Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 130/2011 Dava No 20/2014 Karar Tarihi 25.06.2014
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 130/2011 Dava No 20/2014 Karar Tarihi 25.06.2014
Numara: 130/2011
Dava No: 20/2014
Taraflar: Tasarruf Mevduatı Sigortası ve Finansal İstikrar Fonu ile Belgin Çağlaş yetkili vekili Hüseyin Ruso arasında
Konu: Tasarruf mevduatı - Gerçek kişiler tarafından bu ad altında açtırılan ticari işlemlere konu olmayan ve yasa ile oluştuurlan mevduatları anlatır - Hükme konu meblağ - Davada hüküm verildikten sonra, dava konusu talebin hükmün içerisine karıştığı (merge), hüküm kaydedildikten sonra, dava konusun ortadan kalktığı - Res judicata - Aynı hak ile ilgili, aynı kişinin başka bir dava açamaması - Tasfiye edilmiş bankalar için uygulanan mevzuat.
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 25.06.2014

-D. 20/2014 Yargıtay/Hukuk 130/2011
(Lefkoşa Dava No: 3249/2010)
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Narin F. Şefik, Hüseyin Besimoğlu, Mehmet Türker.
İstinaf eden: Tasarruf Mevduatı Sigortası ve Finansal
İst-ikrar Fonu c/o KKTC Merkez Bankası, Lefkoşa
(Davalı)
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Belgin Çağlaş, yetkili vekili Hüseyin
Ruso vasıtasıyla, Lefkoşa
- (Davacı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Salih Çağdaşer
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Altan Erdağ.


Lefkoşa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Bertan Özerdağ'ın 3249/2010 sayılı davada 19.10.2011 tarih-inde verdiği karara karşı, Davalı tarafından yapılan istinaftır.


----------


H Ü K Ü M


Narin F. Şefik: Huzurumuzdaki istinafa konu davada, Davacı, Davalı aleyhine ikame ettiği davasında, Davalının tüm bankalardaki mevduatlar-ı sigorta etmek ve mevduat sahiplerinin haklarını korumakla mükellef olduğunu, bu nedenle Davacının Eurobank Ltd.deki mevduatı ile ilgili açtığı davada, lehine verilen 6.5.2002 tarihli hükme konu olan ve mevduatını temsil eden meblağı, Eurobank Ltd.deki me-vduatları sigorta eden sıfatı ile, Davalının Davacıya ödemesini talep etmiştir.

Davalı, Davacının talebini, Kıbrıs Eurobank Ltd. tasfiye halinde olduğundan, ancak tasfiye masasından talep edebileceğini, Kıbrıs Eurobank Ltd.e el konduğu zaman, kayıtlarda -söz konusu hüküm ile ilgili herhangi bir bilgiye rastlamadıklarını, Tasarruf Mevduatı Sigorta ve Tasarruf Mevduatı Sigortası ve Finansal İstikrar Fonunun sadece yönetimini ve denetimini devraldığı bankalarda mevcut mevduatları ödemekle yükümlü olduğunu, hü-kümlü alacakları ödeyeceklerine dair herhangi bir yükümlülükleri olmadığını iddia ederek, davanın iptal edilmesini talep etmiştir.

Dava, 3256/2000 ve 3251/2000 sayılı davalar ile konsolide edilerek dinlenmiş ve Bidayet Mahkemesi 19.10.2011 tarihli kararı- ile, Davacının Kıbrıs Eurobank Ltd. aleyhine ikame ettiği 2597/98 sayılı dava ile Kıbrıs Eurobank Ltd.de mevduatı olduğunu iddia ederek dava açtığını, o davada, Davacı lehine hüküm çıktığını, bu durumda Davacının Kıbrıs Eurobank Ltd.de mevduatının var old-uğunun inkar edilemeyeceğini kabul ederek, bu mevduatın Davacıya ödenmediğini, bu mevduat ile ilgili hükmün tatmin edilmediğini, "tasarruf mevduatı ile ilgili alınan bir hükmün de dolaylı olarak veya bunun işin doğal neticesi olarak, hükümle tasarruf mevdu-atı kapsamında olduğunun ve dolayısıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Yasası altında Davalı tarafından ödenmesi gereken bir mevduat olduğunu" kabul ederek, "tasarruf mevduatı kapsamında olan bir mevduatın sonucunda alınan hükmün de yine tasarruf mevduatı -kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hususunda" bulgu yapmış, bir mudi olan Davacının Kıbrıs Eurobank Ltd.in tasfiye masasına başvurma zorunluluğu olmadığını ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna gidip bu alacağını talep edebileceğini kabul ederek, Davacı -lehine hüküm vermiştir.

