Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 13/2011 Dava No 30/2013 Karar Tarihi 30.09.2013
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 13/2011 Dava No 30/2013 Karar Tarihi 30.09.2013
Numara: 13/2011
Dava No: 30/2013
Taraflar: Güçöz Free Port Ltd. ile Yakın Doğu Bank Ltd.
Konu: Teminat mektubu -Teminat mektubunun süreli olması - Süeli olşan teminat mektubunun sözlü olarak yapılan müracaat üzerine ödenip ödenemiyeceği tartışması - Teminat mektubunun süreli olması nedeniyle ödenmesi için yazılı müraacaatın koşul olması.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 30.09.2013

-D.30/2013
Yargıtay/Hukuk 13/2011
(Lefkoşa Dava No: 947/2009)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti:Narin F. Şefik,Hüseyin Besimoğlu,Ahmet Kalkan.

İstinaf eden: -Güçöz Free Port Ltd., Gazimağusa.
(Davacı)

ile

Aleyhine istinaf edilen: Yakın Doğu Bank Ltd., Lefkoşa
(Davalı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Tevfik Pilli
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Emel -Serdaroğlu ve Umut İnan

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Bertan Özerdağ'ın 947/2009 sayılı davada 30.11.2010 tarihinde verdiği karara karşı Davacı tarafından yapılan istinaftır.


K A R A R


Narin F.Şefik: Bu istinafta, Mahkemenin hükmün-ü, Sayın Yargıç Hüseyin Besimoğlu okuyacaktır.

Hüseyin Besimoğlu: İstinafa konu bu dava, Davalının, Akyıldız İthalat İhracat Ltd. Şirketi lehine, Davacıya vermiş olduğu 8.11.2007 tarih ve 11353/07 No.lu teminat mektubundan kaynaklanmaktadır.

Davacı, Dav-alı aleyhine ikame etmiş olduğu dava ile, Davalının, Akyıldız İthalat İhracat Ltd. Şirketi lehine Davacıya, 8.11.2007 tarih ve 11353/07 No.lu, 80,000 USD'lık bir teminat mektubu verdiğini, bu teminat mektubunun 8.11.2008 vade tarihli olduğunu, vadesinden -önce ödenmek üzere Davalıya ibraz edildiğini, teminat mektubunun süresinde ibraz edilmesine rağmen ödenmediğini, bu nedenle zarar-ziyana uğradığını ileri sürmüş ve Davacı lehine, Davalı aleyhine 80,000 USD'nın ve faizlerin ödenmesi için hüküm talebinde bul-unmuştur.

Davalı, müdafaa layihası dosyalamış, müdafaa layihasında özetle, banka teminat mektubunun süresi içinde ibraz edilmediğini, süresi içinde ibraz edilmediği için ödeme yapılmadığını, hileli bir durumun söz konusu olmadığını teminat mektubunun sür-eli olduğunu ve yazılı müracaat koşulu taşıdığını, Davacının teminat mektubundaki koşullara uymadığı için ödeme yapılmadığını, bu nedenle Davalının sorumlu olamayacağını ileri sürmüş ve davanın iptalini talep etmiştir.

Davanın duruşması yapılmış, Alt Mah-keme, Davacının taleplerine itibar etmeyip Davacının davasını iptal etmiştir.

Bu istinaf, bu iptal kararı üzerinden Davacı tarafından dosyalanmıştır.

İSTİNAF SEBEPLERİ

Davacının istinaf sebepleri aşağıdaki gibidir:

Muhterem İlk Mahkeme, bu davada dav-acı tarafından Davalıya ibraz edilen dava konusu teminat mektubu ve Davalı tarafından da alınıp kabul edildikten sonra teminat mektubunun ödenmesi için Davacının ayrıca yazılı müracaatta bulunmasını aramak ve bu nedenle Davacının davasını ret etmekle hata -etmiştir.
Muhterem İlk Mahkeme, Davalının Davacı tarafından ibraz edilen teminat mektubunu fiilen alıp kabul ettikten sonra ve hareket ve davranışı ile zımnen yazılı başvurudan sarfı nazar etmiş olduğu hususunda bulguya vararak davacının davasını kabul etm-esi gerekirken tam aksi bir görüşle teminat mektubunun ödenmesi için Davacının ayrıca yazılı bir başvuruda bulunması gerektiği gerekçesi ile Davacının davasını ret etmekle hataya düşmüştür.
Bu davada sorumluluktan kurtulmaya çalışan Davalının bir banka old-uğu ve anılan teminat mektubunu ödeme gayreti içerisine girmesi ve taahhüdünü yerine getirmesi için iyi niyetini en iyi bir şekilde göstermesi gerekirken tam aksi tutum ve tavır içerisine girerek Davacıya teminat mektubunu nasıl kabul edeceğini açık ve net- olarak söylemediği halde Muhterem Bidayet Mahkemesi iyi niyetli olmayan ve taahhütlerini yerine getirmeme gayretkeşliği gösteren Davalı tanıklarına inanıp itibar etmekle hata etmiştir.
Muhterem İlk Mahkeme bu davadaki şahadeti değerlendirirken Davalının t-anıklarının söylediklerine inanmakla ve Davacının tanığına inanmamakla veya değer vermemekle hata etmiştir.

