Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 142/2011 Dava No 49/2015 Karar Tarihi 26.11.2015
Numara: 142/2011
Dava No: 49/2015
Taraflar: Ali Osman Kasap ile Boğaztepe Tatil Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı arasında
Konu: Esasa ilişkin olgu - (material facts - Dava sebebini ve müdafaayı ortaya koyan olgular olması - Bir takrirde esasa ilişkin olgular eksik olursa o takririn kusurlu ve geçersiz olması - Eksik olgu ve olgular ile ilgili şahadet verilememesi - Verildiği takdirde nazarı itibara alınmamamsı - Kat Mülkiyeti - Her malikin kendi arsa payına düşen oranda ortak giderlere katılmakla yükümlü olması - Gider ve avans payını ödemeyen kat maliki aleyhine diğer kat maliklerinin ve yöneticinin dava açabileceği.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 26.11.2015
-D.49/2015
Yargıtay/Hukuk No: 142/2011
(Gazimağusa Dava No: 3462/2008)
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Hüseyin Besimoğlu, Ahmet Kalkan, Gülden Çiftçioğlu.
İstinaf eden: Ali Osman Kasap, Gazimağusa - (Davalı)
-ile-
Aleyhine istinaf edilen: Boğaztepe Tatil Sitesi Yönetim
Kurulu Başkanı ve/veya Yönetim Kurulu
Üyesi sıfatıyla Şaban Emre, VW
Binaları, Gönyeli Çemberi Kar-şısı -
Lefkoşa.
(Davacı)
A r a s ı n d a.
İstinaf eden hazır namına: Avukat Özkul Özdevim.
Aleyhine istinaf edilen hazır namına: Avukat Erdaş Erbilen.
Gazimağusa Kaza Mahkemesi Yargıcı Fadıl Aksun'un 3462-/2008 sayılı davada, 30.9.2011 tarihinde verdiği karara karşı, Davalı tarafından yapılan istinaftır.
--------------
K A R A R
Hüseyin Besimoğlu: İşbu istinafın kararını, Sayın Yargıç Gülden Çiftçioğlu okuyacaktır.
Gülden Çiftçioğlu: Huzurumuzdaki ist-inaf, Davacının (Aleyhine İstinaf Edilen) Gazimağusa Kaza Mahkemesinde Davalı (İstinaf Eden) aleyhine ikâme etmiş olduğu 3462/2008 sayılı davada, 30/9/2011 tarihinde Mahkemenin verdiği hükümden dolayı Davalı (İstinaf Eden) tarafından yapılmıştır.
İstinaf-a konu meselede, Alt Mahkeme huzurundaki olgulara göre; Aleyhine İstinaf Edilen / Davacı, Gazimağusa Kaza Tapu Amirliği nezdinde D - 761/01 numaralı Kat Mülkiyeti olarak kayıtlı bulunan Boğaztepe Tatil Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı ve/veya Yönetim Kurulu -üyesi sıfatıyla işbu davayı ikâme etmiştir. İstinaf Eden / Davalı ise mezkur Boğaztepe Tatil Sitesinde 75 ve 76 numaralı hanelerin satın alanı veya tasarruf edenidir.