Davalı/İstinaf Eden, Bidayet Mahkemesinin bu kararından, 8 istinaf sebebi ile istinaf etmiş, istinafın dinlenmesi esnasında da istinafını 4 başlık altında toplamıştır. Şöyle ki:

1. 2597/98 No.lu davada, Davacı lehine ve Kıbrıs Eu-ro Bank Ltd.
aleyhine verilen ve Davacının banka nezdinde mevduatı
bulunduğunu kabul eden hüküm neticesinde, Bidayet Mahkemesi,
hükme konu meblağı, mevduat olarak kabul etmekle hata yaptı.

2. Bidayet Mahkemesi, hükme konu meblağı mevduat olarak- kabul
ettikten sonra, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu mevzuatı
altında, sigortalı mevduat olarak kabul etmekle hata yaptı.

3. 2597/98 sayılı davada verilen hüküm, in personam bir hüküm
olduğu ve Davalıyı bağlamadığı halde, Bidayet Mahkemesi
- hükmün Davalıyı bağladığını kabul etmekle hata yaptı.

4. Bidayet Mahkemesi, Davacı lehine faiz için de hüküm vermekle
hata yaptı.

İlk olarak, Davacının talebinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve Tasarruf Mevduatı Sigortası ve Finansal İstikrar- Fonu Yasaları kapsamında, 'mevduat' olduğunu kabul eden Bidayet Mahkemesinin, bu hususta hata yapıp yapmadığına karar verilmesi gerekir.

10.3.2000 tarihinden itibaren yürürlüğe giren, 21/2000 sayılı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Yasası'nın 2. maddesind-e, 'tasarruf mevduatı'nın tanımı şu şekilde yapılmıştır:

"Tasarruf Mevduatı", gerçek kişiler tarafından bu ad
altında açtırılan ve ticari işlemlere konu olmayan
ve yasa ile oluşturulan ve/veya Bakanlar Kurulu
tarafından hayır kurumu olarak ilan edil-en hayır
kurumlarına ve fonlara ait Türk Lirası ve dövizli
mevduatı anlatır."


23.11.2001 tarihinde yürürlüğe giren 40/2001 sayılı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Yasası'nın 2. maddesinde ise, "tasarruf mevduatı"nın tanımı şu şekilde olmuştur:
"Tasar-ruf Mevduatı" Gerçek kişiler tarafından bu ad
altında açtırılan ticari işlemlere konu olmayan ve
yasa ile oluşturulan ve/veya Bankalar Kurulu
tarafından hayır kurumu olarak ilan edilen hayır
kurumlarına ve fonlara ait mevduatı an-latır. Ancak
vadesiz tasarruf mevduatı hesapları üzerine münha-
sıran çek keşide edilmesi ticari işlem sayılmaz."


12.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 32/2009 sayılı Tasarruf Mevduatı Sigortası ve Finansal İstikrar Fonu Yasası'nın tefsir mad-desindeki "tasarruf mevduatı" tanımı şöyledir:

"Tasarruf Mevduatı" gerçek kişiler tarafından bu
ad altında açtırılan, ticari işlemlere konu olmayan
ve yasa ile oluşturulan ve/veya Bakanlar Kurulu
tarafından hayır kurumu olarak ilan edilen hayır
kur-umlarına ve fonlara ait mevduatı anlatır.
Ancak vadesiz tasarruf mevduatı hesapları
üzerine münhasıran çek keşide edilmesi ticari
işlem sayılmaz."