İNCELEME

İstinaf sebeplerini birlikte inceleyeceğiz.

İstinaf Eden Davacı, teminat mektubunun vadesinden önce bankaya ibraz edildiğini, sözlü ola-rak ödenmesinin talep edildiğini, teminat mektubunu Davalı bankanın aldığını ve kabul ettiğini, Davalı bankanın teminat mektubunu almakla teminat mektubunda ifade edilen yazılı talep ihbarından sarfınazar edilmiş sayılması gerektiğini, Davalı bankanın sor-umlu olduğunu, bu nedenle istinafın kabul edilmesi gerektiğini iddia etmektedir.

Aleyhine İstinaf Edilen ise, istinafa konu teminat mektubunun süreli bir teminat mektubu olduğunu, teminat mektubunun ödenmesi için yazılı müracaatın koşul olduğunu, İstinaf- Eden Davacının süresi içinde yazılı bir müracaat yapmadığını, bu nedenle Alt Mahkemenin kararının doğru olduğunu ileri sürmüş ve istinafın iptalini talep etmiştir.

İstinafta konu edilen banka teminat mektubunun, Davalı banka tarafından, 8.11.2007 tarihi-nde, Akyıldız İthalat İhracat Ltd. Şirketi lehine, Davacı adına 80,000 USD için tanzim edildiği, bu teminat mektubunun 8.11.2008 tarihine kadar vadesinin bulunduğu,teminat mektubundaki meblağın ödenmesinin yazılı müracaat koşuluna tabi olduğu, Davacının 8-.11.08 tarihinden önce Davalı bankaya, teminat mektubunun bozulması için yazılı bir talepte bulunmadığı ancak sözlü müracaatta bulunduğu ve teminat mektubunu Davalı bankaya teslim ettiği, yazılı müracaat yapılmadığı için Davalı bankanın ödeme yapmadığı iht-ilaflı değildir.

Bu istinafta üzerinde durulması gereken konu; belirli yürürlülük süresi olan ve bu süre içinde ödenmesi için yazılı talep ihbarı yapılması koşulunu içeren teminat mektubunun, sözlü olarak yapılan bir müracaat ile ödenip ödenemeyeceği ve- Davalı bankanın, teminat mektubundaki koşulundan sarfınazar edip etmediğidir.

Sunulan şahadeti değerlendiren Alt Mahkeme, teminat mektubundaki kurallara uyulmasının bir koşul olduğunu, bu koşullara Davacının uymadığını, yazılı bir müracaat yapılmadı-ğını, yazılı müracaatın Davacının ihmal ve hatası sonucu yapılmadığını, Davalının, Davacıya yazılı olarak talepte bulunması gerektiğinin söylendiğini Davalının sözlü müracaatla ödeme yapma sorumluluğunun olmadığını dikkate almış ve Davalı tanıklarının itib-ar ettiği şahadeti ışığında, Davalının teminat mektubunu almakla, teminat mektubundaki süreden feragat etmiş sayılamayacağı bulgusunu yapmış ve bu bulgu ışığında, Davacının davasını iptal etmiştir.

İstinafta konu edilen teminat mektubu tanzim edilmeden -önce, Davacı ile Akyıldız İthalat İhracat Ltd. Şirketi arasında var olan temel ilişkide, Davacı alacaklı, Akyıldız İthalat İhracat ltd. Şirketi ise borçlu olarak görülmektedir.

8.11.2007 tarihli teminat mektubu, bu temel ilişkiye dayanmaktadır. Bu te-mel ilişkide, Davalı banka taraf olmamakla birlikte, Davalı banka; müşterisi olan ve temel ilişkinin borçlusu lehine, temel ilişkinin alacaklısı olan Davacıya, temel ilişkiye konu olan edimin ifa edilmesini güvence altına almak üzere temel ilişkinin alacak-lısının uğrayabileceği zararları ödemeyi garanti eden taraftır. Başka bir ifade ile Davalı banka, müşterisi lehine, belirli koşullar çerçevesinde belirlenen bir para miktarını, temel ilişkinin alacaklısına ödemeyi garanti etmektedir.

