Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 127/2014 Dava No 27/2018 Karar Tarihi 24.10.2018
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Hukuk Dairesi Numara 127/2014 Dava No 27/2018 Karar Tarihi 24.10.2018
Numara: 127/2014
Dava No: 27/2018
Taraflar: Mehmet Zaim Necatigil ile Karpaz Bay Resort Ltd. arasında
Konu: Satıcı ve alıcının yükümlülüğü - eşya satışında faiz - eşyayı teslim alma
Mahkeme: Yargıtay/hukuk
Karar Tarihi: 24.10.2018

-D. 27/2018 Yargıtay/Hukuk : 127/2014 (Lefkoşa Dava No: 8479/2012)


Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti : Ahmet Kalkan, Bertan Özerdağ, Peri Hakkı


İstinaf eden : Mehmet Zaim Necatigil (alacaklı) Super
Computer-s'ün TU02643 No.lu Ticari Unvan olarak
adına kayıtlı sahibi sıfatıyla, Lefkoşa.
(Davacı)

ile


Aleyhine istinaf edilen : Karpaz Bay Resort Ltd., Lefkoşa.
(Davalı No.1)


A r a s ı n d a-.

İstinaf eden namına : Mehmet Zaim Necatigil (şahsen)
Aleyhine istinaf edilen namına : Avukat Cenk Bolayır.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Fadıl Aksun'un, 8479/2012 sayılı davada, 27.6.2014 tarihinde verdiği karara karşı, Davacı tarafından yapılan isti-naftır.

----------------

K A R A R

Ahmet Kalkan: İstinaf Eden/Davacı, Aleyhine İstinaf Edilen/Davalılar aleyhine dosyaladığı davanın, Lefkoşa Kaza Mahkemesi tarafından ret ve iptal edilmesi üzerine bu istinafı dosyaladı.



İ-STİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

Bundan böyle, İstinaf Edenden sadece Davacı, Aleyhine İstinaf Edilenden ise sadece Davalılar olarak bahsedilecektir.

Davacı, 7.11.2012 tarihinde, Davalılar aleyhine dosyaladığı davada, Davalılara fatura karşılığı ve/veya deft-er hesabıyla toplam 5,899.-ABD doları tutarında 1 adet Windows marka server, 1 adet HP marka server ve muhtelif elektronik malzeme sattığını, Davalıların 4,600.-ABD doları ödemede bulunduklarını, bakiye 1,299.-ABD doları borçları kaldığını, borçlarını 31.1-0.2012 tarihine kadar ödeyecekleri taahhüdünde bulunmalarına rağmen ödemediklerini, bu miktarı aylık %5 faizi ile birlikte ödemeleri gerektiğini iddia ederek, Davalılar aleyhine bu miktarların faiz ve dava masrafları ile birlikte ödemeleri için hüküm talep- etti.

Davalılar, Davacının, Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü E.65 altında dosyaladığı davasına karşı, 18.1.2013 tarihinde müdafaa ve mukabil talep dosyaladılar.

Davalıların mukabil talepleri, Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü E.65 kapsamından daha büyü-k miktarda talep içerdiği gerekçesiyle, Alt Mahkeme tarafından davadan ihraç edildi. Konu karar istinaf konusu olmadığından, Davalıların mukabil davasının incelenmesi gerekmemektedir.

