Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 148/2013 Dava No 4/2018 Karar Tarihi 21.02.2018
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 148/2013 Dava No 4/2018 Karar Tarihi 21.02.2018
Numara: 148/2013
Dava No: 4/2018
Taraflar: Dündar Önal Ve diğerleri ile Remzi Remziler arasında
Konu: Mahkeme emri uyarınca uyulması gereken sürenin uzatılması - Mahkeme emrine uymayan tarafa uygulanan yaptırımın kaldırılması - Masraflar için teminat (security of cost)istidası.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 21.02.2018

-D.4/2018


















Yargıtay/Hukuk No: 148/2013
(Girne Dava No: 133/2013)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA

Mahkeme Heyeti:Ahmet Kalkan, Gülden Çiftçioğlu, Bertan Özerdağ

İstinaf eden: No. 1- Dündar Önal, G 107 Oza-nköy, Girne c/o
No.1 Çevre Yolu, Girne.
No. 2- Dinç Önal, G 107 Ozanköy, Girne c/o No.1
















Çevre Yolu, Girne.

No. 3- Dünce Önal, G 107 Ozanköy, Girne c/o No.1
















Çevre Yolu, Gir-ne.
(Davalılar)
ile

Aleyhine istinaf edilen: Remzi Remziler, Namık Kemal Caddesi
- No.5, Girne.
(Davacı)

A r a s ı n d a

İstinaf eden namına: Avukat Talat Kürşat ve Avukat Akan Kürşat adına Avukat Göksu Durmuş.
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Hasan Alkan.

Girn-e Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Melek Esendağlı'nın, 133/2013 sayılı davada, 07.11.2013 tarihinde verdiği karara karşı, Davalılar tarafından yapılan istinaftır.















-----------------


K A R A R

Ahmet Kalkan: Bu istinafta, Mahkemenin h-ükmünü Sayın Yargıç Gülden Çiftçioğlu okuyacaktır.
Gülden Çiftçioğlu: Huzurumuzdaki istinaf, İstinaf Eden/ Davalılar tarafından Girne Kaza Mahkemesinin 133/2013 sayılı davada, 07.11.2013 tarihinde verdiği karara karşı yapılmıştır.
İSTİNAFA İLİŞKİN OLGULAR-
Alt Mahkeme huzurundaki dava dosyasına göre, Girne Kaza Mahkemesinde ikâme edilen 133/2013 sayılı davada, Davacı/Müstedialeyh aleyhine 28.5.2013 tarihinde dosyalanan ihbarlı istida ile normal olarak KKTC dışında İngiltere'de ikamet eden Davacı/Müst-edialeyhin bu meselede Davalı/Müstediler lehine 20,000 TL veya Mahkemenin uygun göreceği miktarda masraf teminatı (security of cost) vermesi ve bu teminatın verilmesine değin dava ile ilgili işlemlerin durdurulması ve mahkemenin verdiği tarihte mahkeme tar-afından emredilecek teminatın verilmiş olmaması halinde de davanın iptal edilmiş sayılması hususunda Mahkemenin bir emir vermesi talep edilmiştir.
8.10.2013 tarihinde tarafların mutabakatı neticesinde Alt Mahkeme aşağıdaki şekilde emir vermiştir:
"Beyanlar- dikkate alındıktan sonra, işbu davada oluşabilecek masraflara karşılık teminat teşkil etmek üzere Davacı/Müstedialeyh tarafından bugünden itibaren 2 gün zarfında 7500 TL'nin mahkeme veznesine yatırılmasına, masraf teminatı mahkeme veznesine yatırılıncaya -değin davayla ilgili işlemlerin durmasına ve 2 günün hitamında konu meblağın yatırılmaması halinde davanın iptal edilmiş sayılması hususunda emir verilir."