Emare No.1 2597/98 sayılı davada, Davacı, 12.5.1998 tarihinde Kıbrıs Eurobank Lt-d. nezdinde mevduat hesabı açtığını iddia ederek, banka aleyhine bu paranın kendisine ödenmesini talep eden davasını ikame etmiştir. Kıbrıs Eurobank Ltd., Davacının böyle bir yatırımı olduğunu reddetmiştir. Daha sonra, 2597/98 sayılı dava ile aynı doğrultu-da bir talep ile ikame edilen başka bir dava dinlenip, o davada, Kıbrıs Eurobank Ltd. aleyhine hüküm verildikten sonra, taraflar o hükmü emsal alarak, 6.5.2002 tarihinde tarafların mutabakatı ile 2597/98 sayılı davada, Davacı lehine ve Davalı Banka aleyhin-e, Talep Takriri gereğince, Davacının Bankada bulunduğunu iddia ettiği mevduat miktarının, Davacıya ödenmesi doğrultusunda hüküm kaydedilmiştir.

Davacıya ait, Davalı Banka nezdinde yatırılan paranın, 21/2000 Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Yasası kapsamın-da tasarruf mevduatı olduğu ve 2597/98 sayılı davada hüküm verildiği, 6.5.2002 tarihine kadar Davacıya ait Kıbrıs Eurobank Ltd.deki hesapta bulunan paranın tasarruf mevduatı olmaya devam ettiği doğrultusundaki Bidayet Mahkemesi kararı doğrudur. Bidayet Mah-kemesinin, Davacının hesabındaki paranın hüküm tarihine kadar tasarruf mevduatı olduğu bulgusunda hata yoktur.

2597/98 sayılı davada hüküm yazıldıktan sonra hükme konu meblağ ne olmuştur?

Bir davada hüküm verildikten sonra, dava konusu olan talebin hük-mün içerisine karıştığı (merge), bir davada hüküm kaydedildikten sonra, dava konusunun ortadan kalktığı ve yerine kaydedilen hükümden kaynaklanan hakların devreye girdiği kabul edilir.

Bu konu ile ilgili Halsbury's Laws of England 3rd edition vol. 22 say-fa 781 paragraf 1661'de şu izahat yer alır:

"1661. Merger of cause of action in judgment. When
judgment has been given in an action, the cause of
action, in respect of which judgment is given, is
merged in the judgment, transit in rem -judicatam,
and its place is taken by the rights created by the
judgment; but merger is not effected by an order
which is not a judgment, nor by a judgment which
is interlocutory and not final, or which is void."

Bu ilkeyi tanı-mlayan söz "transit in rem judicatam"dur. -
The Dictionary of English Law, Earl Jowitt (1959)'da
bu terimin tercümesi "it passes into or becomes a res judicata" a short mode of saying that when a person has obtained a judgement in respect of a given right- of action, he cannot bring another action for the same right, but must take proceedings to enforce his judgement" olarak yapılm-ıştır.


(Res judicata olur. Bir dava sebebi ile ilgili bir
kişi bir hüküm temin etmişse, aynı hak ile ilgili
aynı kişi başka bir dava açamaz, ancak temin ettiği
hükmü uygulatmak için adım atmalıdır.)


Re European Central Rail Co. -Ex parte Oriental Financial Corpn (1876) 4 Ch. D.33 C.A. davasında, bir şirket tahvili ödenmeyince dava ikame eden Davacı lehine, esas borç ve %6 faiz ve dava masrafları için hüküm verildi. Hüküm verildikten sonra, şirket tasfiyeye gitti ve Davacıya tasfiy-e masasında hüküm konusu meblağı, ancak %4 faiz ile ispat etmesine izin verildi. Tahvilin hamili hüküm tarihinden sonra %2 daha faiz ödenmek için ispat hakkı verilmesi gerektiğini iddia ederek dava açtı.

İlk Mahkemede, davası aleyhine sonuçlandı ve İstin-af Mahkemesi, (Court of Appeal)'de orijinal borcun, hüküm ile birleştiğini ve artık Davacının faiz hakkının %6 değil %4 olduğu kararını onayladı.