Davalılar, Müdafa Takrirlerinde, Davalı No.2 ile Davacı arasında hiç-bir hukuki ilişki olmadığını, Davalı No.2 aleyhinde dava sebebi bulunmadığını, Davalı No.1'in Davacı ile dava konusu server ve elektronik malzemenin 6,099.-ABD doları karşılığında Davacıdan satın alınması ve kurulum hariç Davalı No.1'e teslim edilmesi konu-sunda anlaştığını, siparişin 30.5.2012 tarihinde yapıldığını, 5 haftada teslim edilmesi gereken serverin zamanında teslim edilmemesi sebebiyle anlaşmanın 26.7.2012 tarihinde bir e-posta vasıtasıyla ve/veya sözlü olarak feshedildiğini, Davalı No.1'in beach -club olarak bilinen yeri açmak için başka server almak zorunda kaldığını, 3 Ağustos'ta Davacının getirdiği serveri aradaki zararın tazmin edilmesi koşuluyla teslim almayı teklif ettiğini, Davacının bu teklifi kabul ettiğini, yeni yapılan fiyat değerlendirm-esinden sonra 5,899.-ABD doları olarak yapılan kıymetlendirmeden, 1,400.-ABD doları zararı düştükten sonra 4,600.-ABD doları ödeyerek borcu kapattığını, Davacıya karşı hiçbir borcu olmadığını ve davanın masraflarla birlikte reddini talep etti.

Davacı mü-dafaaya cevap vererek, Davalıların iddialarını reddetti.

Alt Mahkemenin bulgularına göre, davanın olguları özetle şöyledir:

Bu meselede tarafların ticari unvanları ile ilgili hukuki ihtilaf bulunmamaktadır.

Davacı, 17.10.2012 tarihinde, B0015766 No-.lu fatura ile dava konusu serverleri Davalı No.1'e teslim etti.

Emare No.1 olarak sunulan bu Faturaya göre, satış bedeli 5,899 ABD dolarıdır.

Davalı No.1, 23.10.2012 tarihinde, Davacıya 4,600.ABD doları karşılığı olarak 8,259.-TL ödedi.

Alt Mahke-me, huzurunda eşya satış temelli bir uyuşmazlık olduğundan hareket ederek şahadet ve emareleri değerlendirdikten sonra, dava konusu emtianın Davalı No.1'e şartsız olarak teslim edildiğini, Davalı No.1'in emtiayı şartsız olarak teslim aldığını, Davalı No.1'-in zaman unsurunun ihlâl edildiği iddiasında haklı olmadığını, temel ihtilafın emtia bedeli olduğunu, Fasıl 267 madde 9 altında bedelin belirlenmesi gerektiğini, tarafların 6,099.-ABD dolara anlaştıklarını, daha sonra taraflar arasında fiyat üzerinden indi-rim yapılması konusunda miktarı belirlenmemiş uzlaşma yapıldığını, ilk uzlaştıkları bedelden feragat ettiklerini, Emare No.1 Faturadaki fiyatın tek taraflı belirlendiğini ve bunun anlaşma iradesini temsil etmediğini, Davacının makul bedel üzerinden talepte- bulunması gerektiğini, Mahkeme huzurunda bu konuda şahadet olmadığını, Davacının Davalı No.1 açısından davasını ispat edemediğini, Davalı No.2'nin müstahdem olduğunu, alıcı veya satıcı kapsamında taraf olmadığı için aleyhinde dava sebebi bulunmadığını tes-pit etti ve Davacının davasını 900.-TL dava masrafı ile birlikte ret ve iptal etti.

İSTİNAF SEBEPLERİ:

Alt Mahkemenin hükmüne karşı dosyalanan istinaf ihbarnamesinde 14 istinaf sebebi bulunmasına rağmen, bu istinaf sebeplerini iki başlık altında ince-lemek yeterli olacaktır.

Buna göre:

Muhterem Alt Mahkeme, Davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle ret ve iptal etmek ve Davacı lehine hüküm vermemekle hata etti.
Muhterem Alt Mahkeme, masraflar konusunda emir verirken hata etti.


