Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 137/2013 Dava No 30/2017 Karar Tarihi 29.09.2017
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 137/2013 Dava No 30/2017 Karar Tarihi 29.09.2017
Numara: 137/2013
Dava No: 30/2017
Taraflar: Saffet Soykal ile 1-Kanal T Yayınclık ve Relamcılık Şirketi, 2-Kanal T Televizyon Yayıncılık ve Reklamcılık Şti, 3- Ersin Tatar arasında
Konu: Sözleşmenin ifasının imkansızlığı
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 29.09.2017

-D. 30/2017 Yargıtay/Hukuk No: 137/2013
(Lefkoşa Dava No: 16/2010)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti:Ahmet Kalkan, Gülden Çiftçioğlu, Bertan Özerdağ

İstinaf eden: Saffet Soykal, Lefkoşa
- (Davacı)

ile

Aleyhine istinaf edilen: No.1- Kanal T Yayıncılık ve Reklamcılık Şirketi, Lefkoşa No.2- Kanal T Televizyon Yayıncılık ve Reklamcılık Şti. Ltd., - Lefkoşa
No.3- Ersin Tatar - Lefkoşa
(Davalılar)

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Fuat Veziroğlu
Aleyhine istinaf edilenle-r namına: Avukat Boysan Boyra adına Avukat Nursel Karabetça

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Peri Hakkı'nın, 25.9.2013 tarihinde, 16/2010 sayılı davada verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.

------------

K A R A R

A-hmet Kalkan: Bu istinafta, Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Bertan Özerdağ okuyacaktır.


Bertan Özerdağ: Bu istinafta bundan böyle Davacı/İstinaf Eden sadece Davacı ve Davalılar/Aleyhlerine İstinaf Edilenler sadece Davalılar veya yerine göre Davalı No-.2 ve Davalı No.3 olarak anılacaktır. Davacı Lefkoşa Kaza Mahkemesinde dosyalamış olduğu davanın 25.9.2013 tarihinde ret ve iptalinden, işbu istinafı dosyaladı.


İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR

Alt Mahkeme huzurundaki olgular özetle şöyledir:

İhtilafsız o-lgulara göre, Davacı ile Davalı No.2 arasında 1.2.2008 tarihinde program sözleşmesi akdolundu. Davacı bu sözleşmenin Davacı ve Davalı No.3 arasında da akdeylendiğini iddia etmiş ve bu husus ihtilaf konusu yapılmıştır.

Bu sözleşmeye göre, Davacı Kanal T- Televizyonunda Kıbrıs Rum Basın Özetleri ile Salı akşamları Kıbrıs Türk Basın Özetleri programlarını hazırlayıp sunacaktı. Sözleşmenin süresi 2 yıl olup 1.2.2008 tarihinde başlayıp 31.1.2010 tarihinde sona erecekti.

Davacının Davalı No.2 Televizyon Kan-alında yapmış olduğu 5.4.2008, 8.4.2008 ve 17.4.2008 tarihli yayınların içeriğine Alt Mahkeme kararında yer verilmiştir.

Bu yayınlarla ilgili olarak KKTC Yayın Yüksek Kurulu tarafından, bu istinaftaki Davalı No.2 aleyhine, Lefkoşa Kaza Mahkemesinde 32-82/2008 sayılı dava dosyalandı. Davada, Davacının Davalı No.2 Kanalda 5.4.2008, 8.4.2008 ve 17.4.2008 tarihlerindeki yayınlarında 39/1997 sayılı Kamu ve Özel Radyo Televizyon Kuruluş ve Yayınları Yasası'na aykırı davrandığı ve yayın ilkelerine aykırı yayı-nlar yaptığı iddia edildi.

KKTC YYK, 39/97 sayılı mezkur Yasanın 43(1) maddesi uyarınca, yukarıda belirtilen her üç tarihteki yayının her biri için 1 ay süre ile kapatılmasını gerektirecek nitelikte bir yayın olduğu gerekçesiyle, her üç yayına yönelik -birer aylık kapatma cezasının verilmesini mahkemeden talep etti.

Davalı olan Kanal T Televizyonu, o davada 13.10.2009 tarihinde, Davacı olan KKTC YYK'na bir hüküm hüküm teklifinde bulunarak, hükmün bir kısmında Saffet Soykal'ın 5 yıl süre ile program yap-maması ve yapması halinde yayının 3 gün süre ile kapatılmasını teklif etti.

