Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 137/2011 Dava No 46/2012 Karar Tarihi 30.11.2012
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 137/2011 Dava No 46/2012 Karar Tarihi 30.11.2012
Numara: 137/2011
Dava No: 46/2012
Taraflar: Aytaç Sönmez ile Kıbrıs Vakıflar Bankası Ltd. ve diğeri arasında
Konu: Hizmet sözleşmesinin fshi - Davacının genel müdürlük görevine Davalı Banka tarafında son verilmesi - Limit aşımı kredi sağlamak suretiyle davacının yetkisini aştığı gerkçesiyle görevine son vermesi - İlk Mahkemenin görevden alma kararını hatalı bulmaması - Davacının İlk mMhkeme kararını istinafı - İstinafın reddi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 30.11.2012

-D. 46/2012 Yargıtay/Hukuk No: 137/2011
(Lefkoşa Dava No: 306/2011)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Şafak Öneri, Narin F.Şefik, Hüseyin Besimoğlu.

İstinaf eden: Aytaç Sönmez, Lefkoşa.
(Davacı)

- ile

Aleyhine istinaf edilen: 1- Kıbrıs Vakıflar Bankası Ltd., Lefkoşa.
2- Kıbrıs Vakıflar Bankası Yönetim Kurulu, Lefkoşa.
(Davalılar)

- A r a s ı n d a.

İstinaf eden tarafından Avukat Şefik Aşçıoğulları adına Avukat Sevgi Maraşlı
Aleyhine istinaf edilen tarafından Avukat Serhan Çinar.

Lefkoşa Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Bertan Özerdağ'ın 306/2011 sayılı davada 25/10/2011 tar-ihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan istinaftır.

------------

K A R A R

Şafak Öneri: Davacı/istinaf eden (kararda davacı olarak anılacak) dava konusu zamanlarda, aleyhine istinaf edilen/davalı 1 (kararda davalı olarak anılacak) ban-kada hizmet sözleşmesi altında genel müdür olarak çalışmakta idi.
Davalı, davacıya gönderdiği 21/2/2011 tarihli ihbar ile, davacının görevini ifa ederken, kusurlu davranarak Lefke Belediyesine limit aşımı kredi sağlamak suretiyle yetkisini aştığı gerekçesi- ile işine son verdi. Davacı yapılan feshin haksız olduğunu, hizmet sözleşmesinde belirtilen sebepler ve usullere uygun yapılmadığını, iddia edilen eylem ve hareket-lerin fesih sebebi olmadığını, feshe dayanak teşkil eden eylem ve hareketlerin, davalının y-önetim kurulunun bilgi ve onayı ile yapıldığını, davalının yapılan işlemlerden herhangi bir zarara uğramadığını, disiplin işlemlerinin usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek, haksız fesihten dolayı tazminat talebi ile istinaf konusu davayı dosyaladı.
Da-vayı dinleyen Lefkoşa Kaza Mahkemesi, davacının, bankanın yönetim kurulu kararlarının aksine yetkisini aşarak Belediyeler Yasası ve Bankalar Yasası'na da aykırı olarak, limit aşımı işlemlere talimat verdiğini, bunun sonucunda yönetim kurulu tarafından Lefk-e Belediyesine tanınan ek limitlerin çok üstünde kredi verilmesine sebebiyet verdiğini bularak davacının kendisine tanınmayan bir yetki ile işlemler yapmasını ve yönetim kurulu kararları ve mevzuata aykırı olarak, yüksek bakiyeli limit aşımını taşıyan bir -hesabın doğmasına sebep olmasını, riskli işlemlere sebebiyet vermesi-ni, bankanın değil de hesap sahibinin menfaatlerine olacak şekilde talimat vermesini, yetkisiz işlemler olarak değerlen-dirdi ve bu işlemlerin: 1- taraflar arasındaki hizmet sözleş-mesini-n 17, 18 ve 19. maddeleri ile hizmet sözleşmesine ekli olan genel müdürün ödev, görev, yetki ve sorumluluklarını gösteren sözleşmeye ekli belgeye aykırı olduğu, 2- mezkûr işlemlerin 22/92 sayılı İş Yasası'nın 15(6)(A) maddesi uyarınca iş güvenliğini tehlik-eye düşüren işlemler olduğu nedeniyle yapılan feshin haklı nedenlere dayandığı ve geçerli olduğu bulgusuna vardı.