Bu amaçla, Akyıldız -İthalat İhracat Ltd. Şirketi ile Davalı arasında bir anlaşmaya varılmış ve bu anlaşmaya uygun olarak Davalı banka, müşterisi lehine, Davacı adına (muhatap) 8.11.2007 tarihli 80,000 ABD dolarlık teminat mektubu tanzim etmiş ve Davacıya vermiştir. Bu teminat- mektubunun 8.11.2008 tarihine kadar süresi olup, bu süre içinde 80,000 ABD dolarının, ilk yazılı talep ihbarı üzerine ödeneceği, Davalı banka tarafından kabul ve taahhüt edilmiştir.

Bir temel ilişkiye konu olan teminat mektuplarının düzenlenmesi veya ve-rilmesi kural olarak, banka müşterisi
ile banka arasında varılacak anlaşmaya bağlıdır. Bu anlaşmada muhatap, davacı taraf değildir. Teminat mektubu bu anlaşmaya uygun olarak tanzim edileceğinden, bankanın bu kurallara uyma mükellefiyeti vardır. Teminat m-ektubunu alan kişi de, teminat mektubundaki kuralları bildiğinden, bu kurallara uygun olarak davranmalıdır. Banka, müşterisinin talimatı dışında bu kuralları değiştirmeyeceği için, bankanın bu kurallardan sarfınazar etmesi de mümkün değildir.

Aksi takdi-rde, banka müşterisine karşı rücu hakkını kullanırken, teminat mektubundaki kurallara aykırı davranılmış olacağından banka ile banka müşterisi arasında sorumluluk veya oluşan zarar nedeniyle sorunlar yaşanması ihtimal dahilindedir. Teminat mektubunu alan (-muhatap) şahıslar için de aynı şeyler söylenebilir.

Bu nedenle, taraflar bir teminat mektubundaki tüm şartlara uymak zorundadır. Teminat mektubundaki herhangi bir şartın değiştirilmesi ise, ancak banka ile müşterisinin karşılıklı iradeleri ile mümkündür. -İstinaf konusu teminat mektubunun şartlarının değiştirildiğine dair şahadet sunulmamıştır.

Alt Mahkeme de bu konuyu incelemiş ve bu konuyu kararında "Yazılı talep daha önce de belirttiğim gibi teminat mektuplarında bir usuldur ve uyulması gerekli bir ko-şuldur. Teminat mektubunu düzenleyen bir bankanın bu usul ve koşuldan feragat etmesi ancak kendi sorumluluğu altında yapabileceği bir harekettir.Böyle bir hareket yapması sonucunda veya yazılı talep koşulundan vazgeçmesi halinde kendi sorumluluğunda hereke-t etmiş olur ve ödeme acenti olmaktan çıkarak kendine ilave bir sorumluluk yüklemiş olur." şeklinde ifade etmekle doğru hareket etmiştir.

İstinafa konu teminat mektubu, süreli bir teminat mektubudur. Yazılı talep üzerine ödenmesi, teminat mektubunun -şartlarından birisidir. Teminat mektubu süre ile sınırlandığı için yazılı müracaat bu süreden önce yapılmalıdır.

Bu konu ile ilgili olarak Prof. Dr. Vahit Doğan, Banka Teminat Mektupları 4. baskı, Ankara 2011'de, bu hususta şöyle demektedir:

"Ancak,- her hal ve şartta muhatap teminat mektubu veya garanti sözleşmesinin vadesi içinde ibrazı tamamlanmalıdır. Vadeden sonra yapılacak ibraz usulüne uygun ibraz olarak kabul edilmeyecektir. (sayfa 361)

Uygulamada, teminat mektuplarının metninde yazılı tazmi-n talebi üzerine bankanın ödeme yapabileceği kabul edilmektedir. Dolayısıyla muhatabın tazmin talebinin yazılı olması gereklidir. Sözlü tazmin talebinde bulunulması halinde bankanın ödeme yükümlülüğü doğmayacak, ödeme talebi reddedilecektir. (sayfa 368)

- Görüldüğü gibi, uygulamada bir teminat mektubunun bozulması için bir müracaat yapıldığında, bu müracaat,
teminat mektubunun vadesinden sonra yapılmış ise veya teminat mektubunun bozulması için yazılı müracaat yapma koşulu olmasına rağmen sözlü bir mür-acaat yapılmış ise, bankanın ödeme yükümlülüğü olmayacak ve talep reddedilebilecektir.