Davalı No.2 tarafından yapılan hüküm teklifinin KKTC YYK tarafından kabul edilmesi üzerine, Alt Mahkeme tarafından Davalı No.2 aleyhine hüküm ısdar edildi. Mezkur hükme göre, Da-valı No.2 Televizyon Kanalının 7 gün boyunca günde 1 kez olmak üzere yayın ilkelerini ihlal ettiği veya aykırı davrandığı tafsilatını içeren yayınlar yapmalarına emir verildi. Mahkeme emrinde keza, (d) paragrafında ve devamında, Davacının Davalı No.2 Kanal-da 5 yıl süre ile yayınlarının yer almayacağına ve yer alması halinde yayınlarının 3 gün ile durdurulmasına da emir verildi.

Bu mahkeme kararından sonra, Davalı No.2, Davacının işine son verdi.

Davacı bu hükümden dolayı 26.11.2009 tarihinde, Yargıt-aya Yargıtay/Asli Yetki 3/2009 sayılı bir başvuru dosyaladı. Bu başvurusu ile "Saffet Soykal'ın yaptığı Saffet Soykal'ın Gündemi programının 5 yıl süre ile yayınlanmamasına" ilişkin hükmün ve/veya mezkur hükmün Davacıyla ilgili kısımlarının iptalini ve/vey-a uygulanmasını önlemek için certiorari ve prohibition emirnamesi talep etti.

Yargıtaydaki dosyada Müstedialeyh No.1 olarak taraf olan KKTC YYK ve Müstedialeyh No.2 olarak taraf olan Davalı No.2 Davacıya hüküm teklifinde bulundu ve mezkur 13.10.2009 tar-ihli hükmün veya kısımlarının Davacıyı ilgilendirdiği oranda iptal edilmesini, Kanal T ile ilgili ise yürürlükte kalmasını kabul ve teklif ettiler. Bu teklif Davacı tarafından kabul edilirken, Yargıtay da bu teklif ışığında "13.10.2009 tarihinde ilk Mahkem-enin vermiş olduğu hüküm Müstedi Saffet Soykal'ı ilgilendirdiği oranda iptal edilir" emrini verdi.

Yargıtayda varılan uzlaşıda çıkan karardan sonra, Davacı, Davalıların aralarındaki sözleşmeye konu programı yapmasına izin vermediklerini iddia ederek, Ek-im, Kasım ve Aralık 2009 ayları ücretleri toplamı 9000 TL'yi talep ederek bu davayı dosyaladı.

Davalılar ise, sözleşmenin ifasının Davacının davranışları neticesinde verilen mahkeme kararından dolayı mümkün olmadığından, zarar-ziyana uğradıkları iddiası-yla mukabil talepte bulundular.

Davayı dinleyen Alt Mahkeme, Davacının Davalı No.2 ile aralarında bir sözleşme olduğuna, Davalı No.3'ün sözleşmeyi Davalı No.2'nin direktörü sıfatıyla imzaladığına, Yargıtay/Asli Yetki 3/2009 sayılı başvuruda 3282/2008 sa-yılı davada verilen hükmün Davacıyı ilgilendirdiği oranda iptal edilmiş olmasına rağmen, Davalı No.2 ile ilgili kısmının yürürlükte kaldığına ve olduğuna ve bu nedenle 3282/2008 sayılı davada verilen hüküm ışığında sözleşmenin Davalı No.2 açısından ifasını-n imkansız olduğuna, Davacının sözleşmenin 6.maddesini ihlal ederek Davalı No.2'yi küçük düşürdüğüne bulgu yaptı ve bu bulguları ışığında Davacının davasını ret ve iptal ederken, dava masraflarının Davacı tarafından ödenmesine emir verdi.

Alt Mahkeme Da-valıların mukabil davalarını ispat edemedikleri cihetle, mukabil davayı da ret ve iptal etti, ancak Davalılar aleyhine masraf emri vermedi.

Alt Mahkeme aynı zamanda Davalıların mukabil taleplerini de masrafsız ret ve iptal etti.

Davalı No.1 olan K-anal T Yayıncılık ve Reklamcılık Ltd. Şti. aleyhindeki dava ise ileri götürülmedi ve ret ve iptal edildi.

İSTİNAF SEBEPLERİ

Davacı istinafında 9 paragraf altında istinaf sebepleri sıralamakla birlikte, istinafını 3 başlık altında toplamıştır. Davacının- istinafı aşağıdaki 3 başlık altında toplanır:

Muhterem Alt Mahkeme, Davalı No.3'ün sözleşmeden dolayı Davacıya karşı sorumlu olmadığına bulgu yapmak ve Davalı No.3 ile ilgili davayı ret ve iptal etmekle hata yaptı.