Aynı kararda, hüküm tarihinden sonra hükümlü borçlunun hükümlü alacaklıya yegane sorumluluğunun hükümden kay-naklandığı da ifade edildi. Kararın 38. sayfasında, bu konuda şu sözler yer alır:

-"Here the original debt is gone, transit in rem
judicatam, a fresh debt is created with different
consequences. The judgement is now the charge.
There cannot be two debts, one leviable by
execution, the other charging the undertak-ing."-

(Orijinal borç gitmiştir, farklı netice getiren yeni
bir borç oluşmuştur. Artık hüküm mükellefiyet olmuştur.
Biri icra ile tahsil edilecek, diğeri de taahhüte
mükellefiyet oluşturan iki borç olamaz.)

Yine Halsbury's Laws of Englan-d 4th ed. vol. 45(2) paragraf 387'de, bu konu ile ilgili şunlar söylenmiştir:

"If judgment is rec-overed, the cause of action merges
in the judgment, a conception which is expressed in
the maxim transit in rem judicatam, and accordingly
the claimant cannot sue again in respect of the same
cause of action because it is merged in the hig-her
security of the judgment. This doctrine affords no
bar unless the cause of action is the same and the
claimant had opportunity of recovering in the first
claim what he seeks in the second."


-(Hüküm alındığı takdirde dava sebebi hüküme geçer.
Davacı, aynı dava sebebi ile ilgili tekrar dava ikame
edemez. Çünkü dava sebebi artık daha kuvvetli bir
teminat teşkil eden hükme geçmiştir. Bu doktrin ancak
dava sebebinin aynı -olması ve Davacının 1. davada, 2.
dava ile temin etmek istediğini, temin etmiş olması
halinde uygulanır.)

Huzurumuzdaki istinafa konu davada, Emare No.1 2597/98 sayılı davada, Davacı lehine ve Davalı Kıbrıs Eurobank Ltd. aleyhine hüküm veri-ldikten sonra, Davacının Banka aleyhinde, bankada mevduatı bulunduğu iddiası içeren bir dava sebebi kalmamıştır. Aynı talep ile ilgili birden fazla dava açılması mümkün değildir. Davacı, Kıbrıs Eurobank Ltd.deki mevduatı ile ilgili Kıbrıs Eurobank Ltd. ale-yhine dava açmış ve hüküm almıştır. İkinci dava ile Davacı, bu kez Kıbrıs Eurobank Ltd.in yönetimini devralan TMSF aleyhine aynı banka hesabı ile ilgili, bütün mevduatların TMSF tarafından sigortalandığı iddiası ile, aynı talebi ileri sürerek dava açmıştır-. Davacı Kıbrıs Eurobank Ltd. aleyhine hüküm aldıktan sonra, Kıbrıs Eurobank Ltd.deki hüküm temin ettiği banka hesabı ile ilgili bu defa da TMSF aleyhine dava açmasına imkan yoktur. Davacı artık Kıbrıs Eurobank Ltd.in hükümlü alacaklısı konumundadır. Davac-ının alacaklı olduğu meblağ artık mevduat kapsamında değil, hükümlü borç kapsamında tezekkür edilebilir. İddia edildiği gibi, 31/2001 sayılı Bankalar Yasası'nın 38. maddesinde, bu durumu değiştiren birşey yoktur. Bu nedenle, Davacının var olduğunu iddia e-ttiği mevduat ile ilgili hüküm verildikten ve Davacı hükümlü alacaklı olduktan sonra, Davacının halen Kıbrıs Eurobank Ltd.de Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kapsamında bir tasarruf mevduatı bulunduğu doğrultusundaki Bidayet Mahkemesinin bulgusu hatalıdır.
-
Davacının, artık, Davalı Kıbrıs Eurobank Ltd. aleyhine elde ettiği hüküm altında hareket etme hakkı vardır. Davacı, mevduat sahibi sıfatını kaybederek hükümlü alacaklı sıfatını kazanmıştır. Davacı, Kıbrıs Eurobank Ltd. aleyhine 6.5.2002 tarihinde hük-üm temin ettikten ve 31.3.2004 tarihinde Kıbrıs Eurobank Ltd. tasfiye edildikten sonra, hükümlü alacağını tasfiye masasına kaydettirmek istediğini, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kendisini bu yönde yönlendirdiğini, tasfiye masasının ise böyle bir müraca-atı kabul etmeyerek, Davacının alacağının mevduat olması nedeniyle, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna müracaat etmesi gerektiğini belirttiği ifade edilmiştir. Davacı, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu aleyhine ancak 6.5.2010 tarihinde istinafa konu davayı ikam-e etmiştir. Tasfiye masası ve/veya tasfiye memuru Davacının hükümlü alacağını kaydetmeyi kabul etmediği safhada, Davacı bu konuyu mahkemeye intikal ettirip mahkemede çare aramamıştır. Davacı, sadece, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunu dava etme yöntemini ter-cih etmiştir.