Alt Mahkeme bulgularının ve kararının hatalı olduğunu ileri süren davacı, huzurumuzdaki bu istinafı dosyaladı. İstinaf ihbarnames-i birçok istinaf sebebi içermekle birlikte, davacı avukatının iddia ve argümanları doğrultusunda, 4 isti-naf sebebi olarak özetlenebilir:
1- Alt Mahkemenin bulguları şahadete dayanmamaktadır.
2- Alt Mahkemenin davacının sözleşmesinin feshine dayanak teşkil- eden işlemlerle ilgili olarak, davacının herhangi bir kusuru olmamasına rağmen, davacıyı sorumlu tutması hatalıdır. Çünkü davacı, mezkûr işlemleri, davalının Lefke Şube Müdürü Ayşe Can tarafından yanıltılması ve/veya kandırılması sonucu yapmış olduğu cihe-tle, bunlardan sorumlu tutulamazdı.
3- Alt Mahkeme, Ayşe Can ile ilgili olarak düzenlenen Emare 23 rapora göre olayda kusuru bulunan Ayşe Can'a, davalı tarafın-dan hiçbir ceza verilmeyişini dikkate almadı. Alt Mahkeme bu durumu dikkate alarak Ayşe Can'a h-erhangi bir ceza verilmeme-sini nisbetsizlik olarak değerlendirmeli ve davacıya verilen işten çıkarma cezasını iptal etmeliydi.
4- Alt Mahkemenin, davacının hizmet aktinin feshini 22/92 sayılı İş Yasası'nın 15(6)(A) maddesi gereği haklı bir fesih sebebi s-ayması hatalıdır.

1 ve 2. istinaf sebepleri:
Davalı banka yönetimi, davacının hizmet sözleşmesini, 7 ayrı işlemde yetkisini aşmak suretiyle kusurlu harekette bulunduğu dolayısıyla feshetmiştir. Bu işlemleri inceleyen Alt Mahkeme, davacının 5 işlemde ye-tkisini aştığı bulgusuna varmış, 2 işlemde ise davacıyı hatalı görmemiştir.
Bankalar Yasası madde 15(2) uyarınca, bir bankanın kredi verme yetkisi, yönetim kurulundadır. Yönetim kurulu, bu yetkisini, b-elirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde, kredi komitesine veya genel müdüre devredebilir. Davalının 20/12/2004 tarih ve 229/2004 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacıya, yönetim kurulu tarafından, verilen TL kredilerinde %50'ye, döviz cin-sindeki kredi-lerde ise %25'e kadar ek limit verme ve/veya limit artırma hakkı vermiştir. Dava ile ilgili zamanlarda, davalının yönetim kurulunun Lefke Belediyesine tanıdığı kredi limiti 150.000-TL idi. Alt Mahkemenin davacıyı kusurlu gördüğü işlemler, kararda şu şekild-e izah edilmektedir:
"Üçüncü olarak Davacının genel müdürlük görevinden alınmasına sebep olan bir diğer olgu da 04.11.2010 tarihinde Davacının talimatı ile 03.11.2010 tarihinde verilen ek limitin vadesinin dolmasına bağlı olarak 04.11.2010 tarihinden itiba-ren 15 gün süreyle ek limitin uzatılmasıdır. Yukarıda belirtildiği gibi Davacı bu talimatı verirken 3.000.000 TL'lik kredinin verilmesindeki prosedürün tamamlanamadığı ve süreye ihtiyaç duyulduğu cihetle süreyi uzatmıştır. Davacının yönetim kurulunun vermi-ş olduğu ek limitin süresini uzatma ve dolayısıyla ek limit hakkı tanıma yetkisi bulunmamaktadır. Keza dava konusu hesabın Lefke Belediyesine ait olduğu, Belediyeler Yasasının 24(2)(B) ve (C) maddelerine göre belediyelerin Bakanlar Kurulu kararı ile ve bel-ediye meclisinin alacağı kararın meclis süresini aşmaması veya belediye gelirlerinin %20'sinin üstünde bir miktar olmaması gerektiği yasal durumdan ortaya çıkmaktadır. Lefke Belediyesi 3.000.000 TL'lik krediyi almadan önce bakanlar kurulu kararını elde etm-iş ve bu karar ile Davalı bankaya başvuru yapmıştır. Lefke Belediyesi belirtilenlere göre o tarihlerde borçlanma limitini aşmış ve bakanlar kurulu kararı ile Davalı bankaya başvurmuştur. Dolayısıyla Davacının Lefke Belediyesine bakanlar kurulu kararı olmak-sızın kredi vermesi yetkisini aşan veya kendisine tevdi edilen görevlerin dışına çıkan bir işlemdir. Buna ilaveten Davacının yönetim kurulunun vermiş olduğu bir karar uyarınca sağlanan kredinin süresini uzatmak yetkisi emare yapılan görev tanımlarında bulu-nmamaktadır. Yönetim Kurulunun kararlarını icra etme ile yetkili olan Davacı kendisine yönetim kurulu kararında verilmeyen bir yetkiyi kullanması yetkisini aşan bir işlemdir. Davacının bu işlemle yetkisi sınırları haricinde bir işlem yaptığına dair bulguya- varırım.

