Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 131/2010 Dava No 5/2011 Karar Tarihi 04.08.2011
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 131/2010 Dava No 5/2011 Karar Tarihi 04.08.2011
Numara: 131/2010
Dava No: 5/2011
Taraflar: Robert Alan French ve diğerleri ile Akfinans Bank Ltd. ve diğerleri arasında
Konu: Ara emri - Ara emrinin prensipleri - Ara emri talep eden istidanın reddi - Red kararına karşı istinaf - İstinafın kabul edilerek, istidanın başka bir yargıç huzurunda ivedilikle görüşülmesine karar verilmesi.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 04.08.2011

-D. 5/2011
Yargıtay/Hukuk 131/2010
(Girne Dava No: 2312/2010)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti : Narin F.Şefik, Hüseyin Besimoğlu, Ahmet Kalkan.



İstinaf eden (2164/2006 sayılı davada taraf olmayan ancak 2164/2006
- sayılı davada verilen hüküm ile hakları haleldar olan)
Robert Alan French, No.7, Demokrasi Sokak, Karşıyaka,
Girne. (Diğer Davacılar ekte görüldüğü gibidir.)
(Davacılar)

-- ile -

Aleyhine istinaf edilen :1. Akfinans Bank Ltd., 130-132 Girne
Caddesi, Lefkoşa
2. Kulaksız Construction Ltd., Kurtuluş
Caddesi, Bedel Apt., No.14, Girne
3. Yüksel Yıl-maz, G 26, Karşıyaka- Girne
4. Abdurrahman Güney veya n/d Abdurrahman
Güney veya n/d Abdurrahman Güney, Mersin
Caddesi, Karakız Sok,No.10, Girne.
(Davalılar)


-A r a s ı n d a.


İstinaf edenler namına: Avukat Boysan Boyra
Aleyhine istinaf edilen Davalı no.1 namına: Avukat Talat Kürşat adına Avukat Akan Kürşat.


Girne Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Beril Çağdal'ın 2312/2010 sayılı davada 3.12.2010 tarihinde v-erdiği karara karşı Davacılar tarafından yapılan istinaftır.


-----------------


H Ü K Ü M


Narin F. Şefik : Bu istinafta Mahkemenin kararını Sayın Yargıç Ahmet Kalkan okuyacaktır.

Ahmet Kalkan: İstinaf Eden/Davacılar Girne Kaza Mahkeme-sinin 23.11.2010 tarihli tek taraflı istidalarını reddetmesi üzerine bu istinafı dosyaladılar.

İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

İstinafa ilişkin olguları şöyle özetlemek mümkündür.

İstinaf Eden/Davacıların (Bundan böyle Müstediler olarak anılacaklardır.) -tümü yabancı uyrukludurlar.

Müstediler 28.9.2010 tarihinde Girne Kaza Mahkemesine HMUT E.2 n.1 altında Davalılar No.1,2,3,4 aleyhine dava dosyaladılar.

Müstediler 23.11.2010 tarihinde tek taraflı -olarak dosyaladıkları istida ile Davalı No.1 adına kayıtlı,

Girne - Karşıyaka Pafta/Harita XI.5 E1 ve 2, 7763 kayıt nolu, parsel 148/1/5/1 ile;
Girne - Karşıyaka Pafta/Harita XI.6.W.1 ve 7739 kayıt nolu, Parsel 10.5/1'de kain taşınmaz malları satmaktan, -hibe etmekten, üçüncü şahıslara devretmekten, herhangi bir şekilde yüklemekten ve bu taşınmaz mallar ile ilgili herhangi bir tapu işlemi yapmaktan men eden bir emir ve/veya men-i müdahale emri talep ettiler.

Mahkeme 3.12.2010 tarihinde istidayı tek taraf-lı olarak dinledi.

Müstedi Avukatı (1) tanık dinleterek yemin varakası ile yetindi.

