Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 145/2012 Dava No 59/2015 Karar Tarihi 22.12.2015
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 145/2012 Dava No 59/2015 Karar Tarihi 22.12.2015
Numara: 145/2012
Dava No: 59/2015
Taraflar: Saffet Binatlılı ile Commercial Insurance Ltd. arasında
Konu: İstinafın canlandıırlması - Sürenin uzatılması talebi - Mahkemelerin süre uzatma konusundaki takdir yetkisi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 22.12.2015

-D. 59/2015 Yargıtay/Hukuk No: 145/2012
(Yargıtay/Hukuk No:88/2009)


YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA

Mahkeme Heyeti: Ahmet Kalkan,Gülden Çiftçioğlu,Bertan Özerdağ

İstinaf eden: Saffet Binatlılı, Dr. Fazıl Küçük B-ulvarı,
No:12, Güzelyurt.






















(Davacı/Müstedi)

ile

Aleyhine istinaf edilen: Commercial Insurance Ltd.-III
























Bedreddin Demirel Caddesi- Lefko-şa.




(Davalı/Müstedialeyh)

A r a s ı n d a

İstinaf eden namına: Avukat Ergin Ulunay adına Avukat Adnan Ulunay


Yargıtay/Hukuk No.88/2009 s-ayılı istinafın, 13.4.2012 tarihli emirle iptal edilmesi neticesinde, Davacı/ Müstedi/İstinaf Eden tarafından dosyalanan tek taraflı istida ile ilgili 25 Eylül 2012 tarihli karara karşı yapılan istinaftır.

-----------------


K A R A R

Ahmet Kalkan: Bu -istinafta, Mahkemenin kararını Sayın Yargıç Gülden Çiftçioğlu okuyacaktır.


Gülden Çiftçioğlu: Huzurumuzdaki istinaf, Davacı/Müstedinin (İstinaf Eden) Yargıtay/Hukuk 88/2009 sayılı istinafının, 13.4.2012 tarihli emirle iptal edilmesi neticesinde, istinaf-ın canlandırılması için istida dosyalayabilme müddetinin emir tarihinden itibaren 3 gün daha uzatılmasını talep eden istidasının reddi kararına karşı yapılmıştır.

Olgular özetle şöyledir:
Mahkeme dosyasına göre, Güzelyurt Dava No:626/2007 ile ilgili Yar-gıtay/Hukuk 88/2009 sayılı istinafın tehiri için yapılan 3 tehir müracaatından sonra, 13.4.2012 tarihinde İstinaf Eden Avukatı, İstinaf Edenin avukatlığından geri çekilmek istemiş, bunu olanaklı kılmak için müvekkilini hazır etme koşulunu verilen araya rağ-men yerine getirmemiş, daha sonra verilen süreye rağmen istinafını dinletmek için Mahkemece tespit edilen saatte İstinaf Eden veya Avukatının mahkemede hazır olmaması üzerine, istinaf takipsizlikten ret ve iptal edilmiştir.

İstinaf Eden/Davacı/Müstedi -8.8.2012 tarihinde, canlandırma istidası dosyalama müddetinin, emir tarihinden itibaren 3 gün daha uzatılmasını talep eden bir istida dosyalamıştır.
İstinaf Eden, istidaya ekli yemin belgesinde ve şahadetinde, 13.4.2012 tarihinde istinaf maksatları için- mahkemede hazır olmadığını, o tarihteki Avukatının kendisine "yargıçların kendisinden huylandıklarını" söyleyerek, o nedenle mahkemede hazır bulunmamasını istediği cihetle 13.4.2012 tarihinde kendisinin mahkemede hazır olmadığını, o tarihte istinafının ip-tal edildiğini, bilahare dosyasını 1 ½ ay sonra Avukattan geri aldığını, ancak dosyayı geri almasını müteakiben 2 ay geçtikten sonra istinafının iptal edildiğini öğrendiğini iddia etmiştir.

İstidanın dinlenmesini müteakip İlk Mahkeme verdiği kararınd-a, takipsizlikten iptal edilen bir istinafın yeniden canlandırılması için HMUT Emir 35'te açık bir nizam olmamasına karşın Yüksek Mahkemenin böyle bir hak olduğunu yorum ile getirdiğini, dolayısıyla, bu şekilde kabul edilen bir hakkın, çok istisnai hallerd-e kullanılması gerektiğini ifade etmiştir.