Tasfiye edilmiş bankalarda, hangi yetki ve görevlerin tasfiye memurunda, hangi yetki ve görevlerin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda olduğu hususunda bir karmaşa yaratılmıştır.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun yetkileri, Tasarr-uf Mevduatı Sigorta Fonu ile Bankalar Yasalarında yer alır. Tasfiye edilmiş bankalar için uygulanacak mevzuat ise, Fasıl 113 Şirketler Yasası'ndadır. Tasfiye edilmiş bankadan, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Yasaları kapsamında, sigortalı mevduat dışında bi-r talebi bulunan her kişinin müracaat edeceği merci, tasfiye kararı verilmiş bankanın tasfiye memurudur ve tasfiye memurunun, Fasıl 113'ün verdiği yetkiler kapsamında ve/veya mahkemenin vereceği direktifler doğrultusunda hareket etmesi gerekir.

Tasar-ruf Mevduatı Sigorta Fonunun veya Tasarruf Mevduatı Sigortası ve Finansal İstikrar Fonunun, sigorta kapsamındaki mevduatları ödedikten sonra, ödediği miktarı tahsil etmek için Tasarruf Mevduatı Sigortası ile ilgili yasalar ve Bankalar Yasası'nın verdiği ye-tkiler altında ödediği meblağı tahsil etmek için tasfiye masasına imtiyazlı alacaklı olarak kaydolma (39/2001 madde 38(4)) veya dava açma (39. madde) hakkı vardır. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, tasfiye memurunun yetkilerini devralmış veya tasfiye memurun-un yetkilerini ortadan kaldırmış değildir.

Yukarıda ifade edilenler neticesinde, Davacının Kıbrıs Eurobank Ltd. aleyhine hüküm aldıktan sonra, alacağının artık mevduat kapsamında tezekkür edilmesi mümkün olmadığından, Davacı tasfiye memurunun hükümlü- alacağını kaydetmeyi reddetmesi karşısında işlem yapmayarak, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunu dava etmekle tercihini yanlış kullanmıştır.

Bidayet Mahkemesi, Davacının Kıbrıs Eurobank Ltd.de sigortalı tasarruf mevduat sahibi olduğu ve dolayısıyla Tasarru-f Mevduatı Sigorta Fonu/Tasarruf Mevduatı Sigortası ve Finansal İstikrar Fonunu, daha önce Kıbrıs Eurobank Ltd. aleyhine hüküm temin etmiş olduğu halde, dava edebileceğini kabul etmekle hata yapmıştır. İstinaf Eden, 1. istinaf sebebinde muvaffak olmuştur.
-
İstinaf Eden/Davalının birinci istinaf sebebinde muvaffak olduğuna karar verdikten sonra, diğer istinaf sebepleri ile ilgili karar verilmesine gerek kalmamıştır.

Netice itibarıyla, İstinaf Edenin istinafı kabul edilir. Bidayet Mahkemesinin 19.10.2011 t-arihli kararı iptal edilerek, Bidayet Mahkemesinin kararı "Davacının davası, masraflarla ret ve iptal edilir" şeklinde düzeltilir.

İstinaf masrafları, İstinaf Eden lehine verilir.





Narin F. Şefik Hüseyin Besimoğlu Mehmet Türker
Yargıç - Yargıç Yargıç



25 Haziran 2014






















10






Full & Egal Universal Law Academy