İlk Mahkeme kısa kararında 9/76 sayılı Mahkemeler Yasasının 41. maddesine ve ara emri unsurlarına temas ettikten sonra kararını şöyle tamamlamıştır.

"......Müstedinin -şahadetinden ileride leyhine tazminat
emri verilmesi halinde dahi, evin satılması durumunda geriye dönüşün imkânsız olacağı ifade edildiği görülmektedir. Hukukumuzda aynen ifa ile ilgili yasal mevzuat değerlendirildiği zaman ve keza Davalı No.1'in bir ba-nka oluşunu da dikkate aldıktan sonra Müstedilerin ara emri verilmemesi halinde ileride telâfisi imkânsız zarar ziyana düçar olacakları iddiasına itibar etmem mümkün olmamıştır. Bu nedenle istida red ve iptal edilir."


İSTİNAF SEBEPLERİ:

Müstediler ist-inaf ihbarnamesinde (6) istinaf sebebi ileri sürmüşlerdir.

Bu istinaf sebeplerini ana başlıklar halinde şöyle izah etmek mümkündür.

Muhterem İlk Mahkeme telâfisi imkansız zarar ziyan unsurunu hatalı değerlendirmiştir.
Muhterem İlk Mahkeme, aynen ifa -ile ilgili yasal mevzuatı değerlendirmekle ve istidayı bu değerlendirmeye göre reddetmekle hata etmiştir.
Muhterem İlk Mahkeme, ara emri faktörlerini yeterince değerlendirmemekle karara bağlanacak konuları ele almamak ve/veya yeterince ele almamakla ve is-tida gereğince geçici ara emri vermemekle hata etti.

TARAFLARIN İDDİALARI:

Tarafların iddia ve argümanları özetle şöyledir.

İstinaf Edenler avukatı, hitabında özetle, İlk Mahkemenin ara emri unsurlarını tümüyle değerlendirmediğini, sadece telâfisi i-mkansız zarar ziyan unsurunu bir cümle ile ele aldığını, kararın gerekçeden yoksun olduğunu, tek taraflı istida ile geçici ara emri verilmesini talep ettiklerini, İlk Mahkemenin karşı tarafın itiraz etmesine fırsat vermesi ve daha fazla şahadet dinleyip s-onuca varması beklenirken telâfisi imkansız zarar ziyan unsurunu değerlendirip istidayı reddettiğini; İlk Mahkemenin meseleyi yanlış değerlendirdiğini, Müstediler ile Müstedaaleyh No.1 arasında herhangi bir satış ilişkisi olmadığını, davanın aynen ifa tale-bi içeren bir dava olmadığını, davanın hile ve meşveretleşerek Müstedilerin ev satın aldıkları arazinin Müstedaaleyh No.1'e ipotek edilerek Müstedaaleyh 1 tarafından Davalı 2'nin ipoteğe konu borcun ödenmemesi nedeniyle satıldığını, kendilerine söz hakkı -verilmediğini, İlk Mahkemenin bu hususu dikkate almadığını, Müstedilerin oturdukları evlerin mülkiyeti değişirse geriye dönüşün imkansız olacağını, meseleye sadece tazminat açısından bakılamayacağını, hileli ve gayrıyasal bir fiilin ilk nazarda ortaya konm-ası bu emrin verilmesi için yeterli olacağını, İlk Mahkemenin istidayı Müstedilerin talepleri doğrultusunda incelemediğini, bu nedenle hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