Kararın alınmasına sebep gösterilen dördüncü işlem ise bu paragrafta incelemekteyim. Lefke Belediyesinin dava konusu hesabının 04.11.2010 tarihinden itibaren limitinin tekrardan 150.000 TL'ye düştüğü hususunda bulguya yukarıda varmıştım. Bu bul-guma ilaveten hesap sahibinin Lefke Belediyesi olduğu, belediyelerin yıllık gelirlerinin %20'sini aşan borçlanmalarda Bakanlar Kurulu kararı gerektiği, bu hesap ile ilgili de takriben 1 ay önceki işlemde Bakanlar Kurulu kararı alındığı, daha önceki borçlan-malarda alınan Bakanlar Kurulu kararı ışığında yönetim kurulunun karar aldığı hususlarını dikkate aldığımda 208.000 TL'lik meblağlı çeklerin ödenmesi talebi yapıldığında hesap bakiyesinin 720.000 TL civarında olduğu ve Davacının talimatı ile çeklerin ödenm-esi üzerine 26.11.2010 tarihinde hesap bakiyesinin 945276 TL'ye ulaşması Davacının talimat verdiği işlem ile zaten bakiyesi hesap limitinin çok üzerinde olan bir hesabın bakiyesinin daha da artmasına sebep olmuş ve dolayısıyla yetkisiz bir talimatla yapıla-n işlem olduğu tespit edilmiştir. Davacının talimatı verdiği notta devlet katkı payının yatması ve en geç 05.12.2010 tarihinde kapatılması koşulu ile çeklerin ödenmesine talimat vermiş olması da yönetim kurulu ve bakanlar kurulu kararı olmaksızın ve kendi -insiyatifi ile belirlenmiş koşul olduğu cihetle de yetkisiz bir talimat olmuştur. Belirttiklerim ışığında Davacının Bakanlar Kurulu kararı ve keza yönetim kurulu kararı olmaksızın mezkur çeklerin ödenmesine talimat vermesinin yetkisini aşan bir işlem olduğ-u hususunda bulguya varırım.