Davacı/Müstedi 11/10/2013 tarihli istidasında, 8.10.2013 tarihinde verilen ve Davacı tarafından 2- gün zarfında masraf teminatı için 7500 TL yatırılmasını öngören emirde belirtilen sürenin bir gün süre ile uzatılmasını talep etti.
İstidaya ekli yemin varakasında, 8.10.2013 tarihinde tarafların müşterek beyan ve mutabakatı ile Davacı tarafından masraf -teminatı için 7500TL yatırılmasının gündeme getirildiği; Mahkemenin 2 gün zarfında konu teminatın Mahkeme veznesine yatırılması hakkında emir verdiği; Davacı/Müstedi yurt dışında olduğundan para aktarmasının 2 günün sonunda gerçekleşebildiği; Davacı/Müsted-inin bir kastı olmaksızın verilen süreye riayetsizlik ettiği ancak istida tarihi itibarıyla paranın yatırılmasına hazır olduğu; bir gün süre ile emirde verilen sürenin uzatılmasının talep edildiği belirtildi.

Davalı/Müstedialeyhler tarafından istidaya it-iraz dosyalanmadı. İstidanın dinlenmesi esnasında taraflar tanık çağırmayıp mahkemeye hitap etmekle yetindiler.

Alt Mahkeme, 7.11.2013 tarihinde verdiği kararında, 8.10.2013 tarihinde masraf için teminat yatırılmasını öngören emirde mahkeme tarafından ma-sraf teminatının yatırılması için tayin edilen (2) günlük sürenin 7.11.2013 tarihinden itibaren (1) gün süre ile uzatılmasına emir verdi.





İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalıların istinaf sebepleri aşağıdaki tek başlık altında toplanabilir:
"Alt Mahkeme, Hukuk M-uhakemeleri Usulü Tüzüğü Emir 57 nizam 2'yi yanlış yorumlayarak 8.10.2013 tarihli emrine göre 10.10.2013 tarihi hitamında davanın iptal edilmiş olduğunu göz ardı ederek, dava canlandırılmadan masraflar için teminat yatırma süresini uzatarak hata etmiştir.-"

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI
İstinaf Eden Davalı/Müstedialeyhler Avukatı istinaftaki hitabında, HMUT Emir 60 nizam 5 uyarınca masraflar hususunda teminat verilmesine emir verildiği hallerde, mahkemenin söz konusu teminatın verileceği tarihe kadar da-vadaki yargılama işlemlerini durdurabileceğini ve saptanan süre içerisinde emredilen teminatın verilmemesi halinde davayı reddedebileceğini, Alt Mahkemenin huzurundaki davada, (2) günün hitamında masraflar için teminatın yatırılmaması halinde davanın ret v-e iptal edileceğini kararında belirttiğini, dolayısıyla da (2) günün hitamında söz konusu davanın kendiliğinden, başka bir emir verilmeksizin / başka bir emir verilmesine gerek olmaksızın ret ve iptal edilmiş addolunacağını, diğer bir ifade ile ölü bir dav-a haline gelmiş olacağını, ölü bir davada da süre uzatılmasının yapılamayacağını, HMUT Emir 33 nizam 1 tahtında öncelikle canlandırma istidasının yapılması gerektiğini, Mahkemenin HMUT Emir 57 nizam 2 tahtındaki takdir hakkını ölü bir davada kullanmasının -mümkün olmadığını ileri sürmüştür.


İstinaf Eden Avukatı bu bağlamda süre uzatma talebinin süre bitmeden yapılması gerektiğini, Alt Mahkemenin HMUT Emir 57 nizam 2 tahtında takdir yetkisini kullanırken, söz konusu davanın aslında iptal edilmiş veya ölü bi-r dava olduğunu göz ardı ederek hataya düştüğünü iddia etmiştir.
Aleyhine İstinaf Edilen Davacı/Müstedi Avukatı da istinaftaki hitabında, Davalı/Müstedialeyhlerin itirazname dosyalamadığı cihetle, Davacı/Müstedinin yemin varakasında ileri sürdüğü olguların- zıt görüş olmaktan çıktığını, bu durumda da Mahkemenin Davacı/Müstedinin yemin varakasında söylediklerini makul bir izahat olarak kabul etmesinin doğal olduğunu iddia etmiştir.
Davacı/Müstedi Avukatı devamla, Alt Mahkemenin "Davanın iptal edilmiş sayılmas-ına emir verilir" şeklindeki kararının doğru kaleme alınmış bir emir olmadığını, bunun başka bir başvuru gerektirdiğini, davanın henüz ölmediğini, ilâveten HMUT Emir 1B uyarınca mahkemenin, herhangi bir nizam veya mahkeme emri gereğince uyulması gereken sü-reyi riayet süresi sona erse dahi uzatabileceğini, dava ölmüş kabul edilse dahi süre uzatımının mahkemenin doğal yetkisi dahilinde olduğunu ileri sürmüştür.
Alt Mahkeme tarafların argümanlarını değerlendirerek, kararında şunları ifade etmiştir:
"Hukuk Muh-akemeleri Usul Tüzüğü Emir 57 n.1 ve n.2'nin tercüme edilmiş şekli şöyledir:

I. 64,6 1.Mahkeme masrafları için teminat verilmesine
ilişkin bir emrin verildiği gün ve söz
konusu teminatın sağlanması için verilen
- mehil, sebep veya meselede layihaların
teatisi veya herhangi başka bir işlemin
yapılması için müsaade edilen sürenin
hesaplanmasında hesaba katılmaz.

I. 64, 7


2. Mahkeme veya yargıç, herhangi bir i-şin veya işlemin yapılması için bu nizamlarla tayin edilen veya herhangi bir uzatma emri ile tespit edilen süreyi, hakkaniyet bakımından meselenin gerektirdiği koşullarla (eğer varsa) uzatmak veya kısaltmak yetkisine sahiptir ve sürenin uzatılmasına ilişki-n başvuru tayin edilen veya müsaade edilen sürenin sona erdiği tarihe kadar
yapılmamış olsa bile bu gibi uzatmalara emir verebilir; ancak herhangi bir layiha veya belgenin teslim edilmesi veya herhangi bir yemin takriri, cevap veya belgenin dosyalanması -veya herhangi bir işin yapılması için gerekli sürenin bu nizamlardan herhangi biri veya mahkeme veya yargıcın talimatı veya emri ile saptandığı veya sınırlandırıldığı hallerde, söz konusu sürenin uzatılması için yapılan başvurunun ve böyle bir başvuru üzer-ine verilen emrin gerektirdiği masrafları, mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü bir emir verilmedikçe, başvuruyu yapan taraf ödeyecektir.


Emir 57 nizam 2'nin kuralları açıktır. Mahkeme, gerek Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğü nizamları gereği gerekse- buna dayanılarak Mahkeme tarafından saptanan bir süreyi hakkaniyet bakımından meselenin gerektirdiği koşullarla uzatma yetkisine sahiptir. Yine Mahkeme, sürenin uzatılmasına yönelik başvuru tayin edilen süre sona erdikten sonra yapılsa dahi uzatmaya izin -verebilir.

Davalı/Müstedialeyhler tarafından emirde verilen süre zarfında uzatma için başvurulmadığından artık bu istidanın geçerli olmadığı iddia edilmişse de tüzüğün açık hükmü karşısında süre sona erdikten sonra da Mahkemenin süreyi uzatma yetkisi old-uğu hakkında kanaat getiririm. Davalı/Müstedialeyhler tarafından verilen süre hitamında dava iptal olmuş sayılacağından istidanın da geçersiz olduğu yönündeki argümanını da bu doğrultuda reddederim. "


İNCELEME
"Alt Mahkeme, HMUT Emir 57 nizam 2'yi yanlı-ş yorumlayarak 8.10.2013 tarihli emrine göre 10.10.2013 tarihi hitamında davanın iptal edilmiş olduğunu göz ardı ederek, dava canlandırılmadan masraflar için teminat yatırma süresini uzatarak hata etmiştir."

Alt Mahkeme huzurundaki meselede Davacı istidas-ını HMUT 57 nizam 2'ye dayandırarak, dava masraflarına teminat olarak mahkeme veznesine yatırması öngörülen 7500 TL'lik meblağın yatırılması için tayin edilen (2)günlük sürenin (1) gün süre ile uzatılmasını talep etmiştir.
-Alt Mahkeme de Davacı/Müstedinin istidasına paralel olarak istidayı HMUT 57 nizam 2 altında değerlendirmiştir.

- Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğü Emir 57 n.2 şöyledir:

I. 64, 7


2. Mahkeme veya yargıç, herhangi bir işin veya işlemin yapılması için bu nizamlarla tayin edilen veya herhangi bir uzatma emri ile tespit edilen süreyi, hakkaniyet bakımından meselenin gere-ktirdiği koşullarla (eğer varsa) uzatmak veya kısaltmak yetkisine sahiptir ve sürenin uzatılmasına ilişkin başvuru tayin edilen veya müsaade edilen sürenin sona erdiği tarihe kadar yapılmamış olsa bile bu gibi uzatmalara emir verebilir; ancak herhangi bir -layiha veya belgenin teslim edilmesi veya herhangi bir yemin takriri, cevap veya belgenin dosyalanması veya herhangi bir işin yapılması için gerekli sürenin bu nizamlardan herhangi biri veya mahkeme veya yargıcın talimatı veya emri ile saptandığı veya sını-rlandırıldığı hallerde, söz konusu sürenin uzatılması için yapılan başvurunun ve böyle bir başvuru üzerine verilen emrin gerektirdiği masrafları, mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü bir emir verilmedikçe, başvuruyu yapan taraf ödeyecektir.


Yukarıd-aki alıntıdan görüleceği üzere, mahkeme, HMUT Emir 57 nizam 2 uyarınca, herhangi bir işin veya işlemin yapılması için Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü'nde tayin edilen veya




herhangi bir uzatma emri ile tespit edilen süreyi, hakkaniyet bakımından mesele-nin gerektirdiği koşullarla (eğer varsa) uzatmak veya kısaltmak hususunda takdir yetkisine sahiptir.

HMUT Emir 57 nizam 2'nin İngiltere'deki mehazı 1883 Rules of Supreme Court Order 64 Rule 7 ve 8 iken, 1962 Rules of Supreme Court (Rev) (RSC 1962)'da-ki muadili ise Order 3 rule 5'dir ( Bkz: The Annual Practice 1970 s.15 ).
Bu durum ışığında HMUT Emir 57 nizam 2'nin yorumu ile ilgili olarak İngiltere'deki mehaz maddeler çerçevesinde Common Law'dan yararlanmak mümkündür.
Common Law'daki yukarıdaki -mehaz madde bağlamında verilen kararlara tarihsel süreç içerisinde bakıldığında, Whistler v. Hancock (Divisional Court) 11 January 1878 (1877- 78) L.R. 3 Q.B.D.83 )kararının bu hususta verilen ilk kararlardan olduğu görülmektedir.
Kararda Cockburn, c.j şö-yle demiştir:
-"COCKBURN, c.j. This is a very plain case. The defendant obtained an order that unless the statement of claim were delivered within a week the action should be at an end. The plaintiff took out a summons to set aside the appearance, and if he could have ob-tained an order to that effect before the week was out, he would have been the victor; but before his summons could be heard he fell under the operation of the order dismissing the action, and the action was at an end. It cannot be contended that the takin-g out of a summons to set aside the appearance in the meantime could keep the action alive after the period when by the operatio-n of the master's order it was defunct. For these reasons, I think the master had no jurisdiction, and the order of Fry, J., was right."
-


Yukarıdaki alıntı dikkate alındığında, bir mahkeme emri, belirli zaman içerisinde bazı işlemler yapılmazsa davanın ret ve iptal edilmiş olacağı hükmünü içermekte ise, kural olarak, sürenin hitamından sonra süre uzatımı yapılamaz ( Bkz: The Annual Pra-ctice 1955, s.2010).