Alt Mahkeme, kararında öncelikle, Davacının Davalıdan dava konusu aidat ve avans ödemes-i için talepte bulunma veya dava açma hakkı veya yetkisi olup olmadığı, Davalının kaç hane için ödeme yapmakla mükellef olduğu ve Davalının ödemekle mükellef olduğu aidat veya avansın miktarının ne olduğu hususunu ihtilaflı husus olarak belirlemiştir. Alt -Mahkeme ardından, Davalı ile Mesan Ltd. arasında yapılan Emare No.1 ve 2 Satış Sözleşmelerinin ve ayrıca Emare No.3 "Boğaztepe Tatil Sitesi Yönetim ve Genel Kullanım Kuralları Sözleşmesinin" Davalıyı, dava konusu borç yönünden bağlamadığı hususunda bulgu -yapmıştır. Ardından Alt Mahkeme kararında, 63/1987 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 8(1).maddesi uyarınca, kat maliklerinin her birinin ortak giderlere arsa payları oranında katılmak zorunda olduklarını belirtmiş ve 63/1987 sayılı Kat Mülkiyeti
Yasası-'nın 8(2). maddesi uyarınca kat maliklerinden her birinin veya yöneticinin, ortak giderlerin tahsili açısından
dava ikâme edebileceği cihetle, yönetici olduğu hususunda bulgu yaptığı Davacı Şaban Emre'nin bu Yasa altında tek başına dava açma hakkı olduğu -ve yönetici sıfatı ile dava açan Davacının bu hakkının belirtilen Yasadan doğduğunu Talep Takririnde belirtmesinin gerekli olmadığı hususunda bulgu yaparak Davalının sitedeki 75 ve 76 numaralı katları satın almak suretiyle mülkiyete hak kazanmış olduğunu -da dikkate alarak, ortak giderlerin ödenmesi açısından Davalıya ait her iki konutun hesaba katılması ve Davalının, sahip olduğu her iki konut için ayrı ayrı ortak giderlere katılması gerektiği yönünde bulgu yapmıştır. Yukarıdakilere ilâveten, Alt Mahkeme, -huzurundaki Emare No.4 ve Davacı tarafın ortak giderlerin ne olduğu hususunda Mahkemeye sunmuş olduğu şahadetin Davalı tarafından istintaka tabi tutulmadığını ve bu yönde Mahkemeye aksi bir şahadet sunulmadığını göz önüne alarak, Davalının Davacıya karşı 7-5,76 numaralı daireler için avans ödeme mükellefiyetinin 7,510 TL ve 988 stg olduğu ve ayrıca Davalının Davacıya faiz ödeme yükümlülüğü olmadığı hususlarında bulgu yaparak, Talep Takririnin 5 (A) paragrafında belirtilen şekilde, Davacı lehine ve Davalı ale-yhine hüküm ve emir vermiştir.
İstinaf, bu karara karşı Davalı tarafından dosyalanmış olup, birden fazla alt başlık içermesine rağmen tek bir başlık altında toplanabilir. Şöyle ki:
Alt Mahkeme, Davacının Talep Takriri tüm bir dava sebebini ortaya koyaca-k esasa ilişkin olgulardan yoksun olmasına rağmen, bu Takriri ve verilen şahadeti geçerli sayarak, Davacı lehine ve Davalı aleyhine hüküm vermekle hata etmiştir.
Davalı Avukatı istinaftaki hitabında, Davacının Talep Takririnin e-sasa ilişkin olgu bağlamında dava sebebini ortaya koyacak olgulardan yoksun olduğunu ileri sürmüştür.
Bu doğrultuda Davalı Avukatı, Davacının Talep Takririnde, borcun yönetim sözleşmesinden doğduğunun iddia edildiğini belirterek, Alt Mahkemenin de taraflar- arasında yönetim sözleşmesinin olmadığı hususunda bulgu yapmakla birlikte, bilahare konu 63/87 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası tahtında Davalının kat maliki sıfatı ile borçlu olduğu ve yönetimin dava açabileceği noktasından hareketle, Davacı lehine Davalı ale-yhine hüküm vermekle hata ettiğini iddia etmiştir. Davalı Avukatı ayrıca, Davacının alacak hakkının veya Davalının borcunun nasıl oluştuğu açımlamasının Talep Takririnde yer almadığını ve bu açımlamanın esasa ilişkin olgu olduğunu iddia ederek, Alt Mahkeme-nin Davacı lehine hüküm vermekle hatalı hareket ettiğini ileri sürmüştür. Davalı Avukatı istinaftaki hitabında devamla, Yönetim Kurulunun tüzel kişiliği haiz olmadığı ve bu bağlamda, Davacı olma sıfatını haiz olmadığı cihetle de, Talep Takririnin, Davacını-n Davalı aleyhine olan dava sebebini ortaya koyamadığını iddia etmiştir.