Karara sebep olarak gösterilen beşinci işlem ise şudur; Davacı Lefke Şubesinin talebi ile 01.12.2010 tarihinde Şubenin yapmış olduğu talepte 04.11.2010 tarihinde süresi dolan ve önce 15 gün daha sonra 15 gün daha uzatılan ek l-imitin süresinin uzatılması talep edilmiş Davacı da bu talebi uygun görerek devlet katkı paylarının henüz hesaplanıp yatırılmadığından ek limit süresinin 30.12.2010 tarihine kadar uzatılmasına yönelik talimat vermiştir. Mezkur talimatta yukarıda belirtile-n olgular dikkate alındığında gerek bakanlar kurulu kararı bulunmadığı gerek yönetim kurulu kararı olmadığı ve gerekse Davacının yasal mevzuat tahtında böyle bir yetkisinin bulunmadığı gerçeği tahtında yetkisiz yapılmış bir işlem olmaktadır ve bu hususta b-ulguya varırım. Davacı bu talimatın verildiği tarihte 150.000 TL olan limiti ne ek limitle 485.000 TL olmasına karar verebilirdi ne limit aşımının ciddi miktarda hem 150.000 TL'nin hem 485.000 TL'nin çok üzerinde olmasına rağmen ek limit varmış gibi hesabı-n işlem görmesine talimat verebilirdi ne de daha önce yönetim kurulu kararı ile 04.11.2010 tarihine kadar uzatılmasına karar verilen limitin herhangi bir yönetim kurulu kararı olmaksızın ve tamamen kendi insiyatifi ile önce 15 gün daha sonra bir 15 gün dah-a ve son olarak da 30 gün daha uzatılmasına karar verebilirdi.

Karar sebep olarak gösterilen altıncı işlemde; Davacı Lefke Şubesinin 13.12.2010 tarihli yazısı ile hesap bakiyesinin 949.425 TL olduğu bir durumda vadesi gelmiş ve ödenmesi gerekli 358.000 T-L'lik çeklerin ödenmesine ilişkin talimat verilmesini talep etmesi üzerine Lefke Belediyesinin çeklerin ödenmemesi halinde çek yasağına girmesi sonucu doğuracağı sonuçların daha ciddi olacağını dikkate alarak çeklerin ödenmesine talimat vermiştir. Çeklerin- ödenmesine talimat vermiştir. Çeklerin ödenmesi ile hesap bakiyesi 14.12.2010 tarihinde 1.296.343 TL'ye ulaşmıştır. İlgili dönemde hesap limiti yasal kurallar çerçevesinde 150.000 TL olması gerekirdi ancak Davacı yetkisiz olarak bu limitin 485.000 TL'ye y-ükseltilmesine onay vermişti. Bu gerçekler muvacehesinde gerek yetkisiz belirlenen limit ve gerekse gerçek limit gözönünde bulundurulduğunda her hal ve karda çeklerin ödenmesi ile ilgili verilen talimat Davacının yetkilerini aşan bir talimattı ve bu husust-a bulguya varırım.

Karara sebep olarak gösterilen yedinci işlemde ise Lefke Belediyesinin 29.12.2010 tarihinde yeni bir talebi ile maaş çeklerinin ödenebilmesi için daha önce yetkisiz verildiği hususunda bulgu yapmış olduğum ek limitin süresinin 30.01.20-10 tarihine kadar uzatılması ile ilgili Davacıdan talimat vermesi talep edilmiş Davacı da bu talebi Lefke Belediyesinin çalışanlarının mağdur edilmemesi amacıyla uygun bularak sürenin uzatılmasına onay vermiştir. Ek limitin süresinin uzatılması ve/veya ek -limit verilmesi talimatları yukarıda belirtmiş olduğum bulgularla ayni olarak Davacının yetkilerinde olmayan işlemlerdi ve yetkisiz yapılmıştır. Keza talimatın verildiği tarihte hesap bakiyesi 1.120.189 TL idi ve çeklerin ödenmesi ile bakiye 1.320.000 TL'y-i aşmıştır. Hesap bakiyeleri de gerek gerçek limitin ve gerekse ek limitin çok üzerinde olup Davacının bu hesaba ek limit verme hakkının bulunmadığı, bakanlar kurulu kararı ve yönetim kurulu kararı bulunmadığı olguları ışığında Davacının talimatı ile yapıl-an işlemlerin yetkisiz talimatla yapıldığı ve yetki aşımı olduğu hususlarında bulguya varırım."