Muhterem Alt Mahkeme, sözleşmenin ifa-sının imkansız olduğuna bulgu yapmakla ve sözleşmenin 6.maddesinin ihlal edildiğine bulgu yapmakla ve Davacının davasını bu gerekçelerle ret ve iptal etmekle hata yaptı.

Muhterem Alt Mahkeme, Davalıların mukabil davasını da ret ve iptal etmesine rağmen, -Davacının davasının ret ve iptal edildiği gerekçesi ile masrafların Davacı tarafından ödenmesine emir vermekle hata yaptı.

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI

Davacı Avukatının hitabında özetle ileri sürdüğü iddialar şunlardır:

Davalıların müdafaalarında- sözleşmenin ifasının imkansız olduğuna dair bir iddiaları olmamasına rağmen, Alt Mahkeme sözleşmenin ifasının imkansız olduğunu bulgu yaparak, davayı ret ve iptal etmekle hata etti.

Alt Mahkeme sözleşmenin ihlal edildiğine bulgu yaparak, Davalıların sö-zleşmeyi devam ettirmemesini haklı bulmuştur. Halbuki sözleşme ihlal edilmediği gibi, Davalılar dava konusu yayınlardan sonra da Davacının yayınlarını yayınlamış ve sözleşme devam etmiştir.

Her halükarda sözleşme, sözleşmenin 6.maddesinin ihlal edildiği -gerekçesi ile Davalılar tarafından feshedilmediğin-den, sözleşmenin feshine dayanılarak Alt Mahkeme tarafından varılan, "sözleşmenin ihlal edildiği" sonucu hatalıdır.

Davalılar, Davacıya karşı olan sözleşmeye dayanan mükellefiyetlerinden kurtulmak amacıy-la, 3282/2008 sayılı davada, layiha ve talep takririnde olmayan bir hüküm yazdırdılar. Alt Mahkeme Davalıların bu hususunu dikkate almadığı gibi sözleşmenin 6.maddesini de yanlış yorumladı ve hatalı bir karar verdi.

Sözleşmenin Davacı tarafından ifa edi-lmesi Davalılar tarafından engellenmiştir. Davalıların 3282/2008 sayılı davada mükellefiyetlerinden kurtulmak amacıyla vermiş oldukları hüküm, Yargıtay kararına istinaden de iptal edildiğinden, sözleşmenin ifasının imkansız olduğu bulgusu hatalıdır. Davacı-nın talep ettiği şekilde Ekim, Kasım ve Aralık 2009 ayları ücretlerini almaya hakkı bulunmaktadır. Bu yönde karar vermeyen ve Davacının davasını ret ve iptal eden Alt Mahkeme hatalı bir karar vermiştir.

Alt Mahkeme Davacının davasını ret ve iptal ederken- masrafları aleyhine vermesine rağmen, Davalıların mukabil davalarını iptal ettiğinde Davalılar aleyhine masraf emri takdir etmemekle de hatalı bir karar vermiştir.

Tüm belirtilenler ışığında, Alt Mahkemenin kararının iptal edilerek, Davacı lehine emir -ve hüküm verilmesi gerekmektedir.

Davalıların Avukatının hitabının özeti ise şöyledir:

Davalıların müdafaalarında sözleşmenin ifasının imkansızlaştığına dair iddialar yer almaktadır. Şahadet sunulurken de bu iddialar karşı tarafa ileri sürülmüştür.
-
Davalı No.2 3282/2008 sayılı davada verilen hükümden sonra Davacının program yapmasına izin vermeyeceği, vermesi halinde Mahkeme emrine riayetsizlik teşkil edeceği cihetle sözleşmenin ifasına izin vermeyişinde haklıdır.

Yargıtay/Asli Yetki 3/2009 sayı-lı davada verilen hüküm neticesinde, 3282/2008 sayılı davada verilen 13.10.2009 tarihli hükmün sadece Davacı aleyhindeki kısmı iptal edilirken, Davalı No.2 aleyhindeki kısmı yürürlükte kaldı. Bundan çıkan sonuç, Davacının Kanal T'de program sunması yasakla-nmış olmakla birlikte, Kanal T dışındaki bir kanalda program yapmasına engel kalmadığıdır. Bu nedenle, sözleşmenin ifası Davalı No.2 açısından mümkün değildi. Aynı zamanda, Yargıtay/Asli Yetki 3/2009 sayılı dosyada verilen hüküm, 3282/2008 sayılı davada ve-rilen hükümden yaklaşık 1 yıl 3 ay sonra verilmiştir.