Müstedaaleyh No.1 Avukatı ise hitabında özetle, İlk Mahkemenin istidayı doğru değerle-ndirdiğini, hata yapmadığını, Müstedilerin daha önce bozulmasını istedikleri hümün verildiği konu davaya taraf olma fırsatları olduğunu, bunun yapılmadığını, Müstedilerin kayıtlı mal sahibi olmadıklarını, hüküm bozulsa ve eski hale dönülse bile haklarının- ne olacağının izah edilmediğini, "legal owner" olmadıkları için bu meselede Müstedilerin en fazla tazminat alabileceklerini bu anlamda da Müstedaaleyh No.1'in banka olması nedeni ile telâfisi imkansız bir zarar ziyandan bahsedilemeyeceğini, ortada gayri y-asal bir durum olmadığını, ara emri verilebilmesi için 9/76 sayılı Mahkemeler Yasasının 41. maddesinde belirtilen 3 unsurun da mevcut olması gerektiğini, İlk Mahkemenin telâfisi imkânsız zarar ziyan unsurunun meydana gelmediği bulgusuna vardıktan sonra diğ-er unsurları incelemesine gerek olmadığını, İlk Mahkemenin kararının doğru olduğunu belirterek hitabını tamamlamıştır.

Hitaplar tamamlandıktan sonra Mahkeme tarafından Müstediler Avukatına sorulan bir soru üzerine, Müstediler Avukatı tümü de yabancı uyr-uklu olan Müstedilerin mal almak için Bakanlar Kurulundan izin almaları gerektiği, tümünün izninin olup olmadığını bilmediğini ancak bu izinleri bu safhada sunabilecek durumda olmadığını ifade etmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ:

İstinaf Eden Avu-katı istinaf sebeplerini birleştirerek bir bütün halinde Mahkemeye hitap ettiğinden, bizler de tüm istinaf sebeplerini bir bütün olarak ele alıp incelemeyi uygun bulduk.

Müstediler, Müstedaaleyhler aleyhine Girne Kaza Mahkemesinde istidaya konu davayı aç-tıktan sonra istinafa konu tek taraflı istidayı dosyalayarak daha önce belirttiğimiz gayrımenkul mallar ile ilgili ara emri verilmesini talep ettiler.

9/76 sayılı Mahkemeler Yasasının 41. maddesinin (1). fıkrası, adil ve uygun görüldüğü hallerde geçici, -sürekli, men edici veya emredici bir men-i müdahale emrinin verilmesini öngörmektedir. Bu fıkranın şart bendi aynen şöyledir.

"Ancak, geçici men-i müdahale emrinin verilebilmesi için
karara bağlanması gereken konunun ciddi olması, Davacının iddiasında -haklı olduğuna dair belirtilerin bulunması ve men-i müdahale emri verilmezse ileride telafisi mümkün olmayacak zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zorlaşacağı hususlarında Mahkemenin kanaat getirmesi gerekir."

Talep edildiği şekilde ara emri ve-rilebilmesi için yukarıdaki şart bendinde belirtilen tüm hususlarda Mahkemenin tatmin olması gerekmektedir.

İlk Mahkeme bu prensipleri kararına doğru olarak aktarmıştır.

Müstedilerin istidası tek taraflı olduğuna göre Mahkemenin hangi hallerde karşı -tarafa ihbar vermeksizin ara emri verebileceğini kısaca incelememiz gerekmektedir.

Fasıl 6 Hukuk Usulü Yasasının 9(1) maddesine göre Mahkeme, vermeye yetkili olduğu herhangi bir emri, ivedilik veya diğer özel durumların varlığının kanıtlanması koşuluyla- davadaki herhangi bir tarafın tek taraflı istidası üzerine karşı tarafa ihbarda bulunmaksızın verebilmektedir.

Her iki maddeyi birlikte yorumladığımızda bir taraf aleyhine ihbarda bulunmaksızın ara emri verileceğinde ilk nazarda 9/76 sayılı Mahkemeler -Yasasının 41. maddesinde aranan şartların mevcut olmasının yanısıra, Fasıl 6 Hukuk Usulü Yasası madde 9(1)'e göre durumun böyle bir emir vermeyi gerektirecek ölçüde acil veya özel bir durumun mevcut olması gerekmektedir. Bu konuda (Gör.Yargıtay/Hukuk 67/81- (D.40/81) ve Yargıtay/Hukuk 106/2010 (D.27/2010)

Tek taraflı ara emri müracaatında Mahkeme ilk nazarda koşulların oluştuğu kanaatindeyse ara emrini geçici olarak verebilir; böyle bir emrin tek taraflı olarak verilmesini uygun görmeyip karşı tarafa tebli-ğine karar verebilir veya istidayı reddedebilir. (Gör.Yargıtay/Hukuk 106/2010 (D.27/2010) sayfa 5)

Bir ara emri istidasında karar verirken ara emirlerinin amacını öncelikle gözönünde bulundurmak şarttır.