Alt Mahkeme huzurunda, bu bulgulara varmak için yeterli şahadet bulunduğu görülmektedir. Alt Mahkeme bu bulgulara varırken, davacının emare 4 ek 6'daki- ikrarını ağırlıklı olarak dikkate aldığı, önündeki tüm sözlü şahadet ve emareleri titizlikle incelediği anlaşılmaktadır. Tanıkları değerlendir-mek ve söylediklerine inanıp inanmamak, Alt Mahkemenin takdi-rinde olan bir husustur. Yargıtay, Alt Mahkemelerin- tanıklar ve şahadet hususundaki bulgularına müdahalede bulunmakta çe-kingen davranır. Alt Mahkeme önündeki şahadet, Mahkemenin olgularla ilgili yaptığı bulgulara makul olarak varması için yeterli ise, Yargıtay bu bulgulara müdahale etmez. Meğer ki istinaf- eden, Alt Mahkemenin tanıkları ve şahadeti hatalı değerlendirdiği, yapılan bulguların ibraz edilen olgulara dayanmadığı, tanıklara inanılmaması gerektiği hususlarında Yargıtayı ikna edebilsin.

Huzurumuzdaki meselede Alt Mahkemenin bulgu yaparken hatalı -davrandığı, bulguların Alt Mahkemenin önündeki olgu-lara dayanmadığı, Alt Mahkemenin huzurundaki şahadeti yanlış değerlendirdiği, tanıklara ve şahadetlerine inanılmaması ge-rektiği hususunda, istinaf eden, bizi ikna edebilmiş değildir.

Davacı, feshe day-anak teşkil eden işlemleri davalının Lefke Şube Müdürü Ayşe Can tarafından kandırılması ve/veya yanıltılması sonucunda yaptığını iddia ederek, bunlardan sorumlu tutulamayacağını iddia etmektedir. Davacı avukatı, Ayşe Can ile ilgili emare 23 denetim raporun-da, davacının Ayşe Can tarafından yanıltıldığı, bu yanıltma sonucu bazı işlemler-de bulunduğuna dair ifadeler yer aldığını ileri sürmektedir.

Herşeyden önce bu iddialar dava ile ilgili olarak esasa ilişkin olgu mahiyetinde olup, talep takririnde yer alm-ası gerekir. Bu iddialar talep takririnde yer almamaktadır.

HMUT Emir 19 Nizam 4'e göre, esasa ilişkin olguların layihalarda gösterilmesi gerekir. Bu kuralın amaçlarının başında, karşı tarafın meselenin özü ile ilgili bilgilen-dirilmesini sağlamak, sür-priz iddia ve olgularla karşılaş-masını önlemek gelmektedir. Talep takririnde yer almayan esasa ilişkin olgular ışığında, şahadet ibraz edilse bile bunlar dikkate alınamaz ve bunlarla ilgili bulgu yapılamaz. Bu itibarla, davacının bu iddialarına herhangi b-ir değer veril-mesi olası değildir.
Kaldı ki, davacının bu iddialarına konu teşkil eden işlemler, Alt Mahkemenin davacıyı kusurlu bulmadığı işlemlerdir. Davacı-nın, yanıltma sonucu yapılan bu işlemlerin daha sonraki 5 işlemi etkilediğine ilişkin iddiası i-se, insiyatif kullanarak yetkisini iyi niyetle aştığı hususundaki emare 4 ek 6'da yer alan ikrarı karşısında geçerli bir iddia olmaktan uzaktır.
Söylediklerimiz ışığında 1 ve 2. istinaf sebepleri reddolunur.