Bu gerekçeler, Davalı No.2'nin 3282/2008 sayılı davada verilen hükümden sonra Davacıya program yapma izni vermesinin mümkün olamayacağını ortaya koymaktadır. Belirtilen gerekçelerle Alt Mahkeme kar-arı hatalı değildir.

Davalı No.3 Davalı No.2'nin direktörüdür ve sözleşmeyi bu sıfatla imzalamıştır. Şirket adına sözleşmeyi imzaladığından şahsen sorumluluğu olamayacağından, Davalı No.3 aleyhindeki davanın ret ve iptal edilmesine dair verilen karar da- hatalı değildir.

İstinafa konu davayı Davacı dosyaladığından, Alt Mahkemenin aleyhine masraf emri vermesi hatalı değildir.

Belirtilenlerle istinafın ret ve iptal edilmesi gerekir.

İNCELEME

Muhterem Alt Mahkeme, Davalı No.3'ün sözleşmeden dolayı -Davacıya karşı sorumlu olmadığına bulgu yapmak ve Davalı No.3 ile ilgili davayı ret ve iptal etmekle hata yaptı.

Davacı, sözleşmeyi imzalayan Davalı No.3'ün Davalı No.2 ile birlikte Davacıya karşı sorumlu olduğunu ileri sürmektedir.
Alt Mahkeme, Davalı -No.3'ün, sözleşmeyi Davalı No.2'nin direktörü sıfatıyla imzaladığına bulgu yapmıştır.

Davalı No.3'ün, Davalı No.2'nin direktörü olduğu ihtilaf konusu değildir.

Sözleşme incelendiğinde, Davalı No.3'ün sözleşmeyi Davalı No.2'nin yönetim kurulu başkanı sı-fatıyla imzaladığı, sözleşmedeki ifa taahhütlerinin Davacı ve Davalı No.2 arasında olduğu, Davalı No.3'ün sözleşmeyi şahsen imza etmediği veya şahsen bir taahhütte bulunmadığı olguları değerlendiril-diğinde, Alt Mahkemenin yukarıda değinilen bulgusunda ha-ta yoktur ve birinci istinaf sebebinin reddedilmesi gerekir.

Muhterem Alt Mahkeme, sözleşmenin ifasının imkansız olduğuna bulgu yapmakla ve/veya sözleşmenin 6.maddesinin ihlal edildiğine bulgu yapmakla ve Davacının davasını bu gerekçelerle ret ve iptal e-tmekle hata yaptı.

Bu istinaf sebebinde incelenmesi gereken 3 ihtilaf bulunduğu anlaşılmaktadır. Bunlar:

Sözleşmenin ifasının imkansız olduğu iddiasının müdafaada ileri sürülüp sürülmediği,
Sözleşmenin ifasının imkansız olup olmadığı,
Sözleşmenin 6.madd-esinin ihlal edilip edilmediği.

Sözleşmenin ifasının imkansız olduğuna dair müdafaada iddia bulunmadığı yönündeki Davacı iddiası değerlendirildiğinde, Müdafaa Takririnin 6. paragrafının (o) bendi, sözleşmenin ifasının mümkün olmadığı iddiasını içermekte -olduğu görülmektedir. Bu nedenden ötürü, Davacının, Müdafaa Takririnde ileri sürülmeyen bir iddianın Alt Mahkeme tarafından dikkate alındığına yönelik iddiasının bir mesnedi yoktur.

Sözleşmenin ifasının mümkün olup olmadığı ve/veya sözleşmenin 6.maddesi-nin ihlal edildiği iddiaları ise aşağıda birlikte incelenecektir. Şöyle ki:

Alt Mahkeme, 3282/2008 sayılı davada 5.4.2008, 8.4.2008 ve 17.4.2008 tarihlerindeki Davacının yayınlarındaki konuşma-larının Davalı No.2'yi küçük düşürdüğünden, sözleşmenin 6.ma-ddesinin ihlal edildiğine keza 3282/2008 sayılı davada verilen hükmün de sözleşmenin ifasını da imkansız hale getirmiş olduğuna bulgu yapmıştır.

Sözleşmenin 6.maddesi, Davacının yayınlarında, Davalı No.2'yi, Davalı No.2'de Davacıyı, "...küçük düşürücü h-er türlü söz ve davranıştan kaçınacaktır" hükmünü içermektedir.