Davacı Avukatı ise istinaftaki hitabında, 63/87 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 8(1).maddesine göre, her malikin kendi arsa payına düşen oranda ortak giderlere katılmakla yükümlü ol-duğunu; aynı Yasanın 8(2).maddesine göre, gider veya avans payını ödemeyen kat maliki aleyhinde, diğer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafından dava açılabileceğini vurgulayarak, dava başlığında bir hata olmadığını iddia etmiştir. Buna ilâveten -Davalının Müdafaa Takririnde, bir ev için aidat ödemeyi kabul ettiği cihetle, ikinci ev için de aidat ödemekle mükellef olduğunu ileri sürmüştür.
Bu safhada, Davalı Avukatının, Talep Takririnde belirtilen borcun nasıl oluştuğuna ilişkin açımlamanın e-sasa ilişkin olgu olarak Talep Takririnde yer almadığı iddiası çerçevesinde, Talep Takririnin 2. ve 3. paragraflarında borca ilişkin olarak belirtilen olguların, Davacının Davalı aleyhindeki dava sebebini ortaya koymaya yeterli olgu olup olmadığının irdele-nmesi gerekir.
"Esasa ilişkin olgu" kavramı Yüksek Mahkemenin birçok kararında tafsilatlı bir şekilde ele alınmıştır. Bu safhada Yargıtay/Hukuk 56/2012 D.27/2015'den alıntı yaparak bu kavramı anımsatmayı uygun gördük.Şöyle ki:
"Genel hukuk prensibi- olarak; bir davalının davacı tarafından aleyhine ileri sürülen iddiaları bilme hakkı olduğu gibi, davacının da davalının müdafaasını dayandırdığı olguları bilme hakkı mevcuttur (Bkz:Odgers' Principles of Pleading and Practice 16.baskı s.70).
Bu genel kur-alın Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğümüzde yansıması Emir 19 Nizam 4'tür. Buna göre; her lâyiha yalnızca lâyihayı veren tarafın talebinin veya duruma göre savunmasının dayandığı esasa ilişkin olgular hakkında özet halinde bir takririni içerir ancak bunları-n kanıtlanmasında ileri sürülecek delilleri içermez.
Esasa ilişkin olgu nedir?
Bu hususta "Odgers' Principles of Pleading and Practice", 16.ed, s.86'da şöyle denmektedir:
" What facts are materials?
The word "material" means necessary for the purpo-se of formulating a complete cause of action and if any one "material" fact is omitted, the statement of claim is bad..... The same principle applies to defences"
Yukarıdaki alıntıya göre, tam bir dava sebebini veya tam bir müdafaa sebebini ortaya koya-n olgular esasa ilişkindir (Ayrıca bkz: Y/H 23/77; Y/H 93/99 D.15/2004; Y/H:24/2009 D.9/2011, Y/H 89/2010 D.16/2013; Y/H 21/11 D.29/14).
Bir takrirde esasa ilişkin olgu veya olgular eksik olursa o takrir kusurlu ve geçersizdir. Eksik olgu ve olgular ile -ilgili şahadet verilemez. Verildiği takdirde de nazarı itibara alınmaması gerekir (Bkz: Y/H:24/2009 D.9/11; Y/H 6/75)".
Pek tabiidir ki, esasa ilişkin olgunun ne olduğuna her davanın kendine has şartları içerisinde değerlendirilerek karar verilmesi gerekm-ektedir. Bu bağlamda her dava kendi özel koşulları ve olguları çerçevesinde incelenerek değerlendirilmelidir (Bkz: Yargıtay/Hukuk 24/2009 D 9/11).
Davacı Talep Takririnin 2. paragrafında, Davalının Boğaztepe Tatil Sitesinde 75 ve 76 numaralı hanelerin sa-hibi veya tasarruf edeni olduğunu belirterek, Davacının Yönetim Kurulu Başkanı veya üyesi olduğu mezkur sitenin Yönetim Kurulunun almış olduğu karar doğrultusunda sitenin ortak kullanım alanlarının bakımı, aydınlatılması, tamiri, onarımı, temizliği ve sair- işleri için kayıtlı kat malikleri veya tasarruf edenleri veya kiracılarının her ay başında Yönetim Kurulunun ilgili yıl için belirlediği aidat borcu ile ana taşınmazın ve sair diğer giderlerini paylarına düşen oranda ödemekle mükellef olduklarını ve Daval-ının 75 ve 76 numaralı iki adet hane tasarruf etmesine rağmen ısrarla mezkur site inşa edildiğinden beri bir adet hane için geçerli aidat ödemekte olduğunu ve ikinci hanesi için aidat ödemeyi reddetmekte olduğunu iddia etmiştir.