Yine bu konuda, banka teminat mektubunda, yazılı talep üzerine ödeme yapılacağı kararlaştırılmışsa, bankanın ödemeyi garanti ettiği konusunda Halsbury's Laws of En-gland, Four Edition Vol. 3(1)sayfa 213 paragraf 256'da aynen şöyle denmektedir:

"265. Performance bonds. By issuing a performance bond or
performance guarantee a bank assumes obligations to a buyer or other beneficiary analogous to those assumed by a -confirming bank to the seller under a documentary credit. A bank which gives a performance guarantee must honour that guarantee according to its terms;"


Teminat mektubunda, bankanın, muhatabın yazılı talebi üzerine ödemeyi garanti ettiği ile ilgili ola-rak The Encyclopaedia of FORMS AND PRECEDENTS, Fifth Edition, 1995 sayfa 7 paragraf 4.2'de aynen şöyle denmektedir:

"4(2) On-demand bonds
A performance bond may be on-demand or conditional. Under an on-demand bond, the bank undertakes to pay the bond on- written demand of the beneficiary,"

İstinafa konu teminat mektubunun süreli olduğunu, teminat mektubundaki paranın ödenmesinin yazılı talep şartına bağlı olduğunu dikkate aldığımızda; Davacının süresi içinde yazılı bir müracaatı olmadığından, Davac-ının müracaatını reddeden Alt Mahkemenin kararı hatalı olmamıştır.

İstinaf Eden Davacıya göre; teminat mektubunda yazılı talep şartı olmasına rağmen, teminat mektubu vadesinden önce Davalı bankaya verilmiş, sözlü olarak ödenmesi talep edilmiş, banka yet-kilisi de bu teminat mektubunu almakla, yazılı talep ihbarından sarfınazar etmiştir. Bu nedenle, Davalı banka, teminat mektubundaki meblağı ödemek zorundadır.

Bu konu ile ilgili Davacı ve Davalı tanıkları, şahadet vermiştir. Davacı adına şahadet ver-en Barış Bereketligil şahadetinde; eski avukatından almış olduğu bilgi üzerine, teminat mektubunun vadesinden önce bozdurmak için Davalı bankaya gittiğini belirtmiş ve "Bankaya bıraktım öyle, Mustafa bey de aldı bu böyle olmaz dedi bana, böyle bozulmaz. Ba-zı yazışmalar olacak dedi yazılar falan yazılacak dedi. Tamam dedim ben da. Aldı, ben da ordan ayrıldım" demiştir.

Davalı adına şahadet veren Mustafa Özdemir, Davalı bankanın Şube Müdürüdür. Bu Tanık, şahadetinde, Davacı Tanığının banka şubesine geldiğini-, teminat mektubunu bozdurmak istediğini, Tanığa yazılı müracaat yapmasını söylediğini, Tanığın, "tamam" deyip teminat mektubunu bırakıp ayrıldığını, Davacı Tanığının daha sonra gelmediğini, bunun üzerine teminat mektubunu merkez şubeye gönderdiğini söylem-iştir.

Mustafa Özburak, Davalı bankanın Krediler Müdürüdür. Bu Tanık şahadetinde, istinaf konusu teminat mektubunun vadesinde talep edilmediği için, bu teminat mektubunu kapattığını ileri sürmüştür.

Tanıkları değerlendirmek ve söylediklerine inanıp inan-mamak alt mahkemenin takdirinde olan bir husustur. Yargıtay, alt mahkemelerin tanıklar ve şahadet hususundaki bulgularına müdahalede bulunmakta çekingen davranır. Alt mahkeme önündeki şahadet, mahkemenin olgularla ilgili yaptığı bulgulara makul olarak varm-ası için yeterli ise, Yargıtay bu bulgulara müdahale etmez. Meğer ki, istinaf eden, alt mahkemenin tanıkları ve şahadeti hatalı değerlendirdiği, yapılan bulguların ibraz edilen olgulara dayanmadığı, tanıklara inanılmaması gerektiği hususlarında Yargıtayı i-kna edebilsin.

Alt Mahkeme sunulan şahadeti incelemiş, Davalı tanıklarının şahadetine itibar etmiş ve feragat olmadığı bulgusunu yapmıştır.

