tarafından uzatılmış olsun veya dava ile ilgili celpname, İkinci Emrin 6. nizamı uyarınca talep özel- surette üzerine açıklanmış olan bir celpname olsun


ve davacı da bu arada On sekizinci Emir uyarınca hüküm almak için bir ihbarlı dilekçe tebliğ etmiş olsun."
Davalı ispatı vücut kaydını 20.12.2013 tarihinde dosya-lamış olmakla birlikte, 14 gün içeris-inde müdafaasını dosya-lamamış, bunun üzerine Davacı, 9.1.2014 tarihinde müdafaa dosyalamakta kusur edilmesine binaen, hüküm elde etmek amacıy-la yukarıda belirtilen istidayı dosyalamıştır.

Alt Mahkemenin kararına konu 9.1.2014 tarihli istida Emir 48 -nizam 4 ve Emir 26 nizam 1 - 10'a kadar olan kurallara da-yandırılmıştır. Davacının talebi faturalara dayanan bir alacak olduğu cihetle, bu emirler arasında meseleye en yakın kural Emir 26 nizam 2'dir.

İstidada dayanılan HMUT Emir 26 nizam 2 aynen şöyled-ir:

"2.Davacının talebi, yalnızca bir alacak veya miktarı para ile saptanabilen bir talep ise ve davalı savunma lâyihasını tayin edilen süre içinde vermezse, davacı, sözkonusu sürenin sona ermesi üzerine talep ettiği para miktarı ile dava masrafl-arı konusunda lehine hüküm verilmesi için başvuruda bulunabilir."

İlgili nizam altında başvuru yapan bir davacının mahke-meden talebi, mahkeme tarafından bir hüküm verilmesidir.

HMUT Emir 26 nizam 10 ise, müdafaa dosyalamakta kusur eden taraf aleyhine- yapılacak bir başvuru ile hüküm alınabileceği düzenlenmiştir. İlgili nizam aynen şöyledir:

"10.Bu Emrin yukarıdaki nizamlarında sözü edilen davalardan başka tüm davalarda, davalı savunma lâyihası vermekte kusur ederse, davacı, hüküm verilmesi için ihba-rlı dilekçe yolu ile başvuruda bulunabilir ve mahkeme veya yargıcın görüşüne göre davacının müstahak olduğu hüküm verilebilir.""10. In all other actions than those mentioned in the preceding rules of this Order, if the defendant makes default in deliveri-ng a defence, the plaintiff may apply by summons for judgement, and such judgement be given as the Court or a Judge shall consider the plaintiff to be entitled to."


Davacı tarafından dosyalanan 9.1.2014 tarihli istida ilk olarak 31.1.2014 tarihine ta-yinli olup ilgili günde Davalı müdafaasını dosyalamamıştı. Davalı müdafaa dosyalanmasına ola-nak tanınması için istidanın 7 kez tehir edilerek 18.9.2014 tarihine tayin edilmesine kadar, keza o gün de müdafaa dosya-lamamıştır.

Alt Mahkeme, Davacı tarafın-dan default istidası dosyalan-dıktan sonra müdafaa dosyalamak üzere 7 kez istidayı tehir etmiş ve Davalının müdafaasını dosyalaması için Davalıya 7 kez süre vermiştir.

Yukarıda yer verilen HMUT Emir 21 nizam 1(1) altında, 14 gün içerisinde müdafaa dosyal-ama hakkı olan davalının bu süre zarfında müdafaasını dosyalamaması durumunda, mahkeme tarafın-dan bu süre uzatılmış olmadıkça müdafaa dosyalanmasına izin verilemez. Bu husus Yargıtay/Hukuk 20 - 21/79'da aşağıdaki gibi ifade edilmiştir:

"Ancak Tüzüğün 2-1. Emrinin 1. kısmı bir davalının, ispatı vücut varakası dosyaladıktan sonra 14 gün zarfında, Müdafaa Takririni dosyalamayı öngörmektedir, meğer ki bu süre mahkeme veya bir hakim tarafından uzatılsın ..."

Buna göre, Emir 21(1)(1), mahkemeye ispatı vücut -kaydından sonra 14 gün içerisinde müdafaa dosyalamayan tarafa müdafaa dosyalamak için bir gerekçe olmadan 7 kez ek süre verme yet-kisi verdiği düşünülemeyeceği bir yana, tanınacak ek süre bir takdir yetkisi olduğu için adil kullanılması da gerekir. Bu konu- Yargıtay/Hukuk 42/1979 sayılı kararda aynen şu şekilde ifade edilmiştir:

"Müdafaa takriri vermek için zaman uzatmada mahkemenin hiç kuşkusuz takdiri vardır. Ancak mahkemelerin bu takdirleri adli takdirdir."

Alt Mahkeme, hüküm almak için istida dosyala-yan Davacıya istidanın tayin olduğu ilk tarihte hüküm elde etmek için izin vermeyeceğini tezekkür etmesi halinde, Davalıya müdafaa dosya-layabilmesi için ek süre verebileceği gibi, bu ek sürenin sonunda verilen emre riayet etmeyerek müdafaa dosyalamayan Da-valının aleyhine hüküm verilmesine izin vermeliydi; meğer ki Davalı tarafından bir daha ek süre verilmesi için makul bir gerekçe Mahkemeye sunulmuş olsun.

Davanın herhangi bir veya makul gerekçe sunulmadan 7 kez müdafaa dosyalanmasına olanak tanımak mak-sadıyla ertelenmesi ve müdafaa dosyalanmaması sonucunda 18.9.2014 tarihinde şaha-det sunmak için davet edilen Davacının şahadet sunmaya hazır olmadığından ilk kez süre talebi uygun görülmeyerek tehir verilmemesi, takdir yetkisinin adil kullanılmadığını gös-ter-mektedir.