Davacı, Talep Takririnin 3-.paragrafında, Davalının, kat maliki veya sahibi veya tasarruf edeni olduğu yukarıda belirtilen 75 ve 76 numaralı haneler için ortak kullanım alanlarının bakımı, aydınlatılması, tamiri, temizliği ve sair giderler için bugüne kadar (Ağustos 2008 ayı aidatla-rı da dahil olmak üzere) 75 numara için 1905 YTL ve 494 stg, 76 numara için 5,605 YTL ve 494 stg, toplamda 7510 YTL ve 988 stg aidat ve/veya avans borcunu tüm uyarılara rağmen ödememiş olduğunu ileri sürmüştür. Davacı Talep Takririnin 4. paragrafında ise, -Davalının, geciken her ay için tamamen tediye tarihine kadar, Boğaztepe Tatil Sitesi Yönetim ve Genel Kullanım Kuralları Sözleşmesi tahtında, aylık %10 gecikme faizi talep ederek;
Davacı lehine Davalı aleyhine:
A- 7510 YTL ve 988 Stg.nin Davacıya ödenmesi -için bir emir veya hüküm;
B- Mezkur meblağ üzerinden 1.9.2008 tarihinden tamamen tediye tarihine değin aylık % 10 oranında gecikme faizi;
C- İşbu dava masraflarını talep etmiştir.
Davalı ise, tadil edilmiş şekliyle, Müdafaa Takririnin 2. paragrafında, Tal-ep Takririnin 2. paragrafına cevaben, sair şeyler meyanında birden fazla konutu olsa dahi tek konuta ilişkin ödeme yapmasının yeterli olduğu hususunda Davacıyla mutabık kaldıklarını iddia etmiştir.
Davalı, tadil edilmiş Müdafaa Takririnin 3. paragrafında -ise, Talep Takririnin 3. paragrafına cevaben, 75 ve 76 numaralı haneleri teslim aldığından itibaren, tüm aidatları düzenli olarak ödemekte olduğunu, ilgili tarihte ödemelerin
alınmadığını veya 2 konuta sahip olanların kalmadıkları veya kullanmadıkları- veya yaşamadıkları konut için ödeme
yapmalarının gerekli olmadığı yönünde mutabakata vardıklarını iddia etmiştir.
Yukarıdaki hukuki prensipler çerçevesinde, Talep Takririnin yukarıdaki 2.ve 3.paragrafları değerlendirildiğinde, bu paragraflarda ortaya ko-nan olguların, diğer bir anlatımla ortak kullanım alanlarının bakımı, aydınlatılması, tamiri, temizliği ve sair giderler için her bir hane için Davalının aidat ve/veya avans borcunun ortaya konmasının Davacının Davalı aleyhine olan dava sebebini ortaya koy-maya yeterli olgu, diğer bir anlatımla HMUT Emir 19 Nizam 4 tahtında esasa ilişkin olgu kapsamında olduğu görülmektedir.
Sonuç olarak; Davalı Avukatının Talep Takririnde dava sebebini ortaya koyan esasa ilişkin olguların eksik olduğu hususundaki iddiasına- itibar edilmez.