Yukarıdaki karardan takriben 100 yıl sonra 1975 yılında Court of Appeal, Civil Division tarafından R v. Bloomsbury and Marylebone County Court ex parte Villerwest Ltd. kararı verilmiştir. Bu kararda Lord Denning, Whistler v. Hanc-ock (Divisional Court) kararını eleştirmiş ve mahkemenin Order 3 rule 5 tahtında, süre uzatımı talebi ister tayin edilen süre içerisinde isterse tayin edilen süre dışında yapılsın mahkemenin bu süreyi uzatmaya takdir yetkisi olduğunu, Keymer v. Reddy [1912-] 1KB 215'ye ve Manley Estates Ltd. v. Benedek [1941]1 All ER s.248 kararlarına atfen ifade etmiştir.
Lord Denning MR R v. Bloomsbury and Marylebone kararında Whistler v. Hancock (Divisional Court) kararını eleştirirken şunları belirtmiştir:
"I have on-e further observation to make. It is about Whistler v.Hancock.In seems there to be suggested that if a condition is not fulfilled the action ceases to exit, as though no extension of a time can be granted. I do not agree with that line of reasoning.Even th-ought the action may be said to cease to exist,the court always has power to bring it to life again by extending the time."
-
Diğer yandan, bilindiği üzere, 2008 yılında, İngiltere'deki mehaz kurallara (Civil Procedure Rules) uygun olarak -HMUT'ne -yeni kurallar ilâve edilmek sureti ile -HMUT- tadil edilmiş ve yapılan değişikliklerle, Emir 1 A altında dava yönetiminin temel amacı, Emir 1(B) tahtında ise mahkemenin dava yönetimi yetkileri (case management) başlığı altında yeni kurallar ilâve edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü'ne (HMU-T) bakıldığında, süre uzatımı meselesinin, bir yandan Emir 57 nizam 2 altında, diğer yandan da -Emir 1 B Mahkemenin Dava Yönetimi Yetkileri (Case Management) başlığı altında yer alan Nizam 1 (2)(a) altında ve -yaptırımların kaldırılmasını düzenleyen HMUT Emir 1(B) nizam 6 ve 7 tahtında değerlendirilmeye açık olduğu görülmektedir.-
-HMUT Emir 1(B) Nizam 1(2)(a) şöyledir:
1. Mahkemenin Genel Dava Yönetimi Yetkileri:
(1) Bu nizamdaki yetkiler diğer nizamlarla veya mevzuat altında mahkemeye verilen veya mahkemenin sahip olduğu yetkilere ek olarak verilmiştir.
(2) Aksi öngörülmediği h-allerde mahkeme:
(a) Herhangi bir nizam veya mahkeme emri gereği uyulması gereken süreyi, riayet süresi sona erse dahi, uzatabilir veya kısaltabilir.
HMUT Emir 1(B) nizam 1(2)(a)'nın İngiltere'deki mehazı ise, Civil Procedure Rules 1998 rule 3.-1 (2) olup, bu kural şöyledir:
3.1 The court's general powers of management;
(1) The list of powers in this rules is an addition to any powers given to the court by any other rule or practice direction or by any other enactment or any powers it may otherwi-se have.
(2)Except where these Rules provide otherwise, the court may-
(a) extend or shorten the time for compliance with any rule, practice direction or court order ( even if any application for extension is made after the time for compliance has expired-."



Diğer yandan HMUT Emir 1(B)'nin "Kusurlu taraf yaptırımların kaldırılması için emir almazsa, yaptırımların yürürlüğe girmesi" başlığı altındaki nizam 6'nın 1. fıkrası şöyledir:
(1)Herhangi bir nizama veya mahkeme emrine uyulmadığı takdirde uygulanm-ası emredilen masraf ödeme emri dahil herhangi bir yaptırım, kusurlu tarafın yaptırımın iptali için mahkemeye müracaat etmemesi ve bu doğrultuda bir emir almaması halinde yürürlüğe girer.

HMUT Emir 1(B)nizam 6(1)'in İngiltere'deki mehazı ise aşağıdaki -Civil Procedure Rules 1998 rule 3.8 (1)'dir.
CPR 3.8
3.8 Sanctions have effect unless defaulting party obtains relief.
1)Where a party has failed to comply with a rule, practice direction or court order, any sanction for failure to comply imposed by the r-ule, practice direction or court order has effect unless the party in default applies for and obtains relief from sanction.
(Rule 9 sets out circumstances which the court may consider on an application to grant relief from a sanction)

Diğer yandan, HMUT- Emir 1(B) nizam 7 "Yaptırımların Kaldırılması" başlığı altında aşağıdaki gibidir:
-7. Yaptırımların kaldırılması;
(1) Mahkeme, herhangi bir nizama ya da mahkeme emrine
uymama nedeni ile öngörülen bir yaptırımın
kaldırılması için yapılan istida üzerine;
(a) Adaletin yerine getirilmesindeki kamu yararını;
(b) İstid-anın gecikmeksizin yapılıp yapılmadığını;
(c) Riayetsizliğin kasıtlı olup olmadığını;
(d) Riayetsizliğe uymamanın iyi bir açıklamasının
olup olmadığını;