Alt Mahkemenin kararının ilgili kısmı aynen şöyledir:

"Keza Davacı şirketin yetkilisi teminat mektubunda ya-zılı talep uyarınca ödeme yapılacağı öngörülmüş olmasının yanında bankada kendisine yazışma yapılması gerektiği beyanından sonra herhangi bir yazılı talep yapmadan beklemesi ve sürenin geçmesi kendi ihmal ve hatasıdır. Davacı şirket yetkilisi tanık 1 kendi-sine bazı yazışmalar yapılması gerektiğini beyan ettiklerini kabul etmekle birlikte ne yapılması gerektiğini anlamadan ve banka yetkilisinin yoğun olduğunu ve kendisi ile gereği kadar ilgilenmediğini bahane ederek bankadan ayrılmıştır. Bu açıdan da tanık 1- hatalı ve ihmalkar hareket etmiştir. (Mavi 44 paragraf 3 )

Davalı tanığına baktığımızda-ki ihtilafsızdır. Davacı tanığı da yazışma yapılmasını ve ödemenin öyle yapılabileceğini belirtmiştir- böyle bir feragatın sözkonusu olmadığını, aksine yazılı talep y-apılması gerektiğinde ısrarlı olmuş ve bunu da Davacı tanığına beyan etmiştir. Bu itibar ettiğim şahadete göre Davacı tarafın iddia ettiği gibi bir feragat sözkonusu değildir. Davalı banka yetkilisi tanık 2 yazılı talep yapılması gerektiğini açıkça beyan e-ttiğini gerek Davacı tanığından gerekse kendi şahadetinden anlaşılmaktadır." (Mavi 45 paragraf 1)

"Bir başka ifade ile banka yazılı talep olmaksızın ödeme yapmayarak ve yazılı talep olacağını beyan ederek bu haktan vazgeçmediğini ve ısrarlı olduğunu göste-rmiştir. Davalı banka feragat etmenin aksine ısrarlı davranarak yazılı talep istediği veya yazışma yapılması gerektiği Davacı tanığının şahadetinden ortaya çıkmaktadır. Davacı tanığı yazışma olmadan ödeneceği iddiasının aksine ödenmesi için yazışma olması -gerektiğini açıkça ifade etmiştir. (Mavi 47 paragraf 1)

Davalı bankanın teminat mektubunu bünyesinde tutması da yukarıda belirttiğim gibi feragat ettiği yönünde bir hal ve harekette bulunduğu sonucunu yaratmamakta olup tanık 2'nin "yazılı talebi beklediği-miz için tuttuk" beyanına itibar edilebilir bir iddia olarak kabul etmekteyim. Davacı ve yetkilisi teminat mektubunun akıbetini ve anlamadığı yazışmaların ne olduğunu kendisi takip etmesi gerekmekte idi ve bu hususta ihmal göstermiştir. Gösterilen ihmal so-nucunda bir feragat ortaya çıkmamaktadır. Davacı tanığı Tanık No 1 teminat mektubunu okumadan Davalı bankaya gitmiş ve ne yapılması gerektiğini bilmeden oradan ayrılmıştır. Nitekim daha sonraki benzer bir teminat mektubunda nasıl hareket edeceğini öğrenere-k usulüne uygun bir talep yaptığını ifade etmiştir." (Mavi 47 paragraf 2)

Sunulan şahadete göre; Davalı bankanın teminat mektubundaki yazılı müracaat koşulundan sarfınazar ettiğini söylemek olanak dışıdır. Davalı banka, lehine teminat mektubu tanzim -ettiği müşterisi olan şirketin onayını almaksızın teminat mektubundaki yazılı müracaat talebinden sarfınazar etmesi halinde sorumlu olabileceğinin bilinci içinde hareket etmiş ve Davacının yetkilisine yazılı müracaat yapılmadan teminat mektubunun bozulama-yacağını söylemiş ve herhangi bir ödeme yapmamıştır.

Huzurumuzdaki meselede, Alt Mahkemenin bulgu yaparken hatalı davrandığı, bulguların Alt Mahkemenin önündeki olgulara dayanmadığı, Alt Mahkemenin huzurundaki şahadeti yanlış değerlendirdiği, tanıklara -ve şahadetlerine inanılmaması gerektiği hususunda İstinaf Eden, bizi ikna edebilmiş değildir.

Yukarıda söylenenler ışığında, Alt Mahkemenin teminat mektubunun bankaya bırakılmasını ve daha sonra yazılı talepte bulunulmamasını Davacının ihmali ve kusuru ol-arak değerlendirmesi ve Davalının teminat mektubundaki yazılı
talep koşulundan sarfınazar etmediği yönündeki kararı hatalı olmamıştır.

NETİCE

Netice olarak İstinaf Eden, istinaf sebeplerinde başarılı olmadığı için, tüm istinaf sebepleri iptal edil-ir.

İstinaf masrafları, İstinaf Eden tarafından ödenecektir.



Narin F.Şefik Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan
Yargıç Yargıç Yargıç


30 Eylül, 2013











2






Full & Egal Universal Law Academy