Alt Mahkeme, 3282/2008 sayılı davada verilen hükme istinaden, sözleşmenin ifasının imkansız olduğuna ve Davacının programdaki konuşmaları ve verilen hüküm nedeniyle, sözleşmenin 6.maddesind-e belirtildiği şekilde, Davalı No.2'nin küçük düşürüldüğüne bulgu yapmıştır.

OLGULAR kısmında belirtilenlere istinaden, Davalı No.2'nin Davacı ile arasındaki sözleşmeyi feshettiği iddia edilmemiş ve sadece program yapmasına izin verilmediği kabul edil-miş olup buna bağlı olarak da bu olguların ihtilaflı olmadığı anlaşılmaktadır.

Aynı olgulara göre, KKTC Yayın Yüksek Kurulunun (KKTC YYK) açtığı davada, ilgili yayınlardan dolayı Davalı No.2 Televizyon Kanalının, her bir yayın için 1 ay süre ile Mahkeme- emri ile durdurulması talep edilmiştir. Davalı No.2, 3282/2008 sayılı davada Davacı taraf olmamasına ve davada 5 yıl süre ile veya herhangi bir süre ile Davacının program yapmasının engellenmesi talep edilmemesine rağmen, Davacıyı ve Davacı ile ilgili söz-leşmesini bağlayıcı bir hüküm teklifinde bulunduğu; Davalı No.2'nin teklif ettiği hükme göre, Davacının Davalı No.2 kanalda program yapmasının yasaklandığı ve Talep Takririnde olmayan bir hüküm teklifinde bulunup aleyhine bu şekilde hüküm çıkmasını kabul e-ttiği aşikardır.

Davacının, bu hükümden dolayı, Yargıtay/Asli Yetki 3/2009 sayılı başvuruyu yapıp yine Davalı No.2 ve KKTC YYK'nın teklifi ile kendini ilgilendirdiği oranda hükmün iptalini kabul ve teklif ettiği; Davacının bu teklifi kabul etmesi üzerin-e, Yargıtay tarafından 3282/2008 sayılı davada verilen hükmün Davacıyı ilgilendirdiği oranda iptal edildiği sabittir.

Davalı No.2 tarafından yapılan hüküm teklifi, Yasada öngörülmeyen ve KKTC Yayın Yüksek Kurulu tarafından talep edilmeyen, Davacının söz-leşmeyi ifa etmesini engelleyici bir yasaklamadır. Davalı No.2, kendi hüküm teklifi ile Davacının sözleşmeyi ifa etmesini engellemiştir. Davacı, Davalı No.2'nin Davacının sözleşmeyi ifa etmesini engellemek amacıyla böyle bir hüküm teklifinde bulunduğu ve a-leyhine böyle bir hüküm çıkmasını kabul ettiği iddiasında haklıdır. Bu nedenle, Davalı No.2, kendi mükellefiyetinden kaçınmak için bu hükme dayanarak sözleşmenin ifa edilmesinin imkansız olduğuna dayanamaz.

Kaldı ki 3282/2008 sayılı davada verilen hüküm- Davacıyı ilgilendirdiği oranda iptal edilmiştir. Bu olgularla varılacak sonuç; Yargıtay kararından sonra hükmün (d) paragrafı ve devamındaki paragraflarının iptal edildiğidir. Belirtilen kısım iptal edildikten sonra 3282/2008 sayılı davada verilen hükümde- Davalı No.2'yi bağlayan sadece hükmün Davacıyı ilgilendirmeyen, Davacının program yapmasını engelleyici beyan içermeyen kısımlardır. Bu kısımlar Davacının program yapmasını engellemediğinden, Davalı No.2'nin Davacının programlarını yayınlamasını da engel -yaratmamaktadır. Bu nedenle, Davacının sözleşmeyi ifasının imkansız olduğuna karar verilmesi imkansız hale gelmiştir.

Davacı, Yargıtayın verdiği kararın, ilk hükümden 1 yıl 3 ay sonra verildiğini öne sürmüştür. Davalı No.2'nin bu hükmü talep etmemesine -ve Yasada belirtilen yaptırımlara girmemesine rağmen, kendi teklif ettiğinden verilen hükmün kendisini bağladığına ve daha sonra iptal edilmesine rağmen o dönemde bağlayıcı hüküm olduğuna da dayanamaz. Bu nedenle, Davalı No.2'nin bu iddiasının da bir mesne-di bulunmamaktadır.