TARAFLAR-IN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

Davacı hitabında, şahadete uzun boylu temas ettikten sonra, Alt Mahkemenin, tarafların anlaştıklarına ve fiyatı belirlediklerine ve malın şartsız teslim edildiğine bulgu yapmasına rağmen tarafların fiyattan feragat ettikleri gere-kçesiyle makul bedelin ispatlanamadığına bulgu yapmasının hatalı olduğunu ve Alt Mahkeme kararının iptal edilerek Davacı lehine hüküm verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

Davalılar Avukatı ise Alt Mahkemenin kararında hata olmadığını, şahadet ve emare-lerin doğru değerlendirildiğini, Davalı No.1 ile Davacı arasındaki ilk anlaşmanın feshedildiğini, zararın karşılanması kaydıyla serverlerin teslim alındığını, malın bedelinin ödendiğini, makul bedelin ise ne olduğunun ispatlanamadığını, bu nedenle istinafı-n reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

İNCELEME:

İstinaf sebepleri, duruşma tutanakları, emareler ve tarafların hukuki argümanları incelenip değerlendirildi.

Muhterem Alt Mahkeme, Davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle ret ve iptal etmek ve D-avacı lehine hüküm vermemekle hata etti.

Alt Mahkeme kararı incelendiğinde, Mahkemenin müstahdem olması nedeniyle Davalı No.2 aleyhinde herhangi bir dava sebebi olmadığına bulgu yaptığı görülmektedir.

Davacının istinaf ihbarnamesinde, Alt Mahkemenin -Davalı No.2 ile ilgili bulgusunda hata olduğuna ilişkin bir istinaf sebebi bulunmadığı; bunun yanı sıra, mevcut şahadet ve emareler incelendiğinde, Davacı ile Davalı No.2 arasında eşya satışı ile ilgili herhangi bir anlaşma yapıldığını ortaya koyacak herha-ngi bir şahadet olmadığı anlaşıldığından, Davalı No.2 aleyhine dosyalanan davayı reddeden Alt Mahkeme hata etmiş değildir.

Huzurumuzdaki istinafa ilişkin uyuşmazlık, Davacının Talep Takririnden anlaşılacağı gibi eşya satışından kaynaklanmaktadır. Dolayı-sıyla Alt Mahkeme kararını eşya satış temeline dayandırmak ve Fasıl 267 Eşya Satış Yasası kapsamında değerlendirmekle hata yapmış değildir.

Alt Mahkemenin de belirttiği gibi, Fasıl 267 Eşya Satış Yasası'nın 4(1) maddesine göre, bir emtia satış sözleşmes-i, satıcının bir bedel karşılığında emtianın mülkiyetini satın alıcıya devrettiği veya devretmeyi kabul ettiği bir sözleşmedir.

Aynı şekilde Fasıl 267 Eşya Satış Yasası'nın 9. maddesi satış bedelini şöyle düzenlemiştir:

Bir satış sözleşmesinde bedel s-özleşme ile saptanabilir veya sözleşmede nasıl saptanacağı kabul edilerek anlaşmaya varıldığı şekilde saptanmak üzere bırakabilir veya taraflar arasındaki muamelelerin seyri sırasında kararlaştırılabilir.
Bedelin yukarıdaki kurallar uyarınca saptanmadığı -hallerde satın alıcının satıcıya makul bir bedel ödemesi gerekir. Makul bir bedelin ne olduğu her meselenin kendi hal ve koşullarına dayanarak saptanacak olgusal bir husustur.


Bu kapsamda "satış" ile "satmak için anlaşma yapmak" arasındaki farkın belir-lenmesi açısından Yasanın 4. maddesinin 3. fıkrasına temas etmeyi uygun bulduk. İlgili fıkra aynen şöyledir:

4(3). Bir satış sözleşmesi uyarınca emtianın mülkiyeti
satıcıdan satın alıcıya devredildiğinde, sözleşme, satış olarak adlandırıl-ır, ancak eşyanın
mülkiyetinin devri ileriki bir tarihte yer alacaksa
veya daha sonra yerine getirilmesi öngörülen bir
koşula bağlı olarak gerçekleşecekse, sözleşme
satmak için anlaşma olarak adland-ırılır.


Mevcut yasal durum çerçevesinde, öncelikle satışın gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerekir.