İlk Mahkeme kararında ayrıca, bir avukatın sorumluluğunu yerine getirmemesinin görevini tam olarak yerine getirmediğini gösterebileceğini; istinafın dinleneceği tarihte tarafların hazır olmalarının gerekli ol-duğunu; tarafların davanın tehirini sağlayacak girişimlere tevessül etmemeleri gerektiğini; Avukatın sözlü olarak avukatlığından geri çekildiğini bildirdiği müvekkilinin İstinaf Mahkemesine gelmesinin sağlamasının veya ona imza karşılığı yazılı bir bildiri-min sunulmasının gerektiğini, aksi halde bunun tamamı ile o gün istinafının duruşmasının yapılmasını engelleme girişimi olarak kabul etmek gerektiğini ve bu tür davranışlara prim vermenin mümkün olmadığını belirterek, avukatın müvekkiline farklı bir senary-o sunmasının avukat - müvekkil arasında bir sorun olduğunu, avukat ile müvekkil arasındaki tartışmanın hiç bir şekilde mahkemeyi etkileyecek bir durum olarak kabul edilemeyeceğinden ve tarafların avukatları ile ilgili şikayetlerini dile getirecekleri şekil- ve yöntemin farklı olduğundan hareketle, istinafın yeniden canlandırılmasına olanak sağlamak amacı ile istida dosyalanması için sürenin uzatılmasının adil ve uygun olmadığına karar vermiştir.

İstinaf Eden/Davacı/Müstedi bu karardan istinaf etmiş olup, -İstinaf İhbarnamesi 7 istinaf sebebi içermekle birlikte, aşağıdaki tek başlık altında incelenebilir. Şöyle ki:

Davacı/Müstedi istidaya ekli yemin belgesinde ve İlk Mahkeme huzurunda verdiği şahadette canlandırma istidası dosyalama süresini neden kaçırdığ-ı hususunda makul bir izahat yapmasına rağmen, İlk Mahkeme istidayı reddetmekle hata etmiştir.

İstinaf Eden / Davacı/Müstedi Avukatı, istinaftaki hitabında, İstinaf Eden/ Davacı/Müstedinin önceki Avukatının kendisine istinafın iptal edildiğini söylemedi-ği ve bu hususun bilgisine çok sonra geldiği hususunda İlk Mahkeme huzurunda Müstedi ve Tanığının şahadeti olmasına ve bu husustaki şahadetin makul izahat ortaya koymasına rağmen, İlk Mahkemenin canlandırma istidası dosyalama süresini uzatmamakla hata etti-ğini ileri sürmüştür.

İlk Mahkemenin kararında atıfta bulunduğu Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü Emir 35 Nizam 13 ve HMUT Emir 33 Nizam 5 sırasıyla şöyledir:

Otuzbeşinci Emir
İstinaflar

13. İstinafın dinlenilmesinin b-aşladığı açıklandığı zaman karşı taraf hazır bulunur ve istinaf eden hazır bulunmazsa, karşı tarafın başvurusu üzerine istinaf reddedilir veya İstinaf Mahkemesinin uygun göreceği başka bir biçimde işleme tabi tutulur.


OTUZÜÇÜNCÜ EMİR
- DURUŞMA İLE İLGİLİ İŞLEMLER

5. Taraflardan birinin duruşmada hazır bulunmadığı hallerde verilen herhangi bir hüküm, duruşmanın sona erdiği tarihten itibaren on beş gün içinde sunulacak bir dilekçe üzerine, uygun bir meselede mahkemece uygun- görülecek koşullara bağlı olarak iptal edilebilir.

İlk Mahkemenin de kararında atıfta bulunduğu Yargıtay/Hukuk 52/84'de verilen azınlık kararında ifade edildiği üzere, takipsizlikten iptal edilen bir istinafın yeniden canlandırılması hususu HMUT Emir 3-5 Nizam 13'te yer almamakla birlikte, gerek çoğunluk kararında gerekse çoğunluk kararını takip eden Yargıtay/Hukuk 12/2000 (D.2/2004)'de benimsendiği üzere, HMUT Emir 33 Nizam 5 ile paralellik kurularak istinaf canlandırılabilir.