(e) Kusurlu tarafın diğer nizamlara veya mahkeme
emirlerine ne- kadar riayet ettiğini;
(f) Riayetsizliğe doğrudan doğruya tarafın veya yasal
temsilcisinin sebep olup olmadığını;
(g) Yaptırımın iptali emri verildiği takdirde,
duruşma tarihi veya olası duruşma tarihinin
y-etiştirilip yetiştirilemeyeceğini;
(h) Riayetsizliğin tarafların her biri üzerinde
yaptığı etkiyi;
(i) Yaptırımın iptali emri verilmesi halinde
tarafların her biri üzerinde yaratacağı etkiyi;
tüm koşullar ile bir-likte gözden geçirir.
(2) Yaptırımın kaldırılması istidası bir yemin belgesi ile
desteklenir.
-.
HMUT Emir 1(B) nizam 7'nin İngiltere'deki mehazı ise CPR 1998 rule 3.9 olup "relief from sanction" ( yaptırımların kaldırılması) başlığı altında aşağıda verilmektedir: -
(1) On an application for relief from any sanction imposed for a failure to comply with any rule, practice direction or court order the court will consider all the circumstances including -
(a) the interests of the administration of justice;
(b) whet-her the application for relief has been made
promptly;
(c) whether the failure to comply was intentional;
(d) whether there is a good explanation for the failure;
(e) the extent to which the party in default has complied
with other rules-, practice directions, court orders
and any relevant pre-action protocol
(f) whether the failure to comply was caused by the party
or his legal representative;
(g) whether the trial date or the likely date can still be
met i-f relief is granted;
(h) the effect which the failure to comply had on each
party; and
(i) the effect which the granting of relief would have on
each party.
(2) An application for relief must be supported by evidence.
-

Bununla birlikte CPR 1998 rule 3.9'da yapılan tadilattan sonra yeni (revised version) rule 3.9 "relief from sanction" başlığı altında şu şekildedir:
On an application for relief from any sanction imposed for a failure to comply with any rule, practice -direction or court order, the court will consider all the circumstances of the case, so as to enable it to deal justly with the application, including the need -
the litigation to be conducted efficiently and at proportionate cost and;
to enforce complianc-e with rules, practice directions and orders.
(2)An application for relief must be supported by evidence.

[Herhangi bir kurala, practice directiona veya mahkeme emrine uymada ihmal gösterilmesi durumunda vaz edilen yaptırımların kaldırılması hususundaki b-aşvuru üzerine, mahkeme, başvurunun adilane sonuçlanması için aşağıdaki gerekler dahil meselenin tüm koşullarını dikkate alacaktır.
a)Davanın etkin bir şekilde yönetimi ve orantılı masraf ve;
b) Kurallara, practice direction'lara ve emirlere uyumun zorlanm-ası.
2)Çare talep eden başvuru şahadetle destlenmek zorundadır.]

İngiltere'de CPR 1998 rule 3.9'de yapılan tadilattan sonra yeni (revised version) rule 3.9 "relief from sanction"ın yukarıdaki gibi olduğuna değindikten sonra, HMUT Emir 1(B) Nizam 7'nin -yorumu için İngiltere'deki mehaz veya muadil maddelerle ilgili olarak Court of Appeal'in (Civil Division) leading case mahiyetindeki kararlardan yararlanılması olanak dahilinde görülmektedir.