Alt Mahkemenin bulgularına göre, taraflar arasında emtianın satış bedeli 6,099.-ABD doları olarak belirlenmiş (Mavi 258) ve emtia, satış a-nlaşmasına uygun olarak Davalı No.1'e teslim edilerek, onun tarafından şartsız kabul edilmiştir(Mavi 257).

Alt Mahkemenin bu bulgusuna göre satış, Yasanın 4(1) ve (3) maddeleri altında tamamlanmıştır.

Taraflar arasındaki eşya satışı tamamlandığına gör-e, bu aşamadan sonra önemli olan, sözleşmenin ifası kapsamında tarafların yükümlülüklerinin ne olacağıdır. Yasanın 31. maddesine göre, satıcının görevi emtiayı satış sözleşmesi hükümleri uyarınca teslim etmek ve satın alıcının da görevi satış sözleşmesi hü-kümleri uyarınca emtiayı kabul etmek ve bedelini ödemektir.

Alt Mahkemenin bulgusuna göre, satışa konu emtia alıcı Davalı No.1 tarafından şartsız teslim alınmıştır. Bunun anlamı, Davacının, Müdafaa Takririnde iddia edildiğinin aksine, emtiayı sözleşmeye- uygun olarak zamanında teslim ettiğidir.

Davacı, sözleşme gereğince emtiayı teslim edip kendi yükümlülüğünü ifa ettiğine göre, emtiayı şartsız olarak teslim alan Davalının satış bedelini ödeme yükümlülüğü doğmuştur.

Alt Mahkemenin bulgusuna göre, ta-rafların anlaştıkları satış bedeli 6,099.-ABD dolarıdır. Ancak Davalı No.1'in şartsız olarak teslim alıp kabul ettiği emtianın fatura bedeli 5,899.-ABD dolarıdır.

Davacı bu miktarı indirimli fiyat olarak izah etmiştir.

Alt Mahkeme ise, Emare No.8 e--postayı esas alarak, tarafların uzlaştıkları bedelden feragat ettikleri sonucuna ulaşmıştır.

Mevcut olgulara göre, Davalı emtiayı teslim aldıktan sonra 4,600.-ABD doları ödemede bulunmuş, Müdafaa Takririnde ise, malın geç teslim edilmesi nedeniyle Daval-ının uğradığı zararın düşürülmesi gerektiği iddia edilmiştir. Layihalarda, teslimden sonra fiyat konusunda feragat edildiğine ilişkin bir iddia bulunmamaktadır.

Emare No.8 e-postadan, Davalının satış bedelinden indirim yapılmasını talep etmesi, gerçekle-şmiş bir satışın bedelinden tarafların feragat ettiği anlamı çıkarılmayacağı gibi, satış bedelinden indirim yapılması uzlaşılmış ve tamamlanmış bir satışa konu malın satış bedelini ortadan kaldırmaz.

Mevcut olguların sonucu olarak, Davalının malı şartsı-z teslim alıp satış bedelinin bir kısmını ödedikten sonra alıcı sıfatıyla Davalının talep ettiği indirim, tarafların satış bedelinden feragat ettikleri anlamına gelemeyeceğinden, Alt Mahkemenin tarafların satış bedelinden feragat ettiklerine ilişkin bulgus-u hatalıdır.

Yine mevcut olguların sonucu olarak, Alt Mahkemenin doğru olarak tespit ettiği gibi emtia, alıcı/Davalı No.1 tarafından zamanında ve şartsız olarak kabul edilip teslim alındığından, geç teslimden kaynaklanan bir zarardan bahsedilmesi mümkü-n değildir. Bu anlamda, Müdafaa Takririndeki iddiaları bakımından Davalı No.1'in başarılı olması mümkün değildir.