Yargıtay/Hukuk 71/89 (D.17/90) sayılı Yargıtay -kararında ara emrinin amacı ile ilgili şöyle denmiştir.

"Bir ara emrinin amacı, davacının ileride haklı bulunması
halinde telafisi mümkün olmayacak bir zarara uğramaktan korunmasıdır. Fakat davacının bu korumaya olan ihtiyacının davalının haklarını kul-lanmaktan men edilmesi neticesi düçar olacağı zararın davacının sağladığı teminat ile yeterli derecede tazmin edilememesinden ötürü korumaya olan ihtiyacına karşı ölçülüp tartılması gerekir. Mahkemenin bunu ölçüp tartması ve neyin uygun olduğuna karar verm-esi gerekir."


Görülebileceği gibi özellikle telâfisi imkansız zarar ziyanı incelerken iki taraf arasında zararın ölçüsünün değerlendirilmesi ve neyin uygun olduğuna karar verilmesi gerekmektedir.

Taraflar arasında öngörüldüğü şekilde bir değerlendirme- yapabilmek için genel kaide tüm tarafların hazır olacağı bir duruşmanın yapılması ve şahadetin dinlenmesi ile sağlıklı sonuca ulaşılacağıdır.

Bundan ayrı olarak Yargıtay/Hukuk 44/82 (D.9/83) sayılı davada sayfa 6, paragraf 2'de Müstedinin haklı olduğun-a ilişkin belirtilerin bulunması unsuru ile ilgili şöyle denmiştir.

"Son olarak bir önemli hususa daha değinmek isteriz,
yukarıda belirtildiği gibi İlk Mahkemeler ara emri istidalarında bir men-i müdahale emri verip vermemeyi incelerken Müstedinin dava-sında haklı olduğunu ispat edip etmediğine değil, Müstedinin iddiasında haklı olduğuna dair belirtilerin bulunup bulunmadığına bakmalıydılar."


Bu prensipleri belirtmemizdeki amaç Mahkeme huzuruna tek taraflı bir ara emri müracaatı geldiğinde, ilk önce m-eselenin aciliyetine veya özel bir durumun mevcut olup olmadığına bakılması ve yemin varakasında ara emrinin verilmesi koşullarını içeren hususların yer aldığına ikna olunması halinde geçici ara emrinin verilebileceğini belirtmektir.

Bunun yanısıra Mahke-me huzuruna gelen tek taraflı istida gereğince emir verilmesini gerektirecek derecede aciliyet bulunmaması halinde istidaya ekli yemin varakasında ara emri için yeterli iddia ve unsurları içeriyorsa istidanın reddedilmeyip karşı tarafa tebliğinin sağlanmas-ı uygun ve adil bir çare için en uygun yol olacaktır.

Son olarak Mahkeme, huzuruna gelen tek taraflı istida ve yemin varakasını tetkik ederken istidanın gerekli unsurlardan yoksun, eksik ve hatalı olduğunu, tebliğine emir verilse bile sonucun değişmeyec-eğini ve gereksiz zaman kaybına yol açacağı kanaatine varırsa, gerekçeli bir şekilde istidayı reddedebilecektir. (Gör. Yargıtay/Hukuk 106/2010 (D.27/2010 ve Yargıtay/Hukuk 28/79)

Referansı verilen kararlardan ayrı olarak Yargıtay/Hukuk 25/78 sayılı davad-a İlk Mahkeme, yemin varakasında ara emri unsurlarının eksik olmasına rağmen geçici olarak ara emri vermiş ancak Yüksek Mahkeme mezkûr yemin varakasının eksik olduğundan harekle istidanın görüşülmesine fırsat vermeden emri iptal etmiştir.