İngiltere'de Civil Procedure Rules 1998 rule 3.9 (new) (CP-R kural 3.9 yeni) altında yaptırımın kaldırılması (relief from sanction) hususundaki müracaatlarla ilgili olarak Court of Appeal'in (Civil Division) leading case mahiyetindeki kararları irdelendiğinde, 27 Kasım 2013 tarihinde Court of Appeal (Civil Divisio-n)'in Mitchell v. Newspapers Ltd. {2013 EWCA Civ 1537; [2014]2 ALL E.R. 430 kararını verdiği, bu kararın (yeni) (revised version) CPR r.3.9 altında yapılan yaptırımın kaldırılması (Relief from sanctions) müracaatının kabulü ile ilgili prensipleri ortaya ko-yduğu görülmektedir. Mitchell v. Newspapers Ltd. kararından sonra verilen Denton v. T.H White [2014] EWCA Civ 906 kararında ise Mitchell v. Newspapers Ltd. kararı açıklığa kavuşturulmuştur. -
Dento-n kararında, yaptırımların kaldırılması başvurusunun dayanağını teşkil edecek CPR rule (kural) 3.9(1)'in (yeni) (revised version) analizi yapılarak şöyle denmiştir:
"Analysis of Rule 3.9(1)
23 In understanding the correct approach to the grant of relief f-rom sanctions, it is necessary to start with an examination of the text of
rule 3.9(1)
itself. The rule contains three elements (which are not to be confused with the three stages in the guidance that we give below). First, it states when the rule is engag-ed by providing that it applies "[o]n an application for relief from any sanction imposed for a failure to comply with any rule, practice direction or court order". This makes it clear that the court's first task is to identify the "failure to comply with -any rule, practice direction or court order", which has triggered the operation of the rule in the first place. Secondly, it provides that, in such a case, "the court will consider all the circumstances of the case, so as to enable it to deal justly with t-he application". Thirdly, it provides that the exercise directed by the second element of the rule shall include a consideration of factors (a) and (b)."


Yukarıdaki alıntıya göre, madde 3.9 üç unsura sahiptir (Ancak bu 3 unsur aşağıda verilen 3 safhalı-/aşamalı rehberle karıştırılmamalıdır). Birinci unsur, kural 3.9'un,herhangi bir kurala veya practice direction'a veya mahkeme emrine uymada ihmal gösterilmesi halinde konan yaptırımdan kurtulmak için yapılan başvurularda uygulanmasıdır. Bu durumda mahkemi-nin ilk görevi, herhangi bir kurala veya practice direction'a veya mahkeme emrine uymada ihmal gösterildiğini teşhis etmesidir. İkinci unsur, bu kural (madde 3.9) böyle bir davada, başvuru ile ilgili adaleti sağlamaya yönelik olarak, meselenin tüm koşullar-ını dikkate alınmasına olanak vermektedir. Üçüncü unsur, bu kural(madde 3.9), böyle bir davada, ikinci unsurun, a ve b faktörleri dahil [ a) yargılamanın etkin yönetilmesi ve orantılı masraflarla sonuçlandırılması; b) kural, practice direction ve emirlere- uyulmasının zorlanması ] icrasına olanak sağlamaktadır.
Diğer yandan, Denton kararında, Mitchell v. Newspapers Ltd. {2013 EWCA Civ 1537 kararında yaptırımların kaldırılması hususunda benimsenen ve yargıçlara rehber olarak gösterilen "triviality test"'e -yönelik eleştiriler ifade edildikten sonra, ancak Mitchell v Newspapers Ltd. kararındaki rehber de dikkate alındıktan sonra yaptırımların kaldırılması hususunda yargıçlara yeni bir rehber sunulmuştur.
Mitchell v Newspapers Ltd. kararı dikkate alınarak, -geliştirilen prensip bağlamında yeni rehbere göre, belirli bir sürede bir şeyin yapılmasına emir verilip de, yapılmaması halinde spesifik olarak bir yaptırım öngörüldüğü durumda, Civil Procedure Rules 1998 yeni( revised version) r 3.9 tahtında bu yaptırım-dan kurtulmak için (Relief from sanctions) başvuru yapıldığı halde, yapılan başvuruyu yargıç üç safhada/aşamada değerlendirmeye tabi tutacaktır.
-Bu- bağlamda yargıç birinci safhada, herhangi bir kurala veya practice direction'a veya mahkeme emrine uymayı ihlâl etmenin ciddiyet veya önemini değerlendirecektir. İhlâl ciddi değilse veya önemsizse yargıç ikinci ve üçüncü safhaya geçmeyecektir.İkinci safha-da, yargıç yapılan ihlâlin neden oluştuğunu dikkate alacaktır. Bu bağlamda ihlâlin iyi bir sebebe ( Where there is good reason for the breach )dayanıp dayanmadığına karar verilecektir. Üçüncü safhada, başvurunun adilane sonuçlanması için a ve b faktörleri(- CPR 3.9 (revised version a, b ) dahil meselenin tüm koşulları dikkate alınacaktır.