3. İstinaf sebebi:
Alt Mahkemenin- kararında, bu istinaf sebebi ile ilgili olarak şunlar yer almaktadır:
"Davalı Lefke Şube müdürü Ayşe Can ile ilgili bir rapor da hazırlandığı (emare 23) ve disiplin işlemi başladığı ancak henüz sonuçlanmadığı ihtilafsız olarak şahadetten ortaya çıkmaktadı-r. Davalı yönetim kurulu üyesi olan tanık Saffet Nadiri ayrı statüde alınan genel müdür ve şube müdürünün disiplin prosedürünün farklı çalıştığını ve Ayşe Can'a işletilen prosedürün daha uzun olduğu cihetle henüz karar alınamadığını beyan ederek gerekli di-siplin işlemlerinin bu kişi aleyhine de sonuçlandıracağını beyan etmiştir.

Gerçekten genel müdür gibi icranın başına kısa zamanda görevden alınmasına sebep olan bir işlemle ilgili Davalı bankanın sorumlu olduğu tespit edilen diğer bir görevli aleyhine dis-iplin işlemlerini yürütmekte bu kadar yavaş hareket etmesi, Davacıya haklı bir şikayet sebebi tanımaktadır. Ancak Davacının buna dayanarak sözleşmenin feshinin haksız olduğunu iddia etmesi mümkün değildir. Ayşe Can'a bir disiplin cezası verilmiş olsa ve ve-rilen disiplin cezası görevden ihraç kadar ağır olmasa Davacı cezalardaki nispetsizlik olduğuna veya disiplin cezasının mevzuata aykırı olduğuna dair iddiada bulunarak belki bir açıdan feshin haksız olduğunu iddia edebilirdi. Ancak böyle bir durum huzurumd-a bulunmamaktadır ve Davacının hizmet sözleşmesinin feshi ile ilgili iddialarını Ayşe Can'ın ileride alması muhtemel disiplin cezasına kıyasla değerlendirmek bu safhada imkansızdır. Belirtilenler ışığında Davacının bu hususta sunmuş olduğu şahadeti dikkate- alarak bu dava altında bir bulgu yapmanın mümkün olmadığı cihetle herhangi bir bulgu yapmayı uygun görmem."



Alt Mahkemenin bu bulgularında, hukuki veya olgusal bir hata yapıldığı hususunda, davacı tarafından ikna edilmiş olma-dığımız gibi, hatalı oldu-ğu da görülmemektedir. Bu nedenle, bu istinaf sebepleri de reddolunur.

4. İstinaf sebebi:
Daha önce de belirttiğimiz gibi, Alt Mahkeme, davacının hizmet sözleşmesinin davalı tarafından feshini: 1- hizmet sözleşmesi-ne, 2- İş Yasası'nın 15(6)(A) maddesin-e uygun ve haklı bulmuş-tur.
Hizmet sözleşmesi altında yapılan fesih ile ilgili olarak yukarıda incelenen olgusal istinaf sebepleri dışında, başka bir sebep ileri sürülmemiştir. İstinaf sebeplerini de reddet-tiğimiz cihetle, Alt Mahkemenin kararı onanmış d-urumdadır.
Davacının bu istinaf sebepleri altındaki iddialarını tartış-maya değer bulmakla beraber, vardığımız sonuç ışığında, akademik bir çalışmadan öteye bir anlam taşımadığı cihetle, değerlendirmeyi gereksiz görürüz.


Sonuç olarak istinaf, red ve ip-tal edilir. İstinaf masrafları ile ilgili herhangi bir emir verilmesi uygun görülmez.





Şafak Öneri Narin F. Şefik Hüseyin Besimoğlu
Yargıç Yargıç Yargıç


30 Kasım 2012




3






Full & Egal Universal Law Academy