Kaldı ki 18.9.2014 tarihinde, Davacı Avukatı tarafından Alt Mahkemeye, Davacı Şirketin yurt dışında kayıtlı bir şirket olduğu ve yetkililerinin de yurt dışında olduğu gibi makul bir tehir gerekçesi sunulmuştu. Davacı tarafından belirtilen -haklı ve makul gerekçe, 18.9.2014 tarihinde, 19.6.2014 tarihinden o güne ispat olarak tehir edildiği ve Davacının o günün ispat günü olduğunu bilip tanıklarını hazır etmesi gerektiği cihet-le, Alt Mahkeme tarafından kabul görmemiştir. Halbuki Davalı 18.9.2-014 tarihine kadar veya o gün müdafaasını dosyalamış olsa idi, Davacı Avukatının Davacı yetkililerini İngiltere'den getirterek davanın ispatı için hazır etmesi, gereksiz bir mas-raf yapılmasına sebebiyet verecekti. Nitekim, 18.9.2014 tari-hinde müdafaa dos-yalanmamış olmasına karşın, Alt Mahkeme tara-fından Davalıya saat 12.00'ye kadar müdafaa dosyalanmasına fırsat verilmesiyle Davacı tanıklarının o gün mahkemede hazır olması halinde dahi Davacının müdafaa dosyalanması ile dava-sını ispat etmesine izin veril-meyeceği ortadadır. Bu nedenle, Davacı yetkililerinin Alt Mahkemenin verdiği ilk ispat günü hazır olmaması makul bir gerekçeye dayanmaktaydı.

Bu davada, Davalıya müdafaa dosyalamak amacıyla verilen uzun sürelerin adil olmadığı ve bundan dolayı davasın-ı ileri götürüp hüküm almak için Mahkemeye başvuran Davacıya bir adaletsizlik yapıldığı aşikârdır.

Birçok kararda da belirtildiği gibi, Emir 1 A tarafından tanımlanan temel amaç, bir davanın masrafların artmasına sebe-biyet verilmeden, tarafları eşit şe-kilde tutarak ve gecikmek-sizin sonuçlandırmaktır.

Dava yönetimi kuralları uyarınca Alt Mahkeme, davanın en erken ve masrafların artmasına sebebiyet verilmeden yönetil-mesi ve sonuçlandırması ile görevli olmasına karşın, herhangi bir gerekçeye dayanmadan- ve gerekçesiz olarak istidayı 7 kez erteleyerek Tüzük kurallarına uymayan ve Mahkemenin ek süre emirlerine riayet etmeyen Davalı için tanınan süre, dava yönetimi kurallarına da aykırıdır. Müdafaasını tanınan sürede dosyalamayan Davalıya 7 kez ek süre veri-lmesi ve müdafaa dosyalanması için istidanın 7 kez tehir edilerek süre tanınması hatalıdır.

Mahkemenin Davalıya müdafaa dosyalamak için vermiş olduğu ek süre, Emir 1 A kurallarına aykırı olması yanında Emir 21(1)(1) kuralına da uygun değildir.

Emir 1 A -ve Emir 1 B, bu temel amacın yerine getirilmesini sağlayabilmek için mahkemelere ek yetkiler getirmiştir. Alt Mahkemenin müdafaa dosyalanmadığı gerekçesi ile hüküm elde etmek isteyen ve çok kısa sürede yargılamanın devamı için Mahkemeye başvuran Davacının -istidasını, masrafların artmasına ve gecikmeye sebebiyet verecek şekilde 7 kez ertelemesi ve Davalının Tüzük ve Mahkeme emrine uymamasına rağmen her başvurusunda süre vermeyi uygun görmesi hatalı olduğu gibi Davacının ilk tehir başvurusunun da Alt Mahkeme- tarafından reddedilmesi tarafların eşit tutulmamış olduğunu göstermek-tedir.

Yargıtay/Hukuk 61/2011 Dağıtım 7/2012 sayılı kararda, mahkemenin bir davayı, Davacının davasını sunamaması gerekçesi ile iptal edebilmesi için, Davacıya ilk önce makul bir sür-e verilmesi gerektiği ve verilen sürede Davacının yine hazır olmaması halinde davanın iptali yöntemine gidilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Kararda konuyla ilgili şunlar ifade edilmektedir:

"İçtihat kararları ile belirlenen usulde, bir davanın takipsizlik-ten iptal edilmesinden önce, Davacıya davasına başlaması için makul fırsat verilmesi gerektiği, bu süre zarfında yine hazır olmadığı ve tekrar tehir talebinde bulunduğu takdirde, verilen süreye rağmen hazır olmadığı için, davanın takipsizlikten ret ve ipta-l edilmesi yer alır (Y/H 1+95/09 D.7/10)."

Alt Mahkeme, Davacının yukarıda belirtilen makul gerek-çesini dikkate alarak Davacıya süre verip istidayı tehir et-mesi ve verilecek günde Davacının yine hazır olmaması halinde davanın iptali yöntemine gitmesi ge-rekirdi.

Belirtilen gerekçelerle Alt Mahkeme davayı iptal etmekle hata yapmıştır. İstinaf kabul edilir.

NETİCE

Yukarıda belirtilenlere istinaden:

Alt Mahkemenin davayı iptal eden 18.9.2014 tarihli emrinin iptaline,
Davanın 9.1.2014 tarihli istiday-a gün verilerek ele alınıp karar verilmek üzere Alt Mahkemeye iadesine,
İstinaf masraflarının Davalı tarafından Davacıya ödenme-sine,
karar verilir.



Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu Bertan Özerdağ
Yargıç Yargıç - Yargıç


7 Mart 2016








10






Full & Egal Universal Law Academy