Sözleşmenin 6.maddesinin ihlal edildiği bulgusuna gelindiğinde ise göz önünde bulundurulması gereken husus, Davalı No.2'nin hiçbir zaman sözleşmenin bu maddesine istinaden Davacı ile arasındaki sözleşmeyi feshetmemiş olduğu, bu yayı-nların yapılmasından sonra da Davacının uzun bir müddet, takriben 15 ay süreyle Davalı No.2 Kanalda program yapmaya ve sözleşmenin ifa edilmeye devam etmiş olduğudur. Sözleşme ihlal edilseydi Davalı No.2'nin sözleşmeyi bu ihlale dayanarak feshetmesi gereki-rdi. Böyle bir gerekçeye dayanan fesih olmadığından, sözleşmenin bu nedenle haklı bir gerekçe ile feshedildiğine bulgu yapılamaz. Zaten Davalı No.2'nin müdafaası, sözleşmenin ifasının engellenmesinin 3282/2008 sayılı davada verilen hükme dayandığından, ihl-ale dayanılarak sözleşmenin ifasından kaçınılamayacağı şeklindedir.

Bunun yanında, Emare No.3 Sözleşmenin 8.maddesine göre, mucbir sebepler dışında sözleşmenin feshi mümkün değildir. Davacının Davalı No.2'yi küçük düşürücü yayında bulunmasının mucbir se-bep olduğu iddia edilmediği gibi, bu maddenin dikkate alınması halinde sözleşme feshedilemezdi.

Belirtilen nedenlerle, Davacı, 2.istinaf başlığı altındaki istinafında başarılı olmuştur.

İhtilafsız olgulara ve Alt Mahkemenin yaptığı bulgulara göre, Da-vacı, Davalı No.2'den aylık 3000 TL almakta idi. Sözleşmenin süresi, 31.1.2010'a kadar devam etmekte idi. Buna rağmen ödenmediği gerekçesi ile davada talep edilen aylar Ekim, Kasım ve Aralık 2009 ayları toplamı 9000 TL idi.

Davacı istinafında başarılı o-lduğundan ve davada haklı olduğundan talep ettiği ayların bedelini alması gerekmektedir.

Muhterem Alt Mahkeme, Davalıların mukabil davasını da ret ve iptal etmesine rağmen, Davacının davasının ret ve iptal edildiği gerekçesi ile masrafların Davacı taraf-ından ödenmesine emir vermekle hata yaptı.

Dava masrafları ile ilgili Yargıtay olarak yakın zamanda birçok kararda mahkemelerin masraf takdir ederken takip etmesi gereken prensipleri saymış bulunmaktayız. Bu meselede bu prensipleri belirtmenin istinaf ba-şarılı olduğundan tekrardan öteye bir değeri olmayacağı inancındayız (Bkz. Yargıtay/Hukuk Numara:184/2012 D. No:53/2015, Dr. Münür Hüdaverdi ve diğerleri ile Dr. Akçiçek Hastahanesini temsilen KKTC Başsavcısı, Yargıtay/Hukuk Numara:172/2012 D. No:4/2016 A-kıle Sami Hıfzı n/d Akıle Kader ve diğeri ile Gönyeli Belediyesi ve diğeri).

Davacı istinafında başarılı olmuştur ve Alt Mahkemenin davanın ret ve iptaline dayanan masraf emrinin de bu sonuçtan dolayı iptali kaçınılmazdır.

Netice itibarıyla Davacı isti-nafının 2.başlığında başarılı olduğu cihetle, davasında talep ettiği gibi emir ve hüküm verilmesi gerektiğinden, davası ret ve iptal edildiği gerekçesi ile aleyhine verilen dava masraflarının iptal edilmesi gerekmektedir.

SONUÇ

Davacı istinafında kısme-n başarılı olmuştur. İstinafta varılan sonuç ışığında Alt Mahkemenin kararı aşağıdaki şekilde değiştirilir:

Alt Mahkemenin davayı ret ve iptal eden kararı ve masraf emri iptal edilir.
Davacı lehine Davalı No.2 aleyhine 9000 TL ödenmesine dair emir ve hük-üm,
Bu meblağ üzerinden yasal faiz,
İstinaf masraflarının Davalı No.2 tarafından Davacıya ödenmesine,
Davacının Davalı No.3'e istinaf masraflarını ödemesine emir verilir.




Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu Bertan Özerdağ
Yargıç - Yargıç Yargıç

29 Eylül 2017








7






Full & Egal Universal Law Academy