Bu aşamada ise, Davalının kat maliki sıfatıyla ortak giderlere katılım borcunun 63/1987 sayılı Yasadan veya bu Yasanın yukarıdaki 8(1).maddesinden kaynaklanmasının esasa ilişkin olgu (material fact) olup olmadığı hususunu irdeleyelim. -
Alt Mahkeme, kararında, 63/1987 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 8(1).maddesi uyarınca, kat maliklerinin ortak giderlere kendi arsa payları oranında katılmakla yükümlü olduklarını göz önüne alarak, layihada bu Yasa ile ilgili bir
iddia olmamasına ra-ğmen, "hukukun layihada ileri sürülmesine gerek olmadığı" prensibinden hareketle, Davalının 75 ve 76 numaralı katları satın alarak mülkiyete hak kazandığını ve her iki konut için kat maliki olarak ayrı ayrı ortak giderlere katılması gerektiği yönünde bulgu- yapmıştır.
Talep Takririnin 2.paragrafı irdelendiğinde, Davalının ortak giderlere katılım borcunun olgusal olarak kat maliki sıfatını haiz olma nedeni ile doğduğunun açık olarak iddia edildiği, buna karşın borcun hukuki dayanağı olarak 63/1987 sayılı Y-asa gösterileceği yerde, Yönetim Kurulu kararının gösterildiği görülmektedir.
63/1987 sayılı Yasanın 8(1).maddesi göz önüne alındığında, kat maliklerinden her birinin, ana taşınmazın bütün ortak kullanımına ait yerlerinin bakım, korunma ve onarım giderle-riyle varsa yönetici aylığı ve benzeri diğer giderlere ve ortak tesislerin işletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa, başka anlaşma olmadıkça, kendi arsa payı oranında katılmakla yükümlü olduğu sabittir.
Alt Mahkemenin kararı da irdelendiğin-de, Davalının satın aldığı 2 konut için ortak giderlerden doğan borcun, olgusal olarak Davalının kat maliki sıfatını haiz olmasından doğması yanında, hukuki olarak da 63/1987 sayılı Yasadan doğduğu hususunda bulgu yapıldığı görülmektedir. İlâveten, Davacın-ın davasında bu Yasa ile ilgili bir iddiası olmadığı görülse de, hukukun layihalarda ileri sürülmesinin gerekmediği prensibinden hareketle, Davacının layihasını kusurlu addetmeye olanak olmadığı kararda vurgulanmıştır.
Davalının borcunun, olgusal o-larak kat maliki sıfatını haiz olunmasından neşet etmesi esasa ilişkin olgu olup (material fact), Talep Takririnde zikredilmesi gerekmektedir. Davacının kat maliki sıfatıyla ortak giderlere katılım borcunun 63/1987 sayılı Yasadan veya bu Yasanın yukarıdak-i 8(1).maddesinden kaynaklanması ise yasal durum ile ilgili olup, yasal durumun Talep Takririnde belirtilmesi gerekmemektedir.
Bu hususta Odgers' Principles of Pleading and Practice 17. baskı s.83'te şöyle denmektedir:
"Every pleading must state facts -and not law".
Yukarıdaki alıntıya göre her layihada yasal durum değil, olgular belirtilmelidir.
Nitekim Alt Mahkeme, Davacının davasında yasa ile ilgili iddiası görülmese de Davacının lâyihasını kusurlu addetmeye olanak olmadığını belirterek, olaya bu -Yasa maddesini tatbik ederek ve Davalının 75 ve 76 numaralı katları satın alarak mülkiyete hak kazanmış olduğunu dikkate alarak, Davalının sahip olduğu her iki konut için ortak giderlere katılması gerektiği yönünde bulgu yapmıştır.
Yukarıdaki hukuki duru-m ışığında, Alt Mahkemenin bu bulgusunda da herhangi bir hata söz konusu değildir.
Davalı Avukatı istinaftaki hitabında, ayrıca, Yönetim Kurulunun tüzel kişiliği haiz olmadığı nedeni ile Davacı sıfatını haiz olmadığı ve bu çerçevede Davacının Davalı aley-hine dava sebebi olmadığı nedeni ile Alt Mahkemenin Davacı lehine Davalı aleyhine hüküm vermekle hata ettiğini iddia etmiştir.
Davacının Davacı sıfatını haiz olup olmadığı hususu, Davacının Davalı aleyhine dava sebebi (cause of action) olup olmadığı çer-çevesinde ele alınabilir (Ayrıca bkz:Yargıtay/Hukuk 32/84 D.31/84).