Huzurumuzdaki -meselede İlk Mahkeme Müstedilerin istidalarını tek taraflı olarak değerlendirirken ilk nazarda ciddi bir dava sebepleri olup olmadığına, iddialarında haklı olabileceklerine dair belirtilerin bulunup bulunmadığını incelemeden, aynen ifa ile ilgili mevzuat v-e Davalı No.1'in banka olduğunu dikkate alarak Müstedilerin telâfisi imkânsız zarar ziyan iddiasına itibar etmedi ve istidayı reddetti.

Müstedilerin talepleri aynen ifa veya Davalı No.1 ile aralarında satış sözleşmesinden kaynaklanan akit ihlâli iddiala-rından kaynaklanmamaktadır. Müstediler Davalılar aleyhine hile ve meşveret iddiaları ile dava açmışlar ve bu fiiller neticesinde evlerinden mahrum olma durumu ile karşı karşıya kaldıklarını ileri sürmüşlerdir.

İlk Mahkeme kısa kararında bu iddialara tem-as etmeden ve daha önce belirttiğimiz prensipler çerçevesinde taraflar arasındaki zarar ziyanın ölçüsünü değerlendirmeden Müstedilerin talepleri ile bağdaşmayan aynen ifanın hukuki analizinden hareketle, talebi sadece tazminatla değerlendirmiş ve ara emri -istidasını reddetmiştir. İlk Mahkemenin Müstedinin hile ve meşveret taleplerinin ciddi olup olmadığını değerlendirmeden ve tüm tarafları dinlemeden tek taraflı olarak sadece aynen ifa ile ilgili yasal mevzuatı ve Müstedaaleyh No.1'in banka olduğunu dikkat-e alarak Müstedilerin telâfisi imkânsız zarar ziyan iddialarına itibar etmediğini belirtmekle hata ettiği kanaatindeyiz.

Bu safhada mevcut yemin varakası ve sunulan şahadeti ilk nazarda geçici bir emir verip vermemeyi tezekkür etmemiz mümkün olmakla ber-aber, İstinaf aşamasında sorulan bir soru üzerine ortaya çıkan gerçek yabancı olan Müstedilerin Bakanlar Kurulundan gayrımenkul mal alma izinleri olup olmadığının bu aşamada bilinmediğidir. Mezkûr belgelerin eksikliğinin istidanın akıbetine olan etkisi is-tidanın esasını ilgilendirdiğinden bu aşamada konu ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapmayı uygun bulmadık.

Öncelikle aciliyet olgusu ile ilgili Mahkemeyi ikna etmekle yükümlü Müstediler Avukatının bu hususta Yargıtaya daha hazırlıklı gelmesi gerek-irdi kanaatindeyiz.

Buna göre istinafın kabul edilmesini ve istidanın Girne Kaza Mahkemesine gönderilerek derhal Müstedaaleyh No.1'e tebliğ edilmesine ve başka bir Yargıç huzurunda ivedilikle görüşülmesine emri vermeyi uygun gördük.

SONUÇ:

Netice it-ibarıyle;

İstinaf kabul edilir.

İstidanın red ve iptal edilmesine ilişkin emir iptal edilir.

İstidanın Girne Kaza Mahkemesine gönderilerek 10 gün içerisinde Müstedaaleyh No.1'e tebliğine; dinlenmek üzere 19.4.2011 tarihine tayin edilmesine ve başka- bir Yargıç tarafından ivedilikle görüşülüp karara bağlanmasına emir verilir.

İstinaf masrafları ile ilgili emir verilmez.



Narin F. ŞefikHüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan
Yargıç Yargıç Yargıç

8 Nisan, 2011



10






Full & Egal Universal Law Academy