İstinaf Eden / Davacı/-Müstedinin İlk Mahkeme huzurunda yaptığı müracaatın dayanağı HMUT Emir 57 Nizam 2 olup, bu nizamın ilgili kısmı şöyledir:

"Mahkeme veya yargıç, herhangi bir işin veya işlemin yapılması için bu nizamlarla tayin edilen veya herhangi- bir uzatma emri ile tespit edilen süreyi, hakkaniyet bakımından meselenin gerektirdiği koşullarla (eğer varsa) uzatmak veya kısaltmak yetkisine sahiptir ve sürenin uzatılmasına ilişkin başvuru tayin edilen veya müsaade edilen sürenin sona erdiği tarihe ka-dar yapılmamış olsa bile bu gibi uzatmalara emir verebilir......"



Yukarıdaki nizamdan da görüleceği üzere, istinafın kökeninde yatan husus, huzurundaki olgular çerçevesinde mahkemenin adli takdir hakkını hatalı kullanıp kullanmadığıdır.

Yargıtay-/Hukuk 10/75, Yargıtay/Hukuk 5/78'de vurgulandığı üzere, mahkeme HMUT Emir 57 Nizam 2 tahtında kendisine verilen uzatma yetkisini kullanırken takdir hakkına sahiptir ve bu hakkı hukuk ilkelerine uyarak kullanır.
Bu bağlamda, mahkeme, sürenin uzatılması -için makul ve ikna edici bir sebebin var olduğu ve sürenin uzatılmasının adil olacağı hususunda tatmin edilmedikçe, takdir hakkını sürenin uzatılması yönünde kullanmamalıdır. Mahkeme bu husustaki takdir hakkını adli olarak kullanmalı ve mesele ile ilgili -tüm olguları değerlendirerek bir karara varmalıdır.

İlk Mahkemenin yukarıdaki kararı irdelendiğinde, İlk Mahkemenin, huzurundaki şahadeti ve ilgili prensipleri titizlikle incelediği ve İstinaf Eden/Davacı/Müstedinin, Mahkemenin belirtilen sürenin uzat-ılmasına karar vermesi için gösterdiği sebep bağlamında, avukat ile müvekkil arasındaki tartışma veya sorunu veya avukatın hatalı tutumunu, takdir yetkisini belirtilen sürenin uzatılması yönünde kullanması için makul ve ikna edici bir sebep olarak değerlen-dirmediği ve takdir yetkisini sürenin uzatılmaması yönünde kullandığı görülmektedir.

Avukatın hatalı tutumunun (Ayrıca bkz: Andreas P.Loizou v. Panayiotis Ch.Konteatis 1968 CLR I, s. 291; Y/H 41/2010 D.29/2010)) veya Avukat ile Müvekkil arasındaki ta-rtışma veya sorunun, Mahkemenin, takdir yetkisini, sürenin uzatılması yönünde kullanması için makul ve ikna edici bir sebep olarak değerlendirilmesi olası değildir.

İlk Mahkeme, mesele ile ilgili huzurundaki tüm olguları değerlendirmiş ve takdir yetk-isini adli olarak kullanarak konu karara varmıştır. İlk Mahkemenin yapılan müracaatı reddetmekle adli takdirini hatalı kullandığı hususunda ikna edilmiş değiliz.

-Yargıtay, yargıcın takdir hakkına, hatalı davrandığı veya yanlış prensip uyguladığı konusunda tatmin olmadıkça müdahale etmez (Bkz: Y/H 19/2012 D.38/2014).

Alt Mahkeme,huzurundaki mevcut şahadet ışığında; -Avukat ile Müvekkil arasındaki tartışma veya sorunu veya Avukatın hatalı tutumunu belirtilen sürenin uzatılması için makul ve ikna edici bir sebep olarak değerlendirmeyip, takdir
yetkisini belirtilen sürenin uzatılması yönünde kullanmamakla hata etmiş değ-ildir.

Netice itibarıyla İstinaf reddedilir.




Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu Bertan Özerdağ
Yargıç

Yargıç Yargıç

-

22 Aralık 2015-














7






Full & Egal Universal Law Academy