Bu hususta kararda "Guidance" başlığı altında şöyle denmektedir:
Guidance
24 We consider that the guidance given at paras 40 and 41 of Mitchell remains substantially soun-d. However, in view of the way in which it has been interpreted, we propose to restate
the approach that should be applied in a little more detail. A judge should address an application for relief from sanctions in three stages. The first stage is to iden-tify and assess the seriousness and significance of the "failure to comply with any rule, practice direction or court order" which engages
rule 3.9(1)
. If the breach is neither serious nor significant, the court is unlikely to need to spend much time on t-he second and third stages. The second stage is to consider why the default occurred. The third stage is to evaluate "all the circumstances of the case, so as to enable [the court] to deal justly with the application including [factors (a) and (b)]". We sh-all consider each of these stages in turn identifying how they should be applied in practice. We recognise that hard-pressed first instance judges need a clear exposition of how the provisions of
rule 3.9(1)
should be given effect. We hope that what follow-s will avoid the need in future to resort to the earlier authorities.



Yine Denton kararından sonra, 2015 yılında verilen Sinclair v. Dorsey & Whitney [2015] EWHC 3888(Comm) kararına konu davada, Court Of Appeal, yargıcın, masraflar için verilen temi-nat (security of cost) emrinde, verilen emre uyulmaması halinde davanın iptalinin (strike out) öngörülmesi ve davanın iptali halinde CPR rule 3.9 (revised version) tahtında yaptırımdan kurtulmak için yapılan müracaat bağlamında meseleyi incelerken, CPR ru-le 3.9(revised version)'da öngörülen gerekler bağlamında Denton kararında öngörülen 3 safhalı/ aşamalı testin (three stage test) gereklerini [ciddi ve önemli ihlâl var mıdır? İhlâlin iyi bir sebebi (good reason) var mıdır? - Başvurunun adil bir şekilde son-uçlandırılması için davanın tüm şartlarının değerlendirilmesi] dikkate alacağını tekrarlayarak vurgulamıştır.
Nitekim Denton kararında belirtilen yukarıdaki rehber yakın geçmişte verilen Yargıtay/Hukuk 43/2017 D. 59/2017 sayılı kararda da benimsenmiştir.-
Bu aşamada, yukarıdaki içtihat ve prensipler bağlamında meselemizi değerlendirelim.
Alt Mahkeme huzurundaki meselede, verilen sürede masraflar için Mahkemenin takdir ettiği teminatın yatırılmaması durumunda davanın reddedilmiş addolunacağı şeklinde bi-r yaptırım öngörülmüştü. İlâveten süre uzatımı için yapılan başvuru süre hitamından sonra yapılmış idi.




Bu durumda, Müstedinin istidasını HMUT Emir 1 (B) nizam 7'ye dayandırması ve öngörülen "yaptırımın kaldırılmasını" mümkün kılacak şekilde emrin ip-talini talep etmesi; mahkemenin de, bu kuralın gerekleri çerçevesinde, Denton kararındaki rehberin gereklerinin yerine getirilip getirilmediğini değerlendirerek "davanın ret ve iptal edilmiş addolunacağı" şeklindeki yaptırımı ortadan kaldıracak şekilde ver-ilen emri iptal etmesi gerekirdi.
Alt Mahkeme huzurundaki meselede, Müstedi, istidasını HMUT Emir 1(B) nizam 7'ye dayandırarak, verilen sürede, masraflar için Mahkemenin takdir ettiği teminatın yatırılmaması durumunda davanın reddedilmiş addolunacağı yö-nündeki, yaptırımın kaldırılmasını mümkün kılacak şekilde verilen emrin iptali bağlamında çare talep etmiş değildi.
Alt Mahkemenin, böyle bir çare talep etmeyen istidaya dayanarak Müstedinin süre uzatma talebini kabul etmek ve dolayısıyla da Mahkeme emri-ndeki yaptırımı ortadan kaldıracak şekilde verilen emri iptal etmekle hata ettiği sabittir.
Yukarıda belirtilenler ışığında; istinaf kabul edilerek, Alt Mahkemenin verdiği emir iptal edilir.
İstinaf masrafları, Aleyhine İstinaf Edilen/Davacı tarafınd-an ödenecektir.


-Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu Bertan Özerdağ
Yargıç

Yargıç Yargıç



21 Şubat 2018





2











Full & Egal Universal Law Academy