Bu bağlamda, Talep Takririndeki Davacının unvanı irdelendiğinde, Davacının, Boğaztepe Tatil Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı ve/veya Yönetim Kurulu Üyesi sıfatıyla Şaban Emre olduğu, herhan-gi bir şekilde Yönetim Kurulu olmadığı açıklıkla görülmektedir.
Alt Mahkeme de kararında; 63/1987 sayılı Yasanın 8(2). maddesine göre, gider veya avans payını ödemeyen kat maliki aleyhinde, diğer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafından yönet-im sözleşmesine, bu Yasaya ve Haksız Fiiler Yasası ile Sözleşmeler Yasası'na göre dava açılabileceği cihetle, Yönetici olduğuna bulgu yapılan Şaban Emre'nin bu davayı açma hakkı olduğu hususunda bulgu yapmıştır.
63/1987 sayılı Yasanın 8(2). maddesine gör-e; gider veya avans payını ödemeyen kat maliki aleyhinde, diğer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafından yönetim sözleşmesine, bu Yasaya ve Haksız Fiiler Yasası ile Sözleşmeler Yasası'na göre dava açılabilir.
Aynı Yasanın 20. maddesine göre, -yöneticinin görevleri yönetim sözleşmesinde belirtilir. Yönetim sözleşmesinde aksine kural olmadıkça, yönetici aşağıdaki işleri görür. Şöyle ki:
...
20 (4) Ana taşınmazın genel yönetim işleriyle korunma, onarım, temizlik gibi bakım işleri ve asansör ile d-iğer ortak kullanılan yerler ve şeyler için gerekli paranın kat maliklerinden toplanması;
.....
20 (8) Ana taşınmazın korunması ve bakımı için kat maliklerinin yararına olan konularda gerekli önlemlerin onlar adına alınması;
20 (9) Kat mülkiyetine ilişki-n borç ve yükümlüklerini yerine getirmeyen kat maliklerine karşı dava açılması.
Davacının 63/1987 sayılı Yasanın 8(2). ve aynı Yasanın yukarıda atıfta bulunulan 20(4)(8)(9). maddeleri tahtında dava açma ehliyeti olduğu veya Davacı sıfatını haiz olduğu v-e bu bağlamda Davacının Davalı aleyhine dava sebebinin mevcut olduğu sabittir.
Yukarıdaki yasal durum ışığında; Alt Mahkemenin, yönetici olduğu hususunda bulgu yaptığı Şaban Emre'nin Boğaztepe Tatil Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı sıfatıyla bu davayı açmay-a hakkı olduğu hususundaki bulgusunda herhangi bir hata söz konusu değildir.
Sonuç olarak, Alt Mahkeme huzurundaki Talep Takririni kusurlu addetmemekle ve sunulan şahadeti geçerli şahadet olarak değerlendirerek, Davacı tarafın ortak giderlerin ne olduğu- hususunda Mahkemeye sunmuş olduğu ve Davalı tarafından istintak edilmeyen şahadete ve emarelere itibar ederek, Davalı tarafın Müdafaa Takririnde ileri sürdüğü Davacı ile aralarında sadece bir konutla ilgili ödeme yapılacağı yönünde Mahkemeye inandırıcı ve- ikna edici bir şahadet sunulmadığı hususunda bulgu yaptıktan sonra, Davalının satın alarak mülkiyete hak kazanmış olduğu 75 ve 76 numaralı daireler için toplam 7510 TL ve 988 stg aidat/avans ödeme mükellefiyeti olduğu hususunda bulgu yaparak, Davacı lehin-e ve Davalı aleyhine hüküm vermekle hata etmiş değildir.
SONUÇ:
Davalı istinafında başarılı olmadığı cihetle, istinaf reddedilir.
Meselenin kendine has özellikleri nedeni ile istinaf masrafları ile ilgili emir verilmez.
Hüseyin B-esimoğlu Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu
Yargıç
Yargıç Yargıç
26 Kasım 2015
13
Full & Egal Universal Law Academy