Bu meselede mevcut şahadetin ortaya çıkardığı gerçek, satıcı olan Davacının emtianın satış bedelinden bir miktar indirim yapmayı kabul ett-iğidir. Emare No.1 Fatura bedeli uzlaşılmış miktarın altında 5,899.-ABD doları olarak düzenlenmiştir. Davacı çağırdığı şahadet ile gümrükleme bedeli ve maliyetleri konusunda izahatta bulunmuş ve yapabileceği iskonto miktarını düştükten sonra fiyatın belirl-endiğini söylemiştir. Aksine şahadet yokluğunda, Davacı ve tanıklarının şahadetinin kabul edilmesi gerekirdi.

Yukarıdakilerden çıkarılacak sonuca göre, makul olarak uzlaşılmış fiyat üzerinden indirim yapılan emtiayı teslim alan Davalının mütebaki satış -bedeli olan 1,299.-ABD dolarını Davacıya ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyen Davalı No.1'in halen Davacıya 1,299.-ABD doları borçlu olduğu ve bu miktarı ödemesi gerektiğidir. Bu nedenle Alt Mahkeme, Davacının davasını reddetmekle hata etmiştir.

Davacı- Talep Takririnin 7(B) paragrafında, 1,299.ABD doları üzerinden 31.10.2012 tarihinden tamamen tediye tarihine kadar aylık %5 faiz ödenmesini talep etmektedir.

Eşya Satış Yasası'nın 61. maddesi, eşya satışında faizi düzenlemektedir. Buna göre, mahkeme, a-ksine bir sözleşme bulunmadıkça, bedel miktarı için açılan bir davada, sair şeyler yanında bedelin ödenmesinin muaccel olduğu tarihten itibaren, satıcıya uygun görülecek oranda faiz ödemesine karar verme yetkisine sahiptir.

Emare No.1 Faturada, 14. gün -içerisinde ödenmeyen bedelin aylık %5 faiz taşıyacağı ibaresi mevcuttur.

Dava zabıtlarında, tarafların satış akdi sırasında faiz konusunda anlaşma yapıldığına veya faturada belirtilen faizi Davalı No.1'in kabul ettiğine ilişkin şahadeti saptayamadık. M-evcut şahadetin sonucu olarak bakiye borcun muaccel hale geldiği 30.12.2012 tarihinden itibaren, tamamen tediye tarihine kadar yıllık yasal faiz uygulaması uygun ve adil olacaktır.

Yukarıdakiler ışığında istinaf sebebi Davalı No.1 bakımından kabul edili-r, Davalı No.2 bakımından ise reddedilir.

2. Muhterem Alt Mahkeme masraflar konusunda emir verirken hata etti.

Davalı No.2 aleyhine açılan davanın ret ve iptalinde hata olmadığından, Davalı No.2 lehine dava masrafları için emir verilmesinde hata y-oktur.

Davacı, Davalı No.1 aleyhine dosyaladığı istinafında başarılı olduğundan dava masrafları bakımından Davalı No.1 lehine verilen masraf emrinin iptali gerektiğinden, 2. istinaf sebebi kabul edilir. Daha önce Alt Mahkeme tarafından layihalardan ihra-ç edilen mukabil dava masrafları için herhangi bir emir vermeyi uygun görmeyiz.


NETİCE:

Netice itibarıyla, Davalı No.1 aleyhindeki istinaf kabul edilir. Davalı No.2 aleyhindeki istinaf reddedilir.

Alt Mahkemenin Davacının davasını ret ve iptal ede-n hükmü iptal edilerek,

Davacı lehine ve Davalı No.1 aleyhine;

1,299.-ABD doları talep,
30.12.2012 tarihinden tamamen tediye tarihine kadar bu miktar üzerinden yasal faiz,
Dava masrafları için, Hüküm ve Emir verilir.

Davacının istinaf masrafları -Davalı No.1, Davalı No.2'nin istinaf masrafları Davacı tarafından ödenecektir.

Masraflar Mukayyit tarafından belirlenecektir.



Ahmet Kalkan Bertan Özerdağ Peri Hakkı
Yargıç Yargıç Yargıç


24 Ekim-, 2018











11






Full & Egal Universal Law Academy